11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 ŞUBAT 2007 PAZAR CUMHURİYET SAYFA MÜZİK haticetuncer?hotmail.com Hayri Dev, Denizli’nin yüksek tepelerinde asırlık müzik geleneğini sonraki kuşaklara taşıyor 7 Anadolu’nun sesi, nefesi HATİCE TUNCER atı Toros yaylalarının sesi Hayri Dev, çoban düdüğüyle, üç telli sazıyla dedelerinden kalan mirası oğullarına, torunlarına aktarıyor. 74 yaşındaki Hayri Dev, Denizli’nin Çameli ilçesinin yayla köylerinden Masıt’ta geçen yaşamının anlamını çalgılarında bulmuş. Fransız etnomüzikolog Jérôme Cler, 15 yıldır Çameli’nin dağ köylerinde Hayri Dev’in “yârenliklerde” yaşıtı arkadaşlarıyla çalıp söylediklerini kayıt altına alıyor ve Avrupa kentlerindeki konserlerde geleneksel müzik meraklılarının karşısına çıkarıyor. “YaylaGireniz ve Masıt Havaları” adıyla Kalan Müzik tarafından yayımlanan albümde Anadolu’nun bu hazinelerine, Fransız araştırmacı Jérôme Cler’in canlı kayıtlarından ulaşıyoruz. Hayri Dev, oğlu Zafer Dev, torunu Kısmet Dev ve Jérôme Cler’le, İstanbul’da Fransız Kültür Merkezi’nde verdikleri konser öncesinde tanıştık. Hayri Dev, Toroslar’ın batı uzantısı dağlarının üzerinde kurulu Masıt’ta, bugünkü adıyla Gökçeyaka köyünde 1933 yılında doğmuş. “Hayatı çobanlıkla, rençberlikle” geçmiş, ama çalgılarını elinden hiç düşürmemiş: “Dedemizden gördük. Dedemiz de çalardı, babam da çalardı. Biz çobanlıkta, dağda yaranlıkla böyle devam ederdik. Dağda illa yaranlık olacak. Her çoban, kızoğlan, toplandı mıydı bu dağda, oyundaşında yaranlık olurdu. Her çoban söz verdiyse orada olacak. Telefon nerede? İşaret ayna. Evine aynayı tutarlar, ‘gel’ demek. İlla varacaksın. Gitmezsen o topluma katılamazsın.” “Yârenlik”ten söz ederken Hayri Dev’in yeşil güzel gözlerinin içi gülüyor.Yârenlik kış aylarında evlerde yapılırmış. Kapı kilitlenir, dizüstü keman, çağ düdüğü, üç telli çalınıp 40 yıllık dostlar ürkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK) kuruluşunun 40. yılı etkinlikleri kapsamında yarın Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda “DİSK 40 Yıllak Dostlarıyla Buluşuyor” gecesi gerçekleştirilecek. Gecede Arif Sağ, Ataol Behramoğlu, Edip Akbayram, Ferhat Tunç, Genco Erkal, Mazlum Çimen, Mehmet Ali Alabora, Meral Okay, Moğollar, Mustafa Alabora, Onur Akın, Rahmi Saltuk, Ruhi Su Dostlar Korosu, Sadık Gürbüz, Selda Bağcan, Suavi, Timur Selçuk, Yavuz Bingöl, Yavuz Top ve Zülfü Livaneli DİSK’lilerin yanında olacak. T B Büyükmüzikadamı ayri Dev’i oğlu, torunu ve H Cler eşliğinde İstanbul Fransız Kültür Merkezi’ndeki konserde izleyince daha iyi tanıdık. Müzikle bütünleşmiş, büyük bir müzik adamıydı. Parmak şıklatarak verdiği araları izleyicinin de uyum sağlayarak tekrarlamasından çok heyecanlandı. Kendi yarattığı iletişimin verdiği coşkuyla Masıt havaları eşliğinde kaşıklarla öyle çok oynadı ki, oğlu sağlığından endişe edip oturmasını istedi. Konser bittiğinde salondaki herkes ayaktaydı. Hayri Dev, ekibi sahneden ayrılırken geri dönüp çalgıları topladı ve seyirciye doğru eğilip “Çalıp söylemezsem, oynamazsam o gece gözüme uyku girmez...” diyerek veda etti. söylenip oynanırmış. Hayri Dev’in anlatımının coşkusu ve doğallığını aktarabilmek için ifadelerine sadık kalmaya çalıştık: “Bizim yörede keman, bağlama tuttu muydu tamam.. Çal oyna kız hava olurdu. Dörder kaide herkes oynayacak mecbur. Oğlan mesela kızın oyununa tutuyorsa ikisi kalkar. Aynı hareketle oynarlar. Dedikodu yok, yalnız bu yaranlık, herkes bilir. Bağlamayı tuttun muydu hiç haberin olmaz, uzun geceler sabah olur. Bir de oyunu göreceksin. Eski elbisenle, elinde üç tül kırmızı, yeşil, beyaz, sekip gittin miydi, bağlama eline geçiverir... Şimdi gençlik bu oyunu bilmez.” Üç telli sazlar yöredeki ustalardan alınırmış. Ama çoban düdüğünü, herkes kendisi çam kabuklarından yaparmış. Hayri Dev, cebinden küçük bir naylon poşet çıkarıp bazı yörelerde sipsi de denilen çoban düdüğüyle yaylalarının havalarından örnek veriyor. Çam kabuğundan yaptığı çoban düdüğü çabuk çürüdüğü için naylon poşet içinde taşıyormuş: “Baharında dukkuklar (pepug kuşu) çıktı mı, öttü müydü, çamın dalı koparılır. Bu dalı kesersin, ondan sonra çakıyla bu düdüğü yaparsın.” Hayri Dev, aslında Denizli ve çevresinde çok sevilen bir halk sanatçısı. Belediyelerin, kültür etkinliklerinin yanı sıra düğünlerde de çalıyor. Ama artık günümüzün düğünlerinin çalgıları değiştiğinden torunu Kısmet, geleneksel çalgılarının yanı sıra org da çalıyor: “Babamgilin günlerinde düğünler evlerdeydi. Düğün çalgısı o sırada üç telliydi, kemandı, Böyle org, cihaz gibi şeyler yoktu.” Psikologdan türküler sikolog Ali Rıza Erdoğan’ın “Rüzgâr Ters Döndü” adlı albümü Gümüş Müzik tarafından yayımlandı. Albüme adını veren eserle birlikte söz ve müziği kendisine ait dört parça seslendiren Erdoğan, Şah Hatayi’nin “Miraçlama”, Noksani’nin “Divaneyiz” deyişlerini anonim ezgilerle yorumluyor. Sıvas’ın Kangal ilçesinde 1970 yılında doğan Erdoğan, Marmara Üniversitesi Psikolojik Danısmanlık Bölümü’nü bitirdikten sonra SSK Bakırköy Çocuk ve Kadın Hastalıkları Hastanesi’nde çalışmaya başladı. Erdoğan halen “Toplumsal Barış Dergisi”nde psikoloji yazıları yazıyor. Sanatın “insan hayatında önemli bir aktarım ve insandan insana açılan önemli kapılar” olduğunu savunan Erdoğan, “Müzik içsel dünyanın bir haykırışıdır ve diğer insanlara anlatılamayanın farklı bir şekle dönüştürülerek anlatılması çabasıdır” diyor. DUKKUKLAR ÖTÜNCE... P Avrupa’da konserler érôme Cler’in Masıt köyüne gelişinden sonra Hayri Dev, oğlu Zafer, Gireniz köyünden “Akkulak” diye tanınan kemancı Mehmet Şakır ve kemancı Hasan Yıldırım, Avrupa’nın birçok kentindeki festivallerde çaldılar, konserlere çıktılar. Kemanı dizüstü çalışlarıyla Avrupa’da yerel müzik araştırmacılarının dikkatini çeken Mehmet Şakır’ı 2004 yılında 79 yaşında yitirdik. Akkulak’ın yaşıtı Masıt’tan kemancı Hasan Yıldırım’ı ise ocak ayı sonlarında kaybettik. Gençlere kurs açılsın ler’in yazdığı, Tacik yönetmen Gulya Mirzoeva’nın 1998’de çektiği belgesel filme Hayri Dev’in “Bu sanat şu torunlar devam etmezse orman arkası kalacak” sözleri nedeniyle “Ormanın Arkasında” adı verilmiş. Söze her başlayışında geleneksel çalgılarının, zeybek oyunlarının kaybolup gitme endişesini dile getiriyor: “Ben çobanım ne anlarım filmden. Yaranlık çok meşhur olduğu için anlattım. Şimdi kurs açarlarsa, eski oyuncular da gösterirlerse gençler üniversitede, lisede öğrenecek bunları. Halk eğitim, belediye başkanımız uğraşıyor, bakalım...” J C Zafer Dev Etnomüzikoloji tnomüzikolog Jérôme Cler, Hayri Dev, oğulları Zafer Dev, Bayram Dev, kemancılar Mehmet Şakır ve Hasan Yıldırım’ın “YaylaGireniz ve Masıt Havaları” albümündeki ezgileri, 15 yıldır yaptığı kayıtlardan seçmiş. Jérôme Cler, Paris Sorbonne 4 Üniversitesi’ne verdiği doktora tezinde de, Çameli, Masıt ve Gireniz köylerinin yerel müziklerini konu edinmiş: “Etnomüzikoloji, müziği kendi ortamında inceleyen, anlamaya çalışan bir bilim. Her ortamın özelliğini anlamak etnomüzikolojinin birinci amacı. Müzik, bölgeye, coğrafyaya, insana bağlı, kültürel bir şey. Yörük müziği ama içinde vadiye özgü tek bir şey yok. 60 kilometre uzaklıktaki Acıpayam’da bu müziği duymadım. Masıt gerçek yayla, 1500 metre yükseklikte. Ovadaki uzun hava ve ağır zeybeklere yaylada rastlamadım. Yaylada uzun hava yok. Mesela Hasan Dayı öldükten birkaç gün sonra onun kardeşi geldi. Hep birlikte çaldık, Hasan Dayı’yı konuştuk. Ağıt yok, hiç kimse ağlamıyor. Bir akşam boyunca Hasan Dayı’nın adına çaldık.” E Kısmet Dev Fransız bağlamacı érôme Cler, Paris’te bağlama ustası Talip J Özkan’la tanışmış ve 1989’da Özkan’dan bağlama dersleri almış. Araştırma yapmak üzere yardım istediği Talip Özkan, Cler’i memleketi Denizli’nin Acıpayam ilçesine yönlendirmiş. Cler, Acıpayam çevresinde köy köy dolaşmış: “1991 yazında bir gün kaymakam vekili Baki Bey’deki çok eski bir kasette Hayri Dev’in üç telli bağlamasını ve sesini duydum. Çok özel müzikler olduğunu hemen fark ettim. Çameli’nde olduğunu öğrenince hemen gittim.” Cler, çok az Türkçe biliyormuş ama “bağlama çaldığı için” hemen anlaşmışlar. Hayri Dev ve arkadaşlarını Fransa’ya götürerek Radio France’ta “Yayla Müziği” konulu bir programa çıkmalarını sağlamış. “De Bouche a Orville” festivalinde konser vermişler. Daha sonra çıkardıkları albüm birçok festivale davet edilmelerine neden olmuş. Dev ve arkadaşları Cler’in Fransa’nın batısındaki Parthenay kentindeki köyüne de konuk olmuşlar: “O kadar doğal oldu ki. Hiç yabancılık yoktu. Hayri Dev, benim çocukluğumdan gördüğüm dedelere çok benziyor. Çocukluğumun köyleri de aynıydı. Şimdi değişti tabii. Bizim köylerimizde de keman çok meşhurdu, sonra akordeona geçtiler.” Bozkırın ozanları ıvas Kültür ve Dayanışma Derneği’nin (SİDAD) “Anadolu’dan Esintiler” adıyla düzenlediği konserler dizisi yarın Ataköy’deki Yunus Emre Kültür Merkezi’nde saat 20.30’da Nurettin Rençber’in konseriyle başlayacak. SİDAD’ın açıklamasında Sıvas şehri “Uçsuz bucaksız bir bozkırdır Sıvas. Bozkırlığına inat nice ozan çıkarmış bağrından. Hem ozanlar diyarı, hem türkü diyarı olarak anılmış adı” ifadeleriyle anlatıldı. (0535 399 90 97) S Masıt Kırığı, Kaya Zeybeği ayri Dev ve kendisi gibi Anadolu çınarı olan H arkadaşlarının repertuvarları Boğaz Navası, Masıt Kırığı, Kaya Zeybeği denilen oyun havalarından oluşuyor: “İki kız bir araya geldi mi bir şöyle boğaz kaidesi vurdu muydu, sen tek ses zannedersin. İki kız aynı tuttururlar. Sabah koyunları erdin mi, çalmaya başladın mı kaidesi var ya, ayrı kırıklara gidersin.” Zafer Dev’in açıkladığına göre, çobanlar, sürüyü dağa götürdükten sonra bir ardıç ağacının gölgesine toplayıp “kırık kaide” havaları çalmaya başlarlarmış. Kızlarsa boğazlarından çoban düdüğünü aratmayacak ezgiler çıkarırlarmış. KISA.. KISA.. KISA.. !f İstanbul’un kapanış partisi bu gece 22.0003.00 saatleri arasında Beyoğlu’ndaki Babylon’da gerçekleşecek. Giriş ücretsiz. Hasan Yükselir, 28 Şubat Çarşamba saat 20.00’de Kenter Tiyatrosu’nda “Gelenekten Geleceğe Türküler” seslendirecek. Tunus asıllı Fransız müzisyen ve prodüktör Smadj, ud sanatçısı Mehdi Haddab ile ortak projesi olan DuOuD ile 1 Mart’ta Babylon sahnesinde olacak. JD Music Rock Competition’ın finali 2 Mart’ta Mor ve Ötesi’nin de sahne Smadj alacağı Yeni Melek Gösteri Merkezi’nde yapılacak. Işın Karaca, 3 Mart’ta Beyoğlu Balans Müzikhol’de 34. yaşını sahnede sevenleriyle birlikte kutlayacak. Karagöz Sanatevi’nin Paris’te Fransız Kültür Bakanlığı’na bağlı Cite de la Musique ve Salle Playel gösteri merkezlerinde geçen hafta düzenlediği etkinliklerde Selim Sesler Techno Roman Projesi, Mevlana Âşıkları Topluluğu sahne aldı. Sanatevinin çalışmaları kapsamında bu akşam Cite de la Musique’te Erkan Oğurİsmail Hakkı Demircioğlu ve Kardeş Türküler konser verecek. 27 Şubat’ta ise Önder Focan, Paris’in cazseverleriyle buluşacak. Hrank Dink anılıyor oğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu (BGST) ve Agos gazetesi işbirliğiyle 28 Şubat Çarşamba günü saat 20.30’da Yeni Melek Gösteri Merkezi’nde, geçen ay katledilen gazeteci Hrant Dink’i anma toplantısı gerçekleştirilecek. “Vicdanımızın sesi oldukları için bizlerden kopartılan dostlarımıza, Dink’in şahsında her dilden şarkılarla sesleniyoruz... Bir aradalılığımızı sürekli kılmak üzere” söylemiyle düzen İkbal Kaynar, yeni albümünü tamamladı ama yapım şirketi arıyor B lenen gecenin geliri Karagözyan ve Kalfayan Yetimhaneleri’ne bağışlanacak. Geceye Arto Tunçboyacıyan, Aylin Aslım, Aynur, Bartev Garyan, Birol Topaloğlu, Moğollar, Dostlar Korosu, Hayko Cepkin, Helesa, Kardeş Türküler, Mor ve Ötesi, Muammer Ketencoğlu, Nejat Yavaşoğulları, Sayat Nova Korosu, Sema, Tuncel Kurtiz, Vedat Türkali, Yavuz Bingöl gibi çok sayıda müzisyen ve aydın destek verecek. Piyasanın inadına albüm azarmüzisyen İkbal Kaynar, üç yıl önce başladığı yeni albüm çalışmalarını tamamladığını, ancak, henüz bir yapım şirketiyle anlaşmadığı için şarkılarını dinleyicilerine ulaştırmasının zaman alacağını duyurdu. “Yasakları Kaldır Bana” adlı albümünü 1995 yılında yayımlayan Kaynar, öğretmenlik mesleği nedeniyle müziğe bir süre ara verdi. Kaynar, iki yıl önce kaybettiğimiz müzisyen Tuncay Akdoğan ile albüm çalışmalarına başladı. Yeni albümü için Anadolu’nun değişik yörelerinden 10 türkü ve söz ve müziği kendisine ait olan 2 parça hazırladı. Kaynar’a Cem Yıldız, İsmail İlknur, Fırat Başkale enstrümanlarıyla, Mehmet Gümüş, Y (www.ikbalkaynar.com) Stelyo, Halide Demirkapı vokalleriyle destek vermiş. Kaynar, Sezer Bağcan’ın stüdyosunda kaydedilen albümünde annesi ve oğlu Ozan’la da düet yapıyor. Kaynar, yeni albümünü yayımlatma mücadelesini “Popüler kültürün yaşamımızın her alanını acımasızca etkilediği, korsan CD’nin pervasızca devam ettiği, müzik yapımcılarının yeni yapıma girmediği günümüzde işimin zor olduğunu biliyorum ama bu albümün yayımlanması için inatla uğraşacağım” sözleriyle ifade ediyor. “Mavilere Saldım Umutları” adlı bir kitabı olan Kaynar, 12 Eylül askeri darbesi sürecinde yaşanan trajikomik anıları topladığı “Eylül Gülmeceleri” adlı bir kitap üzerinde çalışıyor. Çeşitli etkinliklerde şiir ve müzik dinletileri yapan Kaynar, aralarında Cumhuriyet’in de bulunduğu gazete ve dergilere yazılar yazıyor. CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle