25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 AĞUSTOS 2006 PERŞEMBE 17 AĞUSTOS 2006 PERŞEMBE 10 Alışveriş Keyfi N PERŞEMBENİN GELİŞİ HAKAN AKSAY aksay@rusya.ru DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr ABD öldürdüğü köylülere değer biçti ? KÂBİL (AA) Afganistan’da mayısta 30 kadar köylüyü ‘‘yanlışlıkla’’ öldüren ABD liderliğindeki ittifak, hatasını telafi etmek amacıyla 90 bin dolar harcayacak. İttifak sözcülerinden Tom Collins, ‘‘Ölenlerin ailelerine yardım etmek ve köyün imarına katkıda bulunmak üzere 90 bin dolar vereceğiz’’ dedi. Amerikan ve ittifak kuvvetleri, Tolukan köyünü 2122 Mayıs’ta hedef alan bombardımanda bazı kaynaklara göre 16, bazılarına göre ise 37 köylüyü öldürmüştü. 11 atalya 29 yaşında. Tanışık olduğumuz iki yıl içinde onu ne zaman görsem üzerinde başka bir elbise var. Son cep telefonunun fiyatı, aylık ücretine eşit... Rus karakteri, bugünü yaşamak üzerinde şekillenmiş. Eğlenmesini iyi biliyorlar. Ancak yarını planlamakta zorlanıyorlar. Eskiden Sovyet devleti bir dizi sosyal güvence veriyordu. Şimdi ‘‘vahşi kapitalizm’’ koşullarında yavaş yavaş geleceği düşünmeye, krediyle ev almaya, yatırım yapmaya başladılar. Ama çoğunluk hâlâ Natalya gibi. SSCB’de ticari rekabet ve çeşitlilik yoktu. Alışveriş etmek, ‘‘temel ihtiyaçların karşılanması’’ demekti. Şimdi çarşıpazar dolaşmak keyifli bir iş oldu. Bazen bu keyif aşırı dozda alınınca sorun yaratıyor. En azından aile bütçesinde. GfK Custom Research Worldwide şirketinin yaptığı ve Wall Street Journal’de yayımlanan araştırmaya göre, alışverişi hastalık derecesinde sevenlerin başında Çekler, Yunanlar, Finler, Romenler ve Ruslar geliyormuş. ‘‘Minimum alışveriş’’ ilkesine en yakın olanlar ise İspanyollar ve İsveçliler. Yaptıkları bütün alışverişin ‘‘zorunlu’’ olduğuna en fazla inananlar, Türkler. Ardından Çekler, Almanlar ve İsveçliler. ‘‘Plansız alışveriş’’in liderleri ise Almanlar ve Avusturyalılar. Araştırmaya göre alışverişe en sık çıkan ve modaya en az önem veren de Türklermiş... ran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, bir blog (internet günlüğü) açarak görüşlerini internetten açıklamaya başladı. www.ahmadinejad.ir adresli site, birkaç dilde yayın yapıyor. Kendini ‘‘ilerici’’ ve ‘‘aydın’’, Ahmedinejad’ı ‘‘gerici’’ ve ‘‘çağdışı’’ görenlerden bazıları bu haberi bıyık altından gülerek karşıladı. Gülenlerin bir kısmı, internet kullanamıyor... Güleriz ağlanacak halimize!.. Aydınların bir bölümü, özeğitim ve kitle ilişkisinde ‘‘babadan kalma yöntemler’’ ile yetinirken, ‘‘dinci’’, ‘‘gerici’’ denilen bazı çevreler teknolojik gelişmelerden kendi ideolojisinin yaygınlaşması için aktif yararlanıyor. Acaba bu durum, bazı aydın kesimlerin tutuculuğunu göstermiyor mu? ‘‘Ne yapayım kardeşim, ben internetten anlamam’’ veya ‘‘Asıl önemli olan düşüncenin kendisidir, nerede ve nasıl yazıldığı değil’’ gibi açıklamalar, günümüzde aydın olma kriteriyle çelişiyor. İnternetin alfabesini öğrenmek, bunu gerçekten isteyen için sadece birkaç günlük bir iştir. Ama olayı gözünde büyütenler için ‘‘internetsiz hayatın geride kalan bölümünü çaresizce tüketmek’’ ve ‘‘bu tür acayip teknolojilerle uğraşmayı bir sonraki hayata bırakmak’’ dışında bir çare yoktur tabii... İran Cumhurbaşkanı 5 Mayıs tarihli Le Ahmedinejad 50 yaşında Monde gazetesinde internet günlüğü yazılan doğruysa, yayımlamaya başladı. dünyada 15 yaş üstü yaklaşık 694 milyon internet kullanıcısı var. Kabaca 6.6 milyarlık dünyamızda 700 milyon kişi... Bunun 152 milyonu ABD’de. Ardından Çin (72) ve Japonya (52) geliyor. Sonra Almanya, İngiltere, Güney Kore, Fransa, Kanada, İtalya, Hindistan, Brezilya, İspanya, Hollanda ve Rusya var. Tabii farklı büyüklükteki devletleri değerlendirirken, internet kullanıcılarının ülke nüfuslarına oranlarını bilmek de önemli... Son yıllarda bilgisayar yaygınlığı açısından İngiltere, Rusya, Hindistan gibi ülkelerle birlikte ciddi bir atak yapan Türkiye’deki internet kullanıcılarının ülke nüfusuna oranı yüzde 1315 olarak ifade ediliyor. İran’da internet kullanıcılarının sayısı 20002005 yıllarında yüzde 1820 artarak 4.8 milyona çıkmış. Ve tam da Ortadoğu’yla ilgili tartışmaların yoğunlaştığı bir ortamda, İran Cumhurbaşkanı’ndan ‘‘her günün en az 15 dakikasını internete ayırdığı’’ açıklaması geldi. İnternet aracına el atan Ahmedinejad, yıllarca Salman Rüştü’nün kellesini isteyen, karikatür savaşlarının başrol oyuncularından biri olan İran’ın lideri... İlginç değil mi? Ahmedinejad, İnternet ve ‘Aydınlık’ İ ‘Arap liderleri korkak’ Lübnanlı Şiiler, İran ve Suriye’ye minnettar, kendilerini desteklemeyen Arap liderlere öfkeli... Suudi Arabistan Kralı ile Mısır Devlet Başkanı’nı korkaklıkla suçluyorlar Dış Haberler Servisi Savaşta evleri yıkılan, yaşamları altüst olan Lübnanlı Şiiler arasında Tahran ve Şam’a destekte artış görülürken, kendilerine yeteri kadar destek vermeyen Arap ülkelerine karşı öfke hâkim. Washington, İsrail’in savaşının İran ve Suriye’nin etkisine darbe vuracağını düşünüyordu ama 5 hafta süren bombardımanın ardından Nebatiyeliler bu iki ülkeden de saygıyla söz ediyorlar. Nebatiye’de yaşayan emekli işadamı Muhammed Şaban (68), 3 katlı evinin yıkıntılarına bakarken ‘‘İlk günden beri Araplar olayı dışardan izledi. Daha sert bir tutum takınmalıydılar, ama hepsinin bahanesi var’’ diyor. Suudi Arabistan, Mısır ve Ürdün, başlangıçta İsrail’le savaş başlattığı gerekçesiyle Hizbullah’ı eleştirmiş, ancak İsrail’e karşı bu ülke halklarının kızgınlığının artması üzerine, tutumlarını biraz sertleştirme gereği duymuştu. Hizbullah üyeleri, başkent Beyrut’taki okulda oluşturulan kayıt merkezine başvuranların ad, adres ve telefonlarını alıyor. Okula gelen yüzlerce kişi binalarının gördüğü hasarı kaydettirdi. Lübnan’ın yeniden yapılanması için yüz milyonlarca dolar gerekiyor. (Fotoğraf: AP) Dışişleri Bakanı, Beyrut’ta Türkiye’nin bölgeye göndermeyi planladığı asker konusunu netleştirmeye çalıştı Gül: Henüz karar vermedik ? Lübnan Başbakanı, Meclis Başkanı ve Dışişleri Bakanı ile görüşen Gül, ‘‘Lübnan hükümetinin, Lübnan halkının ve bütün Lübnan gruplarının arzusuna bakarak hareket ederiz’’ dedi. İSTANBUL/ANKARA (Cumhuriyet) Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Türkiye’nin bölgeye BM gücü ile birlikte göndermeyi planladığı asker konusunu netleştirmek amacıyla dün Lübnan’a günübirlik bir ziyaret gerçekleştirdi. Gül, Beyrut’ta yaptığı açıklamada Lübnan’a asker gönderme konusunda henüz bir karar vermediklerini söyledi. Temaslarına Lübnan Dışişleri Bakanı Fevzi Salluk ile bir araya gelerek başlayan Gül, ‘‘Türkiye’nin Başbakan Fuad Sinyora’nın 7 adımlık planını desteklediğini, kalıcı barış için en iyi yolun bu olduğuna inandıklarını’’ söyledi. Türkiye’nin savaş süresince Lübnan’a yardımda bulunduğunu ve bunu sürdüreceğini kaydeden Gül, Türk hükümeti ve halkının Lübnan’ın tamir ve imarı, yıkılan yerlerin eski haline getirilmesi ve insanların acılarının dindirilmesi için elinden geleni yapmaya devam edeceğini söyledi. Gül daha sonra, Meclis Başkanı Nebih Berri ile bir araya geldi. Görüşmeden sonra Gül, Türk halkının ve devletinin Lübnan halkıyla dayanışmasını göstermek için Beyrut’ta bulunduğunu belirtti. Bir gazetecinin, ‘‘Türkiye’nin Lübnan’ın güneyine BM denetiminde gönderilecek uluslararası barış gücüne katılıp katılmayacağı’’ sorusunuy ABD: İSTERİZ AMA KARAR TÜRKİYE’YE AİT WASHINGTON (AA) ABD, Güney Lübnan’da görev yapacak BM barış gücü UNIFIL’e Türkiye’nin de katkıda bulunmasını istediğini, ancak bu kararın Ankara’ya ait olduğunu bildirdi. Washington’da basın toplantısı düzenleyen Ortadoğu işlerinden sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı David Welch, Lübnan’daki barış gücüne Türkiye’nin olası katkısına ABD’nin nasıl baktığının sorulması üzerine, UNIFIL’e yeni unsurların en kısa sürede eklenmesinin planlandığını belirtti. “Türk ordusunun yeteneklerine büyük güven duyduklarını” söyleyen Welch, kararın Türkiye’ye ait olduğunu söyledi. Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu ‘‘sorumlu ülkelerin’’ bu güce katkı konusunu düşünebileceğine inandıklarını ifade eden Welch, ‘‘Bu, her ülkenin kendi ulusal çıkarlarına ve dış politika ilkelerine göre vereceği bir karar’’ dedi. rimiz devam edecek. Biz, ancak Lübnan hükümetinin, Lübnan halkının ve bütün Lübnan gruplarının arzusuna bakarak hareket ederiz.’’ Basın toplantısının ardından, öldürülen eski Başbakan Refik Hariri’nin oğlu, meclis çoğunluk lideri Saad Hariri ile bir görüşme yapan Gül, BM’nin 1701 sayılı kararının önemli olduğunu, bunun uygulanması gerektiğini belirtti. Gül daha sonra Başbakan Sinyora ile bir araya geldi. Pazar günü İsrail’i ziyaret edeceğini hatırlatan Gül, bölgede başka ziyaretlerinin de söz konusu olacağını belirtti. Kuzey Kore’de korkunç bilanço ? SEUL (AA) Merkezi Güney Kore’de bulunan bir yardım kuruluşu, Kuzey Kore’deki sel felaketinde 54 bin 700 kişinin öldüğünü ya da kaybolduğunu öne sürdü. Bilginin kaynağını açıklamayan İyi Dostlar adındaki özel yardım kuruluşu, Kuzey Kore’yi geçen ay ortasında vuran şiddetli sel felaketinde 2.5 milyon kişinin de evsiz kaldığını kaydetti. Ancak bu bilgilerin Kuzey Kore’nin sıkı medya ve istihbarat denetimi nedeniyle doğrulanamadığı belirtiliyor. Kuzey Kore resmi haber ajansı, geçen ay yüzlerce kişinin öldüğünü ve kaybolduğunu belirtmişti. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül dün Beyrut’ta Lübnan Başbakanı Sinyora (solda) ve Dışişleri Bakanı Salluk ile bir araya geldi. (Fotoğraf: AFP) sa Gül şöyle yanıtladı: ‘‘Meclis Başkanı’yla çokuluslu güce katılınması konusunda görüşmelerimiz oldu. Lübnan’ın güneyine çokuluslu güç yerleştirilmesiyle ilgili Başbakan Sinyora, Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı arayarak görüşünü dile getirdi. Bunu kendi içimizde görüşmeye devam ediyoruz. Bizim görüşümüz başından beri şöyle: BM’nin muhakkak isteğinin olması, ateşkesin sağlanması ve BM güçlerinin sadece barışı koruması... Bu güce farklı misyonların yükletilmemesi gerekir, Lübnan’ın halkına karşı kuvvet olarak kesinlikle al ‘Kahrolsun Arap ülkeleri’ Savaşta Nebatiye’deki evini kaybeden Zeynep Mekki (58), ‘‘Kahrolsun Arap ülkeleri. Günün birinde kendileri Lübnan’dakinden daha da kara günlerle karşılaşacaklar’’ diyor ve Suudi Arabistan Kralı Abdullah ile Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek için ‘‘korkaklar’’ sıfatını uygun görüyor. Nebatiye’nin Şii sakinleri, Suriye birçok mülteciyi kabul ettiği, İran da İsrail’e ve ABD’ye karşı durduğu için bu ülkelere minnettarlık duyuyor. Mekki, ‘‘Suriye bize kapılarını açtı ve binlerce mülteciyi kabul etti. Peki Ürdün niye kapılarını bize hiç açmıyor’’ diye soruyor. Ehlam Muselmani de ‘‘Tüm Arap liderleri İsrail ajanı. Koltuklarını kaybetmekten korkuyorlar. En azından büyükelçilerini İsrail’den çekebilirlerdi ya da petrol sevkıyatını durdurabilirlerdi’’ diyor. İbrahim Avadi, ‘‘Kral Abdullah için petrol Lübnanlılardan daha önemli’’ diye tepkisini dile getirdi. Yaraları Hizbullah saracak Dış Haberler Servisi Lübnan’daki Hizbullah örgütü, İsrail saldırılarında evleri yıkılan ya da hasar görenlere evlerinin yeniden inşası ya da ev kiralamak, mobilya almak için para verilmesi sözü verdi. Başkent Beyrut’taki bir okulda oluşturulan kayıt merkezinde ise yüzlerce kişi, örgüt temsilcilerine evlerindeki hasarı bildirmek için kuyruğa girdi. 1 ay süren bombardımanın ardından on binlerce kişi, Lübnan’ın güneyi ve doğusundaki köylerine, başkent Beyrut’un güneyinde bulunan dış mahallelerine döndüklerinde evlerini ağır hasar görmüş ya da tamamen yıkılmış halde buldular. Ateşkesin yürürlüğe girmesinden birkaç saat sonra ise Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, televizyona çıkarak Lübnanlılara, evlerinin yeniden inşası, ev kiralamak ve mobilya almak için para verileceği taahhüdünde bulundu. Nasrallah, savaş sırasında 15 bin evin vurulduğunu ve örgütünün yeniden yapılanma ana rolünü üstlenmek istediğini söyledi. Dün de hasarları bildirmek için bir kayıt merkezi oluşturulan Beyrut’taki bir okulda yüzlerce kişinin kuyruğa girdiği bildiriliyor. gılanmaması gerekir. Henüz karar vermiş değiliz.’’ ‘Görüşmelerimiz sürecek’ Bir gazetecinin ‘‘Türkiye’nin, çokuluslu güce katılmaya karar vermeden önce İran, Suriye ve İsrail ile temasa geçip geçmeyeceğine’’ ilişkin sorusuna karşılık, bu süre içinde Türkiye’nin bölge ülkeleriyle temas içinde olduğunu belirten Gül, şunları söyledi: ‘‘Gerek Suriye ile gerekse bölge ülkeleriyle çok önemli görüşmelerimiz oldu. İsrail ile görüştük, onlarla ve bölge ülkeleriyle görüşmele Nasrallah, 15 bin evin vurulduğunu ve örgütünün yeniden yapılanma ana rolünü üstlenmek istediğini söyledi 90’ının ağır hasar gördüğünü söyledi. Hizbullah temsilcisi, evleri yıkılanlara kira ve yeni mobilyalar almak için 1 yıl boyunca para verileceğini, evleri hasar görenlerin de para alacaklarını, onarımlarını ya kendilerinin yapacağını ya da Hizbullah’ın işçi göndereceğini belirtti. Hizbullah’ın halktan evlerinin durumuna ilişkin bu tür bilgileri ülke genelinde topladığı ve evlerin yeniden inşasının maliyetinin 100 milyonlarca doları bulmasının beklendiği kaydediliyor. Beyrut’un dış mahallelerinden Daniye’de yüzlerce kişinin sokakları temizleme, enkaz kaldırma çalışmaları yürüttüğü, bazı bölgelerin Hizbullah üyeleri tarafından hırsızlık endişesiyle tamamen kapatıldığı ve sadece bölge sakinlerinin özel geçiş izinleriyle bu bölgelere girmesine izin verildiği bildiriliyor. Gül, dün akşam Türkiye’ye dönüşünde Esenboğa Havalimanı’nda yaptığı açıklamada da, “Lübnan’a gidecek yabancı gücün görevinin gayet açık olduğunu, hiçbir ülkenin bunun ötesinde bir şey düşünmediğini’’ söyledi. Gül, “Oraya gidecek olan uluslararası gücün görevi gayet açıktır, hiçbir ülke zaten bunun ötesinde bir şey düşünmemektedir. Orada çeşitli Lübnan gruplarıyla, daha açıkçası Hizbullah ile uğraşmak veya onların silahlarını alıp hükümete teslim etmek gibi bir misyon söz konusu değildir. Lübnan hükümetinin daveti üzerinedir. Lübnan hükümeti de bildiğiniz gibi Hizbullah dahil Lübnan’daki bütün grupları temsil etmektedir’’ diye konuştu. Gül, Lübnan’da gördüklerini ve edindiği bilgileri, hükümet, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle değerlendireceklerini kaydetti. Diplomatik kaynaklara göre, Ankara Lübnan’a asker gönderme konusunu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) geçici üyeliğine adaylığı nedeniyle de istiyor. Dışişleri Bakanlığı’ndan üst düzey bir kaynak, Türkiye’nin BMGK’ye geçici üyelik sürecinde önemli yol kat ettiğini, dolayısıyla kendi bölgesinde gerçekleşen olaylara da müdahil olması gerektiğini kaydetti. Kaynak Lübnan’a 22 ülkeden asker gittiğini dile getirirken ‘‘Norveç bile 1 firkateyn asker gönderiyor ki bu ülkeler bölgeyi bilmiyorlar.Ama Türkiye, Ortadoğu’da söz sahibi. Geçici üyelik için asker gönderilmesinin gerektiği de ortada’’ açıklamasını yaptı. Türkiye 2009’da seçilecek olan BMGK geçici üyeliği için aday konumunda bulunuyor. 190 bina yıkıldı, 90’ı ağır hasarlı Bir lisede odalardan birinin duvarının sol tarafında ‘‘Hasarlı’’, sağ tarafında ‘‘Yıkılmış’’ yazıları asılı ve yazıların önlerindeki masalarda oturan Hizbullah temsilcileri, gelenlerin adını, adresini ve telefon numarasını alarak en kısa zamanda kendileriyle temasa geçileceğini söylüyor. Kayıt merkezinde görevli bir Hizbullah üyesi, Beyrut’un dış mahallelerinde yaklaşık 190 binanın yıkıldığını, Kiliseler: Saldırı önceden planlı ? CENEVRE (AA) Dünya Kiliseler Konseyi, İsrail’in, Lübnan’a saldırı planını Hizbullah saldırısından önce planladığını belirtti. Beyrut ve Kudüs’e 5 günlük ziyarette bulunan konsey heyeti, İsrail’in amacının, uyum içinde yaşayan farklı inançtan insanların arasını açmak olduğu görüşünü bildirdi. Avrupa Kiliseleri Birliği Başkanı JeanArnold de Clermont, ‘‘Lübnan’dan, bu yıkımın planlı olduğu izlenimiyle döndük. Hizbullah, günah keçisiydi’’ dedi. Dünya Kiliseler Konseyi, 348 Protestan, Ortodoks ve Anglikan kilisesini temsil ediyor. Asker pazarlıkları kızışıyor Birleşmiş Milletler, UNIFIL ’e takviye 30003500 askerin bir an önce gitmesini istiyor. Ancak başta güce komuta edecek Fransa olmak üzere birçok ülke koşullar öne sürüyor Dış Haberler Servisi Birleşmiş Milletler, Lübnan’daki geçici uluslararası barış gücüne (UNIFIL) takviye ilk aşamada 30003500 askerin, iki hafta içinde Lübnan’ın güneyinde konuşlanmasını istediğini açıkladı. Ancak başta bu barış gücünü komuta etmesi beklenen Fransa olmak üzere, katkıda bulunmayı düşünen ülkelerden hiçbiri henüz asker göndermeyle ilgili taahhütte bulunmadı. BM Sözcüsü Stephane Dujarric, şu ana dek, Güney Lübnan’da konuşlanacak barış gücüne katkıda bulunmayı düşünen 45 ülkenin BM’nin toplantılarına katıldığını belirtti. Dujarric, henüz UNIFIL’e katkıda bulunmak isteyen ülkelerden hiçbirinin resmi taahhütte bulunmadığını söyledi. Dujarric, bugün BM gücüne katılmayı düşünen ülkelerin yeniden bir araya geleceklerini sözlerine ekledi. Bazı gazetecilerin ‘‘Hizbullah’ın silahsızlandırılmasında UNIFIL’in rolünün ne olacağını’’ sormaları üzerine Dujarric, ‘‘UNIFIL Lübnan hükümetinin, tüm toprakları üzerinde tam egemenliğini sağlamasına yardımcı olacaktır’’ demekle yetindi. nün hedef ve yetkilerinin net bir şekilde ortaya konmasını istiyor. Özellikle Hizbullah’ın silahsızlanması konusu kaygılara yol açıyor. Annan’ın bir İsrail televizyonuna, bu gücün görevinin Hizbullah’ı silahsızlandırmak olmadığını belirttiği kaydedildi. Hizbullah tarafının silah bırakmayı kabul etmeyeceğini açıklaması, işleri daha da karmaşık bir hale getiriyor. Lübnan’dan çekilmeyle ilgili İsrail’den gelen farklı açıklamalar da kafalarda soru işareti yaratıyor. Barış gücü ile ilgili pazarlıklar kızışırken önceki gün Lübnan’a giden Fransa Dışişleri Bakanı Philippe DousteBlazy, Beyrut’ta Hizbullah silah bırakmadan Lübnan’a asker göndermeyeceklerini söylemişti. Bakan dün de, İsrail’i Lübnan’a uyguladığı hava ve deniz ablukasını kaldırmaya çağırdı. İsrail Genelkurmay Başkanı Dan Halutz, uluslararası bir gücün Güney Lübnan’a konuşlanması uzun sürerse askerlerini bölgede aylarca tutmak için hazırlandıklarını söyledi. Halutz, güç gelinceye kadar çekilmeyecelerini belirtti. Halutz, önceki gün yaptığı açıklamada Lübnan’da yaklaşık 30 bin olan İsrail askerlerinin çekilme işlemini 7 ila 10 gün içinde tamamlayabileceğini söylemişti. İsrail Lübnan’da ateşkesten önce Hizbullah’ın özel kuvvetler komutanı Sacid Duvayir’i öldürdüğünü bildirdi. KKTC İÇİN YENİ AB PLANI ‘Limanları BM denetlesin’ Dış Haberler Servisi Kıbrıs sorununa çözüm çerçevesinde KKTC limanlarının Birleşmiş Milletler (BM) denetiminde uluslararası ticarete açılacağı iddia edildi. Türkiye’nin 29 Temmuz 2005’te imzaladığı Ankara Anlaşması’nın ek protokolünü yürürlüğe sokmamasından dolayı ilişkilerin etkilenmemesi için çalışmalar sürüyor. İngiliz Independent gazetesi, Avrupalı diplomatların KKTC’deki limanların BM’nin yetki alanına girmesi planını gündeme getirdi. AB’nin hazırladığı yeni çözüm önerisinde, Türkiye’ye, limanlarını Rumlara açması karşılığında KKTC limanlarının da BM kontrolünde uluslararası ticarete açılması teklif ediliyor. Önerinin kabul edilmesi halinde, KKTC limanlarına gelen mallar BM tarafından karşılanacak ve gelen malların gümrük evraklarında BM belgeleri kullanılacak. Böylece hem Rumların KKTC ifadesine itiraz etmesi önlenecek hem de Türkiye’nin, karşılığında limanlarını Rumlara açması istenecek. Bu öneri ile Türkiye’nin sonbaharda AB ile ek protokolün uygulanmaması nedeniyle yaşanması olası bir krizin engellenmesi hedefleniyor. Independent, Ankara’nın limanlarını Rumlara açma konusunda sert bir tutum izlediği, yaklaşan seçimlerin de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın hareket alanını daralttığı değerlendirmesinde bulundu. Rus Hamamı Putin ile Bush, kimin ulusal hamamının daha iyi olduğu üzerine bahse girerler. Önce Putin, Bush’a konuk olur. Amerikan hamamında her şey otomatiktir; bir düğmeye basınca yıkanıp ötekine basınca saunadan geçerler ve bir robot tarafından giydirilirler. Sonra Putin, Bush’u Rus hamamına davet eder. Bush girişteki kırmızı düğmeye basar, hiçbir hareket olmaz. Mecburen geçip kendi kendine yıkanır. Çıkışta Putin’e sitem eder: Kırmızı düğmeniz çalışmıyor! Hem de nasıl çalışıyor! Bir saattir seni televizyondan gösteriyorlar... B İNLERCE LÜBNANLI YIKIM KARŞISINDA ÇARESİZ Evleriyle birlikte yaşamları da altüst oldu Kana kasabasında ise 70 yaşındaki Afife Dış Haberler Servisi Savaş sırasında terk ettikleri evlerine dönen binlerce Güney Atiye, yerle bir olan evine yas tutuyor. Evinin duvarları yıkılan, eşyaları parçalaLübnanlı, enkaz ve harabelerle karşılaşıyor. Sur kentinin güneyindeki Reşidiye yakın nan Atiye, ‘‘Her şey gitmiş. Duvarda asılı larında çocukları ve onların aileleriyle bir duran Kuranıkerim bile parçalanmış.Allikte oturduğu evin yerinde bir bombanın lah bu kitabı parçalayan bombaları kim açtığı çukurla karşılaşan 72 yaşındaki Sup gönderdiyse onları cezalandıracaktır. Şimdi sığınacağım bir tek o hiye Hacı soruyor: kaldı. Çünkü artık ne ça‘‘Şimdi ne olacak?...’’ Halacak kapım, ne başımı socı, ‘‘Bu evde 5 kişi yaşıyorkacak evim var’’ diyerek duk. Şimdi koca bir çukur aha Balhas, döküyor. ile mutfağımın üç duvarı ‘‘Devletin kendine gözyaşı Hiyam’daki evine dönerkalmış. Bu ev ile birlikte her yardım edecek ken her şeye hazırlıklı olduşeyimiz gitti. Evden sağlam ğunu söyleyen mühendis çıkan birkaç tava ve tozlu hali yok ki Abbas Sadık, kırık camlar, bir battaniye. Nereye gidebenim evimin delik deşik duvar karşısında ceğiz?’’ diye dert yanıyor. onarımına yardım ‘‘Hasar bekliyorduk ama Eşi Cinan (26) ve 4 yaşınetsin” diyor. sanki kıyamet kopmuş’’ daki kızı Hayat ile Sur’un dedi. Ancak Sadık diğer Higüneyindeki Sıdıkine kasayamlılara göre şanslı sayılabasındaki evlerine dönen Taha Fadılallah Balhas, delik deşik olmuş bilir. 33 yaşındaki komşusu Nadya Ebu Gayda’nın evinin en üst katı artık yok. duvarlarla karşılaştı. Üç katlı evi yıkılan Karamallah AbdulDarmadağın olan eviyle hayatının da altüst olduğunu belirten Balhas, ‘‘Devletin lah, ‘‘Bu çılgınlık. İsrail halkının hükümetkendine yardım edecek hali yok ki benim lerinin işlediği suçların farkında olduğuevimin onarımına yardım etsin. Evde kul nu sanmıyorum. Onlar da insan biz de. İslanılabilecek hiçbir şey kalmamış. Şimdi rail hükümeti yargılanmalı’’ diyerek öfkesini dile getirdi. küçük bir kızla açıkta kaldık’’ diyor. Bazen Hatırlayalım remeyecek olan 1 milyon insandan daha şanslısınız... Bir savaş tehlikesi ile, işkence görruyarak 100 kişilik bir köy kadar küçülme ihtimali ile, aç kalma korkusu ile tebilseydik bu köy şöyle olacaktı: karşı karşıya değilseniz, 500 milyon in57 Asyalı, 21 Avrupalı, 14 Amerikasandan daha iyi durumdasınız... lı (Kuzey, Orta, Güney) ve 8 Afrikalı... Tutuklanmaktan veya öldürülmekten Bunların 52’si korkmadan ibakadın, 48’i erdethaneye gidekek... biliyorsanız, 3 mil30 beyaz, 70 yar kişiden daha rin yle şe ğı ca ya ma İnsan, yapa renkli ırktan (siyah, güvenli bir hayae sin me lle kırmızı ve sarı deriyapabileceklerini enge tınız var... . dir eli izin vermem li) insan... Buzdolabınız89 heteroseksüel, da yiyeceğiniz, John Wooden 11 homoseksüel... üzerinizde elbise6 kişi bütün serveniz ve başınızı sokup uyuyabileceğiniz tin yüzde 59’una sahip olacaktı... bir eviniz varsa, dünyadaki insanların 20 kişi iyi evlerde yaşayacaktı... yüzde 75’inden daha zenginsiniz... 30 kişi okumayazma bilecekti... Bankada ve cüzdanınızda para varBir kişi bilgisayar sahibi olacaktı... sa, dünyanın en imtiyazlı yüzde 8’i araSadece bir kişi üniversite mezunu sındasınız... olacaktı... Bu satırları okuyabiliyorsanız, okuma Eğer bu sabah sağlıklı uyanmış iseyazma bilmeyen 2 milyar kişiden biri niz, muhtemelen bir hafta sonrasını gödeğilsiniz...’’ nternette dolaşan bilge iletilerden biri: İ ‘‘Dünya nüfusunu, mevcut oranları ko Ermeniler Türk askerine karşı ? WASHINGTON (AA) ABD’deki Ermeni lobisi, Başkan George W. Bush’a bir mektup göndererek, Türkiye’nin Güney Lübnan’da oluşturulmakta olan uluslararası barış gücüne asker göndermesinin engellenmesini istedi. Radikal Ermeni kuruluşlarını bir araya getiren Amerikan Ermeni Ulusal Komitesi’nin başkanı Ken Hachikian’ın imzasını taşıyan mektupta, Türkiye’nin Lübnan’daki olası askeri varlığının, ABD’nin ulusal çıkarlarına karşı olacağı ve bölgede kalıcı barışı engelleyeceği iddia edildi. T Lübnan’da yaşamını yitirenlerin üçte birini minikler oluşturuyor. UNICEF, çatışmaların en büyük mağduru çocukları bu kez patlamamış bombalar ve hastalıkların tehdit ettiğini bildirdi. Savaşın kaybedeni çocuklar CENEVRE/WASHINGTON (AA) En son İsrail’in Lübnan’a saldırılarında ölenlerin üçte birini oluşturan çocukları, çatışmaların sona ermesinin ardından da patlamamış mermi, bomba, kara mayınları ve hastalık tehdidinin beklediğine dikkat çekiliyor. BM Çocuk Fonu (UNICEF), Lübnan, İsrail ve Gazze’deki savaşın sonuçları nedeniyle özellikle çocukların tehdit altında olduğuna işaret etti. UNICEF sözcüsü Michael Bociurkiw, çatışmaların en büyük mağduru çocukların, savaşın ardından patlamamış mühimmattan korunması gerektiğini belirterek çocukların enkaz bölgelerinde yabancı cisimlerden uzak tutulması için ailelere yönelik uyarı kampanyaları yürüttüklerini kaydetti. Gazze’de sadece temmuz ayında 38 çocuğun öldürüldüğünü belirten UNICEF sözcüsü, bunun 2000 yılında intifadanın başlamasından bu yanaki en büyük rakam olduğuna dikkat çekti. Bociurkiw, savaşta çocukların silah sesleri arasında tanık oldukları şiddete, yaşadıkları korkuya işaret ederek çocuklarda açılan görülemeyen yaralara, travmaya da dikkat çekti. Lübnan’a tıbbi yardımda bulunan, merkezi Kaliforniya’daki Amerikan tıbbi yardım kuruluşu IMC de ilerleyen aylarda çocukları, savaşın sonucu olarak ciddi sağlık sorunlarının beklediği uyarısında bulundu. Soru işaretleri BM yetkilileri, BM güçlerinin hızlı bir şekilde bölgeye gönderilmesinin büyük önem taşıdığını söylüyor. Ancak aralarında Fransa ve Türkiye’nin de olduğu birçok ülke, barış gücü Bir ay boyunca bombalanan Güney Lübnan’a dönen binlerce kişi yerle bir olmuş evleriyle karşılaşıyor. (Fotoğraf: REUTERS) CUMHURİYET 11 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle