Katalog

8 HAZİRAN 2006 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EĞİTİM Uzmanlar, sınava girecek öğrencilerin sınava olağanüstü anlamlar yüklememeleri gerektiğini vurguluyor 7 Sınava psikolojik hazırlık ? Birer hafta arayla Ortaöğretim Kurumları Seçme Sınavı ve Öğrenci Seçme Sınavı gerçekleştirilecek. Uzmanlar, sınava girecek 2.5 milyonu aşkın öğrenciye stresten uzak durmalarını, sağlıklarına dikkat etmelerini ve sınavı kişiliklerinin bir değerlendirmesi olarak görmemeleri gerektiğini söylüyorlar. EMEL KILIÇ GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ İyi ki Hukuk Devletiyiz! Yöneticilerimizin dillerinden düşürmemeye özen gösterdikleri, zaman zaman da kendilerine övünme payı çıkardıkları geleneksel söylemlerden biri de ‘‘hukuk devleti’’ oluşumuz üzerinedir. ‘‘Yasa devleti’’ tanımına daha yakın olsa da, ülkemizdeki hukuk ve adalet anlayışı yıllardır bir arpa boyu gelişmemiştir. Yargı kararlarının bağlayıcılığı ilkesi de, özellikle ‘‘özelleştirme’’ adı altında kamusal kazanımların eşe dosta uygun(!) fiyatla kamanço edilmesi aşamasında görmezden gelinmektedir. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı da, bu yaklaşımın seçkin örneklerini vermede, öncekileri sollayan bir yolda ilerlemektedir. ??? Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (Türkİş) OcakNisan 2006 dönemini kapsayan yayın organında ‘‘Uygulanmayan Yargı Kararları ve Sendikaların Hakları’’ başlıklı bir araştırma yayımlandı. KİGEM’in genel sekreterliğini de yapan N. İlter Ertuğrul’un araştırmasının bir bölümünü alıntılamak zorunluluğunu duydum. Çünkü, Türkiye’nin ‘‘hukuk devleti’’ tanımının nasıl yok sayıldığını da gözler önüne seriyor. ??? Doğrudan özelleştirme işlemlerine karşı açılan davalar hakkında özet bir değerlendirme, şu sonuçları vermektedir: PETLAS için açılan 3 dava, ÖİB’nin ihaleleri iptal etmesi nedeniyle düşmüş, kazanılan dördüncüsü, uygulanmamıştır. KARDEMİR’in devri iptal ettirilmiş, karar uygulanmamıştır. Özelleştirilen 16 ORÜS işletmesinin hem ihalelerine hem de özelleştirme işlemlerine karşı dava açılmış, hiçbiri uygulanmamıştır. Yukarıdaki ÖYK kararında sözü edilenler bunlara dahildir. 16 ihale işlemi, 16 da ÖYK kararı olduğu için dava sayısı 32’yi, her davada üçer karar verildiği için uygulanmayan karar sayısı 90’ı bulmaktadır. 14 Sümer Holding işletmesi için de hem ihalelere hem de özelleştirme işlemlerine karşı açılan davalar lehe sonuçlanmış, kararlar uygulanmamıştır. Uygulanmayan karar sayısı 90 dolayındadır. Özelleştirilen çimento fabrikalarından ÖYK kararında adı geçen 2’sine ek olarak, 2 yer için daha dava açılmış, iptal kararları uygulanmamıştır. HAVAŞ ve KÜMAŞ için verilen iptal kararları uygulanmamıştır. 6 limanın (Giresun, Hopa, Ordu, Rize, Sinop ve Tekirdağ) özelleştirilmesine ilişkin davalarda 35 mahkeme kararı uygulanmamıştır. ??? Son uygulamaları da eklersek, iktidarların sabıkalarının daha da kabaracağı görülüyor. Yazıda yer alan örnekler, yalnızca özelleştirme ile ilgili olanların bir bölümü. Atamalara, yönetmeliklere karşı açılıp da iptal kararlarıyla sonuçlanan ve uygulanmayanlar da ayrı bir grup oluşturuyor. İyi ki hukuk devletiyiz. Ya olmasaydık? İlköğretim 8. sınıfta okuyan 811 bin öğrenci, 11 Haziran Pazar günü Ortaöğretim Kurumları Seçme Sınavı’nda (OKS) ter dökecek. OKS’den bir hafta sonra üniversiteye girme hayalleri ile 1 milyon 750 bin aday Öğrenci Seçme Sınavı’na (ÖSS) girecek. Uzmanlar, ‘‘sınavlara girecek adayların sınavlara olağanüstü anlamlar yüklememeleri, sınavı kişiliklerinin değerlendirilmesi olarak görmemeleri gerektiğine’’ dikkat çektiler. Uzmanlar, ‘‘Çevre ne der, annembabam bana ne der?’’ düşüncesinin sınav kaygı düzeyini arttırdığını, sınav performansını olumsuz etkilediğini kaydettiler. Kazanamama olasılığı Özel MEF Okulları Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birim Müdürü Nilgün Aktaş, sınavlara akademik anlamda hazırlık yapmanın yanı sıra psikolojik hazırlığın da büyük önem taşıdığı belirterek şunları söyledi: ‘‘Her sınavda mutlaka kazanmak amaçlanır. Ancak kazanamama olasılığına da öğrenciler hazırlıklı olmalı. Öğrencilerin, yaklaşan bu sınavlar için içseslerinde ‘Elimden gelenin en iyisini yapmak istiyorum’ yönergesini kendilerine verebilmeleri, ‘Başarılı olmak ya da olmamak benim elimde’, ‘Şansım var, bunu kullanabilirim’ inancıyla hareket etmeleri gerekiyor’’ dedi. Aktaş, öğrencilerin sınav öncesi, ‘Sınav için ne kadar hazırım?’, ‘Eksiklerim neler?’, ‘Düzeltmem gerekenler neler?’, sınav anında, ‘Bu soruda bana ne verilmiş?’, ‘Benden ne isteniyor?’, sınav sonrası ‘Sınavda yaptığım doğru ve yanlışlar neler?’, ‘Alabileceğim puanlar ve kazanabileceğim okullar hangileri olabilir’ sorularını sorması gerekir.’’ Öğrencilerin büyük bölümü sınavlara hazırlanırken okullarında gördükleri eğitimin yanı sıra dershanelerin yardımını alıyorlar. Öğrencilerin iyi bir gelecek için yarıştıkları bu zorlu maratonda tarikatçı dershaneler de boş durmuyor. Dereceye giren öğrencilere son model araba verenler, öğrenci transfer edenler, beş yıldızlı otellerde öğrencilere kamp yaptıranlar, okul müdürlerine sunulan yurtdışı gezileri, dershanelerdeki rekabetin boyutlarını daha iyi görmemizi sağlıyor. Kısa bir süre önce, eğitimde çağdaş çizgisiyle tanınan MEF Dershaneleri öğrenimine ara verdi. Gerekçe olarak ise bazı dershanelerin ‘‘isim satmak’’ gibi yasadışı uygulamalarını gösterdi. MEF’in Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Arıkan’ın gerekçelerini doğrulayan EğitimSen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, dershanelerin kamuya devredilerek öğrencilerin sosyal faaliyetlerde bulunabilecekleri kurumlar haline getirilmesi gerektiğini ifade etti. Alaaddin Dinçer, dershaneciliğin eğitim sistemini bozduğunu söyledi. Dinçer, ‘‘Tarikatçı dershane kötü, diğer dershaneler iyi diyemeyiz. Bizim dershanelere bakış açımız özel okullara bakış açısından farklı değil’’ dedi. Dershanelerin varlığının tartışılması gerektiğini belirten Dinçer, şunları söyledi: ‘‘Arıkan’ın gerekçesi doğru ama ‘‘Ben bu işi bırakıyorum’’ demiyor, özel okulculuğu savunuyor. Dershaneciliğe tümden karşı çıkacaksınız ki, eğitim kamu hizmeti olarak verilsin. Dershaneler kamuya devredilmeli. ‘‘Çevre ne der, annembabam bana ne der?’’ düşüncesinin sınav kaygı düzeyini arttırdığını belirten uzmanlar, bunun sınav performansını olumsuz etkilediğini kaydettiler. Tarikatçı kurumlar çoğalıyor yoksul kesimin çocukları arka bahçe yapılıyor. Öğrenci okulu bitirdikten sonra da dershane, cemaat ilişkisine devam ediyor.’’ Yurtdışı geziler EğitimSen 7 Nolu Şube Başkanı Emin Ekinci ise tarikatla bağlantılı bazı dershanelerin, ilçe milli eğitim müdürleri ve okul müdürlerini yurtdışı seyahatlere götürdüğünü, uçak paralarının ve gezi masraflarının karşılandığını belirtti. Ekinci, şöyle devam etti: ‘‘Küçükçekmece’de MARS Dershanesi adlı dershane, ilçe okul müdürlerinin yüzde 90’ına, ilçe milli eğitim müdürlerine, Romanya ve Bulgaristan okullarını gezdiriyor. Bu gezilere kimlerin gittiği araştırılsın. AKP iktidarından sonra kaç okul müdürü şube müdürü yapılmıştır. Tarikat dershanelerine göz yumulduğunu düşünüyorum. Mezun olan on binlerce genç öğretmen, örgütsüz, sigortasız çalışan ucuz işgücü haline geliyor.’’ Ağırlık cemaat dershanelerinde Türkiye’de 4 bine yakın dershane bulunuyor. İsim hakkı alarak mantar gibi çoğalıyorlar, adeta okulların yerini aldılar. Ağırlığı, cemaat ve tarikat ilişkili dershaneler oluşturuyor; ‘‘abla’’, ‘‘ağabey’’ adı altında ‘Aile tavrı önemli’ Pedagog Belgin Temur da, her çocuğun psikolojik ve zihinsel donanımının, bilişsel, fiziksel ve duygusal özelliklerinin birbirinden farklı olduğunu, birçok çocuğun psikolojik ve zihinsel altyapısının böyle bir yükü kaldırmaya elverişli olmadığını ifade etti. Pedagog Temur, yaklaşan sınavla ilgili ailelerin olumsuz tavırlarına yönelik şunları söyledi: ‘‘Aileler, okullar ve dolayısıyla çocuklar tarafından sınavlar ‘ölüm kalım’ meselesine dönüştürülüyor. Özellikle mükemmeliyetçi yapıda olan, en yüksek başarıdan daha azıyla yetinmeyen aile tavrı, çocukların da benzer duygular hissetmelerine ve başarılı olmak konusunda kendilerinden beklentilerini çok yükseltmelerine neden oluyor. Bu bakış açısı da çocuğun kaygısını ve başarısız olma korkusunu daha da arttırıcı olabiliyor.’’ tresten uzak, rahat bir hafta Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Meltem Kora ise OKS ve ÖSS’nin gençler üzerinde büyük stres ve duygusal baskı oluşturduğunu, bu sürecin, protesto, yılgınlık, kaygı yansıtılmasına zemin hazırladığını belirterek şu bilgileri verdi: ‘‘Öğrenciye, gerçekçi olmayan korkutucu düşüncelerini, kendileriyle ilgili olumsuz tasarımlarını olumlu düşünce alternatifleriyle değiştirmeleri için onlara yardımcı olunmalı. ‘Heyecanlanman gayet normal, ancak heyecanınla baş edersin’ demek daha doğru ve baskı azaltıcı bir yaklaşım olacaktır. ‘Yapamayacağım’ yerine ‘Elimden geleni yapabilirim’, ‘yeterince çalıştım’ şeklinde düşünme şekillerinin kazanılmasına çalışmak önemli. Sınavdan önceki dönemde anne babanın yargılayıcı, etiketleyici öğütler ya da eleştiriler yerine, destekleyici, takdir eden, gerçekçi övgüler içeren yaklaşımlarla çocuklarının yanında olmaları büyük önem taşıyor. Sınav öncesi haftanın stresten uzak, rahat geçirilmesi, iyi dinlenilmesi, iyi beslenilmesi, uykuların düzene konması gibi değişiklikler sağlanmalı. Sadece sınav performansını arttırmak için değil, gençlerin gelişimlerini tamamlayabilmeleri ve potansiyellerine ulaşabilmeleri için de kendilerini iyi ifade edebildikleri, kendilerini olumsuz yargılamadan, kim olduklarını bulabildiklerinin ne denli önemli olduğu unutulmamalı.’’ EğitimSen: Ekonomide büyüme söylemleri eğitim emekçilerine yansıtılmadı oerinc?cumhuriyet.com.tr. Öğretmen yoksullaşıyor ? EğitimSen’in yaptığı hesaplamaya göre bir öğretmen halen aldığı maaşla aylık giderlerinin ancak yüzde 43’ünü karşılayabiliyor. EğitimSen Genel Başkanı Dinçer, eğitim emekçilerinin yoksullaşma sürecinin hızlandığını belirtti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) EğitimSen, öğretmenlerin son 10 yılda giderek yoksullaştığına işaret ederek, her geçen yılın bir önceki yılı mumla arattığını vurguladı. Sendikanın verileri doğrultusunda; bir öğretmen halen aldığı maaşla aylık giderlerinin ancak yüzde 43’ünü karşılayabiliyor. EğitimSen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, eğitim emekçilerinin her geçen gün daha da yoksullaştığına dikkat çekti. Konuya ilişkin bir açıklama yapan Dinçer, ‘‘Özellikle son yıllarda yaşanan ekonomik sorunlar sonucunda eğitim emekçilerinin yoksullaşma süreci hızlanmıştır’’ dedi. Öğretmenlerin yoksulluk; hizmetli ve memurların da açlık sınırının altında maaş aldığını belirten Dinçer, ‘‘Türkiye’nin geleceğini yetiştiren eğitim emekçilerinin ekonomik sorunları ile baş başa bırakılması, çocuk ve gençlerimizin daha iyi ve nitelikli eğitim almasının önündeki ciddi engellerden biridir’’ vurgusunu yaptı. Dinçer’in, son on yıl için, maaşın 4 kişilik bir ailenin aylık giderini karşılaması oranına ilişkin ortaya koyduğu tablo şöyle: ‘‘1997Yüzde 46, 1998Yüzde 56, 1999Yüzde 50, 2000Yüzde 48, 2001Yüzde 44, 2002Yüzde 52, 2003Yüzde 47, 2004Yüzde 49, 2005Yüzde 45, 2006Yüzde 43.’’ Dinçer, hizmetli, memur ve diğer eğitim emekçilerinin durumu hesaba katıldığında durumun daha da vahimleştiğinin altını çizdi. OKS’de engelli önlemleri ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Fiziksel engeli veya sürekli hastalığı bulunan adaylar, OKS’ye sınıflarda tek kişi olarak ve özel eğitimli görevliler eşliğinde katılacaklar. Sınava 622 engelli aday katılacak. Söz konusu adaylar, hastalık ve engel durumlarına göre OKS’ye şu şekilde katılabilecekler: Süreğen hastalığı olan adaylar, 1 kişilik salonlarda sınava alınacaklar ve yardımcı olması için 1 öğretmen görevlendirilecek. Görme engelli adaylar için 2 öğretmen görevlendirilecek. Ortopedik engelli adaylar sınav binalarının giriş katlarındaki salonlara yerleştirildi. İşitme engelli adaylar için işaret dili bilen personel sınav binalarında görevlendirilecek. Psikologdan ÖSS önerisi ? ANKARA (ANKA) Psikolog Alanur Özalp, ÖSS’ye girecek gençlere, ‘‘Sınavda heyecanınızı kontrol etmeye çalışmayın’’, ‘‘Sınava uğurlu kalem, silgi ya da oyuncağınızı götürün’’ önerisinde bulundu. Uzman psikolog Özalp, öğrencilerin ÖSS sırasında yaptıkları en önemli hatalardan birinin de heyecanlarını kontrol altına almaya çalışmak olduğunu belirtti. Özalp, ‘‘Heyecanlanmamak diye bir şey olamaz. Yapmaları gereken şey sınavdan 1 hafta önce uyku düzenini aksatmamaktır. İyi uyku düzeni gençlerin konsantrasyonunu düzenlemede en önemli unsurdur’’ dedi. S Şişli’de halkoyunları şenliği Geleneksel Şişli Folklor ve Halk Oyunları Şenliği’nin 3’üncüsü, çevre okulların folklor ekiplerinin katılımıyla Şişli ve Mecidiyeköy’de düzenlendi. Şişli ilçesine bağlı 28 lise ve ilköğretim okulunun folklor ekipleri Diyarbakır, Artvin, İzmir, Kafkas, Gümüşhane, Kırklareli, Bitlis, Trabzon, Adıyaman yörelerine ait oyunları başarıyla sergilediler. Şenliğe yurttaşlar da yoğun ilgi gösterdi. (Fotoğraf: ATAKAN ADALI) Dershaneler sürekli artıyor ? MERSİN (Cumhuriyet) 20042005 eğitim yılında 2 bin 984 özel dershanenin bulunduğu Türkiye’de bu rakam bu dönem 3 bin 650’ye yükseldi. Türk Eğitim Derneği (TED) tarafından yapılan ‘‘Türkiye’de Üniversiteye Giriş Sistemi’’ konulu araştırmaya göre dershaneye giden öğrenci sayısı ise 1 yıl içinde yüzde 20 oranında arttı. Araştırmalar, Türkiye’de her bir öğrencinin ortalama 2.5 kez ÖSS’ye girdiğini ve ortalama 2.1 yıl dershane eğitimi aldığını ortaya koyuyor. 2023 yılında üniversite kapılarında yığılacak gençlerin sayısının ise 6 milyon olacağı tahmin ediliyor. Eğitimciye döner bıçaklı saldırı BURSA (Cumhuriyet) Bursa’da bir ilköğretim okulunda görev yapan öğretmen Beyzade Ergün (36), okul önündeki öğrenci grubunu uyardıktan sonra döner bıçağı ile bıçaklandı. 7 yıllık öğretmen Beyzade Ergün, 4 Haziran Pazar günü okulda bir grup arkadaşıyla birlikte buluştuğunu söyledi. Ergün, ‘‘Bu sırada bir grup öğrenci, öğrenciye yakışmayacak hareketler sergiliyordu. Onları uyardım. Bunun üzerine 6. sınıf öğrencisi E.A. bana küfretti. Niçin böyle davrandığını sorduğumda E.A. ‘Ben daha fazlasını da yaparım’ diyerek yanımdan ayrıldı’’ dedi. Daha sonra 1819 yaşlarında iki kişinin yaklaşarak hesap sormaya başladığını anlatan Ergün, şunları söyledi: ‘‘Bu kişilerden biri bana kafa attı. Kendimi savunmaya başlayınca saldırganlardan biri belindeki döner bıçağını çekerek 3 kez sol bacağıma, bir kez de kalçama sapladı. Başımdan yaraladılar. Bu sırada oradan geçen okul müdür yardımcısının uyarısı üzerine saldırganlar kaçtı.’’ Ergün, kanlar içinde kaldıktan sonra öğretmen arkadaşları tarafından hastaneye kaldırıldığını, başına 6, kalçasına da 2 dikiş atıldıktan sonra taburcu edildiğini belirtti. Sözleşmeli öğretmene yaz maaşı ? NİĞDE (AA) Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, sözleşmeli öğretmenlerin de diğer öğretmenler gibi yaz aylarında maaşlarını alabileceklerini bildirdi. Çelik, sözleşmeli öğretmenlerin yaz aylarında da maaş alabilmeleri için aldıkları kararı, Bakanlar Kurulu’nda imzaya sunduklarını ifade etti. Çelik, ‘‘Sözleşmeli öğretmenlerimiz, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4c kapsamından çıkarılıp 4b kapsamına alınacak. Giriş çıkış olmayacak” dedi. Kirada artış yüzde 21.65 TÜİK’in enflasyonu hesaplarken esas aldığı Türkiye geneli için kira ücreti son bir yılda yüzde 21.65 oranında artarak mayıs sonunda 304.91 YTL ’ye ulaştı. Söz konusu dönemde enflasyon ise yüzde 9.86 olarak gerçekleşmişti. CUMHURİYET 07 K