19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 AĞUSTOS 2007 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER TTK Başkanı Yusuf Halaçoğlu: Kürtler Türktür, Aleviler Ermenidir demedim 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘İstifa etmiyorum’ Evren: Yasak yok gelenek var ? MARMARİS (AA) 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, düzenlediği basın toplantısında cumhurbaşkanının eşinin türbanlı olamayacağına ilişkin kanunlarda ve geleneklerde bir yasağın bulunmadığını söyledi. Evren, “Atatürk’ten bu yana böyle bir gelenek var, oraya bugüne kadar başörtülü bir ‘First Lady’ çıkmamış, bu bakımdan yakıştıramıyoruz, ben de yakıştıramıyorum. Ama onun hakkı yok mu, var belki insan hakkı olarak var. Ama böyle toplumda sırıtıyor’’ diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Tarih Kurumu (TTK) Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, Kürtler ve Alevilerle ilgili sözlerinin çarpıtıldığını, kendisinin “ırkçılıkla” suçlandığını söyledi. Halaçoğlu, Ermeni, Kürt birçok aile dostu bulunduğunu, 14 yıldır Alevi personel müdürü ile çalıştığını söylerken, kendisinin, resmi belgeler doğrultusunda tarihi gerçekleri ortaya koyduğunu ifade etti. Halaçoğlu, istifayı düşünmediğini de bildirdi. Halaçoğlu, dün düzenlediği basın toplantısında, sözlerinin çarpıtılarak, yanlış aktarıldığını ileri sürdü. Yaklaşık 10 yıldır yürüttükleri bir araştırmada sona yaklaştıklarını, Kayseri’de Avşar Boyu’nun konuşulduğu bir toplantıda da bu araştırmadan bazı veriler açıkladığına işaret eden Halaçoğlu, “Tehcirden kurtulmak için kendini Kürt Alevi olarak gösteren Zamana Sığınmak... Türkiye’de kadın eş seçiminde özgür mü? Değil!.. Yüzde 58 oranında aile bireyleri etkili oluyor eş seçiminde. Evlenme yaşı 17 olarak belirlense de 10’a dek düşüyor. Resmi nikâh yapılmıyor. Kürtaj olamıyor, boşanamıyor.... Yasa gereği 3 binin üzerinde “Kadın Sığınma Evi” bulunması gerekirken, 350 yataklı 13 “sığınma evi” bulunuyor. Güneydoğu’da ve Doğu Anadolu’da “sığınma evi” yok!.. Türkiye’de kadınların yüzde 97’si yaşamlarında şiddetle karşılaşıyor... Eşitlik Çerçeve Yasası yok ama TBMM’de “KadınErkek Eşitliği Komisyonu” kurulmuyor. Yeni Ceza Yasası’nda sözde namus cinayetlerine engel olacak bir düzenleme yapılmadı, ensest suç olarak tanımlanmadı. Ama basın yasasına göre haber yapmak suç. Küçük kız çocukları geleneksel din anlayışı nedeniyle nüfusa kayıt yaptırılmıyor, okula gönderilmeyip küçük yaşta evlendiriliyor. Evlenme yöntemleri ortaçağı anımsatıyor... Berdel, beşik kertmesi, başlık parası, kan davası, kan bedeli, kuma, akraba evliliği... Neden yazdım bunları? Türkiye, “İslam modeli devlet” yolunda “emin adımlarla” yürüyor. Şeriatla yönetilen bir ülkede kadınlar kocalarından ve aile bireylerinden izin almadan neler yapamazlar anlatayım: Sevdiği erkekle evlenemez, bir işte çalışamaz, çocuğuna istediği adı veremez, çarşafının rengini değiştiremez, boşandıktan sonra çocuklarını göremez, kocasının ikinci bir kadınla evlenmesine karşı çıkamaz, erkeklerin ellerini sıkamaz, kocası döverse şikâyetçi olamaz, sokakta başı açık gezemez, otomobil kullanamaz, bisiklete binemez... Liste çok uzun... ??? Mustafa Kemal Atatürk ve Kemalizm kadını özgür bir birey olarak tanımladı... “Sıkmabaş”ı “Türban” ya da “Başörtüsü” kavramıyla karşılaştıranların ne yapmak istediklerini anlamak için Türkiye’nin 2007 fotoğrafına bakmamız yeter. Cumhuriyet mitinglerinde “Laik bir cumhurbaşkanı istiyoruz” diye mesaj veren kesim Türkiye’nin eğitimliçağdaş orta kesimiydi... Bizim sözde aydın geçinen eğitimli, siyaset bilimcisi, sosyolog, eli kalem tutan kadınlarımız neden “sıkmabaş”ı giyimkuşam özgürlüğü olarak görür ve savunur? Nerede kadınerkek eşitliği, bireyin özgürlüğü? Ortadoğu ülkelerindeki şeriatla yönetilen ülkeler ortada; orada kadının ikinci sınıf yurttaş olduğu, kadınerkek eşitliğinin olmadığı ortada... Cumhuriyet’e, Atatürk Devrim Yasaları’na sahip çıkanları, “darbeci”, “faşist” diye suçlayanlar yarın başlarına ne geleceğini görmezler!.. İran’da da görmemişlerdi... Mollalara destek veren, İranlı solcular, kürk mantolu kadınlar ne oldu? Humeyni Paris’ten Tahran’a geldi. Solcular darağacına gitti, kürklü kadınlar kocalarıyla, çocuklarıyla, sevgilileriyle ABD’ye ve Avrupa ülkelerine kaçtılar... Türkiye bir dönüm noktasında... Emin Çölaşan 25 yıldır çalıştığı Hürriyet’ten kovuluyor, medya dincilerin eline geçiyor... Altı ay sonra yargı, YÖK, üniversiteler... Hep birlikte görüp, izleyeceğiz... ??? Esmehan Akyol’un bir yazısı (13 Mayıs 2007Radikal) geldi aklıma noktayı koyarken... Akyol şöyle diyordu: “Hayrünnisa Gül’ün 15 yaşında, başarılı bir öğrenci olarak okuduğu Çemberlitaş Kız Lisesi’nden babasının ‘isteğiyle’ ayrılıp, 30 yaşındaki Abdullah Gül’le evlendirilmesi, Gül çiftinin, ‘her ikisinin güzel kahverengi gözlerindeki ışıkların’ (Perihan Mağden, Radikal 28 Nisan) ardında, gölgede kalıvermişti her nasılsa... Oysa gazetelerde 15 yaşındaki bir kızın, babası yaşındaki bir adamla, aile zoruyla evlendirildiğini okuduğumuzda, en azından derin bir iç geçirip töreye, devletin umursamazlığına, kadın derneklerinin imkânlarının yetersizliğine.. hiç olmazsa kadere veryansın etmiyor muyduk? Aile baskısıyla evlendirilen çocuk yaştaki kızların trajedisinin bu memlekette haber değeri taşıma nedeni, o kocalarda, gelecekte cumhurbaşkanı olma potansiyelinin görülmemesi miydi yani? Yoksa ‘o kültürün’ kadınlarının tıpkı YÖK Kanunu’nda olduğu gibi, yüreğimizde de saçlı başlı kadınlar kadar hakları yok mu?” Demek ki “zamana sığınmak” böyle bir şeydi... ? Kürtler ve Alevilere ilişkin sözlerine gösterilen tepkilerin ardından basın toplantısıyla kendisini savunmak zorunda kalan Halaçoğlu, bu kez genellemeler yapmaktan kaçındı. Açıklamalarının, ırkçılık yapmak amacı taşımadığını ileri süren Halaçoğlu, kendisine yönelik istifa çağrılarının Meclis’te olduğunu söylediği bazı başkanlara da yapılmasını istedi. Ermeniler var” ve “Bugün kendini Kürt olarak bilen bazı ailelerin 16. yüzyıl kayıtlarına göre Türkmen olduğu görülüyor” dediğini belirtti. Halaçoğlu, “Bu, Kürtler yok demek midir? Çatışma ortamı çıkarmak demek midir? Bu, bütün Alevileri Ermeni yapmak demek midir? Aleviliği aşağılamak demek midir” diye sordu. Açıklamalarının, ırkçılık yapmak amacı taşımadığını vurgulayan Halaçoğlu, kendisine yargısız infaz yapıldığını söyledi. Araştırmasında Kürtlerden de bahsettiğini, ırkçılık yapmak istese Kürtleri Türk olarak belirtebileceğini ifade eden TTK Başkanı, “Ben o gün o toplantıda ‘Herkes kendi kimliğini öğrenmek hakkına sahiptir’ dedim. Bunu diyen biri nasıl ırkçı olur” diye sordu. Bu tür konuların “nazik, hassas” olduğunu söyleyen Halaçoğlu, araştırmayı Türk Kürt, Alevi Sünni ayrımına yol açmak için yapmadıklarını anlattı. Yusuf Halaçoğlu, araştırmasına göre, Türkiye’de 41 bin 297 aşiret tespit ettiğini de dile getirdi. Osmanlı tahrir arşivinden “siyakat” yazısı ile tutulan arşivleri taradıklarını ve kayıtların tüm dünyada 1. el kaynak olarak kabul edildiğini söyleyen Halaçoğlu, etnik kimliklere ilişkin söylediklerinin de bu belgelere dayandığının altını çizdi. TTK Başkanı, Türkiye’nin Ermeni ve Kürtlere ilişkin sorunlarının ancak bu araştırmalarla ortadan kaldırılabileceğini belirterek, “Ben Ermenileri suçlamadım. Kürtleri reddetmedim. Kürtlerin Türkmen olduğunu söylemedim. Ermeni Patriği benim dostum. Bayramlarında ben onu ararım, bizim bayramlarımızda o beni arar. Birçok Ermeni ve Kürt arkadaşım var, ailecek görüşüyoruz. Personel müdürüm Alevi, 14 yıldır birlikte çalışıyoruz. Kim çarpıtıyorsa sözlerimi, onlar utan sın” diye konuştu. Halaçoğlu, ayrışmayı değil aksine birliği amaçladığını söylerken “Türk ve Kürtlerin ne kadar kaynaştığını, iç içe geçtiğini gösteren en önemli araştırmalardan biri. Bence çatışma değil kaynaşma unsuru olabilir” açıklamasını yaptı. Halaçoğlu, TTK Başkanlığı’nı bırakmaktan çekinmediğini ancak kendisi başkan olsa da olmasa da tarihi gerçeklerin değişmeyeceğini dile getirdi. Hükümetten herhangi bir istifa baskısıyla karşılaşmadığını, kimi milletvekillerinin kendisine teşekkür dahi ettiğini anlatan Halaçoğlu, “Bazı siyasetçiler, beni istifaya davet edenler, haklarında gazetelerde çıkan yalan yanlış haberler karşısında istifa edecekler mi? Türkiye’nin bölücülüğüne gayret eden bazı başkanlara aynı şekilde Meclis’te ‘İstifa et’ diyecekler mi’’ dedi. DTP, Gül’den ‘adım’ bekliyor ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DTP, cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül’e destek vermek için “olumlu adım” bekliyor. Ahmet Türk başkanlığında toplanan DTP grubunda, DTP’lilerin ilk tur oylamada boş oy kullanmış olması olumlu karşılandı. DTP’liler ikinci tur oylamanın yapılacağı 24 Ağustos’a kadar “beklentilerine karşı olumlu adımların atılması halinde” tutumun değişeceği bildirildi. AKP’Lİ VEKİLLERE ANLATTI ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Erdoğan’a göre Sezer ‘367’ye karşı Haber Merkezi Başbakan Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in Anayasa Mahkemesi’nin Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili 367 kararının doğru olmadığı yönünde görüş bildirdiğini öne sürdü. Erdoğan, Sezer’in referandum kararından vazgeçmelerini istediğini de anlattı. Cumhurbaşkanlığı seçiminin birinci tur oylaması öncesinde Erdoğan ile AKP’li milletvekillerinin bir araya geldiği toplantının ayrıntıları basına sızdı. CNN TURK’ün haberine göre basına kapalı toplantıda konuşan Erdoğan, Sezer’in tarafsızlığına ilişkin şikâyetlerini dile getirdi. Sezer’le arasında geçen bir diyaloğu da milletvekillerine anlatan Erdoğan’ın “Sayın Cumhurbaşkanı Anayasa Mahkemesi’nin 367 ile ilgili görüşüne katılmıyor, 367 meselesinin yanlış olduğunu söyledi” dediği öğrenildi. Erdoğan’ın açıklamalarına göre Sezer, seçimlerde de toplantı yeter sayısını 184 olarak düzenleyen maddenin yeni anayasa çalışmasına konulmasını önerdi. Talabani’den DTP’ye eleştiri ? Dış Haberler Servisi Irak Devlet Başkanı Celal Talabani’nin Ankara Temsilcisi Behroz Galali, ilk tur oylamada Abdullah Gül’e destek vermeyen DTP’yi eleştirdi. Galali, DTP’nin tecrübe eksikliğinden dolayı iki önemli hata yaptığını belirterek “İlk hata, Gül ile yapılan görüşmenin hemen ardından basın toplantısı düzenlenmesi oldu. Halk, Kürt sorununun çözümü için daha ileri görüşmeler yapılmasını bekliyordu. Ahmet Türk’ün, ‘Abdullah Gül’e oy vermeyeceğiz ’ demesiyle ikinci hata yapıldı’’ dedi. ‘Referandumu geri çekin’ Yine Erdoğan’a göre Sezer, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine karşı çıktığını bir kez daha söyledi. Erdoğan milletvekilerine “Cumhurbaşkanı 21 Ekim’de yapılacak anayasa paketiyle ilgili referandumun da geri çekilmesi talebinde bulundu” dedi. Erdoğan milletvekillerine, Cumhurbaşkanı Sezer’e “Geri çekmemiz mümkün değil” yanıtını verdiği de aktarıldı. [email protected] ‘İran operasyon düzenleyecek’ ? Haber Merkezi Kuzey Iraklı Kürt yetkililer İran’ın “Kandil Dağı civarındaki köylere operasyon yapılacağı’’ yönünde uyarı içeren bildiriler dağıttığını öne sürdü. Yetkililer, bildirilerde “İran İslam Cumhuriyeti” ibaresinin bulunduğunu ve halktan 48 saat içinde evlerini terk etmelerinin istendiğini iddia etti. Reuters haber ajansı, yüzlerce köylünün evlerini terk ettiğini duyurdu. Uğur Mumcu 65 yaşında Bombalı saldırıda yitirdiğimiz yazarımız için bugün saat 10.30’da Cebeci Asri Mezarlığı’ndaki gömütü başında tören düzenlenecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 14 yıl önce uğradığı bombalı saldırı sonucu yaşamını yitiren gazetemiz yazarı Uğur Mumcu, bugün 65. doğum gününde anılıyor. Mumcu’nun doğum günü için, saat 10.30’da Cebeci Asri Mezarlığı’ndaki gömütü başında tören düzenlenecek. Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı’ndan yapılan açıklamada, tüm Mumcu dostları törene çağırılırken, “Cumhuriyetin, Atatürk ilke ve devrimlerinin ödünsüz savunucusu Uğur Mumcu, antiemperyalist, bağımsızlıkçı, devrimci ve toplumcu bir gazeteciydi. Dürüstlüğün, araştırmacı gazeteciliğin de simgesi olan Mumcu, daima halkın çıkarları, hak ve hukuku için savaştı. Topluma, gerici ve karanlık güçlerin, laiklik ve Atatürk düşmanlarının yön vermesine izin vermedi” vurgusu yapıldı. Açıklamada, Mumcu’nun yazı ve araştırmaları ile bir devrim meşalesi gibi, gericiliğin, tutuculuğun, sömürünün, yolsuzluğun ve cinayetlerin üzerine gitmeye, topluma yol göstermeye ve uyarmaya bugün de devam ettiği belirtilerek “Seni unutmadık, unutmayacağız; doğum günün kutlu olsun Uğur Mumcu” denildi. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 ACI KAYBIMIZ Merhume Nimet Balkan ve merhum Emekli Dr. Hava Alb. YUSUF BALKAN’ın kıymetli kızı, Jette Aydemir Balkan’ın kardeşi, merhum Hâkim Hasan Boran, merhum Em. Dr. Alb. Hikmet Boran, Fevziye Necip Balkan, Sakıp Şevket Akhan, Hüseyin Servet Şaylan, Muhteşem Nemide Kot’un sevgili yeğenleri, BORAN BURAK KOT ŞAYLAN AKHAN ÖZÜAK GÖKÇEK CİLLOV ailelerinin kuzeni, Suna, Tore, Tulin’in halaları,Kürşad’ın annesi, Lalin Suzin Akalan Şan Çaldemir’in babaanneleri, merhum Sadık Akalan’ın eşi 18 Glock marka silah ele geçirildi ? NUSAYBİN (AA) Mardin’in Nusaybin ilçesinde Kışla Mahallesi’nde bulunan bir evde yapılan aramada Glock marka 18 adet tabanca ele geçirildi. Ev sahibi B.A. ve F.D gözaltına alındı. TBMM BAŞKANLIK DİVANI TOPLANDI BODRUM’DA ŞARAPLI RİSOTTO KRİZİ Kadın başkanvekilleri siyah tayyör giyecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanlık Divanı’nın ilk toplantısında kadın başkanvekillerinin frak yerine siyah tayyör giymesi benimsendi. TBMM Başkanlık Divanı dün ilk toplantısını yaptı. TBMM İdare Amiri DTP’li Sırrı Sakık, Başkanlık Divanı toplantısına kravatsız gelince, görevliler kendisini uyardı. Salondan bir süre ayrılan Sakık, kravat taktıktan sonra toplantıya katıldı. Toplantıda iki kadın Meclis Başkanvekili Güldal Mumcu ile Meral Akşener’in oturumu yönetirken giyecekleri kıyafet konusu da değerlendirildi. Toplantıda, içtüzükte oturumu yöneten başkanvekilleri için frak giyilmesi zorunluluğunun erkek üyeleri bağlayacağı, kadın başkanvekillerinin de oturumu yönetirken tayyör giymesinin içtüzük ihlali olmayacağı görüşüne varıldı. İçişleri Bakanı, garsona kızdığını kabul etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İçişleri Bakanı Osman Güneş, eski Muğla Valisi Temel Koçaklar’ın merkeze alınmasında şaraplı risottonun etkisinin bulunmadığını savunurken yemeğe şarap katıldığı bilgisinin kendisine neden önceden bildirilmediği konusunda garsona kızdığını kabul etti. Güneş “kendisine şaraplı risotto yedirilmesi nedeniyle Muğla Valisi’ni görevden aldığı” yönündeki iddialara ilişkin yazılı açıklama yaptı. Güneş, “Yemeği ilginç bularak garsona nasıl yapıldığını sordum, yemeğin yapımına şarap katıldığını söylemesi üzerine, önceden neden bunu söylemediklerini ifade ettim. Bu benim kişisel tercihimdir ve medeni bir ülkede herkesin tercihime saygı duyması gerekir. Ben de herkesin kişisel tercihine saygı duyuyorum” dedi. Düzeltme ve özür ? Gazetemizin dünkü sayısında ‘Kürt sorunu hepimizin sorunudur’ başlıklı haberde, Demokratik Toplum Partisi amblemi teknik bir hata sonucu yanlış kullanılmıştır. Özür dileriz. AYPERİ AKALAN (BALKAN) aramızdan ayrılmıştır. Cenazesi 22 Ağustos Çarşamba (bugün) Kızıltoprak Zühtüpaşa Camii’nde öğle namazını müteakiben Karacaahmet Kabristanı’nda defnedilecektir. Tüm sevenlerin ve dostlarının başları sağ olsun. AİLESİ CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle