Katalog

20 NİSAN 2007 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Milli Eğitim, konferansta Atatürk’ün Söylev’deki anlatımlarının kullanılmasını engelledi 3 GENİŞ AÇI HİKMET BİLA Bursa’ da sansür skandalı BURSA (Cumhuriyet) Atatürkçü Düşünce Derneği’nin (ADD) okullarda vereceği konferansta, Atatürk’ün Söylev’deki sözlerinden hazırlanan metin, “Ulusal egemenliğin anlatılmak istendiği metinde Atatürk ilke ve inkılaplarıyla bağlantı kurulmadı” denilerek reddedildi. Etkinliklerde konuşmacı olarak belirlenen aralarında Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran’ın da bulunduğu birçok bilim adamı için “yeterlilik belgesi” istenmesi dikkat çekti. ADD Bursa Şubesi Başkanı Lütfü Kırayoğlu’nun, 23 Nisan konferansları için Söylev’den aynen derlediği metin Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde oluşturulan komisyon tarafından, “ulusal egemenliğin anlatılmak istendiği metinde Atatürk ilke ve inkılaplarıyla bağlantı kurulmadığı ve metnin hiçbir cümlesinde bugünkü sahip olduğumuz egemenliği bize sunan ulu önder Atatürk’ten ve egemenlik anlayışından hiç bahsedilmediği kanaatine varıldığı” gerekçesiyle kabul edilmedi. Karar, Bursa Milli Eğitim Müdürü Reşat Kumbasar imzalı yazıyla derneğe bildirildi. Gerçekle Yüzleşmek Çarşamba günü bu köşede dikkati çektiğimiz konu yine Kuzey Irak’tı. Yine diyoruz, çünkü Türkiye’nin yaşadığı sıkıntılar, Irak’taki gelişmelerden kaynaklanıyor. ‘Irak’taki gelişmeler’, Türkiye açısından varlığını ilgilendiren nitelik kazandığından, yaşanan sıkıntı da o boyuttadır. 1991’deki ilk Körfez Savaşı’yla başlayan büyük tehlike, 2003’teki ikinci Körfez Savaşı’yla kritik noktaya ulaştı. Siyasal ve stratejik açıdan, mevcut durumun sürmesi artık mümkün değildir. Irak’tan sonra Körfez savaşlarının en büyük mağduru olan Türkiye, tarihsel bir noktada bulunuyor: İnisiyatif kullanmak ya da kullanmamak. Bugün bütün mesele bu... Çarşamba günü dediğimiz şudur: Irak’ın ortasında ve güneyinde batağa saplanan Bush yönetimi, şimdi de Irak’ın kuzeyinde batağa saplanmak üzeredir. Irak’ın diğer bölgelerinde içecek ayranı yokken, kuzeyinde harita çizmeye kalkışan Bush yönetimi, bölgedeki Kürt müttefiklerini, bağımsız bir devlet yönünde kışkırttı. Bu uğurda, terör örgütlerine destek çıkmaktan bile çekinmedi. Kürt liderleri, Güneydoğu Anadolu’da toprak talep edecek kadar ileri gittiler. Sözlü ve eylemli olarak taarruza geçtiler. Gelinen noktada, Türkiye’nin bütünlüğüne ve güvenliğine karşı, Kuzey Irak’ta bir ABDKYBKDPPKK ittifakı oluştu. Ve bu ittifak, bütün bir Türk halkını karşısına aldı. 14 Nisan’da Ankara mitinginde toplanan milletin tavrı, asıl bu ittifaka, yerli işbirlikçilerine ve göz yumucularına karşı duruştan başka bir şey değildir. ??? Aynı çarşamba günü, Washington Post gazetesinde de bir yazı çıktı. ‘Irak’ta Yeni Bir Tehdit’ başlıklı yazıda özetle şu görüşler öne sürülüyordu: ABD’nin terörle mücadele özel temsilcisi Joseph Ralston, Bush yönetiminin terör örgütünü durdurmaması halinde, Türkiye’nin nisan ayı sonunda operasyon yapabileceği yönünde uyardı... Konunun esasını, Irak’ın kuzeyindeki güçlü komşusu Türkiye’yi de rahatsız eden Kürt milliyetçiliği oluşturuyor. Bush yönetimi, sorunla yüzleşmeye doğru sürükleniyor. Bush yönetiminin, her iki tarafı da memnun etme (yazarın aslında Kürt tarafını memnun etme, Türk tarafını kandırma demesi gerekirdi) stratejisi son haftalarda çökmeye başladı. Yazı böyle. Gerçek de budur. Bush yönetimi, gerçekle yüzleşmek üzeredir. Ya aklını başına alıp gereğini yapacaktır ya da Türkiye ve İran’ı da içine alan bir Kuzey Irak bataklığına balıklama dalacaktır. Batı basınında son zamanlarda yapılan yorumlar, Bush yönetiminin bu tarihsel ikilemle karşı karşıya kaldığını ve bu gerçeğin artık görülmeye başladığını gösteriyor. Umudumuz, gerçeklerin, Bush yönetimi gibi bir siyasal kadroyu bile yola getireceği şeklindedir. Aksi, Amerika’yı yönetenlerin, Irak ve Ortadoğu’da tarihsel hezimetidir. Bunu, dünün tarihi, bugünün gerçekleri söylüyor. ‘Yakalandılar’ Kırayoğlu yaptığı açıklamada, “Bizler gerek Türkiye’de gerek Bursa’da gencecik beyinlerin hangi kafalara emanet edildiğini biliyorduk. Bu kez yazılı belge ile suçüstü yakalandılar. Özürleri kabahatlerinden büyüktür. Atatürk’e karşı oldukları yetmiyormuş gibi Atatürk’ü de bilmiyorlar. Derhal bu görevleri bırakmalıdırlar. Bu yetmez, bu şahısların anlayacağı dilde yeniden eğitmek gerekir” diye konuştu. ADD Bursa Şubesi’nin, “Ulusal Egemenlik” konusunda okullarda konferans vermeyi kabul edenlerle ilgili listesi de konuşmacılardan “yeterlilik belgesi” istendiği için kabul edilmedi. Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Reşat Kumbasar, Cumhuriyet’in soruları üzerine, şunları söyledi: “Ben komisyonun kararına uydum. Komisyon, söylenenleri, yazılanları, şunlara bunlara değil, ilköğretim çağındaki çocuklara ağır olduğu için reddetmiş. Bize bildirilen isimlerin bu işi (konferansları) verip vermeyecekleri araştırılır. Komisyon da böyle bir şey çıkardı.” hikmet.bila@ntv.com.tr İSKİ SAYAÇLARI İhalede MVM bağlantısı İstanbul Haber Servisi İSKİ’nin sayaç ihalesini, Bahçelievler’de 6 yaşındaki Dilara D’nin, üstü açık bırakılan kanalizasyon çukuruna düşerek yaşamını yitirmesinden sorumlu tutulan MVM şirketiyle ortaklık ilişkisi bulunan Mehmet Şahin’in de ortakları arasında bulunduğu Elektromed Elektronik AŞ, yaklaşık 40 milyon YTL ile aldı. İSKİ’nin dün yaptığı “Ön Ödemeli Elektronik Su Sayaçlarının Temini, Montaj Yerlerinin İyileştirilmesi ve Yapılması Hizmeti” işinin ihalesini Elektromed Elektronik Sanayi ve Sağlık Hizmetleri AŞ, 39 milyon 961 bin 540 YTL’ye aldı. 1994 yılında Termikel Grubu bünyesinde kurulan Elektromed şirketinin ortakları Ahmet Kaya, Ali Fatih Şahin, Mehmet Şahin, Tunga Tekstil AŞ ve Selim Kaya. Elektromed’in hissedarlarından Mehmet Şahin, Yeşilpark Konut şirketinde MVM ile ortaklık yaptı. MVM’nin yüzde 50 olan ortaklık payı, 29 Mart 2007 tarihli hisse devri işlemiyle yüzde 1’e düştü. Elektromed’deki Yeşilpark’ın hisseleri de 30 Mart 2007 tarihinde yapılan işlemle Selim Kaya’ya devredildi. Elektromed ve Yeşilpark’taki hisse devir işlemlerinin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş tarafından MVM’yi 2 yıl kamu ihalelerinden yasaklaması nedeniyle yapılmış olabileceği belirtildi. Aşirete karşı 2500 kişi yürüdü ? AĞRI (Cumhuriyet) Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde, 1 öğrencinin ölümü, 4 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan kavgaya tepki gösteren öğrenciler ve yurttaşlar “Aşiretçiliğe ve Feodal Yapıya Son” adı verilen bir miting düzenledi. Bir grup öğrencinin organize ettiği mitinge Doğubayazıt Belediye Başkanı Mukaddes Kubilay ile Kent Konseyi üyeleri de destek verdi. Belediye binası önünde toplanan yaklaşık 2 bin 500 kişilik grup ilçe meydanına kadar yürürken esnaf da kepenk kapatarak mitinge destek verdi. YÖK protestosu davasında hapis ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara’da, 7 Kasım 2005 tarihinde düzenlenen YÖK’ü protesto eylemi sonrası 40 kişi hakkında “silahlı örgüte üye olmak” ve “silahlı örgütün propagandasını yapmak” iddiasıyla açılan dava karara bağlandı. Mahkeme, tutuklu sanıklar Engin Aslan ve Cihan Çınkı’yı “patlayıcı madde bulundurmak” suçundan 10 yıl hapis cezasına çarptırdı. 37 sanığın da “örgüt propagandası yapmak” suçundan 1 yıl 8’er ay hapisle cezalandırılmasına karar veren mahkeme, bir sanığından beraatına karar verdi. ‘Son Tango’da karar açıklandı ? İstanbul Haber Servisi İstanbul’da 2003 yılında düzenlenen “Son Tango’’ operasyonunda, 507 kilogram eroin ele geçirilmesi ile ilgili olarak yargılanan Urfi Çetinkaya’nın da aralarında olduğu 13 sanık, 2 yıl 6 ay ile 24 yıl arasında değişen hapis cezalarına mahkum edildi. Mahkeme, sanık Faruk Alpaslan’ın dosyasını ise eyleminin, uyuşturucu ticaretiyle ilgili örgüte dahil olmadan asit anhidrit satışı olduğu gerekçesiyle ayırarak Küçükçekmece Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesini kararlaştırdı. Sıvaslılar geleceği tartışıyor ? Haber Merkezi Sıvas Platformu’nun düzenleyeceği 1.Ulusal Sıvas Sempozyumu’nda Sıvas tarihi, sosyal ve ekonomik olarak masaya yatırılacak. Zübeyde Hanım Öğretmen Evi’nde 22 Nisan saat 09.0017.00 saatleri arasında gerçekleştirilecek olan sempozyuma konuşmacı olarak İlhan Kesici, Prof. Dr. Ahmet Demirci ile Cumhuriyet Üniversitesi’nden çok sayıda akademisyen katılacak. CUMHURİYET 03 CMYK