Katalog

12 ARALIK 2007 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Vitali Hakko, yaşamı boyunca Türk hazır giyim sektöründe çok sayıda yeniliğe öncülük etti 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT ‘Bay Vakko’ uğurlanıyor Ekonomi Servisi Rahatsızlandığı için önceki akşam Amerikan Hastanesi’ne kaldırılan Vitali Hakko, yapılan müdahalelere rağmen önceki gece yarısı hayatını kaybetti. Vitali Hakko’nun ölüm haberi, Vakko’nun internet sitesinden duyuruldu. Sitede, “Vakko’nun kurucusu, yaratıcısı, Vakko ailesinin değerli büyüğü, sayın Vitali Hakko’yu kaybettik. Acımız sonsuzdur” ifadeleriyle yer aldı. 1913 yılında İstanbul’da doğan Vitali Hakko, 1934 yılında şapka devriminin ilk günlerinde Şen Şapka mağazasını açarak iş dünyasına adımını attı. Şapkanın ardından eşarp satmaya başlayan Vitali Hakko, mağazasına Vakko adını verdi. 1962 yılında Beyoğlu’nda ilk mağazasını açtı. Bu mağaza, o tarihlerde Türkiye’de açılan en büyük mağaza özelliğini de taşıyordu. Bir süre önce şirketlerinin yönetimini oğlu Cem Hakko’ya bırakan Vitali Hakko, moda alanındaki çalışmalarına devam ediyordu. Vitali Hakko için ilk tören bugün saat 11.00’de Merter’deki Vakko fabrika binasında yapılacak. Hakko, daha sonra Neve Şalom Sinagogu’nda düzenlenecek dini törenin ardından, Ulus Musevi Mezarlığı’ndaki aile kabristanında toprağa verilecek. İZE HIZ VEREN ATATÜRK DEVRİMLERİYDİ’ Beyefendinin Anayasası Takvim doğru işletiliyorsa AKP Anayasası’nın resmen açıklanması 15 Aralık günü yapılacak. Bu açıklamayı güçlendirmek amacıyla Ekonomik ve Sosyal Konsey üyesi 7 sivil toplum örgütünün öncülüğünde kurulan Anayasa Platformu’nun “Ulusal Çalıştay” adında bir düzenleme oluşturduğu anlaşılıyor. Kuruluşu 2001 yılı Nisan’ında ve özel bir yasa ile gerçekleştirilen Ekonomik ve Sosyal Konsey, o özel yasaya göre, “ekonomik ve sosyal politikaların oluşturulmasında uzlaşma ve işbirliği sağlayacak ortak girişimler” hazırlamayı amaçlayacak bir kuruluş. Hafif kara mizah yapmak isterseniz bir tür deniz kızı türünden de diyebilirsiniz bu konseye. Yani baş tarafı insan, arka tarafı balık olarak panayır çadırlarında boy gösteren o yaratık türüne benzetebilirsiniz. Çünkü yasa başkanın Başbakan olacağını söylemekle yetinmemiş. Onun yanına Başbakan Yardımcılarını, bazı bakanları da özenle oturtmuş. Daha sonra da hemen tümü, yine özel yasalarla kurulmuş Türkiye Odalar Birliği, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu, Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu ile Türkİş, Hakİş ve KamuSen’i de dahil etmiş. Hafta sonunda Ankara’da toplanan bu “çalıştay”a katılan bir dostumdan dinlediğim kadarı ile, söz konusu kuruluşların daha çok avukatlarının ağırlık sağladığı toplantıya katılan 250 dolayında temsilci dörder kişilik komiteler oluşturmuşlar. Bu grup ya da komiteler örneğin “Yargının Bağımsızlığı” diye bir başlık altını doldurmak için çaba gösterirken, bir başka öneri ile “bağımsızlık” başlığının altında “Yargının tarafsızlığı”nın da ele alınmasını gündeme getiriyormuş. ana kadar çalışmaktan vazgeçmedi. Hakko, bir röportajında “Hayatım ilginç geçiyor. Çünkü hayat devam ediyor ve her anından zevk aldım ve almaya devam ediyorum” demişti. başladığını söyledi. Ben sıfırdan bile başlamadım, sıfırın altından başladım” sözleriyle anlatan Vitali Hakko, kendisini hazırlayan koşulları şöyle özetlemiş: “Genç Cumhuriyetin ilk kuşağıydık. Bize hız veren Atatürk devrimleriydi. Şapka devrimi, kıyafet devrimi olmasaydı, kuşkusuz bugün Vakko da olmazdı. ” Vakko markasının yaratıcısı Vitali Hakko, ileri yaşına rağmen son İş hayatının başlangıcını “Benim kuşağımın birçok işadamı, işe sıfırdan olayım, herkes beni Bay Vakko olarak görür. Hayatım, bana sorarsanız hayli ilginç geçti. Yanlış söyledim: İlginç geçiyor. Çünkü hayat devam ediyor ve her anından zevk aldım ve almaya devam ediyorum. AŞLADIĞIM NOKTA SIFIRIN ÇOK ALTINDAYDI’ ‘B ‘B Vakko markasının yaratıcısı Vitali Hakko, ileri yaşına rağmen son ana kadar çalışmaktan vazgeçmedi. Hakko, bir röportajında “Hayatım ilginç geçiyor. Çünkü hayat devam ediyor ve her anından zevk aldım ve almaya devam ediyorum” demişti. İş hayatının başlangıcını “Benim kuşağımın birçok işadamı, işe sıfırdan başladığını söyledi. Ben sıfırdan bile başlamadım, sıfırın altından başladım” sözleriyle anlatan Vitali Hakko, kendisini hazırlayan koşulları şöyle özetlemiş: “Genç Cumhuriyetin ilk kuşağıydık. Bize hız veren Atatürk devrimleriydi. Şapka devrimi, kıyafet devrimi olmasaydı, kuşkusuz bugün Vakko da olmazdı”. 94 yaşında yaşama veda eden işadamı Vitali Hakko, ölümünden önce yapılan söyleşilerde iş ve hayata bakışını şu sözlerle anlatıyor: “Yarım yüzyılı aşkın süre, benim meslek hayatımın hemen hemen tümüdür. Hayatımı anlatırken Vakko’nun geçmişini de anlatmış oluyorum. Zira benim hayatım, Vakko’yla özdeşleşmiştir. Nerede olursam Benim kuşağımın birçok işadamı, işe sıfırdan başladığını söyledi. Ben sıfırdan bile başlamadım. Başladığım nokta sıfırın çok altındaydı. Ne var ki, ben de, benim kuşağımın birçok işadamı da, kendimize özgü kişileriz. Ve bambaşka sosyal ve ekonomik şartlar içinde yetiştik. İyi niyetten, umuttan, geleceğe ve kendimize olan güvenden, becerimizden başka hiçbir sermayemizin olmadığı bir dönemde kendi kendimizi yetiştirdik. Genç Cumhuriyetin ilk kuşağıydık. Bize hız veren Atatürk devrimleriydi. Şapka devrimi, kıyafet devrimi olmasaydı, kuşkusuz bugün Vakko da olmazdı. Ben resim yapamam. Beste yapamam. Şiir yazamam. Ama insanlara renklerle, desenlerle ortaya koyacağım ve onları mutlu kılacağına inandığım bir eşarp, bir kravat, bir giysi seçip, onu gerçekleştirebilirim. Güzel sözlerle onların gönlünü alabilir, mutlu anlar yaşatabilirim. Biz eskiler bunları, gençlere anlatmakta güçlük çekeriz. Onlar anlamakta güçlük çekerler. Bana çevremdeki gençler, oğlum dahil, sık sık, ‘devir değişiyor’ derler. Haklıdırlar. Ne var ki, devir ilk defa değişmiyor. Ben hayatım boyunca, bu devir denen şeyin birçok defa değiştiğini gördüm. Ama ağaçlar, çiçekler, kuşlar, kelebekler değişmiyor. Güzelliğin biçimi değişiyor olabilir, ama özü değişmiyor.” Beyefendi kale bile almazmış Başbakan’ın yasal başkanlığında yine yasa ile oluşturulmuş bir sözde STK’den “olur“ alacak şu sözde “sivil anayasa”da elbette “iletişim özgürlüğü” ve “halkın haber alma hakkının güvence altına alınması” gibi olmazsa olmaz öğeler üstüne görüş sağlamak amacıyla Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Basın Konseyi, Çağdaş Gazeteciler Cemiyeti gibi hem meslek; hem de gerçek sivil toplum örgütlerinden temsilcilerin bu çalıştayı oluşturan 83 örgütün arasında olmadığını dostuma hatırlattım. Beni doğruladı ve ekledi: “Türkiye Barolar Birliği’nden de yararlanmamışlar ki” dedi. Mesela Türk Ceza Yasası’ndaki şu ünlü 301. maddenin yeni şeklinin nasıl olması için Başbakan’ın, Adalet Bakanı’nın ilgili meslek örgütleri, sivil toplum örgütlerine danıştık derken basın kuruluşlarını değil, bu sorun ile uzaktan yakından ilgisi olamayan kimi dernek ya da odaların kapısını çaldıklarını unutmadığım için Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin ev sahipliğinde yapılmak istenilen çalıştayın bu oldubittisini yeni bir sürpriz olarak görmedim. Dün Prof. Dr. Rona Aybay, gazetemizde Leyla Tavşanoğlu ile söyleşisinde, Erdoğan Anayasası ile ilgili olarak Türkiye Barolar Birliği’nin tüm iyi niyetleriyle hazırladıkları 400 sayfalık kitabı için Beyefendi’nin buyurduklarını anlatmış. Ülkenin önde gelen hukukçularının sivil toplum örgütlerine Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’ndan gelen çağrıya uyarak hazırladıkları o anayasa taslağının sayfasını bile açma gereği duymayan Erdoğan, ”Kale bile almaya değmez” yani incelemeye bile değmez deme hakkını kimden ve nasıl aldığını açıklamalıdır. İ LKLERİ YAŞATAN İNSAN Şapkadan dev marka çıkardı eyoğlu tutkusunu “Uzun bir aşk hikâB yesidir” sözleriyle dile getiren Vitali Hakko, Türkiye’nin de ilk modern moda merkezi olan ilk Vakko mağazasını 1963’te Beyoğlu’nda açtı. Modaseverleri ilk büyük moda defileleriyle o tanıştırdı. 94 yaşında hayatını kaybeden işadamı Vitali Hakko, Beyoğlu’nda küçük bir şapka dükkânıyla başladığı çalışma hayatında kurduğu Vakko’yu zirveye taşıdı. 1913 yılında İstanbul’da doğan Hakko, büyük bir tutkuyla bağlı olduğu meslek hayatına, Cumhuriyetin ilk yıllarında Mahmutpaşa’daki küçük bir giyim mağazasında ve çocuk sayılabilecek yaşta çırak olarak başladı. Vitali Hakko, 1930’lu yılların başında, daha sonra Vakko’nun temelini oluşturacak olan ilk küçük işini, bir kadın şapkası mağazası olan “Şen Şapka”yı kurdu. Hakko, “Giyim kuşam bir renktir, bir şenliktir. Bu nedenle bizim markamız Şen Şapka’dır” diyordu. Yeni bir Türkiye yaratma, Türk toplumunu çağdaş Batı medeniyeti düzeyine ulaştırma çabalarının, heyecanının olduğu o yıllarda Vitali Hakko, kardeşi Albert Hakko ile birlikte ilk esin kaynağını, bu çabadan, Türk kadınına ve onun toplumsal yaşam içinde kendine yakışan yeri almasına verilen önemden aldı. Hakko’nun kendi sözleriyle: “Şapka devrimi, kıyafet devrimi olmasaydı, ne Şen Şapka, ne de Vakko olabilirdi.” AİMA EN İYİYİ HEDEF ALDI’ Federasyon anayasası mı? Bu sabahtan başlayarak, sevgili Işık Kansu ve Emine Kaplan’ın hazırladıkları AKP’nin Federasyon Anayasası yazı dizisini hepimiz dikkatle okumalı ve değerlendirmeliyiz. Yüzde 46’lık çoğunluğundan aldığı güç ile Cumhuriyetimizin 85 yıllık kazanımlarını birer birer ele geçiren Erdoğan ve destekçilerinin hangi yol haritasına göre ve ülkemizi nereye götürmek istediklerini özümsemeli, ona göre kendi savunma cephemizi oluşturmalıyız. Faks: 0 216 302 82 08 obirgit?ekolay.net ‘D Hakko, şapka işinden hemen sonra, ham ipeğin emprimeye dönüştürülmesi için Fransa’ya gönderildiği o yıllarda, Anadolu pamuklusundan, Bursa ipeklisinden, o güne kadar görülmemiş eşarplar yaratmaya koyuldu. Vitali Hakko, başta Bedri Rahmi Eyüboğlu olmak üzere ünlü sanatçılarla işbirliği yaptı. Onların desenlerini Türk kadınları için eşarba dönüştürdü. Hakko, kendi ifadesiyle “Daima en iyiyi hedef almak” anlayışının bir ürünü olan Vakko’yu kurdu. Batı’daki örnekleri ile kıyaslanabilecek, dönemi için çok ileri nitelikte entegre bir tesis olan Vakko Fabrikası’nı gerçekleştirdi, modern fabrika konusunda Türkiye’deki ilk örneklerden birini oluşturdu. Dosya No: 2005/4216 SATILMASINA KARAR VERİLEN GAYRİMENKULÜN CİNSİ, KIYMETİ, ADEDİ, EVSAFI: İpotekli olan ve satılmasına karar verilen taşınmazın işbu satış ilanının tapuda adresi bulunmayan ilgililere ve tebligat yapılamayan ilgililere İİK’nin 127. maddesi uyarınca tebligat yerine kâin olacağı ilan olunur. TAPU KAYDI VE EVSAFI: Taşınmaz tapuda, Tokat, Merkez ilçe, Beybağı mahallesi, Sivas Caddesi mevkiinde, pafta No: 31, ada No: 398, parsel No: 136 ‘da 2077 m2 yüzölçümlü, kâgir 7 katlı bina ve arsası olarak kayıtlıdır. Taşınmaz “Beybağı Mahallesi, GOP. Bulvarı, Esnaf Kefalet Kooperatifi Evleri Sitesi, A 4 Blok, zemin kat, D.3Tokat” adresinde bulunmaktadır. Taşınmaz kâgir apartmanlardan A 4 Blok zemin katta 1/51 arsa paylı 3 No’lu bağımsız bölümdür. Mesken olarak kullanılmaktadır. Ana binanın ısıtma sistemi katı yakıt merkezi sistem kaloriferlidir. Ana binada asansör bulunmaktadır. Elektrik ve su aboneleri mevcuttur. Antre+hol+mutfak+ salon+3 yatak odası +banyo+WC+LW+balkon gibi bölümlerden oluşmaktadır. Brüt inşaat alanı 112.50 m2’dir. Taşınmaz güney ve doğu cepheli apartman dairesidir. Bağımsız bölümün bulunduğu ana yapının giriş ve merdiven, duvar ve taban döşemeleri mermer kaplamaları, meskenin antre, hol, banyo, WCLW, balkon taban döşemeleri seramik kaplamalı, salon yatak odası taban döşemeleri ahşap kaplama, üzeri vernikli olarak yapılmıştır. Ana yapı şehir merkezine takriben 1250 m mesafede, şehir imar planı dahilinde ve 28.L.11 ve 28M.I paftasında, konut yerleşim alanında, BL6 yapı imarlı taşınmaz olarak yer almaktadır. Taşınmaz sosyal merkezlere, şehir içi toplu taşım araçları ile ulaşımı yapılan bir mevkidedir. Yol, su, elektrik, kanalizasyon, telefon gibi altyapı hizmetlerinden faydalanmaktadır. İMAR DURUMU: Tokat Belediye Başkanlığı İmar İşleri Müdürlüğü’nden alınan imar yazısına göre; taşınmaz imar planında iskân sahası, B blok 6 kat, ön bahçe mesafeleri 5 metre komşu parsellere yan bahçe mesafesi 4 metre çekilmekte, KAKS: 0.40, TAKS: 2.40’tır. KIYMETİ: Taşınmazın çevresinde oluşmuş arsa alım satım rayiç değeri, taşınmazın bulunduğu mevkii ve özelliklerin nazara alınarak bilirkişilerce yıpranma payı düşüldükten sonra bina ve zemin değeri olarak toplam 91.100,00 YTL değer biçilmiştir. SATIŞ ŞARTLARI:1 Satış 14 Ocak 2008 saat 10.00 ‘dan 10.15’e kadar Tokat 1. İcra Müdürlüğü’nde, açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %60’ına rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartıyla ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 24 Ocak 2008 günü Tokat 1. İcra Müdürlüğü’nde aynı saatlerde arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilmemişse gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki arttırma bedelinin tahmin edilen bedelinin %40’ını bulması ve satış isteğinin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kıymetin %20 ‘si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. KDV, Tellaliye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faizle masrafa dahil olan iddialarını dayanağı belgelerle 15 gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizde tahsil olunacak, bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2005/4216 esas sayılı dosya numarası ile müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 21 Kasım 2007 (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 65285 T.C. TOKAT 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI H ‘Vakko benim, ben Vakko’yum’ AKKO’NUN SAPTAMALARI iyografi.net’te Vitali Hakko’nun şu saptamalarına yer veriliyor: ? Yalanın inananı çok oluyor Hayatta öğrendiğim gerçeklerden biridir: Sizinle ilgili iyi bir şey söylense, bu doğru da olsa, buna pek az kimse inanır. Ama söylenen kötü bir şeyse hemen herkes inanır. Yalan ne kadar büyükse inananı o kadar çok olurmuş. ? Profesyonel olmadan başaramazsınız Bizim meslekte gerçek sermaye insandır. Onun bilgisi, tecrübesi, sezgileridir. Eğer böyle bir kaptanınız varsa, denize açılmaktan korkmayın! Gerçek profesyonellik budur. Eğer içinizde bu profesyonellik duygusu yoksa hiçbir şey başaramazsınız. ? Hayat üniversitesi yok artık Bizler gibi işadamları dönemi kapanmıştır. Artık teori ile pratiği, bilgi ile tecrübeyi birleştiren bilgisayarın nimetlerinden, uluslararası iletişimin imkânlarından yararlanan gençlerimiz bizim eserlerimizi hiç kuşkum yok, çok daha ötelere götüreceklerdir. ? Başarmak tutkusu Hayatta insanı başarıya götüren tek şey, başarmak tutkusudur. Kuşkusuz diğer faktörler bu başarıyı kolaylaştırıp çabuklaştırabilir, uzun ömürlü olmasını sağlayabilir. Ama hiçbir şey sizin elinizden aklınızı, yeteneğinizi, deneyimlerinizi, tutkularınızı alamaz. ? Vakko benim, ben Vakko’yum Otuz kırk yıl önce, Vakko’ya da çocuğum gözüyle bakabilirdim. Oysa bugün Vakko ve ben aynı kişiyiz. Benim hayat öyküm Vakko’nun, Vakko’nun varoluş öyküsü de benim hayatımdan başka bir şey değil. B CUMHURİYET 07 K