12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 AĞUSTOS 2006 CUMARTESİ 6 CUMARTESİ YAZILARI Toplumsalla bireyselin sentezi S ayın İlhan Selçuk (12 Ağustos 2006), Cumhuriyet gazetesi okurlarının gazetenin mali sıkıntılarını gidermek için öneriler istiyor ve bir tartışma ortamı açmak istiyor. İlhan Selçuk, Prof. Dr. Mehmet Yalçın’dan gazete ile ilgili bir pasaj aktarıyor. Bu pasajdaki düşüncelere Cumhuriyet okurlarının candan katıldığını düşünüyorum. Gazetenin iç işlerini bilmediğimizden mali durumun nasıl çözüleceğine dair bir öneri sunmam mümkün değil. Bir ekonomist olarak şunu belirtmeliyim ki, Cumhuriyet gazetesine olan talebin elastiki olup olmayışının fiyat artışı / düşüşüne tesiri büyüktür. Talebin elastik olmadığı durumlarda (ki Cumhuriyat gazetesi için bunun doğru olduğunu sanıyorum) fiyat artışı daima gelir (satış) artışı sağlar. Ben burada başka bir noktaya temas etmek istiyorum. Gazetenin 50 binlerden 70 binleri geçen satışı içler acısı ve sevindirici. Gönül ister ki, bu satış 100 binlerin üzerinde olsun. Ben bunun olabileceğine inanıyorum ve şu önerilerde bulunmak istiyorum. Cumhuriyet okurları yurtsever, devrimci, laik, bağımsız ve Atatürk’ün ‘‘Yurtta sulh, cihanda sulh’’ prensibini benimsemiş kişilerdir. Bunda kimsenin şüphesi yoktur. Fakat, Cumhuriyet okurları aynı zamanda bir ferttir, bireydir. Düşünceme göre Cumhuriyet’in ihmal ettiği nokta, okurlarının bir birey oluşu ve onların bireysel sorunlarıyla ilgilenmeyişi. Gazete doğru olarak toplumsal konulara ağırlık veriyor ve onlar üzerine eğiliyor. Burada toplum var olduğu kadar birey de vardır. Demek istemiyorum ki toplum bireyin karşıtı. Yani, ya o, ya da bu değil. Her ikisi de var. Yani, toplum olamazsa birey de olmaz. Veya birey olmazsa toplum da olmaz.. Ben Cumhuriyet gazetesinin eksikliğini yabancı yayınlardan temin ediyorum. Fakat düşünüyorum ki Cumhuriyet okurlarının bir kısmı, belki de çoğunluğu bu seçeneklere sahip değil. Dışarıda çıkan sağlık dergileri, emekli olan kişilere ait yayınlar ve onların sorunlarına çözüm arayışları çok eğitici oluyor ve insana düzenli yaşam bilgileri sağlıyor. Yaşlanan halkımızın bir kenara itilip yok olmalarını beklemek ilerici düşünce insanlarına yakışmıyor. Gönlüm istiyor ki Cumhuriyet bu yolda da bir devrim başlatsın. Burada bireylerin sadece birkaç problemini öne çıkarmaya gayret ettim. Bireylerin çok daha başka problemleri de var. Bunların da konu olmasını diliyorum. Gençlerimizin cinsel eğitim problemleri, aile içi sağlıklı ilişkiler bunlardan sadece birkaçı. Gönül ister ki Cumhuriyet bu konuları tartışmaya açsın ve sağlıklı tavsiyeleri gazeteyi yönetenler dikkate alsınlar. Cumhuriyet gazetesinin, daha doğrusu gazetemizin, bu konulara açılması yeni okurlar sağlayacaktır. Yapılacak yenilikler burada saydıklarımla sınırlı kalmayıp daha geniş konulara da el atılabilir. Bireysel konulara da ağırlık verilince Cumhuriyet okurlarının artışının, gazetenin mali sorunlarına iyileştirici yönde katkıda bulunacağına inanıyorum. Prof.Dr. Fikret CEYHUN ATAOL BEHRAMOĞLU Anday Şiiri ve Bir Hayalin Gerçekleşmesi Üstüne Melih Cevdet Anday’ı yitireli dört yıl olmuş. Büyükada’da, kasım ayındaki törende bulunanlardandım. Orada bir de konuşma yapmıştım. Onunla karşılaşıp görüşmelerimizin sayısı ne yazık ki birkaç taneyi aşmaz.. Şairliği dışında bu birkaç görüşmeden bende kalan izlenim, canlı, ele avuca sığmaz, zeki ve espri dolu kişiliğidir. Bir de şık giyim kuşamı ve kibarlığı. Çocuğu olabilecek yaştaki kişiye ‘‘siz’’ ve ‘‘bey’’ diye hitap etmek bizde ender rastlanan bir özelliktir. MilasÖren’de bu yıl ilki düzenlenen Melih Cevdet Anday Şiir Günleri’nin açılışında yaptığım konuşmada, onun şiirde de okuruna sanki ‘‘siz’’ diye hitap ettiğini, fakat dikkatle okunduğunda bu ‘‘siz’’in altında gizli olan ortak insanlık kimliğimizi, evrenseli görebileceğimizi söylemiştim. Daha başka bir deyişle, Melih Cevdet Anday’ın ‘‘Kolları Bağlı Odysseus’’la başlayıp yaşamın son dönemlerine kadar verdiği ürünlerinde devam eden güç anlaşılırlık; okuru şaşırtmak, kafasını karıştırmak amacıyla düzenlenmiş bir kurgu değil, şairin dünya görüşünün ulaştığı karmaşıklığın, yoğunluğun, sorular yumağının ve bütün bunlara karşın yine de bir berraklığın sonucudur... O berraklık, insan olarak trajik yazgımızı kabul etmek zorunda oluşumuza karşın, yine de onu aşma çabamızla ilgili olsa gerek... ??? Anday’ın İmge konusundaki tutumu da böyledir. Kendisiyle yaptığım (‘‘Cumhuriyet’’ Pazar ekinde, sonra da ‘‘Şiirin DiliAna Dil’’ adlı kitabımda yayımlanan) uzun görüşmede, ‘‘imge’’nin bir avcılık işi olmadığını söylemişti. Melih Cevdet Anday şiirinde imge; çarpıcı bir benzetme, şaşırtmaca vb. olsun diye değil, düşünceyi (kavramsalı) şiire dönüştürmek için yapılır. ‘‘Yağmur’’ başlıklı üç dizelik bir şiirinde, serçelere yağmur yağarken, neyin serçe neyin yağmur olduğunun karıştığını söylüyordu. Tıpkı bunu gibi, onun şiirinde, neyin düşünce neyin imge olduğu belli değildir. Düşünce imgeye, imge düşünceye dönüşüp durmaktadır çünkü... ??? MilasÖren’deki Melih Cevdet Anday Şiir Günleri ve (bu yıl verilen ilkinde sahibini hakkıyla bulan) Anday Şiir Ödülü, bir rastlantı sonucundaki hayalin, şaşılacak kadar kısa bir sürede gerçekleşmesidir. Deniz kıyısındaki parkta Anday’ın anıtını görmesem, bu hayal oluşamazdı. Bu nedenle, oraya şairin anıtını diken Belediye Başkanı Kâzım Turan’a hem büyük şairimiz, hem bütün edebiyatımız adına ne kadar teşekkür edilse azdır. Hayalin kısa sürede gerçekleşmesinde ise, yine MilasÖren belediyesine ve sevgili genç arkadaşım Enver Ercan başkanlığındaki Türkiye Yazarlar Sendikası’na teşekkür borçluyuz. ??? Melih Cevdet Anday 20. yüzyıl edebiyatımızın yüz aklarından, ender ve büyük ustalarındandır. MilasÖren ise Gökova Körfezi’nde yine ender bir inci tanesi gibi parlıyor. Bu iki değerin birlikteliği, MilasÖren’de Melih Cevdet Anday Şiir Günleri’nin uluslararası bir özellik de kazanarak devam etmesi, hem çağdaş şiirimize, hem yöre insanına çok şey kazandırabilir. Belediyenin, Türkiye Yazarlar Sendikası’nın, Anday adıyla da özdeşleşen Cumhuriyet gazetesinin ve katkı verecek herkesin ortak çabasıyla bu hayalin de gerçekleşeceğine inanıyorum... V Sıkıntıyı bal eylemek ahşi kapitalizmin hüküm sürdüğü her yerde sanırım sıkıntı da var olacaktır. Ama bence önemli olan, bu kar boranda bir çınar gibi sapasağlam ayakta kalabilmektir ki gazetem Cumhuriyet yıllardır bunu yapıyor. Her gün fırsat bulup alamasam da gazetem diyorum, çünkü Cumhuriyet gazetesiyle tanışıklığım çocukluk yıllarımda şu anda amansız bir hatalıkla mücadele eden babamdan; ona da çağdaş Cumhuriyetin ilk başöğretmenlerinden olan dedem Yemen Naci Güven’den geçmiştir. Yani bizdeki Cumhuriyet okurluğu biraz babadan oğula geçen cinsten. Fiyat artışı konusuna gelince; 500 kuruş değil 1 YTL de olsa Cumhuriyet okuru bu gazeteyi alır. Şairin acıyı bal eylemesi gibi bizler de hep beraber sıkıntıyı bal eyleyeceğiz. Nejat GÜVEN Türk Devrimi ve ‘Cumhuriyet’ C umhuriyet’i yaşatabilmenin temeli, Atatürk ile Türk Devrimi’nin özünü ve amacını anlamayan ve inanmayan kimselere karşı çıkmaktır. ‘Cumhuriyet’ ancak ayrıntısına dek her alanda ve konuda Türk Devrimi’ni savundukça okur sayısı yükselir. 1970 yılında ülke nüfusu 30 milyon dolayında iken Cumhuriyet 120 bin satıyordu.Bugün ülke nüfusu 70 milyona ulaştı, Cumhuriyet ise 70 bine yeni erişti. O da, rejimin tehlikede olduğunu belirtmesiyle; Danıştay’a silahlı, Cumhuriyet’e bombalı saldırılar nedeniyle... Ne var ki, tirajın artmasına rağmen maliyet yine de düşmedi... Maliyet enflasyonu gazeteleri iflasa sürükleyen bir nedendir. Fiyatı yükselttiğinizde ise satış düşer ve maliyet daha da artar. Fiyatı gene yükseltirseniz bu kısırdöngü devam eder; iflasa ve batışa dek sürüp gider... Bu nedenle fiyat artışı yerine ‘Cumhuriyet’in tirajı arttırılmalıdır. Bunun da yolu, haksızlıkları, hukuksuzlukları, rejim karşıtlıklarını daha özenli ve ısrarlı şekilde izleyerek kamuoyunu bilgilendirmek, bunu yaparken de, Cumhuriyet kadrolarının ideolojik tutarlılığını yükseltmektir. Önerim, haberlerin Türk Devrim’iyle olan ilgisi ve önemine göre ayrıntılarıyla derinleştirilmesidir. Bu da Cumhuriyet çalışanlarının bilinçli sorumluluk duygularının gelişmesiyle olacaktır. Öyle ki, yurttaşlar Türk devrimi ile Cumhuriyet’i özdeşleştirebilsinler.. İsa AHISKALI Barışarock savaşa karşı Bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilecek olan sponsorsuz ve ücretsiz Barışarock Festivali 2627 Ağustos tarihlerinde Sarıyer’de Mehmet Akif Ersoy Piknik Alanı’nda yapılacak. ‘‘Karşı Festival’’ Barışarock’a destek vermek için Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nde düzenlenen toplantıda konuşan DİSK Genel Sekreteri Musa Çam, yeni haritaların ortalıkta dolaştığı, emperyalistlerin uluslararası yasaları ve hukuku hiçe sayarak kendi çıkarları doğrultusunda Ortadoğu’yu kan gölüne çevirdikleri bir süreçte Barışarock’ın savaşa karşı önemli bir barış zemini oluşturduğunu vurguladı. Çam, ‘‘Ülkemizin adaletsizliğe ve haksızlığa mahkum olmadığını hisseden herkesi Barışarock’a davet ediyoruz’’ dedi. Barışa Pedal Çevirenler Eylemi Aktivisti Mehmet Demir de ‘‘nükleersiz, bombasız, askersiz’’ bir İncirlik için 2226 Ağustos tarihleri arasında Adanaİncirlik, Ankaraİstanbul hattında bisiklet eylemi yapacaklarını duyurdu. Toplantıya, İTO’dan Dr. Erol Karakoç, TÜKODER Genel Başkanı Ali Er, Küresel Eylem Grubu’ndan Şenol Karataş, Moğollar’dan Taner Öngür de katılarak destek verdi. Festivale aralarında Bulutsuzluk Özlemi, Kardeş Türküler, Mor ve Ötesi’nin de katılacağı birçok müzisyen ve grup sahne alacak. (Fotoğraf: BARIŞ ACARLI) ataolb?cumhuriyet.com.tr Faks: (0212) 343 72 64 Okur sayısı arttırılmalıdır T C umhuriyet, ulusalcı bir duruşla diğer yazılı yayın organlarından bağımsız bir çizgiyi koruyarak, Türkiye’nin önceliklerini yazıya dökerek yayın hayatını sürdürüyor. Gazetenin gelirgider dengesini gelir yönünde arttırmak sadece zam yaparak mı gerçekleşebilir? Okur yorumlarını okudum, hepsi zam yapılsın görüşünü belirtmiş. Bir gazetenin gelirlerini arttırabilmesinin yan etkenlerinden bahsedilmemiş. Erkek ve bayan (özellikle bayan) okurlarınızı arttırmaya yönelik çalışmaların tirajınızı arttırabileceği ve artan tirajın sizin reklam ve ilan gelirlerinizin arttırılmasına katkı yapacağı, piyasa ekonomisi içerisinde kaçınılmaz bir gerçek. Bayanlara yönelik yazı dizileri, bölümler (sağlık, moda, alışveriş vb.) gibi unsurların, daha çok bayanı gazetenizi almaya teşvik edeceğini, bunun fark edilmesiyle özellikle bayanlara yönelik ürün üreten firma reklamlarının ve ilanların gazetenizde yayımlanmasının gelirlerinizi bir hayli arttıracağını düşünüyorum. Tolga GÖKSUN Cumhuriyet için ne gerekiyorsa.. Zama gerek yok G Çözüm yolları Benim görüşüm gazeteye zam yapılmamasıdır. Çözüm yolu (bence): 1 Pazartesi günü verilen Strateji ekine dış haberler ve dış basın bölümünün de kaydırılıp; pazartesi günü gazetenin 18 sayfa olması. 2 Salı günü ise spor sayfalarının Spor ekine taşınması ve gazetenin 18 sayfa olması. 3 Gezi ekinin, yaz dönemi bittikten sonra iki haftada bir yayımlanması. 4 Hafta sonu ekinin paralı veya iki haftada bir yayımlanması (Çünkü, kültür sayfaları gazetemizde her gün cumartesi hariç iki sayfa olarak bulunuyor). 5 Eğer Hafta Sonu eki paralı veya iki haftada bir çıkmazsa cumartesi günü ekonomi ve spor sayfalarının 2’ye düşürülüp gazetemizin 18 sayfa olmasıdır. Selim Can YIRTIMCI Orhan EROL Nusret PINARBAŞI Gazetenizin uzun yıllardan bu yana sadık bir okuyucusuyum.Zam fikrini bizlerle paylaşmanız güzel ama girdi maliyetlerini de devamlı tek bağımsız gazeteyiz gerçeğinin arkasında durarak okuyucuya yüklemek biraz da bize yazık.Bana göre fiyat en fazla 100kr. arttırılmalı. Erdoğan SIĞIN Tiraj yitirilir S ayın İlhan Selçuk, köşesindeki yazısını zamla bağlamış. Bana göre Cumhuriyet’e zam yapılırsa; Gazete tiraj yitirir. Ekler sayesinde gelgeç okurla yoğunlaşan kitle gazeteyi bırakır. En iyi çözüm, yapılacak 510 YTL’lik bağışlarla vakfı güçlendirmektir. Bülent ÖZTÜRK CUMHURİYET 06 K KOŞULLAR azetemizin ilkeleri değiştirilmeden verilen haber, yorum ve diğer yazıların sade vatandaşların okuyabileceği bir içeriğe kavuşmasıyla okuyucu sayısı arttırılabilir. Geliştirilecek uygun yöntemlerle ilan ve reklam gelirleri çoğaltılabilir. (Bölgelerinde görevlendirilecek kişiler ilan ve reklam toplayabilir. Okuyucu ve yakınlarının ilan ve reklamları gazetede yayımlanabilir.) Yapılacak bağışlarla vakıf güçlendirilebilir. (Seçilmiş makalelerden oluşan bir kitap 100250 YTL gibi özel bir fiyatla satışa sunularak bağış sağlanabilir.) Dağıtımdaki aksaklıkların giderilmesi için önlem alınabilir. Bunların dışında bir önlem olmak üzere gazete fiyatına zam yapılmasına gerek yoktur. Bugünkü fiyat uygun Cumhuriyet gazetesini severek okuyan biriyim.Yorumlarınız gerçekten objektif. Fakat gazetenin fiyatı şu an için de normal fiyatta.Ben okur sayınızı arttırmak için uğraşan biriyim. Gazeteyi okuyordum, yorumlarda artışa ses çıkarmıyorlar.Ben öğrenci olarak fiyat artırımına karşıyım. Zaten sayılı okur sayımız var.Bunlardan birkaçını da kaybetmeyelim. Bu gazetenin daha yaygın getirilmesi için uğraşmalıyız bence!.. Gökhan BAĞCI Ulusumuzun düşüncelerine vurulmak istenen pırangaları kırıp koparan gazetemizin fiyatının, bu dik duruşuna bir engel olmaması için fiyat belirleme yetkimi gazetenin yönetimine bırakıyorum. Gürcan ÖZDEMİR Cumhuriyet’in aydınlanma işlevi Türk toplumunca çok iyi bilinmektedir. Gazetemizin gelişmesi, okurunun artması, daha önemlisi varlığını sürdürmesi yaşamsal öneme sahiptir. Fiyatının bir önemi yoktur. Cumhuriyet Vakfı’nın alacağı tüm kararları içtenlikle benimseriz. Fiyatı ne olursa olsun, sabah ekmeğimizle birlikte Cumhuriyet’i alırız. ürkiye bugün öyle bir dönemden geçiyor ve bu süreçte öyle bir gazetenin fiyat sorunu yaşadığı dile getiriliyor ki bu soruna o gazetenin bir okuru olarak çare bulmak için oturup düşünmek bile bana gereksiz geliyor. Çünkü gazetenin adı Cumhuriyet, görevi cumhuriyetin temel ilkelerini, Atatürkçülüğün temeli olan aklı ve bilimi, yani aydınlanmayı anlatmak ve savunmak. Gazetenin 82 yıldır bu görevi her türlü koşulda başarıyla sürdürdüğünü hepimiz biliyoruz, üstelik gazetenin başında kâr amacı güden bir holdingin bulunmadığını da.. O halde her durumda biz okurlara düşen görev de elbet elbirliğiyle Cumhuriyetimizi yaşatmaya, bu uğurda ne gerekiyorsa yapmaya çalışmak olacaktır. Buna içtenlikle inanıyor ve tüm Cumhuriyet okurlarının da aynı inancı paylaşacaklarını düşünüyorum. Cumhuriyet için ne gerekiyorsa biz varız... Başta Sayın İlhan Selçuk olduğu halde tüm gazete çalışanlarına ve yazarlarına bizlere verdikleri bir çok şey için şükran duyguları içinde sevgiler sunuyorum. Nihat ÖZYÜKSEL Cumhuriyet, sayfalarını CUMOK’lara açtı. ‘‘Söz Okurun’’ sayfamızda yayın ilkelerimize uygun tüm haberlere, duyurulara, görüşlere ve eleştirilere yer veriyoruz. CUMOK’lar bu gazetenin gerçek sahibidirler; ülke yayın yaşamına yepyeni katkılarda bulunup ufuklar açacaklarına, ülkenin yerel ve genel sorunlarını yansıtmakta önemli işlevler üstleneceklerine inanıyoruz. ADD ve ÇYDD’nin var oluşlarını hızlandıracak iletişim ağının ‘‘Söz Okurun’’ sayfasında gerçekleşmesi de olanak kazanacaktır. 2000 vuruşu aşmayacak görüş ve eleştirilerinizi bekliyoruz. posta?cumhuriyet.com.tr Mektup Adresi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul. Tel: (0/212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0/212) 343 72 64
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle