19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 AĞUSTOS 2007 CUMA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI B B B B A A A A PB 34 39 36 36 38 39 41 37 29 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y PB PB PB Y A 31 25 26 25 31 30 29 27 36 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars A PB A A A A PB Y Y 38 34 36 37 34 35 29 23 20 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey, iç ve doğu kesimleri parçalı çok bulutlu, Orta ve Doğu Karadeniz, İç Anadolu’nun doğusu, Doğu Akdeniz’in iç kesimleri, Doğu Anadolu’nun kuzey ve batısı ile Sinop, Bitlis ve Van çevreleri sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı; iç ve doğu bölgelerde 2 ila 4 derece azalacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih PB PB PB PB PB PB PB B B 24 20 21 20 21 19 19 21 23 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih B Y Y PB PB PB B B Y 22 30 27 27 31 35 27 31 22 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Stockholm Y PB Y PB Y PB Y A A 31 31 25 38 29 32 31 34 37 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Yağmurlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada dayanağı olmayan bir söylem olarak ele alınıyor. Oysa, olaylara bu açılardan bakmak yeterli mi? Emin Çölaşan ve Bekir Coşkun olayının kesiştiği ilk nokta; her iki yazarımızın laik Cumhuriyetin, Atatürk devrimlerinin yılmaz birer savunucusu olmaları… RTE kafasına göre, bu iki yazarın suçları; AKP elinde toplumun çağdaşlıktan nasıl uzaklaştırıldığını, laik rejimin hemen her dalda eğitimden sağlığa kadar ne ölçüde yozlaştırıldığını, ülkenin yaşam biçimiyle, kılığı kıyafetiyle giderek Araplaşmasına karşı gösterdikleri direnç ve savaşım ile... Yolsuzluklara, yoksulluğa karşı AKP’nin kurduğu ve halka yutturduğu yalan dünyayı teşhir etmeleri!.. Bağımsız ve tarafsız olduğunu iddia eden bir gazetede rejimin temel ilkelerini savunan iki yazara RTE; tahammül edemediğini, daha fazla tahammül edemeyeceğini, 22 Temmuz’dan sonra bir devlet adamına değil, ancak kendisine yakışan tavır ve üslupla açığa vurdu. Emin Çölaşan ile Bekir Coşkun olayındaki gerçek: Laik Cumhuriyetin başbakanı sıfatını taşıyan bir adamın aslında takıyye yoluyla sakladığı düşüncelere aykırı düşenleri, kendinden olmayanlara asla tahammül edemediğini ve edemeyeceğini dışa vurmasından ibarettir. ??? Şu ya da bu nedenleri öne sürerek birbirinden ayrılmaz iki olaya başka nedenlerle bakarak kendimizi aldatmayalım. RTE’nin ve çevresindeki İslama yeminli kişilerin laikliği benimser görünmeleri, iç ve dış siyasal zorunluluktan kaynaklanıyor. Aslında RTE ile çevresindeki dar kadronun hedefi; toplumu yavaş yavaş çağdaşlığın birinci koşulu laiklikten uzaklaştırmak, Ortadoğu’da kendine özgü bir İslam devleti, ama… …özde İslam, sözde laik bir rejim kurmak! Şimdilik TC’nin kimi temel ilkelerine karşı çıkmaz görünüyorlar. Gerçek niyetlerini, görüş ve düşüncelerini Emin Çölaşan ile Bekir Coşkun olayında olduğu gibi zaman zaman dışa vuruyor, sergiliyorlar. Bir zamanların Demokrat Parti önderleri kuzu gibi bir muhalefet özlemini “dikensiz gül bahçesi” aradıklarını söyleyerek açığa vururlardı. RTE ise gizlediği amaçları, böylesi olaylar yaratarak dışa vuruyor. İki olay, bir Başbakan’ın saçmaladığı veya düşüncelerini yanlış ifade ettiği gibi çocuksu gerekçelere bağlanarak geçiştirilecek nitelik ve içerikte değildir. Arka arkaya gelen olaylar düpedüz bağımsız medya ve laik rejim açısından irdelenmesi gereken olaylardır. ??? Demokrasi dediğin, çoğunluğun saçma sapan kimi davranışlarına şapka çıkarmak değildir... Emin Çölaşan ve Bekir Coşkun’un; laik rejimi savunan, her türlü rezaleti sergileyen, bilinen kimliği ile Gül Abdullah’a cumhurbaşkanım olamaz diyen mantığına, yazılarına, davranışlarına katılmamak, sorunu medyatik veya yasaların dar çerçevesinde ele almak: RTE’nin giderek rejim sorununa dönüşen kafa yapısını hâlâ tanımamak anlamına geliyor. RTE, kendileri gibi düşünmeyen, laikliği her açıdan yaşamın birinci koşulu sayan herkese… Ey Atatürkçüler, bir tarihte meydanları dolduran laik Cumhuriyet sevdalıları, sizlere de sesleniyor: “Ya bizi sevin ya da bu ülkeden gidin!” Olaylara gerçekçi gözle bakmayarak, evet, kendimizi aldatmayalım! Ankara’ya petrol çalımı El Maliki’nin Ankara ziyaretinin hemen ardından Kürt liderlerle Şiilerin yaptığı ittifakın arkasından, Kerkük ve petrol paylaşımı çıktı. El Maliki, Türkiye’deki yaklaşımını çabuk unuttu BAHADIR SELİM DİLEK ŞERİAT STANDARDI ANKARA Irak Başbakanı Nuri El Maliki, bu ay başındaki Ankara ziyareti sırasında imzalanan ve iki ülke arasında başta terör olmak üzere enerji işbirliği konusunda siyasi uzlaşmayı öngören iki mutabakat muhtırasına karşın, Kerkük ve petrol konusunda Ankara’ya çalım attı. El Maliki’nin Ankara ziyaretinin hemen ardından, Kürt liderler Celal Talabani ve Mesud Barzani ile Şiilerin yaptığı ittifakın arkasından, Kerkük ve petrol paylaşımı çıktı. Talabani, Barzani, El Maliki ve Irak İslam Devrimi Yüksek Konseyi (SCIRI) adına imzalanan ittifak proto kolünde, “Kerkük’te referandum sürecinin hızlandırılması” ve “petrolün ağırlıklı olarak Şiiler ve Kürtler arasında paylaştırılması” yönünde iki ayrı madde yer aldı. Böylece, El Maliki, Türkiye’nin gerek Kerkük referandumu konusundaki gerekse Irak petrolünün ülkede yaşayan bütün dini ve etnik gruplar arasında paylaştırılmasını öngören yaklaşımını görmezden gelmiş oldu. Bu ittifak ile birlikte, Türkiye’nin Bağdat yönetiminde bütün dini ve etnik grupların temsil edilmesi yönündeki telkinleri de boşa çıktı. Söz konusu ittifakta, Türkiye’nin ciddi destek vermekte olduğu ve liderliğini Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarik Haşimi’nin yap tığı Sünni Irak İslam Partisi de dışlanarak, Ankara’ya, “Türkiye’nin etkisini kırdık” mesajı da verdi. Bu yeni ittifak ile birlikte Kürtlerin hem Kerkük hem de petrol paylaşımı konusunda önü açılırken, El Maliki’nin Ankara’da vermiş olduğu sözler de boşa çıkmış oldu. El Maliki’nin ziyaretinde, Irak Petrol Bakanı Hüseyin Şehristani ile Enerji Bakanı Hilmi Güler arasında, işbirliği mutabakatı imzalanmış, bu mutabakat uyarınca da TPAO’nun Irak’ta ihalelere girmesi öngörülmüştü. Ancak, kurulan ittifak, Irak’ın ağırlıklı olarak Türkiye ile değil İran ile enerji işbirliği yapması konusunda mutabakata vardı. Bu çerçevede ŞiiKürt ittifakı, İran ile Irak arasında inşa edilecek günlük 250 bin ve 100 bin varil taşıma kapasiteli olmak üzere iki boru hattının yapılması konusunda anlaştılar. Anlaşma uyarınca kurulacak boru hattının Basra’dan Irak’ın güneyine uzanacağı ve İran’ın güneybatısındaki Abadan bölgesine bağlanacağı belirtildi. Anlaşma uyarınca Basra ile Abadan kentleri arasında petrol ürünlerinin nakliyesi için bir başka boru hattı daha inşa edilecek. Anlaşma çerçevesinde, İran’ın Irak’tan alacağı 100 bin varil ham petrolü işledikten sonra yeniden Irak’a geri vermesi öngörüldü. Boru hatlarının ne zaman inşa edileceği ve ne kadara mal olacağı netleştirilemedi. ‘Helal ürün’ çalışması’ ? Baştarafı 1. Sayfada HAŞİMİ ANKARA’DA Türkiye Sünniler için yine devrede ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ABD’nin telkinleri ile Irak’taki Sünni grupların siyasi sistemin içine çekilmesi konusunda önemli rol üstlenmiş olan Türkiye, Bağdat’ta geçen hafta Kürtler ile Şiiler arasında yapılan ittifaka Sünnilerin de dahil olması için yeniden devreye girdi. Bu çerçevede, Sünni kontenjanından cumhurbaşkanı yardımcısı olan Tarık Haşimi, Türkiye’nin görüşlerini almak üzere Ankara’ya gelirken, Türk yetkililer, Sünni lidere, “Uzlaşı hükümeti içinde yer alın” telkininde bulundu. Bağdat’ta Kürt partileri ile Irak İslam Devrimi Yüksek Konseyi ve Dava Partisi’nin ittifak içine girmesi ve Sünni Tevafuk’un dışlanmasından sonra, dikkatler Türkiye’nin tutumuna çevrildi. Bu çerçevede, daha önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın davet ettiği Haşimi de Ankara’nın görüşünü ilk elden öğrenme kararı verdi. Başbakanlık’a ait ATA uçağı dün sabah Bağdat’a gönderildi ve akşam saatlerinde Haşimi bir günlük çalışma ziyareti için Ankara’ya geldi. Erdoğan, Haşimi Ankara’ya gelmeden hemen önce de Irak Başbakanı Nuri el Maliki ile bir telefon görüşmesi yaptı. Görüşmede Irak’taki son siyasi durum ve iki ülke arasında 7 Ağustos’ta imzalanan mutabakat muhtırasına ilişkin gelişmeler ele alındı. Erdoğan, Haşimi için dün akşam bir çalışma yemeği verdi. Edinilen bilgilere göre Haşimi, Bağdat’taki siyasi süreç konusunda Türk yetkilileri ayrıntıları ile bilgilendirirken Kürtler ile Şiilerin dörtlü ittifakının mutabakata vardığı konu başlıklarına ilişkin olarak değerlendirmeler yaptı. Türk yetkililer de buna karşılık olarak, Türkiye’nin sorunun çözümüne nasıl katkı sağlayacağı konusunda bilgi verdiler ve Haşimi’ye, “Uzlaşı hükümetinde siz de yer alın. Irak’ın istikrarı için uzlaşı hükümetinin devamı gerekiyor” telkininde bulundular. Haşimi çalışma ziyareti için Ankara’ya geldiğinden dolayı, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile herhangi bir görüşme planlanmadı. Haşimi, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün bu sabah vereceği çalışma kahvaltısının ardından Irak’a dönecek. ‘Tehditleri izleyeceğiz’ Görevi Orgeneral Cömert’ten teslim alan Orgeneral Aydoğan Babaoğlu “Ülkemize yönelik her türlü tehdidi sürekli ve yakından takip edeceğiz. Şartlar ne olursa olsun tehdidin üstesinden gelecek tedbirleri üretme gayreti içinde bulunacağız. Ne zaman ve hangi şartta görev alacağımızın önceden ve açık bir şekilde bilinemeyeceği gerçeğinden hareketle daima göreve hazır olacağız” diye konuştu. (AA) Komutandan veda mesajı Hava Kuvvetleri’ndeki devir teslim töreninde konuşan Orgeneral Cömert, ‘sorunların demokratik olgunluğun pekişmesiyle aşılacağını’ vurguladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Silahlı Kuvvetleri’nde nöbet değişimi sürüyor. Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda, 30 Ağustos’ta emekliye ayrılacak Orgeneral Faruk Cömert’in yerine atanan Orgeneral Aydoğan Babaoğlu görevi devraldı. Cömert, Atatürk ilke ve inkılaplarının ışığında ve vatan sevgisinin bütünleştirici atmosferinde demokratik olgunluğun pekiştirilmesi gerektiğini dile getirdi. Babaoğlu ise Türkiye’ye yönelik her türlü tehdidi sürekli ve yakından takip edeceklerini belirterek “Şartlar ne olursa olsun tehdidin üstesinden gelecek tedbirleri üretme gayreti içinde bulunacağız” dedi. Hava Kuvvetleri Komutanlığı Karargâhı’nda gerçekleştirilen devir teslim törenine Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, TBMM Başkanı Köksal Toptan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, kuvvet komutanları ve çok sayıda davetli katıldı. Törende ilk olarak konuşan Cömert, Türkiye’nin dünya üzerindeki konumu, tarihten gelen güçlü devlet birikimi, kültürel zenginliği, doğal kaynakları ve dinamik insan gücü ile büyük bir güce sahip olduğunu belirterek “Atatürk ilke ve inkılaplarının ışığında ve vatan sevgisinin bütünleştirici atmosferinde, demokratik olgunluğumuzu pekiştirdiğimizde, birbirimizden kuşku duymak yerine birbirimizi daha iyi anlamaya çalıştığımızda, sorunlarımızı açık yüreklilikle konuşarak düşüncelerimizin farklılığından kaynaklanan dinamizmi harekete geçirebildiğimizde, terörün son bulması ve yaşam standardımızın yükseltilmesi de dahil, ülkemizin bütün problemlerinin üstesinden gelmemiz hiç de zor olmayacaktır” dedi. Ümraniye dosyası bekleniyor ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay 2. Dairesi üyeleri ve gazetemize yönelik saldırılarla ilgili davada, İstanbul Ümraniye’de ele geçen bombalarla ilgili soruşturma evrakının beklenmesine ve tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilerek duruşma ertelendi. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın dünkü duruşmasına Alparslan Arslan’ın da aralalarında bulunduğu tutuklu sanıklar katıldı. gulamaya başlanan yeni bir kriter olarak ortaya çıktığı kaydedildi. “Helal” belgesinin Müslüman toplulukların bulunduğu ülkelerde söz konusu sertifikaya sahip olmayan ürünlerin sunulmasının önünde pratik bir engel teşkil etmeye başladığı belirtilen açıklamada, şöyle denildi: “Helal standardının kapsamına giren gıda ve gıda dışı ürünlerde dünya pazarının yıllık 2.1 trilyon dolar olduğu tahmin edilmektedir. Bu ürünlerde halihazırda 1.6 milyar insanın potansiyel olarak ‘helal’ standardı kullanıcısı olacağı düşünüldüğü için, pek çok Müslüman ve Müslüman olmayan ülke üreticisi ve ihracatçısı ‘helal’ etiketini elde etmek yoluna gitmektedir. Başta uzak doğu olmak üzere, birçok ülkeye ihracat yapan firmalarımız ithalatçılarının ‘helal’ etiketi talebiyle karşılaşmakta ve bu konudaki sıkıntılarını artan bir sıklıkla müsteşarlığımıza da iletmektedirler. İhraç ürünlerimiz söz konusu sertifikanın yokluğunda Müslüman tüketiciler nazarında geri plana düşebilmekte ve ürünlerimizin helal olmadığı gibi bir yanlış algılama nedeniyle rekabet etmekte zorlanmaktadır.” Türkiye’de “helal” sertifikası verebilen kuruluş bulunmadığına işaret edilen açıklamada, firmaların “helal” belgesi verebilen akredite kuruluşlara belirli ücretler ödediği dile getirildi. Türkiye’nin bazı ihraç ürünleri için helal ürün sertifikasyonuna ihtiyacı olduğu, yakın gelecekte daha fazla ihtiyacı olacağı vurgulandı. Açıklamada, ihracatçıların taleplerinin karşılanması ve “helal” ürün pazarından Türkiye’nin hak ettiği yeri alabilmesi için çalışma başlatıldığı bildirildi. Uluslararası geçerliliği olacak sertifika, ürünün üzerine yapıştırılacak. Helal gıda denetimlerini ve belgelendirmesini yapacak ekipte, gıda mühendisleri ve uzmanların yanı sıra Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan bir din görevlisi yer alacak. Din adamları, ürünün dini usullere uygun olup olmadığı konusunda görüş bildirecek. Son iki yıldır bu yönde hazırlık yapan AKP, gelen tepkiler üzerine çalışmayı askıya almıştı. ‘HELAL GIDA’ Oyuncaklara sıkı takip ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dış Ticaret Müsteşarı Tuncer Kayalar, Çin menşeli oyuncaklarda aşırı dozda kurşun çıktığı haberleri üzerine, oyuncaklarda ithalat denetimini yürüten birimlerin uyarıldığını, Sağlık Bakanlığı ile koordinasyon sağlanarak genelde tüm oyuncakların özelde ise basın organlarında belirtilen firmanın ürünlerinde yürütülen denetimlerin sıkılaştırıldığını bildirdi. ‘DEMİRBAŞA’ KAYDETTİRDİ İran da getiriyor TAHRAN (AA) Malezya’nın ardından İran da et ve süt ürünlerine “helal gıda standardı” getiriyor. İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’in ülke veteriner kurumundaki temsilcisi Ali Muhammed Sultan, resmi haber ajansı İRNA’ya yaptığı açıklamada, et ve süt ürünlerinde standardın belirlenmesi için meclise kanun teklifi sunulduğunu, meclisin de “havyan kesim ve denetim” kanununu onayladığını söyledi. Sultan, onaylanan kanuna göre, İran’ın İslam Konferansı Teşkilatı’ndan (İKT) “helal gıda standardı” alması ve bunun bütün ürünlerin üzerinde belirtilmesi gerektiğini kaydetti. İKT’den “helal gıda standardı”nın alındığını ve gelecek günlerde bu uygulamanın sonuçlarının açıklanacağını ifade eden Muhammed Sultan, et ve süt ürünlerinin ihracında da bu standardı uygulayacaklarını belirtti. Sezer, hediyeleri Köşk’e bıraktı ANKARA (ANKA) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, görev yaptığı süre içinde kendisine verilen 1243 adet hediyeyi Çankaya Köşkü envanterine “demirbaş’’ olarak kaydettirdi. Sezer’in Köşk’e bıraktığı hediyeler arasında dört adet Kuranıkerim’in yanı sıra kendi portresinin yer aldığı tablolar, değerli halılar, kilimler bulunuyor. Sezer ayrıca, kendisine hediye edilen özel yapım tüm tüfek, tabanca, kılıç, kama, balta ve mızrağı da Köşk’te bıraktı. Görevini yeni cumhurbaşkanına devretmeye hazırlanan Sezer, hediyeleri demirbaş listesine kaydettirdi. Cumhurbaşkanı Sezer’in kendisine sunulan hediyeleri Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı makamına verilmiş olarak kabul ettiği, bu nedenle Köşk’te sergilenmesinin daha uygun olduğunu düşündüğü belirtildi. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Kemal Nehrozoğlu da kendisine verilen 7 adet hediyeyi demirbaş listesine kaydettirdi. Kayseri’de aile içi katliam ? KAYSERİ (AA) Kayseri’de Melikgazi ilçesinde aile içi geçimsizlik sonucu çıkan tartışmada 4 kişi yaşamını yitirdi. Bir süredir aralarında geçimsizlik bulunduğu bildirilen İskender Bozkurt, eşi Ülfiye Bozkurt ile tartıştı. Tartışmadan sonra eve gelen Ülfiye Bozkurt’un erkek kardeşleri Eyüp, Şaban, Sadi ve Murat Ulaş, kız kardeşlerini alıp baba evine gitmek istedi. Bunun üzerine İskender Bozkurt tabancayla kayınbiraderlerini öldürürken eşini de yaraladı. Bozkurt daha sonra intihar girişiminde bulundu. Baran ve Bryza evlendi Hudson Enstitüsü Avrasya Politikaları Uzmanı Zeyno Baran, dün akşam Kuruçeşme Su Ada’da düzenlenen törenle ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Avrupa ve Avrasya’dan sorumlu üst düzey yetkilisi Matt Bryza ile evlendi. Kuruçeşme Su Ada’da dün akşam düzenlenen ve 270 davetlinin katıldığı tören dolayısıyla bölgede yoğun güvenlik önlemleri alındı. Bryza gazetecilerin soruları üzerine, “Türkiye’yi çok seviyorum. Burada olduğum için çok mutluyum. Hayatımın önemli bir anı. Bu anı Türkiye, Ermenistan, Kazakistan,Yunanistan,ABD, İngiltere gibi birçok ülkeden önemli insanlarla paylaşıyorum. Burada olmak çok güzel” diye konuştu. (Fotoğraf: AA) YurtKur başvuruları sona eriyor ? İstanbul Haber Servisi 20072008 öğretim yılında yükseköğrenime hak kazanan adaylar için burs, yurt, öğrenim ve katkı kredisi başvuruları bugün sona eriyor. Başvurular www.yurtkur.osym.gov.tr adresinden 16 Ağustos’ta başlamıştı. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle