25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 AĞUSTOS 2006 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Toprak Mahsulleri Ofisi piyasaya girene kadar, ürün, tüccarlar tarafından kapışılacak 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Fındıkta olan üreticiye olacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP iktidarının, FİSKOBİRLİK yönetimini devre dışı bırakma planında olan yine üreticiye olacak. Hükümet, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) 15 Eylül’den itibaren piyasaya girmesini kararlaştırırken, tüm Karadeniz’deki fındığın yüzde 60’ının 12 hafta içerisinde hasat edilmesi bekleniyor. Bu durumda, TMO’yu bekleyemeyen binlerce üretici, ürününü ‘‘kelepir’’ Bizi Sevmeyen Ölsün Bu arabesk şarkı sözleri, çok daha arabesk siyasetin geçerli bir sloganı oldu. İktidar gücünü elinde tutanın yanında yerini almayana yaşama hakkı yok. Partizan kadrolaşma buzdağının görünen yüzü. İktidarın yanında olmayan belediyeye para, hizmet yok. İktidar ile iyi ilişki kurmayan, iktidarı görmeyen sermaye bile pervasızca cezalandırılıyor. Bürokrasi, örgütlenmelerin, biat etmeleri isteniyor.. Hükümetin şu son fındık zirvesinden çıkan karara bir bakın... Yönetimini ele geçiremedikleri FİSKOBİRLİK’e, doğrudan Başbakan Erdoğan’ın çıkışı ile savaş ilan eden hükümet, fındık fiyatlarının düşmesine, yerlerde sürünmesine yol açtı. Üreticilerden gelen büyük tepkiler karşısında önleme yönelik bir komisyon oluşturmuştu. Bakanların katıldığı, Erdoğan’ın başkanlığındaki komisyon kararı FİSKOBİRLİK’i devre dışı bırakıyor. Fazla fındığı Toprak Mahsulleri Ofisi’nin almasını öngörüyor. Hükümet, yönetimini ele geçiremediği Fiskobirlik’in kredi almasının yolunu açmak yerine onu cezalandırmayı seçtiği bu kararı ile fındığın desteklenmesinin mali yükünü özerk kuruluştan devlete çekmiş bulunuyor. Dünkü Milliyet’in ekonomi sayfalarında yer alan bir hesaplamaya göre 500 milyon dolarlık bir kamu zararına iktidar gücünü gösterme adına yol açarken, kendi yürürlüğe soktuğu tarıma ilişkin yasal, kurumsal işleyişleri de ayaklar altına almış oluyor. Erdoğan, fındık fiyatının 15 Eylül’den sonra, sözde yeni üretiminin piyasaya çıkışı ile bağlantılı, belirleneceğini söyledi. 15 Eylül’e kadar bu yılın üretiminin önemli bir bölümü için satış işlemleri gerçekleşmiş olacak. Bu nedenle hükümetin destek fiyat belirlemesinin daha önce yapılmasının ancak bir işlevi olacak. Hükümetin derdi fındık üreticisi sanki. Hükümetin derdi, yönetimini ele geçiremediği FİSKOBİRLİKYönetimi. Hele de fındık fiyatları dibe vurup fındık üreticisi ayağa kalkınca, onbinler, yüzbinler sokaklara dökülünce AKP iktidarının, Başbakan Erdoğan’ın tepesi atmış durumda.. Önüne geleni suçluyor... ??? Emniyet Müdürü’nü görevden aldırmak öfkesini yatıştırmadı. Üreticilerin eyleminde yolların kapanmasına bağladığı cankurtaranda iki ölüm olayı açıklamasının yalan çıkması da geri adım attırmadı. Fındık fiyatlarının yerlerde sürünmesine, üreticinin kaygılarını umursamaz, eylem yapılmasına kızgınlığını koyarak, muhalefeti, hükümeti eleştiren tüm örgütlenmeleri suçluyor. Dahası, derslerini vermekten söz açıyor. Keyfi olarak görev dışı görevlendirdikleri TMO’nun fazla fındığı kaça alacağını 15 Eylül’den sonra belirleyeceklerinin altını basa basa çiziyor. Derin bir anlamı var elbette. 12 Eylül’de FİSKOBİRLİK’in genel kurulu yapılacak. FİSKOBİRLİK’te yeni yönetimin belirlenmesi, iktidara yakınlığı bağlantılı fındık politikası yürütülecek. FİSKOBİRLİK bilindiği üzere üreticilerin örgütü. Fındık üreticilerine hükümet alenen şantaj yapıyor. Bugüne kadar yaptığı şantaj ve cezalandırmalar hızını kesmemiş besbelli. İktidarın bakanlar üstündeki yeri gücü sadece fındık politikalarında değil, dış politikanın en yaşamsal gündemlerinden kanıtlı, Başbakan Danışmanı Zapsu’nun fındık politikalarındaki rolü üzerine kamuoyuna yansımış eleştiriler de caydırıcı olamamış. Başbakan Erdoğan’ın arabesk şarkının sözleri kadar arabesk siyaset çizgisinde, ‘‘Beni sevmeyen ölsün’’ üslubundan çok da dönüş şansı olmadığını düşünüyorum. Siyasi liderlik, iktidar gücü, demokratik siyasal örgütlülüğün içinde, siyasal kimlikle olmayınca, liderlikte astığınızın astık, kestiğinizin kestik olması geçerli yöntem, güç aracı oluyor. Karşı çıkışları, muhalefeti ne kadar acımasız bastırırsanız, ister parti içinde ister iktidarda, isterse düzen içinde, karşı çıkışları o ölçülerde sindirebiliyorsunuz. İktidar gücünüz hak edişten, demokratik kimlikten koptukça diktatoryal, şantaj yöntemleri ağırlık kazanacaktır. Çıkar düzeninde, çıkarlar ilişkisinde geçerli bir alışverişin geçerli kurallarından birinden söz ediyoruz.. Seçmen, iktidar partisinden olmadığı için cezalandırılan, doğru iş yapan belediye başkanına sahip çıkmaz, arkasında güç olarak durmazsa.. İlk seçimde iktidar partisinden ya da partisini değiştirmeyi seçen, kimliksiz, vurguncu adaya oy vermeyi akılcı, çıkarcı bir alışveriş olarak görürse.. Türkiye’nin en güçlü sermaye örgütleri, holdingleri bile Ankara, hükümet ile olan ilişkilerinde, gerçekleri söylemek yerine, abartılı destekle iş yürütmeyi çıkarlarının gereği olarak benimsemişlerse... Dün kulaklarıma inanmak istemedim. Mikrofon dayatılmış kimi fındık üreticileri, ‘‘FİSKOBİRLİK, TMO fark etmez, bizim için fındığımızın iyi fiyatla alınması önemli...’’ içerikli açıklamalar yapıyorlardı. Çoğunluğu temsil ediyorlarsa, fındık üreticileri de daha çok tokat yemeyi hak ediyor demektir... soner?cumhuriyet.com.tr ? Hükümet, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) 15 Eylül’den itibaren piyasaya girmesini kararlaştırdı. Karadeniz’de fındığın yüzde 60’ı 12 hafta içerisinde hasat edilecek. TMO’yu bekleyemeyen üretici, ürününü ‘‘kelepir’’ fiyata satmak zorunda kalacak. fiyatlarla tüccarlara satmak durumunda kalacak. FİSKOBİRLİK yönetimi ise net bir tavır takınmak için önümüzdeki günlerde 50 kooperatif başkanını bir araya getirecek. DSP Genel Başkanı Zeki Sezer de AKP’nin, fındık üreticisini kendi kuruluşu olan FİSKOBİRLİK’le karşı karşıya getirmeyi planladığını belirtti. Fındık fiyatının 15 Eylül’den sonra belirlenmesinin üreticiyi sıkıntıya sokacağını belirten Sezer, ‘‘15 Eylül’e kadar üretici fındığını kime ve kaça satacaktır? Fındık üreticisi piyasanın insafına terk edilmiştir’’ dedi. Hükümetin bir an önce belirsizlikleri gidermesi gerektiğini vurgulayan Sezer, ‘‘İktidar, hırs ve kompleksine yenilmeyip FİSKOBİRLİK’e ihtiyaç duyduğu kredinin açılmasına izin verseydi, kuşku(AA) suz bugün yaşanan sıkıntıların hiçbiri söz konusu olmayacaktı’’ görüşünü dile getirdi. Başbakanlık önünde yaptığı eylemle gündeme gelen CHP Ordu Milletvekili Sami Tandoğdu da TMO’nun alım yapmaya başlayacağı tarihe kadar fındığın yaklaşık yüzde 60’ının hasat edileceğini söyledi. Tandoğdu, ‘‘Bütün bu üreticilerin borçları var, çocukları okula gidecek’’ dedi. FINDIKSEN BAŞKANI YAŞAR TZOB BAŞKANI ‘Ankara’ya yürürüz’ AHMET ŞEFİK TRABZON/GİRESUN Hükümetin fındık alımını, asıl işi hububat olan Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) aracılığıyla yapma, ürün fazlası fındık alımı ve fiyatı piyasaya bırakma kararı büyük hayal kırıklığı ve tepki yarattı. Fındık Üreticileri Sendikası (FındıkSen) Genel Başkanı Kutsi Yaşar, hükümetin tutumunu değiştirmemesi halinde Ankara kapılarına dayanacakları uyarısında bulundu. Hükümetin fındık konusundaki yaklaşımının üretici için felaket anlamına geldiğini, bu tutumun değişmemesi durumunda tavırlarını sertleştireceklerini açıklayan Yaşar, ‘‘Hükümetin tutumunda değişiklik olmazsa, üreticiler olarak Kızılay’ın göbeğine oturursak, kalkmayız’’ dedi. Yaşar, ‘‘Fındık rekoltesinin 600 ila 700 bin ton arasında olduğu yönünde çeşitli ilgili kurumlardan açıklamalar yapılmaktadır. Yeni mahsul fındıkta 100 ila 200 bin ton arz fazlasının oluşacağı ortada’’ dedi. Fındık Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (FİSKOBİRLİK) Yönetim Kurulu Başkanı Salih Erdem de kararı, ‘‘birliği saf dışı bırakmak’’ olarak nitelendirdi. Erdem, şöyle konuştu: ‘‘FİSKOBİRLİK’in depolarından yararlanacaklarını söylüyorlar. Biz depolarımızı vermeye hazırız, alımlar için yardıma da hazırız. Ancak şartımız yeni ürün taban fiyatının üreticinin yüzünü güldürecek şekilde olmasıdır. Ayrıca mutlaka 2005 ürünü fındığın sorununun çözümlenmesidir.” ‘Ürünü ucuza sattırmayacağız’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, TMO’nun 15 Eylül’den itibaren piyasaya girmesinin fındık piyasasında istikrar sağlamayacağını, üreticilerin önlerini daha net görebilmeleri için fındık fiyatlarının sezon açılmadan ilan edilmesi gerektiğini belirtti. Bayraktar, ürünün yarısının 15 Eylül’e kadar piyasaya çıkacağına işaret ederek, bu durumun ‘‘üreticiyi tüccarın insafına bırakmak’’ anlamına geldiğini bildirdi. TZOB olarak 15 Eylül’e kadar piyasaya fındık arzını yavaşlatmak için gerekirse köy köy dolaşacaklarını, uçakla bildiri dağıtarak çiftçiyi uyandıracaklarını belirten Bayraktar, ‘‘Fındığımızı ucuza satmayacağız, 8 milyon insanımızın ekmeğini Avrupalıya yedirmeyeceğiz’’ dedi. Hükümetin bu kararından, ithalatçı firmaların memnun olacağını söyleyen Bayraktar, ‘‘Milli ürünü koruyamayan hükümet olur mu’’ dedi. 500 BİN MODEM İÇİN Hükümetin konut politikasını eleştiren Eren Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Eren: Anel, ADSL ihalesine girecek Ekonomi Servisi Anel Telekomünikasyon Elektronik Sistemleri Sanayi ve Ticaret AŞ, Türk Telekomünikasyon AŞ’nin açtığı ADSL modem alım ihalesine teklif verecek. Anel Telekomünikasyon’dan borsaya yapılan açıklamada, 500 bin adet ADSL modem alımını kapsayan ihaleye, Airties Kablosuz İletişim Sanayi ve Dış Ticaret AŞ ile iş ortaklığı olarak teklif verilmesinin kararlaştırıldığı kaydedildi. El kesesinden kurban kestiler ? Eren, ‘‘Hükümet hem müteahhitler, hem çimentocular zarar etsin hem de politikamız yürüsün diyor, o da mümkün değil’’ dedi. ŞEHRİBAN KIRAÇ ÇANTA YAPACAKLAR G.Saray’dan PO’ya lisans Ekonomi Servisi Galatasaray Sportif Sınai ve Ticari Yatırımlar AŞ’den İMKB’ye yapılan iki ayrı açıklamada, Turkcell Süper Ligi yayın gelirleri kapsamında 3 milyon 408 bin 898 YTL ’nin tahsil edildiği ve yeni lisans anlaşmaları imzalandığı açıklandı. Buna göre şirket, Interspor Dış Ticaret AŞ ile top üretimi, Petrol Ofisi AŞ ile de çanta promosyonu yapımına yönelik 2 ay süreli lisans anlaşmaları imzaladı. Calcio SA ile arasında 2004’te yürürlüğe giren lisans sözleşmesi de dün feshedildi. BİTLİS Bünyesinde Eros, Lacoste, Burberry, Modern Karton, Denizli Çimento, Eren Enerji gibi markaları barındıran Eren Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Eren, hükümetin birdenbire ekonomiyi ayakta tutacak konut projesini uygulamaya koyduğunu, böylece çimentoda büyük bir talep patlaması yaşandığını açıkladı. Eren, ‘‘Bankaların uyguladığı finansman olmasaydı bu mümkün olmazdı. Bu sayede TOKİ Başkanı Bayraktar kendini Türkiye ekonomisini yünlendiren bir kişi olarak gördü. Bayraktar, Don Kişotluk yaptı. TOKİ işlerin aksamasını çimentoculara yükledi’’ dedi. Müteahhitlerin kur farkları nedeniyle mağdur olduğunu kabul ettiklerini bildiren Eren, hükümetin başkasının kesesinden kurban kestiğini vurguladı. Eren, ‘‘Hükümet hem müteahhitler, hem çimentocular zarar etsin hem de politikamız yürüsün diyor, o da mümkün değil’’ diye konuştu. Holding olarak elektrik üretimi yaptıklarını dile getiren Eren, Zonguldak’ta kömüre dayalı termik santral için 160 milyon dolarlık yatırım yaptıklarını ve 600 milyon dolarlık ek yatırım da gerçekleştireceklerini bildirdi. Enerji dağıtım ihaleleri ile ilgilendiklerini kaydeden Eren, bunun için yabancı bir ortakla hareket edeceklerini söyledi. Otoprodüktör olarak sadece kendi ihtiyaçları için elektrik üretimi yapmadıklarını aktaran Eren, ‘‘Doğalgaza zam üstüne zam yapıldı, elektrik 3 yıl yerinde saydı. Devlet bir şekil 26 bin metrekare alan üzerine inşa edilen İsmail Eren Spor Kompleksi’nde 16x25 metre büyüklüğünde yarı olimpik yüzme havuzu bulunuyor. Kompleks Bitlisli gençlere farklı bir ortam sunmayı amaçlıyor. Enflasyonda beklenti yüzde 10.59 Ekonomi Servisi Merkez Bankası tarafından düzenlenen beklenti anketine göre, yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 10.28’den yüzde 10.59’a yükseldi. Böylece, tüketici fiyatları endeksi (TÜFE) bazında enflasyon 0.31 puan artmış oldu. Gelecek 12 aylık döneme ilişkin TÜFE beklentisi ise yüzde 8.07’den yüzde 7.98’e indi. Ankette 24 ay sonrasının yıllık TÜFE beklentisi de yüzde 6.07’den yüzde 6.06’ya indi. Yıl sonu cari işlemler dengesinde meydana gelecek açık beklentisi de 26 milyar 343.8 milyon dolara çıktı. Cari açık beklentisi 25 milyar 721.6 milyon dolar düzeyindeydi. de bunu sübvanse ediyor. Otoprodüktörler doğalgazı EÜAŞ’tan yüzde 20 daha ucuza alıyor diyorlar, doğru. Ama EÜAŞ da DSİ santrallarını 0 bedelle devraldı. O yüzden EÜAŞ’ın maliyetleri içinde bu barajların amortismanları yok. Bunu gider yazsa EÜAŞ o fiyatlarla artık elektrik satamaz’’ diye konuştu. Eren Holding olarak önümüzdeki süreçte enerji ve perakendede büyümek istediklerini bildiren Eren, Amerikan markası Coach çan talarını Türkiye’ye getireceklerini ve ilk mağazayı İstinye Park’ta açacaklarını söyledi. Eren, İkitelli’de alışveriş merkezi ve 5 yıldızlı otel yapmayı planladıklarını vurguladı. Ayrıca, Eren Holding’in Bitlis’te 5 milyon dolarlık yatırımla yaptığı İsmail Eren Spor Kompleksi törenle açıldı. Komplekste yüzme havuzu, voleybol, basketbol ve hentbol gibi sporların yapılmasına uygun alanlar yer alıyor. KAMİL KOÇ YÜZDE 20 BÜYÜDÜ Kamil Koç Otobüsleri AŞ, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın açıkladığı Bursa’nın en büyük 250 firması araştırmasına göre 2005 yılında yüzde 20 oranında büyüdü. 9 yıldır gerçekleştirilen Bursa’nın en büyük 250 firması araştırmasına göre firma böylece net aktiflerini 20.240.211 YTL gibi rekor bir seviyeye çıkarmış oldu. Son beş yılın verileri göz önüne alındığında Kamil Koç Otobüsleri AŞ yüzde 150 oranında bir büyüme gerçekleştirdi. 2005 kârını 1.316.405 YTL olarak açıklayan firma, sektördeki en kârlı karayolu taşıma şirketlerinin başında geliyor. 2004 yılına göre listede 12 basamak birden atlayarak 44 sıraya çıkan firma, Bursa’nın birçok önemli sanayi kuruluşunu geride bıraktı. Ayrıca Türkiye’deki en büyük 500 özel şirket araştırmasında 462. sırada yer alan Kamil Koç Otobüsleri, en büyük 500 özel şirket sıralamasına giren tek karayolu yolcu taşıma şirketi oldu. FONKSİYONEL GIDADA REKAYasal altyapısı temmuz ayı başında tamamlanan fonksiyonel sütlü ürünler pazarına hızla yeni ürünler katılıyor. Danone Tikveşli dün kolesterol düşürücü ürünü Danacol’ü tanıtırken Ülker de Kalbim Benecol ile pazar liderliğini hedeflediğini açıkladı. Sepetçiler Kasrı’nda dün bir toplantı düzenleyen Danone Tikveşli Genel Müdürü Serpil Timuray, kısa bir süre önce Activia’yı pazara sürerek fonksiyonel sütlü ürünler pazarının oluşmasına öncülük ettiklerini anlattı. Yüzde 80 pay ile şu anda bu pazarda lider durumda olan Danone’un her yıl yaklaşık 130 milyon Avro’luk ArGe harcamalarının önemli bir kısmını fonksiyonel gıdaya ayırdığını belirten Timuray, Danacol’ü, Türkiye’de Türk çiftçisinin sütüyle ürettiğini dile getirdi. Danacol, kolesterolü yüzde 12 oranında düşürüyor. Ülker’den yapılan yazılı açıklamada da Kalbim Benecol ürün serisinin ilgiyle karşılandığı bildirildi. Benecol’ün dünyada ve Türkiye’de kolesterolü düşüren ilk stanollü ürün serisi olduğu vurgulandı. KOÇ TÜKETİCİ’NİN TAHVİLLERİ BUGÜN İMKB’DE Koç Tüketici Finansmanı ve Kart Hizmetleri’nin halka arz ettiği hamiline yazılı 100 milyon YTL nominal değerli, 6 ayda bir kupon ödemeli, 2 yıl vadeli yıllık basit yüzde 20.16 faizli borsa kotuna alınmamış tahvilleri bugün İMKB tahvil ve bono piyasasında işlem görmeye başlayacak. Söz konusu tahvil ‘‘trskctf80815’’ isin koduyla işlem görmeye başlayacak. İMKB bülteninde yer alan açıklamalara göre söz konusu tahvillerin halka arzında yurtiçi bireysel yatırımcılar 61.46 milyon YTL nominal değerde, yurtiçi kurumsal yatırımcılar ise 38.54 milyon YTL nominal değerde tahvil satın aldı. Açıklamada, satışa sunulan tahvillerin yüzde 5’inden fazlasını, Axa Oyak Sigorta (11 milyon YTL nominal değerde) ve T. Garanti Bankası (17.3 milyon YTL nominal değerde) aldı. CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle