11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 ŞUBAT 2007 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER MHP lideri Bahçeli, Dink cinayetinin ardından gelişen sürece dikkat çekerek Başbakan’ı suçladı 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Azmettirici Erdoğan’ Atilla Kart: Vahim bir tablo ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Hrant Dink cinayeti sonrasında ortaya çıkan durumun ‘vahim bir tablo’ yarattığını vurguladı. Kart, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında “Güya gizli hazırlık soruturması yürütülüyor, öbür taraftan her türlü bilgi sızdırılıyor. Bu, kolluk güçlerinin iflasını gösteriyor. Hükümet keyfi bir yaklaşım içinde, hatalı yaklaşım içinde olanlarla ilgili bir işlem yapılmıyor” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, gazeteci Hrant Dink cinayetine işaret ederek “Sözleri ve fiilleriyle alenen kışkırtıcılık yapan Başbakan, Türkiye’yi hedef alan hain suikastın azmettiricisi haline gelmiştir’’ dedi. Türkiye’nin milli birliğini, iç ve dış güvenliğini hedef alan hain bir suikast senaryosunun adım adım uygulamaya konulduğunu belirten Bahçeli, “Türk milliyetçiliğini karalamak için tezgâhlar peşinde koşan, derin devlet tartışmalarıyla her kötülüğün adresi olarak devleti hedef gösteren ve Türkiye’nin milli değerlerini aşa Tetikçiyle Hatıra Fotoğrafı... Hrant Dink cinayetinin altından sürpriz bir sonuç çıkacak mı? Mehmet Faraç önceki gün Ankara’da istihbarat yetkililerinden aldığı bilgileri aktarırken şöyle diyordu: “Cinayetin arkasındaki güçlerin bir aylık zaman dilimi içinde ortaya çıkarılması bekleniyor...” Önceki akşam TGRT’de haberleri izlerken “yeni senaryo” karşıma çıktı... Ogün Samast, yanında iki güvenlik görevlisiyle (jandarma) kameraya poz veriyordu... Samast’ın arkasında Mustafa Kemal Atatürk’ün fotoğrafı ve sözleri görülüyordu: “Vatan toprağı kutsaldır, kaderine terk edilemez...” TGRT’nin haberinde, Samsun Otobüs Terminali’nde polislerin de bulunduğu “Jandarma Karakolu”nda Ogün Samast’ın kahraman gibi karşılandığı belirtiliyordu... Samast’ın buna benzer bir fotoğrafı genel yayın yönetmenliğini Alev Er’in yaptığı AKP’nin “sesisoluğu” olan Star gazetesinde 24 Ocak günü yayımlanmıştı... Burada önemli bir nokta var, olayı bilmeyen okurlar için... Hrant Dink cinayetinden sonra Star, 301. maddeyi savunan Cemil Çiçek’i sorumlu tutmuş ve şu manşeti atmıştı: “301 Cemil Tahtaya!” Manşet, Alev Er’in başına patlamış ve Star’da işine son verilmişti. Peki gazetenin genel yayın müdürü Alev Er, kimin emriyle işten atılmıştı? Alev Er yakın çevresine bu konuda şunları söylemiş: “İşten atılmamı Başbakan Erdoğan istemiş...” Ogün Samast’ın Samsun’da Jandarma Karakolu’nda (Jandarma Genel Komutanlığı yalanladı) çekilen fotoğrafı önce Star gazetesinde yayımlanmış, dokuz gün sonra da ABD’nin medya devi Murdoch’un aldığı TGRT’de... Her halde bu iki olay ilginç bir rastlantı olmalı... Dikkatimi çeken bir başka nokta daha var, o da şu: Başbakan Erdoğan, Hrant Dink cinayetinden altı gün sonra “derin devlet”ten söz etti... ??? Peki siyasal erk “derin devlet”in aslında “devlet içinde örgütlü bir çete” olduğundan hâlâ habersiz mi? Demokratik bir hukuk devletinde bu tür yapılanmalar varsa siyasal erk neden üstüne gitmiyor? Siyasal erk devleti yönetiyor. Genelkurmay Başkanlığı’ndan MİT’e kadar her şey Başbakan’a bağlı... Üstelik Trabzon Emniyet Müdürlüğü, Hrant Dink’in öldürüleceğini on bir ay önce Ankara’ya ve İstanbul’a bildiriyor... Peki polis Hrant Dink için bir önlem alıyor mu? Ne gezer!.. Dün sabah gazeteye geldiğimde Jandarma Genel Komutanlığı’nın açıklamasını okudum. Yazılı açıklamada Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yıpratılmaya çalışıldığı ve görüntülerin “maksatlı bir girişim” olduğu vurgulanıyordu... Komutanlığın açıklamasında kesin ifade kullanılmıştı: “Müfettişlerin tespitlerinden hemen sonra TGRT televizyonuna servis edilmesi, bu tertibin arkasında olanların niyet ve maksadını göstermektedir. Fotoğraf ve görüntüler Samsun’da, Jandarma Karakolu’nda değil Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nün çay ocağında çekilmiştir.” Haydi bakalım çıkın işin içinden!.. Fotoğraflar ve video görüntüleri nerede çekilirse çekilsin yüz karası bir durumdur... İki jandarma görevlisinin video görüntülerinde omuz omuza yer almaları beni dehşete düşürdü!.. Elbet, bu fotoğraf ve görüntülerin sadece AKP’ye yakın Star gazetesiyle, ABD’nin medya devi Murdoch’un TGRT’sine servis edilmesi daha vahim bir olaydır... Birileri polisle jandarmayı karşı karşıya getirip “Katilin arkasında asker var” demek mi istiyor? Fethullahçılar polis örgütünde ne yapıyor? Aklıma ne geldi biliyor musunuz? Genelkurmay Başkanlığı önünde bazı gazetecilere sarı zarf dağıtan sivil kişi... Sahi kimdi o? ??? Hürriyet’in Genel Yayın Yönetmeni arkadaşım Ertuğrul Özkök, benim ve iki meslektaşımın Hrant Dink cinayetinden sonra öldürülen gazeteciler arasında Çetin Emeç’ten hiç söz etmediğimizi yazdı; Doğan Hızlan da Özkök’ün görüşüne dün köşesinde değindi... Ertuğrul Özkök’ü önceki gün arayıp, Çetin Emeç’ten 20 Ocak ve 21 Ocak günkü iki yazımda söz ettiğimi belirtip “Özür borcun var’’ dedim. Özkök, iki yazımı okumadığını belirtip “Özür dilerim” dedi. Kendisine şunu da anımsatayım: Dün Hürriyet’te Abdi İpekçi’nin anıldığına ilişkin tek haber yoktu. Neyse!.. İşte iki yazımdan iki paragraf: “Yazımı yetiştirmek zorundayım... Hava iyice karardı... Yüreğim sızlıyor... Yitirdiğimiz ölülerimizle konuşuyorum... Abdi İpekçi’yle, Çetin Emeç’le, Uğur’la, Ahmet Taner’le, Onat Kutlar’la... Yabancı yağmurlarla üşüyen güvercinleri düşünüyorum; insanlığı, kardeşliği, barışı, umudu... Şeftali çiçeklerinin yağmasını istiyorum gökyüzünden... Ne yazık ki kurşun yağıyor kurşun!.. Şimdi sıra kimde?..” İkinci yazım: “Kör etnikdinci milliyetçiliğin içine sıkıştırılmış bir toplum yaratılmıştı Türkiye’de... Fotoğraf karelerinde 1909’da öldürülen gazeteci Hasan Fehmi de vardı, Abdi İpekçi de, Çetin Emeç de, Musa Anter de, Necip Hablemitoğlu da, Metin Göktepe de, Kutlu Adalı da, Ümit Kaftancıoğlu da vardı...” ? Başbakan Erdoğan’ın Hrant Dink cinayeti sonrası yaptığı açıklamalarla alenen kışkırtıcılık yaptığını savunan Bahçeli, “Danıştay cinayeti sonrasında sahneye konulan senaryonun bir benzerini şimdi de uygulamaya çalışan Başbakan, devlet içindeki çeteleşmeleri araştırmaya, emniyet teşkilatı bünyesinde AKP odaklı cemaat ilişkileri ağını ortaya çıkarmakla başlamalıdır’’ dedi. ğılamanın en uygun formüllerini bulma arayışına giren, sözleri ve fiilleriyle alenen kışkırtıcılık yapan Başbakan, Türkiye’yi hedef alan hain suikastın azmettiricisi haline gelmiştir.” Cinayetin hemen sonrasında devleti hedef gösteren çevrelerin, şimdi de Başbakan’ın açık desteği ve himayesinde yeni bir suçlama kampanyası başlattıklarını anlatan Bahçeli, şöyle devam etti: “Devlet kurumlarına mikrop bulaştıysa, bu kurumlar kirlendiyse, bunun birinci derecede sorumlusu siyasi iktidardır. Danıştay cinayeti sonrasında sahneye konulan senaryonun bir benzerini şimdi de uygulamaya çalışan Başbakan, devlet içindeki çeteleşmeleri araştırmaya, emniyet teşkilatı bünyesinde AKP odaklı cemaat ilişkileri ağını ortaya çıkarmakla başlamalıdır.’’ Ağar: Sorumlu Başbakan DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar da Dink cinayetinin ardından yaşanan gelişmelere işaret ederek “Bu hükümette siyasi sorumluluk diye bir kavramın gelişmediği ortadadır. Bizim açımızdan mese lenin sorumlusu sadece ve sadece Başbakan’dır” dedi. Ağar, hükümetin hiçbir olayı yönetemediğini belirterek “Böyle bir fotoğrafın, bu şekilde çekilmesi ve suç işlemiş bir kişinin takdiminin doğru hiçbir tarafı olmadığı açıktır. Ne zaman soruşturulacak, ne zaman sorumlular çıkacaktır, ne zaman cezalandırılacaktır, kamuoyu bunu beklemektedir. Ama herhalde uzunca bir zaman daha bekleyeceği anlaşılmaktadır. Kendi yönettiği mekanizmalardan şikâyet eden ve aksaklıkları ortadan kaldıramayacağını itiraf eden bir başbakan ilk defa görülmüştür’’ dedi. Askerden TGRT’ye tavır ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanlığı, TGRT’nin akreditasyonunu iptal etti. TGRT, gazeteci Hrant Dink’in katil zanlısı Ogün Samast’ın yakalanmasının ardından üzerinde Atatürk’ün sözlerinin yer aldığı Türk bayrağı önündeki görüntülerinin jandarma karakolunda çekildiğini iddia etmişti. S ‘Hükümet, ağlama duvarı değildir’ ÜLEYMAN DEMİREL ? Eski Cumhurbaşkanı Demirel, “Derin devlet var” diyen Erdoğan’ı “Hükümetler ağlama duvarı değildir, çare kurumudur. Eğer çare var da uygulayamıyorsan bir gün durma orada, millete git’’ sözleriyle eleştirdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, “Derin devlet var, yürütme olarak belirli bir yere kadar gidebiliyoruz” diyen Başbakan Tayyip Erdoğan’a “Eğer çare var da uygulayamıyorsan bir gün durma orada, millete git” dedi. Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, dün katıldığı bir televizyon programında “derin devlet” tartışmaları ile Hrant Dink’in katili Ogün Samast’ın Türk bayrağıyla çekilen video görüntüleriyle ilgili soruları yanıtladı. Devletin içinde çete olduğunu kabul etmeyeceğini belirten Süleyman Demirel, 5 yıldır başbakanlık yapan birinin çıkıp da “çeteler var” derse ona “sen ne yaptın” diye sorulacağını kaydetti. Demirel, “Hayalet taşlamaya gerek yok, çeteler vardır diyenin, bunu göstermek görevidir” dedi. Fransa Anayasası’nda cumhurbaşkanına devletin tehditle karşılaşması durumunda yetki verildiğini kaydeden Demirel, Türkiye’ye de bunun getirilmesi, cumhurbaşkanına TBMM’yi feshetme yetkisi verilmesi gerektiğini söyledi. Süleyman Demirel, Erdoğan’ın devlet içindeki çeteleşmelere karşı yetkilerini kulllanıp kullanmadığına ilişkin soruya, “Şahsi kusuru olmasa bile bütün bunlar hükümetin üzerine yazılır, bu siyasi sorumluluktur. Hükümetler ne diyecek, ‘valla kardeşim görüyosun devlet bunlarla dolu’ dediğiniz zaman ört ki ölem demen lazım. Hükümetler ağlama duvarı değildir, çare kurumudur. Eğer çare var da uygulayamıyorsan bir gün durma orada, millete git” yanıtını verdi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Medyada Ogün Samast depremi ? İSTANBUL (ANKA) TGRT ana haber bülteninde yayımlanan Ogün Samast görüntülerinin “kendilerinden habersiz yayımlandığı” iddiasıyla Fox adını alacak olan TGRT’den Genel Müdür Murat Akgiray ve Sorumlu Müdür Bahattin Apak istifa etti. Geçen hafta da Star gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Alev Er, gazetenin Samast’ın olay yaratan fotoğraflarının yayımlanması ve “301 Cemil Çiçek Tahtaya” manşetini atmasının ardından görevinden alınmıştı. [email protected] ‘O bayrak oraya yakışmıyor’ Baykal, ortaya çıkan tablonun emniyet örgütünün ne durumda olduğunu ‘çok acı biçimde’ gösterdiğini dile getirerek Samast’ın ‘kahramanlaştırılmasını’ eleştirdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’nun Meclis soruşturması önergesiyle incelenmesi, haklarındaki iddiaların tahkik edilmesi ve Yüce Divan’a sevk edilmesi gerektiğini düşündüklerini kaydetti. Baykal, gazeteci Hrant Dink cinayetinin faali Ogün Samast’ın Türk bayrağının önünde çekildiği fotoğraflara ilişkin olarak “Saldırganın arkasında Türk bayrağı var. Bu olmaz. O bayrak oraya yakışmıyor” diye konuştu. Baykal, cinayetin ardından ortaya çıkan tablonun emniyetin ne durumda olduğunu “çok acı bir biçimde” gösterdiğini dile getirdi. Sanıklardan birinin, “Bu faili meçhul kalacak diye söz vermişlerdi” dediğini ifade eden Baykal, şöyle konuştu: “Kim söz verdi, nasıl söz verdi derken bugün ortaya çıkıyor ki bu cinayeti işleyen kişi, devletin güvenlik sorumluluğunu üstlenmiş olan kurumlarda büyük bir itibarla karşılanıyor, arkasına Türk bayrağı yerleştiriliyor, bir kahramanın yanında fotoğraf çektirir gibi güvenlik güçlerinin mensupları da onun yanında fotoğraf çekiyorlar ve arkadaki bayrağın altında da çok önemli mesajlar Türkiye’ye veriliyor. Bunu anlamak mümkün değil. Bu işleri yapan insanları oraya kim getirdi?” Öğrencilere Erdoğan nöbeti ? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 3 günlük İzmir gezisinde okul müdürleri ve izci gruplarına mecburi görev çıkarıldı. İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından okullara gönderilen genelgede, müdürlerin ve izci gruplarının Erdoğan’ın pazar günkü programında hazır bulunmaları istendi. Okullara gönderilen yazıda, törende yoklama yapılarak katılmayanların tespit edilmesi istendi. 301. madde için toplanan sivil örgütler hükümetin tutumuna göre hareket etme kararı aldı El Kaide operasyonu ? KONYA (AA) Terör örgütü El Kaide’yle bağlantılı olduğu öne sürülen bir gruba yönelik olarak 29 Ocak’ta Konya, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Mardin ve Bursa’da gerçekleştirilen operasyonda, örgüt üyesi olduğu iddia edilen bazı kişilerin evlerinde polisi hayrete düşüren cihazlara rastlandı. Konya’da arama yapılan bazı evlerde “böcek” tabir edilen dinleme cihazlarını tespit eden ve engelleyen dedaktörlerin bulunduğu bildirildi. Otomobillerde de araç takip kitlerinin tespit edilmesinde kullanılan bir başka cihazın ele geçirildiği bildirildi. Gözaltındaki 48 kişiden 36’sı çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. ‘Önce iktidar tasarı hazırlasın’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sivil toplum kuruluşları bir araya gelerek Türk Ceza Yasası’nın (TCY) 301. maddesini değerlendirdi. Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Özdemir Özok, 301. maddeye ilişkin yapılabilecek değişiklikler konusunda, “öncelikle siyasi iradenin bu konuda somut bir tasarı hazırlamasının gerekli olduğu” sonucuna varıldığını söyledi. Sivil toplum örgütlerinin başkan ve temsilcileri, TCY’nin 301. maddesine ilişkin yapılabilecek değişiklikler konusunda ortak bir görüş belirlemek üzere TBB Başkanlığı’nda bir araya geldi. Toplantıya, TBB Başkanı Özdemir Özok, KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul, MemurSen Genel Başkanı Ahmet Aksu, Hakİş ? Sivil toplum örgütleri, TCY’nin 301. maddesine ilişkin yapılabilecek değişiklikler konusunda ortak bir görüş belirlemek üzere bir araya geldi. TBB Başkanı Özok, kuruluşlardan bir bölümünün, “TCY’nin 301. maddesinin aynen kalmasını” savunduklarını ifade ederek “301. maddenin Türkiye’nin demokratik açılımında sorun oluşturduğu görüşünde” birleşildiğini söyledi. Genel Başkanı Salim Uslu, TMMOB Genel Başkanı Mehmet Soğancı, Türkİş ve DİSK temsilcileri ile Türk Ceza Hukuku Derneği Başkanı Prof. Dr. Duygun Yarsuvat, Prof. Dr. Rona Aybay ve davet edilen diğer sivil toplum örgütleri ile meslek odalarının temsilcileri katıldı. Özok, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, 301. maddeyle ilgili Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Adalet Bakanı Cemil Çiçek’in, 301. madde konusunda “sivil toplum kuruluşları belirli bir mutabakat ve ortak görüş geliştiremedi, biz genel bir mutabakat bekledik gelmedi, günah bizden gitti’’ yönünde açıklamalarda bulunduklarını anımsattı. Öğle yemeği için verilen arada ise TİSK Başkan Vekili Şükrü Koçoğlu ve Türkiye Kamu Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, başka programları olduğu gerekçesiyle toplantıdan ayrıldı. Akyıldız, gazetecilere yaptığı açıklamada, “Türkiye Cumhuriyeti Türk milletinden oluşur, Türklüğe hakaret etmek bu kadar ucuz olmamalıdır. 301. maddenin bırakın değiştirilmesini, tartışılmasını dahi kabul etmiyoruz” dedi. Türkiye Veteriner Hekimleri Birliği Başkanı Mehmet Alkan’ın ise “301. madde kaldırılsın istemiyoruz. Hatta artırılsın. İçeridekileri dinlemek istemediğim için toplantıdan ayrılıyorum” diyerek salonu terk ettiği öğrenildi. Özok ise yaklaşık 5 saat süren toplantının ardından yaptığı açıklamada, TBB ile birlikte 18 meslek kuruluşu ve sendikanın “toplumsal barışın korunmasının” önemine vurgu yapmak üzere, 301. madde üzerinde değerlendirmelerde bulunduğunu belirtti. Toplantıya katılan kuruluşlardan bir bölümünün, “TCY’nin 301. maddesinin aynen kalmasını” savunduklarını ifade eden Özok, katılımcıların büyük çoğunluğunun ise “301. maddenin hem düzenlemesi hem de uygulamasının Türkiye’nin demokratik açılımında sorun oluşturduğu görüşünde” birleştiğini söyledi. Özok, “Katılan kuruluşlar öncelikle siyasi iradenin bu konuda somut bir tasarı hazırlamasının gerekli olduğu sonucuna varmışlardır. Ortaya çıkacak hükümet tasarrufunu değerlendirmek ve çalışmaları sürdürmek konusunda görüş birliği sağlanmıştır” diye konuştu. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle