19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 TEMMUZ 2007 CUMARTESİ 18 SPOR SarıLacivertliler’in kadrosunda yedi tane sambacı bulunması dikkat çekiyor Brezilya değil Fenerbahçe HİLMİ TÜRKAY F.Bahçe transferin yine flaş takımıydı. Roberto Carlos’la büyük sükse yaptılar... Bir imza töreni düzenlediler ki herkese parmak ısırttılar, formaları kapış kapış gitti, ardından Colin Kazım geldi, sonra buna Ali Bilgin ve İlhan Parlak eklendi. Ancak şampiyon kadrodan önemli isimlerin gitmesi engellenmedi. Örneğin Tuncay Şanlı, Ümit Özat, Serkan Balcı, Mehmet Yozgatlı, Rüştü Reçber... Bu isimler kuşkusuz önemli bir kayıptı Sarı Lacivertliler için. Ama bu yöneticilere fazla önem teşkil etmiyordu. Çünkü F.Bahçe’nin, istediği zaman istediği futbolcuyu alacak gücü bulunuyordu. Hele hele başkanın Aziz Yıldırım olursa zaten bir sorun yok demektir. Rakip bir alsın, Yıldırım hemen iki alır. Kısasa kısas... Bakıyorum yeni sezonki kadroya; yabancılar hayli ağırlıkta... Çoğu Brezilyalı olmakla beraber Gana’dan, Sırbıstan’dan, Uruguay’dan da futbolcular var. Bizim çocuklar az sayıda yani ikinci plana düştüler gibi bir şey... Takımın başındaki teknik direktör Zico, savunma Fenerbahçe’de Deniz Barış, Alex, İlhan Parlak ve Gürhan dün sözleşme imzalarken tören sonrası statta birlikte poz verdiler. daki Edu, orta sahadaki Aurelio, Alex, bir Türk... Görülüyor ki takımda Brezil rak F.Bahçe’de artık Brezilyalı oldu desol kanattaki Roberto Carlos, Vederson yalıların egemenliği hayli fazlalaştı. nilebilir. Sırada daha gelecek de var. Ama forvette De Souza ile Deivid Brezilya Anımsayacak olursanız bir toplantıda her şey bugün çıkacak kararda. Aldığılı... Bunlardan Vederson ve Aurelio Türk yönetici Mahmut Uslu, 8 futbolcuları mız duyumlara göre başkan Aziz Yıldıvatandaşı... Diğer yabancılardansa Kez nı alan Beşiktaş’a serzenişte bulunarak rım’ın Adriano’daki ısrarı devam ediyor. man Sırp, Lugano Uruguaylı, Appiah “Beşiktaş artık F.Bahçeli oldu” diye Bir yandan da Carew ismi halen ağızGanalı... Colin Kazım da İngiliz asıllı bir espride de bulunmuştu. Buna ilave ola dan ağıza dolaşıyor. Diğer bir duyum da Zico’nun savunmanın sağına bir oyuncu istediği... İsmi gizli tutuluyor. O da Brezilyalıymış... Evet, teknik direktörü Brezilyalı, yardımcıları Brezilyalı, takıma gelince yarısından fazlası Brezilyalı... Ne diyelim... Brezilyalı F.Bahçe mi yoksa F.Bahçe Brezilya karması mı?.. Şu günlerde Brezilya’daki futbol sahalarında F.Bahçe, burada da Brezilya bayrakları görmek mümkün. Bunda Sarı Lacivertlilerin başında olan teknik direktör Zico’nun büyük rolü var. Brezilyalıların ikinci takımı artık F.Bahçe olmuş, F.Bahçe’nin de Roberto Carlos F.Bahçe’nin Brezilya... son sambacısı. B E Ş İ K TA Ş ’ TA SAĞLAM SIKINTI Spor Servisi Transferde F.Bahçe ve G.Saray kadrosunu yıldız isimlerle bir bir güçlendirirken Beşiktaş’ın talip olduğu oyuncuları takıma katamaması tartışma konusu oldu. Siyah Beyazlılar son günlerde stoper arayışlarını hızlandırırken Sevillalı Navarro ve Juventuslu Boumsong’tan olumsuz yanıt alınması kulübü sıkıntıya soktu. Rakiplerinin Lincoln ve R.Carlos gibi flaş isimleri renklerine bağlamasına bir yanıt veremeyen Beşiktaş’ta başkan Yıldırım Demirören’in Avusturya kampına yetişecek iyi bir stoper için düğmeye bastığı öğrenildi. Demirören’in taraftarı Adnan Polat, F.Bahçe’nin stat konusunda kendilerini engellediğini savundu ‘Rakibin yöneticileri kıskanç’ NEVZAT DİNDAR G.Saray Başkan Yardımcısı Adnan Polat’tan ezeli rakipleri F.Bahçe’ye gönderme... Mecidiyeköy’deki Sportif AŞ binasında basının karşısına çıkan Polat değerlendirmelerde bulunurken, Seyrantepe’ye stat konusunda Sarı Lacivertli yöneticilerin kendilerini engellemek için faaliyette bulunduğunu söyledi. Polat, “F.Bahçeli yöneticiler bizim böyle bir stadımız olmasını istemiyor. Onların görüştüğü siyasilerle biz de görüşüyoruz. Çünkü bu stat rekabeti arttıracak. Ekonomik olarak biz daha da güçleneceğiz. F.Bahçeli yöneticilerin böyle düşündüklerini biliyoruz. Kıskanç ve yanlış davrandılar diye düşünüyorum. Onları aklı selim olmaya davet ediyorum. G.Saray’ın en önemli konusu stat. 19 Temmuz’da yatırıma ilgi duyan firmalar belgelerini bize teslim edecek. Ağustos içinde de temel atacağız. Gözüken bir sorun yok. G.Saray taraftarı ağustosta statın ilk etabını görebilecek. Bunun dışında Riva’yla ilgili sorular da geliyor. Onun da alıcıları var. Ama belli fiyat olmadan satmayı düşünmüyoruz. Harcamaları CARRUSCA’YA ELEŞTİRİ ayağa kaldıracak nitelikte bir yıldız istemesine karşın yurtdışında görüşmelerde bulunan yöneticiler Celal Kolot ve Mario Berk’in liste başı isimlerle anlaşamaması transferi geciktirecek gibi gözüküyor. Yardımcı antrenör Mutlu Topçu’nun daha önce izlediği genç ve gelecek vaad eden oyuncuların kulüpleriyle temasa geçen Kolot’un yine de son bir kez PSGli Yepes ve Fulhamlı Christanval’ı yoklayacağı öğrenildi. Ancak bu transferlerin önündeki en büyük engel teknik direktör Ertuğrul Sağlam... Fransız Christanval’ın sakatlıklarla boğuşmasını bir sorun olarak gören genç çalıştırıcı Yepes’in de 31 yaşında olması nedeniyle bu transferlere soğuk bakıyor. Beşiktaş’ta transferin gidişati taraftarları memnun etmezken Siyah Beyazlı kurmayların bir forvet arayışına girebilecekleri de konuşuluyor. Özellikle de Nobre’nin sakatlığının teknik kadroyu düşündürmesi sonucu, golcü bir isim takıma katılabilir. Kolot ve Berk’in bu konuyla ilgili Sağlam’la son kez biraraya gelip bir karar verecekleri sızan haberler arasında... Bu arada Beşiktaş kamp için bugün Avusturya’ya gidecek SiyahBeyazlı takım Kasımpaşa’yla yaptığı hazırlık maçını 61 kazandı. alatasaray Teknik Direktörü Karl Heinz Feldkamp, İstanbul’daki çalışmalarda yer alan tüm futbolcuları bugün başlayacak yurt dışı hazırlık kampına götüreceğini söyledi. Takımın dün yaptığı antrenman sırasında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Alman çalıştırıcı, “Sakatlıkları bulunan oyuncular burada kalacak. Carrusca’nın da sakatlığı mevcut. Çalışmalarını o da burada sürdürecek. Carrusca kendisine bakmamış ve sahalara dönmesi uzun sürebilir. Almanya’da böyle bir şey olsaydı, 3 aydan sonra sözleşmesi tek taraflı olarak feshedilirdi. Ama burada öyle değil. Herhangi bir yaptırım uygulanmıyor. Çok genç bir futbolcu” dedi. Bir basın mensubunun, Futbol AŞ Genel Müdürü Adnan Sezgin’in, “Orhan ve Cihan’a görüşlerimizi bildirdik” şeklindeki demecini hatırlatması üzerine Feldkamp, şunları söyledi: “Adnan Bey bunu söylemişse bu onun düşüncesi, benim değil. Öte yandan takımdan gitmeyi düşünen varsa, İsviçre ve Almanya kampında buna karar veririz.’’ Feldkamp, Song ve Tomas ile ilgili bir soruyu ise şöyle yanıtladı: “Basında bu iki oyuncu ile ilgili çok şey yazılıp çizildi. Bu konuda herhangi bir problemimiz yok” Bu arada Galatasaray Kulübü, 200708 futbol sezonunu kapsayan kombine biletleri 11 Temmuz Çarşamba günü satışa sunacak. Bu arada Galatasaray’ın 15 gün sürecek yurtdışı hazırlık kampı bugün başlayacak. Sarıkırmızılı ekip, İsviçre ve Almanya’da iki etap halinde yapılacak kamp sırasında 5 hazırlık maçı oynayacak. G mızı daha kontrollü hale getirerek ve yeni sponsor çalışmalarıyla daha iyi duruma geleceğiz” diye konuştu. Polat Feldkamp’la ilgili aklında en küçük bir soru işareti olmadığını dile getirirken “Geçen yıl bırakın duran top kullanmayı, taç atmayı bile beceremiyorduk. Kalli dünyanın en iyi 34 hocasından biri. Onunla çalışmalar iyi olacak” dedi. Taraftarların şeffaflık istediğini vurgulayan Adnan Polat, şöyle devam etti: “G.Saray taraftarı 15 yıldır tüm Türkiye’ye taraftarlık örneği veren bir taraftar... Ama F.Bahçe maçında biraz durum değişti. Taraftar şeffaf bir yönetim ve takımda değişiklik istiyordu. Bunu yapmak için tüm arkadaşlarım çalışıyor. Sabırlı ve anlayışlı olmalıyız. Geçen dönem Florya’nın kapalı olması teknik direktörün isteğiydi. Feldkamp ise farklı bir anlayış benimseyerek medyaya kapıları açtı. Saklımız, gizlimiz yok. UEFA’ya özel dikkat göstereceğiz. Özel maçlarla seyircimize daha çok maç izlettireceğiz. Ama onlar da kombine ve formalarımızı alsınlar. Destek istiyorum onlardan. Biz bu işi bir yerlere getirebileceksek onların desteğiyle olur bu işler... Özellikle Lincoln geldiğinden beri bu futbolcunun 11 bin forması, 8 bin tişörtü, 4 bin de atkısı satıldı.” Deneyimli yönetici, yabancı sayısıyla ilgili olarak 6 kontenjanının arttırılmasına karşı olduğunu bildirdi. Yabancı sayısının arttırılma politikasının önümüzdeki 35 yıla yayılması gerektiğini kaydeden Polat, “Kulüpler önünü görmeli, planlarını yaparak düzgün işler yapmalı. Transferin bitmesine az bir süre kala yabancı sayısını arttırılmasına karşıyım. Bu yıl sayı 6’da kalmalı diye düşünüyorum. Son dakikalarda yapılan transferler Türk futboluna fayda getirmiyor” ifadesini kullandı. SERGEN ESKİŞEHİR’DE Spor Servisi Türk Telekom Lig (A) takımlarından Eskişehirspor’da başkan Nebi Hatipoğlu, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın girişimiyle Sergen Yalçın’la anlaştıklarını söyledi. Hatipoğlu, “Takıma bir 10 numara gerekiyordu. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan tesislerimizi ziyareti sırasında ‘Ben Beşiktaşlıyım, size Sergen Yalçın’ı getiriyim mi?’ dedi. Ben de ‘Sergen gelmez’ dedim. Maliye bakanımız kendisini aradı. Bakan Unakıtan’ın girişimiyle Sergen Yalçın’la anlaştık. Sergen 8 Temmuz’da (yarın) 1 yılı opsiyonlu 2 yıllık sözleşme imzalayacağız” dedi. YABANCIDA KARAR ANI Spor Servisi Futbolda merakla beklenen yabancı kontenjanıyla ilgili karar bugün veriliyor. Futbol Federasyonu, Trabzon’da yapacağı toplantıda gelen istekleri masaya yatıracak. Mevcut statünün 6 olarak kalacağı mı yoksa artacağı mı bugün belli olacak. Diğer taraftan Turkcell Süper Lig’de top koşturan yabancı futbolcu sayısının serbest bırakılmasıyla ilgili olarak internet sitelerinin çeşitli anketlerine katılan futbolseverler sınırlandırmanın kalkmasını istiyor. Bu arada geçirdiği kalp krizi nedeniyle önceki gün hayatını kaybeden Futbol Federasyonu Genel Sekreter Vekili Nüzhet Kiper Bağış için federasyon önünde tören düzenlendi. Törende bir konuşma yapan başkan vekili Affan Keçeci, “Nüzhet Kiper Bağış’la 1.5 yıl birlikte çalıştık. İşini seven, insanlarla barışık biriydi. Mekânı cennet olsun’’ dedi. N E Y M İ Ş Siyasetin en sıcak günlerindeyiz, ekonomi de öyle spor da öyle. TV’lerde açık oturumları dikkatle izlemenin zamanı... Ama ne yazık ki kaliteli ve izleyiciyi bilgilendiren açık oturumların sayısı bir elin parmak sayısını geçmez. Neden bu böyledir? Bu sorunun yanıtını ararsak bunun ortak noktasını bulmak gerçekten zordur. Çünkü ortaya çıkan ve saatlerce süren oturum, açık oturumu yönetenden başlayarak yönetime katılanların bilgisine deneyimine ve en önemlisi de cesaretine göre değişir. Bir açık oturumun sağlıklı yapılması için birinci koşul; oturumu yönetecek kişinin, oturuma katılacak kişileri seçmesi ile başlar. Burada önemli olan nicelik değil niteliktir. Masanın çevresine 10 katılımcıyı oturtup incir çekirdeğini dolduramayacak bir program yapmak, 10 tane köpeğin kuyruğuna teneke bağlayıp ortaya çıkan sesi orkestraya benzetmeye benzer... Birbirinin sözünü kesmeyen kaliteli, konuyu bilen ve düzgün konuşan 3 kişi / A B D Ü L K A D İ R Y Ü C E L M A N değildi ama Aksu günün adamıydı, sorular ona yöneldi. Aksu, eski bir politikacı olarak soruların altından girdi üstünden çıktı, gayet başarılıydı. Çünkü soru sormak da bir sanattır ve Ata Aksu’ya soru sormak için hukuku, prosedürü, politikayı, bürokrasiyi çok iyi bilmek gerekir. Ata Aksu hukuki yanlışlıklar yaptığını bile bile katılımcıları uyuttu. Yanıtlarına hepsi de kafa salladı. Bir tek Aziz Yılmaz itiraz eder gibi olduysa da sesi cılız çıktı. Hiçbir katılımcı çıkıp da “Burası Patagonya mı? Hukuk nerde kaldı?’’ diyemedi. Benim diyeceğim de şu... TV’lerdeki açık oturumlar insanları bilgilendirmek, aydınlatmak için yapılır, yanlışa yönlendirmek için değil. Diyeceksiniz ki baktınız geyik muhabbeti başlamış, zaplarsın. Biz de genellikle öyle yapıyoruz.. Ama yazık oluyor, toplum her konuda karanlıkta yürümeye zorlanıyor, çünkü gerçeği, doğruyu konuşmak istemeyen,sadece çıkarını düşünen şeffaflığı, aydınlığı sevmeyenlerin ülkesine doğru yol almış gidiyoruz. Eğri Otur Doğru Konuş bir açık oturumun ideal konuklarıdır. Bir önemli nokta da açık oturumu yönetendir. Şov meraklısı olup da kendi yönettiği oturuma egemen olmaya çalışan bir yönetmen de olsa olsa ördeklerden kurulu filonun kazdan amirali olur. Üstelik masanın çevresindeki katılımcıların gelmişini geçmişini, nereden nereye geldiğini, hatta eski defterlerini bilecek kadar tanıyacak bir yönetmen sahnenin “kül yutmaz’’ı olmalıdır. Siyasi oturumlarda genellikle şov yapılıyor ve toplum artık kül yutmuyor, ama politikacılar bunun farkında olsalar da hâlâ topluma kül yutturmaya çalışıyorlar. Ne oluyor? Zap... Ekonomistlerin açık oturumları daha bir başka. Orada çok şey söylemek ama hiçbir şey söylememek kuralı var! Oturumu yöneten de aynen katılımcılar gibi. Daha açıkçası aynı frekansta olanlar masayı paylaşıyor. Örneğin ben hâlâ 350 dolardan nasıl çıktık 5 bin dolar GSMH’ye anlamış değilim. Gerçi anlatıyorlar da rakam oyunları ve laf ebeliği yapıyorlar. Enflasyon eksiye düşmüş... Vay be... Mutfakta yangın var farkında değil beyler. Gelelim sporla ilgili açık oturumlara... Dört kişinin katıldığı açık oturumda dört kamera dört konuşmacıyı aynı anda gösteriyor. Bir felaket bir rezalet. Hepsi aynı anda konuşuyor, anlayan beri gelsin. Zaten anlamaya çalışsan da bir şey anlayamazsın ya... Oturumu yöneten de zaten onları seyrediyor, zavallı ne yapsın? Katılımcıların çoğu maaşlı. Üstelik gazete patronu da birbirlerine düşsünler diye bakıyor. Hatta milletvekilleri gibi Meclis’te yumruklaşmaya kalksalar prim bile verecek. Geçenlerde Futbol Federasyonu Genel Kurulu’nda Divan Başkanı seçilen Ata Aksu bir spor programına katıldı. Bu bir açık oturum CUMHURİYET 18 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle