19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 ARALIK 2007 ÇARŞAMBA 16 Dincilik Necati Yıldırım: “Dinsel eğitim anaokuluna inmiş! Yetmez; ana karnına kadar inmeli!” Ya ğ m u r E k i m Büyüme küçülmüş... “Büyümüş de küçülmüş!” PANO DENİZ KAVUKÇUOĞLU Kayıtlı ekonomiye geçiliyormuş. Doğrudur: Kim AKP’li kim değil! Taklacı Nami Tepe: “RTE, yeniden çağ atlatmanın mücadelesini veriyormuş. Ters takla ile geriye doğru!” THY’DE pilot olamayan “pilot adayları”ndan söz etmiştik. Uzun yıllara dayalı dostluğumuz olan bir pilotun verdiği bilgiye göre Yüksek Askeri Şura kararıyla irticai faaliyetlere karıştıkları için ordudan atılan beş helikopter pilotu, yukarıdan gelen emirle er yapılıp sivil uçaklara pilot yapılacaktı. THY Basın Müşaviri Ali Genç’ten bu konuda açıklama bekliyorduk. Gerek kalmadı! Yanlış bilgilendirme olduğu ortaya çıktı. Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda görev yaptıkları sırada rütbeleri binbaşı ile albay arasında değişen emekli subaylar Orhan Selçuk, Ali Tunç, Caner Gürbüz, Birol Zengin, Hüseyin Türen’den kamuoyu önünde özür dileriz. Bu kişilerin Türk Silahlı Kuvvetleri’nden kendi istekleriyle emekli olduklarını, Yüksek Askeri Şura kararlarıyla uzaktan yakından bir ilgileri olmadığını öğrendik. Güneydoğu’da terörle mücadelede uzun yıllar görev yaptıklarını, üstün hizmetlerinden dolayı madalya aldıklarını, 5 bin saatlik uçuşları olduğunu öğrendik. Özrümüz bu nedenledir. Peki bu emekli subayların adı, nasıl oldu da böyle bir olaya karıştı. Olayın bir kısmı doğru. Doğru olan şu; kâğıt üzerinden bakıldığı zaman, beş helikopter pilotundan üçü, Türk Hava Yolları’ndaki eğitimlerinde başarısız oldu ve eğitimden çıkarıldı; ikisinin eğitimi devam ediyor. O zaman akla şu sorular geliyor: Beş bin saat uçuşu olan bir helikopter pilotu; nasıl oluyor da Türk Hava Yolları’nda görev almak Pilotlar üzere bir sivil uçağı kullanabileceği eğitimden geçemiyor? Bazı genç pilot adayları, yurtdışında aldıkları eğitimle ve 250 saatlik uçuşla bu “iş”i başarırken, gözünü budaktan sakınmadan havada binlerce saat uçanlar niye başaramıyor? İşte bütün mesele bu! Belki de yanlış bilgilendirme sonucu yazdığımız bir yazı ve bunu düzeltmek için yazdığımız bu satırlar bu “mesele”nin çözümüne yardımcı olacaktır. Sorun galiba şu: Türk Hava Kuvvetleri’nden emekli olmuş pilotlar, Kara Kuvvetleri’nden emekli olmuş pilotları sivil hayatta istemiyor! Önce geldikleri için eğitimci koltuğunda oturan “havacı”ların çocukları bile özel eğitimle pilot olabilirken, “karacı”lara yapılan bu haksızlığın bir an öce giderilmesi gerekiyor! Umut (4) İmam hatip liselerinin 50. kuruluş yıldönümü İstanbul Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda kutlanmış, düzenlenen törende bir konuşma yapan İmam Hatip Liseleri Mezunları ve Mensupları Derneği (ÖNDER) Başkanı İbrahim Solmaz, o güne kadar İHL’lerden mezun olan “2 milyon öğrencinin, dürüstlüğü, insan sevgisi, hizmet aşkı ve değer yargılarına sahipliğiyle eşi benzeri görmemiş bir örneklik sergilediğini” dile getirmişti. 2 milyon imam hatip lisesi mezunu farklı siyasal partilerden iktidarlar tarafından kendilerine tanınan olanaklar sonucu üniversite ve yüksekokulların çeşitli dallarında okuyarak meslek hayatına atıldı. Kimi İHL mezunları da siyasal alanda yükseldiler. Örneğin, İstanbul/Aksaray İktisadi ve Ticari İlimler Yüksek Okulu mezunu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan gibi İstanbul Hukuk Fakültesi mezunu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek de ortaöğrenimini İHL’de tamamlamıştır. Yıl olarak okulluluk ortalamasının 4 yılın altında olduğu bir ülkede aynı sistematik dinsel eğitimden geçmiş 2 milyonluk ‘homojen’ bir kitlenin varlığının toplam nüfus içinde hissedilir bir ağırlığının olması çok doğaldır. İslami eğitim bu kitleyi ortak bir ideolojik zeminde buluşturmuş, kaynaştırmış, ona ‘hitabet’ gibi toplum içinde etkili bir de yetenek kazandırmıştır. Bu durumun bir benzeri okul eğitiminin başka hiçbir alanında mevcut değildir. ??? Devlet kendi elleriyle, laikdemokratik sosyal hukuk devleti ilkelerine dayanan temel düzenini değiştirmeye potansiyel olarak eğilimli bir karşıt güç yaratmıştır.1980’lerin başından itibaren, 12 Eylül Cuntası’nın hazırladığı elverişli koşullarda bu güç, İslamcı sermaye ile buluşmuştur. Geçen yazımızda 2005 yılı itibarıyla ve yalnızca 78 İslami holdingin 300 bin yurttaşımızdan topladığı sermayenin 6 milyar 960 milyon YTL’yi (6 katrilyon 960 trilyon TL) bulduğunu belirtmiştik. İslamcı sanayi, ticaret ve hizmet kuruluşlarının sayısı doğal ki çok daha fazla, ellerindeki sermaye de çok daha büyüktür. Türkiye geneline bakıldığında özellikle ticaret odaları yönetimlerinin çoğunlukla Adalet ve Kalkınma Partisi’ne yakın işverenlerden oluşması da bunun bir yansımasıdır. İslamcı ya da AKP politikalarına yakın sermaye grupları bir süredir güçlü bir medya atağına geçmişlerdir. Anadolu’daki basın, radyo ve televizyon gibi yerel medyanın önemli bir kesiminin İslamcı sermayenin denetiminde olduğu bilinmektedir. Örneğin, Konya’daki yerel altı gazeteden beşi AKP yandaşıdır. Fakat esas atılım ulusal medya alanında gerçekleştirilmektedir. Milli Gazete, Zaman, Yeni Şafak, Bugün, Türkiye gibi gazetelerin, Samanyolu, Kanal 7, Haber 7, TGRT, Kanal 24, Star gibi televizyonların yanı sıra Sabah gazetesi, Takvim gazetesi, atv televizyonu ve Merkez Kitaplar TMSF tarafından AKP’ye yakın ve Başbakan’ın oğlunun genel müdür olarak görev yaptığı Çalık Grubu’na satılmıştır. ??? Anadolu kentlerinin büyük çoğunluğunda yerel dinci sermaye çevreleri, yerel AKP yöneticileri, AKP iktidarı tarafından atanmış yandaş bürokratlar (ki bunlara okul müdürleri de dahildir) ve yerel medya mensupları tarafından oluşturulan, ‘kentin ileri gelenleri’ olarak tanımlanan bir ‘yerel oligarşi’ ortaya çıkmıştır. Anadolu kentleri çoğunlukla bu oligarşi tarafından yönetilmektedir. Son Hâkimler ve Savcılar Yasası’ndaki değişiklikle bu oligarşiye AKP bürokratları tarafından mülakatla işe alınacak ‘yandaş’ hâkim ve savcıların da katılacakları düşünülmektedir. Sanayi ve ticaret hayatının, eğitimin, yazılıişitselgörsel basının ve yargının bir siyasal partinin ve onun ideolojisinin yandaşı olduğu koşullarda bugünkü siyasal yaklaşımları ve davranış gelenekleriyle klasik muhalefetin bir şansı olabilir mi? Bu nedenledir ki, Başbakan, iki yıl sonraki yerel seçimlere ilişkin olarak muhalefete her olanakta “Hodri meydan!” demektedir. Görünen köy kılavuz istemiyor; toplumun başta dar gelirliler olmak üzere geniş kesimleri AKP çizgisine kaymaktadır. 2007 genel seçimlerinin ayrıntılı analizi bu eğilimi açıkça ortaya koymaktadır. Bu süreç devam etmektedir. ‘Yerel oligarşik egemenlik’ mahalle baskısından çok daha etkili, çok öte bir durumdur. Fakat ‘umut’ yine de vardır. eposta: dkavukcuoglu?superonline.com Korkulu Işık İşgüden: “İstanbul’da İslam korkusu konferansı düzenlemişler. Kara çarşafları, kara peçeleri, çember sakalları ve kara şalvarları ile bayağı başarılı olmuşlardır.” SESSİZ SEDASIZ (!) AKP, kışın yatan askeri çalıştırıyor! EMEKLİ general Naci Beştepe, son günlerde televizyon kanallarında giderek yoğunlaşan “sınırda hareketlilik, sınır ötesinde hareketlilik, Irak’ın kuzeyindeki Kürtlerin desteği, ABD’nin istihbarat desteği” gibi haberlere dikkati çekerek şöyle diyor: “Televizyonlarda bu türdeki haberleri bol arşiv görüntüleri ile veya çok kolay elde edilebilecek olağan gelişmelere ait görüntüleri zor ulaşılmış gibi ifadelerle süsleyerek veriyorlar. Örneğin TRT’den kovulma ikinci cumhuriyetçi bir yorumcu ekranda sıkılmadan ‘Asker yıllardan beri ilk defa bu kış bu aylarda hareketli ve operasyon yapıyor’ diyerek adeta kehanette bulunuyor. Orman Emrullah Güney: “Dünyada ağaç diken ülkeler arasında üçüncü sırada geliyormuşuz. Ormanları ortadan kaldırmada ise birinciyiz!” Senelerden beri vatan sevgisi ve namus borcu için kelle koltukta, çığ tehlikesi, donma tehlikesi demeden bölgede mücadele eden erinden generaline tüm Silahlı Kuvvetler mensuplarının hakkını yiyor. İşin bu yönü çok önemli değil ama her gün bunları söyleye söyleye, göstere göstere varmak istedikleri sonuç açık ve aşağılayıcı; ‘PKK ile mücadelede en kararlı hükümet AKP hükümetidir. ABD’nin desteğini alarak çok akıllıca davranmıştır. Yıllardır kışın yatan askeri de bakın nasıl çalıştırıyor. İşte terörle mücadele böyle olur. Bravo AKP’ye ve onun başındaki RTE’ye’ demeye getiriyorlar. Vay benim bağımsız, onurlu ülkem vay...” behicak?yahoo.com.tr ÇED KÖŞESİ OKTAY EKİNCİ KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK Van’dan ‘davet’ var... Van’daki Yüzüncü Yıl Üniversitesi MühendislikMimarlık Fakültesi’nin 10. Kuruluş Yılı etkinliklerindeydik... Mühendislik dallarının “mezun”ları varken, mimarlık bölümü öğrenime hâlâ başlamamış bile... Rektör Prof. Dr. Hasan Ceylan ile Dekan Prof. Dr. Sefer Örçen, nedenini şöyle açıklıyorlar: “Düzeyli eğitim için gerekli öğretim üyesi sayısına ulaşmadan başlamak istemiyoruz. Gerçi YÖK’ün öngördüğü ‘en az’ akademik kadromuz var; ama bize göre yeterli değil...” Bu tavrın, hem üniversiteye, hem mesleklere, hem de topluma karşı, gerçek bir “bilimsel duruş” olduğunu söylememe gerek var mı? Nice yeni üniversitede, bu “sorumluluk”tan uzak bir öğrenim var. Yeterince eğitilemeyen “diplomalı”lar, mesleklerini “yaşamın içinde” öğrenmeye çalışıyorlar. Bunun toplumsal zararlarını önemsemek içinse Van’daki gibi bilime, yurtseverlikle bağlı olmak gerekiyor. Nitekim “öğrencisiz” Mimarlık Bölümü’nün Başkanı Yrd. Aynı caddedeki eski belediye başkanlarından Mustafa Çohaz’ın adıyla anılan meydana, “aynı isim”le dikilmiş “saat kulesi heykeli” ise sanki aynı kimliksizliğin “anıt”ı gibi... Üzerindeki dev termometreden hava sıcaklığını öğrenmeniz olanaksız; çünkü sadece “süs”... Tepesindeki saat bile bir saat ileri! Yukarı doğru kalınlaşan oransız yüksekliği de meydanı çiğneyen abuk bir kütle yaratmış... Yakın zamana kadar kenti süsleyen eski PTT’nin yerinde inşa edilen Telekom binası, son yıllardaki “kültür yoksunu kamu yapıları”nın devasa bir örneği (daha)... Neyse ki eski Tekel binası, yalın taş mimarisi ve Selçuklu döneminden esinlenilmiş karakterli girişiyle, 1940’ların “kimlikli kamu binaları”nı simgelediğinden, koruma altına alınmış... Buna karşın, “yaşıt”ı denebilecek Gümrük binası ise kültür varlığı “sayılmadı(!)”ğından; “cumhuriyet”in ikinci ve “son” tanığı tehlikede. Van Koruma Kurulu o “alçakgönüllü mimari”yi, ağırbaşlı bir dönemi “simge”lemesinden ötürü “kent belleği”ne armağan etmeli... Van’daki tek sivil tarihi yapı ise Sıhke Caddesi’nde, sadece dış duvarlarının bir kısmı ayakta kalabilen ‘Mustafa Dilaver Evi’... Her yönüyle, bir “ahşap ve kerpiç güzeli” olan konak için Mimarlar Odası Şube Başkanı Şahabettin Öztürk diyor ki: “Restore ederek, Van kahvaltısının da en güzelinin sunulacağı küçük bir otel işleviyle yaşatılmasını hedefliyoruz...” ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaraci?mynet.com HARBİ SEMİH POROY BULMACA SOLDAN SAĞA: SEDAT YAŞAYAN Doç. Dr. Sedat Bekiroğlu da diyor ki: “Mimarlığı Van’da öğretmenin değerini bilecek ve burada yaşamaktan keyif alacak hocalar bekliyoruz...” Yani, binlerce yıllık Urartu uygarlığının, insanı şaşırtan imar ve altyapı düzeninden, başta anıtsal kaleler ve Akdamar gibi tarihsel mimarinin muhteşem örneklerine kadar; hatta Bitlis, Ahlat, Hoşap gibi anıtsal kentlerle bezeli “Van Gölü Havzası”nda... Bu eşsiz olanağa, zengin kültürel değerleri, “Anadolu’nun denizi”nin gizemli güzelliklerini, her mevsim karlı dağları, balıkların oynaştıkları akarsuları, soludukça gençleşilen yayla havasını, coşkulu oyunları, türküleri, içten dostlukları ve elbette doyumsuz “Van kahvaltısı”nı da eklediğinizde; ülkemizin yüz akı üniversitelerinden birinin “öğretim üyesi bulamama”sı garip değil midir? Üstelik özellikle Van’ın, adeta su gibi, ekmek gibi mimarlığa ihtiyacı varken... ‘Bak hele bak’ Peki, şu “törensel kahvaltı”nın “en güzel”i nasıl olur? Merakımızı giderebilmek için, sabah, Van’ın ünlü turizm gönüllüsü “Bak Hele Bak”ın yeni mekânındaydık. Yani Belediye Sarayı altındaki, adı da “Kahvaltı Kültür Sarayı” olan Yusuf Konak’ın yerinde... Yusuf Bey, bilmecelerini bilenlere armağanlar dağıtırken, “Bak hele bak” derse, hemen susmalı ve dinlemelisiniz... Van’ın bir ilçesiyle ilgili şu “şaka fıkra”ya, yan masadaki “oralı”larla birlikte gülerken, aynı zamanda engin “Anadolu hoşgörüsü”nün de bilge örneğini yaşıyoruz... Uçak Van’a doğru “o ilçe”nin üstünden alçalırken, hostes anons yaparmış: “Sayın yolcular, (…)den geçiyoruz; herkes çantasını, cüzdanını kollasın...” İlçenin adını bilenler Yusuf Konak’ı 0 432 214 29 38’den ararlarsa, armağanlarını da alırlar... ekinci?cumhuriyet.com.tr HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BİLGİN hetiyatrosu?mynet.com TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 12 Aralık www.mumtazarikan.com ‘Kimliksiz’leşme... Bunu görmek için Cumhuriyet Caddesi’nde yürümek yetiyor. Geçmişe ait “izler”in bile kalmadığı bu en “eski” ana caddedeki kimliksiz apartmanların zemin katlarında ünlü markaların mağazaları sıralanıyor. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Uzun taneli ve kokulu 1 bir pirinç tü 2 rü. 2/ 1950’li 3 yıllarda ülkemizde büyük 4 seyirci topla 5 yan, Raj Ka 6 poor’un hem 7 oynayıp hem de yönettiği 8 Hint filmi... 9 Yapma, etme. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 3/ Rize’nin Çamlı1 K A Ş E K S İ F hemşin ilçesinde bir 2 A I R K A D A R yayla... Trabzon yöK E R R A K E resinde dokunan ve 3 L NO İ Z daha çok peştamal 4 B O Ş S İ D E olarak kullanılan bir 5 A R U N R E tür dokuma. 4/ Rüt 6 Z İ K İ R J A K U Z İ A besiz asker... Doğu 7 dan esen bir rüzgâr. 8 F İ EMA N E T 5/ Ördeğe benzer bir 9 A N İ L İ N S U su kuşu... Küçük mağara. 6/ Buğday tanesinin olgunlaşmış içi... Tuzağa düşürülen şey. 7/ Belirti, iz... Üstü kapalı olarak anlatma. 8/ Yaşamsal sıvı... Roma mitolojisinde aşk tanrısı. 9/ Sarı ve güzel kokulu çiçekleri olan bir kır bitkisi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Güzel kokulu çiçekler açan bir ağaççık. 2/ İşsiz, aylak... Türk müziğinde “usul” anlamında kullanılan sözcük. 3/ Tabut... Edirne’nin bir ilçesi. 4/ Koca... Bir fındık cinsi. 5/ Mısır bitkisi ve tanesi... İndiyum elementinin simgesi. 6/ Bir şeyin içindeki öz... Evcil olmayan hayvanları vurma ya da yakalama işi. 7/ Gördükleri önemli işlerden dolayı kişileri onurlandırmak için devletçe verilen anmalık... Kinaye. 8/ “Suna ”: Kemancımız... Bir çeşit kumaş. 9/ Daha çok Hıdrellez’de genç kızların ve kadınların baktığı bir tür fal. CUMHURİYET 16 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle