Katalog

14 TEMMUZ 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kart ile Kılıçdaroğlu, Resmi Gazetedeki sansürün gerekçesini sordular 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA CHP’den El Kadı başvurusu Mumcu’dan tazminat alamadı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, ANAVATAN Genel Başkanı Erkan Mumcu aleyhine açtığı 25 bin YTL’lik manevi tazminat davasının karar duruşması Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görüldü. Erdoğan’ın avukatı Fatih Şahin, Mumcu’nun Maliye Bakanı Kemal Unakıtan hakkındaki gensoru önergesinin TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesi sırasında Mumcu’nun Erdoğan’ı ‘‘arazi kapatmakla ve hukuka aykırı işlemlerinde başkalarını kullanmakla’’ itham ettiği yönündeki iddialarını yineleyerek tazminata hükmedilmesini istedi. Yargıç Cengiz Çifçi, davanın reddine karar verildiğini açıkladı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Konya Milletvekili Atilla Kart ile İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Yasin El Kadı ile ilgili olarak Dışişleri Bakanlığı’na başvurdu. CHP’liler, BM Güvenlik Konseyi ve Yaptırımlar Komitesi Kararları çerçevesinde bütün mal, para, hak ve alacakları dondurulan kişilerle ilgili olarak Bakanlar Kurulu tarafından oluşturulan listelerin 2004, 2005 ve 2006 yıllarında hangi gerekçeyle Resmi Gazete’de yayımlanmadığının kendilerine bildirilmesini istedi. Çocuklar... Kürsüde bir belediye başkanı... Karşısında yaşları 812 arasında değişen kız ve erkek çocukları... Bolu Belediye Başkanı AKP’li Alaaddin Yılmaz, kentteki Kuran kursu öğrencilerini ‘Nikâh Salonu’na toplamış, konuşuyor: ‘‘Yaşıtlarınız deniz kıyısında tatil yaparken sizler hocalarınızla beraber dinimizi, inancımızı, Kuran’ımızı öğrenmeye gayret ediyorsunuz. Sizlerle iftihar ediyor, gurur duyuyorum...’’ 812 yaş grubundaki kız çocuklarının tümü sıkmabaşlı, erkekler ise üç numara tıraşlı. Bolu’da 60 cami ve üç merkezde açılan Kuran kurslarında 1780 çocuk, yaz aylarında tatil yapmıyor... Çocuklar sokaklarda oynayacakları yerde Kuran kursuna gidiyorlar... Çocuklar kitap okumuyor, Kuran öğreniyor.... Çocuklar yaşamlarını çoğaltmak için müzik, resim öğrenmiyorlar, camilere gönderiliyor... 2006 yılının Türkiyesi’nden ibret verici bir fotoğraf önümüzde duruyor... Çocuklar spor yapmıyor, çocuklar yüzme bilmiyor, tenis oynamıyor... Çocuklar camiye, Arapça kursa gidiyor... Bolu Belediye Başkanı ne diyor Nikâh Salonu’nu dolduran ve çoğu da ayakta kalan çocuklara: ‘‘Sizler gibi dinine bağlı insanlar olduğu müddetçe dinimiz de ülkemiz de ilelebet payidar olacaktır. Sizler yaz tatilinde oynamak yerine camilere koştukça bu ülke gerçekten sağlam temeller üzerinde devam edecektir.’’ Toplantıya Bolu Müftüsü Ahmet Okutan da katılmış... Bakın laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin müftüsü neler söylüyor konuşmasında: ‘‘Allah’ın dediğini yapmayan, gösterdiği yoldan gitmeyen insan, dünyaya sahip olsa da mutlu olamaz...’’ Bir belediye başkanı ve bir müftü... Karşılarında 812 yaş grubunda 1780 çocuk... Burada yapılan apaçık siyaset... Hele müftü Ahmet Okutan’ın şu sözlerine ne denir: ‘‘Allah’ın insanların yapacağı şeyleri bilmesine kader, yazılan şeyin günü geldiğinde gerçekleşmesine kaza denir. Tevekkül de insanın elinden gelen gayretleri sarf ettikten sonra gerisini Allah’a havale etmesidir.’’ Sıkmabaşlı kız çocukları... Başları üç numara tıraşlı erkek çocukları... Burası laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin Bolu kenti... ??? Bolu’da yaşanan olay, Türkiye’nin nereye götürülmek istendiğinin en büyük kanıtı değil mi? Ahmet Necdet Sezer’in Cumhurbaşkanı olmadığı bir AKP iktidarı, laik demokratik Türkiye’yi Malezya, Endonezya, Pakistan gibi ‘‘şeyhlerin, şıhların’’ ülkesi yapacaktır... Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok, Cumhuriyet savcılarını göreve çağırırken ‘‘laik demokratik Cumhuriyet’in altının oyulduğunu’’ belirtip ‘‘tehlikenin farkında olmayanları’’ uyarıyordu... Bolu’da 1780 çocuk... Van’da 2000 çocuk... Trabzon’da 1500 çocuk... Türkiye’nin her yerinde çocuklar yaz tatilini camilerde Arapça Kuran kursunda geçiriyor... Fethullahçıların ‘‘Türkçe Olimpiyatı’’nın Ankara Sanayi Odası toplantısında, İstiklal Marşımızın on kıtasını ve Necip Fazıl’ın şiirlerini okuyan 4 yaşındaki Suğra Bal acaba sağlıklı bir biçimde gelişip büyüyecek mi? İnsanların gözyaşlarıyla izlediği Suğra bugün Türkiye’nin gündeminde... Peki on yıl sonra ne olacak bu küçük kız çocuğu? Dört yaşında bir kız çocuğunun, yetişkinlerin bulunduğu bir toplantıda ‘‘çocuk kimliği’’ dışında hareket etmesi, duygusal gelişim açısından doğru mudur? Bu soruya çocuk psikoloğu Aynur Sayım ‘‘hayır’’ yanıtını veriyor... Diyor ki: ‘‘Çocuğa böyle bir sorumluluk yüklenmesi, ön plana çıkarılması ve onaylanması, çocuğun kişiliğini olumsuz olarak etkileyebilir...’’ AKP iktidarı, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e karşın çocukları siyasetin içine çekiyor, ‘‘din ve inanç özgürlüğü’’nü öne sürüp Türkiye’nin dört bir yanında ‘‘hayırseverleri’’nin desteğiyle Kuran kurslarına göndermeyi destekliyor... Yarın Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olunca vay Türkiye’nin haline... ABD, BM ve AB için ‘‘El Kadı’’ hâlâ ‘‘terörist’’ ama Erdoğan’a göre hayırsever... Fotoğraf ortada... Türkiye nereye gidiyor? ??? Atatürk Türkiyesi’nden bir fotoğraf daha: CHP İzmir Milletvekili Erdal Karademir, Kültürpark’ta müzede sergilenen Namık İsmail’in 1925 yılında yaptığı ‘‘Yatan Çıplak’’, Şeref Akdik’in ‘‘nü’’ adlı yağlıboya resimlerinin ‘‘muzır’’ ve ‘‘ahlakımıza ve geleneğimize aykırı’’ bulunduğu gerekçesiyle kaldırıldığını açıkladı... Karademir, Bakan Atilla Koç’a yanıtlaması için bir soru önergesi verdi... İki resmi kaldıran kişi İzmir Kültür ve Turizm Müdürü Metin Atsal mıdır? Erdal Karademir, ayrıca Metin Atsal’ın zimmetine para geçirmekten ‘‘kınama cezası’’ aldığını da öne sürüyor... Allianoi Su Perisi’ne destek için; Banka Hesap No: ‘‘Akbank Bergama Şubesi DHV: 33453012’’ El Kadı ‘küresel terörist’ ? Baştarafı 1. Sayfada Çalışma grubu CHP’li milletvekillerinin yaptığı başvuruda, BM Güvenlik Konseyi ve Yaptırımlar Komitesi’nin kararlarına göre, üye ülkelerden terörizmin finansmanının önlenmesi, terörist amaçlara hizmet etmeye yönelik doğrudan veya dolaylı mali kaynak yaratılmasının önüne geçilmesi, terörist eylemlerle ilgili kişi ve kuruluşların 2006 tarihli listenin 60. sırasında yer aldı. ABD Hazine Bakanlığı’nın terörün parasal kaynaklarını önleme amacıyla yürüttüğü program kapsamında da El Kadı ‘‘terörü finanse edenler’’ listesinde bulunuyor. Söz konusu liste son olarak 19 Haziran 2006 tarihinde güncellendi. Bu listede Erdoğan’ın ‘‘hayırsever bir kişi’’ dediği El Kadı, ‘‘küresel terörist’’ olarak tanımlandı. Erdoğan El Kadı’ya ilişkin şu değerlendirmeyi yapmıştı: ‘‘Ben Yasin Bey’i tanıyorum ve kendime inandığım gibi inanıyorum. Yasin Bey’in bir terör örgütüyle münasebet kurması, ona destek vermesi mümkün değil. Türkiye’yi seven, ki ailesi itibarıyla da geçmişi itibarıyla da Türk her türlü mali kaynaklarının derhal dondurulması, tüm ülkelerden, yayımlanan listelerde adı geçen kişiler hakkında derhal tedbir kararı alınmasının istenildiği dile getirildi. Bu çerçevede, Dışişleri Bakanlığı’nın ve burada yatırımları olan bir insandır. Hayırsever olmaktan başka hiçbir özelliği olmayan bir insandır. Cüneyd Beylerle geçmişte ortaklıkları oldu, sonra zaten Cüneyd Bey o ortaklıktan, o şirketten ayrıldı... Böyle yargısız infaz yapılmaz. Savcı takipsizlik kararı vermiş mesela Yasin Bey’le alakalı olarak. Bununla ilgili yeniden yargı süreci başlatılsın deniyor. Var mı böyle bir anlayış? ABD’de bu şeyin içerisine alınmış, bizim dönemimizde böyle bir şey yapılmış... Nerede yapılmış? Hiç ilgisi alakası olmayan, sadece gazete haberleriyle aynı haberler böyle dönüp dönüp duruyor, kafalar bulandırılmak suretiyle bakıyorsunuz Cüneyd Bey’in üzerinden, Yasin Bey’in üzerinden aslında hedef belli biz yıpratılmak istiyoruz.’’ da, buna bağlı olarak da konuyla ilgili bilgileri değerlendirmek, çalışma grubuna iştirak etmek, gerekli araştırma ve incelemeyi yapmak üzere Maliye Müfettişleri Hamza Kaçar ile Can Galip Sabuncu’nun görevlendirildiği belirtildi. Kaçar’ın, 3 yılı bulan bir süre boyunca yaptığı araştırma sonucunda Erdoğan’ın Danışmanı Cüneyd Zapsu ile BM kararlarına göre mal varlıkları dondurulan ve El Kaide terör örgütüne finansal ve lojistik destek sağladıkları yolunda bilgiler bulunan Yasin El Kadı ve Wa’el H. Julaidan arasında, yasa dışı kara para faaliyetlerinin bulunduğu ve teröre finansman sağlandığı yolunda ciddi kuşkular uyandıran tespitlerde bulunduğu vurgulandı. Engellemeler yaptı Bu ilişkiler ağı içinde Al Baraka Türk Özel Finans Kurumu AŞ ve benzeri yapılanmaların da iştiraklerinin bulunduğunu ayrıca tespit edildiği dile getirilen başvuruda, bu aşamadan itibaren Maliye Bakanı Unakıtan’ın yasa ve teamüle aykırı bir şekilde bu çalışmalara müdahale etmeye başladığı, siyasi ve bürokratik müdahalelerle engellemeler yaptığı kaydedildi. koordinasyonunda, Genelkurmay Başkanlığı, Adalet, İçişleri, Maliye Bakanlıkları, MİT ve Hazine Müsteşarlıkları, SPK ile BDDK temsilcilerinden oluşan bir çalışma grubu oluşturulduğu anımsatılan başvuru ALEVİ DERNEKLERİ : ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Deniz Baykal Sisam’a gidecek ? ANKARA (AA) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Sisam adasında yapılacak Sosyalist Enternasyonal toplantısına katılacak. Aynı zamanda Sosyalist Enternasyonal Genel Başkan Yardımcısı olan Baykal, toplantıya katılmak üzere 15 Temmuz Cumartesi günü Sisam adasına gidecek. Baykal’a ziyaretinde Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen ile Dış İlişkiler Sorumlusu Petek Gürbüz eşlik edecek. Başbakan’ın algılama sorunu var ? Erdoğan’ın “Türkiye’de zorunlu din dersi yok” şeklindeki konuşmasına tepki gösteren Aleviler, ‘‘O zaman anayasayı değiştirsinler’’ diyerek yanıt verdiler. İSTANBUL/ANKARA (ANKA) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın zorunlu din dersi nedeniyle AİHM’de dava açılmasını eleştirerek ‘‘Türkiye’de zorunlu din dersi diye bir şey yok. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi var. Zorunlu olmasına AKP olarak taraftar değiliz’’ şeklinde konuşmasına Alevi derneklerinden tepki geldi. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı avukat Kazım Genç, Erdoğan’ın sözleri üzerine ‘‘O zaman anayasayı değiştirsinler’’ derken, ilköğretimde okumayazma, matematik ve bunun gibi dersler anayasa ile güvence altına alınmamışken Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin anayasa ile zorunlu tutulmasını eleştirdi. Genç, Erdoğan’ın Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu tarafından hazırlanan müfredat programını uzmanlara inceletmesini istedi. Genç, ‘‘Bu incelemeyle Başbakan Erdoğan, kitaplarda hangi dinler hakkında genel kültür veriliyor, alsın baksın. Başbakan’a bilmeden konuşmak yakışmıyor’’ dedi. Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Sekreteri Fevzi Gümüş ise Başbakan Erdoğan’ın, mitinglerde ‘‘açız’’ diye bağıran çiftçiye ‘‘ananı da al git’’ dediğini anımsatarak ‘‘Başbakan, Birleşmiş Milletler’in terörist saydığı Yasin El Kadı’ya kefil olduğunu söylüyor. Fiskobirlik’e çatıyor. Bu Başbakan’ın algılama sorunu olduğunu gösterir’’ diye konuştu. Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez de Başbakan Erdoğan’ın bu sözleriyle ‘takıyye’ yaptığını söyledi. Bu konuda örgüt olarak imza kampanyası başlattıklarını kaydeden Geçmez, Türkiye’nin sorunlarının çözülmesinden yana olduklarını ifade etti. Erdoğan’ın ‘‘Türkiye’de zorunlu din dersi yoktur’’ açıklamasıyla ilgili olarak da Geçmez, Erdoğan’ın okullardaki Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitaplarını okumasını önerdi. Geçmez, bu kitaplarda sadece Sünni İslam’a ilişkin bilgilerin verildiğini vurgulayarak şunları söyledi: ‘‘Türkiye’de yurttaşlar ahlaksız mıdır ki devlet onlara ahlak dersi veriyor. Yıllardır demokrasiden, hukuksuzluktan sıkıntı çeken Başbakan’ın takıyye yapması üzücüdür. Aleviler net ve açıklar, şunu söylüyorlar: Türkiye evrensel hukuk normlarına kavuşmalı. Geçmişteki eşit yurttaşlık tekrar bu topraklarda yeşermelidir. Bunlar geldikten sonra sıkıntı kalmayacaktır.’’ Rahşan Ecevit TBB’de ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DSP Kurucu Genel Başkanı Rahşan Ecevit, ‘‘sağlısollu ittifak’’ girişimi çerçevesinde Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok’u ziyaret etti. Rahşan Ecevit, ziyarette yaptığı konuşmada, ‘‘Türkiye’de henüz istikrar sağlanamadığını’’ belirterek siyasi hayatta dağınıklık bulunduğunu söyledi. ‘‘Bu dağınıklığın derlenip toparlanması için bir çalışma yapılması mecburiyeti olduğunu’’ dile getiren Ecevit, ‘‘koalisyonların sadece seçimlerden sonra değil, seçimlerden önce de kurulabileceğini’’ ifade etti. musakart@yahoo.com ‘Polis, tarikatların kontrolünde’ Baykal, emniyetin hükümetin kontrolünden çıktığını söyledi. Cumhuriyet’i savunma çağrısı yapan CHP lideri, ‘Şu anda bir şey yok, demenin aymazlık olduğunu’ belirtti İstanbul Haber Servisi CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde bile yargılanmaktan kurtulamayacağını belirtti. Baykal, ‘‘Emniyetin hükümetin kontrolünden çıktığını, tarikatların kontrolüne girdiğini’’ söyledi. CHP lideri Baykal, önceki gün aralarında gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız’ın da bulunduğu bazı gazetelerin yöneticileriyle bir araya geldi. Bostancı’daki Çatana Restoran’da gazetecilerle yemek yiyen Baykal, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. sı olmadan sorunların çözülemeyeceğini düşündüklerini vurgulayan Baykal, ‘‘Şu anda bir şey yok, sakin olun, demek bir aymazlıktır. Unutmamak gerekir ki, demokrasiyi Cumhuriyet doğurmuştur. Demokrasiyi, Cumhuriyetin merkezine yeniden oturtmaya ihtiyaç var. Ben şunu gözlüyorum, Cumhuriyeti kazananlar demokrasi adına gözden çıkarılıyor. Bunun sonucu Türkiye’nin özgün konumunun yok olmasıdır. Dolayısıyla Cumhuriyeti savunmak demokrasinin boynunun borcudur’’ dedi. Baykal, dün de Bakırköy Belediyesi tarafından yaptırılan Görüntüleme Merkezi ve Halk Sağlığı Laboratuvarı’nın açılışına katıldı. Baykal burada yaptığı konuşmada, ‘‘Cumhuriyeti ortadan kaldırma hesabı olanlara karşı Cumhuriyeti savunacaklarını’’ vurgulayarak “Dünyada İslam dinini en iyi yaşayan ülkeyiz. Kimsenin bize bu konuda ders vermeye hakkı yok. İnanç, Allah ile kul arasındaki bir ilişkidir. Siyasetçiler aradan çekilsin. Çok dindaraz dindar diye ayırım yapma hakkı hiçbir siyasetçiye verilmemiştir’’ dedi. Türk şoför Irak’ta öldü ? MERSİN (AA) Irak’a, Uluslararası Irmak Nakliyat Şirketi adına TIR ile inşaat malzemesi götüren Mersinli şoför Mehmet Sert’in, Felluce yakınlarında mayına çarparak yaşamını kaybettiği bildirildi. Irak’ta öldüğü bildirilen Mehmet Sert’in (49) eşi Gülten Sert (47), eşinin, 27. evlilik yıldönümleri olan 10 Temmuz’da öldüğü yolunda bilgi aldığını ifade ederek ‘‘Yetkililerden eşimin ölüsünün ya da dirisinin getirilmesini istiyorum. Hiçbir sosyal güvencemiz yok. Olay yurtdışında olduğundan TIR için kaskonun ödeme yapmayacağı söyleniyor. İki çocuğumla ortada kaldım. Lütfen bize sahip çıkın’’ diye konuştu. ‘Erdoğan yargılanır’ Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda dahi yargılanmaktan kurtulamayacağını belirtti. Baykal, emniyetin, hükümetin kontrolünden çıkarak tarikatların kontrolüne girdiğine işaret etti. CHP olarak kendileri dışındaki toplumsal güçlerin katkı Protestoya sert müdahale Öte yandan, Baykal’ın konuşması sırasında Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen’i protesto eden Doğa ve Sokak Hayvanlarını Yaşatma Derneği Başkanı Susen Erkuş, bazı partililer ve görevliler tarafından sert müdahalede bulunularak alandan uzaklaştırıldı. Görevlilerin Erkuş’un saçlarını çekerek ağzını kapattıkları görüldü. Erkuş’un Ahmet Bahadırlı’nın belediye başkanı olduğu dönemde Bakırköy Belediyesi Veteriner İşleri’nde 2 bin YTL maaşla çalıştığı, ancak işe gelmediği için Erzen döneminde işten atıldığı açıklandı. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 ‘Tecrit kalkarsa eylem biter’ ? İstanbul Haber Servisi İstanbul Barosu üyesi avukatlar, ölüm orucunun 100. gününde olan avukat Behiç Aşçı’yı Şişli’deki evinde ziyaret etti. Tecritin kaldırılmasına yönelik adım atılırsa ölüm orucu eylemine son verileceğini belirten Aşçı, Adalet Bakanlığı ile görüşmelerden sonuç çıkmaması durumunda, daha çok insanın ölüm orucuna yatabileceğini söyledi. Baykal, Bakırköy Belediyesi’nin yaptırdığı halk sağlığı laboratuvarının açılışına katıldı. (TARKAN TEMUR) CUMHURİYET 05 K