11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 ŞUBAT 2007 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yasin Hayal, ‘ağabey’in polis muhbiri olduğunu öğrenince ifadesini değiştirdi 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Erhan Tuncel azmettirdi’ Aksu için gensoru önergesi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anavatan Partisi, “bakanlığı dönemindeki terör ve asayiş olaylarındaki artış, ahlaki çöküntü ve asayiş önlemlerinin alınmaması nedeniyle toplumun genel bir ayrışma ve kargaşa ortamına sürüklendiği ve halkın provokasyona açık hale geldiği” gerekçesiyle İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu hakkında gensoru önergesi verdi. Önergede, Aksu’nun “yetersiz ve kötü yönetimi” eleştirilirken “Geliyorum, diyen suçların işlenmesi dahi önlenemedi” denildi. HİLAL KÖSE Hesaplaşma!.. AKP’ye yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak’ın sahibi Ahmet Albayrak, icra kurulu başkanı ise Mustafa Albayrak. Trabzonlu olan Ahmet ve Mustafa Albayrak, Başbakan Erdoğan’la çok yakın dost... Yeni Şafak’ın dünkü manşeti çok ilginçti: “Jandarma şoku...” Manşet haberin devamı on birinci sayfadaydı. Sayfanın tümü Hrant Dink cinayetine ayrılmıştı. Başlıksa birinci sayfadan farklıydı: “Muhbir Erhan Tuncel hem Emniyet’e hem JİTEM’e çalışmış...” Yeni Şafak’ın haberi her türlü yoruma açık... Benim anladığım Yeni Şafak, “tescilli Fethullahçı” olarak bilinen İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek’i koruyor, istihbaratla ilgili duyarsızlığını Jandarma’nın üzerine atıyor... Akyürek’in, Yeni Şafak’ın ANKA kaynaklı haberine göre, cinayetin kilit isimlerinden muhbir Erhan Tuncel’e ilişkin müfettişlere ifadesi şöyle: “Erhan Tuncel görüşmelerde eskisi gibi ciddi bilgiler vermemeye başlamıştı. Ardından da telefon trafiğini incelemeye aldık. Çünkü kuşkulanmıştık. İzleme sonunda Jandarma’yla ilişki kurduğunu saptadık. Kullandığı telefon numaralarının yüzde yetmişi Jandarma’nındı. Hem bizden hem de Jandarma’dan para alarak kazancını katlamış. Bizde bir başka istihbarat biriminin kullandığı anlaşılan elemanın işine son verilir.” İstihbarat Daire Başkanı böyle bir açıklama yapabilir mi? Bence yapamaz!.. Çünkü hem jandarma örgütü hem de polis örgütü İçişleri Bakanlığı’na bağlıdır... Ortada bir istihbarat savaşımı var... Ya Ramazan Akyürek açığa alınacak ya da İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah!.. ??? Önceki gün Ramazan Akyürek’in müfettişlere verdiği ifadeyi ANKA ajansı abonelerine servis yapmıştı. Ancak Emniyet Genel Müdürlüğü bir açıklama yaparak Akyürek’in “Erhan Tuncel, Jandarma’yla da çalıştığı için işine son verdik” açıklamasını yalanlamıştı. ANKA ise haberin doğruluğunda direnip haberini servisten çekmedi. Tüm bunlara karşın Akyürek’in Recep Tayyip Erdoğan’a çok yakın Albayrakların gazetesi Yeni Şafak’ta “Jandarma şoku” diye manşete çıkarılması oldukça düşündürücü... Polis örgütünde NakşiFethullahçı hesaplaşması olduğu bir gerçek... Polisteki Fethullahçı kanat Hrant Dink cinayetinde “istihbarat hatası”nı Jandarma’nın üzerine atıp kurtulmaya çalışıyor... Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay, MHPDYP çizgisindeydi. Kendisini 12 Eylül öncesinden tanırım. Ülkücülere sahip çıkmakla ünlenen bir polis şefiydi. Reşat Altay, görevinden hemen alındı. Önceki gün de İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler açığa alındı. Peki, İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek şu ana dek nasıl oluyor da görevinin başında kalabiliyor? Konuştuğum kimi polis yetkilileri, Ahmet İlhan Güler’in açığa alınmasının haksızlık olduğunu söylüyor... Toplumun kafası giderek karışıyor; Hrant Dink cinayeti kısır tartışmalarla bir başka noktaya çekiliyor... Televizyonlarda milliyetçilikulusalcılık kavramları tartışılarak gündem saptırılıyor... Ortada bir cinayet var... Tetikçi belli, azmettiricisi de... Cinayetin arkasındaki güç odakları nerede? Dün yazdım, yineleyeceğim: “Katil zanlısı Ogün Samast niçin Samsun Otogarı’nda yakalandı? Niçin Trabzon’a dek izlenmedi? Trabzon’a indikten sonra on on beş gün izlenip, ilişkiler zinciri ortaya çıkarılamaz mıydı?” ??? Dedim ya her kafadan bir ses çıkıyor... Mehmet Faraç dün önemli bir konuya değindi; sis perdesini aralamaya çalışırken elindeki önemli bilgileri özetle şöyle aktardı: “Hrant Dink cinayetini hazırlayanların suikastın perde arkasına ulaşmasını engellemek için, iz bırakmayacak haberleşme taktikleri kullandıkları anlaşılıyor. Birileri hem örgütün lojistik hattını kesmiş hem de eylemin hafızasını sabote etmiş.” Asıl önemli olan bu değil mi? Kimlerdir eylemin hafızasını boşaltmak isteyenler? Örgütün lojistik hattını kesmeye çalışanlar? Topu Jandarma’nın üzerine atarak Hrant Dink cinayeti çözülmez!.. Her iki kurumun içi incelemeye alınmalı; istihbarat bilgileri toplanmalı; içeride ve dışarıdaki güç odakları araştırılmalı!.. Gazeteci Hrant Dink’in azmettiricisi Yasin Hayal’in, Dink cinayeti ve McDonald’s’ın bombalanması olaylarında kendisini Erhan Tuncel’in azmettirdiğini söylediği ifade edildi. Hayal, “ağabey” Tuncel’in polis muhbiri olduğunu kendisinden gizlediğini öğrenince ifade değiştirdi. Dink soruşturması kapsamında, cezaevinden telefon ile görüştüğü babası Bahattin Hayal’e “Ben fazla yatmam ama konuştuğumda Erhan ömür boyu cezaevinden çıkamayacak” dediği ileri sürülen Hayal’in yeniden ifadesi alındı. Cumhuriyet savcıları Selim Berna Altay ve Fikret Seçen’e, tutuklu bulunduğu Tekirdağ 2 No’lu F tipi Cezaevi’nde ek ifade veren Hayal’in, Tuncel’in muhbir olduğunu bilmediğini, hem McDonald’s’ın bombalanması hem ? Cezaevinde tekrar ifadesi alınan Hayal’in, cinayetin yaklaşık bir yıldır Tuncel tarafından planlandığını söylediği kaydedildi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler’in açığa alınmasından sonra başmüfettişler şimdi de İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah hakkında soruşturma izni aldı. de Dink cinayetinin işlenmesi için kendisini azmettirdiğini söylediği ortaya çıktı. Hayal’in, McDonald’s’ı bombalama olayında kullandığı bombayı da Tuncel’in verdiğini ifade ettiği belirtildi. Savcılara 6 saat ifade veren Hayal’in, Dink cinayetinin yaklaşık bir yıldır Tuncel tarafından planlandığını söylediği kaydedildi. lirtildi. Cinayette kullanılan silahı kendisinin temin ettiğini ve bunu Samast’a verdiğini tekrarlayan Hayal, diğer şüphelilerin ise Erhan Tuncel’in planlayıcı ve azmettirici olduğunu bilmediklerini kaydettiği öğrenildi. Tuncel’i muhbir olduğunu öğrenince korumaktan vazgeçen Hayal, ilk ifadesinde “Dink cinayetini ben planladım. Ogün gerçekleştirdi. Diğerlerinin ilgisi yok” demişti. Hayal, Tuncel’in Dink cinayetini bilmesine karşın kendisinden korktuğu için engel olamadığını söylemişti. İfadesini değiştiren Hayal’in daha önce anlatmadıklarını not olarak kâğıt ‘Muhbir olduğunu bilseydim öldürürdüm’ Hayal’in, Tuncel’in Türklüğe hakaret eden bir kişi olarak tanıttığı Dink’in öldürülmesini istediğini ifade ettiği be lara geçirdiği kaydedildi. Hayal’in ifadesinde, “Erhan Tuncel’in muhbir olduğunu bilseydim kesinlikle onu öldürürdüm” dediği öğrenildi. Cezaevindeki hücresinde sadece çarşaf ve battaniyenin olduğu öğrenilen Yasin Hayal’in, cezaevi yönetiminden kendisine ait olan Kuranıkerim’in verilmesini istediği belirtildi. Dink’in öldürülmesinin ardından yapılan Adli Tıp raporu da tamamlandı. Raporda, Dink’e yakın mesafeden ateş edildiği ve kafasına iki kurşunun girip çıktığının tespit edildiği öğrenildi. Raporda, kurşunların tek elden çıktığı ve bir kurşunun da Dink’e isabet etmediği belirtildi. Hazırlanan rapor, Şişli Cumhuriyet Savcılığı’na gönderildi. Celalettin Cerrah’a soruşturma... Gökçek’e mahkemeden ret ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek’in, bir köşe yazısında “kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu’’ iddiasıyla Hürriyet gazetesi ve yazarı Emin Çölaşan’a açtığı 100 bin YTL’lik manevi tazminat davası reddedildi. Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki duruşmada Hürriyet gazetesi ve Çölaşan’ın avukatı Şükrü Evrim İnal, aynı konuya ilişkin olarak Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin, beraat kararı verdiğini ve bu kararın Yargıtay tarafından onandığını söyledi. Yargıç İsmail Demirtaş, davanın reddedildiğini açıkladı. BAYKAL KATILACAK ÇİZMEDEN YUKARI MUSA Uluslararası Güvenlik Konferansı Başlıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Uluslararası Güvenlik Konferansı’na katılmak üzere bugün Almanya’ya gidecek. 11 Şubat’a dek sürecek toplantıya aralarında, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Almanya Başbakanı Angela Merkel, NATO ve AB Genel Sekreterleri ile ABD Savunma Bakanı Robert Gates’in de yer aldığı 250 davetli katılacak. CHP’den yapılan yazılı açıklamaya göre, 911 Şubat günleri arasında Almanya’nın Münih kentinde yapılacak konferansta, Çin ile Japonya da dışişleri bakanları düzeyinde temsil edilecek. Konferansın ana konusu ise “Küresel krizler ve küresel sorumluluk’’ olarak belirlendi. “Politika insanlardan oluşur’’ sloganı ile gerçekleştirilecek olan Münih Uluslararası Güvenlik Konferansı’na bu yıl “Ortadoğu’daki son gelişmeler, enerji sorunu, Irak batağında iyice kaybolmaya başlayan ABD ve Saddam’ın idamı, İran’ın Nükleer Silahları, Filistinİsrail savaşı ve Afganistan’’ konularının damgasını vuracağı ifade edildi. Açıklamada, konferansın, “Güvenliğin Davos’’u olarak kabul edildiği belirtilerek Baykal’ın ikili temaslarda bulunacağı kaydedildi. Almanya’da örgütlü 30 sivil toplum örgütü başkanıyla da görüşecek olan Baykal, Avrupa’nın değişik ülkelerinden CHP’ye kitlesel katılım töreninin ardından 11 Şubat’ta Türkiye’ye dönecek. 1962 yılında başlaya Güvenlik Konferansı’na Türkiye’den ilk kez bir muhalefet partisi lideri davet edildi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler’in açığa alınmasından sonra başmüfettişler şimdi de İstanbul Emniyet KART Müdürü Celalettin Cerrah hakkında soruşturma izni aldı. İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu tarafından verilen onayla başmüfettişler, Cerrah hakkında idari disiplin soruşturması yürütecek. Güler’in açığa alınmasından sonra gözler, Cerrah’a çevrilmişti. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Basın Protokol ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü’nce yapılan yazılı açıklamada, “Müdürünü kurtardı” diye bazı yayın organlarında yayımlanan haberler yalanlandı. Açıklamada, “Söz konusu haber tamamen asılsız olup Cerrah tarafından gazetecilere böyle beyanat verilmemiştir”denildi. ‘Yama’ operasyonu ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Medikal bir firma aracılığıyla değişik kişilere ait sağlık karnesi bilgileri üzerinden sahte evrak düzenleyerek SSK’yi 1 milyon YTL zarara uğrattığı tespit edilen kişilere yönelik operasyon düzenlendi. “Yama’’ adı verilen operasyon kapsamında, Abdurahman A, Adnan A, Ahmet A, Cemalettin Ö, Leyla A, İlhan T, Ramazan Ş, Nevin Y. ve İhsan Z. gözaltına alındı. Bayrak skandalı Samast’ın yakalanmasının ardından Türk bayrağı önünde çekilen görüntülerle ilgili olarak Samsun Valisi Hasan Basri Güzeloğlu tarafından görevlendirilen biri mülkiye, biri polis, biri de jandarma müfettişi 3 görevli çalışmalarını tamamlayarak kentten ayrıldılar. Görüntülerle ilgili Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma ise sürüyor. [email protected] Nihat Nirun yaşamını yitirdi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü’nün kurucu başkanı ve eski YÖK üyelerinden Prof. Dr. Nihat Nirun, Ankara’daki evinde yaşamını yitirdi. Ankara’da bugün toprağa verilecek Nirun için ilk olarak saat 10.00’da HÜ Edebiyat Fakültesi B Kapısı önünde tören düzenlenecek. Nirun’un cenazesi Kocatepe Camisi’nde kılınacak öğle namazının ardından Cebeci Asri Mezarlığı’nda defnedilecek. Tekçe’yi tehdit eden de ‘Gestapo Türk’ Zarf içinde gönderilen bir maddeyle zehirlenmek istendiğini ileri süren Hakkâri Belediye Başkanı ile Dink’i tehdit eden aynı kişi DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Belediyeye önceki gün gönderilen bir zarfla zehirlenmek istendiği öne sürülen DTP’li Hakkâri Belediye Başkanı Metin Tekçe’ye daha önce de birçok kez tehdit mektupları gönderildiği belirlendi. Mektuplardan birinin Hrant Dink’i tehdit eden “Gestapo Türk” imzalı olması dikkat çekti. Tekçe’ye önceki gün Ankara’dan “Laz Direnç” adlı bir kişi tarafından gönderilen mektubun içinden çıkan sarı toz, araştırılmak üzere yetkililere teslim edildi. Şemdinli Araştırma Komisyonu’na verdiği beyanlarda “PKK terörist değildir” diyerek dikkatleri çeken Tekçe’ye yönelik bu olaydan önce de birçok kez tehdit mektubu gönderildiği ortaya çıktı. Sürekli tehdit edildiği için cep telefonu taşımadığı belirtilen Tekçe’ye gönderilen mektuplarından biri ise Hrant Dink’e de gönderen kişiyle aynı imzaya sahip. “Gestapo Türk” imzasıyla Tekçe’ye gönderilen mektupta “Bir köpek, pardon bir Kürt olmanın gururunu ailene öyle bir yaşatacağız ki, kimsenin bulamayacağı. Kafalarınızda ki tek kuruşunla bol bol duyarsınız artık. Seçimlerden sonrayı bekle. Abdülkadir’e dua et. Allah’ına kadar kazığa oturtacağız seni. Herkesle vedalaş” ifadeleri yer aldı. Hakkâri Demokrasi Platformu da Tekçe’ye sahip çıktı. Dönem Sözcüsü Fahri Timur, “Son dönemlerde özellikle Hrant Dink şahsında halk hedef haline getirilmek istenmektedir. Yetkililer bu tür olayları kapsamlı ele alıp soruşturmalıdır” dedi. Öcalan’a yeniden yargılama yok ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay 9. Ceza Dairesi, terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan’ın cezasının “ağırlaştırılmış müebbet hapse dönüştürülmesi sırasında duruşma yapılması gerektiği” yönündeki istemi reddetti. Mahkeme, Öcalan’ın yeniden yargılanma konusundaki istemi de yerinde görmedi. Zeki Sezer, Dink cinayetinin AKP’nin yarattığı tahribatı su yüzüne çıkardığını söyledi hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 ‘Erdoğan sahte milliyetçi’ İstanbul Haber Servisi DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, genel seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte bazı partilerin, çağdışı, etnik ve dinsel çatışmalar yaratmak istediklerini belirterek, “Biz ve ötekiler ya da bizden olanlar ve olmayanlar gibi kavramlar kullanılarak toplumda kamplaşmalara yol açılmaya çalışılıyor. Ulusal birliğimiz ve ülke bütünlüğümüz hiç bu kadar tehdit altında olmamıştı” dedi. DSP’nin Şişli’deki il başkanlığında basın toplantısı düzenleyen Zeki Sezer, Başbakan Erdoğan’ın sahte milliyetçilik gösterileri yaptığını belirterek milliyetçiliğin lafla değil, ülkeye hizmetle olabileceğini Ermeni Patriği Mesrob II ? Ulusal bütünlüğün büyük tehdit altında olduğunu söyleyen Zeki Sezer, “Devletin kurumları ve kadroları tel tel dökülüyor. Yansız çalışmak durumunda olan kurumlara, politikayı sokarsanız bu sonuçların çıkmasını sağlarsınız” diye konuştu. söyledi. AKP hükümetinin çıkardığı yasaların milliyetçilikle uzaktan yakından ilgisinin olmadığını vurgulayan Sezer, AKP hükümetinin göreve gelmesiyle birlikte kadrolaşma faaliyetlerinin had safhaya ulaştığını söyledi. Sezer, “Hrant Dink cinayeti ile 4 yıldan beri AKP hükümetinin devlete yaptığı tahribat su yüzüne çıkmıştır. Devletin kurumları ve kadroları tel tel dökülüyor. Yansız çalışmak durumunda olan kurumlara, politikayı sokarsanız bu sonuçların çıkmasını sağlarsınız” diye konuştu. Geçen günlerde gündeme gelen “sinei millet” tartışmalarına da değinen Sezer, “Milletvekillerinin sinei millete dönmeleri için son zamanları yaşıyoruz. Ama ortaya çıktı ki Deniz Baykal’ın sinei millete dönme cesareti yok. Koltuklarından ayrılmak onlara zor geliyor. Baykal ve ekibinin, erken seçim ve Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı Sınav istemine ret ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun, hâkim ve savcı adaylığı sınavının dayanağı olan yasa hükmünün iptali istemini reddetti. Yasa hükmü, Adalet Bakanlığı’nca tespit edilecek adaylara, yarışma sınavı ve mülakatının uygulanmasına ilişkin konuların yönetmelikle düzenlenmesini öngörüyor. Zeki Sezer olmaması yönündeki istek ve açıklamaları gerçeği yansıtmıyor” dedi. Sezer, Başbakan Erdoğan’nın önerdiği, İstanbul’a girişleri kısıtlıyan vize uygulamasına da tepki göstererek konuşmasına şöyle devam etti: “Köylüyü ve çiftçiyi 4 yıldır sefalete sürükleyen, göç etmeye mecbur eden AKP hükümeti, köylü ve çiftçinin yetiştirdiği ürünü 4 yıl önceki fiyattan satamaz duruma getirdi. Çiftçinin, köylünün rekabet gücü kalmadı. Onlar da çareyi göç etmekte buluyor. Bu durumda yurttaşa, Türkiye Cumhuriyeti’nin herhangi bir kentine gelme demek, bize göre bölücülük yapmakla eşdeğerdir.” ‘Tehdit mesajları aynı kaynaklı’ İSTANBUL (AA) Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob II, İstanbul Bilişim ve İnternet Suçları Şubesi’nin bilgisayarında inceleme yaptığını belirterek kendisine gelen tehdit mesajlarının, Hrant Dink’e giden mesajlarla aynı kaynaklı olduğunun belirlendiğini açıkladı. Hakaret, ölüm ve aşağılama içeren tehditler aldığını belirten Mesrob II, mesajlarla ilgili başvurduğu emniyetin, bilgisayarını incelediğini anlattı. Mesrob II, “Bana gelen mesajlardan bazıları, Hrant Dink’in bilgisayarına gelen mesajların aynısı. Hrant Dink’e gönderilen tehditlerle benim bilgisayarıma gelen tehditlerin aynı adresten geldiği belirlendi. Sanıyorum Orhan Pamuk, Etyen Mahçupyan ve ben bazı çevreler tarafından yine hedef olarak gösteriliyoruz” dedi. Mesrob II, Trabzon’daki rahip cinayetinden sonra diğer ruhani liderler gibi kendisine de devlet tarafından bir yakın koruma tahsis edildiğini bildirdi. CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle