22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 ŞUBAT 2007 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr İldeki kültürel birikimler, yükseköğrenim için ‘akademik’ bir dünya sunuyor 15 ODAK NOKTASI AHMET CEMAL Çanakkale’nin kendisi üniversite TARİHTEN BİLİM VE FELSEFE DERSLERİ Ünlü düşünür Aristoteles, antikçağı aydınlatan okullardan birini de Assos’ta kurmuştu. (1) Felsefenin tarihsel merkezi Assos, aynı zamanda “kıyı mimarisi”nin de özgün örnekleriyle bezeli (2) Anadolu uygarlıklarını evrensel kültüre taşıyan Troia’daki antik yerleşim, kent ve mimarlık eğitimine de binyılların birikimlerini sunuyor...(3) ‘Karartma Geceleri’... “Karartma Geceleri”… Bir ara yazmayı düşündüğüm, biraz yazmaya başladığım, atlayarak konudan konuya, tarihten tarihe geçtiğim “Anılar”ıma koymayı düşündüğüm başlık. Sonra bıraktım. Sanırım Erdal Öz’ün ölümünün hemen ardından. Başlığı ona telefonda söylemiştim; çok beğenmişti. “Çok süründürme, kafanı topla ve en kısa zamanda yaz…” Yazılamadı. Bundan sonra yazılıp yazılamayacağını da bilmiyorum. Sanki Erdal ile aramızda özel bir “iş”ti. İnsanların ölümüyle, ilk anda farkına varılamayacak kadar çok şey değişiyor. Hele benim gibi, kurumlarla o kurumlarda yakın ilişki kurduğum insanlar arasında ayrım gütmesini pek başaramayanlar için. Dönüp geriye baktığımda yazılsaydı, belki bu da “Anılar”ımın bir parçası olacaktı! , “iş” hayatımda başlangıcından bugüne ne yeterince kurumsallaşabildiğimi, ne de “profesyonelleşebildiğimi” düşünüyorum. “Karartma Geceleri”, sadece yaşamımdan kişisel vurgu taşıyan bir başlık değildi. Gerçi başlangıç satırları, öyleydi: “Biliyorum, daha doğrusu, hatırlıyorum: Çocuk ‘karartma geceleri’nden hep korkardı bu nitelendirme, yani ‘karartma geceleri’, çok sonra kullanıldı. Çocuğu izleyen yetişkinlik döneminde. Yetişkinlik, çocukluğun hemen peşinden gelmiş, ‘gençlik’ atlanmıştı. Çok acele eden, gözü doymaz bir yetişkinlikti. Sırasını beklemek bir yana, çocukluğa erkenden, zorbaca el atmıştı, saldırmıştı. Çocukluğun ırzına geçen bir yetişkinlikti…” Bu satırlardan biraz sonra, bir çocukluğun karartma geceleri daha da somutlaştırılmış. Bir babanın eviyle ilişkisini iyice gevşetmesinin ardından yaşanan parasızlıkların zorunlu olarak getirdiği karanlıklar… “…Ev sahibimizin akşamları işten eve dönme saatlerinde ışığı kapatır, evde yokmuş gibi yapardık. Ev sahibimiz de aynı apartmanda yaşardı. O yüzden uğramaması, üşenmesi gibi bir şansımız pek yoktu. Adam kapıyı birkaç kez çalar, sonra evine çıkardı. Biz, ışığı yakmazdan önce, ne olur ne olmaz diye, daha yarım saat kadar beklerdik. Sonra yakardık. Ama yatana kadar geçen zamanda bu, yine de çok tedirgin, insanın içine sanki buz dağları salan bir ışık olurdu…” Bunları o zamanlar birilerine anlatabilmiş miydim, hiç hatırlamıyorum; galiba anlatmayı istedimse de, başaramamıştım. Yani anlatmıştım da, çoğu kez “karşı kıyılara” duyuramamıştım. “Karartma Geceleri”, yaşamımdan hiç silinmedi. Şimdi düşünüyorum da, belki geride kalan bütün bir yaşama, içinde yaşadığım ülkenin tanığı olduğum, kimi zaman odak noktalarında yer aldığım tüm toplumsal çalkantılarına karatma gecelerinin açısından, onların ağırlığıyla baktım. Ama işin tuhafı, bu yüzden gerçekleri göremediğimi veya çarpıttığımı da sanmıyorum. Bugün, yaşadığım ülkenin benim geçmişteki yıllarımla kesişen tarihine baktığımda ve ileriye yönelik bazı saptamalarım bağlamında beni karamsar diye nitelendirenleri düşündüğümde; ayrıca, bir zamanlar ‘karamsar’ diye nitelendirilen görüşlerimin neredeyse tümünün sonradan acı gerçeklere dönüştüğünü göz önünde bulundurduğumda, daha önce düşünmediğim bir başka durumun bilincine varıyorum; daha doğrusu, aklımda şöyle bir soru beliriyor: ‘Karamsar’ tahminlerim gerçekleştiğine göre, ta çocukluk yıllarında kalmış olan o ‘karartma geceleri’, tüm yıkıcı ve kalıcı etkilerinin yanı sıra, bana çok erken bir dönemden başlayarak kendine özgü bir “gerçeklik duygusu” da kazandırmış olamaz mı? Robert Musil, “gerçeklik duygusunun yanı sıra bir de olasılık duygusunun” varlığından söz eder. Bende bu tersine dönmüş, yani baştaki olasılık duyguları sonradan birer gerçekliğe dönüşmüş olamaz mı? Benim kuşağımdan olan çoğu insanın paylaştığı bir umudu, ülkemizde ‘ilerde’ her şeyin çok daha iyi olacağı umudunu ben çok erken yaşlarımda terk etmiştim. Acaba “Karartma Geceleri”nin bana zorla benimsettiği gerçeklik duygusundan ötürü mü? emen her kentimizde üniversite açılH masına duyulan “bilimsel kaygı”lar başlıca iki nedenden kaynaklanıyor. Birincisi, akademik kadroların yetersizliği ve teknik, mekânsal eksiklikler… İktidarlar, “uzmanlık alanları”mızı “yetersiz eğitimli kadrolar”a teslim etmekten çekinmiyorlar. Diğer kaygı nedeni ise bulunulan kentteki sosyal ve kültürel yaşamın düzeyi… Çünkü üniversite öğrencisinin sinema, tiyatro izleyicisi olması; konserlere, sergilere gitmesi; düşünce ve fikir tartışmalarına katılması, yükseköğrenimde “önemli” bir gereksinme. İşte bu nedenlerle biraz da “mahcup” bir şekilde eğitime başlayan yeni üniversitelerimizden kimileri, ne yapıp edip hem altyapılarını, hem de akademik kadrolarını güçlendirebildiler. Kimileri de aynı çabalarla birlikte, bulundukları yörenin özgün değerlerini “akademik eğitimin kaynakları” kılarak Türkiye’nin “kimlikli bölge üniversiteleri” olma yolunda ilerliyorlar. Tıpkı “18 Mart Üniversitesi”nin, aynı zamanda Çanakkale’deki eşsiz tarih ve uygarlık birikimlerini “eğitimle bütünleştirme”si gibi… Böylesi bir okuldan mezun olanlar, ülkelerinin “kimlikli gelecek kaynakları”nı da özümsemiş uzmanlar olarak hizmet verecekler. ÜZGÂR’DAN ‘DÜŞÜNCE’YE… Bu süreci “Çanakkale’nin kendisi üniversitedir” diye özetleyen, Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Ülkü Altınoluk diyor ki; “Bu yöre ‘rüzgâr’ın değerini iyi bilir; adını aldığı 18 Mart zaferi ve niceleriyle ‘tarih’i yaşamış olarak anlatır; antik kentleriyle ‘arkeoloji’yi bilince taşır; söylenceleriyle ‘mitoloji’yi günümüzle buluşturur; 5 bin yılın birikimleriyle ‘seramik’ sanatının dersini verir; antikçağın ünlü filozofları burada felsefe yaptıkla 2 neler öğretmez neler. “Mitoloji”ye gelince… Ünlü ozan Homeros’un destanları Ilias ve Odysseia’daki kahramanlar, dünyanın her bir yanında temel bir kültür oluşturmuş. Paris, Hektor, Ida gibi nice isimler dünya çocuklarının adları olmuş. Eskiçağ uygarlığından doğma Latin ve Germen dillerinin efsanelerinin de aynı kökenden türemiş olduğu düşünülürse; Çanakkale’de ne denli görkemli bir “öykü, inanç ve söylence zenginliği”nin doğduğu ve evrenselleştiği görülebilir. “Seramik”te de yine ‘Troia I’ (MÖ 30002500) uygarlıkların öncüsü… Taşın, demir aletlerle işlenmesinin henüz bilinmediği bir dönemde “el”le şekillendirilmiş insan yüzü tasvirli kaplar üretilmiş. ‘Troia II’de ise (MÖ 25002000) çömlekçi çarkı icat edilerek endüstrileşmenin ilk adımı atılmış. Kalelerin yapımında kullanılan tuğla malzeme ise 17. yüzyılda Çanakkale seramiklerinin altyapısını oluşturmuş… LEANTES’İN DOĞUM YERİ ASSOS “Düşünce” birikimi ise dillere destan. Stoacı felsefenin öncülerinden Kleantes’in (MÖ 331232) doğum yeri Assos, tarihin büyük düşünürü Aristoteles’i ve onun ünlü “Atina Okulu”nu da ağırlamış. MÖ 350’lerde kentin yöneticisi ünlü filozof Platon’un (Eflatun) öğrencisi olan Hermias, bölgeyi doğa bilimleri ve felsefe merkezi yapmış. Tarih ve doğanın “efsanevi buluşma”sına kucak açan “İda Dağları” ile “Karamenderes Irmağı” da uygarlıkların yaşam kaynaklarını yaratmışlar. İşte bu değerlerle birlikte yine Aristoteles’in; “Erdem, başlı başına gerçek bir varlık değil, insan aklının ürünüdür. Öyleyse, Tanrısallığa değil, insanlığa benzemekle elde edilir…” sözü anımsandığında, bugünkü Çanakkale’nin “aydınlık kent kültürü” de sanki tarihsel köklerini kucaklamış oluyor. Kentte yedi gazete, iki dergi yayımlanması, iki de TV kanalının olması ve sivil toplum kuruluşlarıyla yerel yönetim arasında uygarca bir işbirliğinin gelişmesi, böylesi bir “düşünce derinliği”nin mirası değil midir? Evet… Çanakkale’nin “kendisi” üniversite. 18 Mart Üniversitesi de bu evrensel “akademik olanağın” bilincinde. K 3 1 rından ‘düşünme’yi bile öğretir…” Böylesi bir “öğretmen”in öğrencilerine neler sağlayacağını da yine Prof. Altınoluk’un saptamalarıyla anlatalım; “Rüzgâr” dersini Çanakkale de alanlar, Homeros’un Ilias (İlyada) destanında “Troia” isminin altı kez “rüzgârla anılan Ilios” (Troia kentini kuran kişi) olarak geçtiğini öğrenebilirler… Çünkü tunç çağında gemiler Çanakkale Boğazı’nı geçebilmek için uygun rüzgârı beklemek zorundaydılar. Bu zorunlu bekleyiş, kentin gelişmesini de sağlamış, rüzgâr enerjisinden çağlar boyunca yararlanılmış. Şimdi de dersimiz “tarih”… 1915’teki Çanakkale savaşlarının, binlerce yıl önceki Troia savaşlarıyla aynı olan “jeopolitik önem”ini Çanakkale’den daha iyi kim anlatabilir? Her ikisinde de “yurt”larını savunmak için Anadolu’nun her yerinden gelen cengâverler savaştılar. Ya “arkeoloji”ye ne demeli? Antik Abydos kenti, Pers Kralı Kserkses’in Yunanistan’ı işgal etmek üzere ordularını kayıklar üzerinden karşı kıyıya, Sestos’a geçirdiği yer. MÖ 7. yüzyılda Sigeion, Dardanos, Abydos gibi kentler deniz ticareti için yan yana sıralanmışlar. Başta Troia olmak üzere, Assos (Behramkale), Apollon Smintheion (Gülpınar) ve Parion (Kemer) ile birlikte, günümüzden yaklaşık 10 bin yıl öncesine tarihlenen paleolitik yerleşimler ‘R ahmetcemal@superonline. com acem20@hotmail.com ANKARA GAYRİMENKUL SATIŞ (22) İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI DOSYA NO :2006/75.İŞ Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, evsafı Satış Şartları: Ankara ili, Çankaya ilçesi, Ayrancı Mahallesi, Cinnah Caddesi, Pilot sokak, 4 kapı No’lu Basın Sitesi’nin bulunduğu yere rastlayan, imarın 4967 ada 11 parselini teşkil eden 5740 m2 arsa üzerine inşa edilen 80/4300 arsa paylı l Blok 2. kat 6 nolu, 3 oda, L salon, antre, mutfak banyo VC’den müteşekkil 109,54 m2 kullanım alanlı mesken vasıflı taşınmaz ve bilirkişilerce tespit edilen 8 nolu kömürlüğü ile birlikte, hissedarlar arasındaki ortaklığın giderilmesi için aç artırma suretiyle satılacaktır. Gayrimenkulün geniş evsafı dosyada mevcut bilirkişi raporunda açıklanmıştır. TAKTİR OLUNAN KIYMETİ: 250.000,00.YTL %1 KDV alıcıya aittir 1.Satış 12.03.2007 günü saat 15.30’dan 15.40’a kadar Ankara Adliyesi Mezat Salonu’nda açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin % 60’ı ve rüçhanlı alacaklılar varsa mecmuunu ve satış ve paylaştırma masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmaz ise en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla, gayrimenkul 22.03.2007 günü saat 15.30’dan 15.40’a kadar Ankara Adliyesi Mezat Salonu’nda ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilmemiş ise gayrimenkul en çok artıranı taahhüdü baki kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanlı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmaz ise satış talebi düşecektir. 2 Açık artırmaya katılmak isteyenlerin takdir edilen kıymetin % 20’si nispetinde nakit pey akçesi ya da bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri gerekmektedir. Satış peşin para iledir. Alıcı istediği takdirde kendisine 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Katma değer vergisi, tellaliye resmi, ihale damga vergisi, alıcı adına tahakkuk edecek 1/2 tapu harcı satın alana ait olacaktır. Birikmiş emlak vergi borçları ile satıcı adına tahakkuk edecek tapu harçları satış bedelinden ödenir. Tahliye ve teslim giderleri ihale alıcısına aittir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla, diğer ilgililerin, varsa irtifak hakkı sahipleri de dahil olmak üzere bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, faiz ve masrafa dahil olan iddialarını dayanağı belgeler ile 15 gün içinde müdürlüğümüze bildirmeleri gerekir. Aksi takdirde, hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Taşınmazı satın alanlar, ihaleye alacağına mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydıyla, ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile, satış bedelini derhal veya İİK 130. maddeye göre verilen süre içinde nakden ödemek zorundadır. 5Gayrimenkul kendisine ihale olunan kimse müddetinde parayı vermezse ihale kararı fesholunarak, kendisinden evvel en yüksek teklifte bulunan kim ise arzetmiş olduğu bedelle almaya razı olursa ona, razı olmaz veya bulunmazsa hemen artırmaya çıkarılır. Bu artırma ilgililere tebliğ edilmeyip yalnızca satıştan en az yedi gün önce yapılacak ilanla yetinilir. Bu artırmada teklifin İİK 129. maddedeki hükümleri uyması şartıyla taşınmaz en çok artırana ihale edilir. İhalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedelle son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardanve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen sorumludur. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme gerek kalmaksızın İcra Müdürlüğü’nce tahsil olunur. 6 Şartname ilan tarihinden itibaren müdürlüğümüzde herkesin görebilmesi için açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örnek gönderilebilir. 7 Satışa iştirak etmek isteyenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2006/75.İŞ sayılı dosya numarası ile müdürlüğümüze başvurmaları rica olunur. 11.01.2007 Basın: 5275 Dosya No:20065 SATIŞ Mahkemece satışı sureti ile ortaklığın giderilmesine (İzaleyi şüyuu) karar verilen taşınmazın cinsi, değeri, adedi, önemli özellikleri: Taşınmazın Tapu Kaydı: İstanbul ili, Kadıköy ilçesi, Sahrayıcedit mahallesinde kain 108/2 pafta, 440 ada, 9 parsel sayılı 945,00.m2 miktarlı kat irtifaklı taşınmazın 40/700 arsa paylı 2.kat 6.nolu Dairesinin tamamı Kadıköy 3. İcra Müdürlüğünde açık artırma sureti ile satılacaktır. Taşınmazın İmar Durumu: Dosyada mevcut, Kadıköy Belediye Başkanlığı Kentsel Dönüşüm ve Planlama Müdürlüğünün 13.09.2005 tarih, 05/517515 sayılı imar durumu yazısında söz konusu 9 sayılı parselin, 11.04.1979 t.t.li 1/1000 ölçekli, BostancıErenköy imar planı ile 1/5000 ölçekli, 09.11.1990 t.t.li bölgeleme planında, bina yüksekliği H:serbest irtifalı, taban alanı kat sayılı TAKS;0.25, kat alanı kat sayısı KAKS;2.07 yapılanma şartlarında ayrık nizam konut alanında kaldığı, ayrıca Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun 05.11.1999 tarih, 664 sayılı ilke kararı gereği söz konusu parsele komşu veya yol karşısında tespitli tarihi eser niteliğinde yapı bulunması halinde, uygulama esnasında Anıtlar Kurulu’ndan görüş alınması gerektiği bildirilmiştir. Taşınmazın Evsafı: Söz konusu taşınmaz: Kadıköy İlçesi, Sahrayıcedit Mahallesi, İmam Ramiz Sokağından, mahallen 26 kapı nolu, betonarme sistemde, bir bodrum, bir zemin,Yedi normal katlı inşa edilmiş TOPALOĞLU Apartmanın ikinci normal kat 6.nolu dairesidir. Daireye girişte hol, sağda balkonlu salon, karşıda mutfak, sağda bir koridor, biri kapalı balkonlu üç yatak odası ve banyo mahalleri mevcuttur. Döşemeler ıslak zeminlerde seramikle, salon ve odalarda ahşap parke ile kaplıdır, mutfakta laminat tezgah ve altı ve üstü dolapları, banyoda mermer tezgahlı Hilton lavabo, takım klozet, küvet ve tüplü şohben vardır. İç kapılar ahşap kaplamalı, dış pencere doğramaları PVC esaslı ısıcamlıdır. Daire takriben 120.m2.sahalıdır. Bina vasat üstünde işçilik ve malzeme ile inşa edilmiş, elektrik su ve doğalgaz yakıtlı kalorifer, asansör tesisatları vardır. Bina Sahrayıcedit mezarlığı karşısında olup, Her türlü belediye hizmetlerinden istifade eder konumda olup ulaşımı kolaydır. Taşınmazın Değeri : Bilirkişice (160.000,00.YTL).sı değer taktir edilmiştir. Satış Şartları: 1Satış, 16.03.2007 Cuma günü saat 14.00’den 14.15’e kadar Kadıköy 3. İcra Müdürlüğü’nde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak şartıyla taşınmaz, 26.03.2007 P.tesi günü aynı yerde saat 14.00 ila 14.15 arasında ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklıların alacağını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Şu kadar ki artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetlerin %20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar Banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga Vergisi, tapu harç ve masrafları ile KDV alıcıya aittir. Birikmiş vergiler ve tellaliye resmi satış bedelinden ödenir. 3İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu taşınmazlar üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde Dairemize bildirmeleri lazımdır; Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için Dairede açık olup, gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6Satışa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin Yukarda yazılı Dosya numarası ile Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 29.01.2007 (İc. İf. K. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 5785) KADIKÖY 3. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ TAŞINMAZ SATIŞ İLANI ANTALYA CUMOK AYDINLANMA KAHVALTISINA ÇAĞIRIYOR Unutmayın SUYUN TAŞI DELMESİ GÜCÜNDEN DEĞİL SÜREKLİLİĞİNDENDİR! TEHLİKENİN FARKINDAYIZ!.. Sevgili CUMOKLAR, Bu ay konuğumuz Sümerolog (SÜMER KRALİÇESİ) Muazzez İlmiye ÇIĞ Konumuz “Cumhuriyetin Kuruluşundan Bugüne” 11 Şubat 2007 Pazar günü saat: 10.30’da Akdeniz Üniversitesi Sosyal Tesisi’nde kuşluk kahvaltısında buluşalım mı? İlçelerdeki CUMOKLAR, sizleri de bekliyoruz. Safların sıkı ve geçilmez olması için: Sen gelmezsen bir eksiğiz! Adres: AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ YERLEŞKESİANTALYA Kahvaltı ederi: 8.00 YTL İletişimBilgi: Hicran KARABUDAK 247 67 17 – 243 47 17 – 0532 325 05 63 – Akşam: 243 00 80 hicran07@gmail.com hicrankarabudak@hotmail.com hicran07@ttnet.net.tr; hicran07@turkcell.com www.antalyacumok.org İSTANBUL CUMOK ÇAĞRISI “2007’nin GETİRECEKLERİ ve YURTTAŞ SORUMLULUĞU” konulu Şubat ayı Aydınlanma Kahvaltısı’nda, gazetemiz yazarlarından sayın Prof. Dr. TÜRKEL MİNİBAŞ ile buluşuyoruz. SEN GELMEZSEN BİR EKSİĞİZ YANINIZDA BİR DE GENÇ GETİRİNİZ. Toplantı Yeri: İTÜ MAÇKA SOSYAL TESİSLERİ İstanbul Toplantı Tarihi: 11 Şubat 2007 Pazar Saat 11.00 İletişimBilgi: 0 535 636 59 11 0 536 247 41 09 0 535 793 44 14 Açık büfe kahvaltı ederi: 17.50 YTL LÜTFEN YER AYIRTINIZ. www.cumok.org www.cumok.org CUMHURİYET 15 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle