Katalog

25 ŞUBAT 2007 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Yeni politikanın yaşama geçirilmesi için MGK toplantısı sonrası düğmeye basıldı Irak politikası değişiyor BAHADIR SELİM DİLEK Bölük Pörçük Anılar... Yerkürenin gizemi bir bulut oluyor ansızın. İlkyazı karşıladığımız elma kokulu bir mayıs sabahında değiliz. Şubatın son günlerinde hüzün topluyoruz... Bense yitik bir seferi izliyor gibiyim... Bizi kırbaçlayan kara kanatlı savaş Kâbil üzerinde değil, dünyanın tüm yoksul ülkelerinde kendini gösteriyor... Sonbahar geçip gitti!.. Şimdi karsız ve yağmursuz kışla avunuyoruz... Bedeninden kan fışkıran çocuk bir gece vardiyasından dönüyor Gazze’de... Ramallah’ta patlayan bombaları, Kâbil’deki ortaçağın karanlığında işkenceden geçen kadınları görüyor musunuz bilmiyorum... Peki sonsuzluğun adı nedir, anlatır mısınız? Gelincikler kışın açmaz!.. Zamanların bilinmeyen diliminde Adonis’in esir pazarlarında dolaşırken, Belgrad’da bir akşamüstü ağlıyordum. Prag’da ise bir sabah düşler bahçesinde geleceğin fotoğrafına bakıyordum... Aşk ve düş parantezleri arasına bedenini koyan kadınlar, silah tacirlerinin kana susamış bakışlarında yıkanıyorlardı... ??? Franz Kafka köprüsünden geçerken, puslu bir günde Havel’i dinledim; Kâbil’de tek bacaklı çocuklarla konuştum... Çekoslovakya neden ikiye bölünmüştü? Bir kış poyrazında savaşların zalim örtüsünü kaldıramayan dünya, bugün George W. Bush’un “sonsuz özgürlük” aldatmacasında Arjantin’i, Şili’yi görebiliyor muydu? Bir şubat sabahında gözlerimi kapatıp Prag baharını anımsamaya çalıştım... Kış çisentisi odamın penceresine vururken Julis Fucik’in dizelerinde geçmiş zaman acılarına tanık oldum... “Erkekler mezarlarından kalkıyor/ Kanlı ölümüne yorgun/ Ve arkalarında duruyor savaş. Ruhları parça parça,/ Gövdeleri yaşlı./ Her şey soğuk/ Hâlâ çepeçevre/ Ama barış!” Gökyüzünün gri yalnızlığı hüznün içinde saklı... Karşı tepelerde köhnemiş ağaçlar eski bir şarkıyla buluşuyor... Tüm zamanlarda akan o kederli ırmaklar çocuk çığlıklarıyla birleşiyor; hüznün keyfi olan yalnızlık, düşlerin, yağmurlu bir serin kış akşamında buluşuyor... Kendi kendime soruyorum: Yüreklerin tahta evciklerle donandığı bir günün kapalı kapılarını açabilir miyiz? Çiçekleri, kokuları, ışığı, özgürlüğü, barışı tüm evrene yayabilir miyiz? Susuyorum... Sessizliğin orta yerindeyim ve Eduardo Galeano’nun bir yazısını okuyorum: “Kissinger’in suç dosyası Bin Ladin ya da dünyadaki herhangi bir teröristten çok daha kabarık. Üstelik bu suçlar, dünyanın birçok ülkesinde işlendi. Endonezya, Kamboçya, İran, Güney Afrika, Bangladeş ve Akbaba Planı’nın (Plan Condor) kirli savaşından çok çekmiş bütün Güney Amerika ülkelerinde devlet terörüne ‘destek, finans ve ilham’ sağladı Kissinger. 11 Eylül 1973’te, ikiz kuleler felaketinden tamı tamına 28 yıl önce, Şili Başkanlık Sarayı’na hücum edilmişti. Kissinger, Allende ve Şili demokrasininin mezar kitabesini, Şili’deki seçim sonuçlarını yorumlamadan çok daha önce yazmıştı: Bir ülkenin, kendi halkının sorumsuzluğu yüzünden komünist olmasına neden göz yummamız ve tahammül etmemiz gerektiğini anlamıyorum.” ??? Zifiri bir karanlık!.. Sadece aç kuşların çığlıkları duyuluyor... Ne diyor Eduardo Galeano: “Her ne kadar Uygar Dünya’nın liderleri yeni bir Haçlı Seferi için bastırsalar da Allah, kendi adına işlenen suçlardan sorumlu değil. ‘Günün sonunda’ ne Tanrı Yahova’nın izleyicilerine karşı bir soykırım yapılmasını, ne Yahova, Sabra ve Şatila katliamlarının gerçekleşmesini emretti ve ne de Filistinlilerin topraklarından sürülmesini. Her şey bir yana, Allah, Tanrı ve Yahova aynı kutsallığın üç farklı adı değil mi ki?” Ey bizi kırbaçlayan kara kanatlı savaş! Ey, aşklarımızı yok eden, özgürlüklerimizi çalan şiddet sarmalı! Ey acı, korku, nefret, çılgınlık!.. Sesimizi duyuyor musun? Essen’deyim. Otelin penceresinden dışarıya bakıyorum... Bölük pörçük anıları toplamaya çalışıyorum... Öymen’den hükümete uyarı ? ZONGULDAK (Cumhuriyet) CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, TBMM’de yeniden görüşülen Petrol Yasası’nın bazı maddelerinde ısrar edilirse konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacaklarını açıkladı. Zonguldak Karaelmas Üniversitesi’nce düzenlenen panele katılan Öymen, “Çok şükür bu ülkede hâkimler var. Hâkimler bu gibi birçok yasayı geri çevirdiler, bunun da çevrileceğine inanıyoruz” diye konuştu. ANKARA Bir süreden bu yana Dışişleri Bakanlığı’nın üzerinde çalıştığı “Türkiye’nin yeni Irak politikası”nın uygulamaya geçirilmesi için önceki gün yapılan Milli Güvenlik Kurulu toplantısının ardından düğmeye basıldı. Cumhuriyet’in ulaştığı değerlendirmelere göre Türkiye’nin yeni politikasında ana ekseni yine “Irak’ın toprak bütünlüğü ve siyasi birliği” oluşturdu. Bunun yanı sıra Kerkük’e karşı terör örgütü PKK’yi “koz olarak kullanmaya çalışan” Kürt gruplar, diyalog yoluyla baskı altına alınacak. Ancak söz konusu diyalog, böl ? Irak’ın toprak bütünlüğü ve siyasi birliği, yeni politikanın ana eksenini oluştururken Kerkük’e karşı terör örgütü PKK’yi “koz olarak kullanmaya çalışan” Kürt gruplar, diyalog yoluyla baskı altına alınacak. gesel Kürt yönetimini “ayrı bir oluşum gibi” tanımanın önünü açmayacak nitelikte olacak. Dışişleri Bakanlığı’nın yeni Irak politikasını, 1991 yılındaki Körfez Savaşı’ndan bu yana uyguladığı gibi yeniden “Irak’ın toprak bütünlüğü ve siyasi birliği” üzerine kurmasında, ABD’nin ve İsrail’in İran konusundaki kaygıları önemli ölçüde etkili oldu. ABD’nin Irak’ı işgalinin ardından ortaya çıkan siyasi süreçte, Kürt grupların etkinliğini artırmasıyla, Irak’ın bölünmesi durumunda ortaya çıkacak yeni durum da değerlendirmeye alınmıştı. Ancak İran’ın Irak içinde giderek güç kazanması, gerek ABD’de gerekse İsrail’de, Irak’ın toprak bütünlüğü ve siyasi birliğinin korunmasının gerektiği düşüncesi pekiştirdi. Yeni Irak politikası bağlamında, Kürt gruplar ile alt düzeyde kurulacak bir ilişki, hem PKK ile mücadele konusunda, hem de uluslararası petrol pi yasası açısından önemli olacak. Türkiye’nin Kürt gruplarla yürüteceği teknik temaslar, KerkükYumurtalık’tan gelen petrolün arzını da garanti altına alacak. ABD, Ankara’ya, KerkükYumurtalık hattı yerine, Kerkük’ten Basra’ya uzanan hattın ön plana çıkmasının, İran’ın, ülkedeki Tahran destekli Şii gruplar aracılığı ile Irak petrol politikası üzerindeki etkisini arttıracağı yönünde yaptığı değerlendirmeyi iletti. Ankara’da, bu değerlendirme bağlamında, kuzeydeki hattan gelen petrol arzının garanti altına alınmasıyla Irak’ın siyasi birliğinin ve toprak bütünlüğünün korunabileceği, Irak’ın parçalanma sürecinden uzaklaşacağı görüşü benimsendi. ERDOĞAN’A GAZETECİ TEPKİSİ ÇİZMEDEN YUKARI The Guardian gazetesine göre ABD’nin İran kanıtları da asılsız. MUSA KART ‘Lafını tartıp konuşsun’ ? Başbakan Erdoğan’ın, MGK’ye ilişkin haber yapan gazetecileri “ihanetle” suçlaması tepki çekti. Basın örgütleri Başbakan’ın medyayı hedef almayı alışkanlık haline getirdiğini belirttiler. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Milli Güvenlik Kurulu’na (MGK) ilişkin haber yapan gazeteciler ile bunları yayımlayan basın yayın organlarını “ihanetle” suçlaması tepki çekti. Başbakan Erdoğan’ın, basına “hakaret” derecesine varan söylemlerine önceki gün bir yenisi daha eklendi. Erdoğan, Suudi Arabistan’a hareketinden önce düzenlediği basın toplantısında basında yer alan haberlere dikkat çekerek “Bu sızdırma hareketini yapan bir defa ihanet içerisindedir. İki, bunu yayımlayan, onlar da aynen buna ortaktır. Bakın bu kadar açık ve ağır konuşuyorum. Bu ülkenin kendine ait gizlilikleri vardır” demişti. Gazetecilere yönelik suçlamaya basın örgütlerinden sert tepki geldi. törlüğe gidersiniz” değerlendirmesini yaptı. Şemdinli’de gerekçeli karar ? Haber Merkezi Şemdinli’de Umut Kitabevi’ne bomba atarak bir kişinin ölümüne neden oldukları gerekçesiyle açılan davada 39 yıl 10 ay hapse mahkum olan terör örgütü PKK itirafçısı Veysel Ateş’in gerekçeli kararında, sanıkların yasadışı yollarla, keyfi ve hukuka aykırı metotlarla terörle mücadele ettikleri belirtildi. NTV’nin haberine göre, kararda, astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz’in de 39 yıl 10’ar ay hapse mahkum edildikleri anımsatılarak sanıkların kendilerinden yüksek görevlerde bulunan kişilerin himayesi ve katılımı olmadan bu suçları işleyemeyecekleri belirtildi. Gül: Büyükanıt soruşturma açtırdı Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın, MGK toplantısında görüntülü sunum yapacağının basına sızdırılmasından dolayı çok üzgün olduğunu ve bununla ilgili soruşturma açtırdığını söyledi. Ortadoğu konulu uluslararası toplantıya katılmak üzere Pakistan’a giderken uçakta gazetecilere açıklamalarda bulunan Gül, “Sayın Genelkurmay Başkanımız da çok üzgün. Bununla ilgili soruşturma açtırdı. Konuşacağı şeyi önceden birinin yazması çok üzdü’’ dedi. [email protected] Özyürek’ten iktidara eleştiri ? MERSİN (Cumhuriyet) CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mustafa Özyürek, Mersin merkez ilçedeki CHP’li belediye başkanların AKP hükümetince üvey evlat olarak görüldüklerini belirtti. Özyürek, “Buna rağmen başkanlarımız çalışarak göçle dengesi bozulmuş Mersin’e önemli hizmetler vermişlerdir” dedi. ‘301. madde değiştirilecek’ EU Observer internet sitesine demeç veren Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, birkaç hafta içinde 301. maddenin değiştirileceğini söyledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 301. maddesinin birkaç hafta içinde değiştirilebileceğini söyledi. Gül, EU Observer internet sitesine verdiği demeçte, 301. maddenin Türkiye’nin reform sürecini etkilediğini belirterek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ve kendisinin görüşünün bu maddenin değiştirilmesi gerektiği yönünde olduğunu kaydetti. TCK’nin iki yıl önce, ifade özgürlüğü konusunda artık sorun yaşanmaması amacıyla bütünüyle değiştirildiğini ifade eden Gül, ifade özgürlüğünün şart olduğunun açıkça ortaya konulduğunu ancak bazı savcıların, yazarlar ve düşünürlere yönelik dava açtığını belirtti. Gül, “Birkaç hafta içinde, seçimlerden önce 301’i değiştireceğiz, ancak zihniyet değişikliğine de ihtiyacımız var ve bu bir gecede olmaz, bu bir süreç” dedi. Gül, AB’nin şu anda kalıcı olmayan bazı sorunlarla yüzleştiğini ifade ederek zaman içinde AB’deki havanın daha iyiye gideceğini kaydetti. Gül, “Bu zamanı kullanacak ve ilerleme kaydedeceğiz” diye konuştu. Türkiye’nin AB sürecine bağlılığının “lafta olmadığına” ve bazı fasılların askıya alınmasına karşın müzakerelerin sürdüğüne işaret eden Gül, Türkiye’nin “hızını düşürmediğini” bildirdi. Üye ülkelerin çoğunun Türkiye’nin üyeliğinin öneminin farkında olduğunu belirten Gül, “Şunu fark ettim ki, birçok üye ülke Türkiye’yi benden daha iyi savunuyor” dedi. ‘Haddi değil’ Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Başkanı Ahmet Abakay, “Başbakan ne zaman sıkışsa basını hedef almayı alışkanlık haline getirdi. Oysa basın görevini yapıyor. Basına görevini hatırlatmak ya da nasıl yapacağını göstermek, söylemek ne Başbakan’ın ne de başkasının haddi değil” dedi. Erdoğan’dan, ülkenin refahı için çalışmasını isteyen Abakay, “Kendi işine baksın. Anlamadığı, bilmediği, bir gün dahi içinde olmadığı basına akıl vermeye kalkmasın” diye konuştu. Türkiye’de, özellikle iktidar mensuplarının “ihanet” lafını çokça kullandığına dikkat çeken Abakay, “Bu da devlet adamı ağırlığını ve birikimini taşıyamamalarından kaynaklanıyor” görüşünü kaydetti. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Başkanı Ercan İpekçi de Erdoğan’ın göreve geldiğinden bu yana basına sansür talebini eksik etmediğinin altını çizdi. Kişi ya da kuruluşları ihanetle suçlamanın o kadar kolay olmadığını vurgulayan İpekçi, “Söylenen lafın iyice tartılıp ölçülmesi lazım. Söylenen her sözde, yapılan her işte ihanet ararsanız, dikta Kanaltürk’e destek ? İstanbul Haber Servisi Kanaltürk televizyonu ve çalışanları ile ilgili Maliye Bakanlığı tarafından mali soruşturma açılmasıyla ilgili dün Mecidiyeköy’de bulunan Kanaltürk televizyonu binasına destek ziyaretine gelen Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Tuzla Şubesi ve Yeniden Kuvayı Milliye Hareketi Derneği, yapılan baskıyı kınadıklarını belirtti. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 TÜRK VE SAKIK DA OTELE GELDİ Gül’ün yemeğinde ‘PKK yandaşı parlamenter’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye’nin AB içindeki imajının düzeltilmesi için oluşturulan AB İletişim Grubu’nun organize ettiği ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ü, Avrupa’daki Türk parlamenterlerle bir araya getiren Ankara’daki çalışma yemeğine, PKK’ye yakınlığı ile bilinen Berlin Eyalet Meclisi üyeleri Gıyasettin Sayan ve Helin Evrim Baba da katıldı. Yemek sırasında eski DEP milletvekilleri Ahmet Türk ve Sırrı Sakık da, Sayan ve Baba ile görüşmek için yemeğin düzenlendiği otele geldiler. Sayan ve Baba yemek öncesi, kendilerine yönelik yapılan “PKK destekçileri” haberlerini “şiddetle kınadıklarını” dile getirdikten sonra “barış ve diyalogdan yana” olduklarını ileri sürdüler. Yemek öncesi açıklama yapan Gül, “Önyargılar konusunda Avrupa toplumlarını, siyasetçilerini eğitebilmemiz, doğruyu anlatabilmemiz için sizlerin desteğine büyük ihtiyacımız vardır” diye konuştu. Trabzonlular Taksim’de ? İstanbul Haber Servisi Trabzon’un düşman işgalinden kurtuluşunun 89. yıldönümü dolayısıyla Trabzon Dernekler Birliği üyeleri dün Taksim Cumhuriyet Anıtı’na çelenk bıraktı. Halk oyunları oynayan grup, Atatürk Anıtı’na çelenk bıraktıktan sonra İstiklal Marşı’nı okudu. Yürüyüşe izin verilmedi İHD İstanbul Şubesi’nin TCY’nin 301. maddesinin kaldırılması için yapmak istediği yürüyüşe, polis tarafından izin verilmedi. Aralarında sinema sanatçısı Yusuf Çetin, 301’den iki ceza alan avukat Eren Keskin’in de bulunduğu grup, Taksim tramvay durağında toplandı. İHD’lilere, polis yürümelerine izin veremeyeceklerini belirtti. Polisin yürüyüşü engellemesine tepki gösteren İHD Şube Başkanı Hürriyet Şener, “Hükümet bizi yürütmeyerek ‘301’i kaldıramayacağız’ mı demek istiyor” dedi. (VEDAT ARIK) CUMHURİYET 05 K