10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 ŞUBAT 2007 CUMA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI K 7 PB 6 K 6 PB 9 Y 13 Y 10 Y 13 Y 6 Y 7 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y 9 Y 11 PB 11 PB 9 K 3 K 1 K 2 B 1 Y 15 Parçalı bulutlu Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y 15 Y 15 K 4 PB 5 PB 2 K 2 K 2 K 0 PB 10 Trabzon Ankara Erzurum Hakkari İzmir Antalya Ş.Urfa Adana Tüm bölgelerimiz parçalı ve çok bulutlu, Marmara’nın doğusu Ege, Akdeniz, İç Anadolu’nun güney ve batısı, Batı ve Orta Karadeniz ile akşam saatlerinden itibaren Güneydoğu Anadolu’nun doğusu ile Doğu Anadolu’nun güneydoğusu yağışlı geçecek. Hava sıcaklığı yurdun iç ve batı kesimlerinde azalacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih K 4 K 3 K 5 B 11 B 10 B 8 B 9 B 8 B 3 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y PB Y B B K B Y B 10 7 12 8 5 4 15 13 9 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı B B B Y B Y B Y Y 13 14 6 13 9 10 6 18 14 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada da açıkladı. Kıbrıs üzerinde tartışmaların sürdüğü, Avrupa Birliği’nin soruna el attığı bir dönemde CHP’yi iki devletli çözüm noktasına getiren nedenler nedir? Türkiye, Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yaşamasına ılımlı ve olumlu yaklaştı. Rumların Türk toplumunu Kıbrıs Cumhuriyeti içinde azınlık sayan anlayışına direndi. Cumhuriyetin iki toplumdan kaynaklandığı görüşünü savundu. Rumlar ise Kıbrıs’ın Rum adası ve yönetimin Rum Cumhuriyeti’nde olduğunu öne süren politikalarından geriye adım atmadı. Baykal, iki parçalı devlet kararını açıklarken geçmiş yıllardaki gelişmeleri de dikkate alarak son durumu özetliyor: Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, özellikle AB’ye tam üye olduktan sonra her geçen gün kendi egemenliğini Kuzey Kıbrıs’a dayatma kararlılığında olduğunu gösterdi. Bu durum karşısında yapılacak tek şey artık Kıbrıs’ta iki ayrı toplumun barış içinde bir arada yaşadığı bir noktaya gelmesini sağlamak. Çözüm iki devletli Kıbrıs! ??? CHP lideri bu görüşünün olumlu karşılanmasını “talep ediyor”. İyi, güzel: vardığı sonuca saygı duymak gerekiyor ama, önce medyaya bakalım. Baykal’daki önemli politika ve tavır değişikliğini yansıtan tek satır yok. Oysa öneriyi gündeme taşıyan, bir sivil toplum kuruluşu veya herhangi bir siyaset adamı değil. Ne ki, hükümetten de olumlu olumsuz ses çıkmıyor. Ana muhalefetteki önemli değişikliğe hükümet kayıtsız kalırken... Baykal’ın konuştuğu günün ertesi Yunanistan’ın Ankara Büyükelçisi, CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen’e geliyor. Atina, hemen iki devletli Kıbrıs açıklamasındaki nedenleri öğrenmeye çalışıyor. Büyükelçi anlatılanları dinliyor, herhangi bir yorum yapmadan ayrılıyor. ??? 700 bin Rum’un yaşadığı Güney Kıbrıs büyük oynuyor. Doğu Akdeniz’deki girişim, bulunacak ve işletilecek petrol gelirinden KKTC’yi mahrum etmeye dayanmıyor. Bu girişimin altında yatan hesap daha başka ve doğrudan Türkiye’ye yönelik. Gerçek neden Türkiye’nin Akdeniz’deki “münhasır ekonomik alanını yok etmek!” Atina’nın Ege’de oynadığı kıta sahanlığına benzer bir oyun! Oysa Rumların açıkladığı gibi 400 milyar dolar değerindeki petrol uzmanlara göre Akdeniz’in 2 kilometre derinliğinde deniz tabanının da altında. Günümüzdeki teknikle çıkarılması olanaksız. ??? Serdar Denktaş açıkladı. Rumlar 2003’te de petrol aratmaya kalkışmışlar, ancak Türk savaş gemilerini gören yabancı şirket, tası tarağı toplayıp kaçmış. Hükümet, Rum yönetiminin anlaşma imzaladığı devletler nezdinde diplomatik girişimlerde bulundu. Mısır, anlaşmayı dondurdu; Lübnan KKTC’nin ve Türkiye’nin haklarına “sadığız” dedi. Ama bu girişimler Rumları durdurmadı: Rum yönetimi 15 Şubat’ta ihale açıyor. Bir diğer gelişme henüz yansımadı, yankı bulmadı. Türkiye, denize döşenecek borularla KKTC’ye su götürmeyi planladı. Bir İtalyan gemisi boruların nasıl döşeneceğini TürkiyeGirne arasında saptamaya çalışıyor. Rumlar, AB nezdinde bu girişimi protesto etti. İtalya ile Finlandiya Rumları haklı buldu. Türkiye ile Kıbrıs arasındaki denizde gezerek Türkiye’nin adayla irtibatını kesmek istiyor. Olumsuz bu gelişmeler karşısında hükümet ve Rumlarla birleşme şampiyonu Bay Talat, acaba Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti hayali peşinde koşacaklar mı?.. Yoksa Kıbrıs için yeni, gerçekçi bir politika saptamaya yönelecekler mi? Rumlara gözdağı Petrol oyununa sert tepki gösteren Türkiye, Akdeniz’de devriye görevi yapan savaş gemilerine, ‘rutin görev bölgeleri dışına çıkma’ talimatı verdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) Mısır’ın ardından Lübnan ile de oynamaya çalıştığı petrol oyununa sert tepki gösterdi. Türkiye, dün Akdeniz’de 1 yıldan bu yana insan kaçakçılığına karşı yürütülen “Akdeniz Kalkanı” kapsamında devriye görevi yürüten savaş gemilerine, “rutin görev bölgeleri dışında devriyeye çıkma” talimatı verdi. Bu amaçla, önceki gün itibarıyla Rodos Adası açıklarında bulunan filodaki birden fazla savaş gemisi, Güney Kıbrıs açıklarına yönlendirildi. Cumhuriyet’in ulaştığı bilgilere göre GKRY’nin Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi ve KKTC’yi yok sayarak bir oldubitti yapma arayışına girmesi, hem Dışişleri Bakanlığı’nda hem de Genelkurmay Başkanlığı’nda ayrıntılı bir şekilde değerlendirildikten sonra, Türkiye’nin bölgeye gemilerini göndererek tepki göstermesi kararlaştırıldı. Dışişleri Bakanlığı, Rum yönetiminin 17 Ocak’ta petrol arama anlaşması imzaladığı Lübnan’dan “kapsamlı izahat” beklerken diğer taraftan da savaş gemileri devreye sokuldu. Dün sabah, Rodos açıklarında bulunan ve 1 yıldan bu yana insan kaçakçılığına karşı yürütülmekte olan “Akdeniz Kalkanı” kapsamında görev yapan Türk Deniz Kuvvetleri filosuna, “rutin görev bölgesi dışında devriyeye çıkma talimatı” gönderildi. Bu talimat üzerine dün sabah erken saatlerde filodaki sayıları birden fazla olan savaş gemileri, Kıbrıs Adası’nın güneyine doğru harekete geçti. Konu, dün sabah itibarıyla Ankara’da hareketlilik yarattı. ABD ziyareti öncesinde Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile görüşen Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, gazetecilerin sorusu üzerine “Doğu Akdeniz ve Ege’de zaten devamlı görev yapan, devriye gezen gemilerimiz var. Dışişleri Bakanlığı’yla müşterek çalışmalarımız var. Bizim yeni gemi göndermemize ihtiyaç yok” değerlendirmesini yaptı. Konunun, Büyükanıt’ın Gül ile görüşmesinde de gündeme geldiği öğrenildi. Büyükanıt öğleden sonra da Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile haftalık olağan görüşmesini yaptı. Büyükanıt görüşmede Sezer’e bilgi verdi. Başbakan Tayyip Erdoğan ise gün boyunca gazetecilerin bu konudaki sorularını yanıtlamadı. lı gemiler oluşturuyor. Sayıları 1012 arasındaki sahil güvenlik botları, Türk kıyılarına 4 mil mesafe içinde görev yapıyor. İkinci grubu Akdeniz Bölge Komutanlığı oluşturuyor. Bu komutanlık bünyesinde ise 3 firkateyn görev yapıyor. Bu gemiler, Mersin Limanı ve KKTC arasında devriye görevi yürütüyor. Üçüncü grup ise Donanma Komutanlığı’na bağlı 10 ila 15 gemiden oluşuyor. Bu gemiler, Marmaris Aksaz ile KKTC’nin Karpaz Burnu arasında kontroldevriye görevi yapıyor. Akdeniz Kalkanı tatbikatının ise üçüncü grup tarafından yürütülmekte olduğu belirtilirken, Türkiye’nin aynı zamanda Akdeniz’de, UNIFIL kapsamında Lübnan açıklarında görev yapan Gaziantep Firkateyni de bulunuyor. GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Üç grup donanma gücü Edinilen bilgiye göre Türkiye’nin Akdeniz’de üç grup donanma gücü bulunuyor. Birinci grubu Sahil Güvenlik Komutanlığı’na bağ Rauf Denktaş’tan tatbikat yorumu: ‘Zamanlama mükemmel’ REŞAT AKAR LEFKOŞA Kıbrıs’ın kuzey kıyılarında petrol arama hakkının Türk Petrolleri Anonim Ortaklığı’nda olduğunu, geçmişte yapılan değerlendirmeler sonrasında KKTC makamlarının bir Amerikan şirketine sondaj izni vermediğini anımsatan Rauf Denktaş “Rum tarafının AB üyeliğinin yarattığı şımarıklıkla tek yanlı adım atmasına da izin verilemez” dedi. Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, Rum hükümetinin Mısır ve Lübnan’la petrol anlaşması imzaladıktan sonra 15 Şubat’tan itibaren ihaleye çıkma kararı almasına sert tepki gösteren Denktaş “Buna hakları yoktur. Geçmişte benzeri adımlar atmaya kalkıştıklarında, karşılarında Türkiye’nin sert ihtarını bulmuşlar ve geri adım atmışlardı. Türk donanmasının tatbikat başlatması, planlanmış olabilir.Ancak zamanlaması anlamlıdır ve mükemmeldir. Rum lider Papadopulos’un mesajı almasını diliyorum. Aklı varsa 24 saat içinde geri adım atar ve ihaleden vazgeçer.” Kabadayılık siyaseti Papadopulos’un hâlâ “kabadayı” siyaseti izlediğine dikkat çeken Denktaş, “Kıbrıs’ın başına ne gelmişse kabadayılık siyasetinden gelmiştir” dedi. Güney Kıbrıs’ta yayımlanan Cyprus Mail gazetesinin dünkü başyazısında “kadife ayrılıktan” söz edildiğini vurgulayan Denktaş, “Özellikle Rum Dışişleri Bakanı Yorgos Lillikas’ın iki gün önce Kıbrıslı Türkleri azınlık göstermesi kabul edilebilecek bir yaklaşım değildir. Enosis siyasetinden vazgeçmiş değillerdir. O nedenle ayrılık tek çözümdür” diye konuştu. AKP’nin Kıbrıs konusunda kırmızı çizgileri belirleyerek AB’ye duyurması gerektiğini belirten Denktaş “Bilsinler ki millet vermez, asker de vermez. Kıbrıs’ın stratejik önemi büyüktür” dedi. ne yazık ki, bir arpa boyu yol alamadığımızı gördük. Dink cinayeti nasıl soruşturuluyor sorusuna, başlıktaki yanıtı vermek abartma olmaz: Son derece demokratik bir cinayet soruşturması! Herkesin istediği gibi yönlendirme hakkı var... Bunun yanında soruşturmayla birlikte ortaya çıkan kimi gerçekler de güvenlik birimlerimizin toplumun her kesimiyle yine çok demokratik yöntemlerle diyalog halinde olduğunu gösterdi. Dink cinayetiyle ilgili basına verilen bilgiler bizde ilk şu çağrışımı yaptı: Sanki taraflar birbirlerine basın üzerinden şifreli mesajlar veriyor. Her şeyin deşifre olduğu bir ortamda şifrenin sözü mü olur demeyin... Bize göre çözülme, Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay’ın merkeze alınmasıyla başladı. Altay’a ilişkin bu idari tasarrufun ardından sanki birileri şunu söyledi: Mademki aldınız onu merkeze, rezil edeceğiz sizi herkese! Zira, Altay daha Trabzon’a veda etmeden, Trabzon emniyetinin Dink cinayetini bir yıl önceden İstanbul polisine ihbar ettiği haberi sızdı! Neden? Altay’ın kurban edildiğine inananlar, bir anlamda intikam mı almış oldu? Olabilir! ??? Trabzon’un İstanbul’a cinayeti ihbar ettiğinin açıklanmasının hemen ardından ikinci haber patladı: İstanbul polisi ihbarı ciddiye aldı ama, cinayetin azmettiricisi Yasin Hayal’in İstanbul’da kalacağı ev olarak bildirilen adres gerçek çıkmadı! Bu da cinayet üzerinden polisin kendi içindeki çekişmenin bir başka sahnesi olsa gerek! Soruşturmayla ortaya çıkan bir başka vahim durum da şu: Cinayeti ihbar eden muhbir yurttaş Erhan Tuncel, daha önce işlediği iddia edilen bir suç nedeniyle hakkında dava açılmaması karşılığında muhbirliğe başlamış! Bir başka deyişle Tuncel’e şu önerilmiş: “Arkadaş, suçun sabit sen hareketlisin... Hakkında dava açılırsa cezaevini boylayacaksın. Eğer bizim muhbirimiz olmayı kabul edersen seni bu davanın dışında tutacağız...” Erhan Tuncel önüne konan son derece demokratik, iki seçenekli bu öneriyi değerlendirmiş ve ikinci şıkkı seçiyorum, demiş. Böylece muhbirliğe başlamış! Aklımıza ilk şu geliyor: Acaba bu tür yöntemle muhbirliği kabul etmiş kaç kişi var? ??? Erhan Tuncel yeni bilgiler verecek mi? Buna ilişkin haberler de Tuncel’in demokrasiyi ne kadar iyi özümsediğini, kişisel haklarını ne kadar güzel analiz ettiğini ortaya koyuyor. Sızan haber o ki; Tuncel, hazırlanacak olan iddianameye bakacak, kendisine yönelik suçlamanın ne olduğunu gördükten sonra konuşmaya, ek bilgi verip vermemeye karar verecek! İşte ben tam demokrasi diye buna derim! Tuncel, halen Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı görevini yürüten Ramazan Akyürek Trabzon Emniyet Müdürü iken aktif biçimde kullanılmış. Müdürlüğe Altay gelince, bizim muhbirle ilişkiler soğumuş. Öyle anlaşılıyor ki, Altay demokratik muhbir seçme hakkını kullanmış, Tuncel’i devre dışı bırakma kararı almış. Ankara’ya yazı yazılmış: “Tuncel’in muhbirlikten çıkarılmasına...” Ankara olur demiş... Bu arada Tuncel de 17 kez, “Yasin Hayal Dink’i öldürecek ya da öldürtecek” ihbarı yapmış. Peki böylesine önemli, iç güvenliğimizi emanet ettiğimiz Emniyet’in en tepesinde kim var? Kimse yok... Personelden sorumlu en kıdemli Emniyet Genel Müdür Yardımcısı tarafından vekâleten yürütülüyor! Başka yorum yok! ankcum?cumhuriyet.com.tr RUM BASINININ İDDİASI ‘ABD ve İngiltere krize müdahil oldu’ Haber Merkezi Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin, Mısır ve Lübnan’la yaptığı petrol anlaşmaları nedeniyle KKTC ve Türkiye’den yapılan uyarıların ardından, Rum basını, konuya ABD ve İngiltere’nin de müdahil olduğunu ileri sürdü. Rum basını, “ABD ile İngiltere’nin, Ankara’nın resmi olarak da ortaya koyduğu tehditleri frenleyerek Doğu Akdeniz’de çıkan krize müdahale ettiğini” yazdı. ABD ve İngiltere, Güney Lefkoşa’daki büyükelçilik sözcüleri aracılığıyla, “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenliğinin ve hukuki temsiliyetinin inkâr edilemeyeceğini, anlaşmaların hukuki açıdan geçerli olduğunu” savundu. İki ülke, aynı zamanda, “Kıbrıs sorununun çözülmesi gereğinin ve petrol yataklarından bütün Kıbrıslıların (Türk ve Rum) menfaat sağlaması” olanaklarının altını da çizdi. Rum Politis gazetesine konuşan ABD’nin Güney Lefkoşa’daki büyükelçiliğinin sözcüsü “Kıta sahanlığının karasularındaki her türlü kalkınmanın, iki taraf arasında birleşme perspektiflerini güçlendirecek şekilde olması önemlidir” dedi. İngiliz Yüksek Komiserliği sözcüsü de “Kıbrıs sorununa süratle çözüm bulunmasının bütün Kıbrıslılara Kıbrıs’ın maden zenginliklerinden yararlanma olanağı tanımasını diliyoruz” görüşünü kaydetti. PETROL ŞİRKETLERİ UYARILDI Gül: Planlı ve normal faaliyetler ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, savaş gemilerinin Doğu Akdeniz’e yönlendirilmesinin “planlı ve normal faaliyet’’ olduğunu savundu. Gül, tüm petrol şirketlerini de konuyla ilgili olarak uyardıklarını söyledi. Arnavutluk’a hareketinden önce Esenboğa Havaalanı’nda soruları yanıtlayan Gül, Türkiye’nin savaş gemilerini Doğu Akdeniz’e yönlendirmesine ilişkin haberlerin anımsatılması üzerine “Gemiler uçak değil ki, birkaç dakikada binlerce kilometre kat edip bir yere gitsin. Bunlar planlı çalışmalardır” dedi. Talat, Rumların petrolü tek başına sahiplenme hakkının olmadığını vurguladı: Kıbrıs’ta yasal hükümet yok İstanbul Haber Servisi KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Güney Kıbrıs Rum yönetiminin komşu ülkelerle petrol arama anlaşmaları yapmasının doğru olmadığını vurgulayarak “Kıbrıs’ta yasal bir hükümet yoktur. Yasal olmayan bir hükümetin komşu ülkelerle tek başına anlaşmalar bağlaması kabul edilebilir bir durum değildir” dedi. Swissotel’de gazetelerin dış politika editörleriyle bir araya gelen Talat, “Rum yönetiminin komşu ülkelerle petrol arama anlaşmaları yapmasını nasıl değerlendirdiğinin” sorulmsı üzerine, Rum tarafının bu konuyu tek yanlı bir girişimle başlattığını söyledi. Talat, konunun bu noktaya Kıbrıslı Türklerin de or RUMLAR TÜRKİYE’Yİ AB’YE ŞİKÂYET ETTİ BRÜKSEL (ANKA) Rum yönetimi yaptığı petrol anlaşmaları üzerine yaşanan kriz nedeniyle Türkiye’yi AB’ye şikâyet etti. ABHaber, AB Dönem Başkanı Almanya ve Avrupa Komisyonu’na bilgi veren Rumların, Türkiye’nin AB üyesi bir ülkeyi tehdit ettiğini dile getirdiğini kaydetti. Rumların COREPER toplantısında da Türkiye’nin, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarını ihlal ettiğini belirterek Türkiye’nin üyelik sürecinde konunun mutlaka gündeme getirilmesi gerektiğini dile getirdiği bildirildi. Bu kapsamda Rumların, Türkiye’nin Ada’dan bir an önce asker çekmesinin, AB gündemine alınmasını istediği kaydedildi. AP’deki Rum milletvekilleri de, sorunu gündeme taşımak için harekete geçti. tak olması gereken bir zenginliğe Kıbrıslı Rumların tek taraflı sahip çıkması sonucunda geldiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Akdeniz’e kıyısı bulunan ülkeler ve yakın ülkeler, münhasır ekonomik bölge anlaşmalarında ve tartışmalarında taraf olmak durumundadır. Dolayısıyla Türkiye’nin açıkça ortaya koyduğu bu konular ele alınmalı. Rum yönetimi, Rusya da petrolle ilgileniyor Öte yandan Rum Ekologlar ve Çevreciler Hareketi Genel Sekreteri Yorgos Perdikis, Kıbrıs’taki muhtemel petrol yataklarından istifade edilmesine Rusya’nın da ilgi gösterdiğini açıkladı. Güney Lefkoşa’daki Rus büyükelçisiyle görüşen Perdikis “Bir şirketten ilgi var” dedi. Kıbrıs’ı bir bütün olarak temsil etmemektedir. Dolayısıyla komşu ülkelerle petrol konusunu görüşmesi ve tek başına anlaşmalar bağlaması kabul edilemez. Biz bunu ortaya koyduk, Türkiye de bunu ortaya koydu. Bu kararın gerginliğe yol açabileceğini ifade etmiştim. Kıbrıs Rum tarafı savaş tehdidi olarak algılamıştı. Halbuki barışın kurulması ve mevcut olanın korunması için gayret gösteren bir politikacı olarak bunu bir görev gibi görüp uyarıda bulunmuştum. Hemen arkasından Rum yönetimi anlaşmalar imzaladı.” Talat, Lübnan’la anlaşma yapan Rum Yönetimi’nin bu ülkedeki siyasi boşluğu değerlendirdiğini söyledi. ‘İhale olursa gereken yapılır’ Uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Gül, Türkiye’nin asker göndermesi ve desteğine karşın, Lübnan’ın Rum kesimiyle anlaşma imzalamasının “Lübnan’a yakışıp yakışmadığının” sorulması üzerine Gül, “Yakışmadı tabii” yanıtını verdi. Rum kesiminde çıkarılan yasa ile Doğu Akdeniz’de petrol arama ve çıkarma yapılması için izin verildiği, ilk ihalenin ise 15 Şubat’ta yapılacağı anımsatılarak bu ihalenin yapılıp yapılamayacağının sorulması üzerine Gül, buna ihtimal vermediğini belirterek “Olmaz böyle bir şey... Olursa da o zaman gereken yapılır” dedi. Gül, terörle mücadele koordinatörlüğü sisteminin işleyip işlemediğinin ve bu konuda koordinatörlerden gelen açıklamalara ilişkin görüşünün sorulması üzerine, bu açıklamaları paylaştıklarını söyledi. Gül, “Beklentiler çoktur. Ümit ediyorum ki, çok somut bazı gelişmeler olacaktır” diye konuştu. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle