11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 AĞUSTOS 2006 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER EğitimSen’in araştırmasına göre on yılda öğretmen maaşları 28, milletvekili maaşları 70 kat arttı 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Öğretmenin durumu acıklı’ Özkök’e madalya açıklaması ? ANKARA (Cumhuriyet) Yazılı açıklama yapan Başbakanlık Sözcüsü Akif Beki, son günlerde basında Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök’e Bakanlar Kurulu kararı ve Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in onayı ile Devlet Şeref Madalyası verilmesini tartışma konusu yapmaya yönelik ‘‘kimi yapay ve zorlama gayretlerin’’ dikkat çektiğini kaydetti. Beki, söz konusu yayınların ciddi bir tutarsızlık arz ettiğini belirterek ‘‘İlgili yasada ortaya konan nitelikleri görev süresi boyunca üstün bir liyakatle taşıyan Sayın Genelkurmay Başkanı’na Devlet Şeref Madalyası verilmesi tabiidir’’ dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (EğitimSen) Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, eğitim emekçilerinin son 10 yıl içerisinde, özellikle de AKP hükümeti döneminde hızla yoksullaştığını belirterek ‘‘Son 10 yılda öğretmen maaşları 28 kat artarken, milletvekili maaşları 70 kat arttı’’ dedi. EğitimSen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, ‘‘Eğitim Emekçileri Son 10 Yılda Hızla Yoksullaştı’’ konulu raporu, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) önünde düzenlediği basın toplantısı ile açıkladı. Dinçer, son 10 yılı baz alarak öğretmen maaşları ile milletvekili maaşlarını, zorunlu tüketim mallarında yaşanan fiyat artışları, Cumhuriyet Altını’na göre öğretmen maaşlarının seyrini ve son 10 yılda eğitim emekçilerinin maaşında yaşanan değişimleri karşılaştırdıkları rapor Talan Var Talan... AKP hükümeti ‘‘Kıyı Yasası’’nı değiştirip Çanakkale’den Mersin’e dek Ege ve Akdeniz’i ‘‘talan etmeye’’ hazırlanırken; din pazarlamacıları Çeşme ve Karaburun’da 5 otel, 20 kaçak pansiyon açıyor... İlk aşamada ‘‘Hazine arazisi’’ imara açılacak... 89 ‘‘Hazine arazisi’’nin 57’si kıyıda yer alırken 32’si iç bölgelerde bulunuyor... Peki bu arazilerin ‘‘imar yetkisi’’ kimin elinde olacak? Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç açıkladı: ‘‘Ankara’nın, yani bizim bakanlığın elinde olacak...’’ Cumhuriyet gazetesi 23 Haziran’da, ‘‘Türkiye’nin Talan Haritası’’nı birinci sayfadan geniş bir biçimde verdi... Haberi İzmir Bürosu’ndan Ozan Yayman yazmıştı... O tarihte Ozan Yayman’la birlikte Akdeniz’de ‘‘Tarım Röportajı’’ hazırlıyorduk. Datça’da ‘‘tahsis edilecek’’ olan İskele Hisarmağara’yı, Milas Ören’deki Çökertme Koyu’nu, Bodrum’daki Kisse Bükü’nü, Güllük Akbük’ü, Marmaris Kumlu Bükü’nü, Gündoğan Koyu’nu, Demre Taşdibi Sülüklü’yü görmüştük... Temmuz başıydı... Bu kez Çeşme, Karaburun, Seferihisar, Alaçatı, Gümüldür, Pamucak’taydık... Pamucak’a 500 yataklı otel ve golf alanı için arazi ayrılmıştı... Seferihisar Doğanbey’de ise 140 yataklı otel... Kimlere verilecekti!.. Bir tarikat şeyhiyle yakın ilişki içindeydi AKP hükümeti... ??? Çanakkale’ye gitmiştim bir ay önce... Gökçeada’ya 8 otel, tatil köyü, günübirlik tesis için yer ayrılmıştı, toplam 1755 yatak ediyordu... Çanakkale Bozcaada tarikatların gözdesiydi, ayrılan araziler onların iştahını kabartıyordu... Toplam 1100 yataklı otel ve tatil köyü... Antalya Kemer, Göynük, Alanya Lara Plajı... Mersin Tarsus Sofular, Kars Sarıkamış Balıklıdağ, Erzurum Palandöken, Ilıca, Bursa Uludağ (Kirazlı), Bolu Köroğlu Dağı (2 bin 500 yatak) birilerine verilecekti... Ordu Aybastı Perşembe Yaylası (turizm), Uşak Ulubey (termal), Yozgat Cavlak (termal), Afyon Bolvadin (termal) tarikatlara göz kırpıyordu... Şimdi sıkı durun: Bodrum yöresinde imar yetkisi ha alındı ha alınacak... Akbük, Milas Ören, Gündoğan, Çökertme’yi kimler alacak? Suudiler mi yoksa Nakşiler mi, Fethullahçılar mı? Turgut Özal’ın 20 yıl önce yapamadığını şimdilerde Recep Tayyip Erdoğan yapıyor... Bakan Koç, Bodrum’a, Karaburun’a, Alaçatı’ya, Datça’ya, Marmaris’e, Fethiye’ye takmış... Haşemalı ve tesettürlü yobazlara otel ve tatil köyü yapmak gerekiyor onlarca, yüzlerce... AKP Suudi Arabistan’dan, Sudan’dan turist bekliyor, kara çarşaflı, peçeli... Ben diyorum ki: ‘‘İkiüç yıl sonra Türkbükü’nde, Gölköy’de, Çeşme’de bizim televole güzelleri tesettürle güneşlenirlerse hiç şaşırmayın!’’ Alkol yerine gülsuyu şerbeti ya da bol limonlu zemzem suyu!.. Ordu’nun Aybastı Yaylası’nda, Kayseri’nin Tekir Yaylası’nda Suudilerin, Sudanlıların geldiği tesettürlü ‘‘yayla turizmi’’!.. ??? Yakında sıra Manyas Kuş Cenneti’ne gelecek... Ulubat Gölü’nün Halil Bey Adası Kartalkavağı yöresinde 4 bin 400 dekarlık kamu arazisine birileri yasadışı çeltik ekimi için kolları sıvamış bile... Yüzlerce kuş türü yaşıyor ve ürüyor Ulubat çevresinde... Nerede kaldı Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği? Nerede kaldı Ramsar Sözleşmesi? Nerede kaldı Ekolojik Etkilenme Bölgesi? Sazlar kesiliyor yörede, kirlilik artıyor, kuşlar ölüyor, kuşlar üremiyor... Suç duyurusu yapıldığı halde bir sonuç yok!.. Ankara’da ‘‘Kuğulu Park’’ı yıkmaya çalışan; Hazine arazilerini talan eden; haşemalıtesettürlü yobazları bağrına basan; Hasankeyf’i, Allionai’yi baraj sularına gömen; Afrodit heykelini tesettüre sokan; Sevda Tepesi’ne imar izni vermeye çalışan, Suudi sermayesine kucak açan, tarikat şemsiyesi altında yaşam bulan bir düşünce Türkiye’yi nereye götürür?.. Ortaçağın karanlığına!.. Gidin Çeşme’ye, Karaburun’a, ‘‘tesettür’’ otellerine, pansiyonlarına girmeye çalışın, içeriye girebilecek misiniz? İpek Çalışlar’ın ‘‘Latife Hanım’’ kitabı için ‘‘Atatürk’e hakaretten’’ dava açan savcılar, oralarda laikliğin altı oyulurken olup bitenleri sadece seyrediyorlar... ? Zorunlu tüketim mallarındaki artışla öğretmen maaşlarında yapılan artışlar arasındaki uçuruma dikkat çeken EğitimSen Başkanı Alaaddin Dinçer, ‘‘Türkiye’de uzun yıllar yüksek enflasyon ve işsizlik sorununu bahane göstererek eğitim emekçilerine karşı cimri davrananlar, sıra borç ya da faiz ödemelerine gelince hiç olmadıkları kadar cömert olmaktan çekinmemişlerdir’’ dedi. da, ilginç olduğu kadar ‘‘acıklı’’ sonuçlarla karşılaştıklarını vurguladı. ‘‘1996 yılında bir öğretmen ile bir milletvekilinin maaşı arasındaki fark sadece 3.8 kat iken, 2006 yılına baktığımızda bu oran 9.3 olmuştur. Yani son on yılda öğretmen maaşları 28 kat artarken, milletvekili maaşlarındaki artış oranı 70 kat olarak belirlenmiştir’’ diyen Dinçer, ‘‘2006 yılı toplu görüşmeleri sürerken öğretmenler yoksulluk, memur ve hizmetliler açlık sınırının altında maaş almaya devam ediyor. Eğitim emekçilerinin ‘insanca yaşayacak ücret’ talebine karşın hükümetler, her yıl yapılan zam oranlarını daha da azaltarak, bizleri yoksulluğa, sefalete ve açlığa mahkum etmekten çekinmemektedirler. Oysa sadece son 10 yıla bakıldığında temel tüketim mallarının fiyatlarında yaşanan artışın, eğitim ve bilim emekçilerinin ücret artışının çok üzerinde olduğu görülüyor’’ görüşünü kaydetti. 140 kat, 1 litre sütün fiyatı 50 kat artış göstermiştir. Son 10 yılda kuru bakliyat olarak bilinen 1 kilogram nohutun fiyatı 34 kat, bulgurun fiyatı tam 68 kat artarken, kaşar peyniri 39 kat, tereyağı fiyatı 31 kat artmıştır. 1996’dan 2006 yılına kadar 1 kilogram tavuk fiyatı 24 kat, 1 kilogram çay fiyatı 58 kat ve bir paket margarinin fiyatı ise 38 kat artmıştır. Bu dönemde sebze fiyatlarındaki artış ise 13 kat ile 65 kat’’ dedi. Ekmeğin fiyatı bile 50 kart arttı Dinçer, zorunlu tüketim mallarına ilişkin yaptıkları araştırmada, en temel tüketim maddesi olan ekmeğin fiyatının son 10 yılda tam 57 kat arttığını, 1 kilogram etin fiyatındaki artışın ise 65 kat olduğunu söyledi. Dinçer, ‘‘Aynı dönem içinde 12 adet yumurtanın fiyatı Emekçiye cimriler Dinçer, son 10 yılda temel tüketim mallarındaki azami artışın, eğitim ve bilim emekçilerinin ücretlerine yansıtılmadığına işaret ederek ‘‘Türkiye’de uzun yıllar yüksek enflasyon ve işsizlik sorununu bahane göstererek eğitim emekçilerine karşı cimri davrananlar, sıra borç ya da faiz ödemelerine gelince hiç olmadıkları kadar cömert olmaktan çekinmemişlerdir’’ dedi. Toplu görüşme sürecindeki taleplerini de açıklayan Dinçer, taleplerini şöyle belirtti: ‘‘Temel ücret en az 1050 YTL olmalı. Aile yardımı; çalışmayan eş için 188 YTL, her çocuk için 105 YTL olmalı. Kira yardımı en az 294 YTL olmalı. Ücretsiz ulaşım ve yemek yardımı verilmeli. Sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına son verilerek, sözleşmeli öğretmenler kadroya alınmalı, iş güvenceli çalışma ortamı zedelenmemelidir. Başta siyaset yasağı olmak üzere, kamu emekçileri için öngörülen yasaklar kaldırılmalıdır. Sendikal mücadelede zarar gören ve sürgün edilen kamu emekçilerinin mağduriyetleri giderilmelidir.’’ YÖK’TEN AKP’YE DERS: ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Vali MSN’yi yasakladı ? EDİRNE (AA) Edirne Valisi Nusret Miroğlu, kurumda mesai saatleri içinde, MSN (Messenger) gibi sohbet programlarının kullanılmasını yasakladı. Konuya ilişkin ilçe kaymakamlıkları ile kamu kurum ve kuruluşlarına yazı gönderen Miroğlu, yazısında, ‘‘Dairelerle ilgili yapacağım denetlemelerde zaman zaman bilgisayarlar da kontrol edilecek. Görevle ilgili olmayan program ve sitelerin görülmesi durumunda memur, birinci ve ikinci derecedeki amirler hakkında disiplin işlemi yapılacak’’ dedi. Vali Miroğlu, bu tür programların işleri aksatabileceğini, yasalara uygun olarak hareket ettiklerini söyledi. Rektörler seçimle belirlenecek ? YÖK Genel Kurulu, yeni kurulan üniversitelere rektör atamayarak hükümete demokrasi dersi verdi. Genel Kurul’da alınan karar gereğince yeni üniversitelere daha önce bağlı bulundukları üniversitelerin rektörleri yöneticilik yapacak. Kurumsallaşma sağlandıktan sonra seçim yapılacak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yükseköğretim Kurulu (YÖK), yeni kurulan 15 üniversitenin kurucu rektörlerini atamak yerine, eskiden bağlı oldukları üniversitelerin rektörlerinin ‘‘geçici olarak görevlendirilmesi’’ne karar verdi. ‘‘Yeni bir tartışmaya yol açmamak’’ adına başvurulan uygulamayla, üniversitelerin akademik yapılanmalarını tamamlamaları, seçime gitmeleri ve bu yolla rektörlerini belirlemeleri öngörüldü. YÖK, dün gerçekleştirdiği genel kurulunda ilk olarak 15 yeni üniversiteye kurucu rektör atanması konusunu görüştü. Söz konusu üniversitelere kurucu rektörün 2 yıllığına Milli Eğitim Bakanı ve Başbakan’ın önereceği 3 aday arasından Cumhurbaşkanı’nca atanmasını öngören geçici yasa maddesi Anayasa Mahkemesi’nden dönmüş ve yetki YÖK’e verilmişti. YÖK ise yeni bir tartışma başlatmamak için, kurucu rektör atamaya değil; yeni üniversitelerin eskiden bağlı oldukları üniversitelerin rektörlerinin yönetimi altında olmasına, gerekli altyapı oluştuktan sonra da seçime giderek rektörlerini kendilerinin belirlemesine karar verdi. Konuya ilişkin dün bir basın toplatısı düzenleyen YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, şunları söyledi: ‘‘Mevcut 15 üniversitenin fakülteleri daha önce belli üniversitelere bağlı olarak kurulmuştu. Deyim yerindeyse bunlar uzaktan kumandalı bir özellik gösteriyordu. Yasa, bunları yakından kumanda dediğimiz daha toplu bir şekilde değişik 15 yörede örgütledi. Bu örgütleme sonucunda ve Anayasa Mahkemesi’nin de kararını dikkate alarak, yeni fakültelerin daha önce bağlı oldukları üniversiteleri dikkate alarak, vekâleten rektör atama yoluna gidilmedi. Daha önce bağlı oldukları üniversitelerin rektörleri tedviren görevlendirildi. Yani burada, yeni kadroların oluşarak seçimlerin yapılmasına kadar geçecek süre içinde, bağlantılı rektörler kadroları, yönetim kurullarını oluşturacak. Bundan sonra da seçimler yapılarak olağan yönetim sürecine geçilecek.’’ Nalbantoğlu’na destek ? İstanbul Haber Servisi Gümüşsuyu Mahallesi Muhtarı Çiğdem Nalbantoğlu, avukatı Erdal Doğan, Lambda Dayanışma Derneği temsilcileriyle AMARGİ üyeleri Mor Çatı’da basın toplantısı düzenledi. Açıklama yapan Nalbantoğlu’nun avukatı, iki kadın polis memurunun müvekkiline kimlik sorarken, hakaret ettiğini ve saldırdığını, Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürü’nün de, ‘‘Kaymakama sevk edin atsın bunu’’ dediğini ileri sürerek İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduklarını söyledi. [email protected] 12 Eylül eleştirisine ‘uyarı’ Muğla Üniversitesi yönetimi, faşist cuntanın lideri Kenan Evren’i protesto ettiği için Yrd. Doç. Dr. Dilek Hattatoğlu’na ceza verdi ÖZCAN ÖZGÜR Filistin direnişi kitaplaştı ? Haber Merkezi İsrail’in kurulmasından bu yana 50 yılı aşkındır dünyanın kanayan yarası olan Filistin’e ilişkin yeni bir kitap daha yayın yaşamına katıldı. Gazeteci Yıldırım Boran tarafından kaleme alınan kitap, ‘‘ElFetih ve Hamas’’ adıyla Mephisto Yayınları’ndan çıktı. Kitap, özellikle genç kuşaklara Filistin’deki direnişini anlatmayı amaçlıyor. Kitapta, ElFetih’in ardından dinci Hamas örgütünün seçimleri kazanarak hükümet kurduğu Filistin’de devletlerin gizli savaşları da tüm boyutlarıyla ortaya konuyor. Boran, kapsamlı kitabında, Filistin halkının direniş geleneğini, özellikle de İsrail’e karşı mücadelesini anlatıyor. MUĞLA Muğla Üniversitesi’nden (MÜ) yapılan canlı yayında 12 Eylül darbesini öven Kenan Evren’i protesto eden Yrd. Doç. Dr. Dilek Hattatoğlu hakkında açılan soruşturma sonuçlandı. Hattatoğlu’na ‘‘uyarı’’ cezası verildi. MÜ’de çekimleri yapılan ‘‘Genç Bakış’’ programına katılan Evren, 12 Eylül darbesini yapmaktan dolayı pişman olmadığını açıklamıştı. Evren’in, darbeyi övmesi ve idam kararlarını imzalarken elinin titremediğini belirtmesi, üniversitedeki öğretim üyeleri ve öğrencilerin tepkisine neden olmuştu. En ilginç tepkiyi ise FenEdebiyat Fakültesi sosyoloji bölümü öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Dilek Hattatoğlu göstermişti. Hattatoğlu, üniversitedeki odasının kapısına yapıştırdığı notta ‘‘Çalıştığım üniversitenin bir darbeci generale kucak açmasından utanıyorum ve protesto ediyorum’’ diye yazmıştı. Üniversite yönetimi tarafından başlatılan soruşturma sonucunda, Hattatoğlu’na ‘‘uyarı’’ cezası verildi. Hattatoğlu, ‘‘Ben yaptığım protesto ile demokratik hakkımı kullandım. Kimseye zarar vermeden düşüncelerimi açıkladım. Düşüncelerin üniversite gibi bir ortamda özgür bir şekilde açıklanması lazım. Şiddete başvurulmadığı sürece her türlü düşünce özgür olmalıdır. Benim eylemim de bu kapsamda değerlendirilmeliydi’’ diye konuştu. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 BALKONDA OTURAN KADIN YAŞAMINI YİTİRDİ FINDIK MİTİNGİNE İLİŞKİN RAPOR TAMAMLANDI 4.5 yıl hapsi istendi Kanlı kaçak takibi İstanbul Haber Servisi Beyoğlu’nda gerçekleştirilen asayiş uygulaması sırasında çıkan silahlı çatışmada, balkondayken vücuduna isabet eden kurşunla yaralanan Zeyhan Çelik (38) kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Göğsüne isabet eden kurşunla ağır yaralı olarak Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan Çelik, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Çelik’in, Bülbül Mahallesi Basma Tulumba Sokak’taki komşusuna misafirliğe geldiği ve balkonda oturduğu sırada olayın meydana geldiği bildirildi. Polisin düzenlediği operasyon sırasında, Tarlabaşı Pelesenk Sokak ile Yağhane Sokak arasında 2 yabancı uyruklu şahsın ‘‘Dur’’ ihtarına uymayarak polise ateş etmesi üzerine, polis ekiplerinin de uyarı amacıyla karşılık verdiği bildirildi. Kaçan kişilerden birinin kullandığı tabancayı düşürdüğü ve izini kaybettirdiği, diğer arkadaşı Somali uyruklu İdris Şaloma’nın ise bir eve girmeye çalışırken yakalandığı öğrenildi. Şaloma’nın üzerinden 31 gram esrar maddesi ile 7 tabanca mermisi çıktığı, olay yerinden kaçan diğer kişinin yakalanması amacıyla çalışmaların sürdürüldüğü kaydedildi. Güler’e aklama ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ordu’da 80 bin fındık üreticisini sokaklara döken ve İl Emniyet Müdür Vekili Rıdvan Güler’in görev yerinin değiştirilmesiyle sonuçlanan mitinge ilişkin soruşturmada, müfettiş raporu tamamlandı. Raporda, mitingin başarılı bir şekilde yönetildiğine dikkat çekilirken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘‘Yollar kapalı olduğu için iki kişi öldü’’ beyanı da yalanlandı. Ordu şehir merkezinde düzenlenen fındık mitinginde yolun trafiğe kapatılması sonrasında İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’nun talimatıyla kente giden müfettişler, binlerce kişilik öfkeli kalabalığa karşın mitingde can ve mal kaybı olmamasını, ‘‘Bu şekliyle sonuçlanması başarı’’ diye değerlendirdi. Müfettişler, miting sırasında Vali Sait Vakkas Gözlügöl’ün 1. derecede, miting başladıktan sonra Giresun’dan gelerek güvenlik kuvvetlerinin kontrolünü alan Giresun Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Hüseyin Güney’in ise 2. derecede sorumlu olduğuna işaret etti. Öte yandan İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada ise raporun bir değerlendirme ihtiva etmediği savunularak ‘‘Araştırma raporları, kamu görevlilerini aklayan veya suçlayan rapor niteliğinde değildir.’’ denildi. Çalışlar’a ‘Latife Hanım’ davası Haber Merkezi Gazeteci yazar İpek Çalışlar hakkında, ‘‘Latife Hanım’’ adlı kitabıyla Atatürk’ü Koruma Yasası’na muhalefet ettiği iddiasıyla dava açıldı. Atatürk’ün eşi Latife Hanım’ın yaşamını konu alan kitap hakkında Hüseyin Tuğrul Pekin’in ihbar mektubu üzerine soruşturma yürüten Bağcılar Basın Savcısı Ali Çakır, Çalışlar ile Hürriyet gazetesi Sorumlu Müdürü Necdet Tatlıcan hakkında dava açtı. Savcı Çakır, Atatürk’ü Koruma Yasası ve basın yoluyla Atatürk’e hakaret iddiasıyla açtığı davada Çalışlar ve Tatlıcan için 4.5 yıl hapis cezası istedi. Tatlıcan ve Çalışlar kendilerine soruşturmayla ilgili tebligat yapılmadığını ve ifadeleri alınmadan dava açıldığını söyledi. CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle