19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 ARALIK 2007 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER AY D I N L A R D A N K I N A M A 15 ABD’nin son dönemdeki girişimleri, örgüte yönelik siyasi çözüm hedefinin altyapı çalışmaları Bayık’ın sözleri saldırı kabul edildi ? Terör örgütü PKK’nin üst düzey yöneticilerinden Cemil Bayık’ın Kürt kökenli aydın ve politikacılara yönelik tehditlerine sivil toplum ve demokratik kitle örgütleriyle aydınlar, yayımladıkları bildiriyle kınadılar. Haber Merkezi Terör örgütü PKK’nin üst düzey yöneticilerinden Cemil Bayık’ın geçen günlerde Kürt kökenli aydın ve politikacılara yönelik tehditlerine sivil toplum ve demokratik kitle örgütleriyle aydınlardan yanıt geldi. İnsan hakları savunucuları, yayımladıkları bildiride “Hedef gösterilenlere yönelecek herhangi bir saldırıyı kendimize yapılmış sayacağız” dediler. Barış Girişimi, Helsinki Yurttaşlar Derneği, Yurttaş Girişimi, 10 Aralık Hareketi, Genç Siviller, İnsan Hakları Gündemi Derneği ve Düşünceye Karşı Girişim’in “kurumsal” olarak imzaladığı bildiride “Bizler; barış, demokrasi ve insan hakları savunucuları olarak, PKK’den farklı yaklaşımlarda bulunan, farklı çözümler öneren ve şiddet yöntemlerine karşı çıkanların ‘sözde Kürt’, ‘işbirlikçi ve hain’ nitelemeleriyle düşman ilan edilmelerinin ve tetikçilere hedef gösterilmelerinin, ahlaki, siyasi ve hukuki suç teşkil ettiğini biliyor, şiddetle kınıyoruz” denildi. PKK bekleme salonunda MEHMET FARAÇ Ö C A L A N ’ D A N Ö Z E R K L İ K Ç I K I Ş I PKK, peşmergeler aracılığıyla abluka altında tutulurken, ABD’lilerin son günlerdeki girişimleri örgüte yönelik siyasi çözüm hedefinin altyapı çalışmalarından kaynaklanıyor. Kürt kökenli siyasetçilere verilen yemekler ve Güneydoğu’daki ilginç temaslar aslında bir ikna operasyonunu da kapsayan bu plana dayanıyor. Washington son temaslarla PKK sonrasında ve DTP dışında bir alternatifin yol haritasını bitirmeye çalışıyor!.. ABD Büyükelçisi Ross Wilson’un uzun yıllardır “federasyon” isteyen HAKPAR Genel Başkanı Sertaç Bucak, KADEK Genel Başkanı Şerafettin Elçi ve eski CHP Diyarbakır milletvekili Mesut Değer’in de aralarında bulunduğu grupla kahvaltılı toplantı yapıyor, Amerikan Kongresi’nin Cumhuriyetçi üyelerinden Chris Shays ise Adana Başkonsolusu Eric Green ile birlikte Güneydoğu’da hukukçulardan işadamlarına, sanayicilerden PKK’lilerin yakınlarına kadar birçok kesimle diyalogda bulunuyor. ABD’lilerin Güneydoğu’ya ilgisi çok eskiye dayanıyor. Son 10 yıldır özellikle ABD’den gelen heyetlerin Adana başkonsoloslarının başkanlığında Güneydoğu’yu çarşı yolu ettiği ABD’liler PKK sorununun çözümü için nabız yoklarken, İmralı’da avukatlarıyla görüşen Abdullah Öcalan, çözüm olarak önerdiği “Demokratik özerkliğin üniter yapıyı etkilemeyeceğini” savundu. 19 Kasım’da kendisine 20 günlük yeni bir hücre cezası verildiğini açıklayan Öcalan, Güneydoğu sorununa Başbakan Erdoğan’ın ciddi yaklaşmadığını söyledi. Turgut Özal’ı yeterince anlayamadığından ve fazla diyalog geliştiremediğinden yakınan Öcalan, Bülent Ecevit konusunda ise “Sorgudayken direkt Ecevit adına gelen biri de vardı. Ecevit’te belli bir çözüm iradesi vardı” dedi. PKK’nin de neye karşı olduğunu açıklaması gerektiğini belirten Öcalan, “Benim önerimin sorunu biliniyor! Yani aslında ne Büyükelçilik’teki kahvaltı ne de Güneydoğu’daki önceki gün başlatılan çalışmalar öyle yanısıtıldığı gibi bölgenin nabzını tutmaya yönelik biraz da turistik amaçlı bir geziyi amaçlamıyor! Bölgedeki DTP’li belediyeler ile Kürt hareketinin legal ve illegal kurumlarıyla uzun süredir çok yakın ilişkide bulunan Amerikalıların, Güneydoğu’nun hiçbir gerçeğine yabancı olmadığını herkes biliyor! tamamen çözeceğine inanıyorum. Buna herkesi ikna da ederim” derken şu görüşlere yer verdi: “Bizim çözüm projemiz üniter yapıya bir zarar vermez. Bu örgütlenmede devlet karşıtlığı yoktur, devlet kurmayı da hedeflemiyor. Bir çeşit yerelin kendini devlet içinde ifade etmesi anlamına geliyor. Demokratik özerklikte Kürtler, bir nevi kendi özgürlüklerini sağlarlar. Eğitim, dil, diğer kültürel gelişimlerine ilişkin okullarını açarlar, halkın ekonomik sorunları var, gerekiyorsa bankalarını kurarlar, kooperatiflerini kurarlar. Dilin eğitimi ve diğer konularda enstitülerini oluştururlar. Bu, devletin olmaması ya da devletin reddi anlamına gelmez!” liler çok kapsamlı olmasa da ablukaya alınmış bir PKK’ye en zayıf düşeceği zamanda bir hava saldırısının planlarını yapıyor. Bu müdahale için örgütün yaşam koşullarının tamamen zayıflatılması, direncinin kırılması ve yılgınlığa düşürülerek tüm birimlerinin enterne edilmesi bekleniyor. 5 Kasım’daki görüşme Amerika, 5 Kasım’daki BushErdoğan görüşmesinin ardından PKK’nin siyasal çözümle geri plana itilmesi konusunda üç aşamalı bir plan yürütüyor. Peşmergeler aldıkları ihalenin gereğini yerine getirme uğruna PKK’lilerin Erbil, Süleymaniye ve Dohuk gibi kentlerle bağlantısını kesmek, lojistik yollarını kapatmak ve örgütün hareket alanını daraltmak için var gücüyle çalışıyor! Bu çabalar biraz da aslında PKK’nin bekleme salonuna alınması anlamına geliyor! Örgüt de bir yerlerden çözüm sözü almışçasına bu ablukadan yararlanma uğruna sesini yükseltmemeyi tercih ediyor! Pentagon yetkilileri ise Ankara Irak arasında mekik dokuyor. Askeri yetki PKK’den sonrası!.. Üçüncü aşamayı ise son günlerde yoğunlaştığı gibi lobi çalışmalarını üstlenenler yürütüyor. Bu kesim hem PKK’ye yönelik bir imha hareketinin Güneydoğu’da oluşturacağı tepkiyi en aza indirmeyi hem de ılım ‘Örgüt propagandası’ suçundan açılan davada savcı yargılamanın devamını istedi Çok sayıda STK imzaladı Bildiriyi, aralarında DİSK Başkanı Süleyman Çelebi, DİSK Genel Sekreteri Musa Çam, MazlumDer Başkanı Ömer Faruk Gergerlioğlu, Türk Diş Hekimleri Birliği Genel Başkanı Celal Yıldırım, İnsan Hakları Derneği Başkanı Hüsnü Öndül, İnsan Hakları Vakfı Başkanı Yavuz Önen, Türk Tabipleri Birliği Başkanı Gençay Gürsoy, İstanbul ODTÜ Mezunları Derneği Başkanı Feyzan Aliefendioğlu’nun da bulunduğu çok sayıda akademisyen, insan hakları savunucusu, demokratik örgüt üyesi, hukukçu, yazar, sanatçı ve gazeteci imzaladı. Milletvekilliği yargıya engel olmadı DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) DTP Diyarbakır milletvekili Aysel Tuğluk ve DTP İl Başkanı Hilmi Aydoğdu hakkında “örgüt propagandası yapmak” suçundan açılan davada, milletvekilliğini engel görmeyen savcı, yargılanmanın devamını istedi. Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuksuz yargılanan Aysel Tuğluk ile Hilmi Aydoğdu katılmadı. Tuğluk ve Aydoğdu’nun cezalandırılması için mütalaa hazırlayan savcı Ergun Tokgöz milletvekili Tuğluk’un terör örgütünün propagandasını yaptığı gerekçesiyle yargılandığına dikkat çekip, anayasanın 83/2 ve 14. maddelerine göre, yasama dokunulmazlığının sınırlandırıldığını bu nedenle de yargılamanın sürmesini istedi. Tokgöz “Sanık, terör örgütü PKK’yi barış ve demokratik bir çözüm olarak kabul edip ne şekilde tespit ettiği anlaşılmayan 4 milyon insanı da bu kapsama dahil ettiği tüm konuşma içeriği itibarıyla Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Kürt vatandaşlarına yönelik devletin dayatmacılığından bahsedip terör örgütü PKK’yi barış yanlısı ve demokrasi taraftarı gibi sunarak halk nezdinde ve katılımcılar huzurunda örgütü haklı göstermek suretiyle propaganda yapmıştır” diyerek cezalandırılmasını talep etti. Savcı, Hilmi Aydoğdu’nun da konuşmasında PKK propagandası yaptığını belirterek Terörle Mücadele Kanunu’nun 7/2 maddesi uyarınca 1 yıldan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi. Mahkeme heyeti son savunmaların hazırlanması için duruşmayı erteledi. lı bir alternatifin nasıl yaratılabileceğini sorguluyor! Aslında hem Wilson’un hem de Shays’ın AnkaraDiyarbakır hattında iki koldan yürüttüğü lobi çalışmaları peşmergelerle ABD’lilerin uygulamaya koyduğu askeri faaliyetlerden çok daha önem arz ediyor. Bu önem, PKK’nin bir gün nasıl olsa siyasi çözümle etkisizleştirileceği şeklindeki ABD Avrupa hattında en az on yıldır şekillendirilen plandan kaynaklanıyor! Ancak hem Türkiye, hem Irak hem de ABD etkisiz kılınmış bir PKK’nin sonrası konusunda derin kaygılar yaşıyor! İşte son görüşmeler ve geziler bu kaygıların ulaşabileceği boyutları ve çözüm yöntemlerini saptamayı da amaçlıyor! ABD, PKK’nin siyasallaşma çabaları sırasında sosyal ve siyasal zemini hazırlama uğraşında bir an önce yol almak istiyor. Büyükelçilik’teki yemekte, DTP dışındaki Kürt hareketinin temsilcilerinin ön planda tutulması, DTP’ye bir alternatif nasıl yaratılabilir, bölgedeki farklı siyasal gruplar buna nasıl tepki gösterir ya da nasıl katılır şeklindeki düşünceden de kaynaklanıyor. ABD bu endişeyi giderecek diyalog kapısını sadece Güneydoğu’da zorlamıyor. Örgüt içinde de bu tür çalışmaların son üç yıldır yürütüldüğü biliniyor. “ABD’liler Kandil’de” başlıklı onlarca haberin bulunduğu gazete, arşivler de bunu kanıtlıyor! PKK içinde ezelden beri ABD ile yakın ilişkide olan ve her sıkıştıklarında Washington’a uyarı amaçlı imdat çağrıları yapan grubun başını Murat Karayılan’ın çektiği söyleniyor. ABD, Karayılan’la yakın temasa girerek örgüt içindeki Cemil Bayık, Mustafa Karasu, Fehman Hüseyin gibi dağda barınmaktan başka çıkar yol bulamayan şahin kanadın nasıl etkisizleştirilebileceğini irdeliyor. Karayılan biraz da bu planının işleyişini gözlemlemek uğruna on gündür ortada görünmüyor. Belki de Chris Shays’ı kahvaltıya bekliyor! CUMHURİYET 15 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle