18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 NİSAN 2007 PERŞEMBE 4 HABERLER YÖK binasına gelen saldırgan içeri giremeyince etrafa ateş ederek kaçtı. Saldırgan otogarda yakalandı DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN ‘Gül’ün Adı’ Erdoğan AKP’nin, daha doğrusu Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı adayının adı belli oldu: Abdullah Gül. Parlamentoda çoğunluğa sahip olan, AKP’nin atama işlemini oylarıyla tekemmül ettireceği kesindir. Şu anda tek bilinmeyen, kimi hukukçuların ısrarla belirttikleri 367 kişilik çoğunluğun ilk iki tur oylamada bulunup bulunmayacağı. Anahtar parti durumunda olan Anavatan’ın lideri Erkan Mumcu henüz tavrını açıklamış değil. Erkan Mumcu hiçbir kararı, sürpriz olarak görülmemesi gereken, her olayda bütün olasılıklara açık bir politikacı. Eğer Mumcu AKP’ye, kimi hukukçulara göre, anayasanın 102. maddesinin öngördüğü nisabı sağlarsa, Cumhurbaşkanlığı seçimi üzerinde hukuken söylenecek bir şey kalmayacak. Yok eğer, bu çoğunluk sağlanmazsa, CHP Anayasa Mahkemesi’ne başvuracak, sorun da yüksek mahkemenin kararıyla çözüme bağlanacaktır. Şu anda bulunduğumuz nokta budur. ??? Daha önce bu sütunda birçok kez vurgulandığı gibi, Çankaya için adayın Erdoğan mı, yoksa AKP içinden bir başkasının mı olmasının hiçbir önemi yok. Tayin edilecek aday kim olsaydı, kaçınılmaz olarak yine Erdoğan damgasını taşıyacaktı. Nitekim öyle oldu. Cumhurbaşkanlığı’na Gül’ün aday gösterilmesinde, Bülent Arınç’ın etkisi de durumu değiştirmiyor. Tayyip Bey, yeni Cumhurbaşkanı’nı bütün siyasi partilerle görüşerek, çoğunluk içinde bir uzlaşma ile değil, AKP azınlığı içinde bir uzlaşma ile seçtirme yolunu yeğlemiştir. AKP’nin içinden süzülüp geldiği Milli Görüş’ün demokrasiye bakışının tipik bir örneğidir bu davranış. Çünkü onlar, demokrasinin bırakın çoğunluk diktası olmasını, bir azınlık diktasına dönüşmesinde bile beis görmezler. Bu kez de öyle oldu. “Mademki, demokrasiye saygılısınız, azınlığın çoğunluğa tahakkümüne de saygılı olmalısınız” zihniyeti bir ülkeyi gerçek demokrasiye ulaştıramaz. Burada çok kez yineledik, AKP devletin erkini kullanarak, laik demokratik rejimi bir İslamcı cumhuriyete çevirmek, değişik tür bir İran modelini Türkiye’de egemen kılmak yolundaki sivil darbesinin önünde engel olarak duran “864 Rakımlı Tepe”yi ele geçirme operasyonunu şimdilik kendi dilediği biçimde yürütmektedir. Sorunun özü, bundan böyle Çankaya’nın laik, demokratik sistemin güvencesi olup olmayacağıdır. ??? Bu konuda Abdullah Gül’ün, nasıl bir yol izleyeceğini sormak bile abestir. Bütün bu açıklamaların ışığında açıkça görülebelir ki CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın Tayyip Erdoğan’ın seçilmesini engellediğini söyleyerek kendine pay çıkarması son derecede yanlış bir tavırdır. Baştan beri belirtmeye çalıştık; Erdoğan’ın oraya çıkıp çıkmamasının bir önemi yoktu. Kendi çıksaydı, ne yapacak idiyse, aynını yapabilecek bir kişiyi çıkartıp sorunu kendi açısından çözmüş olacaktı. Nitekim öyle de oldu. Kanımca Deniz Baykal dikkatleri yanlış noktaya çekmiş bulunmaktadır. Abdullah Gül’ün, güler yüzlü görüntüsü, aslında toplumsal uzlaşmayı sağlayacak bir kişinin Çankaya adayı olduğu gibi, yanlış düşüncelere kapılınmasına neden olmamalıdır. Unutmayalım ki toplumsal gerginlik konularından biri olan türban konusunda, Sayın Gül’ün eşi, Türkiye’nin müstakbel “first lady”si Hayrünnisa Hanım, Türkiye Cumhuriyeti’ni, laiklikle ilgili uygulaması dolayısıyla AİHM’de dava etmişti. 2007’nin ilk günlerinden itibaren Türkiye’yi çok büyük tehlikelerin beklediğini belirtmiştim. Bunlardan birincisi artık açık seçik belli olmuştur. Eşi Türkiye Devleti’ni, laik uygulamaları yüzünden dava etmiş bir kişi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin başı olarak yakında Çankaya’ya oturacaktır. Bu durumda kim, Tayyip Erdoğan’ın Çankaya’ya aday olmamasını bir zafer olarak ilan edip bundan da kendisine pay çıkarabilir ki? Teziç’e suikast girişimi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç’e, dün öğle saatlerinde suikast girişiminde bulunuldu. Bilkent’teki YÖK binasına gelerek silahla tehdit ettiği güvenlik görevlilerine Teziç’in odasını soran Nurullah İlgün adlı saldırgan, güvenlik güçlerinin engellemesi nedeniyle içeri giremeyince etrafa ateş açarak kaçtı. İlgün akşam saatlerinde otogarda saldırıda kullandığı silahla birlikte yakalandı. YÖK binasının Jandarma sorumluluk bölgesinde olması nedeniyle olaya ilişkin Jandarma tarafından soruşturma başlatılırken Ankara Emniyeti de soruşturmaya katıldı. Olay hakkında bilgi veren YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. Aybar Ertepınar, YÖK binası önüne gelen saldırgan İlgün’ün, garaj girişindeki kulübede bulunan görevliyi silahına mermi sürerek teh ? YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. Aybar Ertepınar, saldırgan Nurullah İlgün’ün YÖK Başkanı Prof. Erdoğan Teziç’in odasını sorduğunu, güvenlik görevlilerinin kendisini engellediğini söyledi. Ertepınar, rahat kaçabilmek için ceketini atan saldırganın bina dışında güvenlikçilere iki farklı noktada ateş ettiğini bildirdi. dit ettiğini ve demir kapıyı açtırdığını, ardından kulübedeki telefon bağlantısını kestiğini ve görevlinin telsizini aldığını anlattı. Başkanın odasının nerede olduğunu soran saldırganın, daha sonra güvenlik önlemlerini görünce kaçmaya başladığını ifade etti. YÖK binasındaki güvenlik görevlilerinin kaçan saldırganı takip ettiklerini kaydeden Ertepınar, rahat kaçabilmek için ceketini atan söz konusu kişinin bina dışında güvenlikçilere iki farklı noktada ateş ettiğini bildirdi. Ertepınar, saldırganın önce bir otomobili gasp ettiğini, daha sonra da bir taksi durağına gelerek buradaki araçlardan birine bindiğini ve Kızılay’da izini kaybettirdiğini belirtti. Teziç’in yaklaşık bir yıl önce tehditler aldığını ifade eden Ertepınar, bu tehditlerden sonra güvenlik önlemlerinin artırıldığını söyledi. Ertepınar, olayın geç duyulduğunun belirtilmesi üzerine ise kendilerinin basına haber vermek gibi bir düşünceleri olmadığını, ancak bir televizyon kanalında gördüğü konuya ilişkin altyazı üzerine Başkan Teziç’in kendisini açıklama yapmakla görevlendirdiğini söyledi. Ertepınar, olayın nedenine ilişkin sorular üzerine ise “YÖK Başkanlığı zaman zaman belirli konulardaki tavrını, tutumunu, görüşünü duyurur. Bu da zaman zaman yazılı basında çok şiddetli tepkiler de alır. Ama belli ki bu sefer fikir bazında tepkiden ziyade bir kişi, örgütlü veya örgütsüz, bunu bilmemiz mümkün değil, olayı, düşüncesini insan öl dürmeye yönelecek kadar ileri götürmüş’’ dedi. Güvenlik görevlilerinin saldırgana neden ateş etmediği şeklindeki sorular üzerine ise Ertepınar, demir kapıda görevli kişinin silahlı güvenlik görevlisi olmadığını söyledi. Ertepınar, olayın hemen ardından YÖK Başkanı Teziç’i gördüğünü ve son derece sakin olduğunu vurgulayarak yoğun şekilde geçmiş olsun telefonları aldıklarını söyledi. Güvenlik kameralarınca, saldırganın binaya girmeye çalışırken ve kaçarken kaydedilen görüntüleri ise basınyayın kuruluşlarına dağıtıldı. Saldırgan Nurullah İlgün akşam saatlerinde Ankara Otogarı’nda yakalandı. Nurullah İlgün’ün yakalandığı haberini Başbakan Recep Tayyip Erdoğan verdi. İlgün’ün gasp ettiği araç ise Kızılay Meşrutiyet Caddesi’nde bulundu. KINAMA MESAJLARI COSTA: TÜRKİYE’YE YAZIK Erdoğan: Saldırı için uyarmıştık ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç’e yönelik saldırı girişiminin ardından Teziç’e geçmiş olsun telefonları yağarken, birçok kınama mesajı da yayımlandı. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Teziç’i arayarak olaya ilişkin bilgi aldı ve geçmiş olsun dileklerini iletti. Sezer, saldırıyı üzüntüyle öğrendiğini belirterek “Saldırı girişiminin amacına ulaşamadan önlenmesi, bizim için en büyük teselli kaynağı olmuştur” dedi. Sezer, çirkin saldırıyı nefretle kınadığını belirtti. Başbakan Erdoğan, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül ve CHP Genel Başkanı Baykal da Teziç’i arayarak geçmiş olsun dileklerini iletti. Erdoğan, Anayasa Mahkemesi’nin kuruluş yıldönümü resepsiyonunda, “YÖK Başkanı’nı saldırı olabileceği konusunda uyarmıştık” dedi. Baykal da “Bu saldırı girişimi değerlendirilirken, başta YÖK Başkanı olmak üzere, üniversite rektörleriyle dekanlarını, yöneticilerini, üniversiteleri ve YÖK’ü hedef tahtasına oturtanlar ile doğrudan hedef gösterenlerin sorumlulukları göz önünde bulundurulmalıdır” görüşünü kaydetti. Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Tahsin Yeşildere, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Rektörü Prof. Bektaş Açıkgöz, Marmara Üniversitesi Senatosu da yaptıkları açıklamalarla saldırıyı kınadı. Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Kadri Yamaç ile Süleyman Demirel Üniversitesi Rektörü Prof. Metin Lütfi Baydar, olay sonrası YÖK binasına geldi. AİHM’den Türmen için sitem ? Türkiye’deki türban yasağını ve RP’nin kapatılmasını doğru bulan AİHM kararlarına imza atan Rıza Türmen’in yeniden aday gösterilmemesini eleştiren AİHM Başkanı Costa “Nedeni türbansa Türkiye’ye yazık” dedi. Costa, özel ve kamusal alan ayrımını “saygıdeğer” bulduklarını vurguladı. Piyade Asteğmen Metehan Atmaca için memleketi Amasya’nın Suluova ilçesinde tören düzenlendi. (AA) İLHAN TAŞCI Şehitler için son görev AMASYA / ORDU (Cumhuriyet) Şırnak ve Hatay’da PKK’ye karşı sürdürülen operasyonlarda şehit olan askerler dün memleketlerinde yüzlerce kişinin katıldığı törenlerle toprağa verildi. Siirt 3. Komando Tugay Komutanlığı’nca Şırnak Küpeli Dağı’nda sürdürülen operasyonda PKK’lilerle çıkan çatışmada şehit düşen Piyade Asteğmen Metehan Atmaca (25) için memleketi Amasya’nın Suluova ilçesinde tören düzenlendi. Amasya Devlet Hastanesi morgundan alınan cenaze Yenimahalle’deki evinin önüne getirildi. Buradaki törende anne Havva ve baba Mehmet ile biri KKTC’de teğmen olarak görev yaptığı öğrenilen kardeşleri tabuta sarılarak ağladılar. Cenaze daha sonra Hacı Mustafa Camisi’ne götürüldü. Törene katılanlar Türk bayrakları açarak “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” sloganlarıyla yürüdü. Cenaze namazının kılınmasının ardından şehit Atmaca, Şehir Mezarlığı’nda toprağa verildi. Hatay’ın Hassa ilçesinde güvenlik güçleriyle PKK’liler arasında çıkan çatışmada şehit olan Jandarma Er Salih Bolamanlı (21) için Ordu’nun Ünye İlçesi Cumhuriyet Meydanı’nda tören düzenlendi. Törene, AKP Ordu Milletvekili Cemal Uysal, CHP Ordu Milletvekili Sami Tandoğdu, Vali Said Vakkas Gözlügöl, Giresun Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Dursun Ali Karaduman, Ordu Jandarma Alay Komutanı Kıdemli Albay Nevzat Yıldız, şehit yakınları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Törenin ardından şehit Salih Bolamanlı’nın bayrağa sarılı naaşı Merkez Büyük Cami’ye getirildi. Bu sırada törene katılanlar PKK aleyhine sloganlar attı. Şehit Salih Bolamanlı’nın cenazesi kılınan namazın ardından Çatak köyündeki aile kabristanında toprağa verildi. asirmen?cumhuriyet.com.tr Malatya’daki baskınla ilgili yeni gözaltı TCY’NİN 301’İNCİ MADDESİ İnsan hakları raporuna dava DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Batman’da 5 Eylül 2006’da güvenlik güçlerinin açtığı ateş sonucu yaşamını yitiren 11 yaşındaki Mizgin Özbek’le ilgili rapor hazırlayan İHD, MazlumDer ve baro yöneticileri hakkında TCY’nin 301. maddesinden dava açıldı. 5 Eylül 2006’da Sason ilçesinden Batman kent merkezine ağabeyi ve annesiyle birlikte giden 11 yaşındaki Mizgin Özbek’in güvenlik güçleri tarafından öldürülmesiyle ilgili dönemin İHD Batman Şube Başkanı, DTP PM Üyesi Saadet Becerikli, Batman Barosu Başkanı Sedat Özevin, MazlumDer Batman Şube Başkanı Mehmet Şat ve yöneticilerinden avukat Ahmet Sevim, İHD Batman Şube Başkanı avukat Bengi Yıldız tarafından bir rapor hazırlandı. Raporda Mizgin Özbek ve ailesinin yaşam hakkının iyi korunmadığı vurgulanarak “Mizgin’in öldürülmüş, annesi Saniye Özbek’in ve ağabeyi Hadi Özbek’in yaralanmış olması, yaşam hakkı ihlali hususunda gerekli duyarlılığın gösterilmediği şüphesini doğurmaktadır.” denildi. Bu raporun yayımlanmasının ardından altında imzası bulunan kişiler ile bunu haber yapan Batman Petrol Gazetesi muhabiri Mustafa Seven hakkında “askeri teşkilatı alenen aşağılama ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” suçunu işledikleri iddiasıyla dava açıldı. Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idam edilmelerinin 35. yıldönümünde miting düzenlenecek. (Fotoğraf: UĞUR DEMİR) Katliamda Hizbullah bağlantısı iddiası İstanbul Haber Servisi Ma let karşıtı faaliyette bulundulatya’daki Zirve Kitabevi’nde 3 ğuna dair” iddialar yer aldığını kişinin boğazı kesilerek öldürül söyledi. Abuzer Y, Emre G’nin damesine ilişkin yürütülen soruş ha sonra internette Onur adlı bir turma kapsamında Kocaeli’de bir kişiyle tanıştığını bu kişinin miskişi gözaltına alındı. Tutuklanan yonerlerin Malatya’daki örgützanlılar mahkemede verdikleri ilk lenmesiyle ilgili bilgeler verdiifadede baskını planlamakla suç ğini anlattı. Zanlılardan Salih G. lanan Emre G’nin misyonerlik baskın günü Emre G’nin, Hizkonusunda Onur bullah bağlantılı biadlı bir kişi tarafın ? Zanlı Salih G, Emre rinin kendisine “sadan bilgilendirildiG’nin, Hizbullah bağ na istediğin kadar ğini ileri sürdü. lantılı birinin kendisine devlet garantisi ve Soruşturma kapvaat ediyo“Benle çalış, devlet ga para samında Kocaeli’de rum, benle çalış’’ O.Ç. adlı bir kişi rantisi ve para vaat edi dediğini aktardı. gözaltına alındı. yorum’’ dediğini aktardı. Tutuksuz yargılanan zanlı Kürşat O.Ç’nin Emre G. ile internetten haberleştiği ileri K’nin Emre G’nin gözcülük teksürüldü. Zanlının Malatya’ya gön lifini kabul etmediğini belirterek derildiği öğrenildi. Tutuklanan 4 “Malatya’da Akıncı Lisesi’nin zanlının ifadelerin ayrıntıları or karşısındaki Nurs apartmataya çıkmaya başladı. Zanlılar nının giriş kapısında üniversidan Abuzer Y, baskını planla teliler vardı, ders çalışmaya gimakla suçladığı Emre G’nin Hiz diyordum, Emre de yedisekiz bullah militanı olduğunu söyle kez geldi. Saidi Nursi’nin kidiği bir kişinin hazırladığı rapo taplarını okuyorlardı. İdeoloru kendilerine gösterdiğini, ra jik konuşma yapılmıyordu, daporda, “misyonerlerin, Alevile ha çok dini konuşmalar oluyorrin, PKK’nin, Hizbullah’ın dev du” dediği öğrenildi. ANKARA Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Başkanı Jean Paul Costa, “görev süresi bu yıl sonunda dolacak olan Türk yargıç Rıza Türmen’in yeniden aday gösterilmeme nedeni türbansa Türkiye’ye yazık” değerlendirmesini yaptı. Costa, Türmen’in yeniden aday gösterilmemesinin hâkim bağımsızlığı için kötü bir örnek olacağına işaret etti. Anayasa Mahkemesi’nin 45. kuruluş yıldönümü dolayısıyla düzenlenen “Evrensel Barış ve Medeniyetler Buluşmasında Anayasa Mahkemelerinin Rolü’’ konulu uluslararası sempozyuma katılmak üzere Türkiye’ye gelen Costa, bir grup gazeteciyle bir araya geldi. Costa, Türmen’in yeniden aday gösterilmemesine ilişkin soruları da yanıtladı. Costa, Türmen’in görev süresinin uzatılmamasını değerlendirirken “Gerçek sebebini bilemiyorum. Türmen, mahkemedeki en iyi hâkimlerden birisidir. Çok cesur, bağımsız bir hâkimimizdir. Ümit ediyorum ki, kalmaya devam eder. Kalmazsa da onu arayacağız” dedi. Türmen’in yeniden aday gösterilmemesinin, AİHM’deki türban davalarındaki kararlarıyla ilişkili olup olamayacağı sorusu üzerine ise Costa, “Belki öyle. Tabii Türkiye’deki siyasi tercihlerin nasıl yapıldığını bilemiyorum. Ama bunun böyle olduğundan kuşkularım var. Bu böyleyse hem mahkeme hem de Türkiye için çok yazık” yanıtını verdi. Türmen, Çiçek’i yalanladı Sempozyumun ilk oturumunda konuşan Costa, üniversite öğrencisi olduğu dönemde Leyla Şahin’in AİHM’ye yaptığı başvuruyu anımsatarak “Şahin’in kendi dini inançlarını sergilemekten ziyade İslami değerlere göre davranmasını AİHM’nin ‘kabul edilemez’ bulduğunu’’ söyledi. Türkiye’de özel ve kamusal alan ayrımını değerlendiren Costa, “AİHM, bunu devletlere bırakılacak değerlendirme olarak kabul etmekte ve saygıdeğer bulmakta’’ diye konuştu. Sempozyumda gazetecilerin konuya ilişkin sorularını yanıtlayan Rıza Türmen ise AİHM yargıçlığına yeniden aday gösterilmemesinin “hükümetin öngörüsü” olduğunu söyledi. Türmen, Adalet Bakanı Cemil Çiçek’in kendisi hakkındaki süre sorununu kastederek söylediği “Özel durumu var” sözlerinin anımsatılması üzerine ise, “Nedir özel durumum, ben özel durumumu bilmiyorum” yanıtını verdi. Deniz’ler Kadıköy Meydanı’nda anılacak İstanbul Haber Servisi Mücadele Birliği Platformu, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idam edilmelerinin 35. yıldönümünde, “Halkın Deniz’i Deniz’leşen Halk” mitingi düzenleyecek. Platform üyeleri, bağımsızlık mücadelesi veren herkesi 6 Mayıs günü saat 14.00’te Kadıköy Meydanı’nda gerçekleştirilecek olan mitinge katılma çağrısı yaptı. İHD İstanbul Şubesi’nde düzenlenen basın toplantısında Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının, ölüm yıldönümlerinde anılacakları belirtildi. Yılmaz Ekşi, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının her zaman halkın yanında olduklarını ve halkın kendi iktidarını kurması için mücadele verdiklerini söyledi. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının tekelci sermayeye karşı mücadele içinde bulunduklarını anımsatan Ekşi, “Deniz’lerin adının işçi sınıfı ve emekçi kitleler üzerindeki yarattığı etkiyi kullanmak isteyen kişiler ve kurumlar ortaya çıktı” dedi. Türban yasağında imzası var Görev süresi 1 Kasım 2007’de dolacak olan Türmen, Türkiye’deki türban yasağını ve RP’nin kapatılmasını doğru bulan AİHM kararlarına imza atmıştı. Ancak, Dışişleri Bakanlığı’nca belirlenen aday listesinde Türmen yer almadı. İktidarın türban kararlarındaki tavrından duyduğu rahatsızlık nedeniyle Türmen’in yeniden aday gösterilmediği yorumları yapılmıştı. CUMHURİYET 04 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle