12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 AĞUSTOS 2006 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 İşte ülkenin geldiği nokta Türkiye, AKP iktidarıyla birlikte ‘haremselamlık’ otelleriyle, başı açık olduğu gerekçesiyle ‘taşlanan’ gazetecileriyle, sokaklarında sakallıtakkeli kişileriyle, erkeklerden yardım istemedikleri için boğulan türbanlılarla anılır hale geldi ANKARA/İSTANBUL (Cumhuriyet) İzmir’in gözde tatil beldesi Karaburun’da bikinisiyle denize giren genç kızın bir grup gerici yobaz tarafından tartaklanması, Diyanet’in ‘‘hurafeli’’ çözüm önerileri, AKP’li yerel yönetimlerin ‘‘kadınerkek’’ eşitsizliğini savunan yayınları 2006 Türkiye’sinin geldiği noktayı gösteriyor. Türkiye AKP iktidarıyla birlikte ‘‘haremselamlık’’ otelleriyle, başı açık olduğu gerekçesiyle ‘‘taşlanan’’ gazetecileriyle, sokaklarında sakallı takkeli kişileriyle, erkeklerden yardım istemedikleri için boğulan türbanlılarla anılır hale geldi. Karaburun’da gazeteci Gülden Aydın’ın kızı Ceren Aydın’ın, ‘‘Bikini giyen pislikleri istemiyoruz. Gideceksiniz buradan’’ diyen 4 haşemalı erkek ve 10 tesettür mayolu kadının saldırısına uğraması, dikkatleri bir kez daha toplumdaki ‘‘dönüşüme’’ çevirdi. Türkiye’de insanları inançlarına göre ayırma anlayışı yasaklı lider Necmettin Erbakan’la başladı, AKP iktidarıyla birlikte yaygınlaştı. AKP iktidarında yurttaşlara yönelik dinsel ve mezhepsel ayrımcılık başta kamu kurumları olmak üzere hayatın her alanında görülmeye başlandı. 2002 yılında AKP iktidarıyla birlikte yurtta birçok kişi oruç tutmadığı, küpe taktığı, dövme yaptırdığı, saçını uzattığı, alkol kullandığı, sevgilisine sarıldığı için saldırıya uğradı, dövüldü. Bu dönemde, reklamlarda modellerin resimleri AKP’li belediyelerce indirildi, içkili mekânlara yönelik baskılar arttı, türban takmayan kadınlar ‘‘namussuz’’ damgası yedi. ‘‘Haremlikselamlık’’ uygulaması, AKP ile birlikte hayatın birçok alanında yaygınlaştırılmaya çalışılıyor. İşte toplumda AKP iktidarıyla birlikte yoğunlaşan ayrışmaya bazı örnekler şöyle: Boğulan türbanlılar: Bir süre önce İzmir’in Urla ilçesinde denize giren türbanlı kadın ve genç kızlardan oluşan 48 kişilik gruptan 5 genç kız, yüzme bilmedikleri için boğularak yaşamını yitirdi. Görgü tanığı Erdoğan Toğan’ın, ‘‘Sabah türbanlı bir grup geldi. Grubun başında Hacı Öğretmen dedikleri orta yaşlı bir hanım vardı. Denizde birden panik yaşandı. Çadırımızın yanına gelen türbanlı bir hanım, erkek olduğum için benden yardım istemeyip eşime yalvardı. Ben ve arkadaşlarım yardıma koştuk ancak 5’i ölmüştü’’ sözleri, olayın boyutlarını da ortaya koydu. Haremselamlık oteller: Turizm bölgelerindeki haremselamlık otellere her gün bir yenisi ekleniyor. Bundan birkaç yıl önce modern turizm tesisleriyle gündemde olan Çeşme’de bugün 4 haremselamlık otel hizmet veriyor. Türkiye’nin önde gelen otelleri gibi ‘‘her şey dahil’’ sistemiyle çalışan oteller, özellikle dinci gazetelere verdikleri ilanlarda, ‘‘Kadınlara özel tekne turları, yüzme havuzları, özel koylarla’’ müşteri çekmeye çalışıyorlar. Oteller ilanlarında, ‘‘kadın ve erkeklerin ayrı havuzlarda yüzdüğünü’’ de özellikle belirtiyorlar. Zaman gazetesinin yalnızca dünkü sayısında yayımlanan 8 otel reklamında bu özelliklere vurgu yapıldı. Büyükşehirlerdeki havuzların büyük bir bölümü ‘‘harem selamlık’’ haline getirildi. Başkentte içkisiz otel: Ankara’da hizmet veren Aktif Metropolitan Otel’de, ayrımcılığın farklı bir örneği sergileniyor. Lüks otelde içki servisi yok. Otel Hamas yetkilileri tarafından da tercih edilmişti. Gazeteciye linç girişimi: Konya’da Hz. Muhammed’e hakaret karikatürlerini protesto etmek amacıyla düzenlenen ‘‘Resul’e sadakat’’ yürüyüşü sırasında bir kadın gazeteci ‘‘başı açık olduğu’’ gerekçesiyle ‘‘tahrik edici’’ bulunarak taşlı saldırıya uğradı. Yaklaşık 30 kişilik grup, otobüsün üzerinden mitingi izleyen gazeteciye ‘‘kahpe’’‘‘kâfir’’ diye bağırdı. Grup gazeteciye ayakkabı ve taş fırlattı. Belediyelerden içki yasağı: AKP iktidarıyla birlikte aralarında turizm merkezlerinin de bulunduğu Türkiye’nin birçok il ve ilçesi içki yasaklarıyla tanıştı. Başkent Ankara’da, birçok piknik yerine içki yasağı getirildi. Hurafe dolu broşürler: AKP’li belediyelerin kamuoyunda tartışmalara neden olan bir diğer uygulaması da, hazırladıkları ‘‘hurafe dolu’’ dini broşürler oldu. Beyoğlu Belediyesi’nin ilköğretim öğrencilerine dağıtmak üzere hazırlattığı trafik rehberinde kazaların ‘‘takdiri ilahi’’ olduğu savunulurken, Tuzla Belediyesi de, evlenen çiftlere dağıttığı ‘‘Delilleriyle Aile İlmihali’’ adlı kitapta, ‘‘İmanlı kadınlar ve erkekler el sıkışmayı ya da el öpmeyi yalnız mahrem hısımlarla sınırlı tutmayı şiar edinmeli’’, ‘‘İslama göre aralarında eşitliği sağlamak şartıyla erkeğin aynı anda dört kadınla evlenmesi mümkün’’ gibi ifadeler yer aldı. Eyüp Belediyesi’nin ise okullara dağıttığı broşürlerde ‘‘Başörtülüye eğitim ve sosyal sahalarda reva görülen muamele sadece zulüm ve haksızlık olarak değerlendirilemez. Aynı zamanda İslam dinini hatırlatan her şeye düşmanlıktır’’ görüşü savunulmuştu. Aylarca süren kutlu doğum: Her yıl 920 Nisan tarihleri arasında çeşitli etkinliklerle kutlanan ‘‘Kutlu Doğum Haftası’’, AKP iktidarıyla birlikte ‘‘aylarca süren’’ bir törene dönüştü. Bazı illerdeki kutlamalar aylar önce başladı. Bazı AKP’li belediyeler, il milli eğitim müdürlükleriyle işbirliği yaparak özellikle ilköğretim okullarında ‘‘altın, gezi, Kuran meali ve para ödüllü’’ yarışmalar düzenledi. Türban her yerde: Yasalar ve Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına karşın türban kamu kurumlarına sokulmaya çalışıldı. Öyle ki.. TRT’ye türbanlı stajyerler alınırken, TBMM’de AKP grup toplantılarında türban şovları yapılmaya başlandı. Türbana geçit vermeyen yargı organları hedef gösterildi. Sokaklarda takkeliler: Özellikle büyük kentlerde kara çarşaflı kadınların sayısındaki artış dikkat çekti. Başkent Ankara’nın göbeği Kızılay’da sakallıtakkeli ve ‘‘iki adım arkasından yürüyen türbanlı kadınlarıyla’’ bazı kişiler ortaya çıkmaya başladı. Barlarda dini tebliğ: Barları dolaşan sakallıtakkeli kişiler yurttaşları uyarmaya başladı. HizbutTahrir örgütü el ilanlarıyla yurttaşları ‘‘şeriata’’ çağırır hale geldi. Türbanlı bürokrat eşleri: AKP’nin kamuya atadığı bürokratların büyük çoğunluğunun eşleri türban takıyor. Çevre ve Orman Bakanlığı’nın düzenlediği bir toplantıya katılan bütün bürokratların eşlerinin türbanlı olması basına da yansımıştı. Oruç dayağı 6 Kasım 2003’te İstanbul’da TaksimBahçeköy hattındaki halk otobüsünde kahve içen bir genç, ‘‘Utanmıyor musun lan kâfir.. oruçlu insanların önünde kahve içmeye’’ denilerek saldırıya uğradı. Türban dayağı 2 Mart 2005’te İstanbul Beykoz Karlıtepe İlköğretim Okulu Müdürü Korkmaz Gülen, ‘‘Haydi Kızlar Okula Kampanyası’’ kapsamında okula gönderilmesini istediği kız çocuğunun velisinin kendisine ‘‘Ben çocuğumun başını açarak okula gelmesini istemiyorum’’ demesiyle başlayan tartışma Gülen’in dövülmesiyle sonuçlandı. Heykele saldırı 31 Mart’ta MÜ Atatürk Eğitim Fakültesi’nde, ikisi nü resim ve heykel öğrencisi dört kişiye satırlarla saldırıldı. Uzun saç dayağı 7 Nisan 2006 Ankara’da Gazi Üniversitesi Endüstriyel Sanatlar Eğitim Fakültesi Araştırma Görevlisi Remzi Altunpolat, akşam fakülteden ayrılmak üzereyken uzun saçlı ve küpeli olduğu gerekçesiyle saldırıya uğradı. Sarılmak bile yasak 16 Mayıs 2006 Konya’da Selçuk Üniversitesi bahçesinde Coğrafya Öğretmenliği Bölümü öğrencisi Talip Sefil, yanlarında başka iki öğrenci daha olduğu sırada, kız arkadaşı Yeşim Yükselen’in omzuna elini atınca ülkücü olduğunu ileri süren bir kişinin saldırısına uğradı. Bira dayağı 15 Nisan 2006 Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’ndeki Cansuyu Şenlikleri’nde yine ülkücü bir grup, öğrencilere bira içiyorlar diye satırlarla saldırdı. Bir öğrenciyi başından, güvenlik görevlisini ise kolundan yaraladı. Haremselamlık Çorum’da kültür parkı içerisinde bulunan spor alanı haremlikselamlık olarak ikiye ayrıldı. Alanın, kadınların erkeklerle paylaşmaktan rahatsız olmaları nedeniyle ikiye ayrıldığı öne sürüldü. Denizli’deki BirNet İnternet Cafe’de haremlikselamlık uygulamasına geçildi.İzmir’de Körfez Dershanesi ve FEM dershanelerinde dersler haremselamlık olarak görülmeye başlandı. Derslerde, ‘‘Evrim teorisi yoktur’’ deniliyor, Matematik derslerinde faiz problemleri çözülmüyor. Kamplarında namaz kılınan dershanenin öğretmenleri, ders aralarında aptes alıyor. Yasalar ve Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına karşın türban kamu kurumlarına sokulmaya çalışıldı. TRT’ye türbanlı stajyerler alınırken, AKP grup toplantılarında türban şovları yapıldı. AYDINLAR ‘Laikliğin altını oyuyorlar’ ? Kılıçbay, “Bütün bu yaşananlar İslamın hoşgörü dini olduğu söylemlerini çürütüyor’’ dedi. Arat da 1980’li yılların, bugünün AKP iktidarını hazırladığını belirtti. İstanbul Haber Servisi Araştırmacıyazar Prof. Dr. Mehmet Ali Kılıçbay, Türkiye’de ‘‘yaşanan gelişmelerin’’ İslamın hoşgörü dini olduğu söylemlerini çürüttüğünü, böyle devam ederse Türkiye’de şeriattan önce darbe geleceğini belirtti. İstanbul Üniversitesi (İÜ) Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (KAUM) Başkanı Prof. Dr. Necla Arat da, düzenlenen eğitim kamplarında laikliğin altının oyulduğuna, şeriat propagandası yapıldığına dikkat çekti. İzmir Karaburun’ndaki olayları gazetemize değerlendiren Prof. Kılıçbay, kamusal alanlarda her kıyafetin giyilemeyeceğini belirterek ‘‘Nasıl anadan doğma ortada dolaşamıyorsak onlar da istedikleri gibi dolaşamazlar. Çünkü türban bal gibi siyasal bir simgedir’’ dedi. Kılıçbay, şöyle devam etti: ‘‘Türbanlı kızlar mini etekli kızları dövüyor, yemekhaneler ramazan ayında tadilat bahanesiyle kapatılıyor. Ceren Aydın olayında olduğu gibi İslamın borusunun öttüğünü düşünenler, kendilerinde saldırma hakkı görüyorlar. Bütün bu yaşananlar İslamın hoşgörü dini olduğu söylemlerini çürütüyor. Böyle devam ederse Türkiye’de şeriattan önce darbe gelir.’’ ‘‘Eskiden kızlar Müslüman değil miydi?’’ diyen Prof. Dr. Kılıçbay, türbanın kadını ‘‘ikincil bir insan durumuna düşüren, damgalayan, tahrik unsuru olduğundan örtünmesini sağlayan bir araç’’ olduğunu ifade etti. Kılıçbay, özetle şu görüşlere yer verdi: ‘‘Başı bağlı kadınlar bilmelidirler ki Türkiye’ye şeriat gelirse sokağa çıkamayacaklar. Cezayir, Lübnan, İran’da da böyle oldu. İslam ülkelerinde kadın sokağa dahi çıkamaz. Haremselamlık uygulamalarını da masum görmüyorum. Laik bir ülkede Diyanet İşleri Başkanlığı gibi bir başkanlığın olmaması gerekir. Diyanet İşleri Başkanlığı, üstüne vazife olmayan işlere karışıyor. Laiklik delinirse bunlar olur. Milletin dini olmaz. İnsanın dini olur.’’ Prof. Dr. Necla Arat da 1980’li yıllardan beri ‘‘Türbanlı demokrasi geliyor’’, ‘‘İlahiyatçı öğretmenler geliyor’’ diye yazılar yazdığını, o dönemin bugünün AKP iktidarını hazırladığını ifade etti. Prof. Dr. Arat, şunları söyledi: ‘‘Şeriat, erkekler için bir cennet, kadınlar için cehennemdir. Şeriatçı örgütlenmeler, bu propagandayı çocuklar ve kadınlarla yapıyorlar. Türban sorunu ilk olarak üniversitelerde başladı. Türban sorunu şimdi ilköğretime kadar düştü. Danıştay olayında olduğu gibi hukuk eğitimi almış biri din adına bir hukuk adamını gözünü kırpmadan öldürdü. Gülden Aydın’ın kızına yapılan saldırı da bunun göstergesidir. Tesettürlülere özel plaj yapılması ‘ayrımcılık’tır. Bu nedenle Türkiye’de siyasi iktidar demokratik yolla değiştirilmeli.’’ Gerici saldırı kınandı Karaburun’un Kamacık Koyu’nda Ceren Aydın’a ‘‘bikinili’’ olduğu gerekçesiyle yöneltilen fiziksel saldırıyı protesto etmek için Karaburun Hükümet Konağı önünde toplanan yurttaşlara İzmir Barosu Başkanı Nevzat Erdemir, CHP İzmir milletvekilleri Türkan Miçooğulları ve Erdal Karademir’le birlikte Karaburun Belediye Başkanı Serdar Yasa da destek verdi. Ellerinde Türk bayrakları, Atatürk posterleri ve gazetemizin dünkü nüshasını taşıyan Karaburunlular, ‘‘Türkiye laiktir laik kalacak’’ sloganları attı. Basın açıklamasını okuyan Erdemir, gerici saldırıyı nefretle kınadıklarını söyledi. (HAKAN DİRİK) Börklüce’nin sosyal adalet getirdiği topraklar, şimdilerde tesettür kamplarıyla anılıyor Heykeller bile tesettürlü HAKAN DİRİK İZMİR Yobaz saldırıyla gündeme gelen Karaburun’un da içinde bulunduğu Çeşme Yarımadası, son dönemde ‘‘tesettürlü tatil’’in gözde yerlerinden birine dönüştü. Tesettürlü ve haşemalı tipler, bölgede halka açık koyları kapatırken ‘‘yeşil sermayeli girişimciler’’ de başı açık olanın alınmadığı tesisler inşa ediyor. Son olarak Çeşme’nin ‘‘turizm yatırım bölgesi’’ ilan edilerek tahsise açılmasıyla, bölgenin kimliğinin değiştirilmeye çalışılacağından endişe ediliyor. Şeyh Bedrettin öğretisinin izinden giden Börklüce Mustafa’nın sosyal adalet getirdiği topraklar, şimdilerde tesettür kamplarıyla anılıyor. ‘‘Bikinili’’ Ceren Aydın’ın, Karaburun’un Çakmacık Koyu’nda gericilerin fizik sel saldırısına uğraması, bölgedeki İslami otel ve pansiyonları gündeme getirdi. Karaburun’daki en dikkat çekici otellerden biri, İslami kesim tarafından satın alındıktan sonra adı Kulüp Asya olarak değiştirilen Narcisus. Bir dönem Manukyan’ın da sahibi olduğu belirtilen otel, şimdilerde tesettürlü tatilcileri ağırlıyor. Haremselamlık otele, ‘‘kendilerinden’’ olmayan kişiler alınmıyor. Otelde geceleri yüksek sesle mevlit ve ilahi okunduğu belirtiliyor. Sahip değişikliğinin ardından oteldeki tesettür sadece müşterilerle sınırlı değil. Otelin girişinde bulunan süs amaçlı çıplak iki Afrodit heykeli de sermaye değişikliği sonrası giydirildi. İslami usul tatil, bölgede yalnızca Karaburun’la da sınırlı değil. Çeşme Yarımadası, bu kesimin yeni gözde si. Yarımadada 4 lüks otel ve tatil köyü, haremselamlık tatile hizmet ediyor. İslami usullere göre ‘‘çok yıldızlı tatil’’ yapmak isteyenler, Çeşme’nin değişik yerlerindeki Yeni Meltem Tatil Köyü, Club Familia, Ionia Otel ve Eda Garden’a gidiyor. Buralara başı açık kişiler alınmıyor, mutlaka türbanlı olması isteniyor. Fiyatlar kişi başı 100 yeni lira civarında. Kadınlara kadın, erkeklere erkek garson bakıyor. Otellerde mescit Denize kadın ve erkekler ayrı ayrı giriyor. Kadınlar için ayrılan havuza fotoğraf makinesi, kamera ve cep telefonu sokulması yasak. Otellerde mutlaka mescit bulunuyor. Eğer otel alındığında mescit yoksa diskolar bu amaca hizmet edecek biçimde dönüştürülüyor. Bu otellerde animasyon olarak kına geceleri düzenleniyor. İslami tatil otellerinin bir başka özelliği de sahile hiçbir şekilde tekne ya da kişilerin yaklaştırılmaması. Ufukta beliren tekneler, güvenlik elemanları tarafından uyarılıyor. Çeşme ve Karaburun’da otellerin yanı sıra ‘‘İslami usul pansiyonlar’’ da dikkat çekiyor. Diğer turistlerle aynı ortamda kalmak istemeyen kesimlerin bu pansiyonları tercih ettiği, denize de Ceren Aydın’ın saldırıya uğradığı Çakmacık gibi ‘‘tenha’’ koylarda girdiği belirtiliyor. Çeşme Yarımadası’nın geleceğini ve kimliğini etkileyebilecek diğer bir gelişme ise bölgenin turizm koruma ve yatırım alanı olarak ilan edilmesi. Bu durumda yetki, merkezi hükümette bulunuyor. Yarımadada 10 bin hektar gibi çok geniş alan için ‘‘tahsis süreci’’ başladı. GAZETEMİZE VE DANIŞTAY’A SALDIRI HAREMSELAMLIK, HER YERDE Kanlı türban baskını ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İstanbul’da avukatlık yapan Alparslan Arslan, türbanı gerekçe göstererek 5, 10, 11 Mayıs tarihlerinde gazetemizin Şişli’de bulunan merkez binasına el bombalı saldırı düzenlemiş, ardından da Danıştay 2. Dairesi’ne silahlı baskın gerçekleştirmişti. 17 Ağustos’ta Arslan, Danıştay 2. Dairesi’ne yönelik saldırıda, üyelerden Mustafa Yücel Özbilgin’i öldürüp diğer üyeler ve başkan Mustafa Birden’i çeşitli yerlerinden yaralamıştı. Başbakan Tayyip Erdoğan, Danıştay saldırısını ‘‘komplo’’ olarak nitelendirmişti. Arslan, saldırıyı türban için yaptığını itiraf etmişti. Erkeklere yasak park AKP’li Turgut Altınok yönetimindeki Keçiören Belediyesi de, Kalaba Vadisi Spor Tesisleri’ndeki yüzme havuzunu kadınlar ve erkekler için ayırarak çalıştırmaya başladı. Belediyeden yapılan açıklamada, uygulama, ‘‘Halkımızla yapılan görüşmeler, talepler ve anketler sonucunda başlatılan bir uygulamadır. Art niyet, siyasal duruş aramak doğru değildir’’ denildi. Şanlıurfa, Siverek Belediyesi ‘‘Yılmaz Güney Parkı’’nı ‘‘Bayanlar Parkı’’na dönüştürdü. Park, yalnızca ‘‘12 yaşından küçük erkek çocukların ve kadınların’’ girebileceği şekilde yeniden düzenlendi. Son olarak dün de Konya’nın Hüyük ilçesine bağlı Kıreli Beldesi’nin AKP’li Belediye Başkanı Ali Mermer, ilçede yaptığı parka erkeklerin girişini yasakladı. Parka annelerinin yanında gelen erkek çocukların dışında ‘‘genç ve yetişkin erkekler’’ giremeyecek. Alparslan Arslan. CUMHURİYET 09 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle