11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 ŞUBAT 2007 PERŞEMBE 10 Ankara Libya’yı ciddiye almadı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Libya’nın, “Osmanlı’nın kendilerine eziyet ettiği” gerekçesiyle Türkiye’yi Adalet Divanı’na şikâyet etme kararı, Ankara’da gülünç karşılandı. Dışişleri Bakanlığı kaynakları, bölgedeki Osmanlı güçlerinin coğrafyada bulunan kişi ve toprakları sömürgeden koruduğunu belirtirken “Böyle bir tutum gerçeklerle örtüşmüyor” değerlendirmesini yaptılar. Diplomatik kaynaklar, “Bu yeni bir şey değil, Libyalılar akıllarına estikçe bunu söylerler” görşünü dile getirdi. Kaynaklar, “Şu anda Libya’ya resmi bir nota verilmesi söz konusu değil. Çünkü henüz bize bir şey gönderilmedi. Ancak tabii ki ülke makamları nezdinde girişimlerimiz oldu. Konuya ilişkin bilgi alındı” değerlendirmesini yaptılar. DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr Komisyonun araçların karbondioksit salınımının azaltılması önerisi sektörü böldü AB’de otomobil savaşları ELÇİN POYRAZLAR BRÜKSEL İklim değişikliğiyle mücadele kapsamında karbondioksit emisyonlarının azaltılmasında otomotiv sektörünü hedef alan AB Komisyonu’nun önerileri birlik içinde büyük görüş ayrılıklarına neden oldu. Avrupa Komisyonu, otomotiv endüstrisinin, teknolojiyi geliştirerek 2012 yılı itibarıyla karbondioksit salınımının yüzde 20 oranında azaltılması hedefini tutturmasını istiyor. Bu konuya ilişkin dün Brüksel’de yeni bir strateji açıklayan AB Komisyonu bir tarafta çevreyi korurken diğer tarafta otomotiv endüstrisinin darbe almasını engellemeyi hedefliyor. AB Komisyonu Başkan Yardımcısı ve endüstriden ? Küçük otomobil pazarında rekabet eden İtalyan Fiat’la Fransız Renault ve Peugeot Citroen, lüks otomobil pazarının Mercedes’in sahibi DaimlerChrysler ve Volkswagen’e bağlı Audi gibi güçlü Alman markaları karşısında düşük karbondioksit salınımını destekliyorlar. sorumlu komiser Günter Verheugen ve çevreden sorumlu komiser Stavros Dimas, önerdikleri planı “uzlaşı stratejisi” olarak tanımlıyor. Avrupalı otomobil üreticileri ise bu tür hedeflerin araç fiyatlarını ve istihdam maliyetini artıracağını ileri sürüyorlar. Avrupa’nın en büyük otomobil üreten ülkesi durumundaki Almanya geçen haftalarda bu önerilere karşı çıkmıştı. zorlukla kaşı karşıya kalacağını söyleyen Verheugen, özellikle küçük otomobil üreticilerinin yüksek üretim maliyetleriyle başa çıkmakta zorlanacaklarına dikkat çekti. Çevreden sorumlu komiser Dimas ise küresel ısınmaya özellikle ulaşım sektörünün katkı sağladığını belirterek Avrupa’da karbondioksit emisyonlarının yüzde 25’inin ulaşım araçlarından kaynaklandığına işaret etti. AB’nin yeni üretilen araçların karbondioksit salınımının kilometre başına ortalama en fazla 120 gram olması gerektiğini söyleyen Dimas, Komisyon’un bu konuda bağlayıcı bir düzenleme getireceğini vurguladı. Birlik içinde halen otomobillerde kilometre başına ortalama karbondioksit salınımı yaklaşık 162 gram olarak hesaplanıyor. Alman markaları mutsuz Daha çok küçük otomobil pazarında rekabet eden İtalyan Fiat’la Fransız Renault ve Peugeot Citroen, lüks otomobil pazarının Porsche, BMW, Mercedes markasının sahibi DaimlerChrysler ve Volkswagen’e bağlı Audi gibi güçlü Küresel ısınmaya katkı Brüksel’de düzenlenen basın toplantısında otomotiv sektörünün bu kararla büyük bir Alman markaları karşısında rekabet avantajı elde etmek için düşük karbondioksit salınımı sınırı belirlenmesini destekliyorlar. Şirketin yıllık olağan genel kurulunda hissedarlarına seslenen Porsche Üst Yöneticisi Wendelin Wiedeking, küresel ısınma tartışmasının “Avrupa’da ticaret savaşına dönüştürülmesinden’’ yakınarak İtalyanlar ve Fransızların kendilerine karşı birleştiğini söylemişti. Lüks otomobil pazarına sunduğu modellerden istediği verimi alamayan Renault’un Üst Yöneticisi (CEO) Carlas Ghosn ise “çevreyi korumak için otomobil endüstrisinin daha fazla çaba göstermesinin zamanının geldiğini’’ belirtiyor. Filistinli liderler Mahmud Abbas ve İsmail Haniye’den iyimser açıklamalar geldi. (Fotoğraf: AFP) ‘Anlaşana kadar Mekke’deyiz’ Dış Haberler Servisi Hamas ve El Fetih liderleri Filistin’de yaşanan anlaşmazlığa çözüm bulmak için Mekke’de bir araya geldiler. Filistin Yönetimi Başkanı ve Fetih lideri Mahmud Abbas, Hamas’ın Suriye’de sürgünde yaşayan lideri Halid Meşal ve Hamaslı Başbakan İsmail Haniye, Suudi Arabistan Kralı Abdullah’ın ev sahipliğinde Mekke’de düzenlenen görüşmelere dün başladılar. Mekke’deki Essafa Sarayı’nda yapılan görüşmelerin öncesinde basına açıklama yapan Abbas, toplantı gündeminde ilk sırada birlik hükümetinin ve Filistin Kurutuluş Örgütü’nün yeniden şekillenmesinin yer aldığını söyledi. Kendisinin ve El Fetih heyetinin, bir anlaşmaya varmadan bu saraydan ayrılmayacaklarını söyleyen Abbas, Filistinlilere iyi haberler vermek istediklerini kaydetti. Hamas heyetine başkanlık eden Halid Meşal de toplantı öncesine yaptığı açıklamada “Buraya anlaşmaya varmaya geldik, anlaşmaya varmaktan başka seçeneğimiz yok’’ diye konuştu. Hamas lideri önceliklerinin İsrail işgalinin sona ermesi ve Filistinlilerin “egemenlik’’ ve “mültecilerin geri dönmesi’’ gibi haklarının kazanılması olduğunu belirtti. Haniye de “FilistinFilistin ilişkilerinde’’ yeni bir sayfa açmak istediklerini söyledi. Taraflar, görüşmeye önayak olan Suudi Arabistan Kralı Abdullah’a teşekkür ettiler. A BD İMZALAMADI Koleradan 115 kişi öldü ? MOGADİŞU (AA) Somali’de, yaklaşık bir aylık zaman zarfında kolera nedeniyle 115 kişi hayatını kaybederken 724 kişi de bu hastalığa yakalandı. Başkent Mogadişu’nun kuzeyindeki Covhar’daki bir hastanede doktorluk yapan Abdullahi Hüseyin Malin, “4 haftadan kısa bir sürede, 4 bölgede 53’ü çocuk 115 kişi koleradan öldü” açıklamasında bulundu. Somali Kızılayı’ndan Dr. Havo Abdu Mümin de salgından daha çok bebeklerin etkilendiğini belirterek halkın, temiz suya ulaşma olanağı olmadığı için şiddetli yağışlarla kirlenen nehir sularını kullandığına dikkat çekti. Gözaltında ‘kayıplar’ son bulsun PARİS (AP) Yakınları gözaltında “kaybolan” ailelerin 25 yıllık çabası sonucunda hazırlanan ve “kaybolmaları” önlemeyi amaçlayan anlaşmayı 57 ülke imzaladı. Resmen salı günü Paris’te imzaya açılan anlaşmayı, aralarında ABD ve Türkiye’nin de bulunduğu çok sayıda ülke imzalamadı. ABD’de Başkan George Bush yönetimi, hükümetlerin insanları gizli merkezlerde alıkoymasını engelleyen anlaşmaya henüz tasarı halindeyken karşı çıkmıştı. Fransız Dışişleri Bakanı Philippe DousteBlazy, bakanlığındaki imza töreninin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada “Amerikalı dostlarımız davetli olmalarına rağmen, ne yazık ki törene katılamadılar. Ancak bu, bir gün BM’nin New York’taki merkezinde anlaşmayı imzalamalarına engel değil. İmzalayacaklarını umuyorum” dedi. İttifak bugün görüşecek Filistinliler, İsrail’in Mescidi Aksa ve çevresinde tarihi mirası yok etmeyi hedeflediğini söylüyor. (Fotoğraf: AFP) İsrail, gelen bütün tepkilere karşın hafriyat çalışmasına devam ediyor Taliban’a karşı operasyon baharda BRÜKSEL (Cumhuriyet) NATO Afganistan’da sürdürdüğü harekâtlarını bahar aylarında hızlandırmaya hazırlanıyor. Afganistan’daki NATO gücü komutanı general John Craddock’un, İspanya’nın Seville kentinde bugün bir araya gelen NATO savunma bakanlarına ittifakın bölgedeki harekâtına yönelik yeni bir plan sunacağı öğrenildi. NATO komutanının planında ülkenin güneyindeki güçlerin çoğaltılması, Pakistan sınırına daha fazla asker gönderilmesi ve Taliban’a karşı mücadelenin artırılması gibi unsurlar bulunuyor. Yüksek düzey bir ABD yetkilisinden edinilen bilgiye göre NATO savunma bakanları toplantısının ana konusu oluşturan Afganistan’da, ilkbaharda Taliban’a karşı Afgan güçleriyle birlikte bir NATO hücumu planlanıyor. Güvenlik ve askeri harekâtların yanı sıra ülkede kapsamlı bir yeniden yapılanmanın da hedeflendiğini söyleyen yetkili ABD’nin NATO üyelerinin yeni plana olumlu yaklaşacağı yönündeki umudunu koruduğunu dile getirdi. Türkiye de imzalamadı ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sean McCormack, ABD’nin tasarının hazırlanmasına yardım ettiğini, ancak son metnin beklentilerini karşılamadığını ifade etti. McCormack, ABD’nin tutumunun, yönetimin terör şüphelilerinin üçüncü ülkelerde CIA denetimindeki hapishanelerde tutulmasıyla ilgili olup olmadığı konusunda yorum yapmadı. Türkiye’nin yanısıra Almanya, İngiltere, İspanya ve İtalya anlaşmayı imzalamayan Batılı devletler arasında. Anlaşmanın yürürlüğe girebilmesi için en az 20 ülke tarafından onaylanması gerekiyor. Anlaşmaya önayak olan Fransız yetkililer, 1980’den beri 90’dan fazla ülkede 51 bin kişinin “kaybolduğunu”, bunlardan 41 binin akıbetinin bilinmediğini kaydediyor. Latin Amerika’da 1970’ler ve 1980’ler de binlerce insan diktatörlük rejimleri yüzünden “kayboldu”. Fransız diplomat öldürüldü ? ABİDJAN (AA) Fildişi Sahili’nin başkenti Abidjan’da, AB için çalışan bir Fransız diplomatın öldürüldüğü bildirildi. Diplomatik kaynaklar, Abidjan’daki AB delegasyonunun güvenlik işlerinden sorumlu Michel Niaucel adlı Fransız diplomatın, önceki gece yarısı kimliği bilinmeyen kişilerce evinde vurularak öldürüldüğünü belirtti. Haremüşşerif gerilimi büyüyor Dış Haberler Servisi İsrail’in Doğu Kudüs’te Mescidi Aksa ve Kubbetüs Sahra’yı içeren Haremüşşerif yakınlarında Mağribliler Kapısı’nda başlattığı hafriyat çalışmalarında ortaya çıkan gerginlik sürüyor. Olayı protesto etmek isteyen İslami Hareket lideri Şeyh Raid Salah tutuklandı. İsrail polis yetkilileri, çalışmaları protesto etmek için eylem düzenleyen ve polisin bölgeyi terk etme yönündeki uyarılarına aldırış etmeyen İslami Hareket lideri Raid Salah’ın, beraberindeki 6 göstericiyle birlikte tutuklandığını kaydetti. İslami Hareket sözcüsü, tutuklanan göstericilerin polis tarafından dövüldüğünü öne sürdü. İsrail’de yaşayan Araplar arasında faaliyet gösteren İslami Hareket’in lideri Salah, 2003 yılında terorizm suçlamasıyla İsrail tarafından tutuklanmış ve 2 yıl hapis yatmıştı. önceki gün başlattığı yol inşaatının Müslümanların kutsal mekânlarından Mescidi Aksa’nın temellerine zarar verdiğini öne sürüyorlar. Kudüs’teki kutsal İslam eserlerinin korunması konusunda resmen yetkili olan Ürdün de İsrail’in çalışmaları durdurmasını istedi. İsrail Tarihi Eserler İdaresi sözcüsü Osnat Guez, 2004 yılındaki deprem ve kar fırtınaları nedeniyle zarar gören tarihi yolun, ziyaretçilerin güvenliği için onarıldığını, çalışmaların aylarca süreceğini belirtti. Yahudiler, Haremüşşerif’in, yıkılan Süleyman tapınağı üzerine inşa edildiğine inanıyor. Müslümanlara yasak 2 bin polisle bölgeyi kordon altına alan İsrail hükümeti, yalnızca İsrail nüfus kâğıdı taşıyan Müslüman kadınların ve 45 yaş üzerindeki Müslüman erkeklerin geçmesine izin veriyor. Müslüman din adamları ve Arap siyasetçiler, İsrail Tarihi Eserler İdaresi’nin ünya Sağlık Örgütü’ne göre yeryüzünde her 100 kişiden 15’inin psikiyatr yardımına ihtiyacı var. Rusya’da bu oran yüzde 25. 90’lı yıllara göre psikiyatri kliniklerinin hasta sayısı yaklaşık iki kat arttı ve 1.5 milyona yaklaştı. (Nüfusun neredeyse yüzde 1’i.) Şizofreni, epilepsi gibi hastalıklarda, sinirsel bozukluklar ve depresyonlarda patlama yaşandı. Bunlar, Rusya’da kalp ve damar hastalıklarından sonra ikinci temel sağlık sorunu oldu. Fobiler hızla artıyor. Örneğin, Moskovalıların yüzde 8’i kalabalıktan, yüzde 10’u metrodan, yüzde 15’i uçaktan ve yüzde 15’i de suç çetelerinden ve polisten korkuyor. Bunda kuşkusuz terorizmden uçak kazalarına kadar dış gelişmelerin büyük payı var. Ayrıca Rusya dünyanın en hızlı değişen ülkelerinden biri. Reformlar, darbeler, savaşlar derken insanlar bu değişime ayak uyduramıyor. Bunların üzerine alkol, uyuşturucu, yoksulluk ve işsizlik gibi sorunlar da bindiğinde, durum katlanılmaz oluyor. Sıradan insanlar, giderek başkalarını (en çok da Kafkasyalıları ve yabancıları) kendi sorunlarının sorumlusu olarak görmeye başlıyor. Uzmanlara göre, sinirsel sorunları yoğun olanlar arasında politikaya atılma eğilimi güçlü. Sağlık sektöründe personel sayısının, hasta sayısına göre çok daha yavaş artması da önemli bir sorun. Ve Rusya’da, bu hassas konularda doktora başvurmaktan çekinilmesi de, işleri iyice içinden çıkılmaz hale getiren bir başka faktör. Asabi Ruslar D PERŞEMBENİN GELİŞİ HAKAN AKSAY usya’nın en büyük şirketinin başındaki Aleksey Miller geçen günlerde 45. doğum gününü kutladı. Petersburg (Leningrad) kökenli Miller’in yükselişinde, aynı kentten bir başka liderin belirleyici rolü var: Devlet Başkanı Vladimir Putin’in... 1952 Leningrad doğumlu Putin, Leningrad Devlet Üniversitesi’ni bitirdikten sonra haberalma alanında çalışmaya başladı. 1962 Leningrad doğumlu Miller, Leningrad Finans Ekonomi Enstitüsü’nden mezun olduktan sonra ekonomi mühendisi olarak çalıştı. Putin 19851990’daki görev yeri Doğu Almanya’dan şehrine döndüğünde üniversitede dış ilişkilerden sorumlu rektör yardımcılığına, ardından da kent yönetiminde danışmanlığa atandı. 1991’de Petersburg Belediyesi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı oldu. Miller 1990’da Petersburg kent yönetiminde yabancılarla endüstriyel işbirliği ve [email protected] Putin Yükseldikçe Miller Kanatlandı R çlerini Çevremizdeki doğa gü dığımız şar ba i ey tm ne yö tanımayı ve rin tle vve halde, içimizdeki ku ğız. uza an akt lam büyüklüğünü an Bertrand Russel Anadilinizi Biliyor musunuz? nsanların çoğu tek bir dil biliyor. Ve onu da İ türlü yanlışlarla konuşuyor. İş yazmaya gelince durum daha da vahim... Bu konuda Türklere göre çok daha ileri olduklarını saptadığım Ruslarla internet üzerinden iletişimim artınca, bazı aydınların bile şaşılacak kadar özensiz olduklarını görmüştüm. Geçen gün bir gazetede, Duma’nın 2007’yi “Rusça yılı” ilan etmesiyle ilgili gelişmeler arasında gördüğüm küçük bir haber bana büyük keyif verdi: Ulyanovsk Bölge Valisi Sergey Morozov, kendisine iletilen belgelerdeki yazım hatalarına daha fazla dayanamayarak bölgedeki iki bini aşkın bürokrat için Rusça sınavı düzenlenmesini emretmiş. Sınavda 1617 yaşlarındaki lise öğrencilerinin yapabileceği türden, kelime yapısı, telaffuz, noktalama işaretleri gibi basit dil bilgisi soruları sorulmuş. Sonuçta 68 Rus bürokrat Rusçadan sınıfta kalmış. Bunlar yeniden sınava hazırlanmak için kursa gönderilmiş. Sınava katılanların yaklaşık üçte biri pekiyi (5), üçte biri de iyi (4) almış. Ötekiler ise 3 alarak zar zor başarmış. Vali, bürokratların yakınmasına aldırmadan yakında bölge üzerine bilgilerin ve bilgisayar kullanma düzeyinin denetleneceği yeni bir sınav dönemi ilan edeceğini “müjdelemiş”. Bravo Vali’ye! Onun Türkiye’deki üst düzey devlet yöneticileri açısından da örnek olması gerektiğini düşünüyorum. Bizimkilerin tutup da Türkçe sınavı düzenleyeceğini pek sanmıyorum. Çünkü zaten çoğu kendi diline pek dikkat etmemekle ünlü... Ortak Özellik... Politikacılar ve çocuk bezleri arasında bir benzerlik vardır: Onları aynı nedenle değiştirmek gerekir. rizm konularında faaliyet başkanı vekili oldu. 2000 gösterirken Putin’in dikve 2004 başkanlık seçimlekatini çekti. 19911996 yılrini kazanan Putin’in seklarında Putin’e bağlı olarak törel önceliği enerji, en gözBelediye’nin Dış İlişkiler de kurumu da Gazprom idi. Komitesi’nde çalıştı. Miller 2000’de MoskoReformcu Belediye Başva’ya çağrılarak Rusya kanı Anatoliy Sobçak, bir Enerji Bakanı Yardımcılısonraki seçimleri kaybeğı’na getirildi. 2001’de dince kadrosu dağıldı. BaGazprom’un başkanı oldu. şarılarıyla göz dolduran PuGazprom’un yıllanmış yötin 1996’da Moskova’ya neticisi Rem Vyahirev ve çağrıldı. Önce Devlet Başekibini tasfiye etmek için, kanlığı İdaresi’nde müdür genç ve şirket yönetim deyardımcısı oldu, sonra da neyimi sınırlı olan Miller’in Kremlin danışmanları araseçilmesi bir sürprizdi. Ama sında hızla ilerledi. Miller’in güçlü özellikleri Miller 19961999’da Pevardı: Şefe sadakat, karartersburg Limanı’nda yatılılık ve enerjiklik gibi. Purımlardan sorumlu müdür tinMiller ikilisi uyguladıkla45 yaşındaki Miller’in olarak çalıştı. 1999’da Purı politika ile Gazprom’un dünyanın en büyük enerji tin’in tavsiyesiyle kısa bir şirketlerinden birinin başında ağırlığını yalnızca Rusya’da süre için Baltık Boru Hat olmasının tek açıklaması var: değil, bütün dünyada da ları Sistemi adlı şirketin bagüçlendirdi. Putin’in desteği. şına geçti. Bu dönemde Görev süresi 2008 Marsık sık Moskova’ya giderek Putin’i ziyaret tı’nda tamamlanacak olan Putin muhtemeediyordu. len kendisine siyasi etkisini kaybetmeyecePutin, 1998’de haberalma örgütü FSB’nin ği bir mevzi bulacak. Miller’in Gazprom’la başkanı, 1999 Martı’nda Rusya Güvenlik kontratı 2011’e kadar sürüyor. Belki bu göKonseyi Sekreteri olarak atandı. Aynı yılın revi sürdürebilir. Belki de onun için “daha ağustosunda başbakan, aralıkta ise devlet önemli bir başka mevki” saptanabilir... CUMHURİYET 10 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle