Katalog

24 AĞUSTOS 2007 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ayıya taş ve sopalı işkence ? Haber Merkezi Bingöl’ün Yedisu ilçesinden geçen Peri Suyu Sorik mevkiinde dün öğle saatlerinde serinlemek için suya giren bir ayıyı fark eden köylüler, hayvana saldırdı. Taş ve ucu sivri sopalar kullanan kişiler uzun süre ayıyı dövdü. Köylülerin darbelerinden uzun süre kaçarak kurtulmaya çalışan ayı, zaman zaman nehir kenarında bulunan çalılıklara sığınmaya çalıştı. Kanlar içinde kalan ayı, sonunda derede sürüklendi. 3 Turhan Selçuk SÖZ ÇİZGİNİN GENİŞ AÇI HİKMET BİLA Maksat Mutabakat Türkiye’de iki tarihi olay yaşandı, bir hafta içinde. Bir: Başbakan tarafından, ‘Beğenmiyorsan çık git’ diye vatandaşlıktan kovulmak istenen yazar Bekir Coşkun’a, meslektaşları ve halk sahip çıktı. On binlerce mesaj sadece Bekir Coşkun’a gönderilmedi; Bekir Coşkun’a destek mesajları on binlerce yurttaş arasında çoğalarak dolaştı. Adeta yağmur gibi yağdı... Bu bir. İki: Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, işinden kovulan bir yazarı, Emin Çolaşan’ı yolda gördü. Otomobilini ve konvoyunu durdurdu. Çıktı, Çölaşan’ın yanına gitti, ‘Geçmiş olsun’ dedi. ‘Bakalım sonu nereye varacak’ diye kaygılarını dile getirdi ve destek sözleri söyledi. Bu da iki. Bu iki olayı, aklınızın, defterinizin, telefon rehberinizin bir yerine kaydediniz. Bu iki olay, ileride çok işinize yarayacak. ??? İngiliz The Guardian gazetesi önceki gün bir başyazı yayımladı. Türk gazeteleri de üstüne atladılar. Çünkü, yazıda, ‘Türk ordusu akıllıysa Cumhurbaşkanlığı seçimine müdahale etmez’ deniyordu. Orduyu kafakola alma konusundaki her yazı ve görüş şu sıralarda Türkiye’de (ve dışarıda) çok prim yapıyor nedense. Neyse... Yazının altını çizmek istediğim yeri burası değil. Yazıda, Türkiye’deki bazı gelişmelerin ‘Avrupalı liberal bakış açısından endişe verici’ olduğu belirtiliyor ama, Ortadoğu’nun bazı belli kesimlerinde (örneğin Mısır’daki reformcular arasında) bir model olarak görüldüğü öne sürülüyor. Ve şu soru soruluyor: ‘’Türkiye’de İslam ve demokrasinin uyum içinde olabileceği kanıtlanırsa, bu başka bir yerde neden gerçekleşmesin?’’ İşte burası zurnanın zırt dediği yer. Adamlar Türkiye’yi yeniden keşfediyorlar. Sanki Türkiye ‘sıfır’dan kuruluyor da rejim biçiyorlar. Yüzde 99’u Müslüman olan Türkiye’de, altmış yıldır demokrasi ve İslam bir arada değilmiş gibi. Atatürk’ün öncülüğünde kurulan İslam dünyasının ilk ve tek ‘laik’ ülkesi bu kadar batıyor demek ki adamlara... ??? Almanya’da yeni göç yasası kabul edildi. Özellikle Türkleri hedef alan bu yasa, insan hakları ve aile birliğinin korunması gibi evrensel değerlerle bağdaşmayan hükümler içeriyor. Artık bir Türk, Almanya’da yaşayan ailesiyle kolay kolay birleşemeyecek. Bu ilkel uygulamaya karşı Türkiye Dışişleri Bakanlığı ne yaptı dersiniz? Hemen kolları sıvadı.... Almanya’nın karşısına dikildi.... Masaya yumruğunu vurdu..... (... ğunu sanıyorsanız yanılıyorsunuz). Dedi ki: ‘’Türk vatandaşlarının önce Almanya’da, sonuç alamazlarsa uluslararası mahkemelere gidebileceğine inanmaktayız.’’ Gördünüz mü? ‘Büyük ülke’nin, ‘güçlü Dışişleri’, vatandaşlarının hakkını böyle korur işte!... Mağdur vatandaşlar, Dışişleri’nin koruyucu kanatlarını açmasından ve mahkemenin yolunu göstermesinden çok mutludurlar herhalde... ??? Hiç kimse MHP ve DSP’nin yan çizdiğini söyleyemez. Dün ‘uzlaşma’ diyorlardı. Bugün uzlaşmayı gerçekleştirdiler. Bir farkla... AKP’nin cumhurbaşkanı için kendileriyle uzlaşmasını istiyorlardı, sonunda kendileri AKP’yle uzlaştılar. Olsun. O da uzlaşma değil mi?... Mühim olan ‘uzlaşma’... Yönetmene kapkaççı saldırısı ? ROMA (AA) En iyi yabancı film Oscarlı, Türkiye’de de “Cennet Sineması” adıyla oynayan filmin ünlü yönetmeni İtalyan Giuseppe Tornatore’nin (51) salı gecesi Roma’da iki kapkaççının saldırısına uğradığı ve beyin travması teşhisiyle hastaneye yatırıldığı bildirildi. Tornatore, yürürken iki kişinin yaklaşıp vurduğunu, yere düşerken kafasını kaldırıma çarptığını ve kapkaççıların cep telefonunu, saatini ve cüzdanını çaldığını anlattı. İşçiler rock festivalinde ? ANKARA (AA) DİSK üyesi işçiler, İstanbul Sarıyer Mehmet Akif Ersoy Parkı’nda bugün başlayacak ve 26 Ağustos’a dek sürecek Barışarock Festivali’ne katılacak. DİSK Genel Sekreteri Musa Çam, “Toplumun geleceği olan gençleri Barışarock’a katılmaya davet ediyoruz’’ diye konuştu. İKİ ARADA, BİR DEREDE TÜRK ERKEĞİ!.. İki kurum arasındaki anlaşmazlığın bedelini yine çocuklar ödeyecek Çocuk köyüne kilit Kızılay’da ‘kefenli’ eylem ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kızılay’da toplanan Pembe Hayat Derneği üyesi travesti ve transseksüeller, bir arkadaşlarının öldürülmesini protesto için beyaz kefen giyerek “yatma” eylemi yaptılar. “Travesti Olmak Suç mu, Kabahat mi?”, “Travesti Olmanın Bedeli 117 YTL mi?” ve “Polis Şiddetine Son” yazılı önlükler giyen eylemciler ayrımcılığa karşı kendilerini koruyacak yasaların hayata geçirilmesini istediler. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Urla ilçesinde bulunan Barbaros Çocuk Köyü’nün kapatılacağı açıklandı. Sosyal Hizmetler Genel Müdürlüğü, köyün kurucusu ve sahibi Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı’yla, 10 yıllığına imzalanan ve 27 Eylül 2007’de süresi dolacak protokolü “yenilememe” kararı aldı. Vakıf, protokolün yenilenmemesi nedeniyle sosyal hizmetlerden köyün boşaltılmasını istedi. İki yıl önce cinsel taciz savlarının çıktığı Barbaros Çocuk Köyü’ndeki gelişmeler kamuoyunun gündeminde uzun bir süre yer edinmişti. Adli kovuşturmanın ardından iddiaların asılsız olduğu ortaya çıkmıştı. Çocuk köyünde kalan 316 yaş arasındaki 60 çocuğun Karşıyaka’da inşaatı süren ve 1 ay sonra tamamlanması planlanan yuvaya taşınacağı açıklanmıştı. Sosyal hizmetler yetkilileri ve vakıf yöneticileri protokolün yenilenmeme kararını birlikte aldıklarını belirttiler. Sosyal Hizmet Uzmanı Mahmut Akın, gerek çocukların, gerek çalışanların psikolojileri açısından yer değişiminin doğru olmayacağını belirterek “Kapatılmaması için vakıf ve genel müdürlük aralarında anlaşabilirdi. İki kurum arasındaki anlaşmaz ‘ANLAŞABİLİRLERDİ’ lıktan yine çocuklar ve çalışanlar etkilenecek. Evlerinden ayrılmış olacaklar. Belki çocukların her biri başka başka yerlere gönderilecek” dedi. Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı Genel Başkanı Pınar Aran, boşaltılacak olan yuvanın bakıcı anne ve sosyal hizmet uzmanı yetiştiren bir okul yapılması için Milli Eğitim Bakanlığı’yla görüşmelere başladıklarını açıkladı. hikmet.bila@ntv.com.tr CEZAEVİNE KONULDULAR Amasya’da katliam gibi kaza masya’da içinde asker adaylarının da bulunduğu yolcu otobüsü ile kamyonun çarpıştığı kazada 6 kişi yaşamını yitirdi, 45 kişi yaralandı. Samsun’dan Erzurum’a yolcu taşıyan Mehmet Çoban yönetimindeki Erektaş firmasına ait otobüs ile karşı yönden gelen Rıza Kılınç’ın kullandığı kamyon çarpıştı. Her iki araç da yoldan çıkarak şarampole yuvarlandı. Araçların hurdaya döndüğü kazada kamyon sürücüsü Kılınç (34), otobüs sürücüsü Çoban (36), Barış Ayar (21), Celal Çoban (21), Satılmış Çağlayan (25) ve Ayşe Uygun (40) yaşamını yitirdi. Yaralanan yolcular arasında Erzincan’daki birliğine teslim olmak üzere yeni askere giden gençlerin de bulunduğu belirtildi. Kazanın kamyon şoförünün uyuması ve karşı şeride geçmesi nedeniyle meydana geldiği iddia edildi. (MEHMET MENEKŞE) Hava korsanının Hizbullah umudu ? Filistin uyruklu Talikh’in sorgusunda “Uçağı Tahran’a indirmek istedik. Hizbullah ve Hamas bize yardım eder diye düşündük” dediği öğrenildi. GÜRSU KUNT A Radyoaktif panik Atatürk Havalimanı İç Hatlar Terminali’nde, üzerinde ‘radyoaktif’ madde işareti bulunan 3 kutu paniğe yol açtı İstanbul Haber Servisi Atatürk Havalimanı’nda uçağa yükleme sırasında dışarıda unutulan ve üzerinde “radyoaktif” madde işareti bulunan 3 kutu paniğe neden oldu. Atatürk Havalimanı İç Hatlar Terminali’nde 105 ve 106. körük olarak adlandırılan bölgede unutulan kutular incelenmesi amacıyla Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’na (TAEK) bildirildi. Olay yerine gelen TAEK uzmanları olay yerinde yaptıkları incelemelerde kutularda herhangi bir radyoaktif madde sızıntısı olmadığını tespit ederek, kutuları uçağa yüklenmek üzere Atatürk Havalimanı kargo bölümüne gönderdiler. Atatürk Havalimanı mülki amiri İstanbul Vali Yardımcısı Cafer Yıldız konuya ilişkin yaptığı açıklamada, havalimanında radyoaktif sızıntı olduğu yolundaki haberlerin asılsız olduğunu, yükleme sırasında içerisinde tıbbi amaçlı iyot ağırlıklı kimyasal madde bulunan 3 kutunun alanda unutulduğunu söyledi. Yıldız, kendilerinin isteği üzerine kutular kargoya verilmeden önce TAEK uzmanlarınca incelendiğini ve herhangi bir tehlikeli durumun tespit edilmediğini belirtti. ANTALYA Atlasjet uçağının kaçırılmasının El Kaide’yle bağlantısı soruşturulurken hava korsanlarından Mommen Abdül Aziz Talikh’in “Amacımız Tahran’a inmekti. Burada nasılsa Hizbullah ya da Hamas bize yardım ederdi” dediği öğrenildi. Korsanların önce tekneyle Kıbrıs’tan Suriye’ye geçmeyi planladığı ancak bundan vazgeçtikleri belirlenirken, Kıbrıs’taki evlerinde bulanan yüklü miktarda paranın kaynağının araştırıldığı ifade edildi. İki hava korsanı önceki gün Cumhuriyet Savcısı Sabri Yılmaz’a ifade verdiler. Daha önce El Kaide’nin Afganistan’daki kampında eğitim aldığı belirtilen ve bu ifadesini yineleyen Filistin uyruklu Talikh, “Uçağı Tahran’a indirmek istedik. Burada ceza alacağımızı biliyorduk. Ancak daha az bir ceza alırız, ardından da Hizbullah ve Hamas bize yardım eder diye düşündük” dediği öğrenildi. Talikh’in, bu konuda Hizbullah ya da Hamas’tan bir söz alıp almadıkları konusunda suskun kaldığı ancak “Yardım alacağımızdan eminim” yanıtını verdiği belirtildi. Mehmet Reşat Özlü’nün, Kıbrıs’ta para sıkıntısı çektiği, hayatından memnun olmadığı, ailesinin okuyan tek çocuğu olduğu, ancak bunu da başaramadığı vurgulandı. Özlü’nün ailesine karşı suçluluk hissettiği, eyleme de “Ben de bir şeyler yapmalıyım” psikolojisiyle, örgütle hiçbir bağlantısı olmadan katıldığı açıklandı. Korsanlar savcılık sorgularının ardından çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine konuldular. CUMHURİYET 03 CMYK