Katalog

12 KASIM 2007 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Sosyal demokratlar Sıvas’tan Dr. Malik Ejder Yıldırım, sosyal demokratlarımızı özetlemiş: “Bazıları kara kara düşünür: Gelir dağılımı bozulurken, insanlarımız kendilerini ülke içinde daha güvensiz hissederken, ekonomik krizler ve sosyal bunalımlar yaşanırken neden toplumun vicdanı olarak addedilen solun oyları artmamaktadır? Oysa bu bildik bir sorundur. 12 Eylül sonrası sola karşı toplu katliam gerçekleştirildiği için geriye sol adına yalnızca Dalton Kardeşler’i andıran bir kısım sosyal demokratlar kalmıştır. Bu sosyal demokratların da toplumsal sorunlar karşısında genellikle gözleri görür, kulakları sağırdır, elleri tutar ama ayakları topaldır. Gelişen İslamcılığa karşı ziyadesiyle tepkili ama alternatif üretmekte kabızdırlar. Red Kit (ABD) karşısında da çaresiz ve zavallıdırlar. Hatta emperyalizm onlara prim verse, ciddiye alsa sevinçten havalara uçup Washington yollarına düşmeye hazır tipler de aralarında mevcuttur. Dolayısıyla Türkiye’nin siyasal sorunlarının çözümü için hiçbir zaman alternatif olamamışlardır. Bunların nitelikleri öyle açık ve nettir ki emperyalizm onları hiç israf etmez. Son nefesine kadar kullanır. Bu yolda, ömrü elverdikçe kişisel hırslarıyla sol adına ortalıkta dolaşmış ve olmayan sol siyasete konu mankenliği yapmış mebzul miktarda sosyal demokratımız olmuştur.” Emin Özdemir’in gecesi SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Baykal’dan ABD’ye CHP lideri Deniz Baykal, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök ‘ün, Barzani için dile getirdiği “Tercihini yap. Ya komşumuz olacaksın ya da hedefimiz” önerisinin “Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi değerlendirmesi olması” gerektiğini söylediğinde bir soru sormuştuk: “Barzani resmi olarak komşumuz olacak... Yani, ABD’nin Irak’ın kuzeyinde oluşturduğu manda yönetimini Türkiye Cumhuriyeti tanıyacak... Öyle mi?” Deniz Baykal’ın geçen hafta yaptığı açıklamalara bakılırsa öyleymiş: “Artık sorun sadece sınır ötesi operasyon bağlamında görülemez. Kuzey Irak ile Suriye’yi bir görmemek gerekir. Suriye’deki durum mekân sağlamakla ilgiliydi. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu’nun Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ile ilgili raporunda açık açık yazılmış: “... hukuku TTK’de kalmak üzere ‘üretim alanlarının ve üretim birimlerinin bir an önce özel sektöre devredilmesi suretiyle kurumun taşkömürü üretiminden çekilmesi ve sektörle ilgili politikaları ve koordinasyonu yürütecek şekilde yeniden teşkilatlanması’ hususunun tetkik edilmesi...” Zonguldak’taki taşkömürü alanBurada ise uluslararası destek, orada otonom bir hükümet, aynı etnik kökenden nüfus var. O zaman ne yapmalı? Kuzey Irak’la ilişkiyi terör bağlamı dışında da görmeli.” Seçim öncesi AKP’yi, 8.5 milyar dolar karşılığında Kuzey Irak’a girmemeyi öngören gizli Dubai Anlaşması’nı imzalamakla suçlayan Deniz Baykal, ABD’nin Irak’ın kuzeyinde Barzani liderliğinde oluşturduğu manda yönetimini tanıma noktasına gelmiştir. CHP , Irak’ın ve Türkiye’nin işgali anlamına gelen 1 Mart tezkeresinden bu yana ABD politikalarına karşı ulusal bir duruş gösteriyordu. Deniz Baykal son açıklamaları ile bu politikaya son veriyor ve ABD’ye yanaşıyor... Öyle mi? İnsanlar vardır, tekil... Hep ortalıkta, ağzı kalabalık; bilgiçliğin sığ sularında... “Ben, ben, özetle ben”ci... İnsanlar vardır, çoğul... Dingin, bilgili, bildiğini çağlayarak aktaran, eğiten... Güven veren, çevresini tüketmeden üreten... Dil Derneği, “Türkçenin Ustalarına Saygı Gecesi”nin ilkini çoğul insan, Türkçenin değerli öğretmeni Emin Özdemir için düzenliyor. 15 Kasım günü saat 17.30’da Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde olacağız. Emin öğretmenin yaşamı boyunca soldurmadığı sevgisini paylaşacağız. sek emek sömürüsüne bağlıdır. Kısacası, eğer TTK toptan özelleştirilirse bu, Zonguldak’ın gözden çıkarılması demektir.” Erdoğan Kaymakçı’ya, son gelişmeler karşısında, geçmişte TTK alanlarının korunması konusunda duyarlığı ile tanınan ve işçi hakları için ünlü Ankara yürüyüşünü başlatmış olan Genel Madenİş Sendikası’nın tutumunu sorduk. “Genel Madenİş Sendikası’ndan henüz bir tepki yok” dedi... Çöl Çadırı Protokolü Kral hazretlerinin kurulduğu koltuğun arkasında “kendi fotoğrafı” ve “şeriat bayrağı” asılı... Sanırsınız çöl çadırı. Oysa Arabistan çöllerinde değil, T.C. başkentindeyiz. Başkentin beş yıldızlı otellerinden biri kapatılmış. Otelin restoranı, kabul salonuna dönüştürülmüş. Bar kısmı, “Suudi talimatıyla” alçıpanla iptal edilmiş... Suudi Kralı, kaldığı oteli çöl çadırına dönüştürüyor. Cumhurbaşkanı’nı, Başbakan’ı ayağına çağırıyor. Birini bir yanına, öbürünü bir yanına oturtuyor. “Ümmetin rakipsiz efendisi” havalarında kameralara poz veriyor... Abdullah Gül, keyiften dört köşe. Nerdeyse ağzı fiyonk olacak... Erdoğan, Batılı devlet başkanları karşısında sergilediği vücut dilinden farklı bir pozisyon almış. Bush’la buluşma karelerinin vazgeçilmez kompozisyonu; “bacak bacak üzerine atma konseptini” bir yana bırakmış... Ayaklar, “saygılı bir resmiyet içinde” toparlanmış ve hizaya sokulmuş... Başbakan’ın vücut dili bukalemun gibi! Coğrafi enlem ve boylama göre değişiyor. Devlet protokolü de RTE’nin vücut diline göre Cumhuriyet tarihinde görülmemiş yeni şekiller alıyor. Havaalanlarına gitmeler, gelmeler... Kralın uçağı havalanana dek, apronda hazır ol beklemeler... Çankaya Köşkü’ndeki yemek davletini, “selamlığa” çevirmeler... Yerleşmiş protokol kuralları, “AKP’leşen Cumhuriyet’le birlikte”; bir 10 Kasım sabahı A’dan Z’ye Suudileşiyor! Hakiki Gazeteciyazar dostumuz Mustafa Kademoğlu, Cumhuriyet gazetesini mahalle bakkalından alırmış. Bakkalın, biriki kişiye kendisi için “Solcudur ha!” dediğini duymuş. Bir gün takılmış, “Ne o, solcu diyormuşsun bana” diye. Bakkal, yalanlamış duyumları: “Saptırıyorlar amca. Ben, ‘Cumhuriyet’i hakiki adamlar okuyor’ demiştim.” Yine Zonguldak ları ufaktan ufaktan özel sektöre veriliyordu. Şimdi toptan devri öngörülüyor... Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şube Başkanı Erdoğan Kaymakçı’ya göre rapor, TTK’nin tümüyle üretimden çekilmesi anlamını taşıyor. Neden? “TTK şu anda 400, 500 metreden kömür çıkarıyor. TTK, 1200 metre derinliğe değin rezerv hesapları yaptı. 1 milyar tona yakın kömür rezervi bulunuyor. Özel sektörün, değil 1200 metreden, şu andaki 400, 500 metreden kömür çıkarması pek mümkün gözükmüyor. Mümkün hale gelse bile, bu derinliklerden kömür çıkarmak çok maliyetlidir. Özel sektörün hem bu derinlikten kömür çıkarması, hem de o kömürden kâr edebilmesi ancak yük Ve Buckingham tarifesi Suudi Arabistan Kralı’nın Türkiye ziyareti, gerçekte 13 günlük Avrupa gezisinin son durağı. Kralın ekim sonunda çıktığı gezinin ilk ayağı İngiltere olmuştu. İngiltere ziyareti, bir skandal gibi yaşandı. Londra’da insan ve kadın hakları savunucuları, hop oturup hop kalktılar. Suudi rejimin barbarlıkları teşhir edildi; tespih taneleri gibi ortalığa saçıldı: Şeriat yasalarının kadına uyguladığı zulüm, yargısız infazlar, kafa kol kesmeler, göçmen işçilerin mahkum edildiği esaret düzeni, teokratik polis devleti, silahpetrolrüşvet üçgeni ilişkileri... Abdullah’ın İngiltere gezisi boyunca manşetlerden, köşelerden inmedi. Nerde kalmış “devlet protokolünü değiştirmek”? İngiltere’de geçirdiği dört gün boyunca Suudi Kral; İngiliz protokol kurallarına noktası virgülüne uydu. Buckingham Sarayı’nda Kraliçe’ye konuk oldu. Başbakan Gordon Brown’la; Başbakanlık ikametgâhı “Downing Street”te bir araya geldi, velihat Prens Charles’ı “Clarence House”ta ziyaret etti, Londra’da Belediye Başkanı için üşenmeden “Guildhall”a gitti. Londra’dan ayrılırken Kraliçe’ye bir zahmet gene “makamında” veda etti. ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak?yahoo.com.tr Kamu personel, sosyal güvenlik ve çalışma yasaları SORU: Çalışanların, çalışma yaşamını düzenleyen ve gelecek güvencesini sağlayan yasaların oldukça çeşitli olduğunu görüyorum. Bu yasalar hangileridir ve ne zaman Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. ( O.E. ) YANIT: Ülkemizdeki çalışma, personel ve sosyal güvenlik yasaları oldukça çeşitlidir. Bu yasalar çeşitli olduğu kadar, çok sık değişikliğe uğrayan yasaların da başında yer alır. Gerek kamu, gerekse özel kesim çalışanlarının hak ve yükümlülüklerini düzenleyen bu yasaları yasa sayıları, isimleri ve yayımlandıkları Resmi Gazete tarihleri ile açıklamaya çalışalım. 1475 sayılı İş Yasası (Kıdem Tazminatı Yasası): Resmi Gazete, 1 Eylül 1971 4857 İş Yasası : Resmi Gazete, 10 Haziran 2003 4447 İşsizlik Siortası Yasası, Resmi Gazete, 8 Eylül 1999 854 sayılı Deniz İş Yasası: Resmi Gazete, 29 Nisan 1967 657 sayılı Devlet Memurları Yasası: Resmi Gazete, 23 Temmuz 1965 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Yasası: Resmi Gazete, 13 Ekim 1983 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Yasası: Resmi Gazete, 10 Ağustos 1967 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Yasası: Resmi Gazete, 26 Şubat 1983 3466 sayılı Uzman Jandarma Yasası: Resmi Gazete, 4 Haziran 1988 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Yasa: Resmi Gazete, 20 Haziran 1952 2821 sayılı Sendikalar Yasası: Resmi Gazete 7 Mayıs 1983 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Yasası: Resmi Gazete, 7 Mayıs 1983 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası: Resmi Gazete 29, 30, 31 Temmuz ve 1 Ağustos 1964 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Yasası (kısa adı BağKur Yasası): Resmi Gazete: 14 Eylül 1971 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Yasası: Resmi Gazete, 17 Haziran 1949 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Yasa: Resmi Gazete, 27 Mayıs 1983 3201 sayılı Yurtdışında Bulunan Türk Vatandaçlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Yasa: Resmi Gazete, 22 Mayıs 1985 233 ve 399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi Hakkında Yasa Hühmünde Kararnameler (kısa adı Sözleşmeli Personel Kararnamasi): Resmi Gazete 18 Haziran 1984 (Seksen Dört) ve 29 Ocak 1990 (Doksan) Mükerrer sayı 2022 sayılı 65 yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Yasa: Resmi Gazete, 10 Temmuz 1976 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Yasası: Resmi Gazete 20 Ekim 1983 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Yasası: Resmi Gazete, 20 Ekim 1983 2108 sayılı Muhtar Ödenek ve Sosyal Güvenlik Yasası: Resmi Gazete, 10 Eylül 1977 3671 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyelerinin Ödenek, Yolluk ve Emekliliklerine Dair Yasa: Resmi Gazete, 28 Ekim 1990 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Yasa: Resmi Gazete, 6 Kasım 1980 2566 sayılı Bazı Kamu Görevlilerine Nakdi Tazminat Verilmesi ve Aylık Bağlanması Hakkında Yasa: Resmi Gazete, 22 Aralık 1981 3292 sayılı Vatani Hizmet Tertibi Aylıklarının Bağlanması Hakkında Yasa: Resmi Gazete, 3 Haziran 1986 3480 sayılı Maluller ile Şehit Dul ve Yetimlerine Tütün ve Alkol Ürünlerinin Satış Bedellerinden Pay Verilmesi Hakkında Yasa: Resmi Gazete, 16 Ekim 1988 1005 sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Yasa: Resmi Gazete, 24 Şubat 1968 5502 sayılı Sosyal Güenlik Kurumu Yasası: Resmi Gazete 20 Mayıs 2006 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası; Resmi Gazete 16 Haziran 2006 Bu yasalar yayımlandıkları günden bu yana pek çok değişikliğe uğramıştır. Bu yasaların tümünü ve günümüzdeki uygulanan son içeriğiyle en doğru biçimde, Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü’nce yayımlanan “Yürütürlükteki Kanunlar Külliyatı”nda bulabilirsiniz. Büyük ölçüde yararlandığımız, güvenilir, özenli ve başarılı bir çalışma ürünü olan bu yayımlara katkıda bulunan ve emeği geçen herkesi, içtenlikle kutluyoruz. Vatikan’da İsa’nın gölgesinde Kral’ın, Türkiye’ye gelmeden son durağı Vatikan’da Papalık oldu. “Bana Muhammet’in yeni olarak ne getirdiğini göster? Dini kılıç ile yayma emri ve kötü, insanlık dışı şeylerden başka bir şey bulamazsın!” sözleriyle peygambere geçen yıl hakaret eden Papa’nın ayağına gitmekte hiçbir sakınca görmeyen Suudi Kralı, tahmin edersiniz Vatikan’a “şeriat bayrağı” çekmeye falan kalkmadı... Tersine... Haçlı Papa’nın yanı başında, İsa’nın göğe yükselen resminin altında süt dökmüş kedi ğibi fotoğraf verdi. Papa buna karşın, Abdullah’dan Suudi Arabistan’da “din ve vicdan özgürlüğü” önündeki engellerin kaldırılmasını talep etti. Ve sadece Hıristiyanlara değil, Vahabi mezbehi dışındaki Müslümanlara yapılan baskıları da alenen “protesto etti”. Kral Abdullah Vatikan’ın maruzatlarını efendi efendi dinledi ve sineye çekti. “Armudun sapı, üzümün çöpü” demedi... Taa ki laik Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti Ankara’ya gelene kadar. “Haç” ve “İsa”nın resmi altında fotoğraf veren Suudi Kral, Ankara’da “Bizde türbe ziyareti yoktur!” diye Anıtkabir’e çıkmıyor. Atatürk portresi yerine, şeriat bayrağı ile kendi resmi önünde poz veriyor. Devletimiz tabii Suudileştiği için, adam burayı artık “kendi evi” pardon “özel çadırı” sayıyor! İslamcı rejime evrilmek böyle bir şey. HARBİ SEMİH POROY HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BİLGİN hetiyatrosu?mynet.com nilgun?cumhuriyet.com.tr BULMACA SOLDAN SAĞA: SEDAT YAŞAYAN (ÇÖPLÜK ÇOCUKLARI) TAYYAR ÖZKAN www.junkidz.com TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 12 Kasım www.mumtazarikan.com 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Bir kimse ya da bir sorun için 1 halkın kanısının 2 belirmesi amacıyla yapılan 3 oylama. 2/ Kir 4 pik boyası... 5 Borsada belli miktardaki his 6 se senedini be 7 lirtmekte kulla 8 nılan işlem birimi. 3/ İlkel bir 9 silah... Yuvası toprak 1 2 3 4 5 6 7 8 9 içinde bulunan hayvan 1 O Y U N B O Z A N ları avlamakta kullanı2 B A L A K A R O lan köpek cinsi. 4/ Gü3 İ Z A F E MA T zel kokulu bir kavun 4 M İ N K N A cinsi. 5/ “O yer” anlaG A L E R İ Ç mında kullanılan söz 5 E Z İ K cük... Eklembacaklıla 6 D O E P R İ K rın ve kabukluların ör 7 U R A teneğini oluşturan or 8 M İ Z A T A S A ganik madde. 6/ Refik 9 A L A Y B O Z A N Halit Karay’ın mizah yazılarında kullandığı ad... İlkel benlik. 7/ Dürüst, iyi ahlaklı... Bağışlama. 8/ Gemileri, farklı iki su düzeyinin birinden öbürüne aşırmak için yapılmış ara havuz... Hawaii kökenli ve üzeri rengârenk çiçekli bir çeşit yazlık gömlek. 9/ “Dost, metres” anlamında argo sözcük. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Bir toplantı, oturum, soruşturma sonunda imzalanan belge. 2/ Kimi balıkların iste kurutularak yapılan pastırması. 3/ İlaç... Çok iğneli uzun balık oltası. 4/ Boğaz ya da bademciklere yerleşen ve anjin türü hastalıklara neden olan mikrop... Platin elementinin simgesi. 5/ Açı ölçmeye ya da çizmeye yarayan araç... Bir renk. 6/ Cezayir’de doğan bir müzik türü... Dört Halife’nin sonuncusu. 7/ İç sıkıntısı... “Güzelliğin par’etmez / Bu bendeki aşk olmasa” (Âşık Veysel). 8/ Kızıl tüylü bir kuş... ABD’nin bir eyaleti. 9/ Çayın etkin maddesi... Afrika’da bir ülke. CUMHURİYET 17 K