24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 NİSAN 2007 CUMA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB PB PB PB B B B B Y 17 18 18 19 22 22 23 20 12 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y PB PB PB Y PB 13 14 12 12 14 14 12 9 23 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB Y B Y Y K K K 22 21 13 16 13 14 5 5 1 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey ve doğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Batı Karadeniz kıyıları, Orta ve Doğu Karadeniz, İç Anadolu’nun doğusu, Doğu Akdeniz’in doğusu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu yağışlı, diğer yerler parçalı ve az bulutlu geçecek. Hava sıcaklığı batı bölgelerimizde artacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih PB Y PB PB B PB B PB PB Stockholm 6 5 8 17 12 15 20 16 20 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB B Y Y Y PB Y PB B 14 21 24 18 21 20 19 18 21 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Y PB PB PB Y PB Y PB B 12 28 14 35 13 29 14 26 20 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Yağmurlu GÜNCELCÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada narak öldürüldüğü üzerine senaryolar yazılan Ermeni kökenli Hrant Dink... Bir zamanların Türkiye’yi İslam Cumhuriyeti’ne dönüştürme düşleri gören, iktidara geldikten sonra bu amacını takıyye üslubu ile örten RTE’nin; Batı’da Hıristiyan dünyasına kasım kasım kasılarak Müslüman Türkiye’yi Medeniyetler Buluşması’nın ana rahmi göstermesinin… lafı güzaftan ibaret olduğu son olayla kanıtlandı. Din kavramını durmadan işledi ve ne kadar ılımlı dinsel kavramlardan, medeniyetler buluşmasından söz ederse etsin, uyuyan canavarı uyandırdı. Malatya’daki katliam bir son değil. Din adına cinayet işlemeyi emreden canavarın uyanışıdır. ??? İktidar Müslümanlıktan başka dinlere karşı giderek yaygınlaşan olaylar karşısında suskun. İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu gazetecilere klasik açıklamalar yapıyor. Kürsüden ayrılırken baktım hareketlerine, yüz ifadesine; olayın şokunu yaşayan bir devlet adamı izi görmedim. Çünkü AKP iktidarı, Türkiye’nin sorunlarından palamarları çözmüş; RTE’nin Çankaya sevdasına çare aramaya çalışıyor. Hiç beklemedikleri, din diyerek, kalkındırdık Türkiye’yi diyerek, 80 yıllık Cumhuriyet’teki gelişmeleri, Atatürk’ün çağdaşlık yolundaki öğretilerini yadsıyarak bugünlere gelmenin faturasını şimdi ödüyorlar. Halk arkalarında değil. Tandoğan mitingini iktidara, RTE’nin cumhurbaşkanlığına uygun biçimde destek veren holding medyası bile yadsıyamadı. Ünlü gazete yöneticisi (Ertuğrul Özkök), yüz binler Cumhuriyeti koruma, laikliği savunma, Atatürk’e, ilkelerine, gösterdiği hedeflere bağlılığı haykırınca şaşırdığını itiraf etmek zorunda kaldı. TÜSİAD bile uyandı. RTE’nin Çankaya’ya çıkmasını Meclis’teki 350 AKP milletvekilinin kararına bırakan açıklamalarından sonra, Aydın Doğan’ın kızı TÜSİAD Başkanı Arzuhan Yalçındağ Hanımefendi, yüz binleri “bindirilmiş kıtalar” diye küçümseyip aşağılayan RTE’ye Tandoğan mitinginin göstergelerini anımsattı. Miting, Bayan Başkan’ın “kişisel” dediği oysa bal gibi TÜSİAD’ın tutumundan çark ettiğini gösteren bir ifade biçimiyle “Bana kalırsa RTE aday olmayacak” dedirtecek noktaya getirdi. ??? AKP Genel Merkezi’nin örgütün görüşlerini soran anketi kamuoyundan saklanıyor. Milletvekillerinin eğilimlerini saptayan, nabzını tutan girişimler açıklanmıyor. RTE’ye gelince; aylardır her konuşmasından yansıyan kendinden, çevresinden emin tavrı; yerini son günlerde birden duraksamalara, Çankaya’ya çıkmak mı yoksa çıkmamak mı sorusuna yanıt aramaya bıraktı. Son günlerde kesin yanıt veremeyen, ne yapacağını bilemeyen bir lider portresi çiziyor. Geçen ay kendine de partisine de ve hatta halka o denli güven duyuyordu ki, birçok kez adaylık sürecinin başlayacağı (başladığı) 16 Nisan’da AKP’nin yani kendisinin adaylığını ilan edeceğini duyurdu. Sonra zikzaklar çizmeye başladı. 16 Nisan geldi, geçti. 18 Nisan dedi. Geldi, geçti. Partisinin karar mekanizması MKYK’de gazete haberlerine göreüyelerin yüzde 70’i genel başkan kalmasını istiyor, Çankaya’ya çıkmasına karşı çıkıyor. Vakit daralıyor. 25 Nisan gece yarısına kadar… ya aday olacak ya da?.. ??? Fakat RTE’nin adaylığını açıklamayı durmadan ertelemesi bir iki açıdan önemli. Birincisi bir türlü karar veremediği ortaya çıkıyor. İkinci nokta, şayet aday olmaktan vazgeçerse AKP içinden kimi cumhurbaşkanı adayı göstereceğini son güne bırakmadan, vakit yitirmeden saptaması gerekiyor. Kendi dışında AKP içinden adayı parti içinde değil, muhalefetle istişare ederek saptaması iyimser varsayım. Yok eğer yine partisiyle baş başa verip bir cumhurbaşkanı adayı saptayacak olursa… bu kez hem partisi içinde hem de dışında kıyametler kopacağını biliyor. Bugün yarın TBMM Başkanı Arınç ve hatta Abdullah Gül’le görüşeceği söyleniyor. Neden Arınç? Aday olmazsa, Gül’ü de aday göstermezse bir başka ismi Çankaya’ya göndermeye kalkışırsa… o koltuğa oturmak için yanıp tutuşan, laiklikten başlayarak devlet yönetimiyle ilgili çarpık görüşleri bilinen Arınç’ın olası tepkisini nasıl önleyecek? Beterin beteri vardır diye algılanan Arınç’ı Türkiye’nin sindirmesini nasıl sağlayacak? Adaylığını veya aday olmasını önereceği kişiyi açıklamayı durmadan ertelemesi, duraksamalar geçirmesi; zaten çapraşık bir sorun olan Cumhurbaşkanlığı sorununu içinden çıkılmaz, önünde arkasında büyük sorunlar bırakan bir konuma getiriyor. ??? Ne var ki, artık RTE’nin de kabul etmesi gerekir. Tandoğan mitingi bütün hesapları altüst etti. Adaylıktan içi kan ağlayarak vazgeçerse bu sonucu TÜSİAD’dan medyaya kadar hemen her çevrede değişim sağlayan, sessiz çoğunluğun gür sesi Tandoğan mitingi tetiklemiş olacak. Darbe mi, al sana: 14 Nisan halk darbesinden sonra Ömer Asım Aksoy’un Deyimler Sözlüğü’ne göre “çaresizlik içinde umutsuz ve derin düşünen” arpacı kumrusu gibi şimdi ne yapacağına karar veremiyor. Geldiğin son durumda şunu unutma RTE: Senden büyük halk var! Katliamda tarikat izi ? Baştarafı 1. Sayfada GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY trafiği ile harcamalarını mercek altına alan polis, zanlıların Trabzon uzantılı Türkİslam sentezci yapılanmalarla ilişkileri konusunda ipuçlarına ulaşmaya çalışıyor. Uzmanlar, 5 kişinin olay yerinde kolayca yakalanmasından yola çıkarak, azmettiricilerin hedef dağıtmak için zanlıları ele verdiği ihtimalini de değerlendiriyor. Türkiye’de siyasal ve dinsel içerikli cinayetlerin ardından olayları adi vakalar olarak değerlendirmek gelenek haline geliyor. Oysa rahip Andrea Santoro cinayeti, Cumhuriyet ve Danıştay baskınları ve Hrant Dink suikastından sonra Malatya’daki cinayet zincirinin ardında da bağnaz bir yapı olduğu, zanlıların ilişkileri ve yetiştirildikleri merkezlerden çok net anlaşılıyor. Üstelik bu yapılanmaya karşı çıkanlar, 16 20 yaşlarındaki çocukların nasıl oluyor da kendi başlarına Hıristiyanların dini, siyasi ve ekonomik odaklarını hedef ala bildiğini açıklayamıyor. Sorun, tarikat ve cemaat yurtlarında verilen eğitimin içeriğinde ve buralardan terörist devşirenlerin kimliklerinde kilitleniyor. Geçmişte Anıtkabir’de eylem yapanlardan, Atatürk büstlerine saldıranlara kadar gericilerin karıştığı her eylemde, özellikle şeriatçı basın ve çevreler “meczup” savunmasına sığınıyordu. Asıl suçlular ve arkasındaki ideolojiyi gizlemeye yönelik bu takıyye, son yıllarda siyasal ve dinsel içerikli cinayetlerde de bir çıkış ve aklanma yolu olarak kullanılıyor. Trabzon Malatya hattında yaşananların arkasında örgüt olmadığını, saldırıların bireysel tepkilerden kaynaklandığını iddia edenler sinsice yükselen gerici şiddeti örtme uğruna takıyyeyi sürdürmeyi tercih ediyor. Ancak madalyonun diğer yüzündeki manzara bu çevrelerin aksini söylüyor. Türkiye, Trabzon’daki McDonald’s saldırısından itibaren Hıristiyan hedeflerine yönelen ih mal ve duyarsızlığın perdelediği örgütlü bir yapının tehdidini yaşıyor. Türk İslam sentezci Nizami Âlem (Alperen) Ocakları’nda yetiştiği belirlenen Yasin Hayal’in, aynı çevrenin ürünü Dink suikastçısı Ogün Samast’ın geldiği siyasal odağın beslendiği gerici kaynaklar unutuluyor. Önce Cumhuriyet, sonra da Danıştay’ı basarak Mustafa Yücel Özbilgin’i öldüren avukat Alparslan Arslan’ın tarikat yurtlarında yetiştiğini ve dini referans aldığı yaşlı hocasının da olay sonrası gözaltına alındığını anımsamak gerekiyor. 3 misyoneri öldürenlerin ise İhlas Vakfı’na ait yurtta kaldığı ortaya çıkıyor. Tüm bu bağlantılar, sistemli eylemler, planlı cinayetler ve örgütlü yapının beslendiği ideolojinin ipuçlarını vermeye yetiyor. Zincir kimin elinde? Türkiye’de radikal dinci gruplarla mücadele edilirken sadece Hizbullah’ın deşifre olmuş yöne tici ve tetikçilerinin üzerine gitmek tehlikeyi gidermiyor. Asıl sorun, mürit kisvesi altında Hizbullahi düşüncedeki gençlerin bu sinsi merkezlerde yetiştirilmesinde duruyor. Köy ve mezralarda, kentlerin gözden uzak varoşlarında denetim dışında tutulan tarikat ve cemaat yurtlarının, TrabzonMalatya ekseninde yaşananlarla birlikte mercek altına alınması gerekiyor. Köylerden ve üniversitelerden “ihlaslı bir nesil” vaadiyle kandırılan yoksul çocuklara bu yurtlarda laik cumhuriyeti hedef alan müfredadı kimlerin nasıl enjekte ettiği araştırılmayı bekliyor. İstanbul Trabzon Malatya hattındaki saldırıları gerçekleştirenlerin aynı tür eğitim merkezlerinde aynı ideolojiyle yetiştirilmesi ve hedeflere yönlendirilmesi rastlantı olamayacağına göre, bu eylem zincirinin halkalarını hangi azmettiricilerin birleştirdiği sorusunun acilen yanıtlanması gerekiyor. ‘Mesajlar yerine ulaştı’ Sezer, Cumhuriyet Mitingi’ni ‘çok iyi bulduğunu’ açıklarken Büyükanıt da Köşk’e ilişkin açıklamalarını anlamayanların ‘algılama sorunu’ olduğunu söyledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Cumhurbaşkanlığı konusunda “vermek istediği mesajların yerine ulaştığını” belirterek “Eğer mesajlarımızı algılamayanlar varsa bir algılama sorunu olması lazım. Ben o kesimin de çok fazla olduğunu düşünmüyorum. Çok az olduğuna inanıyorum” dedi. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Cumhuriyet Mitingi’nin “çok iyi” olduğunu belirtirken basının Cumhurbaşkanlığı seçim sürecini “çok kötü” yürüttüğünü söyledi. Restorasyonu tamamlanan, Ulu Önder Atatürk’ün evi “Atatürk Müze Köşkü’’ Çankaya Köşkü’nde düzenlenen törenle ziyarete açıldı. Törene, Cumhurbaşkanı Sezer, TBMM Başkanı Bülent Arınç, Başbakan Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Büyükanıt, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu, Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu, Yargıtay Başkanı Osman Arslan, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Yener Karahanoğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Faruk Cömert, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, YÖK Başkanı Prof. Erdoğan Teziç, ANAVATAN Genel Başkanı Erkan Mumcu, Halkın Yükselişi Partisi Genel Başkanı Yaşar Nuri Öztürk, bazı rektörler ile medya kuruluşları temsilcileri katıldı. Sezer, törenin ardından düzenSezer, “Basını hayretle izledim” diye konuştu. Genelkurmay Başkanı Büyükanıt da kokteylde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda “vermek istediği mesajların yerine ulaştığını” belirten Büyükanıt, şunları söyledi: “Mesajlar Türk toplumuna ulaşmıştır. İnanarak söylüyorum ki, sokakta yürüyen insandan, bakkalından polisine, askerine herkes bu mesajı anlamıştır. Ben bunu, bana gelen yansımalardan hissediyorum.” Bir gazetecinin “Mesajınız siyasilere de ulaşmış mıdır” sorusu üzerine Büyükanıt, şunları kaydetti: “Ben herkese ulaştığını düşünüyorum. Mesajlarımızı algılamayanlar varsa algılama sorunu olması lazım. Ben o kesimin çok fazla olduğunu düşünmüyorum.” Büyükanıt gazetecilerin basın toplantısından sonra çıkan haberlerle ilgili yorumlarını sorması üzerine, “Çok hassas bir dönemden geçiyoruz. 12 Nisan’da söylemek istediğim her şeyi söyledim” dedi. Büyükanıt, 12 Nisan’da karargâhta düzenlediği basın toplantısında cumhurbaşkanı olacak kişinin “Cumhuriyetin temel değerlerine sözde değil özde bağlı” olması gerektiğine dikkat çekmişti. Açılışın ardından Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı, Başbakan, CHP lideri ve Genelkurmay Başkanı müzeyi gezdi. (Fotoğraf: AA) lenen kokteylde gazetecilerin Cumhurbaşkanlığı’na ilişkin sorularıyla karşılaştı. Sezer, Erdoğan’ın “aday olup olmayacağını kendisine söyleyip söylemediğinin’’ sorulması üzerine “Hayır. Benden önce size söyler’’ dedi. Sezer, cumhurbaşkanı seçiminde TBMM’nin toplanması için 367 milletvekilinin bulunması şartıyla ilgili soruya “Bilemem’’ karşılığını verdi. Sezer, “rejimin tehdit altında olduğuna” ilişkin konuşmasını neden Harp Akademileri’nde yaptığı yolundaki soruya “Son konuşma oydu’’ karşılığını verdi. Sezer, “tehdidin son 4.5 yılda mı oluştuğu’’ şeklindeki soruyu ise “Hayır daha uzun süre denebilir’’ şeklinde yanıtlarken “bunun geçmişten birikerek gelen bir durum olduğunu’’ sözlerine ekledi. Cumhurbaşkanı, 23 Nisan’da Meclis’te yapılacak törenlere de sadece izleyici olarak katılacağını belirtti. “Onaylayacağınız cumhurbaşkanı nasıl olmalı’’ şeklindeki soruyu Sezer, “Sizin onaylayacağınız cumhurbaşkanını ben de onaylarım’’ diye yanıtladı. leşiyor... Havada uçuşan onlarca soru var... Tıpkı Rahip Santoro, tıpkı Hrant Dink olayında olduğu gibi failin 20 yaşın altında olduğu bir cinayetle karşı karşıyayız. Bu genççocukları böylesine vahşi eylemlere kimkimler yönlendiriyor? Her cinayet sonrasındaki klasik soru şudur: Bu olay kimin işine yarar? Soruya verilebilecek ilk yanıt şu: Türkiye’yi kaosa sürüklemek isteyenlerin... Bunlar kimler? Her şeyden önce Türkiye’nin üniter, laik yapısının devam etmesini istemeyenler... Kimler bunu istemez? Türkiye’yi istediği gibi kullanamayan, Türkiye’nin bölgede kendi duruşu olan bir ülke olmasını kabul etmeyenler... Bir bütün olarak baktığımızda Malatya saldırısının hedefi nettir: Türkiye... ??? Saldırının hedefi bu... Peki, saldırıda kullanılan gençler başka bir ülkeden mi ya da uzaydan mı getiriliyor? Hayır... Tümü içimizdeler. Dink cinayetinden sonra şu saptamayı yapmıştık: Faillerin kolay ortaya çıkarıldığı, çok amatör işlenmiş gibi görünen ama, son derece profesyonel bir cinayetler serisiyle karşı karşıyayız... Serinin son halkası Malatya. Cinayette kullanılan gençler bunu vatan için yaptıklarını söylemişler. Tümünün cebinden şu mesaj çıkıyor: “Beşimiz kardeşiz, ölüme gidiyoruz, dönmeyebiliriz.” Cinayette kullandıkları yöntemse şeriatçı örgütleri anımsatıyor. Amatör görünümlü bir profesyonellik! Bize göre yakalanan zanlıların gerisinde en az 3 halka var. Birinci halka, bölgedeki irticai yapılanma. İkinci halka, bu yapılanmayla temas kuran aynı amaç görünümlü profesyonel bağ. Üçüncü halka, cinayetle neyi hedeflediğini çok iyi bilen merkez... Birinci ve ikinci halka ne yazık ki Anadolu’nun pek çok kentinde yaygın. Gençler adeta bir fideliğe alınır gibi buralarda yetiştiriliyor... Eğitim sistemindeki bozukluktan ekonomideki uçurumlara, siyasetteki çarpıklıktan toplumsal dokudaki bozulmaya kadar bunun pek çok nedeni var. Devlet ve İslam kitabını yazarken, güvenlik birimlerinin irticai örgütler ve hareketlerle ilgili raporlarında dikkatimi çeken değerlendirmelerden biri şuydu: “Çok boyutlu, çok cepheli, tek hedefli...” Bir irticai örgüt sadece hayır işiyle yayılıyor ama, ana hedef, şeriat... Başka bir örgüt kan döküyor ama, ana hedef, şeriat... Bu bağlamda çok ciddi bir iç barış ve iç güvenlik sorunuyla karşı karşıyayız... ??? Malatya olayı dışarıda nasıl yankılanacak? Her şeyden önce Türkiye’ye şu damgayı vuracaklar: İç barışının olmadığı, insanların kendi dinlerinden başka hiçbir inanışa tahammülünün olmadığı, pek çok yaptırıma muhtaç bir ülke... Bunun ilk işaretleri verildi bile. Buyrun size Erdoğan’ın başbakanlığında AB’ye aday bir ülke! Bir soru daha: Malatya’da misyoner bir Alman, kimin desteğiyle orada yaşar? Olayın önümüzdeki günlerde de enine boyuna sorgulanacağı yönlerden biri bu. Hıristiyanlığın yayılması için şöyle bir bölümleme yapılır: Birinci bin yılda, Avrupa Hıristiyanlaştı... İkinci bin yılda, Amerika ve Afrika... Üçüncü bin yılda, Asya Hıristiyanlaşacak... Sözümüz Malatya olayından içeri; AB’nin Türkiye’yi yamağında tutma amaçlarından biri de bu. Anadolu’da Haçlı seferlerinden sonra belki de şöyle bir planla karşı karşıyayız: Anadolu’da Haçlı neferleri! ankcum?cumhuriyet.com.tr ‘Basını hayretle izledim’ Sezer, cumhurbaşkanı seçim sürecini medyanın nasıl yürüttüğüne ilişkin soruya ise “Çok kötü’’ karşılığını verdi. Cumhurbaşkanı, “Söylemeden neler yazılıyor.Yazmanız için söylemeye gerek yok’’ şeklindeki sözleriyle basına yönelik eleştirilerini sürdürdü. Sezer, Cumhuriyet Mitingi’ni nasıl bulduğunun sorulması üzerine, “Çok iyi buldum” dedi. Mitingde mesajların yerini bulduğunu dile getiren Akdeniz ve Afyonkarahisar’da deprem ? Haber Merkezi Akdeniz ve Afyonkarahisar depremlerle sarsıldı. İlk deprem dün 16.21 sıralarında Akyonkarahisar’da meydana geldi. Büyüklüğü 4 olarak belirlenen deprem Afyonkarahisar ve çevre illerde hissedildi. Olayda ölen ya da yaralanan olmadığı bildirildi. Akdeniz’de 16.34’te meydana gelen depremin büyüklüğü ise 4.1 olarak açıklandı. Depremin, Dalyan’a 193 kilometre uzaklıkta meydana geldiği belirtildi. Hükümet kokteylde yok Erdoğan, Arınç ve bakanlar, müzenin açılışından sonra Pembe Köşk Salonu’nda verilen kokteyle katılmadı. Arınç, Erdoğan ve törene katılan öteki bakanların müzeyi gezdikten sonra hemen ayrılması dikkat çekti. ABD, Cumhuriyet Mitingi’ni ‘beğenmiş’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Washington yönetimi, geçen hafta sonu Ankara’da yapılan ve yüz binlerce kişinin katıldığı Cumhuriyet Mitingi’ni “beğendi”. Bir grup gazeteciye değerlendirmelerde bulunan ABD Dışişleri Bakanlığı’nın iki numaralı ismi olan Dan Fried, mitingi överken, “Gösterinin Türkiye’de demokrasinin derinliğini de kanıtladığını” söyledi. Samsun’da gözaltılar artıyor ? Baştarafı 1. Sayfada 1. KOŞU: F: Arala (1), P: Katsumoto (5), PP: Ya Hafız (6), S: Tabasco (2). 2. KOŞU: F: Kunda (5), P: Çınarınoğlu (3), PP: Drop Of Love (8), S: Sea Wolf (9). 3. KOŞU: F: Ulaş (6), P: Ertekin (1), PP: Cumhur (3), S: Sönmezalp (5). 4. KOŞU: F: Bozoğlu (1), P: Karadut (3), PP: Nazlışah (2), S: Kartal Gözü (59. 5. KOŞU: F: Black Storm (2), P: Mr Uçar (6), PP: Avarel (1), S: Göl (9). 6. KOŞU: F: Real One (1), P: Judith Blue (5), PP: Ere Can (4), S: Efede (3). 7. KOŞU: F: Türkmencan (7), P: Yektalım (8), PP: Kork ALTILI GANYAN mazcan (9), S: Candemirkır 6 1 2 1 7 4 (3). 8. KOŞU: F: Da Adios 1 3 6 8 3 (4), P: Çatan Bey (3), PP: 9 9 Bergüzide (9), S: İnanır (8). 3 2 1 3/2 8/6 Günün İkilisi: 6. Koşu: 1/5. Çifte Bahis: 1. Çifte: 1/5. 1/5 6 ayı aşan teknik takipten sonra başlattığı “Şok Operasyon”da gözaltına alınanlar arasında Büyükşehir Belediyesi’nin üst düzey yöneticileri, AKP yöneticileri, AKP İl Başkan Yardımcısı Necip Çift, Tekkeköy Belediye Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yeşilyurt, Samsunspor Yönetim Kurulu üyeleri, akaryakıt istasyonu sahipleri ile bazı işadamları ve müteahhitler de bulunuyor. Operasyonda Büyükşehir Belediyesi’ndeki bazı bilgisayarlara ve belgelere de el konuldu. Jandarma, Büyükşehir Belediyesi’ne ait bazı mazot ve fueloil depo ve kazanlarından da örnekler aldı. Gözaltına alınanlar Atakent’teki İl Jandarma Komutanlığı’na götürüldü. Operasyon kapsamındaki ifadeleri Cumhuriyet Savcısı Ali Nevzat Açıkgöz aldı. AKP’li Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Sefer Altan, Büyükşehir Belediyesi SASKİ Genel Müdürü Coşkun Öncel, işadamı Özdemir Erol, Samsunspor’un mali işlerden sorumlu başkan yardımcısı akaryakıt bayii sahibi Fatih Temiz, Samsunspor Yönetim Kurulu üyesi akaryakıt bayii sahibi Hüseyin Başgöz ile işadamı Ertekin Sezer ifa delerinin alınmasının ardından salıverildi. Operasyonun ardından Samsunspor Yönetim Kurulu da olağanüstü toplantı yaptı. Samsunspor Baş kanı Mazhar Başoğlu, zorla bağış toplama iddialarına tepki gösterdi. İvanov: Rusya Kürt devletine karşı ? MOSKOVA (ANKA) Rusya Güvenlik Kurulu Başkanı İgor İvanov, Kuzey Irak’ta bağımsız bir Kürt devletinin kurulmasına karşı olduklarını ve Irak’ın birliğinin korunması gerektiğini söyledi. İvanov, “Biz Irak’ın tek bir ülke olarak kalmasından yanayız ve ayrılıkçı eğilimlerin ve bunlara verilen desteğin, Irak’taki durumu daha da zorlaştıracağına inanıyoruz’’ diye konuştu. Rumların yürüyüş oyunu ? Dış Haberler Servisi Kıbrıs Rum kesiminde Larnaka’ya bağlı Limbiya köylüleri, Rum Bakanlar Kurulu kararıyla köylerinin yakınına kurulması planlanan katı atık gömü alanı ve tesisini protesto etmek amacıyla dün, köy yakınındaki Türk mevzisine yürümeye kalkıştı. KKTC’ye bağlı Akıncılar köyünün muhtarı Osman Yeniçeri, Rum köylülerin amacının kendilerini de olayın içine çekmek olduğunu söyledi. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle