Katalog

8 AĞUSTOS 2006 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Mevsimlik fındık işçileri, Ordu’da gördükleri kötü muamele karşısında isyan ettiler 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT ‘Terörist değil yurttaşız’ Unakıtan rahatsızlandı ? KONYA (AA) Oğlunun geçirdiği trafik kazası nedeniyle geçen hafta sonu Konya’ya gelen Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın, yediği yemekten rahatsızlandığı öğrenildi. Unakıtan, oğlu Abdullah Unakıtan ve damadı Eyüp Sabri Küçük’ün tedavi gördükleri Başkent Üniversitesi Konya Hastanesi’nden taburcu edilmelerinin ardından hafta sonunu otelde geçirdi. Yediği yemekten rahatsızlanarak ishal olduğu öğrenilen Unakıtan’ın, Başkent Üniversitesi Konya Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçirildiği, ardından da otelde dinlendiği bildirildi. İktidar Borazancılarının Asparagasları.. Terör örgütü, yurt savunması için görevli subay, astsubay ve erlerin canını almak, alamazsa yılgınlaştırmak amacıyla sistemli eylemlerini sürdürüyor. Dünya kamuoyu, elbette öncelikle İsrail ile Lübnan’daki Hizbullah örgütü arasındaki savaşın feci bilançosu ile meşgul. Ya ülkemizin güneydoğusunda olanlar? Ateş düştüğü yeri yaktığı için, bizim kayıplarımız yalnızca bizi mi ilgilendiriyor? Bu yazıyı yazmak için bilgisayarın başına oturduğum dün öğle saatlerinde, hafta başının ilk yarım gününün terör bilançosunu yansıtan haberlerinin başlıkları şöyleydi: .Şemdinli’de ilçe girişindeki polis noktasına atılan iki roketten birisi yola diğeri polis noktası önündeki koruma duvarına isabet etmiş, çok şükür can kaybı olmamıştı. .Beytüşşebap ilçesinde görevli Astsubay Levent Çelik, evine giren maskeli 2 kişi tarafından öldürülmüş, 8 yaşındaki oğlu ayağından yaralanmıştı. .Uludere ilçesinde yola tuzak yerleştirmeye çalışan bir terörist, elindeki patlayıcının infilak etmesi sonucu parçalanarak ölmüştü. .Gümüşhane’nin Şiran ilçesinde operasyondan dönen konvoya terör örgütü tarafından açılan çapraz ateş sonucunda şehit edilen bir astsubay ile 2 erin cenazeleri doğum yerlerinde toprağa verilmişti. Her gün sıradan olaylar gibi bölgedeki valilerin resmi açıklamalarıyla duyurulan bu tür haberlerin, kamuoyunda neden olduğu öfke birikiminin artarak büyüdüğünün elbette AKP de farkında. Temmuz ayının sonunda bir gün içinde 7 şehit haberiyle sarsılan ülke gündemini yatıştırma çabası içinde asıp kesen Erdoğan, terör odağının yuvasına, yani Kuzey Irak’a müdahale gibi, çok büyük iddiaların sahibi olduğu için, şimdi sarf etmiş olduğu sözlerin altından nasıl kalkacağını hesap edemiyor. Bu nedenle de, kendi medyasını, uydurulmuş haberlerle kamuoyunu oyalamak için görevlendiriyor. Bu nedenle özel bir büronun tam gün çalıştığı izlenimini edinmeyi gerektirecek ürünlerle karşılaşıyoruz. Örnek mi istiyorsunuz? Başbakan Erdoğan’ın ABD Başkanı Bush’a telefon ederek ‘‘terör örgütü ile ortak mücadelenin koşullarını’’ görüştüğünü bildiren bir haber yayımlanmıştı ya geçen hafta. O habere göre Başkan Bush, bu görüşe çok olumlu yaklaşmıştı ve hem ABD’den hem de Türkiye’den birer koordinatörün görevlendirilmesi üstünde karar verilmişti. Dahası bizim medyamız, ABD’den bir emekli generalin bu görevi üstlenebileceğini içeren yorumlar yaparak işbirliğine alacakaranlık bir askersi görünüm bile vermişti. İliştirilmiş medya ürünü haber, öteki gazete ve televizyonlarca da sahipleniledursun, dün Washington’daki ilgililer konuyu mutlaka irdelemiş olmalılar ki, bizim ‘‘yetkili’’ kaynağımız, ErdoğanBush görüşmesinde böyle bir konunun gündeme bile gelmediğini resmen açıklamak gereğini duydu . Bitmedi.. Her gün bir şehit haberi, günaşırı al bayrağa sarılmış bir tabut arkasından gözyaşı döken analar. Ve sonsuzluğa yolcu edilen vatan evladının ardından, kanının yerde bırakılmayacağı sözünü vererek yapılan uğurlamanın birikimi, öfke yığınları. MHP Genel Başkanı Bahçeli’den, Abdullah Gül’ün memleketi Kayseri’in Tekir Yaylası’ndaki geleneksel Zafer Kurultayı için toplanmış 400 bini aşkın seçmen önünde, iktidarı başına meydan okuyan sözler: ‘‘Nefesimiz her zaman AKP nin ensesinde olacak. Bölücülüğe verilen cesaretin, canların ve şehitlerin hesabını mutlaka vereceksiniz.’’ İki arada bir derede kalan AKP’nin iliştirilmiş basını, bu tür sözlerin kamuoyu üstündeki ağırlığından iktidarı kurtarmak amacıyla ordunun görevlendirildiği izlenimini yaratacak uydurma emirlerden söz etmekle kalmıyor; o sözler üstüne düşsel yorumlar da kurmaya kalkışıyor. Bu uydurulmuş haberyorumlardan sonuncusunun balonunu, dün bizzat Dışişleri Bakanlığı’nın resmi açıklaması söndürmek zorunda kaldı. Pazar günkü Yeni Şafak’ta Mehmet Ocaktan imzası ile yayımlanan haberde, Dışişleri Bakanı Gül’e atfen şu ifadelere yer verilmişti: ‘‘Özellikle 7 şehit verdikten sonra ne gerekiyorsa yapılması için ordumuza yazılı talimat verdik. Ne ihtiyacınız varsa verelim dedik. Kanun mu, işte Terörle Mücadele Yasası’nı çıkardık ve bu alanda hiç bir eksik bırakmadık.’’ İktidarın iliştirilmiş basınının, terörle savaşı savsaklayanın ordu olduğunu utanmadan yazan, bu sözleri için ‘‘doğruyu yansıtmamaktadır’’ açıklamasını yapmak zorunda kaldı. Doğrudur. Halkımız, terörle mücadele için ne gerekiyorsa yapılması için görevli hükümete elinden gelen desteği veriyor. Ama, o mücadelenin koşullarını göze alacak bir başbakanın olmadığını da ne yazık ki görüyor. ? Yaklaşık 3 bin tarım işçisi, aileleriyle birlikte kendilerine gösterilen boş bir alanda derme çatma çadırlar kurdular. Aile büyükleri fındık toplamaya gittiklerinden çocuklar su ve yemek gereksinimlerini kendileri karşılıyor. ERDOĞAN ERİŞEN GEÇİM DERDİ ‘Mecbur olmasak gelmeyiz’ anlıurfa’nın Suruç Ş ilçesine bağlı Dinlence köyünün muhtarı olan Ahmet Kaya da her yıl fındık mevsiminde Ordu’ya geliyor, bir ay çalışıyor. 20 yıllık muhtar Kaya, eski Ordu Valisi Kemal Yazıcıoğlu döneminde yıllarca Ordu’ya sokulmadıklarını, polis zoruyla ve copla ilden sınır dışı edildiklerini anımsatarak ‘‘Şimdiyse tuvaletsiz ve susuz bir alana yerleştirildik. Dönmeye mecbur bırakılıyoruz’’ diye konuşuyor. Ahmet Kaya şöyle devam ediyor: ‘‘Mecbur olmazsak gelmeyiz. 38 kilometre uzak baraj bize, su alamıyoruz. Atatürk Barajı’na Afganistan göçmenlerini yerleştirdiler, biz çadırlarda dolaşıyoruz. Benim ailem Çanakkale’de 7 şehit vermiş. Kendi memleketinden, savaştan kaçanlar kadar değerimiz yok.” Adliyede sabotaj ? SIV AS (AA) Sıvas Adliyesi 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin camını kırarak içeri giren kimliği henüz belirlenemeyen kişi veya kişiler, 1. Asliye Ceza Kalemi’nde masa üzerinde ve raflarda bulunan çok sayıda dava dosyasını bir araya toplayarak ateşe verdi. Durumu fark eden gece bekçisi Recep Gülmez, bidonlarla su getirerek alevleri çevreye ve diğer dosyalara sıçramadan söndürdü. Olay sonrası çok sayıda dava dosyası zarar görürken, odadaki bazı büro malzemelerinde de hasar meydana geldi. ORDU Fındık fiyatı, Ordu’da yapılan büyük miting ve sonrasındaki olayların tartışması devam ederken birçoğu Güneydoğulu binlerce tarım işçisi ekmek parası için yine Ordu’ya geldi. İşçilere çadır kurmaları için gösterilen alana bir tek seyyar tuvalet yerleştirilmezken özel mobil polis merkezi kuruldu. Burada kimlik fotokopileri alınan işçiler, ‘‘terörist’’ muamelesi görmekten yakınıyor. Yaklaşık 3 bin tarım işçisi, aileleriyle birlikte kendilerine gösterilen boş bir alanda derme çatma çadırlar kurdular. Aile büyükleri fındık toplamaya gittiklerinden çocuklar, su ve yemek gereksinimlerini kendileri karşılamak zorunda kalıyor. Ekmeğin, yemeğin yapıldığı, çamaşırın yıkandığı açık alanda, aynı zamanda tuvalet gereksinimi de görülmek zorunda. Çünkü 2 yıl önce yapılan seyyar tuvaletler bilinçli olarak yıkılmış. Çeşme de yok. İki hortum ucu verilmiş, Çoluk çocuk, kadın erkek olanaksızlıklar içinde yaşam savaşımı veriyor. ‘‘İşte su’’ denilmiş. Yüzlerce küçük çocuk salgın hastalık tehdidi altında yaşıyor. Göçerler Güneydoğu’dan geldikleri için halen ‘‘potansiyel terörist’’ muamelesi gördüklerinden yakınarak ‘‘Buraya gelene kadar en az 15 kez kimlik kontrolünden geçirildik. Kamyonların sırtından indirildik, eşyalarımız boşaltıldı. Son ra yeniden yerleştirmek zorunda kaldık. Buraya gelince de kimliklerimiz alınıyor, fotokopileri çekiliyor. Afganistan’dan, Türki cumhuriyetlerinden gelenler el üstünde tutulup devletin araçlarıyla taşınıyor; çadır, üç öğün yemek, yatak veriyorlar, biz kendi memleketimizde bu kötü muameleyi görüyoruz’’ diye isyan ediyorlar. CHP’li Tandoğdu üç çuval fındığı Başbakanlık’ın önüne dökmek isterken arbede yaşandı Fındık için ilginç protesto ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Ordu Milletvekili Sami Tandoğdu, hükümetin fındık politikasını protesto etmek için arabasıyla getirdiği 3 çuval fındığı Başbakanlık yanındaki Vekâletler Caddesi’ne döktü. Bakanlar Kurulu için Başbakanlık’a gelen Başbakan Tayyip Erdoğan, Tandoğdu’yu ‘‘görmezlikten’’ geldi. Başbakanlık, dün ilginç bir protestoya sahne oldu. Fındık konusunun ele alındığı Bakanlar Kurulu toplantısı başladığı sırada, CHP’li Tandoğdu, fındık fiyatlarıyla ilgili yaşanan sorunları protesto etmek amacıyla arabasının bagajına yüklediği üç çuval fındıkla Başbakanlık’ın önüne geldi. Fındık üreticilerinin tepki gösterdiği Erdoğan’ın danışmanı Cüneyd Zapsu’nun adını çağrıştıran ‘‘06 ZPS 52’’ plakalı özel aracıyla Başbakanlık’a gelen Tandoğdu, daha sonra korumaların şaşkın bakışları arasında aracının bagajında bulunan 3 çuval fın ? CHP Ordu Milletvekili Sami Tandoğdu, fındık fiyatlarıyla ilgili yaşanan sorunları protesto etmek amacıyla arabasının bagajına yüklediği üç çuval fındığı Başbakanlık’ın önüne dökmek isterken korumalarla tartıştı. Bu sırada Bakanlar Kurulu toplantısına gelen Erdoğan, Tandoğdu’nun seslenişlerini duymazdan geldi. Tandoğan fındık konusunda Erdoğan’ın kandırıldığını iddia etti. dığı Başbakanlık önüne dökmek istedi. Bu sırada korumalar Tandoğdu’yu engellemeye çalıştı. Tandoğdu ile korumalar arasında sert tartışma yaşandı. na edilen Tandoğdu, Vekâletler Caddesi’ne geçerek basın mensuplarına açıklama yaptı. 8 milyon fındık mağdurunun sesini duyurmak için bu yola başvurduğunu anlatan Tandoğdu, ‘‘Köylüm bana Başbakanlık’a hediye etmem için fındık gönderdi. Bugünkü Bakanlar Kurulu’nda fındığın gündeme getirilerek en iyi fiyatın verilmesi için uğraş veriyoruz’’ dedi. Tandoğdu şöyle konuştu: ‘‘Karadeniz bölgesinde yüzde 50 oy alan AKP’nin fındığı bu denli itmesi, yılda 2 milyar dolar gelir getiren fındığı bu denli horlamasına tahammül etmek mümkün değil.’’ Erdoğan’a ulaşamadığı için randevu alamadığını söyleyen Tandoğdu, ‘‘Biraz emrivaki oldu. Herhangi bir yasayı da çiğnemiş değilim. Ama polislerin hareketlerini de anlamış değilim’’ dedi. Fındık taban fiyatınının 7 YTL ’den aşağı açıklanması halinde eylemlerinin devam edeceğini belirten Tandoğdu şunları söyledi: ‘‘8 milyon kişiyi 11 tane aracıya peşkeş çekeceklerse ben her gün eylem yapacağım. Buna yemin ettim. Başbakan yanıltılıyor. Fiskobirlik’in özerk bir kuruluş olduğunu söylüyor. İş Bankası’nın CHP’nin olduğunu söylüyor. ‘Kredi verin’ diyor. Bu kadar bir bilgisizliğe, bu kadar bir yanlış yönlendirmeye... bir Başbakan nasıl idare ediliyor? Nasıl danışmanları var? Fiskobirlik özerk bir kuruluştur. Devlet desteği olmadan bu vatandaşların para sını ödemesi mümkün değildir.’’ ‘CHP arkamda’ Yaptığı eylemle ilgili CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol’a da bilgi verdiğini söyleyen Tandoğdu, ‘‘Kendileri de fındık konusunda her hareketi yapabileceğime dair izin verdiler’’ dedi. Tandoğdu daha sonra getirdiği yaş fındıkları Vekâletler Caddesi’nde yere dökerek tırmıkladı. Tandoğdu’nun ‘‘Nasılsa para etmiyor. İstediğiniz kadar alabirsiniz’’ demesi üzerine kısa sürede 3 çuval fındık halk tarafından toplandı. Geçici vergide süre uzatımı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, 10 Ağustos’ta dolacak olan, 2006 yılı NisanMayısHaziran dönemine ilişkin ikinci üç aylık geçici vergi beyannamelerini verme süresi, 14 Ağustos 2006 tarihine kadar uzatıldı. Gelir İdaresi Başkanlığı’nın internet sitesinde yer alan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan imzalı Gelir Vergisi Sirküleri’ne göre, süre uzatımı, ticari kazanç, serbest meslek kazancı ve kurum kazancını kapsıyor. Erdoğan görmezden geldi Tandoğdu’yla korumalar arasındaki tartışmanın sürdüğü sırada Erdoğan, Bakanlar Kurulu toplantısına katılmak için Başbakanlık’a girdi. Tandoğdu, Erdoğan’a yönelerek ‘‘Sayın Başbakan’’ diye seslendi. Ancak Erdoğan, Tandoğdu’yu görmezden gelerek içeri girdi. Tandoğdu’nun ısrar etmesi üzerine korumalar vekilin aracını Başbakanlık garajına çekti. Buna sinirlenen Tandoğdu ise aracını yumruklamaya başladı. Korumalar tarafından güçlükle ik Özyürek, polisi kınadı Tandoğdu’nun, üreticinin sorunlarını yüreğinde hissettiğini belirten CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, polisin tavrını kınadı. Özyürek, ‘‘Korumaların sert müdahalesi yanlış olmuştur. İşgüzar davrandılar, nihayetinde o bir milletvekili. Bazı memurlar kraldan ziyade kralcı oluyor’’ dedi. POPÜLİZMLE SUÇLADI Hasanoğlan’da yangın ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara’da Hasanoğlan beldesi, Taşlık ve Tokluoğlu Deresi mevkiindeki ağaçlandırma alanında dün öğle saatlerinde yangın çıktı. Yangın, Çevre ve Orman Bakanlığı’na ait 1 helikopter, 2 yangın söndürme uçağı, 10 arazöz, 1 dozer, 2 greyder, 50 yangın işçisi, Hasanoğlan ve Ankara itfaiyeleri ile askerler ve yurttaşların desteğiyle kontrol altına alındı. Yangında 60 hektar ağaçlık alan yandı. Hasanoğlan Belediye Başkanı Ahmet Poyraz yangına işçilerin neden olduğunu söyledi. Çiçek, eylemin yerini beğenmedi Milyarlarca dolarlık yatırım yapılarak verimli duruma getirilen tarım arazilerinin imara açılması tepki topluyor. Faks: 0 212 677 08 21 obirgit?ekolay.net Tarım arazileri imara açılıyor ARİF FARAÇ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, hükümeti protesto etmek için 3 çuval fındığı Başbakanlık’ın önünden geçen Vekâletler Caddesi’ne döken CHP Ordu Milletvekili Sami Tandoğdu’ya tepki gösterdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında Başbakanlık Merkez Bina’da toplanan Bakanlar Kurulu’nun ardından açıklama yapan Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, fındık üreticilerinin sorunları için Başbakan Erdoğan’ın bugün saat 13.00’te ilgili bakanlarla bir araya geleceğini söyledi. Önce dövüp sonra da ezdiler ? ANTALYA (Cumhuriyet) Antalya’nın Kemer ilçesinde market sahibi Turan Akbulut, tartıştığı kişilerce dövüldükten sonra otobüsle ezilerek öldürüldü. Aslanbucak Mahallesi’nde market işleten Akbulut, L.Ç. (40), Türkmenistan uyruklu oldukları öğrenilen T.H. (34) ve M.J. (33) ile kavga etti. Kavga sırasında dövülen Akbulut, daha sonra plakası öğrenilemeyen bir otobüsle ezildi. Olayda ağır yaralanan Akbulut, kaldırıldığı hastanede öldü. Kaçan zanlılardan L.Ç. ile T.H. yakalanarak tutuklandı. Diğer zanlı ise aranıyor. ŞANLIURFA GAP’la birlikte büyük bölümü birinci sınıf tarım alanı statüsünde olan Şanlıurfa’da, Harran Ovası içersinde yer alan Konuklu beldesi, İl Genel Meclisi kararıyla imara açılıyor. AKP’li üyelerin kararına CHP’liler tepki gösterdi. Şanlıurfa’nın merkeze bağlı Konuklu beldesinin AKP’li Belediye Başkanı Halef Yıldız’ın önerisiyle İl Genel Meclisi toplantısında beldenin imara açılması konusu gündeme geldi. Açık oylamada muhalefet üyeleri ret oyu kullanmalarına karşın tutanaklarda oybirliğiyle Konuklu’nun ima ra açılmasının kararlaştırıldığı belirtildi. Karara tepki gösteren CHP Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Vedat Melik Şanlıurfa’nın en önemli sorunlarından birinin mevcut toprak potansiyelinin korunamaması olduğunu vurgulayarak, ‘‘Cumhuriyet tarihinin en önemli projesi GAP burada uygulanıyor. Yerel yöneticilerin yapması gereken, toprağın korunmasıdır. Toprak üzerinde yapılaşmaya izin verilmemeli’’ dedi. AKP’li Konuklu Belediye Başkanı Halef Yıldız ise kararın çevre düzenlemesi olduğunu ve imara açılması durumunda Şanlıurfa Valisi ve Belediye Başkanı ile birlikte karar vereceklerini söyledi. ‘Başbakanlık’ın önü fındık pazarı değil’ CHP’li Tandoğdu’nun Başbakanlık önünde yapmak istediği fındık eylemine de tepki gösteren Çiçek, ‘‘Başbakanlık’ın önü fındık pazarı değildir. Bence ilgili milletvekili, işin sorumlusu olan bugünkü yönetimle ilgili bir şeyler yapabilirdi. Bir eylem yapacaksa orada yapması lazım. Çünkü bunlar özerk, bağımsız kuruluşlardır. Bu arkadaşımızın biraz daha popülist davrandığı anlaşılıyor. Buradan siyasi bir nema çıkarmayı arzu ediyor olabilir. Çok doğru, çok yakışık alan bir tutum, davranış, bir protesto şekli değildir. Çünkü Anayasamızda ve iç tüzüğümüzde, milletvekillerinin iktidarları, yönetimleri hangi usullerle denetleyebilecekleri yazılıdır’’ dedi. Komutan Atay’dan veda ziyareti ? İstanbul Haber Servisi Yüksek Askeri Şura kararları uyarınca 30 Ağustos tarihi itibarıyla korgeneralliğe terfi eden Harp Akademileri Komutanlığı Silahlı Kuvvetler Akademisi Komutanı Tümgeneral Abdullah Atay, İstanbul Valisi Muammer Güler’e veda ziyaretinde bulundu. Pakistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin göreve yeni başlayan İstanbul başkonsolosları da Vali Güler’i ayrı ayrı ziyaret etti. CUMHURİYET 07 K