18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 ARALIK 2007 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Türkiye, AB ile ilişkilerde 9 yıl geriye gitti, üyelik Fransa ve Almanya’nın insafına kaldı 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Kazanımlar sıfırlandı Bakan Akdağ Erzurum’da ? ERZURUM (AA) Sağlık Bakanı Recep Akdağ, “PKK terör örgütü, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin gücüyle baş edemeyeceğini tamamen anlamış durumda’’ dedi. Erzurum’a gelen Bakan Akdağ, öğretmenevinde düzenlenen Kurban Bayramı kutlamalarına katıldı. Akdağ, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, operasyon sürecinin çok iyi yönetildiğini ifade etti. Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Spor Salonu’nda, Türkiye ile Gürcistan A Milli Hentbol takımları arasında oynanan özel maçı da bir süre izleyen Akdağ, daha sonra Numune Hastanesi’ndeki hastaların bayramını kutladı. MAHMUT GÜRER AKPABD Planı... 1990’lı yılların başlarıydı. Devlet içinde örgütlü “derin güçler”, Güneydoğu’yu “kan gölü”ne çeviren PKK’yi ezmek için yeni bir yol bulmaya karar verdiler: “Güneydoğu’da tarikatşeyhşıhaşiretkorucu ayağını güçlendirmek için Marksist PKK’ye karşı köktendinci bir örgüt kurmak...” Turan Dursun, Çetin Emeç, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu cinayetleri işlenmiş, Güneydoğu’a Vedat Aydın, Musa Anter öldürülmüştü... Uğur Mumcu cinayetinin ardından Behçet Cantürk, Savaş Buldan ve arkadaşları kaçırılarak katledilmişlerdi... 2 Temmuz 1993 yılında Madımak yangını... Kanlı cezaevi olayları... Arada unuttuğum olaylar da olabilir... O yıllar kimse “İslami Hareket” ve “Hizbullah”tan söz etmiyor, özellikle dinci basın “sözde Hizbullah” ya da “sözde İslami Hareket” diye olup bitenleri geçiştiriyordu... Uğur Mumcu cinayetinin ardından TBMM’de “Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu” kuruldu... Bu çok önemli kurul aylarca çalıştı... Komisyonun başında DYP milletvekili Sadık Avundukluoğlu bulunuyordu. O rapor daha sonra kitapçık olarak yayımlandı. Raporun bir bölümünden ilginç bir ayrıntı vereceğim: Komisyon üyeleri 27 Temmuz 1993 yılında Batman’a gidip emniyet müdürü ve vali yardımcısıyla konuşuyorlar. Emniyet müdürü ve vali yardımcısı Batman’a bağlı Gürciş ilçesinin Sekü, Gönüllü ve Çiçekli bölgesinde Hizbullah’ın kampı olduğunu, askeri birliğin bu kampa yardım edip eğitim verdiğini komisyon üyelerine anlatıyorlar... Sonra ne oluyor? Askeri yetkililer bunu yalanlıyor!.. ??? Burada şunu belirtmek istiyorum: Yıllarca “Hizbullah” adlı dinci terör örgütü korunup kollandı, İsmail Hakkı Karadayı’nın Genelkurmay Başkanı olmasıyla bölgeye olan bakış değişti, Hizbullah’ın üzerine gidildi... Ama iş işten geçmişti... Toplumsal çatışmaya neden olacak faili meçhul cinayetlerin arkası kesilmedi 19901996 arası... Cem Ersever, Mustafa Deniz, Nevzat Bol cinayetleri, Eşref Bitlis olayı... AKP şimdilerde Güneydoğu’da ateşle oynuyor, 2 Temmuz’da aldığı oyu yerel seçimlere aktarmak istiyor... Hizbullah, İslami Hareket, Müslüman Kardeşler... Doğu Silâhçıoğlu “ABD ve AKP’nin Düşleri” yazısında ne diyordu: “...Ortak paylaşılan coğrafyada Türkiye Cumhuriyeti’ni ‘Türkİslam Devleti’, ‘Bağımsız Kürdistan’, ‘Kürtİslam Devleti’ olarak yeniden yapılandırmak.” AKP, PKK’yi ortadan kaldırmak ya da etkisizleştirmek için 1990’lı yıllarda sonu acı sonla biten bir oyunu yeniden sahneye koyuyor... Tarikatlar işin içinde, Hizbullah, İslami Hareket, Müslüman Kardeşler ise destek güç... Bu kez ortada silah yok, sandık var!.. Bu bir ABD tezgâhı... ABD emperyalizminin BOP ayağında Türkiye’ye biçilen rol zaten belli... PKK zaten eski gücünü çoktan yitirmiş... Kuzey Irak’ta ilk demokratik seçimde Barzani kaçacak yer arayacak. Orada dinci örgütlenme almış başını gidiyor... Yaklaşık 1 yıl önce Hizbullah’ın Güneydoğu’da nasıl örgütlendiği, kökten dincilerin tarikat şeyhlerinin korumasında ticarete atıldıklarını, “Saidi Kürt” hareketinin ABD koluyla Kuzey Irak’ta ihaleleri paylaştıklarını günlerce yazmıştım. ??? Güneydoğu kentlerinin pek çoğunda sokaklar “dincilerin” elinde... Yoksula aş, işsize para!.. Kömür, bulgur, peynir, nohut, un, şeker!.. Ne istersen!.. Türk ve Kürt sosyalistlerin, aydınların, emekçilerin oturup düşünmeleri gerekir Güneydoğu’da ABD eksenli, Barzani destekli yeni gelişmeleri ve köktendinci yapılanmayı. Şimdiden söyleyeyim, bunun faturası eli kanlı, katil PKK’den daha yüklü olur... Güneydoğu dinci bir kuşatma altında. Kürtİslam Sentezi’nin öncülüğünü Fethullahçılar yapıyor. AKP bundan hoşnut!.. Peki sonuç ne olacak?.. ANKARA AKP iktidarı döneminde TürkiyeAB ilişkilerinde de gerileme yaşanıyor. Avrupa Birliği’nin (AB) son dönemde Türkiye ile ilgili aldığı kararlar, müzakereler devam etmesine karşın Ankara’yı hızla sürecin dışına atıyor. Hükümet ve Devlet Başkanları Zirvesi’nde alınan karar sonrasında Müzakere Çerçeve ve Katılım Ortaklığı belgelerinde yer alan az sayıdaki kazanım da ortadan kalkarken, Kıbrıs Rum Kesimi’nin tanınması, ruhban okulunun açılması ve Kürtçe eğitim konularındaki baskıların da artması ? Türkiye, Avrupa Birliği Hükümet ve Devlet Başkanları Zirvesi’nde alınan kararla birlikte 1999 Helsinki Zirvesi’nde alınan “tam üyelik” kararının gerisine düştü. Ankara AB’nin genişleme planları içinde kalsa da, bundan sonra katılım stratejisinin dışında yer alacak. bekleniyor. TürkiyeAB ilişkileri, AB Genel İşler Konseyi’nde hazırlanan ve Hükümet ve Devlet Başkanları Zirvesi’nde onaylanan karar ile büyük darbe aldı. Fransa’nın baskısıyla alınan karar nedeniyle, Türkiye’nin 1999 Helsinki Zirvesi ile elde ettiği “tam üyelik hedefi” ortadan kalkmış oldu. Hükümet ve Devlet Başkanları toplantısının sonuç bildirgesinin Türkiye paragrafında, Helsinki Zirvesi sonrasında tüm İlerleme Raporu ve Katılım Ortaklığı Belgeleri ile 3 Ekim 2005’te yapılan Müzakere Çerçeve Belgesi’nde yer alan “katılım” ve “tam üyelik” sözcükleri yer almadı. Helsinki Zirvesi’nde herhangi bir tarih yer almasa da Türkiye, AB ile tam üyelik müzakereleri için aday hale getirilmişti. 3 Ekim 2005’te ise Türkiye tam üyelik için müzakerelere başlamıştı. Pürüz sözcükler Böylece Ankara’nın önüne, daha önce Katılım Ortaklığı Belgesi’nde yer alan ve belirsiz bir anlam taşıyan “hazmetme kapasitesi” sözcüğünün konulmasının ardından, bu kez de “Katılım Konferansı” değil hükümet ve devlet başkanlarının oybirliği ile açılacak belirsiz bir müzakere sürecinin içi AKP SUSKUN ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART ‘Operasyon rahatlattı’ ? MALATYA (AA) Malatya’da öğretmenevinde düzenlenen Kurban Bayramı kutlamasına katılan 2. Ordu Komutanı Orgeneral Hasan Iğsız, terör örgütüne yönelik sınır ötesi operasyonunun vatandaşın içini rahatlattığını söyledi. Malatya Valisi Halil İbrahim Daşöz de ülke olarak daha güzel günler ve bayramlar yaşamayı temenni ettiklerini ifade etti. Öğretmenevindeki bayramlaşmanın ardından kutlamalara polisevinde devam edildi. Buradaki bayramlaşmaya, emniyet mensupları ve eşleri de katıldı. ABD gezisinin maliyeti sır oldu AYŞE SAYIN İzmir’de rahibi bıçaklayan genç, “Bir TV dizisinde etkilendim. Eylemi, şöhret olmak için yaptım” dedi IMF heyeti ile basın toplantısı ? ANKARA (AA) Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile yürütülmekte olan StandBy Düzenlemesinin 7. Gözden Geçirme çalışmalarına ilişkin olarak, IMF Türkiye Masası Şefi Lorenzo Giorgianni ile birlikte bugün basın toplantısı düzenleyecek. Devlet Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, toplantının Hazine Müsteşarlığı’nda olacağı bildirildi. Dinlerin buluşması ? MERSİN (Cumhuriyet) Mersin’de, Kurban Bayramı dolayısıyla şehir mezarlığını ziyaret eden, Hıristiyan ve Müslüman din adamları, “Geleneksel Dua Töreni’’nde birlikte dua ettiler. Mezarlık imamı Ramazan Ulu’nun Kuranıkerim okumasının ardından, Mersin Ortodoks Kilisesi ruhani lideri Coşkun Teymur, İtalyan Katolik Kilisesi ruhani liderlerinden Mesut Kalaycı ile Mersin İtalyan Katolik Kilisesi ruhani liderlerinden Roberto da ilahiler okuyarak dua etti. Din adamları daha sonra şehitliğe geçerek şehitlerin kabri başında da dua ettiler, getirdikleri suyu şehitlerin mezarına serptiler. DÜZELTME Gazetemizin dünkü sayısında 3. sayfada yayımlanan “Geray’a saygı gecesi” başlıklı haberin fotoğraf altında yanlışlıkla Prof. Dr. Cevat Geray ile Sevgi Özel’in evli oldukları belirtilmiştir. Geray ile Özel evli değildir. Geray’dan, Özel’den ve okurlarımızdan özür dileriz. ANKARA BM Genel Kurulu’na katılma gerekçesiyle gittiği ABD’de “çocukları ve yeni doğan torunuyla karşılaşan” Başbakan Tayyip Erdoğan, bu gezideki harcamalarını “ülke yararı” ve “ulusal etikle bağdaşmayacağı” kılıfına sığınarak açıklamaktan kaçındı. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın, çocuklarının ticari faaliyetleriyle ilgili soruları “vergi mahremiyetine” sığınarak yanıtsız bırakmasından sonra Başbakan Erdoğan da benzer yöntemi tercih etti. CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, Erdoğan tarafından yanıtlanması istemiyle 27 Eylül’de TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde, Erdoğan’ın 24 Eylül 2007’de başlayan BM Genel Kurul toplantılarına katılmak için 4 gün öncesinde, “torun görmek” için devlete ait ANA uçağıyla ABD’ye gittiğine dikkat çekti. Erdoğan ve eşinin, yanında kızları, damadı ve korumaları ile ABD’deki oğlu, gelini ve dünürü dahil hep birlikte lüks bir otelde kaldığını anımsatan Ersin, Başbakan’ın 4 günlük bu özel gezisinin masraflarının kim tarafından ödendiğinin merak konusu olduğunu belirtti. Erdoğan’ın adına soru önergesine yanıt veren Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, maliyet hakkında bilgi vermekten kaçınırken “Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın, uluslararası ziyaretleri, dış temasları ülkemiz hakları ve çıkarlarını korumaya matuf temas ve ziyaretlerdir” dedi. Çiçek, ziyaretin özel bölümüne ise “ABD’de çoluk çocuğuyla karşılaşıp görüşmüş olması insani bir durumdur” diyerek açıklama getirdi. Sorularına yanıt alamayan Ersin, 16 Kasım’da aynı soruları Erdoğan’a yeniden yöneltti. Erdoğan adına soruya ikinci kez yanıt veren Çiçek, ziyaretin “ülke çıkarlarını korumaya matup” olduğu görüşünü yinelerken konaklama ve ulaşım bedellerinin açıklanmamasına ise şu ilginç gerekçeyi gösterdi: “Ülkemiz başbakanlarının Türkiye’nin milli menfaatlerine müteallik dış temaslarını ulaşım ve konaklama maliyeti ile izah ve ifade etmenin büyük devlet vakarı ile bağdaşmayacağı aşikârdır. Bu kabil gideri deklare etmenin ulusal etikle telifi mümkün görülmemiştir.” ne girilmiş oldu. Kararda Türkiye’ye ilişkin paragrafta, “birliğe katılım müzakeresi” ve “üyelik müzakeresi” kavramları doğrudan “müzakere” olarak yer aldı. Böylece Ankara’nın “Tam üyelik için müzakere ediyoruz” tezi de ortadan kalkmış oldu. Bu da Türkiye tüm müzakere başlıklarını tamamlasa bile, katılımın garanti olmadığını ortaya koyuyor. Bundan sonraki süreçte ise Türkiye’nin AB üyeliği büyük oranda birliğin temelini oluşturan Almanya ve Fransa’nın insafına kaldı. AB gözlemcilerinden edinilen bilgilere göre, şu anda AB içinde Fransa başta olmak üzere, Almanya, Kıbrıs Rum Kesimi, Belçika ve Hollanda Türkiye ile ilgili neredeyse tüm kararlara itiraz ediyor. Bu ülkelerden etkilenen Slovenya, Lüksemburg, Portekiz, Danimarka ve Avusturya da Türkiye’nin üyeliğine taraf görünmüyor. Şimdilik Türkiye’nin AB üyeliğine koşulsuz destek veren 3 ülke bulunuyor. Bu ülkeler İspanya, İngiltere ve Bulgaristan şeklinde sıralanıyor. Ancak, İngiltere dışındaki ülkelerin özellikle KKTC ve bu konuyu doğrudan etkileyen Ankara Anlaşması Ek Protokolü’nün imzalanması konusunda Türkiye’nin yanında yer almadığı biliniyor. Sıkıntı yaratacak konular Türkiye AB ilişkilerinde önümüzdeki dönemde sıkıntı yaratacak konular ise değişmeyecek gibi görünüyor. Bu konuların başında KKTC geliyor. Ankara bu sorunu 2008 başında “ÇekSlovakya” modelini içeren yeni bir plan sunarak geçiştirmeye çalışsa da, AB bu plana çok sıcak bakmıyor. Bunun yanı sıra Kürtçe eğitim , ruhban okulunun açılması, azınlık vakıflarına mülklerin iadesi ile Yunanistan ile yaşanan Ege ve kıta sahanlığı sorunları önümüzdeki dönemin en sıkıntılı konuları arasında yer alacak. [email protected] ‘Acılar içinde bir bayram daha’ Zonguldak’ta gazeteciler ve yurttaşlarla bayramlaşan TBMM Başkanı Köksal Toptan, tüm dünyadaki savaş ve açlık sorununa dikkat çekti ALİ AYAROĞLU ZONGULDAK Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Köksal Toptan, Kurban Bayramı’nı geçirmek üzere seçim bölgesi Zonguldak’a geldi. Bayram namazını Rat Mahallesi’ndeki Uğur Camii’nde kılan Toptan, cami çıkışında vatandaşlar ve gazetecilerle bayramlaştı. Kurban Bayramı’nın dünyada acılar içerisinde geçirildiğini belirten Toptan, “Bir Kurban Bayramı’nı daha dünyada acılar içerisinde geçiri yoruz. Çocuklar Irak’ta savaşta kaybediliyor, Afrika’da açlıktan ölmeye devam ediyorlar. Diliyorum ki, bir dahaki bayramlarda bu tür acıları görmeyiz. Ancak Türkiye, Allah’a çok şükür ki iyi yolda. Her alanda, her konuda uluslararası kamuoyunun da desteğini yanına alarak büyük mücadele vermektedir” dedi. Toptan, siyasi partilerin DTP’yi bayramlaşma programına almamasıyla ilgili soru üzerine, “O konuda bir bilgim yok. Siyasi partiler arasındaki işlere ben karışmıyorum” diye konuştu. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Irak’a yapmış olduğu operasyonla ilgili yabancı basında çıkan haberlerle ilgili soruya ise Toptan, şu cevabı verdi: “Ayrıntıları bilmiyorum, ancak Türk Silahlı Kuvvetleri, TBMM’nin hükümete, hükümetin de kendilerine vermiş olduğu yetkiyi ve görevi büyük bir sorumluluk bilinci içerisinde yerine getirmiştir. Aslında harp sanatı dediğimiz işin bütün inceliklerini Türk Silahlı Kuvvetleri göstermiştir, çok başarılı olunmuştur.” CUMHURBAŞKANI GÜL VE BAŞBAKAN, BAYRAMIN İLK GÜNÜ İSTANBUL ’DAYDI hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Erdoğan’dan ilk kutlama TSK’ye İstanbul Haber Servisi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kurban Bayramı’na İstanbul’da girdiler. Gül ve Erdoğan’ın bayram namazı için farklı camileri tercih etmesi ise dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Gül, sabah saatlerinde Conrad Otel’inden hareket ederek bayram namazını Süleymaniye Camisi’nde kıldı. Gül, namazın ardından yurttaşlarla bayramlaştı. Cami avlusundaki türbeleri de ziyaret eden Gül, cami çıkışında kendisini bekleyen gazetecilere, “Hepinizin bayramını tebrik ediyorum. Bütün milletimizin bayramını tebrik ediyorum” açıklamasında bulundu. İstanbul Valisi Muammer Güler, Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve Eminönü Belediye Başkanı Nevzat Er’in eşlik ettiği Gül, cami çıkışında kendisini bekleyen gazetecilerle de bayramlaştı. Cami çevresinde de kısa bir yürüyüş yapan Gül, gazetecilere, “İstanbul Üniversitesi, okuduğum üniversite olduğu için buraları adım adım bildiğim yerler. Daha sonra burada epeyce vaktimiz geçti” dedi. Erdoğan da arife günü geldiği İstanbul’da Üsküdar Emniyet Mahallesi’ndeki konutunda bir süre dinlendikten sonra Marmara İlahiyat Vakfı Camisi’nde bayram namazını kıldı. Erdoğan bayram namazı sonrası yaptığı açıklamada, TSK’nin Kuzey Irak sınırına düzenlediği operasyonlara dikkat çekerek “Bu bayrama çok farklı bir zeminde ve zamanda girmiş bulunuyoruz. Malum, terörle mücadelenin önemli bir safhasındayız. Bu vesileyle Türk Silahlı Kuvvetlerimizin başta Genelkurmay Başkanım, kuvvet komutanları, özellikle son hava harekâtını başarılı bir şekilde gerçekleştiren pilotlarımıza, Silahlı Kuvvetlerimizin tüm piyade güçlerine, komandolarıma, milletim ve şahsım adı Cumhurbaşkanı Gül, bayram namazının arna özellikle tebriklerimi sunuyorum” dından Süleymaniye Camisi’nin çevresinde diye konuştu. kısa bir yürüyüş yaptı. (Fotoğraf: AA) CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle