11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 AĞUSTOS 2006 CUMARTESİ 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB B B B B B B PB PB 32 35 33 35 35 38 39 38 27 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB Y Y Y PB PB PB Y PB 30 27 27 26 33 33 29 30 35 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B PB PB PB PB B B Y 36 33 38 40 38 39 32 28 25 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun doğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu, İç Anadolu’nun doğusu, Doğu Akdeniz’in iç kesimleri, Orta ve Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu’nun kuzey ve batısı ile Adıyaman çevreleri sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Yağışlar Orta ve Doğu Karadeniz ile Sıvas çevrelerinde etkili olacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih Y Y Y Y Y Y Y Y Y 22 20 24 20 22 19 20 23 28 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB PB B PB B B B A Y 28 32 27 28 35 35 28 36 25 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Y A PB A A A PB B B 23 33 33 40 34 34 28 37 33 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu CHP’li Haluk Koç: Bush’un uzun bir süre sonra Erdoğan’a verdiği randevu, yeni tartışmaları beraberinde getirdi GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Lübnan’a allı pullu davetiye ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, Lübnan’a asker gönderilmesi konusunda basında yer alan ‘‘Ermeni bakanım bile, gelin, diyor’’ manşetlerine dikkat çekerken ‘‘Lübnan için Türkiye’ye allı pullu davetiye çıkarılıyor. Lübnan’da ABD destekli İsrail’in yapamadığını Türkiye’ye yaptırma gayretleri var. Havuçsopa politikalarıyla Türkiye bir yere çekilmek isteniyor’’ dedi. Koç, dün gazetecilerle sohbet ederken terörle mücadele ve Ortadoğu’daki gelişmeler konusunda değerlendirmeler yaptı. PKK ile mücadele için ‘‘özel temsilci’’ haberlerine dikkat çeken Koç, IRA örneğini anımsattı. Koç, ‘‘Bu, bir anlamda PKK’nin masaya davet edilmesi anlamına gelmez mi? Bugüne dek PKK ile mücadelede somut adımlar atmayan ABD sözcüleri, bugünlerde kendilerini ‘PKK ile mücadeleye adayacaklarını’ söylemeye başladı. Başbakan da daha önce, silahları bırakın masaya gelin, demişti. Buna dil sürçmesi diyelim. Bu gelişmeler PKK’nin muhatap kabul edilmesi söylemiyle örtüşüyor’’ dedi. Koç, ‘‘Başbakan’ın danışmanlarından biri ya da genel başkan yardımcılarından neden özel temsilci olmasın’’ diye sordu. CHP Grup Başkanvekili Koç, ‘‘ulusal bütünlüğümüzü etkileyecek bir kararla karşı karşıya kalındığını’’ vurgularken ‘‘Lübnan’da ABD destekli İsrail’in yapamadığını Türkiye’ye yaptırma gayretleri var. ‘Ermeni bakanım bile gelin, diyor’ manşetleriyle allı pullu davetiye çıkarılıyor Türkiye’ye’’ dedi. Koç, ‘‘Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde bölgenin dönüştürülmeye çalışıldığını, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da BOP’un eşbaşkanlığını çok önemsemeye başladığını’’ söyledi. Koç, Erdoğan’a ‘‘Havuçsopa politikalarıyla Türkiye bir yere çekilmek isteniyor. Sana Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanlığı yetmiyor mu?’’ diye seslendi. Asker mesajıyla gelen randevu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yaklaşık 3 ay önce ABD’ye gideceğini açıklayan, ancak bir türlü ABD Başkanı George Bush’tan randevu alamayan Başbakan’a, ‘‘Lübnan’a asker gönderebiliriz’’ açıklamasının hemen ardından randevu verilmesi dikkat çekti. Başbakan’ın daha önce ‘‘zorunlu bir İsrail ziyaretinin ardından’’ ABD’den randevu aldığını anımsatan CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, ‘‘Şimdi de verilen randevu bu anlamda dikkat çekici’’ dedi. ABD’nin Başbakan Erdoğan’a ‘‘uzun bir bekleyişin ardından’’ verdiği randevu, yeni tartışmaları da beraberinde getirdi. Kulislerde, ABD’nin, tarih vermek için Türkiye’nin hem Lübnan’da yaşanan gerilim hem de PKK’ye yönelik sınır ötesi operasyon konusundaki tavrını beklediği konuşuluyor. Yaşanan süreç de bu bilgileri doğrular nitelik taşıyor. ‘Yoğun program’ bahanesi Başbakan Erdoğan, mayıs ayında katıldığı bir programda, ABD’ye gideceğini açıklamıştı. Ancak, Erdoğan’ın bu sözlerinin tersine, Dışişleri Bakanlığı’nın bu ziyaretten haberi olmadığı ortaya çıktı. Bakanlık, daha sonra randevu için çalışmaları başlattı. Haziran ayının 2. haftası için randevu isteyen Ankara’ya, bu tarihte Bush’un yoğun programı nedeniyle randevu verilemeyeceği bildirildi. Washington, yeni bir tarih belirlenmeye çalışıldığını Ankara’ya iletti. Ancak, aradan günler, haftalar geçmesine karşın ABD’den ‘‘ses çıkmadı’’. Yaşanan süreçte Erdoğan, önce PKK’ye yönelik bir sınır ötesi operasyon düzenlenebileceğini ortaya attı. Bu fikre karşı çıkan ABD Büyükelçisi’ne, ‘‘Bu, büyükelçilerin değil, devletlerin işidir. Türkiye, kendi kararlarını kendi verir’’ diye tepki gösteren Erdoğan, daha sonra tavır değiştirdi. PKK’ye karşı ABD ile birlikte hareket edileceğini söyledi. Yaklaşık 3 ay süren randevu alma süreci içerisinde İsrail’in Lübnan’a karşı saldırıları da etkili bir rol oynadı. Bir süre savaşı izlemekle yetinen Türkiye, bölgede bir barış gücünün oluşturulması tartışmalarının başlamasıyla birlikte ABD’nin baskılarıyla karşılaştı. Bu sırada bir Amerikan te levizyonuna konuşan Erdoğan, bu ülkeyi rahatlatan açıklamayı yaptı. Erdoğan, Lübnan’da kurulması planlanan uluslararası istikrar gücüne Türkiye’nin asker gönderebileceğini ilk kez açıkça dile getirdi. Görüşme 56 Ekim’de Erdoğan’ın bu sözlerinden kısa bir süre sonra ABD’den beklenen randevu geldi. Erdoğan, aylardır beklediği randevuyu sınır ötesi operasyondan vazgeçilmesi ve Lübnan’a asker gönderilebileceğinin açıklanmasının ardından alabildi. Randevu tarihi olarak ise 56 Ekim belirlendi. Erdoğan’ın ziyareti gelecek yıl yapılacak cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerin öncesinde gerçekleştiriyor olması ise dikkat çeken diğer bir unsur oldu. BM tarafından Lübnan’a gönderilecek uluslararası gücün harekât konsepti belli oldu Ankara’da ‘çatışma’ sıkıntısı ? Baştarafı 1. Sayfada ki BM merkezinden gönderildiği öğrenildi. Hafta içi yapılan pazarlıklar sonucunda ortaya çıkan belgelerin tatmin edici olmadığı ifade ediliyor. Özellikle belgede ‘‘BM gücünün Hizbullah ile olası karşılaşmada zorla silah bıraktırılması yoluna gidebileceği’’ yönündeki ifadenin Ankara’yı sıkıntıya soktuğu vurgulanıyor. Taslakta belirsizlik Dışişleri Bakanlığı kaynakları ise Lübnan halkına destek olmayı arzu eden Türkiye açısından taslak belgelerde belirsizlikler bulunduğunu vurguluyorlar. Belgelerde özellikle Harekât Konsepti’ne ilişkin belirsiz bölümlerin bulunduğunu dile getiren kaynaklar, ‘‘Belgelerde BM askerlerinin karşı karşıya geldiklerinde Hizbullah’ın gönüllü olarak silahlarını bırakmaması halinde zor kullanarak bunun sağlanacağı belirtiliyor. Bu madde çok muğlak ve endişe verici’’ görüşünü dile getiriyorlar. Öte yandan belgeler konusunda yapılan değerlendirmelerin ardından, Türkiye’nin, misyonun türü ve harekât tarzına ilişkin endişelerini BM ve asker göndermeyi taahhüt eden diğer ülkeler ile paylaştığı ifade ediliyor.Bu konudaki nihai kararın ise Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün yarın gerçekleştireceği İsrail ziyaretinin ardından verileceği iddia ediliyor. Gül, ziyaret kapsamında Filistin AKP’li Turhan Çömez ‘PKK pazarlığı yanlış’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hükümetin Lübnan’a asker gönderme isteği AKP içinde de rahatsızlık yarattı. AKP Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, ‘‘Bir heyecanla çıkılan yol, bazen maceraya ve ardından felakete de dönüşebilir. ABD’nin böyle bir askeri gücü oluşturma isteğinin gerçek nedenini iyi ortaya koyması ve dünya kamuoyunu ikna etmesi gerekir’’ dedi. Çömez, ‘‘asker gönderme karşılığında PKK pazarlığının yanlış olduğunu’’ vurgularken ‘‘Türk askerinin Hizbullah’ın karşısına çıkması durumunda bunun Türkiyeİran gerginliğine dönüşebileceği’’ uyarısında bulundu. Bir süre önce Lübnan’a giderek incelemeler yapan AKP Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, izlenimlerini internet sitesinde yazdı ve bazı uyarılarda bulundu. İsrail’in Lübnan’a saldırısı ile eşzamanlı olarak PKK’nin terör eylemlerinde de artış olduğuna dikkat çeen Çömez, ‘‘Lübnan’a asker gönderilmesi karşılığında PKK ile ilgili bazı adımların atılması tartışılıyor ve bunun pazarlığı yapılıyorsa, bu son derece yanlıştır. ABD’nin, stratejik müttefik sıfatıyla Büyük Ortadoğu Projesi’nde eşbaşkanlık rolü verdiği Türkiye’ye, PKK pazarlığını dayatması kabul edilemez’’ görüşünü dile getirdi. Jandarma Okullar Komutanlığı’nda eğitimlerini tamamlayan, aralarında kadınların da bulunduğu subay, astsubay ve uzman çavuşlar diplomalarını törenle aldı. Jandarma Okullar Komutanı Tümgeneral Mustafa Bıyık, okul stadyumunda düzenlenen törende yaptığı konuşmada 338 subay, 805 astsubay, bin 301 uzman jandarma çavuş ile Azerbaycan, Kırgızistan ve Uktarafına geçerek Devlet Başkanı Mahmut Abbas ile de görüşecek. Mezuniyet sevinci rayna’dan 6 subay ve 2 astsubayın eğitim ve öğrenimlerini başarıyla tamamlayarak mezun olduklarını söyledi. Törende dönem birincilerine diplomalarını Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Fevzi Türkeri verdi. Törende, intibak ve temel eğitimlerini başarıyla tamamlayan 4. dönem sözleşmeli bayan astsubaylar da izleyiciler tarafından alkışlandı. (Fotoğraf:AA) sını isteyen hükümetin bu nedenle asker gönderme konusunda ısrarcı davrandığı dile getiriliyor. Dışişleri Bakanlığı kaynakları ise Türkiye’nin olası asker gönderiminin ‘‘bir ülke ya da kuruluş istedi diye değil, Ortadoğu’daki kendi çıkarları için olacağını’’ savunuyorlar. Dışişleri Bakanlığı’ndan üst düzey bir yetkili ise konuyla ilgili olarak Cumhuriyet’e yaptığı değerlendirmede, komutanın üstlenilmesinin kesinlikle söz konusu olamayacağını, bu durumun Türkiye’nin ‘‘kırmızı çizgilerinden’’ olduğunu vurguladı. Yetkili, Fransa’nın siyasi beyanının arkasında durması gerektiğini ifade etti.Türkiye’nin, komutanlık için yaklaşık 2 bin asker göndermeyi planlayan Almanya’yı önerebileceği kaydediliyor. biçimi kadınerkek ayrımını bile çok öne çıkarmaz. Örneğin bir kasabanın ileri gelen kişileri arasında, erkeklerin yanı sıra kadınları görmek de olasıdır. Anadolu’daki bu yaşam biçimi daha çok Orta Asya köklerinden gelmektedir. Bazı yörelerdeki Şaman inançlarını anımsatan gelenekler de bunun göstergeleri arasındadır. Aktardığımız anlayış ne yazık ki AKP hükümetiyle birlikte adım adım erozyona uğruyor. Hükümetin, devlet protokolünü bile hiçe sayan saygı dışı tutumu, turizm beldeleri de dahil olmak üzere Anadolu’ya derinden derine nüfuz ediyor. ??? Dün sabah toplantısında arkadaşlarla gazetelerin farklı sayfalarında yer alan haberleri alt alta koyduk: Karaburun’da bir meslektaşımızın kızına kadınlıerkekli gericiler tarafından sözlü saldırıda bulunuluyor. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın toplumsal sorunları çözmek için açtığı bürolar hurafelerden geçilmiyor. Tatil beldelerimizde sadece tesettürlülerin kabul edildiği oteller açılıyor. Bu güncel gelişmelerin anımsattığı, önceki haberleri düşündük: Tesettürlü kızlar, büyükleri erkek kurtarıcı istemediği için denizde boğuldu. Belediye başkanları hurafe dolu broşürlerle topluma ‘‘cehalet’’ götürme yarışına girdi. Başkentte içki yasağının uygulandığı bir otel açıldı. AKP’liler kimi konuklarını burada ağırlamaya başladı. Örnekler uzayıp gidiyor... Bütün bunlara Danıştay saldırısının başını çeken Alparslan Arslan’ın eğitimci babası İdris Arslan’ın ‘‘Laiklik adı altında toplumun değerlerine saldırıyorlar’’ diye başlayıp, ‘‘Cesur olup bunlara haddini bildirmeli’’ diye devam eden beyannamesini de eklediğimizde sormadan edemiyoruz: Toplum nereye gidiyor? Yeniden altını çizelim, Türkiye’nin geleneksel yaşam biçiminin de gerisinde bir anlayışa sahip iktidarın temsilcileri yerine göre korku salarak, yerine göre ‘‘ödüller’’ vererek çağdaş yaşam biçimini köklerinden sarsıyorlar. ??? Bütün bunlara Sağlık Bakanlığı’nın son derin araştırmasını da eklemek gerekiyor. Yıllardır Karadeniz’in Çernobil kazasından ne ölçüde etkilendiği tartışılır. Hastalerden gelen bilgiler, kimi araştırmacıların ortaya koyduğu bulgular tatsız. 20 yıl önce meydana gelen kazanın sonuçlarının yıllar sonra ortaya çıktığı, sadece bizim ülkemizde değil Karadeniz’in öteki kıyılarında yapılan araştırmalardan da anlaşılıyor. Sağlık Bakanlığı bütün bunları bir kenara koydu, Karadeniz’deki kanser olaylarının artışını şuna bağladı: Alkol ve sigara! Bunlar elbette sağlığa zararlı ama, eğer alkol kanserin ilk etkenleri arasında yer alsaydı, en çok kanser olayının Konya’da görülmesi gerekirdi. İstatistiklere göre bu ilimiz alkol tüketiminde birinci. Sağlık Bakanlığı böyle bir sonucu ilan ederek hem ideolojik bir puan almaya hem de Sinop’ta düşünülen nükleer santralın altyapısını hazırlamaya girişiyor. Bilimden uzaklaştıkça doğal olarak çağdaş yaşam değerlerinden de uzaklaşıyoruz. Gelinen noktada Türkiye’de kimse, bana dokunmayan iktidar bin yaşasın diyemez! ankcum?cumhuriyet.com.tr Komuta kıskacı Öte yandan ABD’nin yanı sıra Lübnan, İsrail ve BM’nin de Türk askerini Lübnan’da görmek istediğini açıklaması, Ankara üzerindeki baskıyı arttırdı. Fransa’nın asker gönderme ve komuta etme konusunda geri adım atması da bu görev için gözlerin yeniden Türkiye’ye çevrilmesine neden oldu. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre, hükümet, başta BM olmak üzere ABD’den gelen ısrarlı ‘‘asker gönder’’ teklifini siyasi prestij için reddetmek istemiyor. Türkiye’nin bölgede oynadığı kilit rol ile Büyük Ortadoğu Projesi Eşbaşkanlığı görevlerinin daha da baskın bir hal alma ANKARA NUMUNE HASTANESİ: Arslan’ın akıl sağlığı yerinde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Duruşma salonunda dikkat çekici hareketleriyle ‘‘rapor peşinde’’ olduğu belirtilen Danıştay 2. Dairesi’ne ve gazetemize yönelik saldırıların faili Alparslan Arslan’ın ‘‘akıl sağlığının yerinde’’ olduğu bildirildi. Danıştay 2. Dairesi ve gazetemize yönelik saldırıların faili Arslan’ın avukatı Ahmet Doğan ve babası İdris Arslan, 11 Ağustos’ta Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşmada, Arslan’ın akıl sağlığının yerinde olup olmadığının tespit edilmesini istemişti. Mahkeme heyeti de, Arslan’ın ‘‘suç tarihinde ve halen akıl hastası olup olmadığına’’ ilişkin Numune Hastanesi’nden rapor alınmasına karar vermişti. Edinilen bilgiye göre, önceki akşam Sincan F Tipi Cezaevi’nden Numune Hastanesi’ne götürülen Arslan’a bir dizi psikolojik test uygulandı. Uzman doktorlardan oluşturulan heyet, test sonuçlarına göre Arslan’ın akıl sağlığının yerinde olduğuna karar verdi. Arslan’ın bu kararın ardından Sincan F Tipi Cezaevi’ndeki tutukluluğunun süreceği kaydedildi. AİLE DANIŞMA MERKEZİ MANTIKLI DEĞİL BODUR’DAN KARABURUN ÖNERGESİ Diyanet’e tepki ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Diyanet’in İstanbul Müftülüğü Aile Bürosu’nda çalışan danışmanların şiddet gören kadınlara duayla ve ‘‘okunmuş suyla’’ yol göstermesi tepkiyle karşılandı. Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arif Verimli, ‘‘Bilimsel bir eğitim gerektiren, hassas, ince bir noktada din görevlilerinin görev alması, makul ve mantıklı değildir’’ dedi. Verimli, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın insan psikolojisi ve insanla ilgili psikiyatrik değerlendirmelerin yapılması gereken teknik konularda devreye girmesinin kabul edilemeyeceğini söyledi. Diyanet İşleri Başkanlığı ise Aile Bürosu’nu arayan bir kişiye hurafe dolu önerilerde bulunan personel için soruşturma başlatıldığını bildirdi. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Diyanet’in danışma merkezleri kurarak ‘‘dini telkinlerle aile sorunlarına el atmasının’’, laik ve çağdaş Cumhuriyetin ‘‘sulandırılarak’’ ‘‘dini rejime dönüştürme’’ çabası olduğunu açıkladı. Yapılan açıklamada, ‘‘Diğer İslam ülkelerindeki gibi baskı yoluyla değil, yavaş yavaş toplumsal istek maskesiyle dini kurallarla yönetilmeye doğru gidiyoruz’’ denildi. Saldırı Meclis’te ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP İzmir Milletvekili Ali Rıza Bodur, Karaburun ilçesinde bikinili genç kıza yapılan saldırıyı bir soru önergesiyle TBMM gündemine taşıdı. Bodur, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu tarafından yanıtlanması istemiyle verdiği soru önergesinde, Hürriyet gazetesi muhabiri Gülden Aydın’ın kızı Ceren Aydın’ın haşemalı erkek ve tesettür mayolu kadınların saldırısına uğramasından haberdar olup olmadığını sordu. Bodur, Aksu’ya ‘‘Durum, Karaburun İlçe Jandarma Komutanlığı’na bildirilmiştir. Ne tür bir soruşturma yapılmıştır, durum hangi aşamadadır? Ceren Aydın’ın göğsüne fiili saldırıda bulunup ‘Bikini giyen pislikleri istemiyoruz, gideceksiniz buralardan’ diyen kişinin kimliği belirlendi mi, hakkında ne tür bir işlem yapıldı?’’ sorularını yöneltti.Saldırıyı kınayan, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı ve Milletvekili Güldal Okuducu, da ‘‘Bu çirkin saldırı, iktidarın Türkiye’yi nasıl bir karanlığın içine sürüklemek istediğinin kanıtıdır’’ dedi. Saldırının sorumlusunun AKP olduğunu vurgulayan Okuducu, saldırının modern Türk kadınının özgürlüğüne karşı yapıldığını belirtti. Duruşmada kaçmaya çalışmıştı Arslan, saldıraya ilişkin davanın ilk duruşmasında suçunu itiraf etmiş, ancak, bu ifadeleri reddeden Aslan’ın avukatı Ahmet Doğan, müvekkilinin akıl sağlığının yerinde olmadığını öne sürmüştü. Arslan’ın avukatı Doğan’ın hastanenin verdiği rapora da itiraz edeceği öğrenildi.Arslan ilk duruşmasında, ‘‘Namaz kılmak istiyorum’’ diyerek iki kez mahkeme salonundan kaçmaya kalkışmıştı. CUMHURİYET 8 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle