26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 ARALIK 2007 CUMARTESİ 6 HABERLER Başbakan sınır ötesi operasyon konusunda hükümetin askere direktif verdiğini söyledi Erdoğan: Yetki artık TSK’de STK’LERDEN BENZETME CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Tevhide ve Başbakan Liseli bir genç kızın, bir ödül töreninde, türbanlı olduğu için yetkililerce kürsüden indirildiğini bir gazete haberinde görmüştüm. Şimdi “Vatan” gazetesindeki bir haberden öğrendiğime göre, Tevhide adındaki bu genç kızı Başbakan ve eşi telefonla aramışlar. Tevhide’yle ve ailesiyle konuşmuşlar. Ne güzel bir duyarlılık! Hele haberin ayrıntılarını okuduğunuzda duygulanmaktan kendinizi alamıyorsunuz… Düşünün… Büyük olasılıkla yoksulca, ya da orta hallice bir ailenin oturduğu evin telefonu çalıyor ve karşınızda başbakan! Böyle şeyler masallarda olur. Padişah kılık değiştirmiş olarak kapınızı çalar ve tanrı misafiri olduğunu söyler. Eğer bu beklenmedik konuğu iyi karşılayıp ağırlarsanız bahtınız da açıldı demektir. Yoksulluktan kurtulur, siz de seçkinler arasına katılırsınız. Ne güzel bir düş! Günümüz Türkiye Başbakanı, yoksul çocukluğunda bu türden düşler kurmuş olmalı ki, şimdi her ne kadar düş kurmayacak kadar gerçekçi biri olduğu gün gibi ortada olsa da, onları kullanmayı pek güzel biliyor… Tevhide olayının da allanıp pullanarak, süslenerek, halk imgeleminin imbiklerinden geçerek, söz konusu kişinin çevresinde örülen efsaneye ekleneceğinden kuşkunuz olmasın. ??? Başbakan ve eşi bu genç kızı aramakla kalmayıp onun ve yine benzer bir nedenle sıkıntı çekmiş olduğu söylenen ablasının eğitim sorumluluklarını da üstlenmişler. İnsan şimdi şu soruları sormaktan kendini alamıyor: Sayısız yoksul aile çocuğu saymakla tükenmez sıkıntılar içindeyken, Başbakan’ın ve eşinin bu liseli genç kıza yönelik ilgileri insancıl bir duygudan mı, yoksa ideolojik bir istismar amacından mı kaynaklanıyor? Başbakan ve çevresinin, kendi çocuklarının bir elleri yağda bir elleri baldayken, nice yoksul aile çocuğunun sorunlarına ilişkin insancıl duygular besleyeceklerine inanmak için çok safdil olmak gerek. Tevhide adlı genç kız, bir kürsüye çıkma şansını elde edebilmiş biri. Sözü edilen ödül töreninin nedeni bu genç kızın yazdığı söylenen bir makale olduğuna göre, büyük olasılıkla da kafası çalışan, eli kalem tutan bir genç… Bu ülkede aynı yeteneklere sahip olup da eğitim görme olanağı bulamayan, ilkokul bile göremeden çıraklığa verilmiş ya da ırgatlık yapan, ya da sokaklara düşen yüz binlerce, milyonlarca yoksul aile çocuğu, evlerindeki (varsa eğer) telefondan, Başbakan ve eşi tarafından ne zaman aranacak? Başbakan’ın ve eşinin aklına, bir ayı aşkın süredir devam eden ve tüm yasadışı engelleme çabalarına, tehdit ve provokasyonlara karşın direnişleri şu günlerde başarıyla sonuçlanan Telekom işçilerinin evlerini arayarak, ücretsiz kaldıkları bu süre içinde çocuklarının ne yiyip ne içtiklerini sormak akıllarına geldi mi? Gelebilir miydi? “Vatan” gazetesindeki haberi internette gördüğümde 250 okuyucu yorumu yapılmıştı. Hepsini tek tek gözden geçirerek bir değerlendirme yapmak belki ilginç olurdu. Fakat sayıca pek de fazla olmayan “yandaş” yorumlarının ortak çizgisi zaten hemen belli oluyor. Başbakan’a ucuz övgüler, türbanlı genç kızın kürsüye çıkmasına izin vermeyen birkaç kamu görevlisine aynı ucuzlukta yergiler. ??? Buna karşılık Başbakan’ın davranışını eleştiren yorumlar, birkaç bölüme ayrılabilir…. Bunlardan bir bölümünde, okullarda bir giyim kuşam yönetmeliği bulunduğu ve herkesin buna uymasının zorunlu olduğu belirtiliyor. Aynı şeyin söylendiği bir başka bölüm yorumda, yapılan şeyin aynı zamanda bir “tezgâh” olduğu da vurgulanıyor… Yorumculardan birinin sözleriyle: “Bu tür tezgâhlar daha da çoğalacak mağdurları oynamak için. Bunların arkasında din bezirgânları var, oyuna gelmeyin.” Benzer türden bir yorumda söylenen ise, birkaç yıl önce TBMM’de sahnelenen türban gösterisini akla getiriyor: “Bu militan kızın kürsüye olay çıkarmak için çıktığı belli…” Günümüz Türkiye Başbakanı ve temsil ettiği düşünce, her alanda ve her konuda ülkenin genetiğiyle, Cumhuriyeti oluşturan yapı taşlarının temelleriyle oynuyor... Tevhide olayı bunun örneklerinden biri. Okuyucu yorumlarının birçoğunda da belirtildiği gibi, bu insancıl maskeli, masum görünüşlü davranış, aslında suça kışkırtmadır. Bu anlamda da suçtur. “Tevhide ve Başbakan” masalı tutar mı dersiniz? Ben “Vatan” gazetesindeki yorumlardan, tutmayacağı kanısına varıyorum… Çünkü birkaç düz çizgili, aptal “yandaş” yorumun yanı sıra, zekice yapılmış pek çok “karşıt” yorum okudum… Bütün sorun, her zaman olduğu gibi, örgütlü aptallığın karşısındaki “zekâ”nın bir türlü örgütlü bir güç olamayışında… Sömürge valisi gibi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ABD Büyükelçisi Ross Wilson’ın bazı eski ve yeni milletvekilleriyle yaptığı görüşmeler, sendika, sivil toplum örgütü ve siyasi parti üyeleri tarafından protesto edildi. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin (TMMOB) çağrısıyla bir araya gelen yurttaşlar, Yüksel Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde, ABD’yi protesto eden sloganlar attılar. KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul, yaptığı açıklamada, ABD Büyükelçisi Ross Wilson’ın, “Kürt sorununun çözümü’’ konusunda doğrudan müzakereler yürütmeye başladığını belirtti. “Kürt sorunu Türkiye’nin sorunudur’’ diyen şunları söyledi: “Amerika’nın ‘Kürt sorununu çözme’ yolunda girişimlerde bulunması masum bir çaba olarak değerlendirilemez. ABD’nin Ortadoğu halklarına yapacağı en büyük iyilik bölgeyi terk etmektir. Görevi iki ülke arasındaki diplomatik ilişkileri yürütmekten ibaret olan ABD Büyükelçisi Wilson’ın, ‘bir sömürge valisi’ edasıyla toplumun çeşitli kesimleriyle müzakereler yürütmesi doğru değildir. Büyükelçi derhal bu faaliyetlerine son vermelidir. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hükümet, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) “sınır ötesi operasyon” konusunda istediği direktifi verdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Türk Silahlı Kuvvetlerimiz 28 Kasım itibarıyla yetkilendirilmiştir” dedi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, 9 Kasım’da gazetelerin Ankara temsilcilerine yaptığı açıklamada, sınır ötesi operasyon konusunda ne istediklerini hükümete ilettiklerini belirterek şunları söylemişti: “17 Ekim 2007’de tezkere Meclis’ten geçtikten sonra 19 Ekim’de Resmi Gazete’de yayımlandı. 24 Ekim günü Başbakanlık’tan bize sınır ötesi harekât konusunda neler istediğimiz resmi bir yazı ile soruldu. Biz de 1 Kasım günü teknik ayrıntıları içeren, neler istediğimize ilişkin resmi bir yazı gönderdik. Bu süre içinde tabii ki Başbakanlık’la, Dışişleri Bakanlığı ile temas MHP’NİN WILSON YORUMU Toplumda infial yarattı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Başkan Yardımcısı Tunca Toskay, ABD Büyükelçiliği’nde bazı eski ve yeni milletvekillerinin katılımıyla gerçekleştirilen kahvaltılı toplantının “infial yarattığını’’ belirtti. Tunca Toskay, yazılı açıklamasında “Toplantıya katılanların bazılarının halen AKP’nin milletvekili olduğunu’’ ifade ederek, “Terörün Türkiye’nin en önemli sorunu olduğu, bölücülüğün milletin duyarlılığını en üst düzeye çıkardığı bir dönemde, ABD büyükelçisinin, milletin hassasiyetlerine özen göstermeyen bir girişimde bulunduğunu’’ kaydetti. Toskay, “ABD büyükelçisinin girişimleri toplumumuzda büyük infial yaratmıştır. Geldiğimiz endişe verici aşamanın tek sorumlusu, milli çıkarlarımıza uygun bir irade ortaya koyarak terör ve bölücülükle mücadele etme gücünü göstermeyen, dış güçlere teslim olan AKP iktidarı ve Sayın Başbakan’dır’’ dedi. DTP ile arasına mesafe koyarak yeni siyasi Kürt oluşumu peşinde Erdoğan, “Operasyon başladı mı” sorusu üzerine ise “Arkadaşlar ifademe lütfen dikkat edin, saptırılmasın. Şu anda Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, 28 Kasım itibarıyla yetkilendirilmiştir diyorum. Çerçevesi, o yetkinin içerisindedir” larımız oldu. Bu aşamadan sonra tarak, “Süreç böyle mi devam ede dedi. karar verilirse hükümet direktifi cek, yoksa tezkere kullanılacak Erdoğan, ABD Büyükelçisi Ross bize gelecek... Yani yetki hükümet mı” sorusuna şu yanıtı verdi: Wilson’ın iki ülke arasında anlık is“17 Ekim’de tezkereyi Meclis’ten tihbarat paylaşımının başladığı ve tedir. Biz asker olarak her türlü olasılığa karşı önceden planları aldık ve bu karar üzerine ayın sonuçlarının Türk yetkililer tarafınmızı yaparız. Askeri birliklere gö 24’ünde ben Genelkurmayımıza, dan açıklanması gerektiği yönünderev verildiği takdirde kısa süre son daha önce Genelkurmay Başka ki açıklamaları anımsatılarak, bu konımızın da açıkladığı gibi taleple nuda somut bir sonucun olup olmara operasyon yapabiliriz.” Askerin isteklerini iletmesinden riyle alakalı yazımı yazdım ve bu dığının sorulması üzerine, şunları 27 gün sonra hükümet, TSK’ye si na karşı 1 Kasım’da Genelkurmay söyledi: yasi direktif verdi. Başbakan Erdo Başkanlığımızdan talepleriyle ilgi“Bu biliyorsunuz Amerika seğan dün Anayasa Mahkemesi Baş li yazı bana geldi. Ardından 28 Ka yahatimizde, orada Sayın Başkan kanı Haşim Kılıç’ı ziyareti sırasın sım günü bizler de Bakanlar Ku Bush’un da ifadesi daha önce bu da söz konusu yetkinin TSK’ye ve rulu kararımızı aldık ve Cumhur anlık istihbarat paylaşımının ne rildiğini açıkladı. Anayasa Mahke başkanımızın onayıyla şu anda sı yazık ki olmadığını biz orada kenmesi’nden ayrılırken gazetecilerin nır ötesi operasyona ilişkin Türk dilerine ilettik ve kendileri de onu sorularını yanıtlayan Erdoğan, bir Silahlı Kuvvetlerimiz yetkilendiril orada zaten açıkça ifade ettiler. gazetecinin Almanya’dan bazı miştir, 28 Kasım (çarşamba) itiba Yani paylaşım böyle 1 hafta 15 PKK’lilerin iade edildiğini anımsa rıyla.” gün, 1 ay, 4 ay sonra olmaz. Bu anlık olmalıdır. Bununla ilgili şu anda bir müşterek çalışma başlamış vaziyette. Bunların detayları artık anlatılmaz, konuşulmaz, ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ABD’nin Ankara Büyapılır ama şu anda uyumyükelçisi Ross Wilson’ın, DTP’lilerle “PKK’yle aralarına lu, mutabakat içinde bir mesafe koymadıkça görüşmeyeceğini” açıklaması partide çalışma olduğunu biliyorahatsızlık yarattı. DTP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, büyürum.” kelçinin kendileriyle “kapalı kapılar ardında, diğer partilerle açık açık” görüşmesinin hukukla, vicdanla, diplomasi ‘Wilson’a gitmeyin ben kurallarıyla bağdaşmadığını savunarak bu tutumun kendilededim’ rine yönelik “linç operasyonunu” daha da arttıracağını ileri Başbakan Erdoğan, Wilsürdü. Sakık, “PKK ile aranıza mesafe koyun” uyarısının son’ın, kendi partisindekihaksız bir eleştiri olduğunu savunarak “Sayın büyükelçi, ler de dahil olmak üzere Kürt böyle keyfi bir uygulama içinde olamaz. Burası bir hukuk kökenli milletvekillerine vedevletidir, biz halkın iradesiyle buradayız. AKP’ye ve diğer receği ikinci yemeğin iptal kesimlere gösterdiği saygıyı, DTP’ye karşı da yapması gereedilmesinde kendisinin uyakir, diplomasi de hukuk da vicdan da bunu emreder” dedi. rısının söz konusu olup olBüyükelçinin açıklamasından büyük üzüntü duyduğunu belirten madığı sorusuna da “Evet, Sakık, şunları söyledi: “Büyükelçinin açıklamasını üzülerek katılmalarını uygun bulokudum. Çünkü büyükelçinin elemanları gelip bizimle görümadım. Bizim yetkili kuşürler. Biz sorunun çözüm yerinin Türkiye olduğunu hep söylürullarımızla, üst kurullayoruz. Onlarla devamlı görüşmekten de hiç kaçınmadık. Ama rımızla görüşerek o tür son yaptıkları, özellikle bizimle kapalı kapılar ardında görüşkahvaltılar yapılmış olsa mesi, diğer partilerle açık görüşmesi... Zaten DTP’ye karşı çok daha isabetli olur. Biz bir linç operasyonu vardır. ABD büyükelçiliğinin bu takendileriyle de kahvaltı yavırları, bu linç operasyonunu daha da tetikleyecektir. pabiliriz. Büyükelçilerle bu Buna kimsenin hakkı yoktur.” noktada bizim diyalog sıkıntımız zaten yok” yanıtını verdi. Askerin isteklerini iletmesinden 27 gün sonra hükümet, TSK’ye siyasi direktif verdi. Başbakan Erdoğan dün Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ı ziyareti sırasında sınır ötesi operasyon yetkisinin TSK’ye verildiğini açıkladı. DTP’de Wilson rahatsızlığı ABD eksen değiştiriyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson’ın, DTP’liler dışında eski ve yeni Kürt milletvekillerini yemekte ağırlamasının tepkilere neden olmasının ardından yaptığı açıklamalar, Washington yönetiminin Kürt politikasında eksen değiştirdiğini gösterdi. Wilson, Kürt kökenli politikacıları hem kahvaltıda hem de akşam yemeğinde ağırlamalarını, “ABD Temsilciler Meclisi üyesi Christopher Shays Türkiye’ye, özellikle PKK terörüyle mücadele konusunda desteğini göstermek için geldi. PKK terörünün Türkiye ve bölgede yarattığı sorunları burada değişik gruplardan kişilerle konuşmak istedi” şeklinde açıkladı. Öte yandan Wilson’ın, “DTP, PKK terorizmiyle arasına mesafe koymalı. Bu mesafeyi koyana kadar kendileriyle görüşmem. Arkadaşlarım diğer siyasetçilerle olduğu gibi temaslarını sürdürebilir. Ama ben değil” diyerek ABD’nin Kürt politikasındaki eksen değişikliğini ortaya koydu. Wilson’ın açıklaması, Washigton yönetiminin, “Kürt sorunu”nu terörden ayrıştırıp siyasallaştırma çabası içinde olduğunu gösterdi. ABD Dışişleri Bakanı Condolezza Rice ve eski diplomatlardan Richard Holbrooke’un ılımlı İslam bağlamında aksi yöndeki açıklamalarına karşın Wilson’un “Böyle bir proje yok. Bu tür spekülasyonlar beni üzüyor ” görüşünü ileri sürmesi ise dikkat çekti. Wilson bu yöndeki sözlerinden sonra ise Büyük Ortadoğu Projesi’ne ilişkin olarak “Bu proje Ortadoğu’yu ve Kuzey Afrika ülkelerini kapsıyor. Türkiye G8’lerle birlikte bu bölgedeki kimi ülkelerde demokratik değerlerin yerleştirilmesi ve güçlendirilmesi çalışmalarına yardımcı olmayı önerdi. Daha açık söylemek gerekirse Türkiye bu projenin hedefi değil, yardımcılarından birisidir” diyerek AKP’ye biçtikleri rolü de diplomatik bir dille ortaya koymuş oldu. Çiçek: Yetkinin gereği yapıldı Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek de, TBMM kulisinde gazetecilere yaptığı açıklamada, “TBMM’den alınan yetkinin hukuken ve siyaseten gereği bizim tarafımızdan yapılmıştır” dedi. Çiçek, yetkilendirmenin Bakanlar Kurulu kararı olarak çıktığını belirterek içerik konusunda açıklama yapamayacağını ifade etti. Çiçek şunları söyledi : “Sumen altı etmedik. Genelkurmay Başkanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve ABD’li komutan geldi. Tüm birimler çalıştı, son noktaya kadar hazırlıklar yapıldı. Gereken yapıldı.” ataol b?cumhuriyet.com.tr Faks: (0212) 343 72 64 MHP: KIŞ ŞARTLARI AĞIRLAŞTI, YETKİ VERİLDİ Geç gelen direktif ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hükümetin, sınır ötesi operasyon konusunda Türk Silahlı Kuvvetleri’ne siyasi direktif vermesi muhalefette de yankı buldu. CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, “Umuyorum, sağlıklı düşünülmüştür, zamanlama ayarlanmıştır” diyerek sonuç alınmasının, Türkiye için kazanım olacağını bildirdi. Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin çıkarlarının esas alınması gerektiğine dikkat çekerek, bu ülkede yaşayan ve aynı coğrafyayı paylaşanların Türkiye’nin çıkarlarını savunacağını söyledi. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan’ın, terör örgütü PKK’yi o bölgeden söküp atacak bir müdahaleyi gündeminden çıkardığını ifade etti. “Başbakan daha küçük müdahalelerle yetinme eğilimindedir” diyen Vural, “Bu yetkilendirilmenin kapsamı, amacı, şümulü açıklanmalıdır. Bu yetki neden 28 Kasım’dan önce verilmedi? Kış şartlarının ağırlaştığı bir ortamda bu kadar süre beklemek, sınır ötesi operasyonun etkinliğini azaltmaz mı? Bu soruların açıklığa kavuşması lazım” diye konuştu. DTP Grup Başkanı Ahmet Türk ise operasyonların çare olmadığını belirterek, halkı sevgiyle kucaklayacak köklü çözümler ve sevgiyle bütünleşen bir Türkiye’ye yönelik formül geliştirilmesi gerektiğini söyledi. T.C. KARATAŞ İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAVZİH İLANI DOSYA NO: 2005/238 Tal. Yukarda numarası yazılı dosyamızdan satışa çıkarılan 09/11/2007 tarihli Taşınmaz, Açık Artırma İlanı 22/11/2007 tarihli Cumhuriyet gazetesinin 10. sayfasında ilan edilmiş, fakat ilanın Satış Şartları bölümünün 1. Sıra 2. satırdaki Birinci artırma tarihi 2908 yazılmış ise de doğrusu 2008 olduğu tavzihen ilan olunur. 26.11.2007 (Basın: Tashih) ESAS NO: 2007/312 Davacı Botaş Genel Müdürlüğü vekili tarafından, davalılar Haluk Şeref Karaduman; mirasçıları, Behice Karaduman ve arkadaşları ile Nevzer Balcı, Mirasçıları Muhammed Balcı ve arkadaşları aleyhine mahkememize açılan Kamulaştırma Bedelinin Tespiti ve Tescil davasının yapılan tensibi sırasında verilen ara kararı gereğince: Davacı vekili dilekçesinde özetle; Erzurum ili, Merkez Müdürge köyünde bulunan, 1503 parsel nolu taşınmazdan, ifrazen oluşan 2139 parselde kain gayrimenkulün 9,00 m2.1ik kısmı üzerinde mülkiyet hakkı, tapunun 1503 parsel nodan ifrazen oluşan 2140 parselde kain gayrimenkulun 9,00 m2.1ik kısmı üzerinde mülkiyet hakkı, tapunun 1503 parsel nodan ifrazen oluşan 2141 parselde kain gayrimenkulün 9,00 m2.1ik kısmı üzerinde mülkiyet hakkı, tapunun 1503 parsel nodan ifrazen oluşan 2138 parselde kain taşınmazın 1677,87 m2.1ik kısmı üzerinde 43 yıl süreli daimi ve müstakil nitelikli üst hakkının, tesisi ile davacı Botaş adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Maliklerin, tebligat veya ilan tarihinden itibaren 30 gün süre ile içersinde kamulaştırma işlemine ve davacı Botaş Genel Müdürlüğüne karşı idari yargıda iptal veya adli yargıda maddi hatalara karşı düzeltim davası açabileceği, mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinin hak sahipleri adına TC Ziraat Bankası Erzurum Merkez Şubesi Müdürlüğü’ne yatırılacağı, taşınmazın mali değerine ilişkin tüm savunma ve delillerini, tebliğ tarihinden itibaren 10 günlük süre içinde mahkememizin 2007/ 312 Esas sayılı dosyasına sunulması ile duruşma tarihinin 13.12.2007 günü, saat 9.00 olduğu, 4650 sayılı kanun ile değişik 2942 sayılı kanunun 10/4 maddesi gereğince ilan olunur. 05.11.2007 (Basın 61822) ERZURUM ASLİYE 3. HUKUK MAHKEMESİ CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle