Katalog

SAYFA CUMHURİYET 25 TEMMUZ 2006 SALI 10 KAVŞAK ÖZGEN ACAR DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr Washington, krizi Suriye ile İran’ı birbirinden koparmak için fırsat olarak görüyor Gençlerin Gözdesi ‘Altın Vuruş’! bam her şeye göz yumuyordu. UyuşMeslektaşlar, her şeye ‘‘uyuşturucu’’ diyorlar. Oysa bunların bazıları turucu için evimize gelen erkeklerle yatmama bile ses çıkarmıyordu.’’ ‘‘uyuşturucu’’ (eroin), bazıları ‘‘uyarıcı’’ (kokain) gibi değişik nesnelerdir. 2004 Ocak: Burçin Bircan (19) Türkçeye Farsçadan giren bir takı var. ‘‘2002 Super Model’’ yarışmasının ‘‘ keş (çeken)’’ anlamında. Afyonkeş birincisi, tedavi görmüştü. Eroin alış(afyon çeken), esrarkeş (esrar çeken) kanlığı için hırsızlık yaptı, porno filmgibi. Eroin batı kökenli olduğu için lerde oynadı. Arkadaşları hastane ye‘‘eroinkeş’’ değil de ‘‘eroinman’’ derine mezarlık kıyısında bırakıp kaçmışnilmiş. Eroin çekilmez, iğneyle dalardı. Selen’e eroin satanlar Burçin’e mara ‘‘şırınga (Yunanca)’’ edilir. Mude ölüm pazarlamışlardı. Geride anı habir eroinmana ‘‘Eroin mi içtin’’ didefterinde şu satırlar kaldı: ‘‘Bugün yaye soruyor, sanki ‘‘Rakı mı içtin?’’ der şamımı altüst eden uyuşturucu illegibilerden. Bu kavramlar doğru dütinden kurtulmak için ilk adımı attım. rüst kullanılmazsa, mücadelenin farkYeni bir yaşama başlamak için başarlı gerekleri de tam yapılamaz. malıyım. Kolay olmayacak. BunalımEski bir İran öyküsü vardır. Bir esdayım. Üşüyorum. Titriyorum. Çok rarkeş, bir alkolik, bir de afyonkeş, akyalnızım. Her yerim ağrıyor. Dünya şamüzeri bir kente vardıklarında kaüzerime geliyor. Bu boşluktan çıkale kapısının kapandığını gömayacağım. Ölmeyi düşürürler. Ne yapacaklarını tarnüyorum. Sonu ne olursa tışırlar. Alkolik ‘‘Kapıyı kırolsun bu illetten kurtulmamayı’’ önerir. Esrarkeş ‘‘Kalıyım. Geçmişteki hatalara pının deliğinden süzülüp asla düşmeyeceğim.’’ girelim’’ der. Afyonkeş ise Şubat: Ahmet Serdar ‘‘Şuraya sızalım, sabah Şimşek (34) baygın döndüolunca gireriz’’ önerisinde ğü otelde ‘‘Olay duyulursa bulunur. Gelin 21. yüzyıl işimden olurum’’ diyen DiTürkiyesi’nde ‘‘altın vuruş’’ yarbakır’da okul müdürü, kurbanlarından bazılarına hastaneye gitmeyince odagöz atalım: sında öldü. 2001 Mart: Evli Orhan Şubat: Üç satıcı öldü. Yılmaz (37), sevgilisi teBiri Hayri Adıgüzel (33) 19 Burçin Bircan nisçi Zeynep Yıldırım’la yaşında başlamıştı. Nur li(21) kaçamak yaptıkları derlerinden Mehmet Kutotelde ‘‘altın vuruşun’’ çiflular’ın kızı Vildan’ın ölüte kurbanı oldular. münden sorumluydu. EroNisan: Bir çocuk annein alamayınca kuyumcu si Seda Erkılıç (25) cezasoydu, gasp yaptı. 20 ay evindeki eşine para götüyattı. ‘‘Çığlık’’ adıyla hazırrürken aşırı eroinden soladığı kitabından: ‘‘Eroin kakta öldü. yaşamına bir kez girmeye Ağustos: Osman Çıgörsün. Kanına karıştıktan nar’ın (32) cesedi Dolapdesonra ölümle düello edire’de sokağa atılmıştı. yorsun. Dozajı arttırdıkça 2002 Temmuz: Kuddaha fazla, daha fazla dibeddin Gülşen (34) Zeyyor. Zamanla bilinç diye Ata Türk tinburnu’nda terk edilmiş bir şey kalmıyor ve eroinin bir binada kolundaki eroin genç yaşta getirdiği ölüiğnesiyle göçmüştü. me yeniliyorsun.’’ Ağustos: Hemşire SeyMart: Uyuşturucu satıhan Dikici’nin (24) Burcısı İhsan Ayyıldız, hassa’da kötü kokuların gelditaneye kaldırılırken yolda ği evine girildiğinde kolunöldü. daki iğne ‘‘altın vuruş’’u Mart: Üçüncüsü İlhan simgeliyordu. Avcı otel odasında ölü buKasım: Terk edilmiş bilundu. nadan kötü kokular gelinMart: Can Tanyeli’ye (26) ce polis, Tayfun Mazlum eroin satan Yusuf Sezer D. (28) adlı erin dört gün önhakkında dava açıldı. ce eroinden öldüğünü 2005 Eylül: ‘‘Gelinim Olur Melis Akpınar saptadı. musun?’’yarışmasıyla ün2003 Kasım: Bir ara tedavi de gölenen Semra Hanım’ın oğlu Ata Türk, ren üniversite öğrencisi Selen AtılAdana’da eroin ile birlikte uyarıcı hap gan (21), Irmak Kahya aracılığı ile karıştırınca öldü. eroin alarak arkadaşı İlkay Güven’in Kasım: Yıldız Teknik Üniversitesi öğ(27) evine gitti. Güven’e göre birlikrencisi Bilin Seda Kölemenoğlu (22) te iğne yapmışlar, banyodan dönTaksim’de bir barda aldığı eroinden düğünde Selen’in gözbebekleri çoköldü. Bilin’e eroini, iki yıl önce Can’a satan Yusuf sağlamıştı. tan kaymıştı. Kasım: Fatih’te Hızırdal Akınay Aralık: Atilla Karakul (28) ‘‘altın (32) evinde altın vuruşa yenildi. vuruş’’ kurbanı bir Antalyalı. 2006 Temmuz: Annesi ile babası Aralık: Atılgan’a eroini sağlayan, ayrı yaşayan Bakırköy Kız Meslek Li22 kilo eroinle yakalanan, aynı suçtan sesi öğrencisi Melis Akpınar’ın (16), 11 yıl hapis yatan bir babanın çocuğu kaldırıldığı hastanede eroinden öldüolan Irmak Kahya (25) adlı kız, Çınarğü anlaşıldı. Eroini bir barda Murat Hıcık’ta bir tuvalette eroin komasında buzır Akınay (32) sağlamış, bir arkadalundu. Basına şöyle konuştu: ‘‘Seşının evinde birlikte kullanmışlardı. len’in ölümü bana ders olmuştu. TeTemmuz: 15 yaşında eroine başdavi olmak istedim. Ancak hastanelayan Aykut Bayrak (34) adlı mühenden çıkar çıkmaz aldığım eroin az daha beni öldürüyordu. Üç yıldır badis otel odasında ölü bulundu. ABD düğmeye bastı... Dış Haberler Servisi İsrail’in Lübnan’a yönelik bombardımanına göz yumduğu için eleştirilen ABD’nin Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, Lübnan’ın başkenti Beyrut’a sürpriz bir şekilde kısa süreli ziyaret düzenledi. Kıbrıs Rum Kesimi’nden Amerikan Deniz Kuvvetleri’ne ait silah yüklü bir helikopterle diğer Amerikan savaş uçaklarının eşliğinde Beyrut’a giden Rice, Başbakan Fuad Sinyora tarafından kabul edildi. Rice’ın heyetinde yer alan üst düzey bir Amerikalı yetkili, son ana kadar gizli tutulan ziyaretin Lübnanlılara ve Sinyora hükümetine önemli bir destek gösterisi olduğunu belirterek, ‘‘Tüm olup bitenlerden sonra Beyrut’a gelmemiz Lübnan ve hükümeti için açık bir mesaj’’ diye konuştu. ABD Dışişleri Bakanı, Lübnan temaslarının ardından Kudüs’e gitti.Rice burada da İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni ile görüştü. Ortadoğu krizini ele almak üzere bölgeye gelen Condoleezza Rice, Lübnan’ın güneyinde ateşkesin sağlanmasının ‘‘acil’’ olduğunu, ancak bunun belirli şartları taşıyan, birkaç haftada bozulmayacak bir ateşkes olması gerektiğini söylemişti. Rice’ın ateşkesten söz etme ice’ın sürpriz Lübnan ziyareti, ABD’nin Ortadoğu planıyla bağlantılı. Bush yönetimi, Suudi Arabistan ve Mısır aracılığıyla baskı yaparak Şam’ı, Tahran’dan uzaklaştırmayı planlıyor. (Fotoğraf: REUTERS) si, en azından ‘‘dilde bir değişikliğe’’ denk düşmesi açısından önemli görülse de kalıcı ateşkes girişiminin, ABD’nin bölgeye yönelik uzun vadeli politikaları çerçevesinde anlaşılması gerektiği belirtiliyor. ABD’nin konumu, büyük ölçüde neocon’ların Ortadoğu’da değişim gündemiyle şekilleniyor. Sorun yalnızca İsrail’e Hizbullah için zaman tanımaktan ibaret değil. için bir fırsat olduğunu düşünüyor. New York Times gazetesi, Rice’ın da bölge ziyareti sırasında bu yönde çalışacağını yazmıştı. Bush yönetiminin, İran’dan rahatsız olan Suudi Arabistan ve Mısır gibi önemli Arap ülkeleri aracılığıyla baskı yaparak Şam’ı Tahran’dan uzaklaştırmayı planladığı belirtiliyor. Bush bu çerçevede dün Beyaz Saray’da Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Suud El Faysal ile görüştü. Suudi Arabistan Kralı Fahd’ın da bugün Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek ile İskenderiye’de bir araya gelmesi bekleniyor. The New York Times’a göre Bush, Suriye’ye, Ortadoğu’da İran’a oranla çok daha savunmasız ve topun ağzında olduğu mesajını iletmeyi hedefliyor. Suriye’den de İran ve İran’ın Lübnan’daki uzantısı olmakla suçlanan Hizbullah örgütüyle bağlarını kesmesini veya en azından gevşetmesini isteyecek. R FahdMübarek görüşmesi Bush yönetimi, bu krizin Hizbullah’ın belini kırarak Suriye ile İran’ı birbirinden koparmak, böylece değişikliği tetiklemek Gül için Rice bastırdı ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, Ortadoğu’dan sonra İtalya’ya geçerek, yarın Roma’da Lübnan ile ilgili olarak düzenlenecek uluslararası konferansa katılacak. Edinilen bilgiye göre Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, konferansa ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın yoğun girişimleri sonrasında çağrıldı. Konferansın gündeminde, bölgede ateşkesin sağlanması için izlenebilecek stratejiler, insani yardım için güvenli bir koridorun tesisi ve uluslararası askeri gücün oluşturulması bulunuyor. Gül’ün de bir konuşma yapması beklenen konferansın öğleden sonra sona ermesi, toplantının ardından da ortak bir açıklama yapılması planlanıyor. İtalya’nın ev sahipliğindeki konferansta ABD, Rusya, İngiltere, Fransa, Almanya, AB Dönem Başkanı Finlandiya, İspanya, Ürdün, Mısır ve Suudi Arabistan, dışişleri bakanları düzeyinde temsil edilecek. Konferansa BM Genel Sekreteri ve Dünya Bankası Başkanı’nın da katılması bekleniyor.Lübnan’ın konferansta başbakan düzeyinde temsil edilmesinin gündemde olduğu, ancak bölgedeki gelişmelere göre değişikliğe gidilebileceği kaydedildi.İtalya’nın önerisi ve ABD’nin onayıyla gündeme gelen konferansın Roma’da düzenlenmesi, geçen cuma günü kararlaştırılmıştı. A NKARA GÜCE SOĞUK ‘Bombalar yağarken asker olmaz’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara, Lübnan’a İsrail’in saldırılarının sona ermesinin ardından ‘‘yaraları saracak’’ nitelikte bir barış gücü gönderilmesine sıcak bakıyor. Diplomatik kaynaklar, hava saldırılarının durması ve Hizbullah’ın silah bırakması durumunda Türkiye’nin olası bir NATO ya da BM gücünü komuta edebileceğini belirtiyorlar. Kaynaklar ‘‘Bomba yağarken bölgeye asker göndermek hiçbir işe yaramaz’’ açıklamasını yapıyor. Bölgede konuşlandırılacak uluslararası gücün niteliğine dair belirsizlik de sürüyor. ABD’deki ‘‘şahin’’ çevrelerin uluslararası güç için farklı misyonlar tasarladıkları, bu çerçevede bir NATO gücünden yana oldukları belirtilirken Türkiye’nin adının bu tartışmalarda da geçmesi belirsizlikleri arttırıyor. AB Ortak Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Javier Solana, barış gücüne birçok AB üyesinin katkıda bulunmasını beklediğini bildirdi, ancak bu gücün tanımına dair net yorum yapmadı. Celal Bey İsterse Tahran’a Buyursun! Sayın Celal Şengör, ‘‘Tarih yerinde güzeldir’’ sözlerimize ikinci bir yazı ile tepki gösterdi. Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji Dergisi Yayın Yönetmeni Orhan Bursalı ile Prof. Dr. Reha Günay da açık seçik bir dille, Celal Bey’i aydınlatmaya çalıştılar. İki yazıya sözcüğü sözcüğüne katılmamak olanaksız. Sayın Günay, ‘‘Bu fikre Sayın Şengör’ün de artık katılacağını umuyorum’’ diyerek noktayı koydu. Niyetimiz tartışmayı başa döndürmek değil. Celal Bey’in son yazısındaki iki noktada okurları bilgilendirmek istiyorum. Birincisi, ‘‘Merhum Ekrem Akurgal’ın Anadolu Uygarlıkları kitabının son baskılarına bakarsa orada da benim katkımı görecek, üstelik rahmetli hocamın benden ‘kıymetli dostum’ diye bahsettiğini okuyacaktır’’ demesinin ardından gelen şu sözlerini de ekleyelim: ‘‘... Özgen Bey gibileri bu kurumların korunmalarına, yücelmelerine ne derece katkı yaptılar? Bu kurumların görevlerini yapamadıkları Türkiye’nin bu nedenle çürüyen müzelerine Karun hazinesini düşüncesiz bir şovenizmle geri getirenler şimdi sorumlulukları altında ezilmekte midirler?’’ Türk arkeolojisine önemli katkılar yapan Akurgal’ı 1948’den beri tanıdığımı, yaşamöyküsü ile ilgili kitaba emeğimi, yakınları kendisine söyleyeceklerdir. Işıklar içinde yücelmesini dilediğim Akurgal’ın neden son zamanlarda yanıldığını şimdi anladım. Ekrem Hoca’nın 80 yaşına merdiven dayadığı günlerde Celal Bey’in katkılarının New York Karun Hazinesi davasına nasıl yansıdığını kısaca anımsatmakla yetineceğim. Dördü Türk, ikisi Amerikalı uzmanın New York Metropolitan Sanat Müzesi’nde Karun Hazinesi’nin incelemesi, tarafların avukatları, Türk diplomatları önünde sürüyordu. 80’lık Akurgal, herkesin önünde, ‘‘Bu eserlerin bir bölümünü burada bırakalım!’’ deyince, orada bulunanlar arasında nasıl bir soğuk hava estiğini düşünebilirsiniz. TürkAmerikalı bilim insanlarının tepkileri, avukatların ricası üzerine konsolosluk yetkilileri devreye girip Akurgal’ı ilk uçakla Ankara’ya gönderdiler. Anlaşılan, Celal Bey, Akurgal’a bu noktada katkı yapmıştı. Kendimden söz etmemeye özen göstermişimdir. Ancak bu kez iki noktada bunun dışına çıkacağım. Birincisi, geçen sonbaharda Florida’da toplanan bazı ABD müze yöneticileri, özel koleksiyoncular, öteki ülkelerde de başlayan eserleri için dava açılması eğilimini tartıştılar. İtalyanlar, Yunanlar, Paul Getty ve Metropolitan’a açtıkları davaları görüştüler.. Kürsüden yapılan bazı konuşmaları, alçakgönüllülüğün dışına çıkarak özetliyorum: ‘‘Türk gazeteci Özgen Acar’ın Karun Hazinesi ile başlatıp ardından Elmalı Definesi ile sürdürdüğü davalar, öteki kurban ülkelerin gözünü açtı. Bu eserlerin Türkiye’ye geri verilmesi öteki ülkeleri de uyandırdı. Acar’ın açtığı baraj kapaklarından sonra Amerika müzeleri ne ölçüde boşalacak, buna karşı ne önlemler alacağız?’’ Bursalı yazısında, ‘‘...insanlığın vicdanı bu açıdan UNESCO’da örgütlendi, çok sayıda koruma yasaları hayata geçirildi’’ diyor. Sevgili Orhan UNESCO’ya değinmeseydi, ikinci noktayı yazmayacaktım. UNESCO, İslam Konferansı Örgütü ile birlikte, 57 Eylül’de Tahran’da, üye ülkelerin genç gazetecilerini ‘‘Tarih neden yerinde güzeldir, bu ülkelerden yağmalanıp kaçırılmış tarihsel, kültürel, dinsel miras nasıl geri alınır?’’ konusunda eğitmek amacıyla üç günlük bir işlik düzenledi. UNESCO, Müslüman ülkelerin genç gazetecilerini eğitmek için Türkiye’den Özgen Acar’ı davet etti. Celal Bey isterse Tahran’a buyursun! İsrail’in sivillere yönelik saldırıları İngiliz basınının gündemine yerleşti. Dün Guardian ve Independent gazeteleri, İsrail’in önceki gün Lübnan’da gerçekleştirdiği bombardımanın kurbanlarına yer verdiler. 3 kişinin öldüğü bombardımanlardan birinde yaralanan 16 kişiden olan anne ve yanında ağlayan 12 yaşındaki oğlu Ali Şaita’nın resmini basan Independent, ‘‘Bir savaş suçu mu’’ sorusunu ortaya attı. Haberde, İsraillilerin Taire’de köylülere evlerinden ayrılmaları talimatı verdiği, talimatın yerine getirilmesi sonrasıysa minibüslerle güvenli bölgeye giden konvoya saldırdığı yazıyor. Independent muhabiri Robert Fisk’e göre ‘Savaş suçu mu?’ İsrail birlikleri Lübnan’da ikinci kez savaş suçu işledi. ‘‘İsrail ordusu 9 gün önce de komşu köy Marvahin’de köylülerden evlerinden ayrılmalarını istemişti. Daha sonra halkın taşındığı kamyonlardan birine füze attılar, içerdeki kadınlar ve çocukların ölümüne neden oldular. Taire’de ise sivilleri öldürdüğü sanılan Hellfire füzesinin Florida’da Lockheed Martin şirketince üretildiği sanılıyor.’’ Guardian da olayı manşetine taşırken güvenli bir yere gitmeye çalışan Lübnanlıların, bu yolda füzenin hedefi olduğunu yazdı. Gazete, İsrail saldırısının hedef tahtasındaki sivillerin çıkmazının trajik yönlerini vurguladı. (Fotoğraf: AFP) Lavrov: Belirsiz pek çok konu var İsrail Başbakanı Ehud Olmert de Lübnan’ın sınırlarını kontrol etmek için AB ülkelerinden oluşan bir askeri gücün bu ülkede konuşlandırılmasından yana olduğunu açıkladı. Olmert, bu Avrupalı gücün görevinin, BM Güvenlik Konseyi’nin 1559 sayılı kararının tam olarak uygulanmasını ve dolayısıyla da Hizbullah’ın askeri kapasitelerinin ortadan kaldırılmasını da kapsaması gerektiğini ifade etti. Uluslararası güç eğer bu misyonu üstlenirse doğrudan Hizbullah ile karşı karşıya gelecek ve çatışmalara girmesi beklenecek. ANKA Güney Lübnan’da bir NATO gücüne Türkiye’nin katılımına İsrail kaynaklarının sıcak baktığını yazdı. Habere göre kaynaklar, ‘‘Türkiye bir NATO üyesidir, Türk askerleri çok profesyonel ve iyi eğitilmiş’’ görüşünü öne sürdüler. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Roma’da yarın başlayacak Ortadoğu görüşmesinde ele alınacak en önemli konulardan birini, bölgeye uluslararası güç yerleştirilmesinin oluşturduğunu kaydetti. Lavrov, ‘‘Belirsiz çok konu var; bu (barış gücü askerleri) nasıl formüle edilecek? Kim birlik gönderecek ve bunların görevi ne olacak? Biz tarafların uzlaşı ilkesi ve BM Güvenlik Konseyi’nin bu tip operasyonların görev tanımıyla ilgili yönetmeliğini göz önünde bulundurarak hareket ediyoruz’’ diye konuştu. Fransız Liberation gazetesi de NATO çerçevesinde oluşturulacak böyle bir güce Fransa ve Türkiye’nin komuta edebileceğini yazdı. Gazete, 1983’te Beyrut’ta düzenlenen ve Fransız askerlerinin de bulunduğu, 58 kişinin öldüğü bir saldırıyı hatırlatarak Lübnan’da bir müdahalenin risksiz olmadığını belirtti. Hizbullah lideri Şeyh Hasan Nasrallah, İsrail’in başlangıçta itiraz ederken daha sonradan uluslararası güç lehine bir tutum almasının ‘‘dikkate değer’’ olduğunu vurguladı. Hizbullah, helikopteri kendilerinin düşürdüğünü duyurdu İsrail helikopteri düştü Dış Haberler Servisi Lübnan’ın mada, Sayda Limanı yakınlarında saatlerinde Marun el Ras civarındagüneyinde İsrail askerleri ile Hizbul ki Dueyr köyünde de 6 kişinin ya ki Hizbullah tarafından kullanılan lah militanları arasında şiddetli çatış ralandığı ifade edildi. gizli tünellerden askerlere ateş açtımalar yaşanırken İsrail’e ait bir heliBombalı saldırıların yanı sıra Lüb ğı, çıkan çatışmalarda 9 askerin yakopter Lübnan sınırı yakınlarında nan’ın güneyinde kara birliklerini ralandığı bildirildi. İsrail askerleri, düştü. Hizbullah, helikopteri kendi arttıran İsrail ordusunun ‘‘terörün Sur kenti çevresinde, Hizbullah milerinin düşürdüğünü açıkladı, İsrail or merkezi’’ olarak nitelediği Bint litanlarının füze fırlattığı 9 rampayı dusundan ise bir açıklama gelmedi. Cbel’in mahallelerine girdiği, böl yok etti, önceki gece boyunca 270’ten El Arabiya ve El Cezire televizyon ka gede İsrail askerleri ile Hizbullah fazla hedefe saldırıda bulundu. nalları, helikopterin, Hizbullah Şiddetli çatışmaların ardıngerillalarıyla çarpışan yaralı asdan birkaç gün önce İsrail askerleri taşıdığını duyurdular. Ölü kerlerinin kontrolüne geçen Maya da yaralılar hakkında da bilrun el Ras yakınlarında da çaaldırıların başından beri ilk gi verilmedi. tışmalar sürüyor. kez bir Filistin mülteci kampını İsrail, Lübnan’a saldırılarının İsrail ordusundan yapılan bombalayan İsrail, Lübnan’daki başlangıcından bu yana ilk kez açıklamada, yeni kara birliklegüçlerinin sayısını arttırıyor. bir Filistin mülteci kampını bomrinin önceki gece yarısından baladı. Sur kenti yakınlarındaki sonra Lübnan’a girdiği bildiRaşidiye mülteci kampına yörildi. İsrail ordusu, Marun el nelik saldırıda biri 4 aylık bir bebek gerillaları arasında şiddetli çatışma Ras köyünde 2 Hizbullah militanını olmak üzere 6 kişi yaralandı. lar yaşandığı bildirildi. Çatışmalar yakaladıklarını bildirdi. Militanların Lübnan’a dönük dünkü İsrail sal da 2 İsrail askerinin öldüğü, 17’si ‘‘tutuklu’’ olarak sorgulanacağı belirtiliyor. Güney Lübnan ile savaşın başdırılarında 1 sivil öldü, 10 kişi ya nin yaralandığı kaydedildi. İsrail ordusundan yapılan açıkla lamasından bu yana 13 gündür İsraralandı. Lübnan polisinden yapılan açıklamada, ülkenin güneyine yöne mada, çatışmalarda birkaç İsrailli il askerleri ilk kez 2 Hizbullah mililik hava akınlarında, Hallusiye’deki askerin hafif yaralandığı bilgisi ve tanını yakalamış oldu. İsrail’in kuzeyindeki askeri bölge evine füze isabet eden bir kişinin rildi, ancak Hizbullah kayıplarına komutanı Udi Adam, İsrail saldırılaöldüğü, Hinniye köyünde ise 4 ki değinilmedi. şinin yaralandığı belirtildi. AçıklaHizbullah gerillalarının, dün sabah rının haftalarca süreceğini söyledi. S Elmek: oacar?superonline.com Faks: 0312. 442 79 90 CUMHURİYET 10 K