27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 NİSAN 2007 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Dursun Uyar ve 10 şirket yöneticisi hakkında verilen cezanın düşmesine sadece 3 ay kaldı 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Yimpaş zamanaşımına koşuyor AYKUT KÜÇÜKKAYA Almanya’nın “uluslararası tutuklama kararı’’ ile aradığı Yimpaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Dursun Uyar ile 10 Yimpaş yöneticisi Türkiye’de “zamanaşımına” koşuyor. Uyar ve 10 Yimpaş yöneticisinin ikişer yıl hapis ve 10 bin YTL ağır hapis cezası aldığı davada “7.5 yıllık’’ zamanaşımı süresinin dolmasına yalnızca “3 ay’’ kaldı. Uyar’ın da aralarında bulunduğu 11 Yimpaş yöneticisi hakkında Yargıtay’a taşınan dava 30 Haziran’a kadar karara bağlanmazsa toplam 22 yıllık hapis cezası zamanaşımından düşecek. Yine Uyar ve 10 Yimpaş yöneticisi hakkında bir başka suçlama Aşkın Titrek Kumaşı... Durgun günler geride kalıyor artık... İlkyaz kapımızı çalıyor... Hafif bir esinti başlıyor Salacak’ta, sevgililer çiçek koparıyor bahçelerde... Beyaza kesmiş eski evlerin, o kızıla çalan çatılarında hep birden soluyor geceyi kadınlar ve erkekler!.. Mavi ışıklarla ivlenen gökyüzü, yeşil ve mavi posta pullarının baskılarına uğrayan kara orman düşleriyle öpüşüyor... İçinde dalgın yalvaçların bulunduğu gizli havuzlar aşkları satın alıyor birer birer... Tüm aşklar sabahları TV ekranlarında haraç mezat satılıyor... Düşlerimin o ağırlaşmış evreninde, bir ceylan su içiyor dereden... Bütün suların çiçeğini görüyorum, üstünde, altında; hiç uzaklaşmayan kavrulmuş toprakta ilerleyen ve duran, ay ışığında beyaz bir kısrak gibi koşan yaşamı, sevgiyi, dostluğu, arkadaşlığı... Küçük bir damlanın birikip daha dağılmadığı anda bir kadının sıcak elini, Cesare Pavese’nin güney denizlerden gelen sesini duyuyorum, Theodore Roethke’nin dizelerini okurken... Ben de dinlerim geceyi!.. Rüzgârın çırılçıplak estiği an, ilkyaz bilmeceleri çözerim... Bir şarkı duyarım hüzünlü bir erkek sesinden tıpkı şiir gibi: “Bir evi vardır hepimizin, bekleyen / dönmemizi karanlıkta: bekleyen bir kadın dayanamamış uykuya: oda sıcaktır, kokularla. / Habersizdir rüzgârdan uyuyan kadın / düzgün soluklarla; gövdesinin ılıklığı / içimizde mırıldanan kanın aynıdır” ??? Yeryüzünün en güzel adalarını düşünürüm ilkyaz güneşinin batışını seyrederken; ırmaklarını, ovalarını, dağlarını, göllerini ve denizlerini. Gece yamaçlarında açan çiçeklerin ay ışığında gülümseyişini; yaprakları tanıdık bir ağacın rüzgârla konuşmasını... Tanıdık bir yüz, bir okşayış, yasemin çiçeği kokan bir kadın bedeni!.. Mor aşkların tutam tutam olmuş coşkusu!.. Bir ses duyarım, güller ve şarkılar da sessizdir sen varken; anılarım hep beyazlar giydirir sana suskunken... Amat’ın soluğu duyulur içinde, bir gül kolu büyür çocukların gözlerinde... Sen varsın ya sen, isimsiz mevsimlerin içinde büyüyen... Salacak’ta deniz kıyısında yürürken, gemiler geçer Kız Kulesi önünden... O an Akdeniz olur düşlerim, eyvah!.. Datça’da Palamut Bükü’nde kurulan sofra gelir aklıma ilkyaz sabahında... O unutulmuş koylar, ormanlar ve deniz kızları... Bir şiir dokunsan ağlayacak gibi olurum... Başımı çevirir, bir tanıdık yüz görürüm... Yannis Ritsos kollarını açmış bakıyordur bana... “Göklere inanırdım eskiden, ama sen, denizlerin derinliğini gösterdin bana, ölü kentleri, unutulmuş ormanları, boğulmuş gürültüleriyle. Gök, şimdi yaralı bir martı, süzüldü denize. Sana kargaşalığın üzerindeki köprüyü kurmaya çalışan bu el kırıldı.” ??? Geride kalan durgun günleri düşünüyorum bir ilkyaz akşamında... Gecenin karanlık sokağından geçerken, yazın ateşböceklerini düşünüyorum; bir balaban kuşunun çağrısını, İyonya düşü kuran kadınları, delikanlıları... Çeşme’de Bülent’in yerinde kurulan bir masa, Alaçatı’da “Miko”da CenapErçin’in mum ışığında başlayan aşkları, Roma’da, Paris’te akşam turları... Ve bir ses, insanı sağır eden: “Bir aşk yüzünden iki elim böğrümde/ve kolum kanadım kırık/görmez misin okunur ağzımdan/bunca düş kırıklığı/gözlerimse başka hikâye!” ? Dursun Uyar’ın da aralarında bulunduğu 11 Yimpaş yöneticisi hakkında Yargıtay’a taşınan dava 30 Haziran’a kadar karara bağlanmazsa, toplam 22 yıllık hapis cezası zamanaşımından düşecek. dan verilen 7 bin 605’er YTL adli para cezası davasında da zamanaşımı süresi aynı tarihte dolacak. Dursun Uyar ve 10 Yimpaş yöneticisinin Yargıtay’da görülmeyi bekleyen dava dosyasının “7 yıl 3 ayı” bulan süreci ilginç gelişmelere sahne oldu. Suç tarihinin “31 Aralık 1999” olarak yer aldığı davayı gören Yozgat 1. Asliye Ceza Mahkemesi Uyar ve 10 yönetim kurulu üyesi hakkında “22 Ekim 2002” tarihinde Sermaye Piyasası Kurulu’na kayıt yükümlülüğünü yerine getirmeden yasaya aykırı olarak yurttaşlardan para toplamak suçlamasıyla 3’er yıl hapis ve 15’er milyar lira para cezası verdi. Mahkeme, o dönem 11 Yimpaş yöneticisine verilen cezaları ertelemedi. Ve sanıkların kaçma ihtimalleri nazara alınarak yurtdışına çıkışlarına yasak konulmasını da karara bağladı. Bu karar sanıklar tarafından “26 Kasım 2002” tarihinde temyiz edildi. Ve dava dosyası Yargıtay’la Yozgat arasında 4 yıl boyunca gitti geldi. Yargıtay’ın “sanıkların savunmalarının kısıtlandığı” gerekçesiyle dosyayı yerel mahkemeye geri göndermesinin ardından dava Yozgat’ta yeniden görüldü. “26 Aralık 2006”da yapılan duruşmada karara varan Yozgat 1. Asliye Ceza Mahkemesi, 2002’de verdiği cezalarda yaklaşık 4 yıl sonra indirime gitti. Bu kez Dursun Uyar ve 10 Yimpaş yöneticisi 2’şer yıl hapis ve 10’ar bin YTL ağır para cezasına çarptırıldı. Kararda, cezanın infaz süresi tamamlanana kadar Uyar ve sanıkların yurtdışına çıkış yasaklarının devamına karar verildi. Bu karar da sanıklar tarafından temyiz edildi. Yimpaş İhtiyaç AŞ’nin, “izinsiz halka arz faaliyetinde bulunması’’ gerekçesiyle yönetim kurulu üyeleri Dursun Uyar, Mithat Erbek, Mehmet Ali Lekesiz, S. Metin Yücel, Mustafa Güleç, Mustafa Dağ, Atilla Çoban, Bayar Demir, Muti Yavuz, Tevfik Aslan ve Yaşar Keskin hakkında 26 Aralık 2006’da, 2’şer yıl hapis, 10’ar bin YTL adli para cezasına hükmedilen davada zamanaşımı süresi 30 Haziran 2007 tarihinde dolacak. Dava, zamanaşımına 3 ay kala Yargıtay 7. Dairesi’nde görülmeyi bekliyor. Adli para cezası da düşebilir... Yine Yimpaş İhtiyaç AŞ’nin, “sermaye artırımının izahnamede belirtilen esaslara uygun olarak yerine getirilmediği’’ gerekçesiyle Dursun Uyar’ın da aralarında bulunduğu 11 sanık hakkında, Yozgat Sulh Ceza Mahkemesi’nce 31 Ocak 2006 tarihinde verilen 7 bin 605’er YTL adli para cezası da Yimpaş tarafından temyiz edildi. Bu davada da zamanaşımı süresi aynı tarihte dolacak. Erdoğan’ın ‘rüya’ hedefi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, “Ulusa Sesleniş” programında Türkiye’nin büyük bir sıçramanın eşiğinde olduğunu belirtti. Erdoğan, “Hepimiz aynı rüyayı görmeli, aynı geleceğe doğru yürümeliyiz. Elbette hayat tarzlarımızda, görüş ve düşüncelerimizde farklılıklar olabilir. Ancak unutmayalım ki bu farklılıkların hiçbiri aynı hedefler etrafında kenetlenmemize mani değildir” dedi. MAĞDURA KÖTÜ HABER ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART 50. yılını kutlayan AB’de kültürel ve siyasal ırkçılık rüzgârları estiriliyor. Yeşil vurgundan Berlin ‘bilgisiz’ ? “Sol Parti” milletvekili Sevim Dağdelen milyarlarca Avro tutarındaki soygundan Berlin’in hiç haberi olmamasını, “Gelişmeler, bir bölümü bu ülkenin vatandaşı olan yüz binlerce insanı mağdur bırakmıştır” sözleriyle değerlendirdi. OSMAN ÇUTSAY FRANKFURT “Sol Parti” milletvekili Sevim Dağdelen tarafından bir süre önce Alman hükümetine verilen soru önergesine gelen “resmi yanıtlar”, Berlin’in İslam adına gerçekleştirilen yeşil soygunu hiç izlemediğini ortaya çıkardı. Dağdelen, 17 soruluk önergesinde hükümet adına Federal Maliye Bakanlığı’ndan yanıt geldiğini belirterek milyarlarca Avro tutarındaki soygundan Berlin’in hiç haberi olmamasını, “Bu gelişmeler, her türlü ticarimali faaliyetin yasalarla düzenlendiği ve ilgili kurumlarca denetlendiği bu ülkede yaşanmıştır ve bir bölümü bu ülkenin vatandaşı olan yüz binlerce insanı mağdur bırakmıştır. Bu gerçeklere rağmen hükümet ‘bilgim yok’ türünden yanıtlarla olayı geçiştirmek istiyor ve sorumluluktan kaçmaya çalışıyor” sözleriyle değerlendirdi. Dağdelen’in sorularını, hükümet adına ve Federal Maliye Bakanlığı’ndan Dr. Barbara Hendricks’in “Bu konuda bilgi yoktur” diye yanıtlaması, birçok çevrede soru işaretiyle karşılaştı. Dağdelen, 8 Mart 2007 tarihli önergesinde, yıllardır gündemde olan “yeşil sermaye soygununun” ayrıntılarını vermiş ve bu konularda bilgi istemişti. Gelen yanıtta, yeşil sermaye dolandırıcılığının “istihbarat örgütlerinin alanına girdiği” hatırlatılarak hükümetin de bu alanda görevli komisyonlara ifade vereceği kaydedildi. Milli Görüş camilerinde toplanan milyarlarca Avro ve İslamcı holdinglerle Milli Görüş arasındaki organik bağlar hakkında sürekli ihbarlar gündeme gelmesine rağmen, “hükümetin, İslamcı şirketlerle Milli Görüş arasındaki bağlantılara yönelik elde herhangi bir bilgi bulunmadığı” yolundaki yanıtı da dikkat çekti. Sol Parti milletvekili, hükümetin kendi sorumluluğunu gizleme çabası içinde olabileceğini de ileri sürerek, konunun üzerine gitmeye devam edeceğini ve önümüzdeki dönemde, yanıtsız soruları ek sorularla destekleyerek Alman hükümetine yeni bir soru önergesi vereceğini bildirdi. Alman hükümeti, Türk mevzuatına göre kurulan İslami holdinglerin kurbanı olan insanlara, kısa adı EAEG olan Alman Tazmin Yasası’na göre tazminat ödenemeyeceğini belirtmiş, Mannheim Savcılığı tarafından uluslararası tutuklama emriyle aranan Dursun Uyar’ı Almanya’ya getirtmek için girişimde bulunup bulunmadığı sorusuna da, “Türkiye’nin kendi yasalarına göre Türk vatandaşlarını başka bir ülkeye teslim etmediği” yanıtını vermişti. Arınç: Gereken yapılır ? LIZBON (AA) TBMM Başkanı Bülent Arınç, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın söylediği iddia edilen, “teröristler arasında TBMM ile irtibatı halen devam edenlerin bulunduğu” yönündeki sözlerini, “TBMM ile bir terör örgütü arasında irtibat olduğunu düşünmek bile çok acı bir olaydır. Böyle bir şey varsa gerekli olan her şey yapılır’’ diye değerlendirdi. Portekiz’de basın toplantısı düzenleyen Arınç, bir soru üzerine, “Böyle bir şey varsa sahibi tarafından doğrulanmadıkça bu konuşma üzerinde bir şey söylemek mümkün değil’’ diye konuştu. musakart@yahoo.com AKP’li çocukların hızlı yükselişi Başbakan Erdoğan’ın bir oğlu gemi aldı, damadı Berat Albayrak genel müdür oldu, Kemal Unakıtan’ın çocukları şirket kurdu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP’nin iktidara gelişinin ardından Başbakan Tayyip Erdoğan’ın çocukları başta olmak üzere kabine üyelerinin çocuklarının, ticaretten mesleki kariyerlerine kadar birçok alandaki hızlı yükselişi dikkat çekiyor. Bunun son örneği ise Erdoğan’ın damadı 26 yaşındaki Berat Albayrak’ın Çalık Holding’e genel müdür olarak atanması oldu. Kabine üyelerinin yakınlarının ticaretten yönetime kadar birçok alandaki hızlı yükselişine her geçen gün yenileri ekleniyor. Başbakan Erdoğan’ın büyük kızı Esra ile evlenen Berat Albayrak, Çalık Holding Genel Müdürlüğü’ne atandı. Damat Albayrak’ın oturduğu genel müdürlük koltuğunda daha önce ağabeyi Serhat Albayrak oturuyordu. Bu koltuk, ağabey Albayrak’ın 2006 yılında hükümete yakın bir gazeteye dönüşen Star’ın genel müdürlüğüne geçişiyle boşaldı. Erdoğan’ın büyük oğlu Burak Erdoğan da geçen günlerde Safran 1 adlı kuru yük gemisini aldı. Bu, oğul Erdoğan’ın ortak olduğu MB Denizcilik şirketinin aldığı ilk gemi oldu. Ocak ayında kurulan MB Denizcilik’in ortakları 25 Ocak 2007 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’ne göre yüzde 50’şer payla Ahmet Burak Erdoğan ile Mecit Mert Çetinkaya olarak görünüyor. AKP kabinesinde çocuğu ilk gemi alan Başbakan Erdoğan değildi. Ondan önce Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın oğlu Erkan Yıldırım da gemi almıştı. AKP’li bakanlar arasında ticarette en aktif olanlar ise Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın çocukları oldu. Unakıtan’ın oğlu Abdullah Unakıtan önce yem, sonra tavuk, yumurta derken, Türkiye’de kuş gribinin görülmesinin ardından pastorize likit yumurta ile adını duyurdu. Tavukçuluk yapan Abdullah Unakıtan, 4 Ağustos 2003’te yüzde 20 gümrük vergisiyle 4 bin ton mısır ithal etmiş, 8 Ağustos’ta vergi oranı yüzde 45’e yükselmişti. Önceden haber alıp ithalat yaptığı iddialarıyla eleştirilen Abdullah Unakıtan, 2004 yılından itibaren kardeşleri Zeynep Basutçu ve Fatma Unıkatan ile birlikte kendi aile şirketi grubunu oluşturdu. Maliye Bakanı Unakıtan’ın çocukları, AB Gıda, Serab Gıda, Telemobil, FAB Gıda ve SAB Makine şirketlerini kurdular. Mumcu’dan rapor yorumu ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ANAVATAN Genel Başkanı Erkan Mumcu, Genelkurmay Başkanlığı’nın “basın değerlendirme raporu”nun çalınmasıyla ilgili olarak “Bütün bunların gösterdiği, Türkiye siyaseti üstünde, Türkiye’nin geleceği üstünde demokratik siyaset odakları dışındaki odakların, Türkiye dışındaki odakların hesaplarının etkili olduğudur’’ dedi. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Yayla’ya kovuşturma ? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Atilla Yayla hakkında kovuşturma başlatıldı. İzmir Barosu üyesi Avukat Hüseyin Durdu, geçen yıl kasım ayında düzenlenen etkinliğe katılan Yayla’nın Atatürk’ü hedef alan sözleri nedeniyle İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduğunu belirtti. Mayısa kadar ‘sessiz eylem’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ODTÜ Mezunları Derneği, cumhurbaşkanının toplumsal uzlaşmayla seçilmesi için başlattığı “CB2007” adlı kampanyası kapsamında, artık her gün başkentte “sessiz eylem” gerçekleştirecek. İlk eylem, dün Güvenpark’ta yapılırken, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), ODTÜ Atatürkçü Düşünce Topluluğu, ODTÜ Mezunları Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ve Dil Derneği temsilcilerinin de aralarında bulunduğu kampanya destekçileri, yakalarında kırmızı beyaz kurdelelerle bir araya geldi. Bu sayede, her gün yarım saat boyunca cumhurbaşkanının toplumsal uzlaşmayla seçilmesi için yapılacak “sessiz eylem dizisi” başlatıldı. Eylem her gün 12.30 13.00 saatleri arasında Güvenpark’ta tekrarlanacak. Dünkü eylemde yurttaşlar, bilindik eylemlerin tersine, slogan atmadı, bildiri okumadı, açıklama yapmadı. Buna karşın, polisin park çevresinde sıkı önlemler alması dikkat çekti. ADD üyesi Tevfik Kızgınkaya, tüm yurtta yurttaşların yakasında, arabasında, çantasında ya da uygun görecekleri bir başka şekilde, hareketin simgesi olan kırmızı beyaz kurdeleyi taşımasını isterken yurttaşların, her gün 12.30 13.00 arasında, kurdeleleriyle Atatürk anıtları önünde buluşması çağrısını yaptı. “CB2007” kampanyası sessiz eyleme dönüştü. CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle