11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 AĞUSTOS 2006 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr New York’a uçmayan kabin memurundan 12 saatlik, Ankara’ya uçmayandan 6 saatlik ücret kesintisi yapılıyor 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER THY hem suçlu hem güçlü Sivil Havacılık’tan THY’ye 8 bin YTL’lik ceza ? Uçuş ve dinlenme süreleri konusunda uluslararası standartlara uymayan Türk Hava Yolları, kurallara uyarak fazla çalışmak istemeyen kabin memurlarına para cezası veriyor. OLCAY BÜYÜKTAŞ Bilime Aykırı Sağlık Bakanı Recep Akdağ, ‘‘bilime aykırı’’bilimsel araştırma sonucunu açıklayarak, Çernobil’in, Karadeniz’de kansere neden olmadığını söyledi. Bakan, araştırma sonucunun, Edirne, Rize, Isparta illerinde belirlenen kanserli hasta sayılarında anlamlı bir farklılığı ortaya koymadığını vurgulayarak, kanser artışının alkol, sigara ve yanlış beslenmeye dayandığı sonucunu çıkardı. Bakan’ın Çernobil’i aklayan açıklamasına karşı TMMOB Çevre Mühendisleri Odası’nın yaptığı açıklamada nükleer santral yapılabilmesi için gerçeklerin saptırıldığı, lobinin iş başında olduğu savlandı. Tabii ki söz konusu haberin duyulmasının hemen ardından, Türkiye’de Özal yönetimince saklanmış Çernobil bulutunun sonuçları üzerinde birlikte çalışma yaptığmız Berlin’den arkadaşım Dr. Ali Nadir Savaşer, beni hemen aradı. Berlin Çernobil Komitesi’nde görev yapmış, bizdeki durum saptamasının, gelişmelerin baştan sona içinde olan bir bilim insanı olarak tepkili idi. Bakan’ın açıkladığı bilimsel çalışmanın sonucu üzerine kestirmeden, ‘‘bilime aykırı’’saptaması ile söze girdi. ‘‘Çünkü hiçbir bilimsel çalışmanın kansere yakalanmış bir hastanın, kansere yakalanmasındaki kesin nedene ilişkin bir sonuca ulaşabilmesi söz konusu değildir’’ dedi. Alkol, sigara, yanlış beslenme, genetik duyarlılığın kansere yakalanmada etkin rol oynayabilmesi kadar, ondan daha tartışmasız bilimsel bir başka gerçek radyoaktif maddelerin kanser yapıcı etkileri. Hastada hangi etkenlerin belirleyici olduğu, öne çıktığının saptanması olanaklı değil. Bilimin reddedemeyeceği bir başka gerçek, radyoaktif kirlenmenin söz konusu olduğu bir ortamda, kansere yakalanma olasılığı olanlarda, kirlilik ile doğrudan orantılı artışların olacağı. Hâlâ Hiroşima’nın yarattığı radyoaktif kirlilik bağlantılı bölgede kansere yakalananlar daha fazla olurken, radyoaktif kirlenme yaratan Çernobil’in kanser artışı yaratmadığını söylemeye çalışmak bilimsel değil. Dr. Savaşer, ortada saptanmış, Çernobil’in yarattığı kirlilik varken, Çernobil etkili kansere yakalanmada artış gibi bir sonucun tartışılamayacağını anımsatıyor. Kendisi doktor olan Bakan’ın bilimsel olarak hangi nedenle kansere yakalandıkları asla bilinemeyecek sınırlı sayıda hasta istatistiğine dayanarak, Çernobil’i aklamaya çalışmasının, olsa olsa Karadeniz Bölgesi için de gündemde olan nükleer santral projelerinin aklanması, kamuoyu oluşturması ile ilişkilendirilebileceğini söylüyor. ??? Yeri gelmişken Sayın Bakan’a Çernobil sonrasının kimi bilimsel gerçeklerini anımsatmak gerekiyor... Batı, Çernobil’in saçtığı kanserojen, radyoaktif yüklü bulutları çok yakından izleyip önlem alırken... Toprak kirliliğinden, bitki örtüsü kirliliğine her şey kayıt altına alınıp kirlenmiş gıdaların, bitki, et, süt dahil yenilmesi yasaklanıp imha edilmesi yoluna gidilirken, Türkiye, öncelikle ana kitleden kopup Karadeniz’in doğu sahillerini kirleten radyasyonlu bulutu saklamıştı. Saklanan bulut sonraki aylar ve yıllarda toprakta çok tehlikeli bir kirlilik bırakmamış olsa da, mayıs ayı çayının sürgününde, 60 bin bekerel’e kadar çok büyük bir kirliliğe yol açabilmişti. O tarihlerde AB normlarında 300 bekerel’in üstündeki kirliliğin sağlık için tehdit edici sınır olarak uygulandığını unutmayalım. Bir kez daha Berlin resmi araştırma merkezinde yaptırdığımız tahlillerde, yarı yarıya eski çayla harmanlanmış Türkiye piyasasında satılan çaylarda ortalama 30 bin bekerele kadar, doğrudan mayıs sürgünü çayda 60 bin bekerel’e kadar radyasyon çıktığını anımsayalım. Mayıs ayında havadan, sudan, bitki örtüsünden, içilen sütten, yenilen etten, çok yönlü radyasyondan etkilenmiş yöre insanı için, bilimsel ölçülerle kanser riski artışının olmadığını söylemek olanaklı mı? Çernobil’den yayılan ağırlıklı üç türden radyoaktif maddenin en hızlı yarılanma yılı olanı birkaç ayda kendi kendini yok ederken, insanlar üzerindeki etkisini de bırakıp gitmişti. Diğerlerinin yarılanma, kendi kendini yok etme süreçleri çok uzun yıllar. İnsan bedenine alınan boyutları ile kanserojen etkileri çok yönlü.. Çernobil bulutunun Karadeniz yöresinde yol açtığı tahribatı bilimsel olarak saptayabilmenin yolları da var elbette. Tek tek kansere yakalanmış hastalar üzerinde yorum yapmaksızın, hem Çernobil öncesi, hem de sonrasının anlamlı verileri elde olmak koşulu ile. Şimdi siz çoğu İstanbul, Ankara gibi merkezlerde, göç etmemiş olsalar bile hastalığa bağlı gelmiş, tedavi görmekte olanları da kapsama alan, gerçeklerin kaçırılamayacağı bir araştırmadan söz edebiliyor musunuz? Örneğin Hopa Belediyesi’nin ölüm raporları üzerinden yaptığı, kanser patlamasını tartışmasız ortaya koyan araştırma sonucunu ne yapacağız? soner?cumhuriyet.com.tr Uçuş ve dinlenme süreleri konusunda uluslararası standartları uygulamadığı gerekçesiyle çalışanların bir gün eylem yapmayı planladığı Türk Hava Yolları (THY), kurala uyarak fazla çalışmak istemeyen personele para cezası veriyor. Cezalar, kabin memurlarının maaşlarına ve uçmak istemedikleri noktaların uzaklıklarına göre farklılık gösteriyor. THY’de örgütlü Havaİş Sendikası Genel Sekreteri Mustafa Yağcı, çalışanların her gün biraz daha fazla mağdur edildiğini dile getirerek, artık gelen dilekçeleri koyacak klasör bulmak mevzuatına göre ‘‘Her bir uçuş ekip üye ma Müdürlüğü’nde yapılan denetleme MURAT KIŞLALI ta zorlandıklarını besi için, uçuş süresi bir takvim ayında 110 esnasında rasgele yapılan kontrollerde lirtti. Uygulamanın ANKARA Türk Hava Yolları’nın saati, birbirini takip eden üç takvim ayın bazı uçuşların JAR OPS I subpart O yaklaşık bir yıldır de(THY) ‘‘THY, gerek çalışanlarının gerek da 300 saati, 1 takvim yılı içinde 1000 sa 1.990, (b) 2 kuralı gereğince uçuşlarda vam ettiğine dikkat çeyolcularının uçuş emniyetinden ve güven ati aşamaz’’ hükmünün yer aldığı anım görevlendirilmesi gereken minimum ekip ken Yağcı, en fazla şiliğinden asla taviz vermemektedir’’ açık satılarak şu saptamada bulunuldu: sayısının altında gerçekleştirildiği tespit kâyetin hosteslerden lamasına karşın, kurumu denetlemekle ‘‘Ortaklığınızda yapılan denetim sonu edilmiştir. Bu nedenle 2920 sayılı Türk Sigeldiğini, zaten kurugörevli Ulaştırma Bakanlığı Sivil Hava cunda yukarıda yer alan talimat hükmü vil Havacılık Kanunu’nun 145. maddesi mun da pilotlara daha cılık Genel Müdürlüğü’nün, THY’ye, ne uyulmadığı tespit edilmiştir. Bu neden uyarınca Ortaklığınıza, eksik kabin perfazla baskı yapamadı‘‘Uçuşlarda olması gerektiğinden az per le 2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanu soneli ile gerçekleştirilen uçuş başına 381 ğını anlattı. sonel kullandığı ve uçuş personelini mev nu’nun 145. maddesi uyarınca ortaklığı YTL olmak üzere toplam 1524 YTL paÜcrete ve gidilmezuatta izin verildiğinden fazla çalıştırdığı’’ nıza süre aşımı gerçekleştirilen her bir ra cezası verilmesine karar verilmiştir’’ yen yerin uzaklığına gerekçeleriyle toplam 8 bin 1 YTL ceza uçuş personeli için 381 YTL olmak üzere denildi. göre değişen cezalar, kestiği ortaya çıktı. Yazılarda, THY’nin bu cezayı tebliğ17 personel için toplam 6.477 YTL idari çalışanlara, ‘aksaklığa Sivil Havacılık Genel Müdürvekili Ali para cezası verilmesine karar verilmiş den itibaren 7 gün içinde ödememesi hasebep olmak gerekçeArıduru imzasıyla THY’ye gönderilen tir.’’ linde, paranın 6183 sayılı Amme Alasiyle disiplin cezası’ ola‘‘idari para cezası’’ konulu iki ayrı yazıDiğer yazıda ise ‘‘2122 Haziran 2006 caklarının Tahsil Usulu Hakkında Yasa rak veriliyor. Kesilen dan ilkinde, Sivil Havacılık Kurumu tarihlerinde ortaklığınızın Ekip Planla uyarınca tahsil edileceği de belirtildi. cezalar saatlik olabildiği gibi iki güne kadar çıkıyor. Örneğin, New York’a gitmek rakma eyleminin hangi gün olacağı oldukları için o gün uçmayacaklarını üzere 3 bin 400 kabin personeli görev istemeyen bir hostesten en az 12 saat netlik kazanmış değil. Hava İş Başka söyledi. yapıyor. Bir günde 600 kabin persone2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Ka li uçuyor, ancak tüm personel eyleme lik ücreti kesiliyor, bu ücrete göre 270 nı Atilay Ayçin, eylemin 17 AğusYTL’yi bulabiliyor. Ankara’ya uçmak tos’tan sonra herhangi bir gün olaca nunu’nun 100’üncü maddesine göre katılmayacak. THY’nin bir günlük cirosu 60 bin istemeyen bir hostesten altı saatlik üc ğını dile getirirken, Yağcı, zaten yapı de uçuş güvenliği açısından çalışanlalacak eylemin grev olmadığını, perso rın bu kararı verme hakları var. yolcu üzerinden yaklaşık 23 milyon ret kesiliyor. THY’de halen 1100’ü pilot olmak YTL. Öte yandan yapılması planlan iş bı nelin yine işe geleceğini ancak yorgun SSK ARAŞTIRMASI Türkiye’de bu yıl ikincisi düzenlenecek etkinlikte 50 milyon Avro harcanacak Çalışanların yarısı asgari ücretli Ekonomi Servisi SSK’ye kayıtlı toplam 6 milyon 918 bin sigortalının yüzde 44’üne denk gelen 3 milyon 42 bininin asgari ücret düzeyinde ücret aldığı belirlendi. SSK, 2005 yılı eylül ayı aylık prim ve hizmet belgelerinden düzenlenen kazançların sektörler, cinsiyet ve prim ödeme gün sayılarına göre dağılımını açıkladı. Türkiye’de 2005 yılı eylül ayı itibariyle SSK’ye kayıtlı olarak istihdam edilenlerin sayısı, bir önceki yıla göre yüzde 11.9 oranında artarak 6 milyon 918 bin 605’e ulaştı. Çalışanların yüzde 44’üne denk gelen 3 milyon 42 bin 396’sının primlerinin asgari ücret üzerinden, yüzde 3.4’üne denk gelen 238 bin 603’ünün ise SSK prim tavanı üzerinden yatırıldığı belirlendi. F1’e 45 bin turist bekleniyor ? Deloitte, Formula 1 İstanbul Grand Prix’sinin 45 bin turist çekeceğini açıklarken, turizm uzmanları ise bu rakamın yakalanmasının zor olduğunu söyledi. ŞEHRİBAN KIRAÇ İÇKİ VE SİGARA 7 ayda 6.4 milyar YTL’lik vergi Ekonomi Servisi Hükümetin, tüm kaynak gereksinimlerinde arttırıma gittiği içki ve sigaradan alınan özel tüketim vergisinden bu yılın ilk 7 aylık döneminde toplam 6.4 milyar YTL geldi. Maliye Bakanlığı’nın verilerine göre bu yıl ocaktemmuz döneminde alkollü içkilerden toplam 1 milyar 124 milyon YTL, tütün ürünlerinden ise 5 milyar 267 milyon YTL özel tüketim vergisi tahsil edildi. Toplam 6 milyar 392 milyon YTL’ye ulaşan içki ve sigaradan alınan özel tüketim vergisi, dönemdeki genel bütçe vergi gelirleri toplamının yüzde 8.2’si kadar bir büyüklük oluşturdu. Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği Başkanı Timur Bayındır, bu yıl Formula 1’e gelecek turist sayısında geçen yıla göre yüzde 20 düşüş beklediklerini söyledi. Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı Ahmet Barut da, 45 bin turist çekmek için daha fazla tanıtım yapılması gerektiğine işaret ederek, bu rakamlara ancak uzun va Yeterince tanıtım yapılmadı dede ulaşılabileceğini bildirdi. Barut, Formula 1 için yeterince tanıtım yapılmadığını aktararak, promosyonlara ağırlık verilmesinin zorunlu olduğunu kaydetti. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Başkanı Başaran Ulusoy ise, geçen yıl yaklaşık 15 bin yabancı turistin izlediği F1 yarışlarını bu yıl 10 bin yabancının izleyeceğini söyledi. Türkiye’nin Formula 1’e (F1) ikinci defa ev sahipliği yapacağı 2527 Ağustos tarihleri yaklaşırken, uluslararası danışmanlık şirketi Deloitte İstanbul’un 45 bin turist çekeceğini ve 50 milyon Avro gelir sağlayacağını bildirdi. Turizm uzmanları da İstanbul’daki otellerde istenilen doluluk oranlarının yakalanamadığını kaydetti. Deloitte’un hazırladığı ‘‘Formula 1 Ekonomisi: Türkiye İstanbul Grand Prix’’ başlıklı raporda Formula 1’in ekonomiye yaptığı katkılar ele alınıyor. Dünyada 2 milyar kişinin ekran başından izlediği Formula 1’in Türkiye’nin tanıtımı için çok önemli olduğunun belirtildiği raporda, organizasyonun pazar günkü katılımının 130 bin kişi olması öngörülüyor. Organizasyondaki toplam harcamalar ise 50 milyon Avro’ya ulaşacak. F1 gibi bir organizasyonda her yıl yer almanın Türkiye açısından paha biçilemeyecek bir kazanç olduğunu ifade eden Deloitte Denetim Ortağı Ömer Tanrıöver, 45 bin turistin Türkiye’ye getirilmesine ve ülkemizin yüz milyonlarca insana tanıtılmasına da vesile olacağını bildirdi. Petrol Bakanı Kazım Veziri Hamaneh, ortak bir proje üzerinde anlaşmaya varıldığını açıkladı İran doğalgazı Türkiye’den geçecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İran Petrol Bakanı Kazım Veziri Hamaneh, İran doğalgazının, Türkiye’deki boru hattı yoluyla Avrupa’ya ihracı konusunda ortak bir proje üzerinde anlaşmaya varıldığını açıkladı. İran Petrol Bakanlığı’nın internet sitesinde yer alan açıklamaya göre Hamaneh, İran’ın boru hattının kapasitesini, Türkiye’nin boru hattı ile birleştirerek arttırma ve ortak olarak İran doğalgazını Avrupa’ya ihraç etmek konusunda anlaştıklarını bildirdi. Hamaneh, Türkiye’nin boru hattındaki günlük 5 milyar metreküplük boş kapasiteyi kullanmanın dışında, doğalgazın taşınmasında, Türkiye’den Orta Avrupa’ya yapılması planlanan Nabucco Boru Hattı’na da atıfta bulundu. Hamaneh, günlük 90 milyon metreküp kapasiteye sahip olan Nabucco hattının, yüzde 30 ile 50’sinin İran’a tahsis edileceğini de vurguladı. Hamaneh, Türkiye ile İran’ın, İran doğalgazının ihracatı için ikinci bir boru hattı inşası konusunda ise anlaşamadıklarını ifade etti. 16 Ağustos’ta konuya ilişkin görüşmeler yapmak için Ankara’ya gelen İranlı heyet, Türk yetkililer ile bir anlaşma sağlayamamış, İranlı bakan aynı gün Ankara’dan ayrılmıştı. Washington, dünya silah ihracatında son yıllarda yeniden eski gücüne ulaşan Moskova’ya karşı önlem almak için yaptırımlara başvuruyor Rusya’nın silah ihracatına ABD vetosu HAKAN AKSAY MOSKOV A Uluslararası silah ihracatında yüzde 30’luk paya sahip olan Rusya’nın, en son Venezüella’ya 3 milyar dolarlık silah satışı anlaşması yapması üzerine ABD, iki resmi Rus şirketine yaptırım uygulama kararı aldı. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün (SIPRI) verilerine göre, dünyada 20002004 yıllarında silah ve askeri teçhizat satışında Rusya ilk sırada geliyor (beş yılda toplam 26.9 milyar dolarlık satış). Rusya’yı ABD (25.9), Fransa (6.3), Almanya (4.8) ve İngiltere (4.4) izliyor. Bu beş ülke dünya silah ihracatının yüzde 81’ini gerçekleştiriyor. Bir önceki beş yıllık dönemin birincisi ABD, o zaman toplam 53.4 milyar dolarlık, Rusya ise 16.4 milyar dolarlık silah satmıştı. Boris Yeltsin’in Rusya Devlet Başkanı olduğu 1990’lı yıllarda dünya silah piyasasında sürekli olarak ABD liderdi. Son 5 yılda ipi önde göğüsleyen Rusya, geçen yılki silah satışlarının 6.12 milyar dolar, yapılan sipariş anlaşmalarının değerinin ise yaklaşık 30 milyar dolar olduğunu açıkladı. 82 ülkeye silah satan Rusya’nın toplam askeri ihracatının yüzde 70’i Çin ve Hindistan’a. Satışların yüzde 85’i Rosoboroneksport şirketine ait. Kalan yüzde 15’lik bölümde ise Suhoy, RSK Mig ve Salyut şirketlerinin satışları var. ABD öfkeyle kalktı, ama... Silah satışı, Kremlin açısından tıpkı enerji ihracatı gibi temel gelir kaynaklarından biri. Ve bu alanlarda lider Vladimir Putin, ABD’ye rahatlıkla kafa tutabiliyor. İki ülke arasındaki ticari rekabette, zaman zaman siyasi anlaşmazlıklar da ortaya çıkabiliyor. Özellikle de Moskova’nın eskiden beri Tahran’la askeri işbirliği yapması Washington’un tepkisini çekiyor. Bunu Kremlin’in Suriye ve Cezayir yönetimi ile yaptığı anlaşmalar izleyince, sinirleri iyice gerilen Beyaz Saray’ın sabrı, geçen ay sonunda Rusya’yı ziyaret eden Venezüella lideri Hugo Chavez’in toplam 3 milyar dolar tutarında çeşitli askeri anlaşmalara imza atmasıyla taştı. Böylece Rusya, bir taraftan kazançlı bir adım atarken, öteki yandan da kendi ‘‘arka bahçesi BDT’yi ve Ortadoğu’yu karıştıran’’ ABD’ye karşı ‘‘onun arka bahçesine Venezüella kapısından giriş yapmış oldu.’’ Washington buna sessiz kalmadı ve 2000 yılında ABD ulusal yasalarına eklenen bir yasakla İran’a silah satışını engelleyen bir maddeyi kullanarak yedi uluslararası silah şirketine yaptırım uygulama kararını açıkladı. Bu ‘‘kara liste’’de iki Kuzey Kore, iki Hindistan ve bir Küba şirketinin yanında en fazla dikkat çeken, kuşkusuz, Rus devlet şirketleri Rosoboroneksport ve Suhoy’du. Rosoboroneksport, İran’la uluslararası normlara uymayan herhangi bir işbirliğinin olmadığını açıklarken, Suhoy ‘‘Son sekiz yılda İran’a bir vida bile satmadık’’ diyerek şaşkınlığını dile getirdi. Belli ki, sorun Venezüella ile taşan bardağın içinde gizliydi... ‘‘Yaptırım yöntemiyle uygulamalarıyla RusAmerikan dostluk ilişkilerinin zarar göreceğini’’ vurgulayan Rusya Dışişleri Bakanlığı ise ‘‘iyi düşünülmemiş bu kararın daha çok sivil ABD şirketlerini vurabileceğini’’ ima etti. Amerikan uçak yapımcısı Boeing, üç yıldır Suhoy ile toplam 11.5 milyar dolar bütçeli ‘‘Rus bölgesel uçağı’’ projesi kapsamında 2023 yılına kadar 625 yolcu uçağı üretimi konusunda işbirliği yapıyordu. Ayrıca başka uçak alımları ve ortak üretimi için çeşitli ABD şirketleri aday durumundaydı. Şimdi bunların kaderi Kremlin’in tavrına bağlı. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü raporuna (SIPRI) göre, dünyada askeri harcamalar 2005 yılında önceki yıla göre yüzde 3.4 artışla 1 trilyon 118 milyar dolara yükseldi. En fazla askeri harcama yapan ülkeler, ABD (tek başına dünyadaki tüm askeri harcamaların yüzde 48’si), İngiltere, Fransa, Japonya ve Çin. Askeri harcamalarını hızla arttıran ülkelerin başında bir yıl içinde askeri bütçesini 2.5 kat arttıran Gürcistan yer alıyor. CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle