19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 AĞUSTOS 2007 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Erdoğan’ın ‘Gül benim cumhurbaşkanım olmayacak, diyenler vatandaşlıktan çıksın’ sözlerine tepki yağdı İçli’den yanıt: Yadırgıyorum ? ANKARA (AA) 11. Cumhurbaşkanı adayı, DSP Eskişehir Milletvekili Tayfun İçli, CHP’nin, cumhurbaşkanı seçiminde DSP’nin tavrını eleştirmesine tepki göstererek, “CHP’nin, eleştirilerini Abdullah Gül’e yöneltmeyip, oklarını bana yöneltmesini yadırgıyorum’’ dedi. İçli, adaylığının sonuna kadar devam edeceğini belirterek “CHP’nin genel kurula girmemesi nasıl siyasi bir tavırsa, bizim de aday göstermemiz siyasi tavırdır’’ diye konuştu. ‘Tehlikeli bir söylem’ ? CHP Genel Başkan Yardımcısı Özyürek “Bu öneri ancak faşist bir ülkede yapılabilir” derken MHP Grup Başkanvekili Şandır da “Başbakan’ın beyanı talihsizdir, yakışmadı” açıklamasını yaptı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Gül’ün cumhurbaşkanlığını tanımayanlar vatandaşlıktan çıksın” sözleri tepkiyle karşılandı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek “Bu öneri ancak faşist bir ülkede yapılabilir” derken Başbakan Erdoğan’ı yazar Bekir Coşkun’dan ve AKP’ye karşı olan milyonlarca Türkiye Cumhuriyeti vatandaşından özür dilemeye çağırdı. MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır da, “Başbakan’ın beyanı talihsizdir, yakışmadı” karşılığını verdi. 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’a da parlamento içinden ve dışından büyük tepki gösterilmişti. O dönemde Gebze 115. Topçu Alayı’nda görevli genç teğmen Murat Şeref Baba, Özal’a telgraf çekip “Atatürk’ün makamında oturan bir kimsenin, itibar deyince aklına, bazı ülkelerin devlet başkanları ile fotoğraf çektirmek geliyor olmasına alışamadım. Siz, ‘alışırlar’ dediniz. Ama, Sayın Turgut Özal, ben sizin cumhurbaşkanı olmanıza alışamadım” diye telgraf çekmişti. Bu telgraf önce PTT Telgraf Başmüdürlüğü’ne, oradan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmişti. Baba kısa bir süre sonra Gebze’deki alayından alınarak, psikonevroz teşhisiyle Haydarpaşa Asker Hastanesi Psikiyatri Servisi’ne yatırıldı ve daha sonra ordudan resen emekli edildi. Dönemin Çanakkale Belediye Başkanı İsmail Özay da, Çanakkale Zaferi’nin yıldönümünde “Halkın desteği olmadan, halk adına karar verenler, verdikleri o kararların altında ezilmeye, tarihin karanlığında yok olmaya mahkumdur” dedi ve Özal karşısında ayağa kalkmadı. Özay, hemen görevinden alındı ve ancak 15 ay sonra Danıştay kararı ile geri dönebildi. Coşkun’u hedef aldı lıçdaroğlu “Bu sözleri söyleyen bir Başbakan, o yolu açarsa kendi başbakanlığını tanımayan çok geniş bir yurttaş kitlesiyle de karşılaşabilir. Bu tür söylemler son derece tehlikelidir” uyarısında da bulundu. ‘Talihsiz bir beyan’ ÇÖLAŞAN YAZMIŞTI Mustafa Özyürek. Mehmet Şandır. Kemal Kılıçdaroğlu. Resepsiyonun yeri kesinleşti ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 30 Ağustos’ta Genelkurmay Başkanı tarafından verilecek resepsiyonun yeri kesinleşti. Hazırlanan davetiyelerde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ve eşi tarafından verilecek resepsiyonun yerinin Kara Kuvvetleri Komutanlığı Bahçesi olduğu belirtildi. Resepsiyon davetiyelerinde kıyafete ilişkin açıklama da yer aldı. Davetiyede bayanların uzun etek, bayların ise smokin giyecekleri bildirildi. Genelkurmay Başkanlığı tarafından önceki yıllarda verilen 30 Ağustos resepsiyonları Gazi Orduevi’nde gerçekleştiriliyordu. ‘kendilerine oy vermeyenlerin hassasiyetlerini’ dikkate almayı, onlara Türk vatandaşlığından çıkmayı öneriyor. Böylesine bir öneri, özgürlükçü, demokratik bir ülkede yapılamaz. Başbakan’ın bu önerisi ancak, faşist bir ülkede de yapılabilir. Çoğunluk tarafından seçildi diye hiç kimse Sayın Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığını benimseme, kabul etme zorunda değildir.” CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıç daroğlu da, “Bu tür söylemler yurttaşların sayın Gül’e karşı tepkilerinin derinleşmesine yol açar. Kamuoyu önüne çıkıp uzlaşma kültüründen söz eden, geniş bir uzlaşma arıyoruz, diyen bir Başbakan’ın düşüncelerini beğenmediği yurttaşlara Türkiye Cumhuriyeti’ni terk etsinler, demesi bir başbakanın söylememesi gereken bir sözdür. Herhalde bunu söylerken, kulağı ne söylediğini duymadı” dedi. Kı MHP’li Şandır, Erdoğan’ın sözlerini “talihsiz bir beyan” diye nitelendirdi. Şandır, “Hiçbir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının Başbakan’ın talebi doğrultusunda vatandaşlıktan çıkartılması söz konusu olamaz. Türkiye bir kanun devletidir. Tanımı yapılmamış, neyi kastettiğini, kimi işaret ettiğini açıkça ifade etmemiş, bir Başbakan’a yakışmaz bir söz söylenmiştir. Söylenmeseydi iyi olurdu” dedi. Şandır, “Ya sev, ya terk et” sloganı anımsatılarak yöneltilen sorular üzerine de, “Bu yanlış bir slogandı. Biz kullanmadık. Bizim adımıza kullananlara da doğru olmadığını söyledik, yasakladık. Bu söz bize ait değildir” açıklamasını yaptı. Dinci dergi İBDA’cı çıktı ? Emin Çölaşan’ı ağzı bantlı bir şekilde kapağa taşıyan dergide Cumhuriyet’e küfür ve hakaretler içeren yazılar da yayımlandı. BERİV AN TAPAN Geçen yıllarda ölen köpeği Pako ile birlikte görülen Hürriyet gazetesi yazarı Bekir Coşkun, köşesinde Abdullah Gül’ü eleştirmişti. AKP hükümetinin baskısı sonucu Hürriyet gazetesindeki görevine son verilen gazeteciyazar Emin Çölaşan’ın 14 Ağustos tarihli son köşe yazısında yer verdiği dinci Baran dergisinin İslami terör örgütüyle yakın ilişkisi dikkat çekti. Son sayısında Çölaşan’ı ağzı bantla kapatılmış şekilde kapağa taşıyan, Cumhuriyete ve laikliğe yönelik küfür ve hakaret içerikli yazılar yayımlayan derginin sahibi ve genel yayın yönetmeninin İBDAC terör örgütü üyeliğinden tutuklandığı da ortaya çıktı. Çölaşan’ın son yazısında köşesine taşıdığı şeriatçı Baran Dergisi’nin Genel Yayın Yönetmeni Bünyamin Eser’in daha önce Cihat Özpolat, Mustafa Ayyıldız, Halil Kantarcı, Abdullah İmeci ve Yunus Bulut ile İBDAC’nin İstanbul’da gerçekleştirdiği bombalı eylemler nedeniyle İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi’nce “yasadışı terör örgütüne üyelik” suçundan 18 yıla mahkum olduğu anlaşıldı. ‘İBDA’cıların yakalanması şereftir’ CHP, Erdoğan’a ‘Baran’ı sordu ? ANKARA (AA) CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal, Atatürk ilke ve devrimlerine hakaret eden ifade, yorum ve karikatürlerin yer aldığını belirttiği “Baran’’ adlı dergiyi çıkaran yayıncılar hakkında soruşturma başlatılıp başlatılmadığını sordu. Soysal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu önergesinde, “Bu dergi hakkında herhangi bir işlem yapıldı mı’’ sorusunu yöneltti. Türk uçaklarına Ege’de taciz ? ANKARA (AA) Genelkurmay Başkanlığı, Yunanistan’a ait uçakların, Ege Denizi’nin uluslararası hava sahasında önceki gün Ege uçuşu yapan Türk F16’larına bir kez önleme yaptığını bildirdi. Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinde yer alan “Ege/Akdeniz Eğitim ve Tatbikat Uçuşlarına Yunanistan’ın Müdahalesi’’ne ilişkin duyuruda, Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın Ege Denizi’nin uluslararası hava sahasında uçuş yapan F16 uçaklarına, önceki gün Midilli Adası’nın güneybatısında Yunanistan’ın N. Ankhialos meydanından kalkan F16 uçakları tarafından bir kez önleme gerçekleştirildiği kaydedildi. Abdullah Gül, Çankaya Köşkü’ne çıkmaya hazırlanırken, benzer protestoların sinyalleri gelmeye başladı. Hürriyet gazetesi yazarı Bekir Coşkun, bir köşe yazısında “O benim cumhurbaşkanım olmayacak” görüşüne yer verdi. Başbakan Erdoğan önceki gün akşam Kanal D’de Uğur Dündar’ın sorularını yanıtlarken “Bazıları çıkıp ‘Benim cumhurbaşkanım olamaz’ diye ifadeler kullanıyor. Maalesef edep adap bilmeyenler de var. Bunu diyenler önce TC vatandaşlığından çıkmalı. Cumhurbaşkanı kim olursa olsun hepimizin cumhurbaşkanıdır. Senin değilse çık vatandaşlıktan, git kimi seçersen seç” sözleriyle Coşkun’u hedef aldı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, Başbakan Erdoğan’a sert tepki gösterdi. Özyürek, yaptığı yazılı açıklamada şu görüşlere yer verdi: “Özgürlükçü demokratik bir ülkede, vatandaşların, çoğunluğun seçtiği bir başbakanı ve cumhurbaşkanını, kabul etme, benimseme zorunluluğu yoktur. Çoğunluğun kararlarına karşı yasalar çerçevesinde mücadele etmek her vatandaşın hakkıdır. Demokratik düzen azınlığın haklarının da korunduğu düzendir. Başbakan 22 Temmuz seçimlerinin yapıldığı günün akşamında AKP Genel Merkezi’ndeki konuşmasında ‘Bize oy vermeyenlerin de hassasiyetlerini dikkate alacağız’ şeklinde açıklama yapmıştı. Şimdi bırakın Coşkun, ‘Bizim anlatamadığımızı Başbakan bir cümleyle anlattı’ dedi ‘İran’ı anımsatıyor’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hürriyet yazarı Bekir Coşkun, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın kendisini hedef alan sözleriyle ilgili olarak “Sayfalarca yazıyla günlerdir, aylardır anlatamadığımızı bir cümleyle anlattı. Bizden olmayanlar gitsin, diyor. Bu, İran karşıdevriminden önce aydınların çok duyduğu bir laftı. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’na yakışan sözler değil, ama Erdoğan’a yakışır” dedi. Hürriyet gazetesi yazarı Bekir Coşkun, köşesinde Gül’ün adaylığını eleştirdiği bir yazıda “Türban için Türkiye Cumhuriyeti’ni Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne veren Abdullah Gül cumhurbaşkanıdır. Daha kanıt ne istersiniz? Doğrusunu isterseniz, ‘Göbeğini kaşıyan adam’ın zaferidir bu. Taa genel seçimlerde kararı o verdi. Çocukları için aydınlık Türkiye isteyenler meygörüşüne yer verdi. Başbakan Erdoğan bu yazıya “Çık vatandaşlıktan o zaman” diye tepki gösterdi. Bekir Coşkun, Başbakan Erdoğan’ın sözleriyle ilgili sorularımıza şu yanıtı verdi: ? Coşkun, “Bu, İran karşıdevriminden önce aydınların çok duyduğu bir laftı. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’na yakışan sözler değil, ama Erdoğan’a yakışır” dedi. danlara dökülürken, o uzakta bıyık altından güldü, göbeğini kaşıdı ve dinci devletin yolunu açtı... Abdullah Gül tam ona göredir. Zaten onun cumhurbaşkanı olacaktır. Benim değil...” “Başbakan sayfalarca yazıyla günlerdir, aylardır anlatamadığımızı bir cümleyle anlattı. ‘Bizden olmayanlar gitsin’, diyor. Bu, İran karşıdevriminden önce aydınların çok duyduğu bir laftı. Bu laflar hoş laflar değil, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’na yakışmaz ama Erdoğan’a yakışır. Başbakan önce, ‘Barış ortamında herkesi kucaklayacak bir tavır içine gireceğiz’ dedi. Sanki Abdullah Gül’ü geride bırakmış, ondan vazgeçmiş gibi bir hava sergiledi. Ama seçimden sonra, oyları cebine koyunca tekrar Abdullah Gül ortaya çıktı. İnsanları kucakladığı falan da yok. Herkesin ‘Cumhurbaşkanım’ diyeceği birini seçmeye niyeti yok. Gül’ü cumhurbaşkanı olarak yüreğimde hissetmeyeceğim hiçbir zaman.” Coşkun, Erdoğan’ın konuşmasının ardından çok sayıda tehdit aldığını açıkladı. Erdoğan’ın açıklamalarını eleştiren yurttaşlar, Gül’ün cumhurbaşkanlığını istemediklerini söylediler ‘Biz hiçbir yere gitmiyoruz’ İstanbul Haber Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Bazı kişiler, cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül’ün, seçilmesi halinde ‘Benim cumhurbaşkanım olamaz’ diyorlar. Bu görüşte olanların Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkması gerekiyor” sözleri tepkiyle karşılandı. Sivil toplum kuruluşu temsilcileri Başbakan’ın açıklamasını “pervasız ve talihsiz” olarak niteleyerek bu yaklaşımın çok tehlikeli olduğuna dikkat çektiler. Gazetemizi arayan pek çok yurttaş ise, “Biz de Gül’ün cumhurbaşkanı olmasını istemiyoruz ve bu ülkeyi terk etmiyoruz” görüşünü dile getirdiler. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu: “Tek parti iktidarının ? Sivil toplum kuruluşu temsilcileri Başbakan Erdoğan’ın açıklamasını “pervasız ve talihsiz” olarak niteleyerek bu yaklaşımın çok tehlikeli olduğuna dikkat çektiler. Türkiye’de tek seslilik beklentisi yaratmış olduğu izlenimini veren konuşmayı yadırgadığımızı ve ifade özgürlüğü açısından kabul edilemez bulduğumuzu öncelikle vurgularız. İfade özgürlüğünün kullanılmasının yarattığı kızgınlıklar ne yazık ki son günlerde yoğunlaşmıştır. Türkiye’nin demokratik bir ülke olarak tanımlanmasını zora sokan yaklaşımın yinelenmemesi dileklerimizi bir kez daha anımsatıyoruz.” Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV) Başkanı Gülseven Yaşer: “Erdoğan’ın açıklamasını çok talihsiz ve pervasız açıklama olarak buluyorum. Bu ülkenin çağdaş güçleri bu değerlerin yok edilmesine ve Cumhuriyetin yıpratılmasına hiçbir zaman izin vermeyecektir.” Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Başkanı Türkan Saylan: “Bekir Coşkun cumhurbaşkanı seçimi ile ilgili kendi düşüncelerini dile getirmiştir. Hani düşünceye özgürlük vardı? Bekir Coşkun, yazısıyla pek çok kişinin görüşlerine tercüman olmuştur. Gül’ün cumhurbaşkanlığı ile herkesi kucaklayacağını söylüyorlardı. Talihsiz bir açıklama.” Yurtsever Hareket Sözcüsü sanatçı yazar Bedri Baykam: “Ülkenin Atatürkçü, demokrat, laik aydınlarına ‘Sen çek başka ülkeye git’ demek kimsenin haddine değildir. Bu kişi başbakan dahi olsa.” Eğitim Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer: “Başbakan iktidara geldiğinden bu yana toplumu kutuplaştırmak gibi bir misyon üstlenmiş.” Yeniden Kuvayı Milliye Hareketi Derneği Genel Başkanı Hakkı Sevim: “Gül’ü, eşinin Türkiye Cumhuriyeti’ni AİHM’ye şikâyet etmesi gibi tüm uygulamaları, Atatürk cumhuriyetini benimsemediğini göstermektedir. Gül cumhurbaşkanı olmamalıdır.” Derginin, İBDAC sözcülüğü yaptığı da yazılarda açıkça ifade ediliyor. İBDA’cıların tutuklanmasını “Müslümanlar için şeref” olarak niteleyen yazıların kaleme alındığı derginin 4. sayfasında, “Haber 7”ye yönelik ağır hakaretlerde bulunularak İBDA’cı olduklarına dair şu ifadeler yer alıyor: “Dergiyi İBDA fikriyatını benimsemiş bizler çıkarıyoruz... ‘Terör örgütünü deşifre’ ediyormuş. Sen git o pornocu gibi, ananın d... deşifre et. Siz var ya koçum, sizin gibi i... o laiklerden hiçbir farkı yok gözümüzde. Onlarla aynı saftasınız madem, onlarla aynı muameleye tabi olacaksınız!” Derginin son (32.) sayısında ise “Kâfirmünafık el ele Baran’a saldırıyor” başlığıyla verilen haberde, Çölaşan için “Gammazlayan ajan Emin’in işine son verildi”, Samanyolu TV ve Haber 7 için “Zinciri dişleyen k... dişlerinin kırıldığıyla kalır” ifadeleri kullanılıyor. Son yazısında, derginin “Anıtkabir” ve “Altıok” kapaklı sayılarını devletin savcılarına, emniyet birimlerine şikâyet ederek “Devlet var mı” sorusunu yönelten Çölaşan, derginin son sayısında ağzı bantla kapatılmış şekilde kapağa taşındı. “Millet laikliği ve Kemalizmi sandığa gömdü” başlığının yer aldığı söz konusu sayıların ilkinde Anıtkabir’e kilit vurulmuş ve altıok Atatürk’ün mezarından ceset halinde çıkarılırken görülüyor. Altıok’u “Dinsizlik”, “Halk düşmanlığı”, “F....i...lik”, “ayyaşlıkhırsızlık”, “Batıcılıkhayvanlık”, “vatan hainliği” diye tanımlayan söz konusu ikinci derginin 19. sayfasında ise “... Gün geçmiyor ki laik Cumhuriyetin Allah’sız ve ahlaksızlar reijiminin pislikleri görülmesin. Cumhuriyet kazanımları! ‘İlke ve inkılapların’ oluşturduğu bu manzara karşısında biz intikam yemini ettik...” ifadeleri yer alıyordu. CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle