19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 TEMMUZ 2007 CUMA CUMHURİYET SAYFA SAĞLIK Küresel bir sağlık sorunu: HIV ? İstanbul Haber Servisi İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ile Hayat Sağlık ve Sosyal Hizmetler Vakfı tarafından geçen günlerde Topkapı Eresin Otel’de “Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar, HIV/AIDS ve Biyoetik” konulu uluslararası bir toplantı düzenlendi. Toplantıda cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların yalnızca sağlık problemlerine değil, aynı zamanda sosyal ve ekonomik problemlere de yol açtığına dikkat çekildi. Türkiye’de 612 AIDS hastası, 1800 de HIV enfeksiyonu taşıyan hastanın bulunduğunun belirtildiği toplantıda yılda 4 milyonu aşan yeni olgu sayısı ve 3 milyonu aşan ölümlerin yaşandığı kaydedildi. 7 Kalp hastalarına müjde Türkiye’de ilk kez ‘yapay kalp pompası’, ‘biyonik kulak’ ve ‘yapay pankreas’ ile ilgili çalışmalar yapılıyor. Yapay kalp pompasının 2 yıl içinde bitirilmesi hedefleniyor SİBEL BAHÇETEPE DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Lider Vekillerinin Parmakları... Milli iradenin yeni temsilcileri, iki gündür medyamızın magazin bölümünün de uğraş konusu içindeler. Televizyonların ilk haberlerinde, “eskiyeni” üyelerin, TBMM’nin Şeref Holü’nde sıralanmış danışma masalarına gelerek geçici kimliklerini aldıklarını, parmak izi verdiklerini izliyoruz. Benzer haberler gazetelerimizin de birinci sayfalarından veriliyor. Okurların bir bölümü, “parmak izi” ile parlamenterin ilişkisinin ne olduğunu öğrenmek isteyebilir. TBMM görevlilerinin 550 sayın üyeden aldığı parmak izinin, elbette devletin güvenlik güçlerinin, olası suçluları belirlemek amacı ile başvurduğu yöntemle uzak yakın bir ilgisi bulunmuyor. Millet Meclisi’nde bir süredir, oylamalarda elektronik aygıtlar kullanıldığı için, “sayın milletvekilleri”miz, birleşimlerde bulunmalarından başlayarak başkanlık kararları ile ilgili görüşlerini, daha da önemlisi görüşülen yasaları kabul edip etmediklerini, o elektronik aletin çeşitli düğmelerine “parmak izleri”nin tanıklığını da belirterek yansıtıyorlar. Özetle o parmak izleri, bir tür “milli irade”nin aktarımı anlamı da taşıyor. Milli iradenin, milletin vekili tarafından özgürce kullanılıp kullanılmadığı tartışılır. Sevgili Oktay Ekşi, bizim parlamenterlerimizi “lider vekili” olarak tanımlamayı sever ve onlar için çoğunlukla da bu deyimi kullanır. Yine de, umutlarını sürdürmek isteyenlerimiz tarafından; her genel seçimden sonra, ülkede demokrasinin bütün kurallarının tümü ile işleyeceğine değin sözler sarf edilir. Parti içi demokrasinin de bundan nasibini alacağını içeren parlak sözler söylenilir. Yaşamını sürdürebilmek için birtakım yapay sistemlere ihtiyacı olan yaklaşık 100 bin hasta için önemli bir yeri olan “yapay organ” konusundaki çalışmalar ülkemizde de başladı. Yeditepe Üniversitesi Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Süha Küçükaksu’nun “yapay kalp pompası”, Yeditepe Üniversitesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Baş ve Boyun Cerrahisi’nden Doç. Dr. Cem Devge’nin “biyonik kulak’’ ve Yeditepe Ünivesitesi Genel Cerrahi ve Transplantasyon Uzmanı Doç. Dr. Alp Demirağ’ın “yapay pankreas’’ çalışmaları bulunuyor. Çalışmalar 2 yıl sürecek ? Yapay kalp pompasının 2 yıl, biyonik kulağın 1.5 yıl sonra bitmesi hedeflenirken yapay pankreas ile ilgili çalışmaların ise laboratuvar aşamasında olduğu kaydediliyor. Araştırmaların, sayıları 1.5 milyonu bulan ‘Tip 1’ diyabet hastalarının tedavisinde olumlu bir gelişme olacağına dikkat çekiliyor. ha Küçükaksu, kalp pompası için 2006 yılı sonundan bu yana çalışmalarını sürdürdüklerini ve 2 yıl içinde insana takılabilir hale getirmeyi amaçladıklarını söyledi. Proje için Koç ve Sabancı üniversiteleri ile işbirliği içinde olduklarını, TÜBİTAK’ın da destek verdiğini anımsatan Küçükaksu, “Yapay kalp pompasının prototipi yapıldı. Laboratuvarda analizlere başlandı. Şu anda ithal edilen ve 200 bin dolar olan yapay kalp pompasının fiyatı, Türkiye’de yapıldığında 100 bin doların altında olacak’’ diye konuştu. Küçükaksu, bugün ülkemizde kalp nakli bekleyen hasta sayısının ortalama 3 bin kişi olduğuna, Türkiye’de yapılan kalp nakli miktarının ise yılda 1520’yi geçmediğine dikkat çekerek, “Yapay kalp pompasıyla sadece kalp nakli bekleyenler değil, kalp yetersizliği yaşayan birçok hasta da yararlanabilecek” dedi. Diyabet hastalarının tedavisinde olumlu gelişme Kulağı karıştırmak zararlı ? İstanbul Haber Servisi Yaz mevsiminin gelmesi ve yüzme sezonunun açılmasıyla birlikte, kulak tıkanıklıklarına bağlı işitme kayıpları ve dış kulak yolu enfeksiyonları en sık karşılaşılan sağlık sorunları arasına giriyor. Anadolu Sağlık Merkezi’nin kulak burun boğaz bölümünden Dr. Murat Şirin, dış kulak yolundaki, kulağı enfeksiyonlara karşı koruyan sıvının bazı durumlarda dışarıya taşınmasının zorlaştığını ve biriktiğini belirterek birikintinin, yüzerken ya da duş alırken kulağa kaçan suyla birlikte şişip kulağa zarar verdiğini söyledi. Şirin, kulağı kulak çubuğu veya havlu, kâğıt mendil gibi cisimlerle karıştırmanın daha çok zarar verip dış kulak yolu iltihabına yol açabileceğini ifade etti. Yapay Organlar ve Destek Sistemleri Derneği (TÜYOD) Başkanı ve Yeditepe Üniversitesi Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sü Yeditepe Üniversitesi Genel Cerrahi ve Transplantasyon Uzmanı Doç. Dr. Alp Demirağ ise Cenevre ve Belçika’daki üniversiteler ile “yapay pankreas” konusunda çalışmalar yaptıklarını anlattı. Çalışmaların tamamlanmasının ardından sayıları 1.5 milyonu bulan ‘’Tip 1’’ diyabet hastalarının tedavisinde olumlu bir gelişme olacağına dikkat çeken Demirağ, “Tip 1 şeker hastalarında insülin üretimi ya çok azdır ya da hiç yoktur. Bu hastalar insülin iğnesi ile tedavi olurlar. Yapay pankreas ile ya pankreastaki adacık hücrelerine ayrılır, bunlar karaciğere nakledilebilir veya küçük kapsüllerin içerisine konup cildin altına yerleştirilir. Bu şekilde insülin üretimi sağlanır” dedi. Yeditepe Üniversitesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Baş ve Boyun Cerrahisi’nden Doç. Dr. Cem Devge de hiç duymayan kişilere yönelik geliştirilecek biyonik kulak projesini 1.5 yıl sonra bitirmeyi planladıklarını dile getirerek, “İthal biyonik kulağın fiyatı 4045 bin dolar iken proje sonunda bizim yapacağımız biyonik kulağın fiyatı 300500 dolar arasında olacak” açıklamasını yaptı. Buyurganlık, liderlerin değişmez karakteri Yeni dönemin çalışmaları, bir genel seçimin kazananı ya da kaybedenleri arasındaki tartışmaların arasından ısınma turları ile başlarken gördüklerimiz, liderlerin yeni vekillerine de tepeden bakma alışkanlığını bırakmadan buyurganlıklarını sürdürmek istediklerini ortaya koyan niteliktedir. 1) Başbakan Erdoğan’ın, o parlamentoya geçen dönem başkanlık yapmış olan Bülent Arınç’ı, kuracağı yeni hükümete bakan yapmak sureti ile TBMM Başkanlığı’ndan alma kararını seçim öncesinden verdiği söylentisi yaygındır.. 2) Arınç’tan boşalan makama, AKP Grubu’nun 341 üyesinin görüşünü alma gereği bile duyulmadan, eski Adalet Bakanı Cemil Çiçek’in getirileceği haberi de birinci söylentiyi tamamlıyor... Bu “atamalı seçim”in yansıdığı parlamento kulislerinde gazetecilerin Cemil Çiçek’e yönelttiği soru karşısında, yeni başkan adayı mahcup bir çocuk gibi medya mensuplarından kaçmayı, korumaları da kurnaz gülücüklerle gülümsemeyi tercih ederek; pişmiş aşa su katılmasını engellemek istiyorlar. 3) Yeni parlamentoda, başta AKP Grubu olmak üzere, CHP, MHP ve DTP’liler, daha sonra da DSP’li ve bağımsızların her birisinin Cumhurbaşkanlığı konusunda ne düşündüklerini öğrenmek için birkaç gün bile bekleme sabrını göstermeden Abdullah Gül, Çankaya’nın doğal ve potansiyel adayının sadece kendisi olduğunu düşünüyor. Liderin yeni ve başka bir aday empoze etmesini önlemeyi de amaçlayan basın toplantısı yapıyor... Öylece 22 Temmuz’da sandık başına giderek AKP’ye oy veren 16 milyon 340 bin 534 seçmenin, asıl amaçlarının “anasının kendisini on üçüncü cumhurbaşkanı olması için doğurduğuna inanmış” olan Gül için bir tür referandum olduğu kanısını da yerleştirmek istiyor. UZMANLAR UYARIYOR: KÖR OLABİLİRSİNİZ Gözünüzü güneşten mutlaka koruyun me özelliğine sahip olduğuİstanbul Haber Servina değinen Gedar, özellikle si Yaz aylarında deniz, yazın ultraviyole ışın miktahavuz ve güneşin etkisiyrının arttığını söyledi. Ultrale alerjik göz hastalıkları daha da artıyor. Gözü güGözlük nasıl viyole ışınlarının göz kapağı derisinde ve gözün beyaz neşin zararlı etkilerinden olmalı? kısmını saran zar tabakasınkoruyan güneş gözlükleri?Güneş gözlüğünüz da kanser oluşumuna neden nin doğru seçimi de bu aymutlaka UV filtreli ololabileceğine dikkat çeken larda daha çok önem kamalı, mümkünse polaGedar şunları söyledi: zanıyor. Uzmanlar, ultrarize ışığı süzmeli. viyole ışınlarının gözleri“Uzun süreler güneş ışı?Kullandığınız gözlümiz üzerindeki olumsuz ğına maruz kalmak katağün filtreli olup olmadığıetkilerinin uzun yıllar içinrakt rahatsızlığının erken nı belirten Sağlık Bakande yaratabileceği hasarın dönemde gelişimine nelığı sertifikası bulunmalı. en az deri üzerindeki etkiden olabilir. Güneşe çıp?Güneş gözlüğü göz leri kadar ciddi olduğuna lak gözle uzun süre bakılçevresini örterek yüze değinerek, güneş ışınlarıdığında retinanın merkeoturmalı. na uzun süre çıplak gözle zinde yanık oluşur. Bu so?Camlar koyu renkli bakmanın körlüğe kadar runa Güneş tutulmasını ve her yerde aynı renkte olilerleyebilecek göz rahatçıplak gözle izleyenlerde malı. sızlıklarına neden olabilerastlanmaktadır. Bu nok? Numaralı gözlük ceği uyarısında bulundutada güneş gözlüğü büyük kullananlar güneş gözlar. Dünya Göz Hastaneönem kazanıyor. Çünkü lüğü almadan önce mutsi Göz Hastalıkları Uzmagözlük, güneşin zararlı etlaka göz hekimine danı Op. Dr. Melike Gedar, kilerini filtre ederek hem nışmalı. ultraviyole ışınlarının gökataraktı hem de makurünmez olduğunu, güneşla hastalığını önler. Bu etli ya da bulutlu havalarda bile güneşten kiyi de ancak kaliteli güneş gözlükleyayılan ultraviyole ışınlarından etkileneri sağlayabiliyor. Eğer yanlış güneş bileceğimizi söyledi. Ultraviyole ışınlagözlüğü kullanırsanız gözdeki bu hasrının zararlı etkilerinin yıllar içinde biriktalıkların riskini artırırsınız.” Gül’ün emrivaki stratejisi Başbakan, bir önceki dönemin AKP’li milletvekillerine empoze ettiği “kardeşim Gül” için bu kez belki de yeni koşulların ne getirip ne götüreceğini düşünürken Abdullah Bey’in izlediği emrivaki stratejisi ile nereye varmak istediği anlaşılamıyor. 4) 22 Temmuz öncesi dönemde Cumhurbaşkanlığı seçimini kilitleme kararı veren CHP Grubu’nun yerini alan yeni milletvekillerinin de, on üçüncü cumhurbaşkanının seçim turlarına katılmayacakları parti genel başkan yardımcısı tarafından bildiriliyor. Mazbatalarını almakta olan CHP’li yeni milletvekilleri de kendileri adına verilmiş olan kararı medya aracılığı ile öğrenmiş oluyorlar. 5) Seçimlerden bu yana kapalı kapı arkasında olduğu bildirilen MHP Genel Başkanı Bahçeli, seçilecek cumhurbaşkanı için yapılacak seçimler için partisinin milletvekillerinin parlamento çalışmalarına katılacağını medya yolu ile açıklıyor. 6) Olası bir gerginliği önleyeceği düşünülen bu görüşü olumlu karşılayan medya, Bahçeli’den öğrendiği MHP kararını partinin hangi yetkili organlarının ve özellikle yedi yıl sonra yeniden oluşacak olan MHP Meclis Grubu’nun ne zaman aldığı yönünde bir haber veremiyor. Çünkü… Çünkü, söz konusu partimizde de yeni milletvekillerimizin görüş ve düşüncelerinin öğrenilmesine öteki partilerimizde olduğu gibi “lider”in gerek görmediği biliniyor. Tüm bu bilinenleri, bir kez daha ve “malumu ilan” kabilinden yinelemek için mi, o 550 milletvekilinin sağ ellerindeki işaret parmaklarının izleri alınıyor? 550 kişiyi yormak istemedikleri için onlar adına düşünüp yine onlar adına kararlar verme alışkanlıklarını inatla sürdüren “liderler”in parmak izlerinden oluşan bir sergi ya da bir siyaset müzesi düşünmez misiniz? İshali önleyen yiyecekler ? İstanbul Haber Servisi International Hospital’dan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. İbrahim Bağcivan, ishallerin yazın hem yetişkinlerin hem çocukların sık karşılaştığı bir sağlık sorunu olduğunu belirterek kavun, kayısı, karpuz gibi şeker yükü çok fazla olan yiyecekler nedeniyle olan ishallerin eğer yiyeceklere dikkat edilirse 2448 saat içinde geçtiğini söyledi. Leblebinin su tutulumunu artırdığı, muzun da potasyum içerdiği için, vücuttaki su ve potasyum kaybını önlemeye yaradığını vurgulayan Bağcivan, “Tuz, çubuk kraker, çay, kahve, asidi kaçmış kola, yoğurt, peynir, ayran sıvı ve tuz kaybını önlemeye yardımcı oluyor” dedi. Uzmanlar: Uzun süre ultraviyole ışınlarına maruz kalan gözlerde körlüğe varan ciddi sorunlar oluşabilir. YENİLERİ YAPILACAK, ESKİLERİ YIKILACAK ABD’DE YAPILAN BİR ARAŞTIRMANIN SONUCU: İstanbul’a 5 hastane İstanbul Haber Servisi Sağlık Bakanlığı’na bağlı İstanbul’daki Okmeydanı, Göztepe, Lütfi Kırdar, Zeynep Kâmil ve daha önceden boşaltılan Koşuyolu Eğitim ve Araştırma hastaneleri, olası deprem riskine karşı yenisi yapıldıktan sonra yıkılacak. İstanbul İl Sağlık Müdür Vekili Mehmet Bakar, kentteki hastanelerin büyük bir kısmının depreme karşı güçlendirmeye ihtiyacı bulunduğunu belirterek “yapyık” yöntemi uygulayacaklarını, eski binada hizmet sürerken bahçelerinde yeni binalar yapacaklarını söyledi. Mehmet Bakar, güçlendirmeyle ilgili proje çalışmalarına başlandığını, bir kısmının ihalesinin yapıldığını dile getirerek “Daha önce Baltalimanı, Heybeliada hastaneleri ile İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin güçlendirmesi bakanlık imkânlarıyla yapıldı. Ancak bazı hastanelerde güçlendirme maliyeti çok fazla olduğundan bunun yerine yıkılıp yenisinin yapılması daha sağlıklı” dedi. Bakar şöyle devam etti: “Bu 5 hastanede yapyık yöntemi uygulayacağız. Bunu yaparken eski binada hizmet sürecek, binaların bahçelerinde yenilerini yapacağız. Ardından da eski binaları yıkacağız. Bunun için bahçeleri yeterli olan hastaneleri tercih ettik. Böylece hizmet verilirken yeni bina da yapılmış olacak” dedi. Şişmanlık bulaşıcıdır LOS ANGELES (AA) ABD’de yapılan bir araştırmada, obezliğin “toplumsal olarak bulaşıcı” olduğu belirlendi. Yapılan kapsamlı araştırmada, toplumsal ilişkilerin obezlikte şaşırtıcı biçimde güçlü rol oynadığı belirtilerek, ailesi ya da yakın arkadaşları şişman olanlarda obezlik olasılığının daha fazla olduğu kaydedildi. Araştırmayı kaleme alanlardan California Üniversitesi öğretim üyesi James Fowler, araştırmanın şaşırtıcı sonuçlarından birinin de yüzlerce kilometre uzakta olan arkadaşların bile bir kişinin kilo durumunu etkilemesi olduğunu söyledi. Araştırmaya göre bir arkadaşı obez olanın aşırı şişman olma olasılığı yüzde 57, kardeşi obez olanın yüzde 40, eşi obez olanınsa yüzde 37 oranında artıyor. Çok yakın arkadaşlıklarda ise riskin üçe katlandığı belirtildi. Obezliğin neden bulaşıcı olduğu sorusuna cevap arayan bilim adamları, birlikte vakit geçiren insanların yeme ve spor yapma alışkanlıklarının birbirine benzemesinin tek başına açıklayıcı olmadığını düşünüyorlar. Araştırmacılar, obez akrabaları ve arkadaşları olan insanların, “kabul edilebilir kilo” konusundaki fikirlerinin değişmesinin önemli bir unsur olduğunu belirttiler. zim kullandığımız o değildi, şimdi onu arıyoruz. Bu diyalogların hepsi gerçektir ve yaşanmıştır. Bu yazı ile akla, bilime, aydınlanmaya dayanan eğitimin ne kadar önemli olduğunu, sorunlarımız arasında gündemde başköşeyi işgal etmesi gereğini vurgulamak istedim. Sağlık için de, demokrasi için de, uygar bir toplum olarak yaşamak için de önkoşul. Çok yineledim, büyük Atatürk’ün bize miras bıraktığı akıl ve bilimi politikacılar umursamadılar, halka ihanet ettiler dersem çok abartmalı olmaz. Türk toplumu bir bilim toplumu olamadı. Bu yüzden bocalayıp duruyoruz ve halkımıza kaliteli bir yaşam sunamıyoruz. İyi bir eğitim, aydınlanmacı bir eğitim vazgeçilemez bir zorunluluktur. İktidarların önde gelen sorumluluğu olmalıdır. Ancak bu gerçekleştiği zaman demokrasimizle övünebiliriz. [email protected] Faks: 0 216 302 82 08 obirgit?ekolay.net Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMİR Dr. Resesif (çekinik) geçişli genetik (kalıtımsal) hastalıklar için akraba evliliği önemli risk taşır. Çünkü sağlam görünen anne ve babadan alınan iki kusurlu gen çocukta hastalığa yol açabilir. ? Hocam, Allah’ın izin verdiği evlilikten zarar gelir mi? Din bilginleri bunda sakınca yoktur diyorlar. Bizim komşu Asiye Hanım amcaoğlu ile evlendi. Üç tane sağlıklı çocuğu var. Dr. Akraba evliliklerinde aynı cins kusurlu gen taşıma riski olduğu için genetik hastalık ihtimali artıyor. Dr. Sizinki genetik (kalıtımsal) bir hastalık. Genetik hastalıkların henüz tedavisi başarılamadı. Sağlam geni hasta olanın yerine koymak için vektör çalışmaları süregeliyor. Ancak henüz elde edilen umut verici bir sonuç yok. Daha bir süre sabırla beklememiz gerekiyor. ? Hocam, genime iyi gelen vitamin Eşdeğer İlaç Bülteni ? İstanbul Haber Servisi İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası’ının (İEİS) sağlık sektöründeki gelişmeleri paylaşmak amacıyla hazırladığı “Eşdeğer İlaç Bülteni”nin 2. sayısı yayımlandı. Derginin yeni sayısında Avrupa Eşdeğer İlaç Birliği (EGA) 13. yıllık konferansı, İEİS’in üniversitelerle ortaklaşa yürüttüğü çalışmalar gibi Türkiye ve dünyadan da birçok güncel haber yer alıyor. Sağlık, tıp ve tedavi üzerine hastalarla diyaloglardan örnekler ler veremez misiniz? Dr. Böyle bir şey yok maalesef! Dr. Hastalığınız kasları zayıf düşüren ve eriten dejeneratif bir hastalık. Bunun yazık ki henüz tedavisi yok. İyi bir bakım gerekiyor. ? Hocam anladım ama sen şu kaslarımı güçlendirecek iğneler, haplar versen de onları yaptırsam. Dr. Bu kalıtımsal hastalıkların henüz tedavisi yok. Onlar için rehabilitasyon önlemlerine başvurarak bu hastaların hastalıkları ile birlikte insanca yaşayabilmesi ve topluma kazandırılmasına çalışmalıyız. Onların yaşam kalitesini yükseltmeliyiz. ? Hocam, biz tedaviyi tercih ediyoruz. Yurtdışında Amerika’da, Avrupa’da bunun tedavisi yok mu? (En çok sorulan soru) Dr. Tedavi yok derken elbette dünyada yok demek istiyoruz. Bu çocuklar için tedavi yok ama fizyoterapi ve egzersizler yararlı oluyor. Bazı ilaçlar hastalığın seyrini yavaşlatıyor, kalp de tutulabiliyor. Onun için önleyici tedbirler almak mümkün. İyi, bilgili bir bakım çok büyük önem taşıyor. Aile Hocam, biz tavsiye üzerine çocuğu çıpladık, bütün vücuda alabalık sardık, biraz koku yaptı ama “alabalık kasları kuvvetlendirir” dediler. Aile Hocam, biz de zeytinyağı, sarmısak karıştırıp sürdük bunu bize önerdiler. Aile Bize de “kuzu pisliği çok iyi gelir” dediler. Yaptık ama yanlış yapmışız. İyi gelen bahar kuzusu imiş, bi TÜBİTAK ödülleri Koç Üniversitesi’ne İstanbul Haber Servisi TÜBİTAK Bilim ve Teşvik Ödülleri sahiplerini buldu. Koç Üniversitesi’nden 4 öğretim üyesine ödül verildi. Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, “Kapalıform green fonksiyonlarının gerçek uzayda hızlı ve doğru olarak hesaplanması’’ konusundaki çalışmaları sonucu Elektrik Mühendisliği alanında Prof. M. İrşadi Aksun, “PseudoHermisyen kuantum mekaniği kuramının gelişimine katkı sağlayan çalışmaları’’ nedeniyle temel bilimler alanında Prof. Ali Mustafazade, “Atomikmoleküler ve optiksel fizik ile yoğun madde fiziği alanlarında BoseEinstein yoğuşuk maddesinin optik ve manyetik özellikleri’’ konularındaki çalışmaları nedeniyle fizik alanında Doç. Dr. Özgür Esat Müstecaplıoğlu ve “Elektronik devrelerde ortaya çıkan gürültünün modellenmesi ve analizi’’ konusundaki çalışmaları nedeniyle elektrik mühendisliği alanında Doç. Dr. Alper Demir ödüle layık görüldü. CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle