11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 AĞUSTOS 2006 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Çoğunlukla zaten yanmayan sokak lambalarının maliyetinin faturalara yansıtılmak istenmesi tepki çekti 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Elektrikten ‘Deli Dumrul’ vergisi ? Yıllık maliyeti sadece 302 milyon YTL ’yi geçmemesine karşın hükümet, sokak aydınlatması için konut ve işyerlerinden vergi yoluyla bu rakamın iki katından da fazla bir kaynak toplamaya çalışıyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hükümetin sokak aydınlatması için konut abonelerinden 2 YTL, ticarethanelerden 5 YTL toplama planının yılda 768 milyon YTL ’lik gelire denk geldiği hesaplandı. Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), ‘‘Yıllık sokak aydınlatması maliyeti sadece 302 milyon YTL. Genel aydınlatma adı altında halktan maliyetinin iki katından fazla para toplanmak istenmektedir’’ değer Cendere Siz siz olun Washington’dan gelen yetkili açıklamalarının satır aralarına dikkat edin.. isimsiz yetkililer, ya da ağırlık konmak isteniyorsa dışişleri kaynaklı açıklamalar, ön kamuoyu oluşturmaya yöneliktir... Ortada resmi açıklama olmaması, resmen kotarılmış, kararlaştırılmış politikaların kamuoyuna açıklanmadığı anlamına gelmez. Sadece ve sadece gerektiğinde, koşullar uymadığında geri dönüşler için açık kapı bırakma anlamındadır.. İsterseniz şimdi de dün gelen haberleri yan yana koyarak bir değerlendirelim.. Başbakanlık’ın Lübnan zirvesinde ‘‘BM’nin Lübnan’a asker gönderilmesine ilişkin kararında yeterince açıklık olmadığı, Türkiye’nin asker göndermesine ilişkin karar almasında aceleye gerek olmadığı, bekleneceği..’’ olarak özetlenebilecek bir sonuç çıkmıştı. Washington’dan yapılan açıklamada, ‘‘BM kararının yeterince açık olduğu, ikinci bir karara gerek duyulmayacağı, Türk askerinin Lübnan’da görev almasının çok uygun düşeceği..’’vurgulamaları öne çıkıyordu. Satır arası bir başka haberde Türkiye’nin BM kararına uymaması, asker göndermemesi halinde, üyeliğinin tehlikeye düşeceği gibi bir yorum bile yer almıştı. Ne ilginç rastlantıdır ki Başbakan Erdoğan’ın aylardır beklediği Beyaz Saray’dan randevu talebine bir yanıt da geldi. Gerçi Beyaz Saray’ın Erdoğan’ı kabul edebileceği tarih, Alman Başbakanı Mercel’in Türkiye’yi ziyaret edeceği tarihle çakışıyordu. Ama olsun, buna bir çözüm bulunabilirdi. Bu konuda temasların sürdürüleceği bilgisi de aynı haberin içine düşmüştü. Bir başka haberde BM askeri gücünün Lübnan’a yerleştirilmesinin hemen gündemde olduğu bildiriliyor, ancak hedef askeri gücün tamamlanmasının en az bir yılı bulacağının da altı çiziliyordu. Her nedense söz konusu askeri gücü oluşturacak ülkeler arasında Batı dünyasından bir tek Fransa’nın soru işaretli olarak adı geçiyor, geriye Türkiye başta birkaç yoksul İslam ülkesi kalıyordu. Türkiye’nin canını yakan gündeminden, PKK terör eylemleri bağlantılı Türkiye kaynaklı haberlerde yine şehitler vardı. Arkasından verilen Washington kaynaklı haberde ise PKK terör eylemlerindeki gelişmelerin kaygı ile izlendiği vurgulaması yapılıyor, PKK’ye silah bırakması çağrısı yapılıyordu. Başbakan Erdoğan’ın Türk kamuoyuna dönük olduğu şimdi daha iyi ortaya çıkan, ‘‘ABD, Irak yönetimleri gereken önlemleri almazsa Irak’a gireriz’’ üsluplu, restli konuşmalarına, gelen yanıt işte bu kadar. ??? Ve dün sabahın televizyon haberleri yayın akışında, işte tam da bu noktalarda araya canlı haber olarak Dışişleri Bakanı Gül’ün açıklamaları girdi. Gül, Türk askerinin Lübnan’a gönderilmesi operasyonunda görüşme turlarına girişmişti. Beyrut’a gidiyordu... İçerde ve dışarda gidiş operasyonunun koşullarını yaratmaya çalışıyordu... Bu işin şaka kaldırır yanı kalmamıştı. Türkiye kendisi terörle savaşırken, Lübnan’a Hizbullah terörüne karşı İsrail’e güvence olmak üzere tampon olarak gönderiliyordu. Diyeceksiniz ki Türkiye, Lübnan’a BM’nin Barış Gücü içinde gitmiş olacak. İsrail’e güvence olma kavramı nereden çıktı? BM’nin kararının içinde var: Çünkü İsrail’in baştan Lübnan’ı, kadın, çocuk, sivil demeden öldüren, ayrım yapmadan bombardımanla yerle bir eden operasyonunun gerekçesi Hizbullah terör eylemleri karşısında kendi güvenliğini sağlamaktı. ABD tetikçiliğinde, uygar Batı, AB’nin sesiz kalarak destek verdiği operasyonunun ardından çıkan BM kararında da İsrail’in Hizbullah’tan saldırı gelmesi halinde yeniden eyleme geçme hakkı saklı tutuluyor. BM’nin askeri gücü ile İsrail’in bu anlamda güvenlik altına alınması önemli oluyor ki.. İsrail, Lübnan’ı yeniden bombalamasın. Kademeli işgalden geri dönsün. İsrail’in güvenliğinin sağlanması ölçüsünde bölgeye barış gelsin.. Türkçesi Hizbullah’ın İsrail’e karşı tehdit oluşturmasının önünde BM askeri gücü duracak. Türk askeri de bugünkü hesaplara göre en önde görev alacak. Görünümü ne olursa olsun özünde Hizbullah karşısında askeri güç, tampon görevini yapacak.. Televizyonlarda sabahtan akşama izliyoruz. Ölen kadınlar, çocuklar, sivillerin acıları üzerine yeniden yaşam savaşı başladı. Yüz binler bombalanmış bölgelere dönüyorlar. Yıkılmış evlerin, enkazların arasından Hizbullah’a bağlılık yeminlerini dinliyoruz. Herkes ABD, İsrail hesaplarının tutmadığı, bölgede Hizbullah’a bağlılığın arttığı görüşünde. Hizbullah, evleri yıkılanlara bir yıllık kira, sonra yeniden ev vaatlerinde bulunabiliyor... İşte bu tabloda Türk askerinin Lübnan’a gönderilmesi dayatılıyor. Hangi yüzle, hangi hakla, hangi insan hakları, barış adına?.. [email protected] A T O : Y A N M A Y A N L A M B A N I N F A T U R A S I ! Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Aygün de yaptığı açıklamada, 400 YTL civarında ücret alan bir ücretlinin halen bu ücretinin yüzde 10’u kadar elektrik faturası ödediğini, bu oranın Avrupa ülkelerinde yüzde 1’i aşmadığını kaydetti. Aygün ‘‘Sanki yanıyormuş gibi, şimdi de sokaklardaki genel aydınlatmaların parasını halkın sırtına yüklüyorlar. Elektrik direklerinin, trafoların, yüksek gerilim tellerinin faturalarını da lendirmesinde bulundu. EMO tarafından yapılan yazılı açıklamada, ‘‘Kendi santrallarını çalıştırmayıp fahiş fiyatla özel sektörden elektrik satın almak zorunda bırakılan kamunun kurumları, bölparçala yöntemiyle işlevsizleştirilmiştir. Bölünüp hesapları ayrıştırıldığında daha ucuz, daha kaliteli bekleriz’’ diyerek şunları kaydetti: ‘‘Sanki Deli Dumrul vergileri dönemine yeniden dönüyoruz. Neymiş? Kamu kurumlarından ve belediyelerden para tahsil edilemiyormuş. Edin, neden edemiyorsunuz? Hükümetin bu yola başvurması halinde dava açarız. Ne halktan ne de işyerlerinden bu parayı alamazlar. Yasal haklarımızı kullanır, dur deriz.’’ Aygün, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın genel aydınlatma harcamalarını abonelere yansıtma hazırlığında uygulamaya geçilmesi halinde ‘‘dava açacaklarını’’ bildirdi. Aygün, Türkiye’de 400 YTL civarında ücret alan bir ücretlinin halen ücretinin yüzde 10’u kadar elektrik faturası ödediğini ifade ederek, ‘‘2 YTL konutlardan, 5 YTL sanayi abonelerinden alacaklar, yıllık 564 milyon YTL ’yi halkın cebinden denkleştirecekler’’ 302 milyon YTL ’dir. Yani genel aydınlatma adı altında halktan iki katından daha fazla para toplanmak istenmektedir. Özelleştirme uygulamalarının sonucu, ne anlama geldiği dahi anlaşılamayan birtakım formül ve isimlendirmelerle daha büyük faturaların halkın sırtına yüklenmesidir.’’ elektrik hizmetini sunacağı iddia edilen kurumlar içler acısı hale düşürülmüştür’’ denildi. EMO açıklamasında şu ifadelere yer verildi: ‘‘20 dağıtım şirketinin toplam mesken abone sayısı 2005 sonu itibarıyla 23 milyon 85 bin 372’dir. Bu durumda aylık 2 YTL sabit bedel üzerinden konut abone lerinden yılda 554 milyon YTL tahsil edilecektir. Aynı dönemde 3 milyon 567 bin 391 olan ticarethane abonelerinden de aylık 5 YTL sabit tutar üzerinden yıllık 214 milyon YTL toplanacaktır. Böylece toplamda 768 milyon YTL halktan sabit ücret alınacaktır. Ancak yıllık sokak aydınlatması gider toplamı sadece YASAĞA ÖNLEM Mİ? BUSH ERTELEDİ Hava yolları yabancıya açılmadı Pepsi, Hintli yönetici atadı Ekonomi Servisi Hindistan’da yapılan tahlillerde, yüksek oranda böcek zehiri bulunması üzerine ülke genelinde yasaklanması gündeme gelen Pepsi, Hintli Indra Nooyi’yi CEO (Üst düzey yönetici) atadı. Hindistan’da CocaCola ve Pepsi’nin satışı 7 eyalette kısmen yasaklanmış, Hindistan Yüksek Mahkemesi, iki şirketin formüllerini açıklamaları için 4 hafta süre tanımıştı. Pepsi’nin, 50 yaşındaki Nooyi’yi CEO yaparak yasaklamayı engellemeyi amaçladığı öne sürülüyor. Hint gazetesi Hindustan Times’ın konuyla ilgili haberinde, ‘‘Nooyi’nin şirketi için Hindistan’da neler yapabileceği görülecek. Ancak kamuoyundaki öfke nedeniyle işi zor’’ denildi. Görevi 1 Ekim’de devralacak olan Nooyi, 2001’den beri şirketin Mali İşler Müdürü’ydü. Dünyada 500 büyük şirket içinde sadece 10 kadın CEO bulunuyor. Nooyi yılda 33 milyon dolar kazanacak. THY filosuna yeni alınan uçakların personel sorununu gideremeyen, bu sorunu fazla mesailerle aşmaya çalışan şirketin uçuş personelinin aşırı çalışmaktan dolayı yorgun düşmesi, Havaİş sendikasını harekete geçirdi. THY çalışanları daha önce bilimsel bulmadıkları çalışma süreleriyle ilgili düzenlemeyi protesto etmişlerdi. Ekonomi Servisi ABD yönetimi, yabancılara havayolu şirketlerinde daha fazla pay sahibi olma hakkı veren yasa tasarısının görüşülmesini gelen tepkiler üzerine erteledi. Temsilciler Meclisi ve Senato, tasarı aleyhinde bir karar almıştı. Muhalifler yönetimin Amerikan havayolu şirketlerinde yabancı payını yüzde 25’le sınırlayan yasayı değiştirmek için anayasal yetkisi olmadığı görüşünü savunuyorlar. Tasarının yasalaşması halinde, güvenlik ve ulusal savunma açısından risk yaratacağı, işsizliği arttıracağı da muhalifler tarafından seslendiriliyor. Başkan George Bush, Avrupa Birliği (AB) ile ticari hava taşımacılığı konusunda bir anlaşma imzalamaya da hazırlanıyor. Anlaşma, Avrupalı ve Amerikalı şirketlerin hiçbir kısıtlama olmaksızın Avrupa ve ABD’de istedikleri şartlarda faaliyette bulunmasını öngörüyor. Kendini iyi hissetmeyen uçucular göreve gitmeyecek... THY’de ‘1 gün uçmuyorum’ eylemi ÖZCAN YAŞAR Laboratuvar sonuçları CocaCola ise ürünlerini bağımsız bir laboratuvarda, İngiltere’deki Central Science Laboratories adlı kuruluşta test ettirerek Avrupa Birliği standartlarına uygun olduğunu teyit ettirdiğini duyurdu. Hindistan, meşrubatlarla ilgili Avrupa Birliği kriterlerini uyguluyor. Türk Hava Yolları (THY) uçucu personelinin fazla uçuşlardan ve aşırı yorgunluktan görevlerini düzenli olarak yerine getiremediğini savunan Havaİş sendikası, uçak yolcularına ve kamuoyuna tüm uçucu ekipler adına bir gazete ilanıyla açıklama yaparak önümüzdeki günlerde çalışanların başlatacağı bir uygulama konusunda bilgi verdi. Türkiye Sivil Havacılık Sendikası (Havaİş) adına yapılan açıklamada, THY’de fazla çalıştırıldığı iddia edilen yaklaşık 3 bin 500 uçucu personeli, haftada bir gün yasal olan ‘‘uçmama’’ hakkını kullanmaya başlayacak. Çalışanlar, 17 Ağustos’tan sonraki bir gün, ihlallerin yüklediği hukuki sorumluluk ve yol açtığı yorgunluk nedeniyle uçuş emniyetini korumak amacıyla 1 gün kendilerini uçuşa elverişli hissetmeme haklarını kullanacak. Türkiye Sivil Havacılık Sendikası (Havaİş) Genel Başkanı Atilay Ayçin, uçuş emniyetinin en önemli tüketici hakkı olduğunu söyledi. Ülkemizde bu konudaki bir düzenlemenin Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) talimatında yer aldığına dikkat çeken Ayçin, THY’nin bu talimatları bile hiçe sayan bir tavır takındığını ileri sürdü. Önümüzdeki günlerin THY için sıkıntılı geçeceğini belirten Ayçin, ‘‘Biz sendika olarak üzeri mize düşen her türlü görevi yerine getirdik. 1.5 yıldır bu sorunun çözümü için girişimlerimiz oldu. 7 aydır telefonlarımıza bile çıkan olmadı’’ diye konuştu. Öte yandan THY’den konu ile ilgili yapılan açıklamada, uçuş konusundaki kontrollerin SHGM tarafından izlendiği ve THY’nin de uçuş emniyetiyle ilgili her türlü tedbiri aldığı bildirildi. THY yönetiminin, Havaİş’in ilanından “derin bir üzüntü duyduduğunu” vurgulayan açıklamada, “İlan genel olarak havacılık sektörüne, havayolu şirketlerine, ilgili kamu otoritelerine ve turizm atkivitesi nedeniyle yoğun sezon geçiren ülkemize zarar verici mahiyettedir” denildi. Üretim azaldı, fiyatlar arttı Ekonomi Servisi İmalat sanayi sektörü kapasite kullanım oranını temmuzda geçen yılın aynı ayına göre 1.6 puan arttırarak 82.2’ye çıkardı. Sektörde tam kapasite ile çalışmama nedenleri arasında iç pazarda talep yetersizliği yüzde 45.6’yla ilk sırada yer aldı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Temmuz Ayı İmalat Sanayi Eğilim Anketi’nin sonuçlarına göre temmuzda üretim bir önceki aya göre yüzde 1.3, yurtiçi satışlar yüzde 4.1 azalırken satış fiyatları yüzde 1.5, hammade fiyatları yüzde 1.8 arttı. ŞİŞLİ 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKUL AÇIK ARTIRMA İLANI Dosya No: 2005/1112 Tal. Gayrimenkulün cinsi, adedi ve evsafı lTAPU KAYDI Şişli. 1. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğünün, Şişli l.icra Müdürlüğüne yazdığı, 21.4.2006 tarih ve 1237164 sayılı yazıdan, Şişli ilçesi,Şişli mahallesi,147 pafta,1008 ada,26 parsel sayılı 557.95 m2. miktarlı kargir apartmanda A blok ,4 ncü katta 60/1500 arsapaylı 11 b.bölüm nolu ve mahallen 9 nolu dairenin tamamının Selim KAYMAKOĞLU adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. IIİMAR DURUMU Şişli Belediye Başkanlığı İmar Müdürlüğüne ait yazıdan, Şişli ilçesi,Şişli mahallesi,147 pafta,1008 ada,26 parsel sayılı yer, 16.04.2005 tasdik tarihli 1/5000 ölçekli Dolapdere Piyalepaşa Bulvarları ve çevresi revizyon nazım imar planında T 4 lejantı ile gösterilen Hmax=15.50 m. irtifada ticaret sahasında olmak üzere imar durumu olduğu anlaşılmıştır. IIIHUDUDU VE SAHASI Şişli Kadastro Müdürlüğüne ait çap örneği yerinde uygulanmış ve hududlarının aynen uyduğu parselin tapu kaydına uygun şekilde 557.95m2. miktarlı olduğu anlaşılmıştır. IVGAYRİMENKÜLÜN HALİ HAZIR DURUMU VE NİTELİKLERİ Kıymet takdiri istenilen gayrimenkul, Şişli ilçesi,Şişli mahallesi,(eski Kırağası) Nakiye Elgün sokağı üzerinde 7476 kapı nolu,147 pafta,1008 ada,26 parsel sayılı ve 557.95 m2.miktarlı arsada inşa edilmiş 6’şar katlı betonarme kargir yapı olan 76 kapı nolu DİVAN PALAS isimli binada, A blok 4 ncü katta 60/1500 arsapaylı 11 b.bölüm nolu ve mahallen 9 nolu dairenin tamamıdır. Ana gayrimenkül olan Nakiye Elgün sokağı üzerinde 76 kapı nolu DİVAN PALAS APARTMANI isimli bina Bina,74 kapı nolu ZÜMRÜT PALAS ve 76 kapı nolu DİVAN PALAS isimli (A ve B blok) binalar olarak arsanın tamamında inşa edilmiştir. 76 kapı nolu DİVAN PALAS isimli bina, bodrum, zemin 4 normal katlı olmak üzere 6 katlıdır.Her katta 2’şer daire vardır.Bina giriş kapısı demir kostriksiyondur.Giriş holünün zemini karo mozaik kaplıdır.Binada katlararası demir korkuluklu.ahşap küpeşteli ve mozaik basamaklı merdiven vardır.Çatısı kiremit kaplıdır.Dış cephesi bodrum ve zemin katta mermer normal katlarda B.T.B.kaplıdır.Bina bakımlı ve temizdir. 4 ncü katta 60/1500 arsapaylı A Blok 11 b.bölüm nolu mahallen 9 nolu daire. Daire,138.00 m2.brüt alanlıdır. Halen boştur.Dairede hol,salon,3 oda, koridor.mutfak, banyo mevcuttur.Dairede salonun zemini parke.odaların zemini marley.duvarları sıva üzeri badana kaplıdır.Mutfak zemini karo mozaik kaplıdır.Mutfakta evyeli lavabolu tezgah vardır. Banyo zemini karo mozaik ve duvarları fayans kaplıdır.Banyo da küvet lavabo ve klozet vardır.Arka kısımda beton korkuluklu açık balkonu vardır.Dairede hol.koridor zemini karo mozaik kaplıdır. Dairede kapı doğramaları ahşap ve pencereleri pinapendir. Daîrede.elektrik temiz su ve pis su tesisatı vardır. Mutfaktan dışaıya açılan kapısı mevcuttur. Daire bakımsız ve haraptır. VGAYRİMENKÜLÜN KIYMETİ, Kıymet takdiri istenilen gayrimenkulun,. Bulunduğu semt mevki rağbet derecesi yoğun iskan ve mesken bölgesinde oluşu.anatrafık yoluna yakınlığı, iş ve ticaret muhitinde olması, imar durumu.parselin yüzölçümü arsapayında gelen miktarı,anabinanın bölüm ve kullanım şekli.dairenin büyüklüğü bölüm ve kullanım şekli, anabinanın,dairenin yapımında kullanılan malzemenin kalitesi, işçiliği.yıpranma miktarı Bayındırlık ve İskan Bakanlığı rayici ,günün civarda emsal olacak alım satım değerleri ve kıymetine tesir eden bilumum faktörler göz önünde tutularak Şişli.Şişli mahallesi,147 pafta,1008 ada,26 parseldeki kargir apartmanda, 4 ncu katta 60/1500 arsapaylı A blok 11 b.bölüm ve mahallen 9 nolu dairenin tamamına (196.000YTL) Yüzdoksanaltıbin Yeni Türk Lirası kıymet takdir edilmiştir. SATIŞ ŞARTLARI : 1. ci, satış. . 2.10.2006 günü saat 10,00 dan 10,30 kadar Şişli 1 İcra Müdürlüğünde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin % 60 nı ve rüçhanlı alacaklıların alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa ençok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 12.10.2006 günü Şişli 1. İcra Müdürlüğü’nde saat 10.0010.30 arasında ikinci açık arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada bu miktar elde edilememişse gayrimenkuller en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadarki artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2. Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, tapu satım harcı, birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir, ihale pulu, tapu alım harç ve masrafları ve Katma Değer vergisi (KDV) alıcıya aittir. 3. İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilenenlerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile onbeş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden sorumlu olup, bu meblağlar, ayrıca hükme hacet kalmaksızın Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5. Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için, dairede açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6. Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2005/1112 T sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 10.08.2006 (İc.İf.K. 126) (*)İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. İş bu ilan borçluya tebligat yerine geçerlidir. Basın: 40413 CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle