18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 NİSAN 2007 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Malatya’daki vahşetin faillerinin kaldıkları öğrenci yurdu Işıkçılar cemaatine bağlı DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Vakfın kurucusu Ören İLHAN TAŞCI Erdoğan İçin Zor Günler.. Sayın Sezer’in cumhurbaşkanı olarak görev süresinin biteceği 16 Mayıs günü, ilk seçildiği tarihten bu yana biliniyordu. Çankaya’da onun halefi olmayı düşleyen Erdoğan da adaylık hazırlığını bu tarihe göre ayarlamış, hesabını kitabını ona göre yapmış olmalıydı. Bu hesabın başında TBMM’deki AKP çoğunluğunun varlığı geliyor öncelikle. O çoğunluğun adına AKP grup başkan vekillerinin, genel başkanlarına geçen ay gerçekleşen doğum günü kutlamasında, tüm grup üyelerinin kayıtsız şartsız bağlılıklarını bildirdikleri de. Beş yıl boyunca, bu çoğunluk yukarıdan kendilerine gönderilen tasarı ve teklifleri gözlerini kırpmadan yasalaştırdı. Erdoğan hükümeti için muhalefetin verdiği gensoru, genel görüşme gibi denetim önergelerini ekspres hızıyla geri çevirdi. Soruşturma isteklerine omuz silkti. Özetle Beyefendi’nin astığı astık, kestiği kestik yöntemi, arada bir “çoğulculuk; parlamenter demokrasi, AB ölçütleri..” gibi nutuklarla kamufle edilerek yürürlüğe konuldu. Medya neyi yazıp neyi yazmamasını bilmesi için sinsi yöntemlerle eğitilen terbiyeli maymuna döndürülmeye çalışıldı. Halkın eğilimini ölçtüklerini ilan eden ‘Piar’ kuruluşlarının bilimsellikten uzak olduğu sırıtan anket sonuçlarına göre, Beyefendiye güvenenlerin sayıları eski Sovyet ülkelerindeki diktatörleri bile kıskandıracak ölçütlere ulaşmış olarak kamuoyunun beynine yedirildi... ANKARA Malatya’da Hıristiyanlıkla ilgili kitaplar yayımlayan yayınevinde biri Alman uyruklu 3 kişiyi boğazını keserek katleden 5 kişinin kaldığı İhlas Öğrenci Yurdu, Enver Ören’in lideri olduğu “Işıkçılar” cemaatine bağlı. 1975 yılında İstanbul’da kurulan İhlas Vakfı’nın 27 öğrenci yurdu bulunuyor. Işıkçılar cemaati, adını kurucusu Hüseyin Hilmi Işık’tan alıyor. Işık’ın ölümünün ardından liderliğe damadı Enver Ören getirildi. Malatya’daki vahşetin faillerinin kaldıkları yurdun tarikat bağlantılı olduğu anlaşıldı. Yaşları 1920 civarında olan ve 3 kişiyi boğazını keserek öldüren zanlılar, Malatya İhlas Erkek Öğrenci Yurdu’nda kalıyordu. Yurt, İhlas Vakfı’na ait. CHP’Lİ ASLANOĞLU: YURTLAR İNCELENMELİ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu, seçim bölgesindeki vahşetle ilgili üzüntüsünü dile getirirken “Faillerin hepsi aynı yurtta kalıyor, bunların nasıl beyni yıkanıyor, bu yurtlarda nasıl bir eğitim veriliyor çok iyi incelenmeli” dedi. Katledilenlerin bulunduğu yerin “bir yayınevi değil, misyonerlik faaliyeti yapılan bir ve Bülent Gençer tarafından kuruldu. Vakfın, Adana, Eskişehir, Konya, Ankara, İstanbul ve Malatya’nın da aralarında bulunduğu 27 kentte yurdu bulunuyor. İstanbul’da 1975 yılında kuruluşu sırasında vakıf mal varlığı, 100 bin TL ile iki minibüs olarak kayıtlara geçirildi. İhlas Vakfı’nın kurucuları arasında ilk sırayı ise Enver Ören alıyor. Enver Ören, “Işıkçılar” olarak bilinen cemaatin liderliğini üstleniyor. Cemaat adını kurucusu Hüseyin Hilmi Işık’tan alıyor. Cemaat, Işık’ın yazdığı Saadeti büro” olduğunu kaydeden Aslanoğlu, şu görüşleri dile getirdi: “Malatya halkı ilme, bilime saygılıdır. Faillerin hepsi aynı öğrenci yurdunda kalıyor. Bunların mutlaka devletin gözetiminde olması gerek. Bu yurtlarda hangi koşullarda kalıyorlar, nasıl eğitim veriliyor, nasıl bir sistem uygulanıyor, faaliyetleri nedir, nasıl beyni yıkanıyor gençlerin, çok iyi incelenmeli.” cari yaşamda hızla büyüyen Ören, İhlas Holding, Türkiye gazetesi ve TGRT’nin sahibi idi. 28 Şubat döneminde kara listeye alınan medya patronları arasında yer alan Enver Ören, geçen yıl TGRT’yi Murdoch’a satmıştı. Enver Ören’in sahibi olduğu İhlas Finans’a da devletçe el konulmuştu. Ebediyye adlı kitabına önem veriyor. Işık’ın yazdığı kitabın daha önce Nakşi şeyhi olan İmamı Rabbani’nin “Mektubat” adlı kitabından “esinlenme” olduğu belirtiliyor. Liderliği kayınpederinden aldı Işık, Nakşi şeyhi Abdülhakim Arvasi’nin öğrencisi idi. Işıkçılar cemaati mensupları arasında ağırlıklı olarak üniversite öğretim üyeleri ve işadamlarının bulunduğu biliniyor. Işık’ın ölümünün ardından ise damadı Enver Ören cemaatin başına geçti. Turgut Özal’ın desteğiyle ti 27 kentte yurdu var Vakıf, 1975 yılında İstanbul’da, Enver Ören, Tuncer Akalın, İbrahim Sermet Altınayar, Çetin Doğanalp, Ömer Adnan Uncuoğlu, Mehmet Okyay, İsmail Saim Şensöz, Erol Sevdi, Yusuf Ziya Yalçın Suskun cinayetler dönemi Önceki günkü Malatya vahşetinin faillerinin yaşlarının 1822 arasında değişiyor olması, dünyanın gözünün Türkiye’ye çevrilmesine neden olan papaz Andrea Santoro cinayeti ve Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetinin faillerini akla getiriyor. 5 Şubat 2006 tarihinde Trabzon’daki Santa Maria Katolik Kilisesi’nin papazı Andrea Santoro’yu silahla öldüren kişinin 16 yaşındaki lise öğrencisi O.A. olduğu ortaya çıkmıştı. O.A, “dini” duygularla cinayeti işlediğini savunmuştu. Papaz soruşturmasında, O.A’nın bağlantılı olduğu kimse bulunamamıştı. Henüz papaz cinayetinin üzerindeki sır perdesi aralanamamışken 19 Ocak 2007 tarihinde Hrant Dink cinayeti gerçekleştirildi. Dink’i silahla öldüren tetikçi O. S. de 17 yaşında idi. O da “dini” duygularla hareket ettiğini savunmuştu. Malatya’daki zanlıların da yaşlarının küçüklüğü ve “din, vatan” söylemiyle cinayetlere yönelmiş olmaları, siyasi cinayetlerde yeni bir döneme girildiği kuşkusunu gündeme getiriyor. Her üç olay da tüm dünyanın gözünün Türkiye’ye çevrilmesine yol açarken, üçünün de faillerinin örgütsel bağlantılarına bugüne değin ulaşılamamış olması dikkat çekiyor. Elde kalan iki iş.. Özetle tadından yenmez türünden çok iyi giden işlerin sonunda, elde kalan iki önemli sorunun daha tamamlanması gerekiyordu. Çankaya’nın fethi ve bu fethin hemen ardından yapılacak genel seçim ile parlamentodaki çoğunluğu korumak. Keçiören’deki evde yapılan hesabın, siyaset pazarına uymadığını, 14 Nisan mitingine yönelik katılım ortaya çıkarınca, bu iki “önemli sorun”un çözümlerindeki çetrefillikler de bir bir boy göstermeye başladı. Lider, kapalı kapılar arkasında kendisine biat yemini etmiş milletvekillerinin verecekleri oya güveniyor, ama önüne konulmuş olan o 367 uyarısının nasıl işleyeceğini bir türlü çözemiyor. Konuyu hafife alan açıklamalarına, kendi yakın ulemasının çok gizli kaydıyla anlattıkları, tam anlamı ile pişmiş aşa su katmak gibi geliyor. Özellikle Cumhuriyete bağlı partilerin üst yöneticileri, ihtiras ve aymazlığı bir kenara bırakarak genel seçimde sandığa kol kola gidecekleri müjdesini seçmenlerine verecek olurlarsa, iktidar düşlerinin Beyefendi ve danışmanları için bir hayale dönüşeceği korkusu AKP’nin de gündeminde konuşuluyor... En azından, dışarıdan Türkiye’yi izleyen büyük yatırımcılar da, yabancı basın da koalisyonlu hükümetler döneminden söz ediyorlar. TÜSİAD, beş yıl önce istikrarın sadece ve sadece tek partili iktidarlarla sağlanabileceğini söylerken artık bundan böyle koalisyonlarla birlikte yaşamanın öyle korkulur cinsten bir şey olmayacağını tekrarlayan demeçler yayımlıyor. CİNAYETLERE TEPKİ YAĞDI: Ortaçağdaki cadı avından farksız Haber Merkezi Malatya’da, Hıristiyanlığı yaymaya çalıştıkları gerekçesiyle 3 kişinin boğazları kesilerek öldürülmesine tepkiler büyüyor. Türkiye Kurtuluş Kiliseleri Başpastörü İhsan Özbek, “Türkiye’de tıpkı ortaçağdaki cadı avı gibi bir misyoner avı var” dedi. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Malatya’da Zirve Yayınevi’nde 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesini nefretle kınadığını bildiren bir mesaj yayımladı. Siyasiler hükümete tepki gösterirken İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu istifaya davet edildi. Cumhurbaşkanı Sezer, 3 kişinin boğazının kesilerek öldürüldüğü olaya ilişkin dün Malatya Valisi Halil İbrahim Daşöz’den bilgi aldı. Ayrıca, bir kınama mesajı yayımlayan Sezer, “Malatya’da üç kişinin acımasızca katledilmesinden büyük üzüntü duydum. Ülkemizdeki barış ve huzur ortamına zarar vermeyi amaçlayan bu çirkin saldırıyı nefretle kınıyorum” dedi. Ezber bozacak birliktelik olasılıkları... ‘Kin tohumu en büyük düşmandır’ Meridyen Destek Derneği tarafından Hz. Muhammed’i tanıtmak amacıyla oluşturulan “www.sonpeygamber.info.web’’ sitesinin resmi açılışı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından gerçekleştirildi. Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda yapılan açılışta İslamiyetin doğuşunu anlatan Çağrı filminin müziği eşliğinde sahneye çıkan Erdoğan, Malatya’daki vahşeti kınayarak “Her türlü bağnazlık, tahammülsüzlük, demokrasinin düşmanı, insani değerlerin karşıtıdır. Vatan elden gidiyor, din elden gidiyor gibi kışkırtıcı söylemlerin genç dimağları nasıl zehirlediğini iyi biliyorum. Eğer illa da düşman icat etmek istiyorsanız, Türkiye’ye birilerinin ektiği kin ve nefret tohumlarından daha büyük düşmanı ben tanımadım ve bilmiyorum’’ dedi. (Fotoğraflar: AA) Prodi: AB sürecine yardımcı olmayacak İtalya Başbakanı Romano Prodi “cinayetlerin, Türkiye’nin AB üyelik sürecine yardımcı olmayacağını’’ belirterek “Türk hükümetini, bir arada yaşama konusunda uluslararası demokratik kurallarda titizliğe davet ediyorum” dedi. AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn’in sözcüsü Krizstina Nagy, işlenen cinayetlerin Türkiye’deki din ve vicdan hürriyeti bağlamında değerlendirilmemesini ve adli bir olay olarak görülmesini istedi. Alman Birlik 90/Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia Roth, cinayetleri “nefret ve dehşetle karşıladığını” söyledi. DYP lideri Mehmet Ağar, cinayetlerin, ülke güvenliği ve asayişinin gerektiği gibi sağlanamadığını ortaya koyduğuna işaret ederek hükümetin güvenlik konusundaki eksiklerini gözden geçirmesi gerektiğini söyledi. DSP lideri Zeki Sezer de katillerin yakalanmasının önemli olduğunu belirtti. Bu nasıl bir öfke Malatya Valisi Daşöz cinayetlerle ilgili 10 kişinin gözaltında olduğunu açıkladı. Öldürülen Alman vatandaşı Geske’nin vücudunda 156 bıçak darbesine rastlandı SELAHATTİN GÖKATALAY Beyefendi, bu ahval ve şartlarda Çankaya’ya çıkmanın mı; yoksa o görevden “vatan sağ olsun, makam vatanıma feda olsun” diye vazgeçmenin mi daha hayırlı olacağının hesabını yapmak için adaylık açıklaması takviminin son gününe kadar istihareye yatıyor. Cumhurbaşkanlığı için yapılacak tek adaylı seçimin, üstelik o aday için anayasal kurumların, muhalefet partilerinin ve sivil toplum kuruluşlarının mutabakatını sağlayamadığını bilen Erdoğan, Çankaya’ya çıkarsa bile, alacağı seçim mazbatasındaki oyların usulüne uygun; ancak halk çoğunluğundan onay almamış bir kâğıt parçası olduğunu da elbette biliyor. Üstelik bir ANAVATANDYP güç birliğiyle, hele CHPDSP birlikteliği olasılıkları içinde yapılacak bir genel seçimin, bütün ezberini bozacağını da görüyor. Erdoğan, bana kalırsa bu nedenle de kendisini ve partisini bekleyen zor günleri aşıp aşamayacağının hesabını yapıyor. Tek kaleli siyaset dönemi Erdoğan için bitiyor. Politikanın acımasız kurallar devri açılacak gibi görünüyor. Faks: 0 212 677 08 21 obirgit?ekolay.net ‘Hedef haline getiriliyoruz’ Türkiye Kurtuluş Kiliseleri Başpastörü İhsan Özbek de dün Malatya’da düzenlediği basın toplantısında, “Türkiye’de tıpkı ortaçağdaki cadı avı gibi bir misyoner avı var. Bitmek tükenmek bilmeyen bir enerjiyle neredeyse her gün gazetelerde, televizyonlarda, misyonerlerin hain planları üzerine, insanları nasıl parayla satın aldıkları üzerine haberler çıkıyor. Bu bir cadı avıdır. Nasıl ortaçağda insanları, cadı olduklarına inanarak diri diri yakmışlarsa, bugün de birilerine ‘misyoner’ denilmesi, onu her türlü aşağılanma ve saldırıya açık bir hale getirmektedir” dedi. Ankara’daki Vatikan Büyükelçisi Piskopos Antonio Lucibello, İtalyan gazetelerinde yayımlanan demeçlerinde, saldırının Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde oluşturulan atmosferle ilintili olabileceğini ileri sürdü. Fener Rum Patrikliği de cinayetleri lanetleyen bir açıklama yayımladı. Diyanet İşleri Başkanlığı, cinayetlerin, diğer din mensuplarının kutsal saydığı kitapları yayına hazırlayan, pazarlayan ve dağıtımını yapan kuruluşlara ve çalışanlarına yönelik olmasının, olayı daha vahim hale getirdiğini kaydetti. MALATYA Malatya Valisi Halil İbrahim Daşöz, 3 misyonerin katledilmesi olayıyla ilgili 10 kişinin gözaltında olduğunu, saldırının nedeni konusunda örgüt ihtimali dahil her tür olasılığın değerlendirildiğini söyledi. Zirve Yayınevi’nde Alman vatandaşı Tilman Gesgke, Elazığ doğumlu Uğur Yüksel ve Erzurum doğumlu Necati Aydın’ın öldürülmesi olayıyla ilgili gözaltına alınan 10 kişinin tarikat ve örgüt bağlantısı araştırılıyor, aile ve yakın çevresiyle ilgili kapsamlı inceleme yapılıyor. Olayın geçtiği yayınevinde gözaltına alınan 5 kişiden 3’ünün İhlas Vakfı Erkek Öğrenci Yurdu’nda kaldığı, pencereden atlayarak yaralanan Em re G’nin ise ocak ayı içerisinde yurttan ayrıldığı bildirildi. Hastaneye kaldırılan Emre G’nin hayati tehlikesinin sürdüğü açıklandı. Vali Halil İbrahim Daşöz düzenlediği basın toplantısında, 5 kişinin daha gözaltına alındığını belirterek sonradan gözaltına alınanların da aynı yaş grubundan olduğunu söyledi. Ölmeden 2 kişiyi kurtardı Polise ihbar eden Protestan cemaati üyelerinden Gökhan Palas bir arkadaşı ile birlikte yayınevi binasına gittiklerini ancak kapının kapalı olduğunu fark edince ölenlerden Uğur Yüksel’i cep telefonundan aradığını söyledi. Telefon ile konuşurken ağlama sesi duyduğunu bunun üzerine nerede olduğunu sorduğu Yüksel’den “Otelde toplantımız var, siz de oraya gelin” yanıtını alınca, şüphelenek polisi aradığını söyledi. Palas, Yüksel’in böylece kendisiyle diğer arkadaşının yaşamını kurtardığını anlattı. Bu arada öldürülen 3 kişinin otopsi işlemleri sırasında şahısların üzerlerindeki kanlı elbiseler çıkarılarak Malatya Adli Tıp Kurumu arkasındaki bahçeye asıldı. Elbiselerin parçalanmış oldukları ve üzerindeki kanın yere damladığı gözlendi. Tilman Geske’nin otopsisinde vücudunun çeşitli yerlerinde 156 bıçak izine rastlandı. Otel’de 40 kişilik rezervasyon yaptırdığı, toplantıya katılan 40 kişi arasında katil zanlılarının da bulunduğu ortaya çıktı. Öte yandan, Aydın’ın Doğanşehir’in Polatdere İlköğretim Okulu’nda ABD’den gelen öğrencilerle tadilat çalışması yaptığı öğrenildi. TRABZON DERNEKLER BİRLİĞİ İslami usullerle uğurlandı Önceki gece ailesine teslim edilen Uğur Yüksel’in cenazesi dün Elazığ’da İslami usullerle toprağa verildi. Yüksel’in cenazesi Sün köyüne bağlı Mansuruşağı mezrasına getirildi. Cenaze, burada kılınan namazın ardından toprağa verildi. Yüksel’in babası İbrahim Yüksel, “Böyle vahşet olur mu? Bir insana böyle yapılmaz, çocuğumun boğazını kestiler” diye tepki gösterdi. Şiddeti işsizlik körüklüyor İstanbul Haber Servisi Trabzon Dernekleri Birliği, rahip Andrea Santoro, Hrant Dink cinayetleri ve son olarak da önceki gün Malatya’da yaşanan olaylarda Trabzon ilinin adının ön planda olmasından rahatsız olduklarını belirterek olayların nedenini ekonomik sıkıntılar, ildeki eğitim seviyesinin düşmesi, Trabzon halkının milli birlik ve beraberlik duygularının yüksek olması ve birtakım güçler tarafından Trabzonlu gençlerin bu olaylarda kullanılmak istenmesi olarak değerlendirdi. “Trabzon İl Merkezi Gündem ve Eğilim Araştırması” adı altında, 15 yaş üstü baz alınarak mart ayında başlayan araştırmanın sonuçları dün Mecidiyeköy’deki Trabzon Dernekleri Birliği binasında düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuna açıklandı. Araştırmanın sonuçlarını açıklayan Trabzon Dernekler Birliği Başkanı Tahsin Usta, son günlerde Trabzon ili üzerinden Türkiye hesapları yapıldığına dikkat çekerek, araştırmanın da Trabzon halkının tüm bu olaylar hakkında ne düşündüğünü ortaya çıkarmak için yapıldığını söyledi. Usta, Trabzon’da işsizlik ve ekonomik sıkıntıların önemli sorunlar arasında yer aldığını belirterek “Bunu sırasıyla asayiş/terör, eğitim, çevre kirliliği ve ulaşım/altyapı sorunları izliyor” dedi. Trabzonluların silaha karşı olduğunu vurgulayan Usta, araştırmanın en ilginç sonuçlarından birinin “silahlanmaya bakış” sorusuna verilen yanıt olduğunu, Trabzon’un yüzde 71’inin bireysel silahlanmaya karşı olduğunun ortaya çıktığını söyledi. Otelde buluşmuşlar Korkunç saldırıda boğazı kesilerek öldürülen Necati Aydın’ın 8 Nisan 2007 tarihinde “Paskalya’’ dolayısıyla Altın Kayısı ZANLI, TEKVANDO EĞİTMENİ MALATYA (Cumhuriyet) Saldırıyı planladığı ileri sürülen ve polisten kaçmak isterken 3. kattan atlayarak yaralanan Emre G.’nin Doğanşehir ilçesinde tekvando kursunda eğitmenlik yaptığı bildirildi. “Soğukkanlı, aniden patlayan’’ bir kişiliğe sahip olduğu belirtilen Emre G’nin yine kendisi gibi Doğanşehirli olan zanlılardan Salih G. ile tekvando kursunda tanışmış olabileceği belirtildi. Salih G’yi Doğanşehir’den tanıyan bir kişi “O tavuk bile kesemezdi’’ dedi. Cuma Ö’nün babasının, Darende ilçesine bağlı bir beldede muhtar olduğu öğrenildi. C.Ö’nün amcası İbrahim Ö, C.Ö’nün 15 gün önce beldeye geldiğini belirterek “Herhangi bir cemaatle bağlantısı yok. Arada bir namazını kılardı. Bu cinayeti işleyecek kadar vahşi biri değildi. Kendi halinde bir kişiydi. Mutlaka arkadaş çevresi yönlendirmiştir” dedi. ANKARA BAĞLANTILILAR ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Malatya’da öldürülen Tilman Geske ile Necati Aydın’ın, merkezi Ankara’da bulunan Kurtuluş Kiliseleri Derneği’ne bağlı Malatya Kurtuluş Topluluğu’na üye oldukları ileri sürüldü. Başkanlığını İhsan Yinal Özbek’in yaptığı dernek Türkiye’deki misyonerlik faaliyetlerinin en önemli merkezlerinden biri olarak gösteriliyor. Özellikle Ankara’nın Kurtuluş semtinde çok sayıda apartman altı kilisesi faaliyet gösteriyor. Kuruluş amacını “Hıristiyanlığın Protestan mezhebine mensup kişilerin ibadet ihtiyaçlarının karşılanması” olarak açıklayan derneğin, vakıf statüsüne geçmesine izin verilmediği için, Türkiye aleyhine AİHM’ye açtığı bir dava bulunuyor. Dernek özellikle hafta sonları Ankara’nın Kolej semtinde bulunan toplantı evleriyle kilisede çeşitli toplantılar düzenliyor. CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle