Katalog

14 TEMMUZ 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr Kentin 16. yüzyıldan kalma kalesinde tarihe tanıklık edebilirsiniz 15 CAM OCAĞI’NDA EĞİTİM DÖNEMİ ‘Çeşme Faciası’ndan Müzeye! zmir, Çeşme’de güneş kızgın, deniz soğuk, dalgalar rüzgârlarla yarışıyor... İzmir çoktan Çeşme ve çevresine akın etmiş... Turistik tesisler, önceki yazlara oranla boş kalmaktan, esnaf iş olmamasından şikâyetçi. Türkiye’deki genel durumla bağlantısını kurduktan sonra bir tesis yöneticisi şöyle diyor: ‘‘Her geçen gün İslam ülkesi olduğunu ilan eden; giyim kuşamdan, davranış biçimlerine Arap ülkesi imajı veren bir yere yabancı turist niye gelsin ki!’’ Eğer günün birinde Çeşme’de tepeden tırnağa kara çarşaflı kadınların yüzdüğünü, daha doğrusu yüzmeye çalıştığını söyleyecek olsalar inanmazdım. Ama gerçek bu. Kendi gözlerimle gördüm... Öte yandan, büyük medyanın magazin sayfalarına baksanız sanırsınız ki, Türkiye’de herkes vur patlasın çal oynasın durumlarında? Aya Yorgi koyu, müziklerini yarıştıran ‘‘beach club’’larla dolu, girişlerinde uzun kuyruklar; Alaçatı’da gece yürümek, sardalya kutusunda sıkışmaktan farksız; paparazziler iş başında... Güzel şeyler de oluyor Yaratıcılığın sınırlarını zorlayın ültür Servisi Türkiye’de yaratıcılıklarını cam ile değerlendirmek isteyenlere dünya ölçülerinde eğitim olanağı sunulan Cam Ocağı bu yıl Amerika, Almanya, Avusturya, Fransa, Hollanda, Tayvan, Japonya ve Çek Cumhuriyeti’nden gelen sanatçıları ağırlıyor. Hiç cam deneyimi olmayanların da katılabildiği iki haftalık eğitimler, cam üfleme, füzyon, kalıpla şekillendirme, boncuk yapımı, alevle şekillendirme, neon ve soğuk camla heykel (finisaj) tekniklerini kapsıyor. Yurtdışında eğitmenlik yapmış isimlerin yürüttüğü iki haftalık yoğun eğitimlere sınırlı sayıda katılımcı kabul ediliyor. Eğitim sırasında kullanılan malzemelerin önemli bir kısmı Cam Ocağı tarafından sağlanırken öğrenci işleri her eğitim döneminin sonunda okul kampusunda sergileniyor. Nisan ayında başlatılan eğitim programları, 23 Temmuz 5 Ağustos tarihleri arasında ‘Cam Üfleme’ dalında B.Jane Cowie eğitmenliğinde, ‘Boncuk Yapımı’ dalında Jan Hein van Stiphout eğitmenliğinde, ‘Kalıpla Şekillendirme’ dalında Jeanne Marie Ferraro eğitmenliğinde sürecek. 5. Eğitim Dönemi olan 30 Temmuz 12 Ağustos tarihleri ara İ Bu çelişkiler ve bu hengâme bir yana, neyse ki güzel şeyler de oluyor. Örnek olabilecek şeyler... Yararlanıp ders çıkarabileceğimiz şeyler... Çeşme kasabasına gidenleriniz bilir. Tam orta yerinde 16. Yüzyıl’dan kalma Çeşme Kalesi denize doğru tüm görkemiyle yayılmıştır. Piri Reis’in haritasında da yer alan kaleyi Evliya Çelebi anlata anlata bitiremez... O gün bugün çeşitli amaçlarla kullanılan bu kale, geçen haftadan beri farklı bir nitelik kazandı. 7 Temmuz’da Çeşme Kalesi’nde, Rus ve Türk yetkililerin katılımıyla yapılan bir törenle, kapısında Rus ve Türk bayraklarının dalgalandığı ‘‘Çeşme Deniz Savaşı’’ müzesi açıldı... Çeşme Deniz Savaşı, tarihimize ‘‘Çeşme Faciası’’ diye geçen, 1770 yılının 6 Temmuz gecesi, Rus donanmasının gerçekleştirdiği baskınla, Osmanlı deniz gücünün tümüyle yok olmasıyla sonuçlanmıştı. Hep zaferlerin, kahramanlıkların müzesi olacak değil ya.. elbet yenilgilerin de önemi var. Üstelik bu yenilgiyle, Osmanlı İmparatorluğu denizcilik teknolojisinin geriliğini anlamış ve donanmayı modernleştirme yolunda ilk girişimleri başlatmıştı. Deniz Harp Okulu’nun temelleri de bu savaşta alınan yenilginin sonrasında atılmıştı. Açılış törenini kaçırdım ama, ertesi gün soluğu doğru kalede aldım. Bütün bu olayın mimarı (hem girişimcisi, hem emekçisi, hem de her şeyi) Türkiye Sualtı Arkeolojisi Vakfı Başkanı Oğuz Aydemir... Kalenin ön cephesinde iki holü kapsayan müzeyi bana o gezdiriyor. Katerina’nın Aşkları Oğuz Aydemir’i dinlerken, soluk soluğa polisiye bir roman okur gibiyim. Bizimkiler Rus Donanması’nı Karadeniz’den beklerken, Rus Donanması’nın Baltık’tan İngilizlerin yardımıyla Akdeniz’e inmesi... Mora’yı alıp Rum ları isyana katmaları... Rus Donanması’nın başındaki Kont Aleksi Orlov’un tüm yazışmaları, emirleri, hârekat belgeleri... Kont Orlov sonradan Ceşmenski, yani Çeşmeli adını alacaktır... (St. Petersburg yakınlarında Çeşme Kilisesi, Çeşme Hamamı olduğunu, o dönem inşa edilen Rus gemilerine Çeşme adı verildiğini bilir miydiniz...) Kont Aleksi Orlov’un kardeşi ve Çariçe Katerina’nın sevgilisi Kont Theodore Orlov’ın donanmaya katılışı... (müzede Katerina’nın aşkları ya da sevgilileri bölümü bile var...) Ve sonunda küçük Çeşme Limanı’nda, birbirine aborda olmak zorunda kalan 30 parçadan ve birbirlerine baştan ve kıçtan bağlı kalyonlardan oluşan Osmanlı Donanması’na yollanan iki ‘‘ateş gemisi’’ ve tüm Osmanlı Donanması’nın yanıp tutuşması... Müzede bütün bunları görüyorum. Savaş sonrası Rusya’daki yansımalarını, asılları St. Petersburg müzelerindeki Çeşme savaşını anlatan tabloların kopyalarını ve tüm Orlov belgelerini görüyorum. Bu belgelerin, 2 yıl önce San Fransisco’da bir açık arttırmada satışa çıkarıldığını, hiçbir resmi makam ilgi göstermezken, Oğuz Aydemir’in gidip satın aldığını ve müzedeki birçok şey gibi bunları da armağan ettiğini öğreniyorum. Gidip görün Çeşme Kalesi’ni ve müzesini. Buna olanak bulamayan tarih, kültür, deniz ve barış tutkunlarına, bütün bu çok ilginç olayı ve daha da fazlasını dört dörtlük dile getiren Oğuz Aydemir ve Ali Rıza İşipek’in yazdığı ‘‘1770 Çeşme Deniz Savaşı’’ kitabını öneririm (Denizler Kitabevi, Tel: 0212 249 88 93)... Diyeceğim o ki, sayfiye yerlerinde yan gelip yatmak, denize girmek, sabaha dek tepinmekle Çeşmeli, Bodrumlu, Antalyalı, Sideli, vb. olunmuyor. Ancak katkıda bulunarak olunuyor. Bir çift söz de anlı şanlı medyamıza: Bu yöreleri tüketenlere gösterdikleri ilginin binde birini bu yörelere katkıda bulunanlara gösterseler, belki de katkılar çoğalır! Ne dersiniz?.. K Anadolu Güneşi Müzik Topluluğu 27. Dünya Konferansı’nda sındaysa, ‘Kalıpla Şekillendirme & Sıcak Döküm’ konusunda Mitchell Gaudet eğitim verecek. 13 26 Ağustos tarihleri arasında ‘Cam Üfleme’ konusunda uygulamalı eğitim verecek olan sanatçı Karen WillenbrinkJohnsen. Bu tarihlerde ‘Alevle Çalışma ve Neon’ konusuna Tom Galbraith, ‘Füzyon ve Kalıpla Şekillendirme’ konusunda Angela Thwaites eğitim verecekler. 3 16 Eylül’de ise ‘Cam Üfleme’ tekniğinin eğitmeni Petr Novotny K ültür Servisi Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde 2003 yılında kurulan Anadolu Güneşi Müzik Topluluğu, 18 Temmuz’da ISME (International Society for Music Education) tarafından MalezyaKuala Lumpur’da yapılacak ‘27. Dünya Konferansı’nda konser verecek. Bu kültürlerarası buluşmada davetli topluluk olarak bulunacak olan Anadolu Güneşi, ardından, 19 Temmuz’da, bu etkinlikle bağlantılı SENTUHAN festivalinde ülkemizi halk ezgilerimizin incelikleri ve kendine özgü modernizasyonu ile temsil edecek. 2004’te Pakistan Büyükelçiliğimizin daveti üzerine İslamabad’da iki konserle yurtdışına açılmış olan topluluk, ekim ayında Macaristan Szeged Üniversitesi ‘Sonbahar Festivali’ne katılacak. Avustralya Türk Kültür Platformu’nun daveti ile 23 Temmuz’da Melbourne’da vereceği konserle turneye devam edecek olan Anadolu Güneşi’nin Sydney ve Perth’de konser vermesi yolunda görüşmeler sürüyor. Otantik tavır gibi ayrıntıları özenli bir anlayışla koruyarak çağdaş bir yorum geliştiren Anadolu Güneşi Müzik Topluluğu’nun yorumunda, yerel özellikleri korunan bağlamaya keman ve piyano gibi Batı çalgılarındaki becerileri, halk ezgilerinin özünü bozmadan katılıyor. Topulukta Kemal Bilsel Sarısözen (bağlama), Uğur Alpagut(keman), Can Kahramansoy(piyano) ve Uğur Alim(vurmalı çalgılar) yer alıyor. (Web Sitesi: www.anadolugunesi.net / 0374 254 10 00 1697) ve Rob Stern, ‘Alevle Çalışma ve Boncuk Yapımı’ tekniğinin eğitmeni Frederick Birkhill, ‘Füzyon ve Kalıpla Şekillendirme’ tekniğinin eğitmeni Etsuko Nishi. Sekizinci ve sonuncu dönemde, 24 Eylül 7 Ekim tarihleri arasında da ‘Cam Üfleme’ eğitimini Ben Wright, ‘Boncuk Yapımı’ eğitimini Julie Anne Denton verecek. Cam Ocağı’nın atölye çalışmaları ve eğitimleriyle ilgili ayrıntılı bilgiye www.camocagi.org adresinden veya 0216 433 36 93 numaralı telefonlardan ulaşılabiliyor. Kültür Servisi Şanlıurfa Göbeklitepe’deki kazılarda 11.500 yıllık, şimdiye dek bilinen en eski taşa kazınma resimler bulundu. Alman Der Spigel dergisinin, Adem ve Havva’nın dünyaya ilk düştükleri yerin Şanlıurfa Göbeklitepe olduğunu yazmasından sonra, Güneydoğu’nun bu şirin beldesi bir başka tarihi bulguyla gündemde. Şanlıurfa Kültür ve Turizm Müdürü Selami Yıldız, Göbeklitepe’nin manyetik taramalarında 16 tapınak tespit edildiğini belirterek, yapılan kazılarda bunlardan altısının ortaya çıkarıldığını söyledi. Yıldız, ‘‘Dünyada plastik sanatların ilk defa taşa kazındığı tarihin 11.500 yıl önce olduğu tespit edilmiş. İnsanlar resim sanatını önce Resmin taşa kazındığı ilk yer... 83 ülke Oscar’a çağrıldı... taşlara kazıyarak yapmışlar. Taşlardan sonra tuvallere aktarmışlardır. Dolayısıyla resim sanatının başlangıcı Şanlıurfa Göbeklitepe’dir ve bu da böyle literatüre geçmiştir. İnsanlar 5 metrelik stillere domuz, tilki, yılan ve ördek gibi hayvan figürleri çizmişler. Ayrıca bulunan Balıklıgöl heykelinin de aynı döneme ait olması, bu bölgede yaşayan insanların Göbeklitepe’ye gidip ibadetlerini yaptıklarını gösteriyor’’ diye konuştu. Dünyanın ilk tapınağının bulunduğu ve Adem ile Havva’nın cenneten atıldıktan sonra görüştükleri ilk yer olduğu ileri sürülen Göbeklitepe’de kazı çalışmaları eylül ayından itibaren devam edecek. Caine ödülü Güney Afrikalı yazara ? LONDRA (BBC) Güney Afrikalı yazar Mary Watson ‘Afrika Yazını’ dalında ödülün sahibi oldu. Seçici kurul üyeleri, yazarın çalışmalarının güçlü bir anlatım etkisi taşıdığını söylediler. Bu ödüle Nijerya, Kenya, Fas’tan yazarlar da aday olmuştu. Watson, halen Cape Town Üniversitesi film araştırmaları dalında ders veriyor. L ONDRA (BBC) Önümüzdeki yıl ‘Yabancı Film Oscarı’ için yarışmak üzeri 83 ülke çağrıldı. Bu ülkelere, bu yıl Azerbaycan, Kırgızistan da eklendi. Yakın zamanda ödüllerin kuralarında yapılan değişikliğe göre, bundan böyle bu dalda yarışacak filmlerin ülkenin resmi dilinde çekilmiş olması şartı kaldırıldı. 2007 Oscar’ları, 25 Şubat’ta Hollywood Kodak Theatre diye bilinen gösteri salonundaki törenle sahiplerine sunulacak. 1956’dan bu yana 102 ülke bu dalda yarıştı. 2006 Oscar’larında bu dalda ödül Güney Afrika yapımı Tsotsi’nin olmuştu. KEDİ GÖZÜ VECDİ SAYAR Yazarımız yurtdışında bulunduğundan bugünkü yazısını yayımlayamıyoruz. Sayı: 1985/572 Esas 2002/302 Karar İLANDIR Malazgirt Kadastro Mahkemesinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı bulunan dava dosyasında adı geçen davacı Hayrettin YANANER’e tebligat yerine geçerli olmak üzere mahkeme kararı ve hazine temyiz dilekçesinin ilanen tebliğine karar verilmiş olduğundan kararın Basın İlan Kurumu şube müdürlüğünce yerine getirilmekle; Davacılar Mehmet ÇELİK ve Hayrettin YANANER tarafından davalı Hazine aleyhine açılan tespite itiraz ve tescil davasında verilen karar uyarınca; davacı Hayrettin YANANER’in ispat edilemeyen davasının REDDİNE, davacı Mehmet ÇELİK tarafından açılan davanın KABULÜ ile dava konusu Malazgirt İlçesi Nurettin Köyü Karakız Mevkiinde kain 21.600 m2 yüzölçümlü 116 parsel sayılı taşınmazın Mehmet ÇELİK adına TAPUYA KAYIT VE TESCİLİNE karar verilmiş, ancak tüm aramalara rağmen davacılardan Hayrettin YANANER’e yerel mahkeme ilamı ve Hazine temyiz dilekçesi tebliğ edilemediğinden, mahkeme ilamının ve Hazine temyiz dilekçesinin tebligat yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. Ayrıca bu ilanın gazeteye ilan edildiği günden itibaren 15 gün içinde mahkeme hükmünü temyiz etmedikleri takdirde hükmün bu şekilde kesinleşeceği hususi ihtar olunur. 27.06.2006 Basın: 34256 T.C. MALAZGİRT KADASTRO MAHKEMESİ ANKARA 2.AİLE MAHKEMESİNDEN İLAN 2004/174 esas Davacı Mustafa Keleş tarafından davalı Yasemin Keleş hakkında açtığı Boşanma davasının mahkememizce yapılan açık yargılaması sırasında verilen kararı gereğince; Davalı Yasemin Keleş’in yapılan bütün araştırmalara rağmen tebligat adresinin bulunamaması nedeni ile ilanen dava dilekçesi ve duruşma günü ilanen tebliğ edildiği, mahkememizin 16.06.2006 tarih 2004/174 esas, 2006/687 sayılı kararı ile davanın kabulü ile Ankara ili Kızılcahamam ilçesi Akdoğan köyü/mah, cilt no:6, hane no:95’te nüfusa kayıtlı Hüseyin ve Munise’den olma 10.03.1976 D.lu Mustafa Keleş ile aynı yerde nüfusa kayıtlı davalı Rasim ve Lalizar’dan olma 16.12.1977 d.lu YASEMİN KELEŞ’in şiddetli geçimsizlik nedeniyle BOŞANMALARINA, karar verilmiş olmakla işbu karar özeti HUMK’nun 509. maddesi gereğince davalı YASEMİN KELEŞ’e karar tebliği yerine geçerli olmak üzere İLANEN TEBLİĞ olunur. 05.07.2006 Basın: 34194 GEBZE İŞ MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ ESAS NO: 2005/193 Davacı SSK Başkanlığı vekili tarafından davalı Gentra Genel Mühendislik ve İnş. AŞ. aleyhine açılan tazminat davasında, Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı kurum sigortalılarından Mesut Kaya’nın geçirdiği iş kazası nedeniyle sürekli işgöremezlik durumuna düştüğünü, alınan kusur bilirkişi raporunda olayın olmasında davalı işverenin %60 oranında kusurlu olduğunun belirlendiğini, yerel mahkemece sigortalının gerçek zarar hesabının yapıldığını belirterek 64.73 YTL’nin gelirler yönünden onay tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş: Mahkememizce davalı Gentra Genel Mühendislik ve İnşaat. AŞ, Pelitli Köyü Çıkışı Gebze ve 70. Ada Mimoza Apt. 5/2 Ataşehir/İstanbul adreslerine çıkarılan tebligatların iade edilmesi ve bu davalı yönünden yaptırılan araştırmalara rağmen adresinin tespit edilemediğinden, duruşmanın atılı bırakıldığı 19/10/2006 günü saat 10.30’da mahkememizde hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, aksi takdirde mahkememizce yargılamaya devam edilerek karar verilebileceğinin bilinmesi, davetiye yerine kain olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 22.05.2006 Basın: 34282 BOLU 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN 2005/303 ESAS Davacı Turgut Çalışkan tarafından Mahkememizde hasımsız olarak açılan gaiplik davasında: Davacı 25.11.2005 tarihli dilekçesi ile 1986 doğumlu oğlu Sedat Çalışkan’ın 15.04.1992 tarihinde yaklaşık yedi yaşında iken Bolu Merkez Bahçeköy köyü altından geçen Büyüksu deresine düşerek kaybolduğunu, bütün aramalara rağmen bulunamadığını, kesin ölmüş olmasının ihtimal dahilinde olup Askerlik Şubesinden askere alınmak üzere araştırıldığını, bütün aramalara rağmen bulunamayan ve sağ olup olmadığı bilinemeyen Sedat Çalışkan’ın gaipliğine karar verilmesi istendiğinden adı geçen hakkında malumatı olanların veya bulunduğu yeri bilenlerin Mahkememize bilgi vermeleri, bu ilan tarihinden itibaren altı ay içersinde kendisini tanıyanların Mahkememize bilgi vermek için başvurmaları, başvurmadıkları takdirde adı geçenin M.K’nin 32 ve diğer maddeleri uyarınca GAİPLİĞİNE karar verileceği hususu İLAN olunur. Basın: 34126 FATİH 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2005/219 2. İ L A N Davacı Emilia Yazıcıyan vekili av. Nuray Palancıoğlu Kaplan tarafından açılan Gaiplik davasının mahkememizde yapılan duruşması sırasında; Fatih, Hacı Evhaddin mahallesi, Hacı Manav sokak N:12’de oturmakta iken bu adresten ayrılan ve gittiği yeri bilinemeyen Yorgi ve Zafırya oğlu, 1325 do.lu, 17.8.1948 tarihinde Türk Vatandaşlığından çıkartılan Hıristo İstiranca’nın hayatta ise yaşadığı yeri bilenlerin, ölmüş ise ölümünü bilenlerin bu ilanın yayınlandığı tarihten itibaren 3 ay içinde Hakimliğimizin 2005/219 esas sayılı dosyasına bilgi vermesi gerektiği, bu konuda herhangi bir başvuru olmaması halinde adı geçenin gaipliğine hükmedileceği 4721 sayılı TMK’ nin 33. maddesi uyarınca 2. kez ilan ve tebliğ olunur. 10.7.2006 Basın: 34338 BURHANİYE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN (AİLE MAHKEMESİ SIFATIYLA) ESAS NO. 2005/225 Davacı Gülhan Ünal tarafından davalı Cemet Ünal aleyhine açılan boşanma davasının yargılaması sırasında verilen ara kararı uyarınca; Davalı Cemet Ünal’in adresi tüm aramalara rağmen tespit edilemediğinden dava dilekçesinin ilanen tebliğine karar verilmiş olduğundan; Davalı Bilal Durmuş duruşma günü olan 04.07.2006 günü saat 09.00’da bizzat duruşmaya gelmesi veya kendisini bir vekil ile temsil ettirmesi, aksi halde duruşmanın yokluğunda devam edeceği HUMK’nun 509510 maddeleri gereğince işlemli davetiye yerine kaim olmak üzere ilan olunur. Basın: 34213 CUMHURİYET 15 K