18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 NİSAN 2007 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Anel Grup, yaratıcı zekâlara proje desteği vererek teknolojik buluş ve fikirleri gün yüzüne çıkaracak 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Aklım Fikrim Merkezi ? Anel Grup, telekomünikasyon, savunma teknolojileri, enerji ve sağlık alanlarındaki projeleri desteklemek amacıyla bir merkez kurdu. Şirket, toplumun her kesiminden gelecek fikir ve projeleri değerlendirip üretime yönlendirecek. Buluş sahibinin hakları yasal garantilerle korunacak. Ekonomi Servisi Bilişim sektörünün önde gelen temsilcilerinden Anel Grup, yenilikçi fikirleri hayata geçirmek amacıyla oluşturduğu Aklım Fikrim Merkezi’ni kamuoyuna tanıttı. Anel Grup Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Çelikel, bu merkez ile yeni fikirler için uygun koşullar yarattıklarını belirterek hedeflerinin yastık altına konmuş buluş ve icatları ortaya çıkarmak ve bunları patent alınabilir hale getirmek olduğunu ifade etti. Çelikel, AnelTech Yönetim Kurulu üyesi ve Genel Müdürü Suat Baysan ve Proje Yöneticisi Ümit Küçükoğlu ile birlikte pojeyle ilgili detayları şu şekilde anlattı: “Türkiye’de girişimciliğe, araştırmageliştirmeye (ArGe) düşük kaynak ayrılması, ArGe süreçlerinin doğru yönetilmemesi, patent başvurusunun ve bilim insanı sayısının azlığı gibi sorunlar nedeniyle böyle bir proje geliştirmeye karar verildi. Bu, bir sosyal sorumluluk projesi. Merkez, ilk olarak telekomiletişim, savunma teknolojileri, yenilenebilir enerji ve sağlık alanlarında, elektronik, genetikbiyoteknoloji ve nanoteknolojilere dayalı projelere destek verecek. Çalışmalarda üretilebilirlik, patent alınabilirlik, uç teknolojilere dayanma, benzersiz ve yenilikçi ürün olma gibi kriterlere göre seçim yapılacak. Aklım Fikrim Merkezi’ne başvuranların hukuksal hakları korunacak. Bunun için gelişmiş bir hukuksal altyapı birimi oluşturuldu. Hukuksal açıdan hiçbir üreteci sorun yaşamayacak.” Anel Grup Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Çelikel ve şirket yetkilileri projeyi tanıttı. ‘Üçübiyerde’ AKP’nin dini bütün kurucu üçlüsü, kafa kafaya verip uzlaştılar. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Meclis Başkanlığı’nı aralarında paylaştılar. Anayasal hukuk düzenine göre AKP kurucusu olsa da birisinin Meclis Başkanı olduğu için partiler üstü, tarafsız kimlik taşıması gerekiyordu. Gerçi arada dilini tutamayıp, laik Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’nın dinine bağlı olmak zorunda olduğunu söyleyivermişti. Şimdi de AKP içi güç dengelerinde oynadığı rol nedeniyle, Cumhurbaşkanlığı adayının AKP içinden belirlenmesinde çok sıkı pazarlık yaptığı, “Üçümüzden biri” ısrarcılığı nedeniyle de Gül’ün aday çıkarılmasını sağladığı anlaşılıyordu. Başbakan olanı en çok kendisini aday çıkarmak istediği bir tabloda, AKP organlarından tam yetki almıştı. Ortaya dünya demokrasi, ülkeler tarihinde örneği görülmeyen bir trajikomik oyun çıkmıştı; Kral yada padişahların denemeye kalkışmayacakları bir üslupta aylarla bu ülkenin halkı ile eğlenircesine, gazetecilerin, televizyon kameralarının karşısında, önce kendisi, sonra da pek çok AKP’li ya da sürpriz dediği adaylar üzerinden papatya falı oynatma, iki dudağı arasından çıkacak isim için, diktatörce güç gösterisi yapma, tek karar verici olmanın keyfini çıkarma oyunu ile.. çok başarılı bir gerilim oyunu oynatmıştı. Sonunda, anayasal düzene göre laik Türkiye Cumhuriyeti’nin devlet adına temsil makamına, başkomutanlığa, Cumhurbaşkanlığı’na, Genelkurmay Başkanı, Cumhurbaşkanı’nın açıklamaları, 14 Nisan halk tepkisi karşısında, kendisini seçme riskini göze alamayarak, yandaşlarının bile kabul ettikleri üzere, tek yumurta ikizini tayin etti. ‘Üçübiyerde’nin üçüncü ismi, Başbakan’ın tek yumurta ikizi; Başbakan’ın iki dudağının arasından çıkacak ismi oylamayı kabul etmiş AKP’li milletvekillerinin kaldıracakları parmaklarla, AKP Hükümeti’nin icraatlarının, Meclis kararlarının, anayasal düzen ve hukuka uygunluğunu da denetleyecek, halkın, devletin tarafsız temsilcisi olması gereken Cumhurbaşkanı seçilmiş olacak. AKP’nin dini bütün üçlüsü, AKP iktidarında, demokratik düzen adına, laik Cumhuriyet rejiminin tarafsız Cumhurbaşkanlığı makamını, Başbakanlık’ı, tarafsız Meclis Başkanlığı’nı paylaşacaklar. Demokratik anayasal hukuk düzeni adına, dünya, ülkeler demokrasi tarihlerinde kolay kolay örneği olamayacak bir ilk yaşanmış olacak. Dini bütün Üçübiyerde yasama, yürütme, devlet adına yasama ve yürütmenin icraatlarının laik Cumhuriyete, anayasal hukuk düzenine uygunluğunu denetleme sorumluluklarını paylaşmış olacaklar. Başta yargı, devlete ait ne kadar bağımsız olması gereken kurumun zaten yaralı bağımsızlığının yok olması anlamına da gelen bir demokrasi dışı iktidar gücü, oligarşik diktatörlük, sadece ve sadece Meclis’te yakalanmış parmak gücü ile demokratik sayılacak. Bu olacak, yutturulacak bir iş midir? Meclis’teki AKP’nin Erdoğan’ın iki dudağından çıkacak söze bakan, ona göre parmak kaldıran miletvekillerinin, milletin vekili olamamalarının ortaya çıkması ile sınırlı bir ayıplı durum değil bu. Azınlık oyu ile seçim sistemine bağlı Meclis çoğunluğunu yakalamış olmanın kusurlu durumu da bir kenara. Devletin temsil gücünde, Cumhurbaşkanlığı’nda toplumsal uzlaşı aramamak gafleti bir yana.. ABD’nin BOP projesine onay vermeyen Ecevit Hükümeti koalisyonunun düşürülmesi projesinin ardından, yaratılmış bir partinin geçmişi olmadan, kimliği algılanamadan iktidar yakalaması gibi çarpık bir tablo var ortada. Daha doğrusu oy verenleri açısından, toplumun algılaması anlamında geçmişi yok. ABD’nin, bir boyutu ile de AB’nin çıkarları ile bağlantılı, ülkemizin medyasermaye, siyaset çıkar sarmalında apar topar gündeme getirilmiş bir model var ortada. Sonradan ABD’nin Irak’ı işgali projesinde, 1. tezkerede başarılı olamadığı için kızılmış, danışmanları tarafından sifonla süpürülmek yerine kullanılmaları önerilmiş bir iktidar gücünden söz edilmekte olduğunu dünya âlem duydu, biliyor. ABD öncülüğünde, petrol bölgelerinde, özellikle Ortadoğu’da oynanan kirli savaş oyunlarında, ölenlerin sayılarının sayılamadığı, kanlı vahşi iç savaşın gündemde olduğu Irak işgali üzerinden, yükselişi önlenemeyen petrol fiyatları ile kazanan tekellerin, önlenemez vurgun niteliğindeki kazançlarının ürünü, dünya piyasalarındaki para bolluğunda.. dünya piyasaları yükseliyor... Ekonomi, insan için üretim, adil paylaşımla uzaktan yakından ilişkisi olmayan bir haksız kazanç karşılığı bol para piyasaları beslerken aslında Türkiye göreceli en az pay alanlar konumunda olsa da, piyasalar üzerinden AKP iktidarının hiçbir şey yapmaması, piyasalara teslim olması karşılığı sahte bir pembe tablo çiziliyor. Bedelini halk çoğunluğunun çok çarpıcı yoksullaşması, yoksunlaşması, işsizlik, gelir dağılımında vahşi çarpıklaşma olarak ödesek de, üçlü kirli çıkar ittifakı güçleniyor... Ve medyasermayeiktidar ittifakı, Üçübiyerde’nin bu demokrasi, anayasal hukuk düzeni, laik Türkiye Cumhuriyeti ilkelerine aykırı iktidar paylaşımını alkışlayabiliyorlar... Dahası demokrasi oyunu olarak yutturmaya çalışabiliyorlar. Halkımız, bugüne kadar gereği gibi ayamayan demokrasi güçleri yerlerse...Yersek... Başvurular internetten Projeye üç farklı aşamada başvuru yapılabilecek. Sadece fikirle başvurulabileceği gibi, geliştirilerek prototip haline getirilmiş fikirlerle ya da geliştirilmiş ve pazara sunulmuş olmakla birlikte pazarda sorun yaşayan ürünlerle de başvuru gerçekleştirilebilecek. Buradan çıkan projelere çeşitli modeller uygulanacak. Ticari bir modelle amaç, fikirleri hayata geçirmek, özgün ürünler tasarlamak, markalı ürünler ortaya çıkarmak, ülkemizin rekabetçiliği ve verimliliğini artırarak daha yaşanabilir bir ülke haline getirmek. Başvurular yalnızca www.aklimfikrimmerkezi.com adresinden kabul edilecek. 57 MİLYON YTL BÜTÇE Anel bu projeye bir yıl içinde ortalama 57 milyon YTL ayırmayı ve AB fonları ile kamu kaynaklarından da yararlanmayı planlıyor. Baysan, merkez kapsamında sanal ortama yönelik projeleri desteklemeyeceklerini, elle tutulur, donanım odaklı projeler üzerinde çalışacaklarını bildirdi. Baysan, başvuruların ön değerlendirme takımı tarafından incelendikten sonra değerlendirme komitesine sunulacağını belirterek bir sene içinde 200 proje başvurusu ile en az 10 patentli ürün elde etmeyi planladıklarını ifade etti. M E R S İ N TA R I M F U A R I A Ç I L D I T S K B ’ Y E 1 9 5 M İ LY O N D O L A R K R E D İ Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB), 195 milyon dolarlık sendikasyon kredisi sağladı. Krediye ilişkin anlaşma, TSKB’nin yanı sıra 7 ülkeden 13 bankanın temsilcilerinin katıldığı bir törenle imzalandı. TSKB Genel Müdürü Halil Eroğlu, imza töreninde yaptığı konuşmada, TSKB’nin geçen yıl 650 milyon dolarlık yatırım kredisi kullandırdığını hatırlatarak, bunun önümüzdeki yıllarda artarak devam edeceğini vurguladı. Orta ve uzun vadeli kredileri kontrollü olarak verdiklerine dikkat çeken Eroğlu, 1 yıl vadeli 195 milyon dolar tutarındaki kredinin bir bölümünün, firmalara sağladıkları kredilerdeki 35 aylık geçiş dönemleri için kullanılacağını, bu dönemde firmaların ihtiyacını karşılamasından dolayı kredinin 1 yıl gibi kısa süreli olduğunu söyledi. ‘Mersin 2. Tarım Fuarı’nın açılışı gerçekleştirildi. Forza Fuarcılık ve Organizasyon Hizmetleri, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası ve Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla “Mersin Gıda, Gıda Teknolojileri ve Paketleme Fuarı” açıldı. Uluslararası nitelikteki fuara, yerliyabancı toplam 370 firma katılarak tarım ve gıda teknolojilerine ait ürünlerini sergileme ve tanıtma fırsatı buldu. Mersin Yat Limanı’nda toplam 25 bin metrekare alanda kurulu Mersin 2. Tarım Fuarı’nın açılışına, Tarım ve Köy İşleri Bakanı Mehdi Eker ile KKTC Tarım Bakanı Önder Senaroğlu da katıldı. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Kadri Şaman, Mersin’de ikincisi gerçekleşen fuarın, ihtisas fuarı olma yolunda ilerlediğine dikkat çekerek fuarın, bu yıl iki ayrı grupta ihtisas fuarı olarak düzenlendiğini belirtti. CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle