Katalog

SAYFA CUMHURİYET 3 ŞUBAT 2007 CUMARTESİ 14 KOBİ Kadın girişimciler yarışıyor Ekonomist dergisi ve Garanti Bankası ortak çalışması “Kadın Girişimci” yarışması adaylığı için başvurular başladı. Cirosu 25 milyon YTL’nin altında olan kadın KOBİ yöneticilerinin başarı öyküleriyle birlikte yarışmaya Garanti Bankası ya da Ekonomist dergisi internet sitesinden başvurmaları mümkün. Yarışmanın başvuruları aynı zamanda Dünya Kadın Günü olan 8 Mart tarihine kadar sürecek. Mart ayı sonuna kadar değerlendirilecek olan başvuruların ardından düzenlenecek olan törenle Yılın Kadın Girişimcisi’ne ödülü verilecek. Yarışma aynı zamanda hikâyelerin yeni kadın girişimcilere ilham vermesi adına önem taşıyor. G üncel KOBİ’lere sanal ortamda güvenlik ağı Günümüzde artan bilgisayarlara yönelik saldırılar yoğun bir virüs salgınından ziyade mali kazanç amacı güden saldırılara dönüştü. Bu tehlikeye önlem olarak Trend Micro, KOBİ’lere yönelik antivirüs çözümünü, yeni bilgi güvenliği tehditlerini göz önüne alarak güçlendirdi. KOBİ’lerin casus programcıklara, rootkitlere, bot ve phishing saldırılarına karşı tek ürünle komple güvenlik çözümü olan Trend Micro, KOBİ’lere hitap eden Client Server Messaging Security 3.5 ürününü, son tehditlere karşı güncelledi. Ürünün basit kurulum ve kullanımı, çöp epostalara karşı etkili çözüm sunması, güncellemelerin otomatik olarak yapılması ve en az müdahale ile çalışması, özellikle yerleşik bir bilgi teknolojileri kadrosu bulundurmayan KOBİ’lerin işini çok kolaylaştırıyor. Haftanın gündemi ? 60 saatlik Proje Yönetimi Sertifika Programı seminerleri 5 Şubat 24 Mart tarihleri arasında İstanbul Kurumsal Gelişim Danışmanlık Eğitim Salonu’nda (Ataşehir). ? Proje Yönetimi Metodolojisi ve Uygulamaları 9 10 Şubat’ta İstanbul Kurumsal Gelişim Eğitim Salonu’nda. ? KOSGEB önderliğinde, Moskova Güvenlik ve Güvenlik Teknolojileri Fuarı 69 Şubat tarihleri arasında. ? İGEME ve ESO’nun Eskişehir’de düzenlediği “İhracatta Kullanılan Belgeler, Alınması Gereken İzinler ve Sertifikalar” konulu seminer, ESO Toplantı Salonu’nda 7 Şubat’ta. TMMOB Makina Mühendisleri Odası’nın hazırladığı imalat sanayii raporu Türkiye’nin KOBİ gerçeğini gözler önüne seriyor KOBİ’lerinrekabetgücütehlikede ürkiye’nin ihracatı fason iş yapmaktan ötürü kendi aleyhine dönüyor. KOBİ’lerin ihracat oranları arttıkça ciro içindeki kârlılık oranları azalıyor. Ayrıca katma değer transferi yaşanıyor. Çoğunlukla fason iş yapan işletmeler “ucuz işgücünü’’ kullanarak ayakta kalabiliyor. Bu durum ise rekabet gücünün kalıcı olmadığını gösteriyor. T TMMOB’DEN KOBİLERE GELECEK İÇİN ÖNERİLER MMOB Makina Mühendisleri Odası’nın T hazırladığı imalat sanayii raporu son 5 yılda Türkiye’deki işletmelerin yüzde 99’unu oluşturan KOBİ’lerde istihdam hacminin küçüldüğünü, ihracatta artış olmasına karşın, artan oranda hammadde ve ara mal ithal girdisinde bağımlılığın sıkıntı yarattığını, KOBİ’lerin öz kaynak ve kredi sorunlarının kurumsallaşmayı etkilediğini ortaya koydu. Odanın Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz’ın yaptığı açıklamaya göre, KOBİ’lerin kredi destekleri ve yatırımları zayıf. Fason iş yapan işletmeler ucuz işgücü avantajı ile ayakta kalıyorlar. KOBİ’lerin fason siparişe bağlı üretimleri, rekabet edebilirliği ve kârlarını düşürüyor, yabancı ülkelerin KOBİ’leri tehdit edici bir unsur olarak yedekte bekliyorlar. Rapora göre, KOBİ’lerin gerçek anlamda üretici olmaları ve sanayi yatırımlarına yönelik rasyonel kaynakları kullanmaları, yalnızca ulusal çıkarlara yönelik bir sanayileşme politikası ile mümkün. Rapor son 5 yılda KOBİ’lerin imalat sanayii içinde geçirdikleri değişimi, ihracat, ithalat ve katma değerden aldıkları payı da şu şekilde ortaya koyuyor: 2001 ekonomik krizi tüm işletmeler gibi KOBİ’leri de derinden sarstı. Üretimlerinde düşüş oldu, finansman kaynakları daraldı, istihdam hacimleri azaldı, kredilerinde ödeme güçlüğü ortaya çıktı. İthal girdi fiyatlarındaki artışlar tedarik yapmalarında büyük zorluklarla karşı karşıya gelmelerini, satışlarını daraltmayı ve sonuçta küçülmeyi getirdi. Birçok işletme üretimi bıraktı veya devredildi. Bir kısım KOBİ’ler işletme sermayesi sıkıntısı ile günübirlik çalışır oldular. Bu dönemde KOBİ işgücünün yüzde 25’i işsiz kaldı. 20022006 döneminde ihracat önemli bir motivasyon getirdi, ancak bir başka bedeli de sanayi sektörüne ve KOBİ’lere dayattı: İhracat için giderek artan oranda girdi (hammadde ve ara mal) ithalatı yapmak. Böylece büyüyen dış ticaret açığı ortaya çıktı. Bu dönemde KOBİ’ler için aşağıdaki değişimler söz konusu oldu: İhracatları arttı, büyüme oranları arttı ve ithalata dayalı girdi ihtiyaçları büyüdü. Verimlilik bir ölçüde arttı ama istihdam hacmi 2001 başlarındaki düzeye gelmediğinden istihdam hacmi küçüldü. KOBİ’ler işgücünü etkin kullanan kuruluşlar olmaktan çıktı. KOBİ’lerde tüm destek ve özendirici araçlara karşın, teknolojik düzey yükselmedi, arge altyapısı gelişmedi. Kalifiye eleman ve mühendis istihdamı geriledi. Finansman sıkıntısı kronikleşti. 2001 yılında KOBİ’lerin ihracattaki payı yüzde 7 iken 2004 yılında yüzde 9’a ve 2006’da yüzde 11’e çıkmıştır. Bu görece artışa rağmen KOBİ’ler hâlâ ihracattan yeteri kadar pay alamamaktadır. (Hindistan’da aynı değerler yüzde 40, Japonya’da yüzde 38, İtalya’da yüzde 29’dur.) İthalatın payı yüksek Merkezi tedarik sistemi devreye sokulmalı KOBİ’ler merkezi ve optimal bir tedarik sistemi ile üretim girdileri ve hammaddelerini daha ucuza alabilirler ve bu avantajı kâr marjlarını arttırmada kullanabilirler. KOBİ’ler mühendislik hizmetini bünyelerine daha fazla sindirip en az bir mühendis istihdam edebilirler ve kalifiye işgücü kullanıp verimliliklerini arttırırlar. Ortak ARGE ve inovasyon altyapısı kurdukları takdirde tasarım ve özgün ürün yapmak ve daha fazla rekabet gücüne sahip olmak ayrıcalığını kazanabilirler. KOBİ desteklerinden rasyonel bir biçimde yararlanarak katma değeri yüksek ürünler üretebilirler. Yönetim ve organizasyon yapılarını değiştirmek üzere ortak danışmanlık havuzlarından yararlanabilirler. Böylece geleneksel yapıdan çağdaş bir yapıya geçmeleri mümkün görünmektedir. Kredi olanaklarının arttırılmasında makro düzeyde girişimde bulunmaları bağlı oldukları örgütler kanalıyla mümkün olabilecektir. Böylece bankaları ve finansman kuruluşlarını zorlayabilirler. KOBİ’lerin gerçek anlamda üretici olmaları ve sanayi yatırımlarına yönelik rasyonel kaynakları kullanmaları, ulusal çıkarlara yönelik bir sanayileşme politikası ile mümkün görünmektedir. TOPLAM KREDİLERDEN ALDIKLARI PAY DİĞER ÜLKELERİN ALTINDA KOBİ ithalatının toplamdaki payı ise 2001 yılında yüzde 9 iken 2006 yılında yüzde 16’ya çıkmıştır. Ancak iç pazardan dolaylı olarak sağlanan ham madde ve girdiler ile bu oran yüzde 20’ye yükselebilmektedir. KOBİ’lerin katma değerlerden aldıkları pay ise yıllara göre artış göstermektedir. 2001 yılında istihdama olan katkısı yüzde 60.2 olan bu tip işletmeler, aynı yıl katma değerin yüzde 26.5’ini oluşturmuşlardır. 2006 yılı geçici sonuçlarına göre KOBİ’lerdeki istihdam toplam içinde yüzde 59.4 olurken katma değer payları yüzde 27.9’a yükselmiştir. Bu durum, yüksek katma değerli ürünlerin bir ölçüde arttığını ortaya koymaktadır. Ancak bu artışta iş Kredi bulmakta ve teminat göstermekte zorlanıyorlar çiliğin payı daha fazladır. Kârlılık oranlarında bir artış yoktur. Dolayısıyla çoğunlukla fason iş yapan işletmeler “ucuz işgücü” avantajını kullanarak ayakta kalmaktadırlar. Bu durum rekabet gücünün kalıcı olmadığını göstermektedir. KOBİ’lerde işletme başına düşen yatırım miktarı 65–70 bin USD’yi aşmıyor. Bu yatırımların önemli bir kısmı da 50–199 işçi çalıştıran orta ölçekli firmalar tarafından yapılıyor. Mikro ölçekli işletmeler ise tamamen özkaynak veya kısa vadeli kredilerle, yenileme yatırımı veya darboğaz giderme yatırımı yapmakta. Bu durum KOBİ’lerin “teknolojik” değişimini önleyen bir tablo sergiliyor. KOBİ’ler kredi temin etmekte büyük bir zorlanma içinde. Özellikle teminat göstermekte sıkıntı çekmekteler. Son yıllarda yalnızca KOBİ kredisi tahsis eden bankaların varlığına rağmen KOBİ’lerin önemli yatırımlara giremedikleri gözlenmekte. KOBİ’ler toplam kredilerden 2001 yılında yüzde 6.5 pay alırken, 2006 yılında bu oran yüzde10’a çıktı. Ancak diğer ülkelerle bir karşılaştırma yapıldığında, KOBİ’lerin toplam kredilerden aldıkları pay ABD’de yüzde 43, Japonya’da yüzde 51, G. Kore’de yüzde 48, Fransa’da yüzde 49.7, İtalya’da yüzde 39.6 ve Yunanistan’da yüzde 26. Türkiye bu tabloda en alt sıralarda. Bu durumda finansman kaynakları sınırlı, kısıtlı ve oynak olan, güvenilir bilanço değerleri vermeyen KOBİ’lerin kurumsallaşması da mümkün olamamakta. HİLMİ DEVELİ hilmideveli?hotmail.com Bir Arpa Boyu... Cumhuriyet gazetesinin okuru olmak, yazarı olmak gerçekten de ayrıcalık…Yıllarca okuru olduğunuz gazeteye yazarken özen göstermenin ötesinde gazeteyle bütünleşiyorsunuz. KOBİ sayfamız, İbrahim Yıldız’ın desteği, Özlem Yüzak ve arkadaşlarının olağanüstü çabaları ile diğer gazetelerin benzer sayfalarından daha dolu oldu. Kadınerkek genç girişimcilerden tutunuz da çok farklı sektörlerdeki işletmelerin, işyerlerinin sahipleri, çalışanları, akademisyenler ve bu alanda profesyonel olarak çalışanların ilgisi giderek artıyor. Her yazı sonrası onlarca email alınca, okurlarımızın, ülkesinin tüm sorunlarına bu denli sahip çıkan kişiler olması inanılmaz heyecan veriyor. Örneğin “Halk Bankası Yabancıya Satılmamalı” başlıklı yazıya 211 okurumuzdan email gelmesi gerçekten onur veriyor. Okurlarımızla iletişim kurarak yazı konusunu daha detaylı irdelemek ise bir başka güzellik. Okurlarımız ve bizler açısından durum böylesine hoşken eleştiri ve önerilerimize yöneticilerin yaklaşımı ya da tavırları nasıl derseniz? “Bir arpa boyu” bile yol alamıyorlar, hatta bazen eleştirilen ya da önerilenlere kızarcasına tutumlarını sürdürmeye inatla devam ediyorlar. Halk Bankası’nın seçim öncesi blok olarak satışı için çabalar olağanüstü hızla sürdürülüyor. Halkbank’ın yüzde 99.9 oranındaki hisselerinin blok satış ihalesi için Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı yeniden alındı. Ekonomiden sorumlu Bakan Ali Babacan, satışın seçim öncesi mutlaka gerçekleşeceğini söylüyor. Seçim sonuçlarıyla ilgili “bir bildiği mi var” ki bu kadar acele ediyor demekten kendimi alıkoyamıyorum. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile yaptığımız görüşmede “Seçim sonrası biz iktidarda olacağız ve kesinlikle adı Türk halkının adını taşıyan bankayı sattırmayacağız, satılsa da geri alacağız, bu bizim Türk halkına, KOBİ’lerimize, esnaf ve sanatkârımıza sözümüz olsun” demesi heyecan veriyor. Üçbeş sanayi ve ticaret odası başkanının dışında, başta TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu olmak üzere diğer sanayi ve ticaret odaları, TESK ve TESKOMB’un başkan ve yöneticilerinin aynı düşünceleri paylaşıyor olması da bir başka moral ve güç kaynağını oluşturmakta. Bir arpa boyu bile yol alınamayan bir başka konu da “dış ticaret açığı” . “İhracatta Bayram, İthalatta Şenlik Var” başlıklı yazım sonrası başta otomotiv yan sanayiinin duayeni Ahmet Arkan olmak üzere çok sayıda kişiden telefon ve email desteği aldım. Dış ticaret açığında, o günden bugüne geldiğimizde, bırakın bir arpa boyu yol almayı, tam tersi, TÜİK’in yeni açıkladığı verilerde de dış ticaretteki açık, rekorlar kırmaya devam ediyor. Dış ticaretten sorumlu bakan ise hâlâ ihracatın bakanı olmayı sürdürüyor. TİM Başkanı ile kanka, birbirlerine coşku vermeye devam ediyorlar. İthalat ise cami avlusuna bırakılmış bir çocuk gibi sahipsiz. Cari açığı kapatan unsurlardan biri olan turizm gelirleri, beklentilerin çok altında gerçekleşti. Cari açık da giderek artıyor. Her şeyin kontrol altında olduğunu söyleyenler hâlâ sıkıntının olabileceği konusunda bir arpa boyu bile yol alamamışlar. Bizler, yanlışları yazmaya, önerilerimizi sıralamaya devam edeceğiz, hem de.. usanmadan, yılmadan.. Yapı Kredi Bankası KOBİ bankacılığında sektör lideri olmak için atağa geçti AB hibesi kadar kredi GÖKÇE IŞIK TRABZON 2007’nin ilk yarısında Avrupa Birliği tarafından Doğu Karadeniz’deki KOBİ’lere aktarılması planlanan 9.1 milyon Avro’luk hibe fondan nasıl yararlanılabileceği konusunda bankalar da devreye girdi. Yapı Kredi’nin KOBİ bankacılığı çerçevesinde çeşitli illerde düzenleyeceği toplantıların ilk ayağı olan Trabzon buluşmasına katılan perakende bankacılıktan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Sönmez, “Uzun bürokratik süreçleri tamamlayarak bu fonlardan yararlanma konusunda KOBİ’lere destek vermek istedik. Proje yazımı ve danışmanlık hizmetleri için KoçNet işbirliğiyle Türkiye’nin ilk KOBİ portalı Kobiline’ı kurduk. Kurulduğu günden bu yana Kobiline 50 bine yakın üyeye hizmet verdi” dedi. 900 portföy yönetmeni atadı GARANTİ BANKASI 20 KOBİ’ye eğitim Garanti Bankası, KOBİ’lere destek yaklaşımı kapsamında, İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) düzenlediği “İhracata İlk Adım Projesi”nin üçüncü etabında, 20 KOBİ’ye dış ticaret eğitimi verdi. Garanti Bankası KOBİ Pazarlama Müdürlüğü Koordinatörü Cenk Kaan Gür, söz konusu desteğin KOBİ’lerin sadece ürün ve hizmetler değil, finansal, yönetsel ve vizyoner etkinliklerini de artıracak çözümler içerdiğini kaydetti. Açıklamada, üçüncü etapta eğitim alan 20 KOBİ’nin bankaya yönlendirilen ihracat işlemlerinden, 6 ay boyunca dosya açılış masrafı alınmayacağı bildirildi. Ayrıca kredilerde faiz indirimi, ihracat sigorta fiyatlamalarında indirime ek olarak portföy yöneticilerinin sağladığı ve takibini yaptığı danışmanlık gibi imkânlar da sunulacak. Garanti Bankası, projenin 2005 ve 2006 yıllarındaki ilk iki etabında, İTO’nun belirlediği toplam 60 KOBİ’ye eğitim vermişti. Ülke genelinde sektörü ve yöreyi bilen 900 KOBİ portföy yönetmeni atadıklarını da kaydeden Sönmez, 2007 yılında KOBİ’leri VIP statüsüne aldıklarını ve bu yıl KOBİ çalışmaları kapsamında yeni bir yaklaşım sergilediklerini vurguladı. 9.1 milyon Avro’luk kaynağın 100 bin Avro’luk bö Moderatörlüğünü Kadir Çöpdemir’in üstlendiği toplantıda ekonomist Taner Berksoy ve Koç Net Genel Müdür Yardımcısı Harun Tiftikçi, katılımcılara KOBİ’lerle ilgili bilgi aktardı. lümler halinde dağıtılması öngörülü narak firma isimlerine AB logosunu yor. Ancak yüzde 50 eş finansman eklemelerinin büyük önem taşıdığı öngören geri ödemesiz hibeden yara vurgulandı. 2007’deki 1. Bölgesel lanan kişi veya kurumun, projeye, ya Kalkınma Programı’ndan Trabzon, rarlandığı kaynağa eşit miktarda kay Rize, Ordu, Giresun, Gümüşhane, nak koyması gerekiyor. Yapı Kredi, bu Artvin illerindeki küçük ve orta ölçekparayı kredi olarak vererek KOBİ’le li işletmeler yararlanabilecek. re teknik desteğin yanı sıra finansman Hibe için başvuracak şirketin SSK desteği de sağlamayı amaçlıyor. ve BağKur borcunun olmaması, borToplantıda, özellikle küçük ölçek cunu yapılandırması durumunda da li firmaların, asgari tutarı 10 bin Av ödemelerini dört aydır düzenli biçimro olarak belirlenen hibeden yararla de yapıyor olması gerekiyor. CUMHURİYET 14 K