12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 ŞUBAT 2007 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Üniversitenin açtığı Trakya’daki kuyu, yabancı şirketin devreye girmesiyle kapatıldı 7 Türk gazına ABD engeli Gökçek’ten ‘Köşk’ yorumu ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olmasını beklediklerini belirterek “Yerine Abdullah Gül’ün geçmesini bekliyoruz’’ dedi. AKP’nin oyunun “minimum yüzde 38’’ olduğunu ileri süren Gökçek, milliyetçilik söylemlerinin oy kaygısından kaynaklandığını belirtti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde 2002 yılında su kuyusu açmak için çalışma başlatan Devlet Su İşleri (DSİ) tesadüfen bir tür gaza ulaştı. Üniversite yönetimi, kurduğu entegre tesisle gazı üniversitenin ısınma sisteminin tümünde kullanmaya başladı. Ancak kuyu, tüm Trakya’daki petrol arama, işletme ruhsatını elinde bulunduran Amerikan şirketinin devreye girmesiyle kapatıldı. Trakya’daki olay, dönemin Trakya Üniversitesi’nin Ziraat Fakültesi bahçesinde bir su kuyusunun açılmasıyla başladı. Üniversite yönetimi, 15 yeni üniversitenin kurulmasıyla birlikte Namık Kemal Üniversitesi adını alan yerleşkede, sulama amaçlı bir su kuyusu açmak için DSİ’ye başvurdu. GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ 301 Mavrası... 301’inci madde tartışmaları tam bir “Bayram haftası Mangal tahtası” muhabbetine dönüştü. Ciddi olması gereken bir sürecin muhabbete dönüştüğünü söylemek tatsız bir değerlendirme. Ama ne yazık ki gerçek. Çünkü siyasetçilerimizin büyük bölümü; bir konuyu yozlaştırma konusundaki uzmanlıklarını, 301’inci madde tartışmalarından yararlanarak daha da geliştirme peşindeler. ??? Ana muhalefet partisinin önde gelenlerinden biri, bütün partilerin misafirleri selamlama ve rakiplerini eleştirme monoloğuna dönüştürdüğü grup toplantılarından birinde konuşuyor. Doğal olarak hedefi iktidar partisi. Başarısızlıkları art arda sıralıyor. Sonlara doğru sıra seçmene selam bölümüne geliyor. Birden celalleniveriyor. Türk milletine hakarete izin vermeyiz. Birden doğruluveriyorsunuz. İçinizden “Ne kadar doğru söylüyor. Hay babasının canına rahmet” diyorsunuz. Çünkü sanıyorsunuz ki sizin gibi düşünüyor. Ardından aynı ses tonuyla devam ediyor: Herkes Türk milletine saygı duymak zorundadır. Hakaret etmeye hakkı yoktur. Galiba aklımızdan geçenleri okuyor diye düşünmek zorunda kalıyor, sonra yeniden coşuyorsunuz; “Hay ceddine rahmet. Ağzın var olsun”. Ama sonunda anlıyorsunuz ki 301’in değiştirilmesine izin vermeyeceğiz, demek istiyor ve iktidar partisine milliyetçilik dersi vermeye çalışıyor. Peki “Türk milleti” kavramı nereden aklına geliyor? Ceza Yasası Tasarısı’nın görüşüldüğü Adalet Komisyonu Alt Komisyonu’nda görev yapan partisinin milletvekilinin kendisini yanlış bilgilendirme olasılığını irdelemeyi abes sayıyorsunuz. Çünkü maddenin içeriği 2004 yılı Haziran ayından bu yana tartışılıp duruyor. Değişiklik isteyenlerin maddedeki ilk sözcük olan “Türklüğü” sözcüğünden başlayarak söze girmeleri de bu yüzden. Çünkü halka “Türk milleti” olarak aktarılmasına özen gösterilen sözcük, maddenin gerekçesinde şöyle tanımlanıyor: “Türklük, dünyanın neresinde yaşarsa yaşasınlar Türklere has müşterek kültürün ortaya çıkardığı ortak kültürü” ifade eder... “Bu varlık Türk milleti kavramından geniştir ve Türkiye dışında yaşayan ve aynı kültürün iştirakçileri olan toplumları da kapsar.” Ağızlarda sakıza dönüştürülen “Türk milleti” ne yazık ki korunmuyor. ??? Anayasa bir yandan Türk milleti kavramını tanımlarken bir yandan da ırkçılığı yasaklıyor. Milletvekilleri için etik kurallar getirilmesini öngören bir yasa teklifi verilmiş. Haberlere göre bu teklifin kabulü ile milletvekillerinin yapamayacakları da yasalaşacakmış. Haberi dinlerken yasaklanacaklarla ilgili maddenin ilk cümlesi kulağıma çarptı: Irkçılık. Savunma için “orada da var” diyerek sadece ülkeleri saymakla yetinilmesi de bir başka âlem. Çünkü adları sayılan ülkelerin yasalarında ya o ülkenin halkından söz ediliyor ya da milletinden. Kimilerinde, bizde ayrıca oluşturulan maddelerde yer alan “devlete ait alametlerden, devletin bayrağından” söz edilmekle yetiniliyor. Cezası da hem seçenekli hem de suçu bizdeki gibi yoruma açık “aşağılama” tanımı yerine açıkça “hakaret” olarak tanımlıyor. ??? İktidar partisinin önde geleni ise kendine uzatılan mikrofonlara şöyle diyor: “159’uncu maddeye dönülmesi isteniyor. Bu maddeden çok kişi mahkum olmuştu.” Hem kendi iktidarı döneminde uyum yasaları ile dört kez değiştirilerek iyileştirildiği için övüneceksin hem de 301’i değiştirmemek için kötüleyeceksin. Gel de yapılan tartışmalara muhabbet deme. Adanalıların deyişiyle “Allahına kadar mavra” dense de yeridir. ? Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi su bulmak için açtığı kuyudan çıkan gazı kurduğu sistemle kullanmaya başladı. Ancak kuyu, tüm Trakya’daki petrol aramaişletme ruhsatını elinde bulunduran Amerikan şirketinin devreye girmesiyle kapatıldı. Yaklaşık 100 metre derine inildikten sonra tuzlu suyla birlikte bir tür gaz da yüzeye çıktı. Dönemin Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman İnci, yaşanan olayı şöyle anlattı: “Konuyla ilgili Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na başvurduk. Çalışmalar sürerken konu yayılınca bizim karşımıza bir şirket çıktı. Önce bu parselin kendilerine ait olduğunu iddia ettiler, ama bölgenin tapusunun bizde olduğunu öğrenince de şirket bize tekliflerde bulundu. ‘Sizin gaz ihtiyacınızı karşılayalım’ dedi. Bizden kuyuyu kapatmamızı istediler ve mahkemeye başvurdular.” Gazın türü belirsiz Şirketin bu itirazı üzerine kendilerinin de gazın türünü öğrenmek için TÜBİTAK’a başvurduklarını anlatan İnci, “Çıkan gaz, metan gazı olsaydı, bizim kullanım alanımıza giriyordu. Ama yasal düzenlemelere göre, doğalgaz üzerinde söz hakkımız yoktu. TÜBİTAK bize gazın ne olduğunun ayırt edilemediği yönün Veli Göçer’in cezası onandı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Yalova’da yaptırdığı bazı binaları 17 Ağustos depreminde yıkılan müteahhit Veli Göçer ve diğer sanık mühendis İsmet Kösebalaban’ın Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararının temyiz başvurusunu sonuçlandırdı. Göçer, hakkındaki hapis cezasını onayan yüksek mahkeme, Kösebalaban hakkındaki bazı cezalarla ilgili ‘bozma’ bazılarına ise ‘onama’ kararı verdi. de bir rapor gönderdi ve raporun da mahkemelerde kullanılamayacağını bildirdi” diye konuştu. Eski Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhittin Özder, dünyanın hiçbir yerinde 100 metreden doğalgaz çıkmayacağını belirterek “Burada kömür yatakları var, bu çıkan gaz da bataklık gazı denen metan gazıdır” dedi. Bunun metan gazı olması durumunda, üniversitenin bu gazı işleme hakkına sahip olacağını belirten Özder, “Ama karşı taraf bunu doğalgaz sınıfına sokmak için çalıştı” diye konuştu. Petrol Mühendisleri Odası Başkanı Mete Topgüder de mevcut yasalara göre, bir bölgede ruhsat sahibi olan şirketin o bölgedeki yeraltı doğalgaz arama haklarının tümüne sahip olduğunu belirtti. Sendika ve sivil toplum örgütleri yeni Petrol Yasası’nın tartışmaya açılmasını istedi ‘Aynen geçmesi hata olur’ ? Sezer’in Türk Petrol Yasası’nı iade etmesini önemli bir fırsat olarak değerlendiren sendika, sivil toplum örgütleri ve uzmanlar, yasanın ulusal çıkarlar dikkate alınarak yeniden düzenlenmesi gerektiğini savundu. MURAT KIŞLALI Antalya’da yine taksici öldürüldü ? ANTALYA (Cumhuriyet) Antalya’da önceki gün Hasan Cıvılet adlı taksicinin vahşice öldürülmesinin ardından dün de Hasan Kuru (52) adlı taksici tabancayla öldürüldü. Metropol Taksi durağında çalışan Kuru’nun cesedi ormanlık alanda bulundu. Kuru’nun cesedinde darp izlerine rastlanırken kullandığı taksi terk edilmiş olarak bulundu. habertimi.com yayına başladı ? İstanbul Haber Servisi www.habertimi. com adlı internet haber portalı bugün yayın hayatına başlıyor. Yurdun dört bir yanından temsilcileriyle Türkiye’nin nabzını tutacak sitenin genel yayın yönetmenliğini gazeteci Mustafa Gültekin yapıyor. Haberleri bilinenden farklı bir anlayışla sunacaklarını belirten Gültekin, “Bizler, sesini duyuramayan halkımızın çığlığı olmak için yola çıktık” dedi. Grup Yorum üyesi gözaltında ? İstanbul Haber Servisi Grup Yorum’un gitaristi Muammer Cengiz, Atatürk Havalimanı’nda daha önce sahibi olduğu Tavır dergisine açılmış bir davadan dolayı gözaltına alındı. Dergiye, 15 Eylül 2003 tarihli sayısında, dönemin Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Ali Suat Ertosun’a üstün hizmet madalyası verilmesini konu alan haberle birlikte yayımlanan karikatürden dolayı 15 gün kapatma cezası verilmişti. İki kişiye 275’er bin YTL ? ANKARA (AA) Şans Topu’nda 5+1 bilen 2 kişi, 275 bin 422 YTL kazandı. Numaraların; 4, 12, 22, 23, 27 + 2 olarak belirlendiği çekilişte 5 bilenler 2 bin 3 YTL, 4+1 bilenler 193 YTL, 4 bilenler 16 YTL, 3+1 bilenler 10 YTL, 3 bilenler 1.9 YTL, 2+1 bilenler 3.25 YTL, 1+1 bilenler 1.6 YTL kazandı. ANKARA Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından 4 maddesi veto edilerek Meclis’e geri gönderilen Türk Petrol Yasası’nın değiştirilmeden TBMM’den geçirilmesinin “ciddi bir hata” olacağına işaret ediliyor. Sezer’in iadesini önemli bir fırsat olarak değerlendiren sendika, sivil toplum örgütleri ve uzmanlar, yasanın ulusal çıkarlar dikkate alınarak yeniden düzenlenmesini istiyor. Tarafların konuya ilişkin değerlendirmeleri şöyle: Mete Topgüder (Petrol Mühendisleri Odası Başkanı): Petrol Yasası ile ülkemizdeki birçok sanayi kuruluşu özelleştirme adı altında yerli ve yabancı tekellere peşkeş çekiliyor. Cumhurbaşkanı’nın sadece veto ettiği maddelere bakmamak lazım. Yasanın bütününe bakmak lazım. Cumhurbaşkanı’nın veto etmediği diğer maddeler de ülke menfaatına ve toplum çıkarına aykırıdır. Diğer ülkeler milli menfaatlarını korurken biz kaldırıyoruz. Yasanın tartışmaya açılması gerekiyor. Yeni kanunla isteyen, istediği kadar ruhsat alabiliyor. Petrolün hepsi veya önemli kısmı bir şirketin eline gider diye tedirginiz. Şimdi bakanların, Bakanlar Kurulu’nun denetimi kaldırılıyor. Üretimi zorlayıcı maddeler vardı, bunlar muğlak hale getirildi. Önceki yasada TPAO’ya sağlanan avantajlar da ortadan kaldırılıyor. Prof. Dr. Arif Nacaroğlu (Elektrik Mühendisleri Odası Gaziantep Şube Başkanı): Hükümet gözünü kapatmış, kimseyi dinlemiyor. Hükümetin tavrını beklemek lazım. Ancak biz de kamuoyunu hareketlendirmeye çalışıyoruz. Mevcut Petrol Yasası varken, böyle bir yeni yasa getirilmesi, bizce bunun yabancı petrol şirketlerince servis edildiğini gösteriyor. Dündar Çağan (Jeoloji Mühendisleri Odası Yazman Üyesi): Bundan sonra yapılması gereken şey, Cumhurbaşkanı’nın tespitleri doğrultusunda düzenlemelerin yapılmasıdır. Bu aşamadan sonra, belki sadece Cumhurbaşkanı’nın belirttiği maddelerle kalmamak üzere, sektörü ilgilendiren tüm kesimlerin görüşlerinin alınması sağlanarak, mutabakat haline gelmiş bir tasarının dikkate alınması gerekir. Rıfat Taşan (Batman Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreteri): Tabii ki istihdam açısından buraya yabancılar yatırım yapıp istihdam yaratsınlar isteriz. Ama bunun sonucunda çıkartacakları petrolleri, Türkiye’nin çıkarlarını hiçbir şekilde dikkate almadan yurtdışına götürmelerini makul görmek mümkün değildir. Öncelikli olan, Türkiye’nin çıkarlarıdır. Uğur Gönülalan (Jeofizik Mühendisleri Odası Başkanı): Bundan sonra gerçek anlamdaki kitle örgütlerinin ve sermaye gruplarının çağrılarak ana itirazımız olan konularda düzeltme içerecek şekilde yasanın düzeltilmesi gerekir. Cem Menlikli (Petrol Jeologları Derneği 2. Başkanı): Bu yasayla uluslararası sermaye, tecrübe ve teknoloji Türkiye’ye çekilmeye çalışılıyor. Ancak artık sermaye sıkıntımız yok. Uluslararası şirketlerin tecrübe ve teknolojisini de servis firmaları ve danışmanlardan alabiliyoruz. TPAO da yeterli tecrübe ve teknoloji donanımına sahip. Beklentimiz, yasanın, ülke ekonomisine kazandırılacak milli kaynaklardan toplumun her bireyinin yararlanacağı şekilde tekrar düzenlenip Meclis’e getirilmesidir. Hikmet Uluğbay (Eski Devlet Bakanı ve petrol uzmanı): Sayın Cumhurbaşkanı’nın yasayı iade etmesi bir fırsat. Ancak Meclis yasayı aynen iade ederse, ciddi hata olur. Çünkü böyle bir tercih, dünya enerji piyasalarındaki gelişmelere göz kapama ve ulusal çıkarları göz ardı etme anlamına gelir. CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne götürmeyi düşündüğü de göz önüne alındığında, yasanın, petrol dünyasında önde gelen Amerika, Fransa, İngiltere gibi ülkelerin yasalarında ulusal çıkarların nasıl korunduğu da dikkate alınarak, yeniden düzenlenmesi gerekir. Necdet Pamir (Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi Koordinatörü): Toplumun hemen tüm kesimleri bu yasaya karşı. Taraf olanlar, yerliyabancı petrol şirketleri ile iktidar partisi. Hem meslek odaları, hem sendikalar, hem sivil toplum örgütleri birlikte hareket ettik ve her yere sesimizi duyurmaya çalıştık. Normalde olması gereken, yasanın ulusal çıkarları gözeterek yeniden düzenlenmesi. Ancak bence hiç değişmeden iade edilecek. Yapılacak şey, toplumsal tepki yaratmak için her fırsatı değerlendirmek ve Anayasa Mahkemesi’ne gitmek. oerinc?cumhuriyet.com.tr ‘Ulusal çıkarlara aykırı’ Baykal, AKP’nin Petrol Yasası konusunda ısrarlı olması durumunda Anayasa Mahkemesi’ne gideceklerini söyledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından bazı maddeleri yeniden görüşülmek üzere TBMM’ye gönderilen Petrol Yasası konusunda iktidarın ısrarlı olması durumunda Anayasa Mahkemesi’ne gideceklerini bildirdi. Baykal, AKP iktidarının Petrol Yasası’nı “alelacele, gümrükten mal kaçırır” gibi TBMM’den geçirdiğine dikkat çekerken şu görüşleri dile getirdi: “Bu konuda getirilen düzenleme öyle anlaşılıyor ki, tamamen Türkiye’nin yararlarının dışında birtakım uluslararası petrol şirketlerinin Türkiye’ye yönelik bekleyişlerinin ve kârlarını artırma arayışlarının bir sonucu olarak çıkmıştır. Getirilen düzenleme petrol aramayı teşvik edecek, petrol aramasını hızlandıracak, Türkiye’de petrol bulunmasını daha da kolaylaştıracak bir düzenleme olmaktan çok; Türkiye’de yürütülmekte olan petrol faaliyetinden, bu faaliyeti götüren şirketlerin çok daha fazla kazanç sağlamalarını mümkün kılma amacına yönelik bir düzenleme olmuştur. Petrol ruhsatları verilirken eski Petrol Yasamızda, ‘milli menfaatlara uygun olarak’ arama ve üretim faaliyetlerinin sürdürülmesi öngörülmekte idi. Getirilen yasanın ilk değiştirdiği nokta bu oldu. Yani, çok açık bir şekilde, ‘Türkiye’deki petrol faaliyetinin milli menfaatlara uygun olarak gerçekleştirilmesi zorunlu değildir’ diye bir düzenleme getirildi. TPAO etkisizleştirildi ve TPAO’nun satılmasının, özelleştirilmesinin önü bu yasayla açıldı. Artık Türkiye’de Türkiye’nin milli menfaatına uygun olmayan bir biçimde petrol faaliyeti götürmenin önü açılıyor, bununla yetinilmiyor, başka devletlerin menfaatlarına uygun faaliyetin Türkiye’de götürülmesinin önü açılıyor” DSP GENEL BAŞKANI SEZER: Başkalarına hizmet ettiler İstanbul Haber Servisi DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Petrol Yasası’nı eleştirerek “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ülkeye değil, başkalarına hizmet ettiğini” belirtti. Partisinin İstanbul il örgütünde dün bir basın toplantısı düzenleyen Sezer, Petrol Yasası ile Türkiye’nin milli menfaatlarının göz ardı edildiğini, çıkarılan yasa ile yabancı devletlerin ya da onların idaresindeki şirketlerin Türkiye’de petrol faaliyetlerinde bulunmaları konusundaki sınırlamaların kaldırıldığını anımsattı. ‘Devlet hakkı yüzde 2’ye indiriliyor’ Deniz Baykal, yasada birçok vergi kolaylığı getirildiğini vurgularken de, “Devlet hakkı yüzde 2’ye kadar indirilmekte ve indirilen devlet hakkının yarısının da yerel yönetimlere transferi öngörülmektedir. Bunun tabii önemli bir siyasi tartışmayı, Türkiye’nin ulusal bütünlüğüyle ilgili bir tereddüdü de beraberinde getirmesi kaçınılmazdır” dedi. CHP lideri Deniz Baykal, “Ne kadar mutluyuz ki, Sayın Cumhurbaşkanı bu yasayı geri çevirdi. Meclis’te bu konu tekrar görüşülecektir. Parmak hesabıyla, çoğunlukla, dışarıda sözler verildiği için, daha önce bağlantılar yapıldığı için, birilerine angaje olunduğu için, bu konuda eğer hükümet ısrarlı olmaya devam ederse, bu konuyu Anayasa Mahkemesi’ne elbette götüreceğiz” açıklamasını yaptı. ‘TPAO zor durumda kalacak’ Çıkarılan yasayla üretilen petrol ve doğalgazın bir bölümünün Türkiye’nin ihtiyacı için ayrılması zorunluluğunun kaldırıldığına işaret eden Sezer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ulusal petrol kuruluşumuz TPAO’nun zor durumda kalmasına neden olacak hükümler ekleniyor. Ruhsat sayısına herhangi bir sınırlama getirilmediği için uluslararası bir şirketin veya bir yabancı devlet şirketinin ülkenin tamamında veya büyük bir bölümünde ruhsat sahibi olabilmesine olanak sağlıyor. Arama ruhsatlarından alınan devlet hakkı gelirinden tamamen vazgeçiliyor. Üretilen ham petrolden alınan devlet hissesi yüzde 2’ye, hatta bazı durumlarda yüzde 1’e kadar düşürülüyor. Vergi muafiyetleri getiriliyor. Üretilen petrolden alınacak devlet hissesinin yarısı, idarenin bütünlüğü ilkesine aykırı düşecek ve bölgecilik akımlarını güçlendirecek biçimde işletme ruhsatının bulunduğu ilin özel idaresine bırakılıyor.” CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle