27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 NİSAN 2007 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 1 M AY I S M A R Ş I Günlerin bugün getirdiği baskı zulüm ve kandır Ancak bu böyle gitmez sömürü devam etmez Yepyeni bir hayat gelir bizde ve her yerde 1 Mayıs 1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı Devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkların bayramı Yepyeni bir güneş doğar dağların doruklarından Mutlu bir hayat filizlenir kavganın ufuklarından Yurdumun mutlu günleri mutlak gelen gündedir 1 Mayıs 1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı Devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkların bayramı Vermeyin insana izin kanması ve susması için Hakkını alması için kitleyi bilinçlendirin Bizlerin ellerindedir gelen ışıklı günler 1 Mayıs 1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı Devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkların bayramı Ulusların gürleyen sesi yeri göğü sarsıyor Halkların nasırlı yumruğu balyoz gibi patlıyor Devrimin şanlı dalgası dünyamızı kaplıyor Haydi işçiler 1 Mayıs’ta alanlara İstanbul Haber Servisi Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türkİş) Genel Başkanı Salih Kılıç, 1 Mayıs’ı Kadıköy’de kutlayacaklarını belirterek gerginlik istemediklerini söyledi. DİSK’in 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlama kararına “saygı duyduklarını” ancak “gücün bölündüğü” eleştirilerinin muhatabının kendileri değil, DİSK olduğunu dile getiren Kılıç, “1 Mayıs’ı birlikte kutlama teklifini götürmüştük. Ancak uzlaşma olmadığından her kuruluş kendi kararını aldı” dedi. Salih Kılıç, Türkİş 1. Bölge Temsilciliği’nde dün düzenlediği basın toplantısında, 1 Mayıs’ın nerede kutlanacağından çok, işçi hareketinin sorunlarının vurgulanmasından yana olduklarını belirterek “Tedirginlik, korku yaratmayan, amacına ulaşan bir kutlama yapılmasını istiyoruz. Diğer örgütler de aynı hassasiyeti göstermelidir. 1 Mayıs günü saat 09.00’da Türkİş Bölge Temsilciliği önünde toplanıp Taksim’deki Atatürk Anıtı’nın önüne çelenk koyacağız. Ardından 11.0012.00 arasında Kadıköy Meydanı’na doğru hareket edeceğiz” diye konuştu. DİSK, Taksim’de Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 1 Mayıs 1977 katliamının 30. yıldönümünde 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı Taksim Meydanı’nda kutlayacak. DİSK, KESK, TMMOB, Türk Tabipleri Birliği (TTB), bazı siyasi partiler, meslek odaları, siyasi dergiler, demokratik kitle örgütleri ve platformları üyeleri, 1 Mayıs’ın Taksim Meydanı’nda kutlanması gerektiğini belirterek “1 Mayıs’ın, uluslararası birlik, dayanışma, mücadele ve direniş günü olarak en geniş katılımıyla Taksim’de kutlanacağını” vurguladılar. İ S TA N B U L A N TA LYA M A N İ S A EğitimSen, Eğitimİş ve Bağımsız Eğitimciler Sendikası üyeleri sevk ve ek ders ücreti eylemi yaptı, Çelik’i protesto etti Eğitimciler meydanlarda hak aradı ? Sevk alarak işe gitmeyen eğitimciler, başta ek ders ücretleri olmak üzere yönetici atamaları ve bakanlık uygulamalarından şikâyetçi olurken bakanlık bir genelgeyle gözdağı verdi. Haber Merkezi Öğretmenler, yurt genelinde, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) politikalarını protesto etti. Sevk alarak okula gitmeyen eğitimcilerin bir bölümü de MEB önünde ve alanlardaydı. Eğitimciler, amaçlarının MEB’i uyarmak olduğuna dikkat çekerken, bakanlık ise yayımladığı genelgeyle gözdağı vermeyi tercih etti. MEB Müsteşarı Necat Birinci, valiliklere gönderdiği yazıyla, sevk evrakının sağlık kuruluşlarında işlem görüp görmediğinin titizlikle takip edilmesini, eğitim ve öğretimi aksatanlar hakkında yasal işlem yapılmasını istedi. Türk EğitimSen, EğitimSen, Eğitimİş ve Bağımsız Eğitimciler Sendikası üyesi öğretmenler, ek ders ve yönetici atamalarına ilişkin son yasal düzenlemeleri protesto etmek için dün “sevk eylemi” yaptı. Sendikalar, ders saatinde MEB önünde basın açıklaması da yaptı. İlk olarak, Türk EğitimSen üyeleri MEB önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada, ek ders ücretine ilişkin genelgeye de işaret edilerek “Artık, milli ve dini bayram tatillerinde bile öğretmenlerin bayram kutlaması adeta zehir edilmekte, bayram tatilleri sebebiyle öğretmenler 100, bazen 150 YTL ücret kaybına uğratılmaktadır’’ dendi. MEB ise 4 sendikanın, eğitimcilerin sesini duyurmak için gerçekleştirdiği eyleme gözdağı vermeyi tercih etti. MEB Müsteşarı Necat Birinci imzasıyla dün valiliklere genelge gönderilerek “İl ve ilçe milli eğitim müdürlükleri ve okul yönetimleri tarafından, sevk evrakının sağlık kuruluşlarında işlem görüp görmediğinin titizlikle takip edilmesi, eğitim ve öğretimi aksatanlar hakkında yasal işlem yapılması’’ istendi. İ Z M İ R A D A N A Hükümete büyük tepki B İSKENDERUN MERSİN Meydanlara çıkan eğitimciler düdüklü, davullu, alkışlı, sloganlı ek ders ücreti ve atamaları protesto etti. (Fotoğraflar: SERKAN YILDIZ, AKIN BODUR, YUSUF BAŞTUĞ, YÜKSEL GÖRDES, ABİDİN YAĞMUR AA) aşta İzmir ve Adana olmak üzere yurdun dört bir yanında alanlara çıkan eğitimciler, başta AKP’nin ücret ve atamalarını protesto etti. İzmir’de YKM önünde toplanan EğitimSen üyeleri, Konak Alanı’na dek yürüdü. Yürüyüş sırasında zaman zaman “Eğitim haktır satılamaz”, “Ek ders haktır, gasp edilemez”, “İnsanca bir yaşam istiyoruz”, “Ekmek hakkımız, söke söke alırız” sloganları atıldı. EğitimSen 5 No’lu Şube Başkanı Mehmet Şenol, AKP hükümetinin yaptığı uygulamalarla eğitim emekçilerini mağdur ettiğini vurguladı. Adana’da, Eğitimİş ile Türk EğitimSen’in İnönü Parkı’nda ayrı ayrı, EğitimSen’in ise AKP il binasına kadar gerçekleştirdiği yürüyüşten sonra yapılan açıklamalarda AKP hükümeti istifaya çağrılırken “Çankaya laiktir laik kalacak”, “Çankaya’nın yolları şeriata kapalı”, “Memur sandıkta hesap soracak”, “Ulemaya değil öğretmene sor” ve “Kadrocu hükümet istemiyoruz” sloganları atıldı. ‘Hak hukuk adalet, ne bu rezalet?’ Tunceli Milli Eğitim Müdürlüğü önünde toplanan yaklaşık 200 öğretmen, alkış ve ıslıklarla AKP’nin eğitim politikasını protesto etti. “AKP şaşırma, sabrımızı taşırma”, “Hak hukuk adalet, ne bu rezalet?”, “AKP eğitimden elini çek” gibi sloganlar atan öğretmenler adına bir konuşma yapan EğitimSen Tunceli Şube Sekreteri Erkan Eslek, “AKP milletvekilinden selam getiren herhangi bir memur ya da AKP ilçe başkanı, il başkanı, il yöneticisinden selam getiren ya müdürlük alıyor ya da başka bir kadro. Tunceli Milli Eğitim Müdürlüğü’nde hızlı bir kadrolaşma almış başını gidiyor” dedi. binası önünde toplanan eğitim emekçileri, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne yürümek istedi. Geniş güvenlik önlemi alan polis, önce izin vermediği yürüyüşü daha sonra serbest bıraktı. önünde toplanan öğretmenler, sloganlarla Milli Eğitim Müdürlüğü önüne yürüdü. Müdürlük önünde oturma eylemi yapan grup, daha sonra dağıldı. 1 Mayıs Yrd. Doç. Dr. ENGİN ÜNSAL Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi 1 Mayıs işçi sınıfının barış ve kardeşlik günü olarak tüm dünyada ve ülkemizde kutlanacaktır. Birçok ülkede işçiler verdikleri çoğu kez kanlı mücadeleler sonunda temel haklarını elde etmişlerdir. 1 Mayıs o mücadeleleri anma günüdür. Osmanlı döneminde sanayi devriminin yaşanmaması, sonrasında kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin sanayileşme ile geç tanışması, bir işçi sınıfının varlığını geciktirmiştir. Ülkemizde işçi hakları, varlığı tartışılan işçi sınıfının mücadelesi sonucu değil, siyasilerin hoşgörüsü ile doğru orantılı olmuştur. Bu nedenle ülkemizde bir işçi sınıfı bilinci oluşmamıştır. Seçimlerde işçilerin genelde sağ partilere oy vermesi, bu sınıfsal bilinç yokluğu nedeni ile bağlantılıdır. Sınıf bilincinin yokluğunda yöneticilerin çıkarlarının öne alınmasıyla 28 işkolunda 104 sendikaya ulaşan bir sendika enflasyonu yaşanmış, iş sözleşmesi ile çalışanların yüzde 53’ünün (yaklaşık 8 milyon işçinin) kayıt dışında kölelik koşullarında çalıştırılmasını sendikalar engelleyememiş ve 13 milyon çalışanın ancak 600700 binini örgütleyebilen sendikalar etkisizleşme ve toplumun aynasından silinme sürecine girmiştir. İşçi sendikaları gelecekte var olabilmek için kendilerini yenilemelidir. Sendikaların ancak laik ve demokratik bir yapı içinde var olabileceği gerçeği de asla unutulmamalıdır. Bu bağlamda laik ve demokratik bir Türkiye istemi ile 14 Nisan’da Tandoğan Meydanı’nda toplanan yüz binlerin arasına Türkİş, DİSK ve Hakİş konfederasyonlarının katılmaması son derece düşündürücüdür. Sendikalar ancak demokrasi ile var olabileceklerini bilmek ve bu nedenle eyyamcı değil devrimci olmak zorundadırlar. Barın: Üç yıl önce faaliyete geçen okul o dönemin parasıyla 5 trilyon liraya mal oldu Yolİş’in Eğitim Şantiyesi, tam kapasite ? İnşaat sektöründe büyük sıkıntı yaşanan kalifiye elemanları, yetiştirmek üzere yapılan okuldan sertifika alan 300 öğrenci, yurtdışında çalışıyor. erek işçi gerek işveren sendikalarının büyük miktarlarda birikmiş paraları olduğu hemen herkes tarafından zaman zaman dile getirilir. Hatta 1980 darbesinden büyük zarar gören sendikaların sonraki yıllarda yapılan yasal değişikliklerle iyice ellerinin kollarının bağlanmasıyla G Eğiticiler Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı, eğitimden sonra MEB gözetiminde sınav yapılıyor. Sertifika alanlar, bir hafta sonra yurtdışına çalışmak üzere gidiyor. 180 yatak kapasiteli okulun, toplantı salonları dışında eğitim vermek üzere 10 atölyesi bulunuyor. 45 günde ortalama 100 öğrenci sertifika alıyor. Eğitim için meslek lisesi mezunları tercih ediliyor. Granit, boya ustalığı, sıhhi tesisat ve mantolama gibi alanlarda uzman yetiştiren eğitim şantiyesinin atölyeleri 2008 yılına kadar rezerve edilmiş durumda. hareketsizleşmesi bir yandan, üst üste yaşanan ekonomik sıkıntıların, işini kaybetmek istemeyen ve uzlaşı arayan çalışanların greve çıkmaması öte yandan, yapılan har camaları asgari düzeye inen işçi sendikalarında azımsanmayacak meblağların biriktiği ileri sürülüyor. Türkiye Yol, Yapı İnşaat İşçileri Sendikası (Yolİş), işte bu pa raları bulunduğu sektör ve çalışan yararına harcayan ender sendikalardan. Yaklaşık üç yıl önce Ankara’da inşaat sektörünün işveren sendikası İNTES’in kendilerine tahsis ettiği yerde bir Eğitim Şantiyesi kuran sendika, bugüne kadar Türk müteahhitlerinin yurtdışında gereksinim duyduğu kalifiye ara eleman yetiştiriyor. T. Yol İş Sendikası Genel Başkanı Fikren Barın’ın verdiği bilgiye göre sendika, yıllardır akıllarında olan bir projeyi tamamen kendi eğitim bütçelerinden karşılayarak hayata geçiriyor. Diyarbakır Ofis semtindeki sendika İşçiler bir dostunu kaybetti: Önder Aker Uzun süre Türkİş’te Genel Başkan Danışmanlığı ve Hukuk Danışmanlığı görevlerini yürüten Önder Aker, 20 Nisan 2007 Cuma günü yaşamını yitirdi. Önder Aker, “Ben Devletim Köleleştiririm” adlı kitabıyla Türkiye çalışma hayatına son derece değerli katkılarda bulundu. Kitap, 1982 Anayasası ve yasalarının sendikal haklardaki yasaklarının sermaye örgütlerinin çalışma ve kararlarının tıpa tıp aynısının olduğunu kanıtlıyordu. “İşte İspatı! Anayasa Tasarısı İşveren İsteklerine Göre Hazırlandı” adlı rapor ile 12 Eylül Anayasası’nın madde madde nasıl sermaye örgütlerinin isteklerine göre yazıldığını ve 12 Eylül’ün sınıf karakterini ispatladı. Aker ayrıca yıllarca sendikaları temsil ettiği uluslararası çalışma örgütünde Türkiye’nin sendikal yasaklardan yargılanması ve kara listeye alınmasında işçi grubunun sözcülüğünü yapıyordu. Büyük Zonguldak direnişinin oluşturulmasında ve sonuçlarında Şemsi Denizer’in danışmanı olarak etkin rol oynadı. Yarım yüzyıla yakın bir süre işçi ve sendika hareketine iş hukukçusu, uzman ve danışman olarak emek veren Aker, Türkİş’te ve çok sayıda sendikada çalıştı. Uluslararası sendikal örgütlerde Türkİş’e bağlı sendikaları temsil ederken 12 Eylül süreci, DİSK yargılaması ve sendikal yasakların protestosunda uluslararası arenada önemli kararların alınmasında etkin rol oynadı. Malatya EğitimSen Şube Başkanlığı Mersin “Annemi aldım da geldim” yazılı önlükler giyen EğitimSen üyeleri AKP binası önünde eylem yaptı. Eğitimİş Şube Başkanı Yücel Akça, Milli Eğitim Bakanlığı’nın okullara kaynak aktarmaması nedeniyle müdürlerin ‘dilencilik’ yapmak zorunda kaldığını söyledi. enginunsal34@smileadsl.com CUMHURİYET 09 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle