23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 KASIM 2007 PAZARTESİ 10 DIŞ BASIN dishab?cumhuriyet.com.tr Gürcistan Devlet Başkanı, demokrasi anlayışını hem Gürcülere hem Batı’ya göstermiş oldu DEĞİŞEN DÜNYADAN HÜSEYİN BAŞ Mihail Saakaşvili’nin hatası YELENA ŞESTERNİNA Annapolis’te Zor Zirve! İsrailFilistin sorununun barışçı çözümüne yönelik altmış yıldan bu yana gerçekleşen sayısız zirvelerin sonuncusunun kasım sonuna doğru ABD’nin Annapolis kentinde (Maryland) yapılması bekleniyor. W.Bush yönetiminin girişimiyle gerçekleşecek zirve ile ilgili taraflar arasındaki yoğun diplomatik trafiğin, belki de sonuncusu yarın Ankara’da bir araya gelecek İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres ile Filistin otoritesi başkanı Mahmud Abbas arasında gerçekleşecek. ABD Dışişleri Bakanı Bayan Rice’ın 15 Ekim 2007’de ‘Bir Filistin devletinin kurulmasının artık zamanı geldi’ şeklindeki açıklaması ve bizzat Başkan W.Bush’un bu konuyu, yönetiminin kalan süresi içinde önemli öncelikleri arasında yer aldığını beyan etmesinin uzun yıllardan bu yana Ortadoğu’da sürüp giden karmaşanın önde gelen nedenlerinden birinin çözüme ulaşacağı yönünde umutların yeniden yeşermesine, en azından beş yıldır rafa kaldırılmış görünen barış görüşmelerinin bir kez daha gündeme gelmesine yol açmıştır. Ancak altmış yıldan bu yana savaşlar, bitip tükenmeyen çatışmalarla süregelen İsrailFilistin sorunu, yılların birikimiyle artarak aşılması neredeyse olanaksız duruma gelen düzineyle engelin barışçı çözümün her defasında önünü kestiği anımsandığında çoğu yorumcular zirveye ihtiyatla, dahası kuşkuyla yaklaşmaktadır. Aslında gerek iktidarının son dönemine giren W.Bush yönetiminin Afganistan ve Irak’ta içinden nasıl çıkılacağını kimsenin bilmediği hezimeti, teröre yardım ve nükleer tehlike bahanesiyle İran’a askeri bir müdahalenin sıcak tutulmasının yarattığı gerginlik göz önüne alındığında bunun Filistin sorununa barışçı bir çözüm getirilmesi çabaları için uygun ya da elverişli bir ortam olmadığı söylenebilir. Dahası, Abbas ve Olmert için de ülkelerinde karşı karşıya oldukları iç sorunları açısından durum farklı görünmemektedir. Ehud Olmert’in, yolsuzluk skandalı ve Lübnan yenilgisindeki sorumluluğu yüzünden başı derttedir. İktidarının geleceği, işgal altındaki topraklara ve bu topraklara yerleşen kolonlara, barış adına da olsa ilişilmesine asla yanaşmayan aşırı sağcıların iki dudağı arasındadır. Mahmud Abbas’ın sorunu ise malum, Gazze’yi darbe ile ele geçiren, ancak bir süredir İsrail’in baskısıyla güç durumda kalan şeriatçı Hamas’ın ayrılıkçı tutumunda ısrarıdır. ??? W.Bush’un bir Filistin devleti kurulmasıyla ilgili önerisi, aslında yeni değil. 2005 yılı içinde de bir Filistin devletinin kurulacağından söz etmişti. Ne yazık ki, bu konuda verilen çoğu sözler gibi bu söz de ‘sözde’ kalmıştı. Zirve öncesi taraflar arasında gerçekleşen bir dizi görüşmeye yakından bakıldığında, bu görüşmelerin ‘bir sağırlar diyaloğu’ olduğunu görmek olasıdır. Filistin otoritesi haklı olarak, sorunu evirip çevirmeden, esasa, yani doğrudan, tıpkı Başkan Bush’un önerdiği gibi işe ‘bir Filistin devletinin’ kurulması ilkesinin kabulüyle başlanmasını talep etmektedir. Buna karşılık Washington ve Tel Aviv, barışı engelleyen sorunların birer birer, ayrı yerlerde yapılacak toplantılarda ele alınmasını dayatıp sorunu zamana yayma, böylece, bilmem kaçıncı kez daha ipe un sererek bir Filistin devletinin kurulmasını savsaklama çabasında görünmektedir. İsrail Başbakanı Ehud Olmert’in W. Bush ve Dışişleri Bakanı Bayan Rice’ın bir Filistin devleti kurulması önerisine ilişkin son barış hamlesiyle ilgili görüşü İsrail’in soruna nasıl yaklaştığını yeteri kadar açıklıkla ortaya koymaktadır. Olmert’e göre, ‘Barış için 20 ila 30 yıl daha beklemek gereklidir’! Hükümetler dışı ‘Barış Şimdi’ örgütünün verilerine göre Filistin topraklarındaki yerleşim bölgelerinde 267.000 ‘kolon’ yaşamaktadır. 1993 barış sürecinde duraklayan koalisyon ikinci intifada öncesindeki 200 binden bugün 267 bine ulaşmıştır. Doğu Kudüs’te durum farklı değildir. Kolon sayısı 2000 yılında 172 bin iken 2003’te 184 bine yükselmiştir. Batı Şeria’nın üçte birinden fazlası kolonların, sözde ‘doğa rezervleri’ ve askeri üslerin işgalindedir. Buna Doğu Kudüs’teki yerleşimcilerin sayıları eklendiğinde işgalci kolonların sayıları toplam olarak 2.5 milyon Filistinliye karşı 450 bine ulaşmaktadır. ‘Barış Şimdi’ örgütünün genel sekreteri Yariv Oppenheimer’e göre ‘Bu gidişle Filistin devletinden çok, bir kolon devletinden söz etmek daha doğru olacaktır’! Filistinlileri birbirinden ayıran, onlara yıllardır cehennem azabı çektiren ‘utanmasız duvarın’ yapımının ise barış görüşmeleri sırasında bile hızla sürmesi, kendi vatanlarında göçmen yüz binlerce Filistinlinin dramının göz ardı edilmesi gibi, İsrail’in art niyetinin açık kanıtları arasındadır. Zirvenin öncekiler gibi başarısızlıkla, bir kez daha savsaklanmayla sonuçlanmasının en çok İsrailli aşırıların işine geleceği kuşkusuzdur. Biraz da bu yüzden son günlerde, Sarkozy’nin Fransa’sından boşalan ABD’nin İran’a saldırmamasının şakşakçılığına soyunmuştur. Yeni bir savaş, barışın savsaklanmasının, Filistin topraklarındaki işgalin pekiştirilmesi için en uygun ortamı yaratacağından kuşku yoktur. Buna karşılık zirvenin bir kez daha başarısızlıkla sonuçlanması Filistin otoritesinin yara almasına, köktenci Hamas’ın yeniden güç kazanmasına yol açacaktır. Ama yine de her şeyin, fazla hayale kapılmadan, yazık ki, ABD’nin tutumuna bağlı olduğu söylenebilir! P M rotesto gösterilerini tazyikli su ve göz yaşartıcı bomba ile dağıtan, ülkede olağanüstü hal ilan eden ve muhalif televizyonların yayınlarına engel olan Mihail Saakaşvili, bütün bu uygulamalarıyla, kendisinin Gürcü demokrasisinden ne anladığını üstelik sadece Gürcülere değil, aynı zamanda Batılılaragöstermiş oldu. Güç kullanma politikasına eleştiriler, artık sadece Rusya’dan değil, daha düne kadar kendisinin başlıca müttefiki sayılan ülkelerden, yani AB ülkelerinden, Ukrayna’dan ve hatta ABD’den de gelmeye başladı. Saakaşvili, kendisi açısından ölümcül bir hata işledi ve artık iktidarda kalma şansını tamamıyla kaybetti. Evet, muhalefet şimdilik susturulmuş olabilir; sokaklar boşaltıldı, Saakaşvili’ye karşı muhalefetin sözcüsü durumundaki İmedi TV’nin yayınları kesildi. Fakat bütün bunlar, Saakaşvili açısından geçici başarılardır ve bundan sonra olaylar hangi yönde gelişirse gelişsin, artık sorulması gereken soru Saakaşvili’nin iktidardan düşüp düşmeyeceği değil, bugün mü yoksa yarın mı düşeceğidir. Bir liderin kendi halkına karşı sınırsız bir savaşa girmesi mümkün değil. Bir süre sonra seçimler yapılacak. Seçimler, ister muhalefetin istediği gibi 2008’in Nisan ayında, isterse bizzat cumhurbaşkanının söylediği şekilde 2008 sonunda yapılacak olsun, sonuçta seçimlerin yapılacağını artık kimse tartışmıyor. Saakaşvili, “dış tehditleri” öne sürerek ya da ayrılıkçı Abhazya ve Güney Osetya bölgelerine boyun eğdirmeye çalışarak seçimlerin yapılmasını bir süre erteleyebilir ama seçimlerden ilelebet kaçamaz. Bütün bu olanlardan sonra Gürcü devlet başkanının sadece parlamento seçimlerini değil, cumhurbaşkanlığı seçimlerini de kaybetmesi kesinleşmiş görünüyor ki bundan birkaç ay önce böylesi olasılıklar uhalefetin susturulması geçici hiç kimsenin aklının ucundan bile geçmezdi. bir başarıdır. Hele iktidardakiler Saakaşvili artık seçim sonuçlarına hile karıştırmaya kalkarlarsa iktidarda kalma bu Saakaşvili’ye daha şansını kaybetti. da büyük bir darbe Son dönemlerde indirir. Unutmamak gerekiyor ki Gürcü muhalefeti Saakaşvili’yi iktidara ile çok yakın getiren “gül devrimi” ilişkilere girenler de de seçimlere hile Ruslar değil, karıştırıldığı iddiaları üzerine patlak Amerikalılar. vermişti.Saakaşvili nedense olayları yatıştırmanın tek yolunun, ulusu bir dış düşmana karşı birleştirmeden geçtiğini sanıyor. Televizyon programında, muhalefeti “Rus oligarkların” finanse ettiğinden, Rus istihbaratçıların da Gürcü muhaliflerle gizli görüşmeler yaptığından söz etti. Bu konuda da cumhurbaşkanının tarafını tutan Rustavi2 kanalı kendince deliller öne sürdü. Bu delillerde, Rus Büyükelçiliği’ne mensup diplomatların muhalefet üyeleri ile yaptıkları görüşmeler var. Oysa, Rus Büyükelçiliği’ndeki diplomatların Gürcü politikacılar ile görüşmesinin hiçbir gizli saklı tarafı yok. Buna karşılık, bu “deliller” sayesinde, sadece Rus Büyükelçiliği telefonlarının dinlendiği değil, Gürcü politikacıların gizli kameralar tarafından sürekli olarak takip edildikleri de sır olmaktan çıkmış oldu. Delil olarak sunulan ilk görüntü kaydı, Mayıs 2005 tarihli. Bu görüntülerin bu kadar zamandan beridir kullanılmamış olması ya da başka bir deyişle kullanmak için bu zamanın beklenmiş olması, Saakaşvili’nin paniğe kapılarak elindeki son kartı oynamaya çalıştığını gösteriyor. Böylelikle, Rusya ile gerginliği arttırarak iç politikada denetimi sağlamış olacak. Oysa, böyle “önlemlerin” Gürcü iç politikasındaki sorunları çözmeyeceğini sadece muhalif politikacılar değil ki onların da arasının Moskova ile iyi olduğu söylenemez cumhurbaşkanının kendisi de biliyor, Washington da biliyor. Gerçekten de Washington’dan gelen açıklamalar, Saakaşvili’yi büyük bir hayal kırıklığına uğrattı. ABD Dışişleri Bakanlığı, Saakaşvili’yi desteklemek yerine, muhalefetin demokratik gösteriler düzenleme hakkının olduğunu bildirdi. Son dönemlerde Gürcü muhalefeti ile çok yakın ilişkilere girenler de Ruslar değil, Amerikalılar. Rusçadan çeviren: Deniz Berktay (Rus resmi haber ajansı RİA Novosti, 8 Kasım 2007) Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy geçen hafta Washington’u ziyaret ederek ABD Başkanı George W. Bush ile görüştü. Eski bakan Baduel’in sert suçlamalarıyla başlayan tartışmaya basın geniş yer verdi Latin Amerika Venezüella’yı izliyor B dikkat çekmek istediğini vurguladı. kampanyasıyla seçmenlerin sandığa aşkan Hugo Chavez, karşıtlarının Chavez, eski silah arkadaşının bu çıkışını gitmesini önlemek için yeni bir kendisini 2 Aralık’taki komplonun peşinde olduğunu açıkladı ve değerlendirirken Baduel’in eleştirilerinin referandumda oylanacak olan içeriğinden rahatsız olmadığını, böyle bir bu planın referandumdan sonra da anayasa reformu nedeniyle devlet açıklama yapacağını günler öncesinden süreceğini belirtti. darbesi yapmaya çalışmakla tahmin ettiğini söyledi. “Baduel’in Sağ muhalefetin geçen aralıkta yapılan suçladıklarını, ancak gerçekte böyle davranmasına değil üslubuna genel seçimleri tanımamak için hazırladıkları komployu örtmeye şaşırdım, yüzündeki nefret belirgindi. uğraştığını anımsatan Chavez, bu planı çabaladıklarını açıkladı. Tüm hainlerin düştüğü çukura düştü, sokaklara çıkan halkın boşa çıkardığını, Venezüella Birleşik Sosyalist Partisi’nin darbelere karşı en iyi aşının halk hareketi bir dönek daha. Denizaltının dibe militanlarıyla “Reforma evet” doğru giderken basınç artışı ile nasıl olduğunu söyledi. Partisinin üyelerine kampanyası bağlamında yaptığı pervanesi gevşerse, bizim de içimizdeki “Reform karşıtı oyunları bozmak ve toplantıda Chavez ülkede istikrarı zayıflıklar böylece su yüzüne çıkıyor.” bizi güçsüzleştirmek isteyen ABD bozmak isteyenlerin yanı sıra bazı Chavez eski dostunun muhalefet lideri emperyalizmine karşı durmak için “dönek”lerin de referandumu geçersiz gibi hareket ettiğini, halk katındaki etkin olmalıyız” çağrısını yineledi. “24 kılmak için oyuna katıldıklarını belirtti. saygınlığına ihanet ettiğini ve saat çalışmalı ve harekete geçmeliyiz, Chavez belli bir isimden söz etmedi, söylediklerinin Venezüella sağı ve çünkü komplocular giderek ancak bir önceki akşam geçen temmuza ABD’li patronlarınkinden farklı kadar görevde olan eski Savunma Bakanı güçlenecek. Bu bir politik savaş, olmadığını belirtti. General Baduel’in davranışını General Baduel’in ordu içinde hainlik olarak nitelemişti. güçlü bir etkisi olabilir mi General Baduel, geçen pazartesi havez, eski silah arkadaşı için “Baduel, tüm sorusuna karşılık Chavez, bu yaptığı basın toplantısında durumun en üst düzeyde ele anayasa reformunu bir “devlet hainlerin düştüğü çukura düştü. Denizaltının alınıp değerlendirildiğini darbesi” olarak tanımlamıştı. dibe doğru giderken basınç artışı ile nasıl belirterek silahlı kuvvetlere “Bu, bir insanın ve bir askerin pervanesi gevşerse, bizim de içimizdeki güveninin tam olduğunu ahlaki sonudur” diyen Chavez, zayıflıklar böylece su yüzüne çıkıyor” diyor. söyledi.Bu arada anayasa General Baduel’in kızının da reformuna karşı bazı vaftiz babası. Devlet üniversite öğrencileri Caracas, televizyonu VTV’deki Barquisimeto, Tachira ve Yaracuy uluslararası çatışmanın bir parçası, açıklamasında Chavez, generalin kendi çünkü biz özgürlüğümüzü ilan ettik ve kentlerinde protesto gösterileri ilkelerine de ihanet ettiğini belirtti. Eski düzenlediler. Öğrenci liderleri yeni bir imparatorluk gözünü bir an bile yoldaşı, Venezüella ordusunu, reformun yürüyüş izni istediklerinde, bir şiddet üzerimizden ayırmıyor”diye ekledi. içeriğini yeniden değerlendirmeleri ve gösterisine dönüştürürlerse içişleri Chavez’in eleştirileri üzerine Baduel, hayır oyu vermeleri için uyarmıştı. bakanı tarafından sorumlu sayılacakları başkanın dönek, hain sözlerini kişisel General Baduel, Devrimci Bolivarcı yönünde uyarıldılar. Geçen hafta olarak almadığını ancak kendisine Hareket Ordusu’nun kurucusu ve yöneltilen bu suçlamaların düşüncelerini öğrenciler Ulusal Seçim Konseyi 2002’deki darbe sırasında Chavez’in binasına girmek istedikleri için polisle açıklama hakkına saygısızlık olduğunu yeniden başkanlığa dönüşünü sağlayan çatışmışlardı. belirtti. Ayrıca açıklamalarının ardından komutandı, geçen temmuza kadar eski savunma bakanı olarak kendisine savunma bakanıydı ve görev süresi İspanyolcadan çeviren: Engin Demiriz verilen koruma görevlilerinin de dolduğu için emekli olmuştu. (La Jornada, Meksika, alındığını ekleyerek, herhangi bir politik Salı günü Chavez partililere yaptığı 6 Kasım 2007) yatırımı olmadığını, ülkenin gidişine konuşmada, muhalefetin “terör” C SAYI: 2007/971 Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: Antalya İli, Kemer İlçesi, Çamyuva, Kuzdere Köyünde kain 2739 Parsel sayıØkarkası bitmiş, ince sıvaları yapılmış, doğramaları ve camları takılmış, tesisatları çekilmiş, şapları atılmış natamam vaziyettedir. 90,00. m2 taban alanlıdır. Kuzdere Tekke Caddesi 4. Sokak üzerindedir. 3 nolu B. Bölüm Mehmet kızı Şerife Şahin adına tam hisse olarak tescillidir. 3 nolu B. Bölüm mesken natamam hali ile 2/4 arsa payı dahil 80.000,00. YTL Bedelle satışa çıkartılmıştır. Satış Şartları: 1 Satış 17.12.2007 günü saat 13:30 13:45 arası KEMER HÜKÜMET BİNASI K: 2 İCRA MÜD. YANINDA açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen değerin % 60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak şartı ile 27.12.2007 günü Aynı Yer ve Saatte ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklıların alacağını ve satış giderlerini geçmesi şartı ile en çok artırana ihale olunur. Şu kadar ki, artırma bedeli malın değerinin % 40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere süre verilebilir. Tellaliye resmi ihale bedelinden ödenecektir. KDV, İhale damga resmi, Tapu harç ve masraflarının satın alana ait kısmı alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133. maddesi gereğince ihale feshedilir; iki ihale arasındaki farktan ve % 10 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. * İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 58787 KEMER İCRA MÜDÜRLÜĞÜTAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI DOSYA NO: 2006/786 Talimat. Satılmasına karar verilen gayrimenkulun cinsi, kıymeti, adedi ve evsafı; 1.TAŞINMAZ. Antalya ili, Serik ilçesi, merkez Yeni Mahalle tapusunda 274 ada, 12 nolu parselde kayıtlı, 345 m2 miktarlı taşınmaz ARSA vasıflı olup, üzerinde 4 katlı betonarme kargas, alt kat dükkân olan bina mevcuttur. Zemin kat ve asma katlı dükkân olarak 5,50 kotludur. Borçlunun hissesine tekabül eden 1/4 hissesi satışa sunulacaktır. SATIŞ SAATİ: 14.00 14.10 arasında SATIŞA ESAS DEĞERİ: 95.000,00YTL. Satış Şartları: 1Birinci açık artırma 25/12/2007 günü, saat 14.0014.10 arasında, Serik İcra Dairesi’nde yapılacaktır. Bu artırmada muhammen kıymetlerinin %60’ını ve rüçhanlı alacaklar toplamını ve satış masraflarını geçmesi şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartı ile artırma on gün daha uzatılarak onuncu gün olan 04/01/2008 tarihinde, aynı yer ve saatlerde ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilmemişse, ilanda gösterilen sürenin sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artırma bedeli malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanlı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetlerin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktara kadar banka teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış bedeli üzerinden yasal oranda KDV, ihale damga resmi ve tellaliye bedelleri ile alıcı tarafından yatırılması gereken tapu harç ve masrafları ile tahliye ve teslim masrafları alıcıya aittir. Gayrimenkulun aynından olan birikmiş emlak vergisi satış bedelinden ödenir. 3İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (irtifak hakkı sahipleri) bu gayrimenkul üzerinde ki haklarını, hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını, dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi taktirde hakları tapu sicilinde sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4İhaleye katılıp, daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle, ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki, farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu miktar varsa önce teminat bedelinden alınacaktır. 5Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, masrafı verildiği taktirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilir. 6Satışa iştirak edeceklerin, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, satış ilanının tebligat yapılamayan ilgililere gazete ile ilanen tebliğ yerine kaim olacağı, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı 2006/786 Talimat sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. (Basın: 58929) SERİK İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKULUN AÇIK ARTIRMA İLANI CUMHURİYET 10 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle