Katalog

SAYFA CUMHURİYET 17 AĞUSTOS 2007 CUMA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI B B B B A A A A PB 31 35 32 34 36 36 38 37 26 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB Y Y Y B B B B A 28 27 25 23 32 30 31 30 33 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB B B B B B Y Y Y 34 33 35 36 32 34 30 25 24 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun iç ve doğu kesimleri parçalı çok bulutlu, Orta Karadeniz kıyıları, Doğu Karadeniz ile Doğu Anadolu’nun kuzey v e doğusu sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı, doğu bölgelerde 2 ila 4 derece azalacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih Y Y Y Y Y Y Y Y Y 18 21 22 19 18 17 19 16 25 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y Y Y Y A A A Y 21 31 33 25 33 33 27 32 20 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Y A PB A Y Y Y A A 32 34 23 37 30 30 11 35 35 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada mekte dayattığı Gül Abdullah’ı devletin başına layık görmediklerini söyleyen bir açıklama yaptı. Uzun suskunluk döneminden sonra RTE, Gül Abdullah’ın cumhurbaşkanlığını savundu. Savunu, hemen her gün Gül Abdullah’ın Çankaya’ya girişiyle başlaması olası krizleri boş veriyor. “…’Kardeşinin’ adaylığını engellemeye gücü yetmediğini” öne süren ana muhalefete, medyada gerçeği göstermeye çalışan bir avuç yazar çizerle tek bir gazetenin çırpınışlarını önemsemiyor. İçeriğindeki yatan askere karşı duruşu, dağdaki çobanın bile anlamakta zorluk çekmeyeceği bir üslupla Gül Abdullah’ın sözde de özde de Cumhuriyetin temel ilkelerine bağlı biri olduğunu söylerken; 12 Nisan’da askerin görüşünü açıklayan Orgeneral Büyükanıt’ı yanıtlıyor. Gerçeklerin üzerindeki örtüyü kaldırmak için Gül Abdullah’ın bağlı olduğu ilkeleri yinelemek yeterli. ??? Evet; RTE’nin dediği gibi Gül Abdullah, özde yetişme biçimine, kendine özgü temel ilkelerle Cumhuriyet’e bağlı. O kadar bağlı ki: (Gazetede çıkan yaşamöyküsündeki büyük dedesinin 1915’lerde Siirt’ten Kayseri Develi’ye gelip yerleşmiş bir Arap olduğunu yalanlamadığına göre) Ne Mutlu Türküm Diyene sözünü kardeşi RTE gibi bir türlü içine sindiremiyor… “Ne Mutlu Türküm Diyene lafını her yere yaza yaza Türkiye’nin ilkel hale dönüştürüldüğünü”, RTE gibi en birleştirici unsurun “din” olduğunu… Moral değerler açısından “Türkiye’nin bütünlüğünü tehdit eden ve en ziyade tahribatı laiklik ilkesinin verdiğini”… “İkinci Cumhuriyet ve (kendilerine yakıştırdıkları) yeni Osmanlılar” kavramlarını “çok sağlıklı” bulduğunu ve bu nedenlerle “geleceğe umutla baktığını”… söyleyegeliyor. Gül Abdullah’ın “özünü” anlatmaya bu örnek söylemler yetmedi mi? Buyrun Gül Abdullah’tan taze örneklere: “İslamın yalnız ahireti değil, dünyevi düzeni de içerdiği bir gerçektir.Türkiye’de geçerli kanunlar arasında İslama aykırı olanlar birer baskı unsuru, kaldırılacak… (Anayasanın değiştirilmesi teklif edilemez 2 ve 4. maddelerine ilişkin sözü) Anayasadaki yasakçı yasalarla gidilmez... Türkiye’de açıkgizli bir İslam düşmanlığı olduğuna inanıyoruz… Biz İslamı hayat tarzı olarak görmek istiyoruz… Laik sistemin sonu geldi, değiştireceğiz…” Özünde bu ilkelere bağlı olduğunu kanıtlayan bu sözleri özetledikten sonra… sıra geliyor sözde bağlılığına: Uzlaşma adı altında desteğini sağlamak için ziyaret ettiği muhalefet partilerinden sonra düzenlediği basın toplantısında, cumhurbaşkanı olursa bağlı kalacağını açıkladığı temel ilkelere bakalım: “…Laikliğin korunması en temel ilkelerimden biridir. Hiç kaygı duyulmasın. Laikliğin korunması için ne gerekiyorsa yapacağım… TC Anayasası bizim kılavuzumuz olacaktır. Anayasanın temel ilkeleri ilk 4 maddede yazılmıştır. Bu ilkeleri korumak ve güçlendirmek temel hedefim olacaktır…” İşte RTE’nin özde de sözde de Cumhuriyetin temel ilkelerine bağlı kalacağını iftiharla açıkladığı Gül Abdullah’ın kimlik karnesi. Adaylığını ilan ederken iç ve dış dünyanın gözünü boyamak için açıkladıklarını bir ayağını kaldırarak mı söyledi, bilemiyoruz ama…hiç kuşku yok, koltuğa oturduktan sonra özündeki ilkeleri yerine getirecek bütün girişimleri destekleyeceğinden, hatta önayak olacağından kimsenin kuşkusu olmasın. ??? RTE, türbanı kişisel bir anayasal hak gören Gül Abdullah’ı savunurken, …kurucusu demiyor, TC’nin birinci cumhurbaşkanı diye andığı “Atatürk’ün eşi Latife Hanım’la annesi Zübeyde Hanım’a bakılması ve ders alınmasını” öneriyor. İktidarının ilk günlerinde AKP’den önceki, Cumhuriyetin altın yılları olan Atatürk dönemini de inkâr edecek kadar ileriye giden RTE, yakın tarihi, bu vesileyle Atatürk devrimlerini sindiremediğini kanıtlıyor. Atatürk, Latife Hanım’la 29 Ocak 1923’te evlendi. Latife Hanım Osmanlı artığı kıyafetlere pek önem vermezdi, ama halk içinde aksi bir görüntü de vermedi. Hangi tarihe kadar? Atatürk’ün Kastamonu’da şapka devrimi ilan edip, yasası 25 Kasım 1925’te… Kıyafet Yasası 28 Kasım 1925’te kabul edilinceye kadar… Ölünceye kadar Batılı bir hanımefendi gibi giyindi ve… yaşadı Latife Hanım. Atatürk’ü anlamalarını, devrimleri, düşünce ve görüşlerini sindirmelerini beklemiyoruz. Hiç değilse gerçekleri tahrif etmekten, Atatürk dönemini saptırarak amaçlarına destek olarak kullanmaktan vazgeçsinler… ÖSS sonucuna göre 193 bin 733 aday lisans programlarına yerleştirildi 5 ÜLKE İÇİN ‘UYARI’ İSTEMİ 2500 birinci açıkta kaldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) sonucuna göre, 920 bin 301 adaydan 193 bin 733’ü 4 yıllık ve üzeri fakültelere yerleştirildi. Tercih yapan 7 bin 644 okul birincisinden 2 bin 520’si açıkta kaldı. ÖSS birincilerinin tercihleri Ankara ve İstanbul’daki üniversiteler olurken 6 birinci ise burslu olarak okumaya hak kazandı. Sınava daha önceki yıllarda giren ancak kazanamayan adayların yerleşme oranı daha yüksek oldu. ÖSS ve Yabancı Dil Sınavı (YDS) yerleştirme sonuçları dün sabah Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi’nin (ÖSYM) internet sitesinde ilan edildi. Sonuçlara göre, ÖSS’yi kazananlar ile sınavsız geçiş hakkı olan toplam 1 milyon 580 bin 356 adaydan 920 bin 301’i tercih yaptı. Meslek lisesi mezunlarından 169 bin 499’u sınavsız geçiş amacıyla tercihte bulunurken 133 bin 493’ü ÖSS sonuçlarına göre tercih yaptı. Tercih yapan adaylardan 617 bin 309’unu da genel lise mezunları oluşturdu. Tercihte bulunanlardan 193 bin 524’ü lisans programlarına yerleşti. Bu adaylardan 166 bin 410’u devlet üniversitelerini, 21 bin 298’i vakıf üniversitelerini, 4 bin 463’ü KKTC’deki üniversiteleri, 1353’ü de yurtdışındaki üniversiteleri kazandı. Üniversitelerin lisans programlarına ayrılan 204 bin 734 kontenjandan 11 bin 210’u boş kaldı. Üniversitelerin önlisans programlarına 199 bin 133 kişi girerken bu programlarda 9 bin 280 kontenjan boş kaldı. 233 bin 733 kişi ise açıköğretimde okuma hakkı elde etti. Tercih yapan 7 bin 644 okul birincisinden 2 bin 520’si açıkta kaldı. Okul birincilerinden 999’u sınavsız geçişle, 19’u da ÖSS sonucuna göre önlisans programlarına yerleşirken 252 aday da Açıköğretim Fakültesi’ne girdi. Yeniden girenler başarılı Sınava daha önce giren ancak kazanamayıp yeniden giren adaylar, diğerlerine göre daha başarılı oldu. Tercih yapan kız adaylardan 273 bin 737’si, erkek adaylardan 352 bin 653’ü çeşitli programlara yerleşti. Sayısal2 ve İngilizce 1.’si olan Yücel Nalbantoğlu Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Do ğa Bilimleri Programı’na “Üstün Başarı Bursu’’ ile yerleşti. Sözel2 ve Fransızca 1.’si Çağrı Sert Boğaziçi Üniversitesi İktisat’a, Eşit Ağırlık2 1.’si Fatih Karataş Bilkent Üniversitesi İktisat’a burslu olarak, Almanca 1.’si Efe Okur Galatasaray Üniversitesi Endüstri Mühendisliği’ne, İngilizce 1.’lerinden Ege Sinan Torun ise İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ne (İngilizce) girdi. Sınavın ilk 4 testinde birinciliği paylaşan 21 adaydan ise 10’u mühendislik fakültelerini, 8’i tıp fakültelerini, 1’i iktisadi ve idari bilimler fakültesini, 1’i de fenedebiyat fakültesini tercih etti. ODTÜ’den yapılan açıklamada, ÖSS’de ilk 100’e giren adaylardan 19’unun ODTÜ’ye yerleştiği bildirildi. Türkiye’den BM’ye terör şikâyeti MAHMUT GÜRER Susuzluk için soruşturma önergesi veren CHP’liler: Sorumluluk Gökçek ve Erdoğan’a ait ‘Ankaralıyı zehirleyecekler’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP başkentteki susuzluğu TBMM gündemine taşırken, belediyeler üzerindeki “vesayet yetkisi”ni kullanmayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında soruşturma önergesi verdi. Önergede “Bu kara tablonun sorumlusu 13 yıldır Ankara’yı yöneten ve bu sorunu görmezlikten gelen Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ve bu eksiklikleri ısrarla görmezlikten gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dır” denildi. Önergede kamu kuruluşları tarafından hazırlanan planlara karşın zamanında içme ve kullanma suyu sağlanmasına ilişkin hiçbir önem almayan, halk sağlığı konusunda ciddi zaafiyetlerin ortaya çıkmasına neden olan Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’le ilgili olarak anayasanın kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmeyen Erdoğan hakkında “görevinin gereklerini yapmakta ihmal ve gecikme gösterdiği gerekçesiyle” soruşturma açılması istendi. ANKARA Türkiye, Avusturya, Fransa, Belçika, Danimarka ve Hollanda’yı kırmızı bülten ile aranan PKK’li teröristleri ülkelerinde barındırdıkları gerekçesiyle Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na şikâyet edecek. Ankara eylül ortasında gerçekleştirilecek Genel Kurul’dan bu ülkelerin “uyarılması” kararını çıkarmak istiyor. Fransa’da yargılanan ve Interpol’ün kırmızı bülten ile aradığı terör örgütü PKK’nin elebaşılarından Rıza Altun, Avusturya’dan sorunsuzca uçağa binerek Kuzey Irak’a gitmişti. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre Ankara, teröre Avrupa’dan gelen desteğin önünü kesmek için BM’ye başvuracak. Başvuru öncesi BM Genel Kurulu’nda konuşma yapması öngörülen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan PKK’ye doğrudan ya da dolaylı olarak destek veren ülkelerin isimlerini açıkça ortaya koyacak ve bununla ilgili yazılı başvurunun üye ülkelere dağıtılacağını belirtecek. Yapılacak başvuruda ise aranan ve Avrupa’da olduğu saptanmasına karşın halen iade edilmeyen terör örgütü mensuplarının adlarına, yaptıklarına ve suçlarına yer verilecek. Bu kişileri himaye eden ülkelerin de kınanması istenecek. Kınanması istenen ülkeler arasında Avusturya, Fransa, Belçika, Danimarka ve Hollanda da yer alacak. Rıza Altun gündeme getirilecek Yapılacak başvuruda Rıza Altun’un Kuzey Irak’a gitmesine izin verilmesi konusu da gündeme getirilecek. Avrupa’da kırmızı bülten ile aranan Altun, Shengen bölgesi olarak adlandırılan ve birbirlerine sınır uygulamayan ülkelerden karayoluyla geçmiş, Avusturya’dan uçağa binerek hiçbir sorgu yapılmadan Erbil Havalimanı’na gitmişti. Altun daha sonra ortadan kaybolmuştu. Türkiye hem Avusturya’ya hem de Irak’a iade talebinde bulunmasına karşın herhangi bir yanıt alamamış, daha sonra Avusturya’yı Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’na şikâyet etmişti. Danimarka ile ilgili olarak ise özellikle PKK’nin bir türlü kapatılmayan yayın organı Roj TV konusu gündeme taşınacak. ‘Bir kaşık suya hasret bıraktılar’ Başbakan Erdoğan’ın yaşananları “küresel ısınma”ya bağladığı anımsatılırken de “Türkiye’den çok daha az yağış alan ve küresel ısınmadan daha fazla etkilenen ülkelerin hiçbirinin başkentinde Ankara’da yaşandığı gibi bir çağdışı susuzluk görüntüsü ortaya çıkmamıştır. Tüm iyi niyetli uyarılara karşın önlem almayan AKP yönetimi, Ankara halkını bir kaşık suya hasret bırakmıştır” denildi. Toplantıda, 30 Haziran 2004 tarihinde An CHP Grup Başkan Vekili Kemal Kılıçdaroğlu, dün Ankara milletvekilleri Yılmaz Ateş ve Nesrin Baytok’la düzenlediği basın toplantısında, önergeler hakkında bilgi verdi. (AA) kara Valisi Yahya Gür başkanlığında yapılan İl Koordinasyon Kurulu toplantısında alınan kararlar da basına dağıtıldı. Bu belgede “Ankara’nın 2007 yılından sonraki içme ve kullanma suyu ihtiyacının Kızılırmak Nehri’nden karşılanması planlanmaktadır.Ancak Kızılırmak havzasındaki kirlilik durumu bu seviyede devam ettiği ve bu konuda önlem alınmadığı takdirde içme suyu kaynağı olarak kullanılamayacaktır. Kızılırmak Nehri havzasının korunması için acil önlem alınmalıdır” deniliyor. CHP Grup Başkanvekili Kılıçdaroğlu, başkentte bir insanlık dramı yaşandığını vurgularken Ateş, “Mamak ilçesini dolaştık, 15 gündür suları akmıyor. Belediye hiçbir önlem almadı. Şimdi, Kesikköprü’den su getireceğim demek, Ankaralıları zehirliyoruz demektir. 4.5 milyon Ankaralının sağlığıyla oynuyorlar” dedi. ABD destekliyor Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Ertuğrul Apakan’ın bu hafta sonu gerçekleştirmesi planlanan Washnigton ziyaretinde de konunun ayrıntılarıyla ele alınması bekleniyor. Ankara da başvurunun Washinton tarafından da desteklenmesi nedeniyle büyük oranda Türkiye lehine bir karar çıkacağı görüşünde. Öte yandan BM Genel Kurulu’nda Türkiye’nin vurgulayacağı bir diğer konu ise Kerkük olacak. Referandum yapılmadan önce gerçekleştirilecek olan toplantıda, Ankara’nın Kerkük’te BM’nin daha etkin bir rol oynamasını isteyeceği, başta nüfus sayımı olmak üzere, kentte güvenliğin sağlanması için Barış Gücü’nün bölgeye gönderilmesi teklifini yapacağı belirtiliyor. 3 bin çalışanı kapsayan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşmaya varılamadı TÜBİTAK’ta da grev kararı ANKARA (AA) Türkİş’e bağlı TezKoopİş Sendikası, yaklaşık 3 bin çalışanı kapsayan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşmaya varılamaması nedeniyle Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ve bağlı işyerlerinde grev kararı aldı. Sendika ve işveren temsilcileri arasında yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde, ücretler ve ücrete bağlı maddelerle ilgili düzenlemeler, Türkİş ile hükümet arasında imzalanan çerçeve protokol doğrultusunda kabul edildi. Görüşmeler, toplu iş sözleşmesinin “kapsam’’ ve “giyim yardımı’’ maddelerindeki uyuşmazlık nedeniyle tıkandı. Sendika, TÜBİTAK’ın Türkiye Araştırma Alanı (TARAL) projelerinde görev yapan ve toplu iş sözleşmesi kapsamı dışında kalan personelin kapsam içinde değerlendirilmesini istiyor. Başlangıçta 30 civarında kişinin görev aldığı bu projelerde istihdam edilen personel sayının 300’e kadar çıktığı belirtiliyor. Sendika yönetimi, gelecekte işyerinde sendikanın yetkisinin düşmesi tehlikesine karşı kapsam maddesinin yeniden değerlendirilmesini talep ediyor. Sendika, ayrıca yaklaşık 5 yıl önce 6’şar aylık dönemler halinde 350’şer YTL olarak ödenen giyim yardımının günün koşullarına göre yeniden düzenlenmesini istiyor. Görüşmelerde anlaşmaya varılamaması üzerine geçen günlerde Türkİş Genel Başkanı Salih Kılıç ve TÜBİTAK Başkan Vekili Prof. Dr. Nüket Yetiş’in konuyu değerlendirmek için bir görüşme yaptıkları, ancak görüşmeden olumlu bir sonuç çıkmadığı öğrenildi. İHD RAPOR HAZIRLADI: Cezaevlerinde hak gaspları sürüyor İstanbul Haber Servisi İnsan Hakları Derneği (İHD), cezaevlerinde keyfi uygulamalarla tutuklu ve hükümlülerin haberleşme özgürlüğü, görüş, savunma ve sağlık gibi en temel haklarının gasp edildiğini açıkladı. İHD İstanbul Şubesi tarafından, Bursa Cezaevi, Vezirköprü Cezaevi İnfaz Kurumu, Metris Kapalı Cezaevi, Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi, Bolu F Tipi Kapalı Cezaevi, Tekirdağ F Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan tutuklu ve hükümlülerin mektupları ile mahkum yakınlarının görüşmeleri sonucu oluşturulan “2007İlk 6 ay Cezaevleri İhlal Raporu” açıklandı. İHD İstanbul Şubesi Başkanı Rıza Dalkılıç, Adalet Bakanlığı’nın tecrit sorununa ilişkin genelgesinin uygulanmadığına dikkat çekti. İHD Raportörü Şaban Dayanan “Bireysel başvuru ve bilgi edinme hakları engelleniyor. İletişim hakları hiçe sayılıyor, haklarında toplatma kararı olmayan yayınlara el konuluyor. Ortak yaşam alanlarında yararlanma konusunda sorun çıkarılıyor” diye konuştu. Dayanan, ayrıca mahkumlara “gazete arşivi tutmak, voleybol oynarken konuşmak, ziyaretçilerin getirdiği giysileri giymek, kantinden arkadaşı için alışveriş yapmak” gibi konularda keyfi ceza verildiğine dikkat çekti. YURTSEVER HAREKET SÖZCÜSÜ BEDRİ BAYKAM SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ: KÖŞK’E ÇIKAMAZ Bahçeli’ye ‘engelle’ çağrısı İstanbul Haber Servisi Cumhurbaşkanlığı seçiminde Meclis’e girerek oylamaya katılacaklarını açıklayan MHP’nin “bu kararı gözden geçirmesini” isteyen Yurtsever Hareket, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye “Bu konudaki olumlu kararınız, Türkiye’yi büyük bir felaketin eşiğinden döndürecektir” uyarısı yaptı. Yurtsever Hareket Sözcüsü Bedri Baykam, MHP lideri Bahçeli’ye hitaben yaptığı yazılı açıklamada, çok sayıda MHP’linin de destek verdiği Cumhuriyet mitinglerinde atılan sloganların hâlâ kulaklarda yankılandığını anımsatarak “AKP hükümetinin bugünkü ders almamış ve umursamaz tavrını anlamak mümkün değil” yorumunu yaptı. Baykam, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın uzlaşma arayışı göstermeden, nisan ayındaki tavrına geri dönerek Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ü aday göstermesini eleştirdi. Gül’ün, “Türkiye’nin varlığını sürdürmesinin dayanağı olan ordumuzun başına ‘başkomutan’olmasına göz mü yumulsun” diye soran Baykam, Bahçeli’ye “Sizden Sayın Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesinde ‘anahtar’ konuma gelmiş olan partinizin, bu seçimi engellemesini umuyor ve bekliyoruz” diye seslendi. ‘Gül, sicilli ve tescilli gerici’ İstanbul Haber Servisi AKP’nin cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül’ün “sicilli ve tescilli gerici” olduğu belirtilerek, Çankaya’ya çıkmasının kabul edilemeyeceği açıklandı. Aralarında Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), 68’liler Birliği, Yeniden Kuvayi Milliye Hareketi Derneği ve Temiz Aday Hareketi’nin de bulunduğu sivil toplum kuruluşları, Gül’ün adaylığını “karşı bir devrim” olarak nitelendirdiler. ÇYDD Genel Başkanı Türkan Saylan, Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı seçiminin Milli Görüşçülerin intikamı haline getirildiğini belirtti. Saylan, “kişisel özgürlükler” kavramına sığınılarak siyasal simge haline getirilen türbanın Cumhurbaşkanlığı makamında ülkeyi temsiline karşı olduklarını belirtti. 68 Birliği Vakfı Başkanı Sönmez Targan, Gül’ün “sicilli ve tescilli bir gerici” olduğunu ifade ederek, “Toplumdaki siyasi belirlemeler, aritmetik hesaplarla yapılamaz” dedi. Yeniden Kuvayı Milliye Hareketi Derneği Başkanı Hakkı Sevim de “Cumhuriyet ve laiklik çok kısa zamanda yok olma tehlikesiyle karşı karşıya” diye konuştu. Temiz Aday Hareketi ise cumhurbaşkanı adayının “Laik ve demokratik Cumhuriyeti özde ve sözde benimsemiş” biri olması gerektiğine dikkat çekti. CUMHURİYET 08 K