11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 AĞUSTOS 2006 SALI 10 KAVŞAK ÖZGEN ACAR DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr ABD işgaliyle kurulan ölüm mangaları Bağdat’ta gizli bir işkence ağı oluşturdu Yüksekova’nın Toyota’sı mı Tozoto’su mu? Türkiye’de yaygınlaşan ‘‘eroin’’ bağımlılığı için bilinçli bir planlamanın uygulanması gerekiyor. Her şeyin başında temel hedef ‘‘sivrisinek’’ değil, öncelikle ‘‘bataklığın’’ kurutulması olmalıdır. Dünya afyonunun yüzde 75’ini Afganistan üretir. Kaçağın ilk durağı İran’dır. Mollalar, yaygın afyoneroin kullanımını önlemek üzere İran’da haşhaşı, dolayısıyla afyonsakızı üretimini yasakladılar. Taliban lideri Molla Ömer’e de Afganistan’da yasaklattılar. İran’da fiyatlar dört katı artınca kullanıcılar tedavi için hastanelere başvurdular. 11 Eylül’den sonra Afganistan’daki yönetim boşluğu haşhaş üretimini yeniden başlattı. Yalnızca İran’da yılda 200 ton kaçak afyon yakalanıyor. ABD’nin maddi destek sağladığı Hamid Karzai haşhaşı yeniden yasakladıysa da kaçak ekim sürüyor. Türkiyeİran ve ABD, Afganistan’da, Türkiye’deki gibi haşhaşı çizmeden üretip alkaloid fabrikasında işleme yöntemini uygulatmakla bataklığı dünya çapında kurutabilirler. İkinci batak ise Yüksekova’dır. Türkiye için en önemli tehlike, Kandil Dağı’ndaki PKK teröristleri değil, Türkiye’nin içindeki Van’ın Yüksekova’sıdır. Oraya giderseniz ‘‘Toyota’’ arabalarının adının herkesin dilinde ‘‘tozoto’’ ve otobüslerin de ‘‘dört kilo toz, bir otobüs’’ olduğunu duyarsınız. Yüksekova, Kandil Dağı’nın bankasıdır. Jandarma Genel Komutanlığı’nın bu kapıyı 1984’ten bu yana kapatamayışı bir ayıptır. Yeni komutan Orgeneral Işık Koşaner’in, Yüksekova’nın PKK olayındaki stratejik önemini algılayacağına inanıyoruz. Üçüncüsü, kevgire dönen gümrük kapılarıdır. Rüşvetin ayyuka çıktığı, son Kapıkule’deki tutuklamalarla kanıtlandı. Acaba, gümrükçünün rüşvete el uzatması yerine, yakaladığı kaçaktan yüksekçe bir değerde ve anında ödüllendirilmesi daha iyi olmaz mı? 1 kilo eroin yapmak için 2.5 kilo ‘‘asetik anhidrit’’ gereklidir. Temmuzda İstanbul polisi Eyüp’te bir eroin laboratuvarına yaptığı baskında 4 ton asetik anhidrit, ayrıca 381 kilo baz morfin, 26 kilo eroin ele geçirdi. TIR’ların bidonlar içinde getirdiği bu asidi Avrupa’nın ünlü kimya fabrikaları yapıyor. Birkaç yıl önce Bursa’da 10 ton aside el konuldu. Bununla 4 ton, yanlış okumadınız 4 ton eroin yapılabilecekti. Batı’nın bu çifte standardını önlemek için Türk emniyetinin 2000 yılında Antalya’da düzenlediği ‘‘Birinci Uluslararası Asetik Anhidrit Toplantısı’’nda demek ki havanda su dövülmüştü. ‘‘Altın vuruş’’ kurbanı 18 yaşından küçükler ‘‘tozu’’ barlardan alıyorlar. 18 yaşından küçük çocukların girmesine göz yumulan barlar neden kapatılmaz? Kimlik denetiminde 18 yaşın altındaki küçükler serbest bırakılmayıp çocuk bürolarındaki uzman görevlilerin gözetiminde emniyete getirilip, ancak oraya ‘‘lütfen teşrif edecek’’, çocuklarına sahip çıkmayan velilere ders vererek teslim edilseler daha iyi olmaz mı? ABD’de okulaile birlikleri ‘‘uyuşturucudan arınmış’’ bölgeleri başarıyla gerçekleştiriyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı bu yola neden gitmez, öğrencilere, velilere eğitici toplantılar neden düzenlemez? Sağlık Bakanlığı da ‘‘Alkol ve Madde Bağımlılığı Araştırma, Tedavi ve Eğitim Merkezi (AMATEM)’’nin kapasitesini arttırmalı, çeşitli hastanelerde bu amaçla özel yeni birimler oluşturulmalıdır. Anımsanacağı üzere Burçin Bircan adlı manken kız tedavi için başvurduğunda ‘‘yatak yok’’ gerekçesiyle geri çevrilmiş, birkaç gün sonra ‘‘altın vuruş’’ kurbanı olmuştu. Bu örgütlenmeden sonra bağımlılara çağrılar yapılarak hastanelerde ücretsiz tedavi yapılacağı sürekli olarak duyurulmalıdır. Şeriatın izniyle katliam I ABD Irak’ta beklemediği bir direnişle karşılaşmasının ardından farklı güvenlik planları devreye sokmuş, 2004 Haziran’ında Şii kesimlerin ağırlığını oluşturduğu bir geçici yönetim oluşturulmuştu. Bu dönemde ABD Büyükelçisi, daha önce Latin Amerika ülkelerinde ABD müdahalelerine Dış Haberler Servisi Irak’ta mezkarşı oluşan direnişleri kontrgerilla hep çatışması olarak kendini gösteren yöntemleriyle bastırma konusunda ‘‘iç savaş’’, şeriat mahkemelerinin de tecrübeli John Negroponte olmuştu. devreye girdiği bir katliama dönüştü. Başkent Bağdat sokaklarına yerleştirilen, üzerinde asker resmi olan “devriye ve askeri ABD’nin Irak’ta da Latin AmeriÖlüm mangalarının gizli bir işkence konvoylar güvenliğiniz içindir” yazılı dev panolar dikkat çekiyor. (Fotoğraf: AFP) ka’dakine benzer uygulamaları gündeve şeriat mahkemeleri ağı oluşturdukme getirmeyi planladığı, ‘‘Salvador ları ve Bağdat’ın kanalizasyon sistemi saldırı, Mukteda el Sadr’a bağlı milis yor. Çoğunun dayak ve işkence nede seçeneği’’ adı verilen ölüm mangalarının niyle dehşet verici durumda olduğu be oluşturulmasının tasarlandığı öne sürülni cesetlerle dolduracak şekilde ölüm ce lerin ateşiyle karşılandı. zaları infaz ettiği belirtiliyor. Polislerin çoğu Sadr semtinde yaşadı lirtiliyor. Genellikle kol ve bacakların müştü. Direnişi bastırmaya yönelik bu Fransız haber ajansı AFP, konuyla il ğından, kendilerinin ya da ailelerinin dan bağlanmış ve gözleri de kapatılmış önlemler, söz konusu ülkede dini, etnik gili haberinde, ABD ve Irak güçlerinin başına bir şey gelebilir korkusuyla ses olan cesetlerin bir bölümünün gırtlak ve benzeri ayrımları kışkırtarak bir ‘‘iç bu tehdide karşı, Bağdat’a daha fazla çıkaramıyor. Üstelik göz yumdukları larının ve kimi organlarının kesildiği ya savaş’’ın tetiklenmesini öngörüyor. Bu güç yığılması yanıtını geliştirdiği, ancak taktirde bazen kendilerine para veriliyor. da yakıldığı görülüyor. yöntemin uygulamaya konduğu ülkeÇetelerin büyük bölümünün kurban lerde çoğunlukla, ABD müdahalesine bazı din adamlarının da desteğini alan Ölüm mangalarının bir bölümü politik ölüm mangaları ağının, çok yaygın ve izi cinayetler işliyor. Şii kesimler devrik larını öldürmeden önce, kendilerinin karşı gelişen direnişler, ülkedeki başka devlet başkanı Saddam Hüseyin’e ve uygun gördüğü bir yargılama sürecini güçlerin saldırılarıyla yüz yüze geliyor. ni sürmenin zor olduğunu belirtti. Ölüm mangalarının Bağdat’ın büyük Baas Partisi’ne bağlı kişileri hedef alı işlettiği belirtiliyor. Iraklı bir istihbarat Geçen şubat ayında, Samarra’daki Şii bölümünü kontrol altında tutan milisle yor. Ancak AFP cinayetlerin büyük bö yetkilisi, ‘‘Bir hedef belirliyorlar. Onu türbesinin bombalanmasının ardından, rin desteğiyle iş gördüğü kaydediliyor. lümünün mezhep çatışmasına dayalı ol kaçırmak güçse doğrudan öldürüyor Irak’ta bunun aslında ABD’nin ‘‘iç salar. Ama çoğu durumda, o kişiyi infaz vaş’’ planının bir parçası olduğu öne süABD ve Irak güçlerinin Bağdat’ın do duğunu belirtiyor. Cesetlerin büyük bölümü Sadr sem etmeden önce sorgulamak üzere güven rülmüş ve Şii milislerin Sünnileri hedef ğusundaki bir Şii semtindeki işkence merkezine önceki gün düzenledikleri tinden geçen dev kanalizasyona atılı li bir yere götürüyorlar’’ diyor. Söz ko alan saldırıları da artmıştı. rak’ta ABD’nin direnişe karşı uygulamaya soktuğu belirtilen ölüm mangalarının Bağdat’ın kanalizasyonlarını mezarlığa çevirdiği kaydediliyor. Cesetlerin büyük bölümü Şii Sadr semtinden geçen dev kanalizasyona atılıyor. Çetelerin, kaçırdıkları kişiyi işkence edip öldürmeden önce, kendilerince bir mahkeme kurdukları belirtiliyor. nusu yere daha sonra bir şeyh ya da imamın geldiğini belirten istihbarat yetkilisi, bu din adamının, suçlamaları dinledikten sonra kararını verdiğini ve kararın çoğu zaman ölüm cezası olduğunu belirtiyor. Tüm bunların birkaç dakikada gerçekleştirildiği, sonra da kurbanın derhal öldürüldüğü kaydediliyor. ‘Salvador seçeneği’ F RANSA’YA ÜS VERİLMESİ PKK Nezdinde ABD ‘Özel Temsilcisi’! Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a helal olsun. PKK konusunda ‘‘sabrı taşmış’’, mangalda kül koymamıştı. Ayrıca ABD Büyükelçisi Ross Wilson’a da ‘‘Kararı büyükelçi veremez. Kararı Türkiye Cumhuriyeti yetkili kurulları verir’’ diyerek posta koymuştu. Sandık ki 24 saat sonra ‘‘Ordular! İlk hedefiniz Kuzey Irak’ta Kandil Dağları!’’ diyecekti. ABD Başkanı George W. Bush’un telefonundan sonra yelkenleri suya indirmişti. Son habere göre ABD, PKK konusunda ‘‘özel temsilci’’ atayacak. ‘‘Koordinatör (eşgüder)’’ bir ‘‘emekli asker’’ olabilecek. Özel temsilcinin ABD’yi temsil edeceği kuşkusuz. Kimle kim arasında eşgüdümü sağlayacak? AnkaraKandil DağıBağdat arasında... Bu durumda ‘‘Kandil Dağı’’ resmi ‘‘muhatap’’ kabul edilmiş olmuyor mu? Demek ki ABD, özel temsilcisi ile Ankara ve PKK arasında ‘‘müzakere’’ başlatıyor. Haydi hayırlısı... Bugüne değin 40 yıldır Kıbrıs konusunda ABD’nin kaç ‘‘özel temsilcisi’’ ya da ‘‘eşgüderi’’nin görev yaptığını anımsayan var mı? Sonuç ne? Sıfır, elde var sıfır... Demek ki ABD, PKK konusunda topu taca atarak Erdoğan ile oynayacak. Belki Bağdat’ta, Kerkük’te PKK büroları kapatılır, biriki PKK ileri geleni Türkiye’ye kurban edilir. Prens Klemens von Metternich’i bilirsiniz. Paris’te Avusturya büyükelçisi görevinden sonra dışişleri bakanlığı ile başbakanlığa yükselen ‘‘diplomasinin babası’’ Metternich’i anımsarsınız. Napolyon’u devirdikten sonra, Osmanlı İmparatorluğu’nun katılmadığı, 1815 Viyana Kongresi’nin mimarının şu sözü kendinden de ünlüdür: ‘‘Diplomaside bir sorunu sürüncemede bırakmak istiyorsan komisyona havale et!’’ Anlaşılan ABD, PKK işini ‘‘özel temsilci’’ye havale ediyor. Rumların, Avrupa ordusu manevrası sa’ya üs vermesinin ardında, Avrupa ordusuna zemin bulma çaANKARA Fransa Cumhur baları da olduğunu dile getirdibaşkanı Jaques Chirac ile Kıbrıs ler. NATO’da Rumların TürkiRum Kesimi lideri Tasos Papado ye’nin vetosuyla karşı karşıya pulos arasında 2005 yılı Kasım olduğuna işaret eden aynı kaynakayında varılan gizli mutabakat lar, Rumların Fransa ile anlaşuyarınca Andreas Papandreu Baf ma yaparak, Türkiye engelini aşHava Üssü’nün Fransa’nın kul maya çalıştığını belirttiler. Rumlanımına verilmesinin, Rumların ların, AB’de Fransa’yı arkasına uluslararası hukuka aykırı olarak alarak, Türkiye’yi sıkıştırma yosahip çıktığı Kıbrıs Cumhuriye luna gidebileceği dile getirilirti’nin, 1960 Kuruluş ve İttifak ken, Fransa’nın da Lübnan özeAnlaşması’na da aykırı olduğu linde Ortadoğu’ya olan ilgisi nebelirtildi. Halen geçerli olan Ga deniyle Rumlar ile işbirliği içine girdiği belirtildi. ranti ve İttifak AnlaşmaRum Kesimi’ndeki ? Baf sı’na göre Kıbrıs’ta, İnPolitis gazetesinin giliz üslerinin dışında Üssü’nün garantör olarak sadece kullanımının ‘‘Müzakere sürecinde Rum yönetiminin TürTürkiye ve Yunanistan Fransızlara kiye’ye karşı izleyeceasker bulundurabiliyor. verilmesi, ği politikalarda FranKonuya ilişkin bilgi veren kaynaklar, İngilKuruluş ve sa’nın güçlü desteğini sağlamış oluyor’’ yaztere’nin Kıbrıs’taki üsİttifak ması dikkat çekti. lerinin ‘‘egemen üsler’’ Anlaşması’na Adadan gelen bilgiler, olduğunu, bu üslerde da aykırı. Rum Kesimi ile FranKıbrıs Cumhuriyeti’nin sa arasında henüz resegemenlik hakkı bulunmadığına işaret ettiler. Aynı kay mi bir anlaşma olmamasına karnaklar, ‘‘Rumlar, mademki, 1963 şın Fransız uçaklarının Baf’a geyılında Türkleri dışarı atarak lerek Lübnan’daki gelişmeleri izgasp ettikleri ‘Kıbrıs Cumhuriye lemeye aldığını gösteriyor. ti’ sıfatına sahip çıkıyor, o zaman 1960 anlaşması geçerli Fransa’ya askeri üs verme gibi bir 1960’ta Kıbrıs Cumhuriyehakları da bulunmuyor. Rumlar hem uluslararası hukuka hem de ti’nin kuruluşuyla geçerlilik kauluslararası antlaşmalara aykırı zanan Garanti ve İttifak Anlaşolarak sahip çıktıkları ‘Kıbrıs ması adada Türkiye 650 ve YuCumhuriyeti’ni inkâr etmiş olur nanistan’ın 950 mevcudu olan lar’’ değerlendirmesini yaptılar. birer askeri kontenjan bulundurAynı kaynaklar, Rumların Fran masını öngörüyor. BAHADIR SELİM DİLEK Vaşington’da Castro Sarsıntısı! Küba Başkanı Fidel Alejandro Castro Ruz, pazar günü 80. doğum gününü kutlamadan önce 31 Temmuz’da Vaşington’da orta şiddetli bir depreme neden oldu. İngiliz Kraliçesi 2. Elizabeth’ten sonra ve 1959’dan bu yana aralıksız aynı koltukta en uzun oturan lider olan Castro, 10 ABD başkanı değiştirdi. Castro, o gün bağırsak kanaması nedeniyle ameliyata alınınca Vaşington’da ‘‘alarm zilleri’’ çaldı. Dünyada en çok ‘‘suikasta’’ hedef olan Castro’nun tüm eylemlerden kurtulması üzerine, başta CIA olmak üzere suikast planlayıcıları ile alay eden yüzlerce fıkra üretildi. Günün birinde, Castro’ya karşı yapılmış eylemler bir kitapta toplanırsa dünyanın en çok satan kitabı olacaktır. Castro’nun ‘‘temizlenemeyişi’’ Latin Amerikalıların gözünde ABD’nin küçümsenmesine, çeşitli dönemlerde bazı siyasacıların ABD’ye kafa tutma cesaretini bulmalarına neden oldu. En son örneği de Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez’dir. Castro, ameliyat öncesinde yetkilerini 47 yıldır Savunma Bakanı olan kardeşi Raul’e (75) devretti. Ameliyat olumlu sonuçlandıysa da Vaşington’daki Küba dosyaları güncelleştirildi. Bir daha gülünç duruma düşmemek için Castro sonrası Havana’sına verilecek yönün planlanma çalışmaları yoğunlaştı. Beyaz Saray Sözcüsü Tony Snow, ‘‘Küba halkının özgürlük ve demokrasiyi er geç tadacağına inanıyoruz’’ dedi, bir soruya karşılık ‘‘Raul mü? Diktatörün hapishane gardiyanı!’’ demekle yetindi. 1997’de uluslararası HABİTAT toplantısı nedeniyle İstanbul’u ziyaret eden Castro’nun Küba’sı ile Türkiye’nin ortak yazgısını günümüz gençleri pek bilmeyebilirler. SSCB Komünist Partisi Genel Sekreteri Nikita Kruşçev’in New York’ta BM kürsüsünü ayakkabısı ile dövdüğü günlerde Türkiye, Moskova füzelerinin hedefindeydi. ABD, Castro’nun devrimini önlemek amacıyla 1959’da Küba’ya yaptığı ‘‘Domuzlar Körfezi’’ çıkarmasını yüzüne gözüne bulaştırmıştı. Ardından, Adana İncirlik Üssü’nden Mayıs 1960’ta kalkan U2 casus uçağını Ruslar düşürmüş, pilotunu canlı ele geçirip yargılamakla kalmamış, Ankara’ya da sert notalar yağdırmışlardı. Rusya, Türkiye’de nükleer silah başlıklı Jüpiter füzelerine karşılık ABD’nin yumuşak karnı Küba’ya füze rampaları kurmaya başlamıştı. Ekim 1962’de Başkan John F. Kennedy, Kruşçev’den füzelerin sökülmesini istedi, Küba’yı abluka altına aldı. Kruşçev de Türkiye’deki füzelerin sökülmesi koşulunu öne sürdü. ABD, Türkiye’deki füzelerini söktü. Eğer KennedyKruşçev ‘‘anlaşamasa B ush’un peşini bırakmıyor ABD’de geçen yıl düzenlediği Irak savaşı karşıtı eylemleriyle sivil barış hareketinin önderi haline gelen Cindy Sheehan, Başkan George Bush’un Teksas’taki çiftliğinde tatile çıkması üzerine yine çiftliğin önünde protesto gösterilerine başladı. Irak’ta oğlunu kaybeden Sheehan, geçen yıl reddedilen başkan ile görüşme talebini de yineledi. Ancak Beyaz Saray sözcüsü Tony Snow, ne Bush’un ne de Beyaz Saray personelinin Sheehan ile bir araya geleceğini söyledi. (Fotoğraf: AFP) Gagavuzlar destek istiyor TRABZON (Cumhuriyet) Moldova’dan çok memnun olduklarını belirten Gagavuz Özerk Cumhuriyeti Kurucu Başbakanı Mihail Kendigelen, Avrupa Birliği sürecinde Romanya ve Moldova’nın birleşmesi halinde bağımsız kalacaklarını, ancak bunun için Türkiye’nin desteğine gereksinme duyduklarını açıkladı. Kendigelen, eski Gagavuz Cumhurbaşkanı Başyardımcısı ve önümüzdeki seçimlerde cumhurbaşkanı adayı olacak Valeri Yanioğlu, Türkiye Gagavuz Temsilcisi Necdet Ertuğrul, Türk Dünyası Aydınlar Ocağı Başkanı Mehmet Memiş ile Trabzon Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ahmet Şefik Mollamehmetoğlu’nu ziyaret etti. En büyük sorun ve kaygılarının Romanya ile Moldova arkasındaki birleşme çabaları olduğunu belirten Kendigelen, ‘‘Eğer bu birleşme olursa Gagavuzlar bağımsız kalacak. Moldova ile aramızdaki anlaşma böyle. Ama bunun için Türkiye’nin arkamızda olması şart’’ dedi. Şu anda Moldova’dan çok memnun olduklarını, özgürce yaşadıklarını söyleyen Kendigelen, Türkiye ile daha yakın ilişki istediklerini vurguladı. Kendigelen, Türk işadamlarını yatırım yapmaya çağırdı. Öğretmeninden her seviyede evinizde ya da ofisinizde İNGİLİZCE DERS 0 532 646 62 06 lardı’’yı bile düşünmek abes! Son yıllarda Havana, Türkiye’de ‘‘puro’’ yapıyor. Fener Patriği Bartholomeos, önceki yıl Havana’nın göbeğinde Castro’nun hediye ettiği bir katedralde Ortodoks kilisesini açtı. Raul’ün, ağabeyi kadar karizması yok. Çin’e yaptığı son geziden etkilenerek ağabeyine ‘‘ılımlı komünizmi’’ telkin ettiği, adanın en önemli turizm geliri dışında, çoğu Castro’nun başa geçişinden sonra doğan, Kübalılara yeni gelir kaynakları yaratmak istediği söyleniyor. Raul’ün, Castro’nun yerine geçmesi durumunda, Venezüella’nın petrolüne bağımlı, Çin ekonomisi doğrultusunda bir Küba düşlediği söyleniyor, tabii ABD bırakırsa... BAŞSAĞLIĞI Prof. TEMEL YILMAZ ve Prof. Dr. A. TARIK YILMAZ’ın değerli babaları, büyüğümüz Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. MESTURE YILDIRIM BEYOĞLU 2.AİLE MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NDEN HASAN YILMAZ’ı yitirmenin üzüntüsü içindeyiz. Yılmaz ailesine başsağlığı dileriz. ABDULLAH ALMACA AYDIN BALKAYA Elmek: oacar?superonline.com Faks: 0312. 442 79 90 2006/6 Davacı Goulnaz Türker vekili av.Vasfi Sedat Küçükyılmaz tarafından davalı İlyas Türker aleyhine açılan boşanma davasına esas olmak üzere: Adına çıkartılan tebligata ve yapılan tahkikata göre Gayrettepe mah.Fikri Göze sk.no: 8 Beşiktaş ve Kader sk.no: 64 D.4 Esentepe/istanbul adreslerinde bulunmadığı anlaşılan davalı İLYAS TÜRKER’in dava ile ilgili belgeleri ibraz ile 11.10.2006 günü saat 9.30’da mahkememizde duruşmada bizzat hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, aksi taktirde HUMK.nun 213 ve 377. maddeleri gereğince gıyabında karar verileceği hususu dava dilekçesi yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 31.7.2006 Basın: 38182 CUMHURİYET 10 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle