14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 AĞUSTOS 2006 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER KISA MESAJLA BİLGİ AKTARILACAK 3 Turhan Selçuk SÖZ ÇİZGİNİN MEDYA NOTU EMRE KONGAR 100 yapıya deprem kayıt cihazı İstanbul Haber Servisi İstanbul’da yerleşim, sanayi ve ticaret bölgelerinden seçilmiş yapılara yerleştirilen 100 deprem kayıt cihazıyla, olası bir depremin bilgilerinin enstitüye iletilerek ön hasar tespiti ve acil müdahalenin yapılması planlanıyor. Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Kandilli Rasathanesi ve Araştırma Enstitüsü ile GSM operatörü Avea arasında yapılan işbirliği çerçevesinde geliştirilen ‘‘İstanbul Deprem Acil Müdahale Projesi’’ kapsamında binanın depreme etkisi anında rasathaneye bildirilerek müdahalede öncelik sırası saptanacak. BÜ Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü’nde düzenlenen tanıtım toplantısında konuşan Deprem Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Erdik, Avea’nın kurduğu sistem ile İstanbul’da iş merkezleri, İş Bankası Kuleleri, Süleymaniye ve Fatih camileri ile Ayasofya Müzesi olmak üzere toplam 100 yapıya deprem kayıt cihazı yerleştirildiğini söyledi. İktidar, Medya, Cumhurbaşkanı ve Hukuk Bir iktidar: Totaliter bir dinci siyaset anlayışından gelmiş. ‘‘Değiştim’’ demiş. Gerek hükümet icraatında, gerek yerel yönetimlerde insanları din, dil, ırk farkı olmaksızın eşit sayan demokratik ve laik görüşlere karşı sayısız uygulama yapmış; ‘‘Değiştim’’ iddialarına karşı temelde ‘‘değişmediğini’’ göstermiş. Demokrasiden yana olduğunu söylemiş, medya özgürlüğüne inandığını belirtmiş, fırsat bulunca medyayı en haksız, en ağır cezalarla karşı karşıya bırakan hükümleri Terörle Mücadele Yasası’nın içine sıkıştırıvermiş. Esas sorunu, rejimin temel özellikleri olan laik ve demokratik sosyal hukuk devleti kavramlarıyla. Laikliği, kendi inancının egemenliği olarak algılıyor. Demokratikliği, kendi varlığına ve kararlarının meşruiyetine destek verdiği ölçüde benimsiyor. Sosyal Devleti, tümüyle IMF’nin merhametine bırakmış, yani terk etmiş. Hukuk Devletini ise kendi uygulamalarının ve hukuksuzluklarının kılıfı olduğu ölçüde geçerli sayıyor, yoksa çoktan rafa kaldırmış. ??? Bir medya: Holdinglerle dinci gruplar arasında sıkışmış. Zaman zaman gerçekten bireylerin haysiyetlerine en ağır ve en haksız saldırılarda bulunmuş. Ekonomik çıkarları için politikacılarla işbirliği yapmış, kamuoyunu kendi çıkarları doğrultusunda, gerçekleri saptırarak biçimlendirmeye çalışmış. Sabıkalı. Şu anda, satış fiyatının ikiüç katına mal ettiği gazeteleri zararına satmakta ısrarlı. Büyük bir çelişki içinde: Bir yandan mali ve ekonomik bakımdan iktidara bağımlı, öte yandan, temel işlevi olan kamuoyunu aydınlatma görevini asgari koşullarda da olsa yerine getirmeye çalışıyor, yoksa yaşamını sürdürmesine olanak yok. ??? Bir Cumhurbaşkanı: Rejimin temel özellikleri olan laik ve demokratik sosyal hukuk devleti ilkesini, (ve tabii medyanın temel hak ve özgürlüklerini) iktidara karşı ve iktidara karşın korumaya kararlı. Bunun için yemin etmiş. Zaten hukukçu yaşamı da bu temel ilke üzerine kurulu. ‘‘Üçüncü Adam mı’’, ‘‘Onuncu Cumhurbaşkanı mı’’ tartışmalarına İlhan Selçuk noktayı koymuş: ‘‘Adam gibi bir Cumhurbaşkanı.’’ ??? Hukuk rezaleti bir yasa maddesi: İktidarın yeni kabul ettiği Terörle Mücadele Yasası’na göre ‘‘Ayrıca, basın ve yayın organlarının suçun işlenmesine iştirak etmemiş olan (dikkat: etmiş değil, etmemiş olan) sahipleri ve yayın sorumluları hakkında da bin günden on bin güne kadar adli para cezasına hükmolunur.’’ Yani suçu olmayana da ceza veriliyor. Yeni yasada temel hak ve özgürlüklere aykırı daha başka maddeler de var; ama en çarpıcısı bu. ??? Cumhurbaşkanı, yeni yasanın bu maddelerine karşı Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. ‘‘Adam gibi bir Cumhurbaşkanı’’, iktidara karşı ve iktidara karşın, rejimi (ve tabii medyayı da) korumaya çalışıyor. ‘‘Çankaya’da iyi ki Ahmet Necdet Sezer var’’ diyorum. Onun yerine bugünkü iktidarın başı gelirse rejim ve devlet ne olur, onu düşünmek bile istemiyorum. ekongar?cumhuriyet.com.tr; www.kongar.org ‘50 BİN BİNA AĞIR HASAR ALACAK’ GAZETE GİBİ KADIN, ÇEVİR ÇEVİR OKU.. Sistem sayesinde deprem olan bölgenin raporunun İstanbul Valiliği Afet Yönetim Merkezi, Birinci Ordu Komutanlığı Doğal Afet Kontrol Karargâhı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezleri’nde bulunan bilgisayar sistemlerine aktarıldığını anlatan Erdik, ‘‘Böylece deprem sonrasında nerede, ne kadar hasar olduğu hakkında ön bilgilere ulaşılmakta’’ dedi. Erdik, olası bir İstanbul depreminde 50 bin binanın tamir edilemeyen ölçüde hasar alacağını, 5 bin binada da acil yardım kurtarma çalışmaları yapılacağını dile getirdi. Avea yetkililerinden Veli Murat Çetin ise sistem sayesinde acil müdahale iletişiminde kesinti yaşanmayacağını ifade etti. Yargıtay, uçağın rötar yapmasından taşıyıcı şirketi sorumlu tuttu Gecikmeye ‘vize’ yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, uçağın rötar yapması nedeniyle yolcunun yaşayacağı gecikme ve olumsuzluklardan taşıyıcı şirketin sorumlu olduğuna karar verdi. Ailesiyle tatil için Kanada’ya giden Şerife Çevik, dönüş uçağının saati değişince aktarma yapacakları Parisİstanbul uçağını kaçıracaklarını fark etti. Şirketin yönlendirmesiyle seyahatin Parisİstanbul ayağını başka bir havayoluyla yapmaya karar veren Çevik, ‘‘vize sorunu ve başka bir uçağın ayarlanması gibi nedenlerle 78 saatlik gecikme yaşadığı, olumsuzlukların İstanbulAnkara seferinde de sürdüğü ve böylece ailesiyle birlikte büyük üzüntü yaşadıkları’’ gerekçesiyle manevi tazminat davası açtı. Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesi, ‘‘bu tür seyahatlerde bazı gecikmelerin olabileceği ve davacının bunu bilmesi gerektiği, bu yönüyle davacının şahsi haklarına herhangi bir halel gelmediği’’ gerekçesiyle davayı reddetti. Dosya Yargıtay’a geldi. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu. Kararda, havayoluyla yapılan seyahat sırasında ‘‘gecikme’’nin değil, ‘‘gecikilen dönemde aktarmalar sırasında davalı havayolu elemanlarının davacıya gereken yardımı yapıp yapmadığı’’nın gözetilmesi ve buna göre inceleme yapılması gerektiğine işaret edildi. 8. Asliye Hukuk Mahkemesi, ilk kararında direnince dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na geldi. Yerel mahkemenin direnme kararı bozuldu. 302 KİLO EROİN ELE GEÇİRİLDİ İstanbul’da ‘zehir’ tacirlerine vurgun İstanbul Haber Servisi İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, uluslararası düzeyde yapılan uyuşturucu kaçakçılığına yönelik 2 ayrı operasyonda, 302 kilo 248 gram eroinin ele geçirildiğini ve 13 kişinin yakalandığını bildirdi. Cerrah, düzenlediği basın toplantısında, Avrupa ülkelerine gönderilmek üzere olan yüklü miktarda uyuşturucunun yakalanması için ‘‘Sarsılmaz’’ adlı bir operasyon düzenlendiğini söyledi. Cerrah, Hollanda polisi ile irtibatlı gerçekleştirilen operasyonda, Silivri’de bir TIR’ın yasal yükü içine gizlenen 135 kilogram eroin ele geçirildiğini, olayla ilgili biri Antalya’da olmak üzere 10 kişinin gözaltına alındığını kaydetti. Cerrah, Kartal’da da ‘‘Yunus’’ ekiplerinin 7 Ağustos’ta şüphelendikleri bir araçta yaptığı aramada 28 gram eroin ele geçirildiğini ve 3 kişinin gözaltına alındığını söyledi. Bu kişilerin evlerinde yapılan aramada 167 kilo 220 gram eroin ele geçirildiğini kaydetti.Cerrah, son 10 günde sokak satıcılarına yönelik düzenlenen 54 operasyonda, 8 kilo 158 gram eroin, 18 kilo 281 gram esrar, 9 bin 112 adet uyuşturucu hap ele geçirildiğini ve 99 şüphelinin yakalandığını söyledi.Cerrah, 2006 yılının bugüne kadar olan diliminde de 860’ı sokak satıcılarına yönelik olmak üzere 905 uyuşturucu operasyonu yapıldığını, bu operasyonlarda 1 ton 703 kilo eroin, 605 kilogram esrar, 54 kilogram kokain, 746 bin ‘‘Ecstacy’’ ele geçirildiğini, 1906 kişinin gözaltına alındığını söyledi. Çocuklar eğlenerek öğrendi Çağdaş Eğitim Vakfı, çocukların yaz tatillerini verimli değerlendirmeleri ve sokaktaki tehlikelerden uzak kalmaları amacıyla, Şişhane’deki Beyoğlu Mozaik ve Çini Çarşısı’nda ‘‘Eğlenerek Öğrenelim’’ sloganıyla atölye çalışmaları düzenledi. Çocuklar temmuz ayı boyunca süren atölyelerdeki pek çok etkinliğin yanı sıra okulda derslerine yardımcı olacak eğitim çalışmaları yaptılar. ÇEV’in burslu öğrencileri de çocuklara etkinliklerde yardımcı olarak onların gelişimine katkıda bulundular. BTS: İZİNSİZ İNŞAAT YAPILIYOR Haydarpaşa’da bilirkişi incelemesi DENİZ KOŞULU/GÜRLER ATEŞ Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi ve Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası’nın (BTS) talebi üzerine Haydarpaşa Garı’nda, ‘‘zarar verici nitelikte inşaat faaliyeti yapılıp yapılmadığının’’ belirlenmesi amacıyla dün bilirkişi heyeti tarafından inceleme yapıldı. Kadıköy 4. Sulh Hukuk Mahkemesi hâkimi ve 2 kişiden oluşan bilirkişi heyeti, Haydarpaşa Garı’nda ve harabe haline getirildiği ileri sürülen 3. katta incelemede bulundu. BTS Genel Merkez Yönetim Kurulu üyesi Soner Önal, gar binasının üçüncü katında, yasalara aykırı inşaat ve tadilat yapıldığını tespit ettiklerini ve İstanbul 5 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Başkanlığı’na durumu bildirdiklerini anlattı. Gar binasının ‘‘1. Sınıf Korunması Gereken Yapı’’ olarak tescilli olduğunu ifade eden Önal, ‘‘Gar geçen mayıs ayında çevresi ile birlikte SİT alanı ilan edildi ancak karar kurul tarafından yayımlanmadı ve bakanlık tarafından onaylanmadı’’ dedi.‘‘İzinsiz tadilat yapılan 3. kat, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Metropolitan Planlama Bürosu için düzenlenmek isteniyor’’ şeklinde iddiada bulunan BTS yöneticilerinden Ali İhsan Kapıkıran şöyle devam etti: ‘‘Bu büronun Haydarpaşa’da oynayacağı rol ise zaman içerisinde garın tüm işlevlerini sonlandırıp garı bir ticaret merkezine dönüştürmek ve bölgeyi büyük bir rant alanı haline getirmek.’’ CUMHURİYET 03 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle