10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 ŞUBAT 2007 CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr 11 Başbakan El Maliki, ABD ve İran’ın anlaşmazlıklarını Irak dışında çözmelerini istedi BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI ‘Başka yerde savaşın’ Alman bakanın ifadesi alınacak ? BERLİN (AA) Almanya Dışişleri Bakanı FrankWalter Steinmeier, Küba’daki Guantanamo Üssü’nden serbest bırakılan Murat Kurnaz’ın olayıyla ilgili olarak 8 Mart’ta Alman İstihbarat Teşkilatı (BND) Araştırma Komisyonu’nda ifade verecek. Kurnaz, Guantanamo Üssü’ne gönderilmeden önce Afganistan’da Alman askerleri tarafından kötü muameleye tabi tutulduğunu söylemişti. Yeni Sömürgecilik ve Bizimkiler Batı kapitalizmi yeni sömürgeciliğin yayılma yolları olarak nasıl bir politika izliyor? Türkiye gibi “açık toplumlarda” şunu yapıyor: 1) Önce “küreselleşme düşüncesini” yerleştiriyor. “Ben yok dünya var” fikri benimseniyor. Kendini koruma refleksini yavaş yavaş yok ediyor. Her şey bizler için düşüncesinin en sonunda, “Her şey kapitalizm ve dev tekelleri için” sonucuna varacağını insanlar başlangıçta göremiyorlar. Her şeyin, “küresel oligarşi” yani emperyalizm adına pazarlandığını anlayamayanlar yanında anlamak istemeyenler de bulunuyor kuşkusuz. 2) Küreselleşme fikrini yerleştirirken, “federalleşme, gevşeme ve çözülme” yolundaki dayatmalar birbirini tamamlayan ve tetikleyen bir işlev görüyor. Bu safhada ulusal kimliğin zayıflatılması, yıpratılması ve çökertilmesi çok önemli. İktisadi, siyasi ve kültürel olarak kullanılabilecek “gayri milli öğeler” devreye sokuluyor. “Medya”, çok önemli bir silah olarak kullanılmaya başlıyor. “Medya, silahsız terörün adı haline geliyor.” 3) Küreselleşme ve federalleşme ile birlikte, “olmazsa olmaz” bir şey daha var; serbest piyasanın kaldıraç gibi kullanılması. Özelleştirme, pazar ekonomisi ve dışa açılma ile bütün kapıların açıldığı sihirli bir düzen oluşturuyorsunuz. Küreselleşme, federalleşme ve piyasalaşma şeytan üçgeninin, emperyalizm adına açamayacağı kapı yok. Ülkeyi bir tek tank sokmadan bir baştan bir başa işgal edebilirsiniz. Bu üç faktör bir ülkeyi ahtapotun kolları gibi sararak sömürgeleştirebilir, hatta parçalayabilir. Bu tür sivil ve sessiz darbelerde en büyük engeli ulusalcılar oluşturur. ABD ve Avrupa’nın bugün ulusalcıları hedef almalarının arkasındaki neden budur. 110 gazeteci öldürüldü ? PARİS (AA) Merkezi Paris’te bulunan Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF), 2006’da 110 medya çalışanının öldürüldüğünü ve öldürülen medya görevlisi sayısının 1994’ten bu yana en yüksek düzeye ulaştığını açıkladı. Raporda, gazeteciler için en tehlikeli ülkeler arasında Kuzey Kore, Eritre, Küba, Türkmenistan, Irak, Meksika, Filipinler, Rusya ve Lübnan gösterildi. Raporun Türkiye bölümünde TCY’nin 301. maddesi eleştirildi ve 65 gazeteci hakkına geçen yıl bu maddeden soruşturma açıldığı bildirildi. Dış Haberler Servisi Irak Başbakanı Nuri el Maliki, ABD ile İran’ı, anlaşmazlıklarını Irak dışında çözmeleri yönünde uyararak ülkesinin çapraz ateş altında kalmasına izin vermeyeceğini söyledi. El Maliki, Amerikan CNN televizyonuna verdiği demeçte, “İran ile ABD arasında bir anlaşmazlık var ve İranlılarla Amerikalılara aralarında bir sorun olduğunu bildiğimizi söyledik. Ancak bu sorunun Irak’ın dışında giderilmesini istiyoruz. Amerikan ordusunun Irak’ı, İran ya da Suriye’ye saldırmak için kullanmasını istemiyoruz. İran’ın Irak’ı Amerikan askerlerine saldırmak için kullanmasını da kabul edemeyiz” dedi. ABD ile İran arasındaki so ? Irak Başbakanı Nuri el Maliki, CNN’e demecinde, “Amerikan ordusunun Irak’ı İran ya da Suriye’ye saldırmak için kullanmasını istemiyoruz. İran’ın Irak’ı ABD askerlerine saldırmak için kullanmasını da kabul edemeyiz” şeklinde konuştu. runları çözmek için çaba göstermeye hazır olduklarını ifade eden Maliki, “Tabii, eğer mümkünse. Ancak herkes Irak’ın egemenliğine saygı göstermeli” şeklinde konuştu. hangi bir saldırı Irak hükümetine karşı yapılmış bir eylemdir. Irak hükümeti buna izin vermeyecektir. Ancak aynı zamanda komşularımızla, özellikle İran ile iyi ilişkileri sürdürmek istiyoruz” dedi. Hükümet sözcüsü, İran ile uzun bir sınıra sahip olduklarını, bölgesel çıkarları bulunduğunu belirterek “İlişkimizin diğerlerinin gölgesinde kalmasını istemeyiz” diye konuştu. ABD Başkanı George Bush, geçen hafta Amerikan güçlerine, Irak’ta etkinlik gösteren İranlı ajanları yakalama ve öldürme izni vermiş, pazartesi günü de Irak’taki askeri faaliyetlerini arttırması halinde sert karşılık verecekleri yönünde İran’ı uyarmıştı. İki ülkeyle de iyi ilişki Irak hükümet sözcüsü Ali el Dabbah da hem ABD hem de İran ile iyi ilişkiler istediklerini söyledi. El Dabbah, gazetecilere yaptığı açıklamada, “İran ile iyi ilişkileri sürdürmek istiyoruz. Koalisyon güçlerine yönelik her Bush: Bakacağız... Bu arada Bush, Nuri el Maliki’yi “yaptıklarıyla” değerlendireceğini söyledi. Amerikan Fox News kanalına açıklamalarda bulunan Bush, El Maliki’ye güven duyduğunu açık açık söylemekten kaçın makla birlikte, Irak Başbakanı’nın verdiği sözleri yerine getirmeye başladığını söyledi. Bush, El Maliki’ye güvenip güvenmediği sorusuna doğrudan yanıt vermezken “Önemli olan harekete geçip geçmediğini bilmektir. Ve güven, yapacağınızı söylediğiniz şeyleri yaparsanız kazanılır. Maliki şahsen bana bazı sözler verdi ve şimdi bu sözleri tutmaya başladı” ifadesini kullandı. “El Maliki’nin şimdiye kadar harekete geçmediğini mi düşündüğünün” sorulması üzerine yine doğrudan yanıt vermemeyi seçen Bush, “Bir şeyler yapmakta olduğunu söylüyorum. Bu, Bağdat’a daha çok birlik göndermek anlamına geliyor” dedi. N ICHOLAS BURNS: Tahran bombacı Dış Haberler Servisi ABD yönetiminden bir üstdüzey yetkili, İran’ı, Irak’taki direnişçilere bomba yapımı için yardım etmekle suçladı. Geçen günlerde Türkiye’yi de ziyaret eden Dışişleri Bakan Yardımcısı Nicholas Burns, Irak’taki Amerikan askerlerinin yakın dönemde, patlayıcı teknolojisi konusunda isyancı Şii gruplara teknolojik bilgi aktaran çok sayıda İranlıyı gözaltına aldığını söyledi. Burns, İran’ın Basra çevresindeki isyancılara yardım sağladığı yolundaki suçlamaları da yineledi ve Bağdat’ın kuzeyine kadar bir alanda etkinlik gösterdiğini anımsattı. İngiltere daha önce İran’ı burada yol kenarına yerleştirilen bombaların geliştirilmesine karışmakla suçlamıştı. İran bu iddiaları sürekli reddediyor. Ya bizim taraf? Küreselleşme, federalleşme ve piyasalaşma ortamı Batı kapitalizminin tekellerinin ülkeyi işgalini kolaylaştırır. Ülke güle oynaya sömürgeleşiverir. Sanayi, tarım, bankalar, borsalar, medya, eğitim, siyasal partiler, bürokrasi ve Meclis Batı tekellerinin ve yerli oligarşinin denetimine girer. Karşı tarafın yani emperyalizmin hangi araçlarla hangi sonuçlara varmak istedikleri çok açık. Ya “bizim cephede” neler oluyor? Kimi büyük sermaye çevreleri “oyunu Batı kapitalizminin taleplerine göre oynamak zorundalar”. Çünkü kendileri, “Batı oligarşisinin stratejik ortağı” konumundalar. Türkiye’nin sömürgeleştirilmesine karşı koyacak pozisyonları yok. Ümmetçiliği ulusal bütünlüğe, ulusal kimliğe ve gerçek demokrasiye üstün tutan “işbirlikçi İslamcılar” da aynı konumdalar. Onlar da emperyalizmin stratejik ortağı olmuşlar. Ayakta durmaları onlara bağlı. Etnik ve dini bölücüler yukarıdaki iki grupla aynı kaderi paylaşırlar. Emperyalizmin üç stratejik ortağı yeni sömürgeciliğin ayrılmaz bir parçası olmuşlardır. Küreselcidirler; federalleşmeyi desteklerler.. ve tabii serbest ve açık pazar ekonomisinin savunucusudurlar. Emperyalizmin maşaları üzerine oturmuşlardır. Ancak yanıldıkları bir şey var; emperyalizmin maşası olmayı bir defa kabul edince sonunda, “onun hedefi olmaktan kurtulamazsınız”. Usame bin Ladin ve Saddam bunun en taze örnekleri değil mi? Chirac geri adım attı ? PARİS (AA) Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, hafta başı üç basın kuruluşuna verdiği açıklamadan geri adım atarak, “İran’ın nükleer silaha sahip olmasının kabul edilemez olduğunu” söyledi. Chirac, iki ABD’li gazete ve bir Fransız dergiye yaptığı ortak açıklamada, “İran’ın nükleer bombaya sahip olmasının tehlikeli olmadığını” söylemişti. Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndan dün yapılan açıklamada, “Fransa, İran’ın nükleer silaha sahip olma hedefini kabul edemez” denildi. ‘Paramiliter yetkililer’ Burns, 11 Ocak’ta Kuzey Irak’ta gözaltına alınan İranlıların, Tahran yönetiminin savunduğu gibi diplomat değil, Devrim Muhafızları’nın El Kudüs biriminin üyeleri olduğunu da söylerken “Bunlar El Kudüs güçlerinin aktif üyeleri, İran yönetiminin ve onun istihbarat birimlerinin paramiliter yetkilileri... Bunlar tarikat savaşlarını çıkaran kişiler” dedi. İran’ın bölgedeki etkinliklerini iki yıldır izlediklerini, Şii militan gruplara yardım sağlandığı yolunda artan kanıtlar olduğunu savunan Burns de, böylece son günlerde İran’ın Irak’ta şiddeti körüklediği suçlamalarını gündeme getiren ABD’li yetkililer arasına katılmış oldu. Ocakta 1971 sivil öldü Üç Filistinli öldürüldü ? RAMALLAH (AA) Batı Şeria’da dün İsrail askerleri üç Filistinliyi öldürdü. Güvenlik yetkililerine göre, İsrail’in Kalendiye’de kurduğu güvenlik duvarı yakınlarında 17 yaşında bir genç, askerlerin ateşiyle vurularak hayatını kaybetti. Nablus kasabasında da El Aksa Şehitleri Tugayı mensubu 2 Filistinli askerlerce öldürüldü. Irak’ın başkenti Bağdat’ta Şiilerin yaşadığı bir semtte dün bir minibüse düzenlenen bombalı saldırıda 6 kişi öldü. Sünnilerin yaşadığı bir semte düzenlenen havan topu saldırısındaysa 3 kişi öldü. El Anbar bölgesinde düzenlenen bir saldırıda yaralanan ABD’li asker dün yaşamını yitirdi. İçişleri Bakanlığı, Irak’ta geçen ay şiddet eylemlerinde 1971 sivilin öldüğünü bildirdi. Ocak ayında Irak’ta 590 direnişçinin öldüğü, bunun bir yıl içinde direnişçilerin verdiği en büyük kayıp olduğu kaydedildi. Irak’ın Hille kentinde ise dün akşamüstü meydana gelen patlamalarda 45 kişinin öldüğü, 150 kişinin yaralandığı bildirildi. Kentte pazar yerine iki intihar eylemcisinin girdiği, polisin ilk eylemciyi fark etmesine karşın felaketi önleyemediği bildirildi. (Fotoğraf: REUTERS) Ahmet Hakan’ın tahlili... Ahmet Hakan 29 Ocak 2007’de, benim de adımın geçtiği Hürriyet’teki yazısında, Türkiye’deki İslamcıları, Milliciler, Batıcılar ve Ortadakiler diye üç sınıfa ayırmış ve “bu tiplerin artık netleştiğini” yazmış. Sayın Ahmet Hakan ben sizin “tiplemenizi” pek doğru bulmuyorum!.. Hele “ortadaki tipler” karmakarışık, kimin eli kimin cebinde belli değil. İsterseniz biraz daha netleştirelim. Mesela şöyle diyelim; “İslamcı siyasiler ikiye ayrılmıştır; emperyalizmle işbirliği yapan İslamcı siyasiler; emperyalizme karşı duran cephedekiler.” Yoksa “ortada, kenarda, AB’nin biraz dizinde” gibi tiplemeler insanların kafasını karıştırır, işi gizler. İslamcıların kırmızı çizgileri bugün Ortadoğu’da da keskinleşti; Amerika’ya karşı çıkanlar ve emperyalizmle işbirliği yapanlar... Türkiye’dekiler de onların izdüşümü gibi. Emperyalizm karşıtları ve işbirlikçi İslamcılar sınıflaması yerli yerine oturuyor... www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü McCormack, İran’ı sistemli baskı uygulamakla suçladı ABD’nin ‘azınlık’ kaygısı derinleşti Dış Haberler Servisi ABD İran’ı egemenliği altındaki azınlıklara “sistemli baskı” yapmakla suçladı. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Sean McCormack, başta Azeriler olmak üzere İran’da Kürt, Bahai, Arap azınlıkların kötü muameleye maruz kalmasından kaygılı olduklarını açıkladı. McCormack, rejimin kadınları, öğrencileri, sendikaları, gazeteci ve akademisyenleri de baskı altında tuttuğunu belirtti. Sözcü, Azeri direnişçi Abbas Lisani olayından hareketle İran’daki azınlıklara yapılan muameleyi eleştirdiği açıklamasında, “İran rejiminin başta Azeriler, Kürtler, Bahailer, Araplar olmak üzere etnik azınlıklara ve dini gruplara karşı yürüttüğü baskılardan endişeliyiz. ABD, İran rejimini kendi vatandaşlarına karşı sistematik baskı uygulamaya son vermeye ve bütün İran halkının insan haklarına saygılı olmaya davet etmektedir” dedi. Sözcü McCormack, ayrıca “ABD İran’ı, evrensel olarak kabul edilen ifade ve basın özgürlüğü, iş bulmada eşitlik gibi konularda ısrar ettikleri gerekçesiyle gözaltına alınan ya da tutuklananları serbest bırakmaya çağırmaktadır. Buna Lisani de dahildir” dedi. Bu açıklamanın, ABD’nin İran’a dönük eleştirilerinin yoğunlaştığı bir dönemde yapılmasına dikkat çekiliyor. Lisani, 1 Ocak’ta tutukluluk koşullarını protesto etmek için açlık grevine başlamıştı. İran’da Azeriler nüfusun yaklaşık yüzde 25’ini oluşturuyor. ‘TSK operasyon düzenlemedi’ ? BRÜKSEL (AA) AB Komisyonu genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, Türkiye’nin Kuzey Irak’ta terör örgütüne karşı Türkiye’nin operasyon yürüttüğü konusunda kanıt olmadığını söyledi. AP’nin İngiliz sosyalist üyesi Glyn Ford’un sorusunu yanıtlayan Rehn, operasyon düzenlediği yönünde basında çıkan iddiaların asılsız olduğunun yetkililerce yalanlandığını bildirdi. Guantanamo’da baskılar P ERES ŞAŞIRTTI: Tutsaklara Saddam resmiyle işkence Dış Haberler Servisi Guantanamo’daki tutsakları korkutmak ve yıldırmak için, idam edilen devrik Irak lideri Saddam Hüseyin’in infaz fotoğraflarının gösterildiği bildirildi. Küba’daki Amerikan üssü Guantanamo’daki tek Avustralyalı tutsağın avukatı Joshua Dratel, tutsakları yıldırmak için Saddam Hüseyin’in idam fotoğraflarının yanı sıra yargılama esnasında çekilen fotoğraflarının da gösterildiğini söyledi. Dratel, mahkum edilmiş bir kişinin fotoğraflarının gösterilmesinin, tutsakları ölüm tehdidi altında yıldırarak boyun eğmeye zorlamaktan başka anlamı olmadığını belirtti. Saddam Hüseyin’in yargılanmasıyla ilgili fotoğrafların altında “Saddam işbirliğine yanaşmadığı ve gerçeği itiraf etmediği için idam edildi” gibi ifadeler yer aldığı belirtildi. Joshua Dratel, böyle fotoğrafların gösterilmesinin, savaş tutsaklarının haklarıyla ilgili Cenevre sözleşmelerine aykırı olduğunu söyledi. ‘Zina’ vahşeti ? LUCKNOW (AA) Hindistan’ın kuzeyindeki Uttar Pradeş eyaletinde Agra yakınında bulunan köylerinden yasak ilişkilerinin ortaya çıkması sonucu kaçan Maşeh (20) ve kuzeni olan kız arkadaşı Guriya’nın (19), aileleri tarafından bulunduktan sonra köyün ihtiyar heyetinin önüne çıkarılarak öldürülüp cesetlerinin parçalara ayrıldığı açıklandı. Vahşete ilişkin soruşturma başlatıldığı öğrenildi. İran’ı vurma niyetimiz yok Dış Haberler Servisi İsrail Başbakan Yardımcısı Şimon Peres, nükleer bomba yapmasından şüphe duydukları İran’a karşı askeri güç kullanmak gibi bir niyetleri bulunmadığını söyledi. Peres, Senegal’in başkenti Dakar’daki bir konferansta bir araya geldiği öğrencilere, İran’ın içişlerine karışmak istemediklerini, ancak İran Devlet Başkanı Mahmud Ahmedinejad’ın, “İran halkı için bir sorun olduğunu” savundu. Şimon Peres, Ahmedinejad’ın “ne bir vaadinin ne de bir çözümünün bulunduğunu” vurguladı. İran’ı, nükleer çalışmaları ve Mahmud Ahmedinejad’ın İsraille ilgili açıklamaları doğrultusunda bir tehdit olarak gördüklerini ifade eden Şimon Peres, bu ülkeye karşı askeri güç kullanmalarının gündemde olmadığını kaydetti. seviyor! İsa Usame’yi Avustralya’da bazı kiliselerin dışına asılan “İsa Usame’yi Kucaklıyor”, “İsa Usame’yi seviyor” posterleri tartışma yarattı. Anglikan Başpiskoposu Peter Jensen kiliselerin, “Günahları ne kadar büyük olursa olsun Tanrı’nın herkesi kucakladığı” yönündeki Hıristiyan öğretisini göstermeye çalıştığını ama yazıyı “biraz yanıltıcı” bulduğunu söyledi. (Fotoğraf: AP) CUMHURİYET 11 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle