18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 TEMMUZ 2006 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Türk sanayicisi enerjiye çok yüksek fatura öderken konutlarda ise en ucuz 10. ülkeyiz 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER En pahalı elektrik Türkiye’de ? IEA verilerine göre, 29 OECD ülkesi arasında Türkiye, sanayiye verilen elektrik enerjisinin en pahalı olduğu ülkeler arasında 3’üncü sırada yer alıyor. ANKARA (AA) Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) ülkeleri arasında, İtalya ve Japonya’dan sonra en pahalı sanayi elektriğini Türkiye kullanıyor. Konut elektriğinde ise Türkiye, OECD ülkeleri arasında en ucuz 10. ülke konumunda. AA’dan Leyla Ataman Özel’in Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) 2005 yılı sonu verilerinden yaptığı derlemeye göre çoğu gelişmiş 29 OECD üyesi ülke incelendiğinde Türkiye, sanayiye verilen elektrik enerjisinin en pahalı olduğu ülkeler arasında 3’üncü sırada yer alıyor. OECD üyesi 29 ülke arasında sanayi elektriğinin en pahalı olduğu ülke ise İtalya. İtalya’da sanayi elektriği kilovat/saat (kwh) başına 16.10 sent iken, bu ülkeyi 12.70 sent ile Japonya, 10.50 sent ile de Türkiye takip ediyor. OECD ülkeleri arasında kwh başına 3.40 sent ile sanayide en ucuz elektriği İsveç kullanıyor. OECD üyesi olmayan ülkeler arasında ise sanayide en ucuz elektrik, kwh başına 1.80 sent ile Kazakistan’da kullanılıyor. OECD üyesi olmayan ülkeler arasında en pahalı sanayi elektriğini kwh başına 19.70 sent ile Barbados kullanıyor. OECD üyesi ülkeler arasında konut elektiğine ödenen fiyatlarda ise en pahalı konut elektriği Danimarka’da ödeniyor. Türkiye ise kwh başına 11.70 sent ödediği konut elektriği ile OECD ülkeleri arasında en ucuz 10. ülke konumunda. Konut elektriğinin en ucuz olduğu OECD ülkesi ise Kanada. Türkiye ayrıca OECD ülkeleri içerisinde elektrikte en yüksek kayıpkaçak oranına sahip ülke. Arayış Cumhuriyet okurlarının katıldıkları Çantaköy Cumhuriyet Mahallesi’ndeki geleneksel söyleşiler için Taksim’den bir otobüs kalkar, yakın çevrede tatilde olanlar özel araçları ile gelirlerdi. ‘‘Türkiye Cumhuriyeti Parçalanacak mı’’ sorusuna yanıt arayan konuşmacı İlhan Selçuk olunca, bir de zamanlama İsrail’in Lübnan işgali, Türkiye’nin PKK operasyonu girişiminin engellenmesi, çifte standartlı uygulama ile çakışınca işin rengi değişti. Taksim’den ek iki otobüsün daha kaldırılması zorunluluğu doğdu. Söyleşinin yapıldığı kır kahvesinin çevresi özel araçlarla dolmuştu. İçerisi tıklım tıklım, dışarıda kızgın güneş altında ayakta dolaşarak konuşmayı dinlemeye çalışanlar vardı. Kendi adıma bir ağaç gölgesi bulup, mikrofon ve rüzgâr sayesinde bulunduğum yere kadar uzanan sesleri dinlemeyi yeğledim.. Yazlık spor giysiler içinde her yaştan insanın tempolu yürüyüşlerle, oturanların ise güneş ve sıcaktan bunalmış halde, pür dikkat ama öfkeli yüzlerle dinlemeleri çarpıcı bir görüntü idi. Yakınımda telefonda yüksek sesle, bol bol ‘‘emperyalizm’’ sözcüğünü kullanarak, canlı yayın aktarma yapan ve tartışan, bir yandan da konuşmaları dinlemeye çalışan bir CUMOK’un görüntüsüne takılmış kalmıştım.. İçinde yaşadığımız için galiba tam algılamasında değiliz. İçin için bilinçaltımızdaki kaygıları besleyen çok önemli gelişmelerin ortasındayız. Konuşmalarda sık sık adı geçen Yugoslavya, Irak, Lübnan, İran, Suriye.. cehennemlerinin çağrıştırdıkları, tatil günü keyfini fazlası ile kaçırıyor. Gazeteci gözlemi olarak saatler süren soru sorma ve tartışmalardaki isyanı, öfkeyi yansıtan ses tonlarını vurgulamak isterim. Cumhuriyet okurları besbelli tehlike algılamasında görüşbirliğinde, bir şeyler yapılamaması, sorumluluk duygusu içinde isyanlardalar. Kafalarındaki yanıt aradıkları sorular, bir an önce harekete geçilmek üzere, ne yapılacağına, güçbirliği, örgütlenmenin nasıl sağlanacağına ilişkin. Yıllardır okudukları, tanıdıkları ‘‘İlhan Ağabey’’lerinden yapılacaklar, örgütlülük, güçbirliği sorunlarına, kafa karmaşasına reçete bekler gibiler. Ancak soruları soruşlarında öne çıkan vurgulamaları ile de Cumhuriyet okurları olarak bu konudaki kafa karmaşalarını yansıtmış oluyorlar. Cumhuriyetin, laikliğin tehdit altında olmasına karşı, örgütlü, etkin karşı duruşla bir an önce savaşım gereksiniminde buluşanların öncelikli sorunu dağınıklık. ‘‘Çaresiz, acil durum nedeniyle en yaygın örgütlülüklerden, öncelikle CHP’den yararlanmalıyız’’ bakışı hem alkış hem de tepki alıyor. Cephe çağrılarından farklı algılamaların, beklentilerin olduğu bir yana, olabilirlikolamazlık ölçülerinde aynı umutluumutsuz yaklaşımlar var. ??? İşi ‘‘Parçalanmışlık, dağınıklık sorunlarına Cumhuriyet çözüm üretsin. İlhan Selçuk reçete üretsin..’’ boyutuna vardırmış olanlar var. Kimileri söyleşinin bitiminde bana bile bu anlamdaki sitemlerini iletmekten kendilerini alıkoyamadılar. ‘‘Kaç saatlik yoldan İlhan Ağabey’in ne yapacağımız sorusuna vereceği yanıtı dinlemek için geldim. Cumhuriyetin parçalanması tehlikesini tartışacak noktaya gelmişsek, gerçekleşememiş örgütlenmelerin, solda birleşmenin kendiliğinden oluşmasını bekleyecek lüksümüz de yok değil mi?’’ türünden, sevecen ama tedirgin itirazları dinliyorum. Aynı kaygılarla bu yaz sıcağında buluşmuş, kır kahvesindeki dinleyicilerin, Cumhuriyet okurlarının bile dağınıklığı, parçalanmışlığı çözmeye yönelik her çözüm önerisinde, en azından kırk parçaya bölünmüş oldukları gerçeğini anımsattığımda, hem doğruluyor hem de canlarının daha bir sıkılmakta olduğunu vurguluyorlar.. İlhan Selçuk’un ülkemiz için çok sıcak iki büyük tehdit algılaması, uyarısında buluşmuş, ‘‘Uygarlığa evet, emperyalizmin dayatmalarına, dünya ve ülkemize yönelik planlarına hayır’’ mesajına alkış tutan Cumhuriyet aydınları, olup bitenleri seyretme lükslerinin kalmadığı bilincinde de çoktan kenetlenmişler. Haber izleyen, haber okuyanlar, yaşama seyirci olmayan aydınların tümü için geçerli, ortada travmatik bir tablo var: Kentler bombalanıyor, kadınlar, çocuklar ölüyor... ABD Irak bataklığındaki gelişmelerin altından kalkamayınca, hedef seçtiği İslami terör örgütlerine karşı İsrail’i tetikçi olarak kullanıyor.. Irak’ta ŞiiSünni mezhep, terör örgütleriABD yandaşı yönetim güçleri çatışmasında günde ortalama 4050 ölümlü haber bana mısın demiyor.. Türkiye’nin Lübnan’a gönderilecek tampon gücün başında olması isteniyor. Erdoğan Hükümeti’nin resmi ve gölge Dışişleri’nin, ilişkilerinde nelere evet, nelere hayır dediği iyice anlaşılmaz oluyor. Dış politikada ilkesizlik, çelişkiler yumağı, güvensizlik diz boyu. İçerde siyasi İslama doğru koşar adım iktidar yürüyüşü... Evet ülkesini seven, yaşama sorumlulukla bakan insan için seyretmenin zamanı hiç değil... soner?cumhuriyet.com.tr ELEKTRİK PAZARLIĞI 450 milyon YTL’lik ödün ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından hazırlanan elektrik çıkmazıyla ilgili öneri paketi perşembe günü bakanlıkta özel sektör temsilcilerinin de katılımıyla masaya yatırılacak. Toplantıda elektrik üretiminde dolaylı maliyet yaratan özel tüketim vergisi (ÖTV) ve TRT payının kaldırılması gibi önerilerle elektrik fiyatlarına yüzde 5 ile 15 arasında değişen oranlarda zam yapılması gündeme gelebilecek. Halen yüzde 2 uygulanan TRT payından devlet yılda yaklaşık 250 milyon YTL, ÖTV’den de yılda yaklaşık 150200 milyon YTL gelir sağlıyor. Böylece sadece TRT payı ve ÖTV’nin kaldırılmasıyla, özel sektöre 450 milyon YTL ’lik bir avantaj sağlanacak. Bu ödünler de özel sektörü tatmin etmezse, yüzde 5 ile 15 arasında zam yapılması söz konusu. Bu durumda aradaki fark tüketicinin cebinden firmalara aktarılmış olacak. Koçtaş 35 mağaza hedefliyor ? Koç, mağazanın maliyetinin 25 milyon doları bulduğunu, Yenibosna mağazasının Ankara’daki mağazadan sonra ikinci büyük mağaza olduğunu söyledi. Ekonomi Servisi Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, bir yıl gibi kısa bir zaman içinde yeni 5 Koçtaş mağazası açarak 10 merkezde hizmet vermeye başladıklarını belirterek, ‘‘Bundan sonraki 5 yıl içinde de mağaza sayımızı 35’e ulaştırmayı planlıyoruz’’ dedi. Koçtaş’ın Yenibosna mağazası düzenlenen törenle hizmete açıldı. Koç, mağazanın açılışının tüketiciye en yakın topluluk olma hedefleri doğrultusunda önemli bir adım olduğunu kaydetti. E5 üzerinde, Atatürk Havalimanı’na 5 dakika uzaklıkta bulunan 11 bin 500 metrekarelik Koçtaş Yenibosna mağazasında, dekoratif ürünlerinden mobilyaya, ev tekstili ürünlerden mutfak, banyo ve seramiğe kadar uzanan zengin bir koleksiyon bulunuyor. ‘Arayın getirelim sistemi’ Mustafa Koç, mağazanın açılışını Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi Semahat Arsel ve Koçtaş Genel Müdürü Levent Çakıroğlu ile birlikte yaptı. ‘‘Arayın Getirelim’’ sistemiyle ev geliştirmede telefonla sipariş dönemini başlatan Koçtaş, Türkiye’nin tüm il ve ilçelerine ürün teslimatı yapıyor. KOÇ’A SATILMAYACAK Maliye Bakanı Unakıtan Tekel özelleştirmesini yine aynı yaklaşımla savundu: Sabancı Telekom aynen devam Ekonomi Servisi Sabancı Holding, Sabancı Telekomünikasyon Hizmetleri AŞ’nin mevcut faaliyetlerini sürdüreceğini ve gerekli yatırımlarını gerçekleştirmeye devam edeceğini bildirdi. Sabancı Holding AŞ’den borsaya gönderilen açıklamada, 25 Nisan 2006 tarihinde yaptıkları özel durum açıklamasıyla, Sabancı Telekomünikasyon Hizmetleri AŞ’nin hisselerinin tamamının ve Sabancı Telekomünikasyon Hizmetleri AŞ’nin bağlı ortaklığı konumunda bulunan Türknet Bilgi Hizmetleri AŞ’nin Sabancı Grubu şirketleri elinde bulunan 4 adet hissesinin Koç Grubu şirketlerine satımı için Koç Grubu şirketleri ile hisse devir ve temlik sözleşmesi imzaladıklarını duyurdukları anımsatıldı. Açıklamada şunlar kaydedildi: ‘‘Ancak taraflar, bugün almış oldukları karar doğrultusunda, söz konusu hisse devrini gerçekleştirmemeye ve bahse konu hisse devir anlaşmasını sonlandırmaya karar vermişlerdir.’’ Fiyat, dönemin piyasa şartlarına uygun ? CHP Milletvekili Kepenek, 2003 yılında özelleştirilen Tekel’in alkollü içki bölümünün değerinin 2.5 yılda üç katına çıktığına dikkat çekti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Ankara Milletvekili Yakup Kepenek, TEKEL’in alkollü içkiler bölümünün özelleştirilmesi konusunu bir soru önergesiyle TBMM gündemine taşıdı. Kepenek, ‘‘alkollü içkiler bölümünün özelleştirilmesinden hemen önce yapılan ve 100 trilyon lira olduğu açıklanan alımlar ve devir işlemlerinden bir gün önce şirketin 10 trilyon liralık KDV borcunu Tekel’in üstlenmesinin fiyat farkının oluşumunun nedenlerinden biri’’ olup olmadığını sordu. Kepenek, şimdiki satış fiyatının 2.5 yılda 3 katına çıkmasının özelleştirme fiyatının gerçek değerinin çok altında olduğunu kanıtladığını vurguladı. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, soru önergesine verdiği yanıtta ‘‘Şubat 2004 dönemine ilişkin KDV ve ÖTV’nin alıcı tarafından ödenmesi, ancak bu döneme ait hasılatın Tekel’de kalmasının temin edilmesinin önemli olduğunu, tahsil edilen tutarlar içinde yer alan ve yaklaşık toplam tutarı 45 trilyon olan KDV ve ÖTV’nin şartname gereği alıcı tarafından ödendiğini’’ bildirdi. Unakıtan, ‘‘Devir tarihinden bir gün önce ödendiği belirtilen ve eleştirilen 10.6 trilyon tutarındaki KDV ise Ocak 2004 döneminde gerçekleştirilen satışlara ilişkin olarak müşterilerden tahsil edilen ve normal vade tarihi olan 26 Şubat 2004’te vergi dairesine ödenmek zorunda olunan bir vergidir’’ dedi. ‘Gerçeğe aykırı muhasebeleştirme’ Toprak’a 2.5 yıl hapis Haber Merkezi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredilen Toprakbank’ın eski sahibi Halis Toprak, ‘‘Gerçeğe aykırı muhasebeleştirme’’ suçundan 2.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında, son sözü sorulan Halis Toprak ve diğer 10 sanık beraatlarını istediler. Daha sonra kararını açıklayan mahkeme heyeti, bankanın eski sahibi Halis Toprak hakkında, tahsis edilmemesi gereken kredinin tahsis edilmesi yoluyla dolandırıcılık ve zimmet suçundan açılan davaların zamanaşımına girdiği gerekçesiyle düşürülmesine karar verdi. Ancak Halis Toprak, ‘‘gerçeğe aykırı muhasebeleştirme’’ suçundan önce 3 yıl hapse mahkum edildi. Bu ceza duruşmalardaki iyi hali göz önüne alınarak hapis cezası 2.5 yıla indirildi. Toprak ayrıca 7 bin 500 YTL para cezası çarptırıldı. Halis Toprak’ın avukatları kararı temyiz edeceklerini açıkladı. Türklerin ayak profili çıkarılacak Türkiye tarihinde ilk kez ırka ve yaşam bölgesine dayalı fiziksel farklılık, bilimsel bir araştırmayla açıklanacak. Doğu’dan Batı’ya, Karadeniz’den İç Anadolu’ya geçerken büyüyen ayak numaraları, farklılaşan ayak problemleri, 1980 sonrası doğanların tamamen farklı ayak yapıları ve bölgeye göre değişim gösteren kemik yapıları ile Türkiye’nin gerçekleri bilimsel olarak ortaya konmuş olacak. Araştırmanın Doğu ve İç Anadolu’yu içeren ayağı dün başladı. 15 Eylül’e kadar ‘‘Polaris Mobil Araştırma Merkezi’’ 10 ili gezecek. Polaris, 5 yılda tamamlanacak bu araştırma için 5 milyon dolarlık ArGe bütçesi ayırdı. EFES SATIŞLARINI YÜZDE 19.4 ARTTIRDI Efes’in üreticisi Anadolu Efes bu yılın ilk yarısında yurtiçi ve yurtdışı toplam bira satış hacminin geçen yıl aynı döneme göre yüzde 19.4 artışla 9.2 milyon hektolitreye ulaştığını bildirdi. Anadolu Efes’ten borsaya yapılan açıklamada, sadece yurtiçi satış hacmininse 2006 yılının ilk çeyreğinde sert geçen kış aylarının olumsuz etkisine rağmen ilk altı ayda yıllık bazda yüzde 2.3 büyüyerek 3.4 milyon hektolitreye ulaştığı belirtildi. Bu yılın ilk altı aylık döneminde yüzde 11.2 artış göstererek 0.3 milyon hektolitreye ulaşan ihracat satışları da eklendiğinde şirketin Türkiye bira faaliyetlerinin toplam satış hacmi yıllık bazda yüzde 3 artış göstererek 3.7 milyon hektolitre seviyesine çıktı. Şubat ayı sonu itibarıyla satın alımı tamamlanan Rusya’daki Krasny Vostok (KV) Bira Grubu’nun MartHaziran 2006 dönemindeki satış hacimleri hariç tutulduğunda ise şirketin yurtiçi ve yurtdışı toplam bira satış hacmi yüzde 9 artışla 8.4 milyon hektolitre oldu. AVRUPA YATIRIM BANKASI’NDAN EĞİTİME 50 MİLYON AVRO’LUK KREDİ Avrupa Yatırım Bankası’ndan ‘‘eğitim’’ amaçlı 50 milyon Avro’luk kredi sağlandı. Hazine Müsteşarlığı’ndan yapılan açıklamada, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülen ‘‘Çerçeve Eğitim Projesi’’ kapsamında, 2002 yılında Avrupa Yatırım Bankası Yönetim Kurulu tarafından onaylanan 100 milyon Avro tutarındaki finansmanın son dilimi olan 50 milyon Avro’luk krediye ilişkin anlaşma imzalandı. Kredi anlaşmasıyla ‘‘1460 okula bilişim teknolojisi sınıfının kurulması, bilişim teknolojisi sınıflarında yaşanan problemlerin ilgili firmalara doğrudan aktarılması ve problemlerin anında çözümlenmesi’’ amacıyla, bilgisayar ve telefon tabanlı bir ‘‘çağrı merkezi’’nin kurulması öngörülüyor. Açıklamada söz konusu kredinin vadesinin yaklaşık 18.5 yıl, faizinin ise Avrupa Yatırım Bankası sabit faiz oranı olduğu bildirildi. YEŞİM TEKSTİL MISIR’DA ÜRETECEK Nergis Holding’in amiral gemisi Yeşim Tekstil, eylül ayında Mısır’da fason üretime başlıyor. Yeşim Tekstil Sanayi ve Ticaret AŞ Genel Müdürü Şenol Şankaya, AA’ya yaptığı açıklamada, Yeşim Tekstil’in cazip maliyetler nedeniyle Bulgaristan, Romanya ve Moldavya’da ek kapasiteler oluşturduğunu vurguladı. Firma olarak şu anda üretimin yüzde 20’sini bu ülkelerde gerçekleştirdiklerini kaydeden Şankaya, ‘‘Şimdi Mısır’ı inceliyoruz, görüşmelerimiz sürüyor. Maliyetler yüzünden Uzakdoğu’ya kaptırdığımız, kaçırdığımız bazı basic malları, Mısır kanalıyla geri alma şansımız olabilir. Fason üretimle 6 ay, 1 yıl gibi bir deneme sürecimiz olacak. Önümüzdeki eylül ayında ilk fason üretimine gireriz. Buradan 2030 milyon dolar ihracat yapabiliriz’’ dedi. CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle