Katalog

SAYFA CUMHURİYET 8 HAZİRAN 2006 PERŞEMBE 18 SPOR spor?cumhuriyet.com.tr G A L ATA S A R AY Eski spordan sorumlu Devlet Bakanı kadrolaşmanın tehlike verici boyutlarda olduğunu söyledi Ünlü: Spor iyiye gitmiyor ALİ ABALI Hakan: Şov yapıyorlar ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) G.Saray’ın golcüsü Hakan Şükür’den, F. Bahçe’ye transfer göndermesi... Antalya’da tatilini sürdüren tecrübeli futbolcu Hakan Şükür, ezeli rakiplerinin yapmayı planladığı büyük transferlerin, biraz şova dönük olduğunu iddia ederek, ‘‘Futbol, ekip ruhu ile oynanır. Bunu sağlamak zorundasınız. F.Bahçe geçen yıl istihdam takımıydı, çok basit hatalar yaptı. Bu bizim işimize yaradı. Biz de çok samimi, çok güzel mücadele ettik. Şampiyon olduk. Büyük transferler tanıtım açısından önemli. Keza Beşiktaş da böyle transferler yapacak. Trabzonspor da öyle. Kayserispor geçen yıl iyi bir performans yakaladı. Bu yıl da bunu bırakmayacak. Düşmemeye oynayan takımların bundan ders alacağını da düşünürsek bu yıl lig çok çetin geçecek’’ dedi. Hakan birkaç transferle bu sezon da iddialı olacaklarını ifade ederek şöyle devam etti: ‘‘Nokta transferler çok önemli. İhtiyacımız olan bölgeler var. Birkaç transferle gelecek yıl da başarılı olacağız.’’ ANKARA Spordan sorumlu eski Devlet Bakanlarından Fikret Ünlü, Türk sporunun güç kaybettiğini ve kadrolaşma çalışmalarından dolayı da fırsatlardan yararlanılmadığını ileri sürdü. Fikret Ünlü’nün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde çalışma odasında sohbete başlamadan önce, sekreteri Fatma Bingöl telaşla içeri girdi, ofisteki televizyonu açtı, ‘‘Vakit geldi, Sayın Bakanım’’ dedi. Bir süre sonra ekranda Everest’e tırmanan ve dönüş yolunda olan 11 kişilik Türk dağcıları göründü. Kafileye başkanlık eden Serhan Poçan’la görüşüldü. Bu vesile Dünya’ya Türk ismini Dünya’nın damından duyuran 4’ü bayan 11 kişilik dağcılarımızın ismini de vermek şart oldu. Çoğunluğu ODTÜ’lü hepsi de yüksek öğrenim görmüş Bora Maviş, Burçak Özoğlu Poçan, Eylem Elif Maviş, Hakan Kocakulak, Haldun Ülkenli, Meltem Çolak Özmine, Mustafa Cihan, Sahran Girgin , Soner Büyükatalay, Suna Yılmaz ve Serhan Poçan’ı yürekten kutluyoruz. Everest dağının zirve dönüşünde, dağcıların konuşması Y E N İ YA S A S O R U N YA R AT I R nlü Yeni Teşkilat Kanunu’nun çıkarılması halinde spor yönetiminin özel idarelere ve belediyelere verileceğini kaydederek, ‘‘Belediyeler bu işi yapamaz. Diyelim ki tesisler devredildi, onlara baksınlar, ayakta tutsunlar Ama spora ne kadar önem verirler, bu işten anlarlar mı? Gelişmeleri takip edebilirler mi? Beğenilmeyen Gençlik ve Spor’un eski adıyla Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü’nün bir ruhu var, spora yatkınlığı var, toplum üzerinde bir ağırlığı var. Bugün Türk sporun öncelikli ihtiyacı bir üst kuruldur. Bakan olarak ayrılır Ü ken içimde ukte olarak kalan husus, işte bu spor yüksek konseyini kuramamaktır. Koalisyon şartları bana bu imkanı vermedi. Ayrıca G.Saray’ın UEFA Kupası birinciliğini ve diğer şampiyonlukları tam anlamıyla değerlendiremedik. Şunu unutmayalım; başarı hep halkla bütünleşince gelir. Bir diğer üzüntü kaynağım da Avrupa da golf sahası olmayan tek başkentiz. Bir saha kazandıramadık. Ankara’daki bütün büyükelçilik mensupları hafta sonraları İstanbul veya Antalya’ya golf oynamaya gidiyorlar. Eski bir spor bakanı olarak utanıyoruz’’ dedi. tırdılar, iyi bir şey ama denge korunmadı.’’ Bir sporcu toplum tarafından ne kadar fazla tanınırsa o spora bağlanır. Bir Bülent Ulusoy’umuz vardı, olimpiyatlardan madalyayla döndü, hani şimdi nerede?.. Kayboldu... Bugün medyada sayfa sayıları arttı TV’lerde spor programlarının süresi uzadı, ama amatör spor dallarına yine yer yok, varsa futbol, yoksa futbol bu bizim için en büyük üzüntü kaynağımızdır. Evet, futbol bütün dünyanın ilgisi çeken , seyirci toplayan bir spor dalı.Ama diğer spor dallarını ihmal etmeye hakkımız yok sanırım.’’ Projeleri yok Fikret Ünlü teşkilatın elinde belirli bir projenin olmadığını da belirterek, ‘‘Ne yapacaklarını bilmiyorlar. Bizim bıraktığımız projeler arasında gençlik kampları vardı, başlamıştı. İptal edilmiş, gençler arasında yaklaşım ve kaynaşma başlamıştı. Üniversiteler arasında bilgi paylaşımı projesi tartışılıyordu, yok. Keşke bir şeyler ortaya konsa ve yapılabilse, memnun oluruz.Çünkü Türk genci arayışta’’ ifadesini kullandı. tamamlandı. Ünlü’nün gözleri dolmuştu: ‘‘İşte benim hayatım ve yaşam tarzım budur. Onlarla beraber olmaya çalışırım, golf oynarım ve kayak yaparım, zaman zaman birçok sporcularımızı arar, ilgilenirim. Onları yoklarım ve istekleri olup olmadığını sorarım. Bir sporcunun istediği budur, motivasyondur’’ dedi ve sözlerine şöyle devam etti: ‘‘Türk sporunda düşüş var, kaygı duyuyorum. Çünkü gerçekten çok kötü kadrolaşıyorlar. Yönetim yeteneksiz kişilerle dolduruldu. Elbette bazı atamalar yapacaklar, İster okuldan, isterse başka yerden adam alsınlar, spor nosyonu olanlar olsa gam yemem. Ama bizden olsun da kim olursa olsun diyorlar. Ben de benim zamanımda teşkilata 500 yeni eleman almıştım, ama hepsi Spor Akade misinden mezundu. Genel Müdürlük’e gelen Mehmet Atalay saygılı, efendi bir kişi, ama o ne yapsın? Ayrıca Bakan Mehmet Ali Şahin’in çok işi var. Bunu Mecliste kendilerine söyledim. Keşke yalnız spor işlerine bakan birisi olsaydı. Bana en üst düzeyde yetki daha etkili kullanılır cevabını verdiler. Emirle spor olur mu hiç ? Para yönünden de sıkıntı yok.Ödülleri de art YILDIRAY BAŞTÜRK: ‘1 yıl sonra gelebilirim’ ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) Ulusal futbolcu Yıldıray Baştürk, bu yıl Türkiye’ye gelmeyi düşünmediğini, takımıyla bir yıllık daha mukavelesi olduğunu söyledi. Antalya’da tatilini geçiren Yıldıray, geçen yıl çok iyi bir sezon geçirdiğini belirterek, ‘‘İki yıldır fazla sakatlık olmadan oynayabiliyorum. Performansım bu nedenle iyi. Türkiye’de istenmem beni sevindiriyor, bu sevildiğimi gösteriyor. Benim için çok büyük bir onur. Bu yıl Türkiye’ye gelmeyi düşünmüyorum, takımımla bir yıllık daha mukavelem var’’ diye konuştu. Yıldıray şöyle devam etti:‘‘Gelecek yıl Türkiye olabilir, ama hangi takım olacak bilemem. Ben profesyonelim. Her kişinin gönlünde bir aslan yatar. Benim gönlümde öyle bir takım yok. Her takım beni istiyor, ama ben Bundesliga’da yetiştim. Bir yıl daha mukavelem var. Gelecek yıl Türkiye neden olmasın.” K U P A YA D O Ğ R U F.Bahçe’de imzalar atılırken deneyimli futbolcu mutlu olduğunu söyledi Tümer’in ‘100’ü güldü Papağanlardan futbol gösterisi Güney Kore’nin Yongin kentinde bulunan Everland Hayvanat Bahçesi renkli görüntülere sahne oluyor. Yapılan kutlamalardaki organizasyonlarından biri papağanlar arası futbol maçı. Darae ve Arong isimli papağanlar ilk maçta karşı karşıya geldi. 3 yaşındaki Arong attığı gollerle izleyenleri şaşkına çevirirken turnuvanın şampiyonu oldu. Spor Servisi F.Bahçe’den imza şov... Önümüzdeki sezon 100. yılını kutlayacak Sarı Lacivertliler dün dış ve iç transferde anlaşma sağladığı futbolculara resmi imza attırdı. Fenerbahçe Burnu’ndaki kulüp binasında düzenlenen törende, Beşiktaş’tan alınan Tümer Metin, G.Birliği’nden transfer edilen Uğur Boral’la iç transferde yeniden anlaşılan Selçuk Şahin, Semih Şentürk, Can Arat, Volkan Babacan, Servet Çetin, Olcan Adın, Kerim Zengin resmi sözleşmeye imza attılar. Törende konuşan asbaşkan Murat Özaydınlı, Türkiye’nin önde gelen oyuncularına imza attırdıklarını belirterek, ‘‘Hepsi milli takım ve Türkiye’nin geleceğinin yıldızları, hepsini kadromuzda görmekten mutluyuz’’ dedi. Beşiktaş’tan F.Bahçe’ye transfer olan Tümer Metin, aldığı karardan pişman olmadığını söyledi. Tümer, önümüzdeki yılın F.Bahçe için çok önemli olduğunu belirterek, ‘‘100. yılda böyle bir kadronun içinde olmaktan son derece mutluyum. Aldığım kararın hep arkasındayım. Eleştiriler çok normaldir, ola GÜNÜN İÇİNDEN Beşiktaş’ta Rumen Pancu, Konyaspor Başkanı Ahmet Şan’la menajeri aracılığıyla görüşerek her konuda anlaştı. Transferde dün: Antalyaspor da Kolombiyalı kaleci Cordoba’yla bugün sözleşme yapacak. G.Birliği; Gana Ulusal Takımı’ndan Haminu’yla 3 yıllığına, Ç.Rizespor; Malatyaspor’dan Emrah, Duisburg’dan Namibyalı Tjikuzu’yla, Ankaragücü de Varazdin’den Hırvat Srebrenko’yla anlaştı. Meteksan Okçuluk Dünya Kupası’nın 2. ayağında (Antalya) sıralama turlarında ulusal takım, bayanlarda olimpik yayda bireysel ve takım olarak elemelere katılma hakkını kazandı. Ulusal Erkek Basketbol Takım Menajerliği’ne Harun Erdenay getirildi. Fransa Birinci Basketbol Ligi’nde, Hüseyin Beşok’lu (19 sayı, 11 ribaunt) Le Mans, yarı finalin 2. maçında Pau Orthez’i 7772 yenerek finale çıktı. 16 yaş altı Ulusal Futbol Takımı, Victor Bannikov Turnuvası’nda (Ukrayna) Rusya’yı 32 yendi. 18 yaş altı Ulusal Futbol Takımı ise hazırlık maçında Rusya’yla 22 berabere kaldı. Basketbol Federasyonu Disiplin Kurulu, play off final serisinin ilk maçında hakemlere tepki gösteren Efes Pilsen Kulübü Başkanı Tuncay Özilhan’a ihtar cezası verdi. Bu arada Basketbol Federasyonu’nun internet sitesinde yapılan ankette Beşiktaş Cola Turka’dan Kerem Tunçeri, 200506 sezonunun en iyi oyuncusu seçildi. Türkiye Genç Erkekler Voleybol Birinciliği’nde (İzmir) Arkas, finalde Ankara SSK’yi 31 yenerek şampiyon oldu. Golf Federasyonu Başkanı Ahmet Ağaoğlu, ‘‘Golf sporuna ilginin arttırılması için çalışıyoruz’’ dedi. İstanbul’da 421291 kombinesini bilenler, 4 bin 662.60’şar YTL kazandı. İngiltere’de holigan alarmı İngiltere’de polis, havaalanı, liman ve manş tüneli istasyonu gibi yerlerde Dünya Kupası maçları için Almanya’ya seyahat eden taraftarlar üzerinde sıkı bir denetim yaparak, yasaklı holiganların ülke dışına çıkışını engellemeye çalışıyor. ‘Jardon’ adı verilen operasyonu geçen pazar başlatan İngiliz polisinin, uygulamayı sürdüreceği belirtiliyor. Fenerbahçe, dokuz futbolcusuyla sözleşme imzalarken yeni transfer Tümer, ‘Aldığım kararın arkasındayım’ dedi. caktır. Bunlara saygı duyuyorum, ama eleştirilerin hakaret derecesine varmadan yapılmasını rica ediyorum. Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki kimse neyin ne olacağını bilemez’’ dedi. ‘‘Türkiye’de Beşiktaş formasından başkasını giymem’’ şeklindeki sözünün hatırlatması üzerine ise Tümer, ‘‘Bu bir hata ise bunu kabul edebilirim. Bunu söyledim, ama hayat her dakika insana bazı şeyler öğretiyor. Beşiktaş taraftarının tepkileri gayet normaldir. Ben Türkiye’de değiştiremeyeceğim gerçeklerle yaşamayı öğrendim. Yastığa da kafamı rahat koyuyorum’’ diye konuştu. Uğur Boral ise 100. yılda bu camiada olmanın onur verici bir olay olduğunu söyledi. B E D R İ B AY K A M R O L A N D G A R O S ’ TA N / Paris’in havası kaçtı PARİS Roland Garros Turnuvası’nda son finalistler de belli olurken, teklerde kalan son Fransız raket Julien Benneteau da yenilince Paris bir hayal kırıklığı yaşadı. Mauresmo’nun Vaidisova’ya mağlubiyetinin ardından Fransızların sürpriz ismi Gael Monfils de elenince, Benneteau tek tabanca kalmıştı. Hırvat Ljubicic’e karşı o da hiçbir ciddi dayanıklılık gösteremeden kaybetti. Setlerin başlarında aldığı oyunlarla her defa ‘oyuna girebiliyor mu?’ sorusunu sorduran genç raket, Ljubicic’in kendisiyle kedinin fareyle oynadığı gibi oynamasına mani olamadı. Sürekli olarak kısa uzun ve sert toplar arasında gidip gelen Hırvat tenisçi, 6/2, 6/2 ve 6/3’lük setlerle kazanarak Nadal’ın karşısına çıkmaya hak kazandı. Diğer çeyrek final maçında Nadal, Sırbistan Karadağlı raket Novak Djokovic’e karşı 6/4, 6/4 ilerideyken sakatlanan rakibi oyunu bıraktı. İspanyol şampiyon, buradaki genel kanaate göre evrenin toprak kort için yarattığı bir şaheser. Ancak genel havasına ve imajına baktığınız zaman yarattığı intiba; Los Angeles plajlarında kızlara hava atmak için plaj voleybolu oynayıp, ardından sahil şeridinde geziye çıkmış bir bıçkın delikanlı... Yarı finale dek onu tek zorlayan isim, genç Fransız Paul Henri Mathieu oldu. Onun dışında birkaç yıl öncesinin dünya 1 numarası Lleyton Hewitt bile Nadal’ın çok altında kaldı. Paris artık ‘sürpriz isim’ destekleme arzularını bir rafa kaldırarak sağlam bir Federer Nadal finali görme arzusuyla cuma günkü yarı finalleri bekliyor. İtiraf edeyim benim de temennim bu. Tenis zevkimiz belki bu şekilde bu üstüst seviyede yerine geri gelebilir. İşte o tenis zevkini kendisi için geri getirip neredeyse 8 yıl aradan sonra tekrar yollara duşen Martina Navratilova, karışık çiftlerde yarı finale çıkarak başarılar listesine bir kupa daha ekleyerek kendisine ait dünya rekorlarını geliştirme peşinde koşuyor!.. Hem de 50 yaşına karşın... Bunu başka hangi sporda yapabilirsiniz, lütfen söyler misiniz? İtalya’da Gattuso şoku İtalya’da Gattuso şoku yaşanıyor... Gökmavililerin orta saha oyuncusunun yasağ bacak adalesinde yırtık tespit edildi. GatTuso, İtalya’nın 12 Haziran’da Gana’yla oyanayacağı maçta forma giyemeyecek. Zambrotta’nın Gana karşısında yer almayacağının kesinleşmesinin ardından, Nesta ve Totti’nin durumunun da netlik kazanmadı. Hırvat Ljubicic, Benneteau’yu yenerek yarıfinale kaldı. G Ö R Ü Ş Hafta sonunda, Galatasaray Lisesi’nden mezuniyetimizin 50. yıldönümünü kutladık. 1956’da bitirmiştik liseyi. Okula başlamamız ise 8 yıl öncesine 1948 Eylülü’ne uzanıyor. 194849 öğretim döneminde, ‘‘yetiştirici’’ denilen hazırlık sınıfını Ortaköy’de bugün Galatasaray Üniversitesi’ni barındıran sahil sarayında okumuştuk. O yıl, Cumhuriyetin 25. yılını coşkuyla kutladık. Geçit törenini Taksim Meydanı’nda, babamın omuzlarında izlemiştim. Herkes çok coşkuluydu ve taptaze Cumhuriyeti herkes, içinde hissediyordu. İstanbul’un nüfusu 1 milyonun altındaydı o tarihte. Savaşın üstünden daha üç yıl geçmişti. Toplum yeniden yaşama dönmüş gibiydi. Ülke yoksuldu, ama başımız dikti; geleceğe güvenle, umutla bakıyorduk. Yine aynı yıl, on iki gün sonra büyük Atatürk’ün ölümünün onuncu yıldönümüydü. Okul kantininden bütün gazetelerden birer tane aldığımı anımsıyorum. Hepsi de siyah başlıklarla çıkmışlardı. O dönemin erişkinleri gerçekleri acısıyla tatlısıyla yaşamışlar / D O Ğ A N H A S O L zim paramızla yaptığını şaka yollu söyleyenler bile oldu. Bu kez, elli yıl sonra yıllığı çıkarmayı denemeye niyetlendik; ancak elde yeterli malzeme yoktu. Bir mucize imdadımıza yetişti. Lise Müdürü Doç. Dr. Gün Kut bir klasör bulduğunu söylüyordu. Bu, arkadaşımızın yurtdışına giderken bıraktığı yıllık klasörüydü. Meğer giderken yıllık dosyasını ve toplanan parayı okula bırakmış. Dosya koruma altına alınmış, paralar da yıllığın çıkacağından umut kesilince Okul Aile Birliği’ne aktarılmış. Bir define bulmuşçasına sevindik. Öğrencilerin hazırladığı bir dosya, ancak Galatasaray gibi köklü bir kurumda ciddiye alınıp elli yıl süreyle korunabilirdi. Okulumuzla bir kez daha gururlandık. Ve o sayede elli yıl sonra yıllığımızı çıkardık. Bu belki de kırılması güç bir rekordur. Elli yıl sonra hem bir kez daha arkadaşlarımıza, hem de yıllığımıza kavuştuk. Darısı herkesin başına. eposta: merkez?hasmimarlik.com.tr Faks: 0 212 211 34 20 GÜNÜN PROGRAMI FUTBOL (Moskova Bronnitsy) RusyaTürkiye (18 yaş altı özel maç) Ronaldinho ‘özel koruma’ istedi Brezilya’nın yıldızı Ronaldinho, hakemlerden koruma istedi. Oynadığı yer dolayısıyla çok tekme yediğini belirten Ronaldinho, ‘‘Futbolumuzu oynamamız için hakemlerin doğru kararlarına ihtiyacımız var. Sert oynayarak bizi yıldırmak isteyen takımlar olacaktır. Hakemlerin bu takımlara engel olması gerekiyor’’ dedi. Galatasaray’da 50 Yıl Önce, 50 Yıl Sonra dı; Atatürk sevgisiyle doluydular. Ders yılı bitti... Artık yukarıdaki okula gidecektik. ‘‘Yukarıdaki okul’’ bütün öğrencilerin düşüydü, çünkü asıl Galatasaray orasıydı. Dayanışmayı, kardeşliği ve özgür düşünmeyi orada öğrendik. 1956’ya kadarki 7 yıl, Beyoğlu’nda geçti. Doğal ki okulda iyi ve kötü günlerimiz oldu. 1950’de iktidarın serbest seçimle el değiştirmesi, bir ay sonra Türkçe ezanın yeniden Arapçaya dönüştürülmesi, ardından anayasanın dilinin eskileştirilmesi, okulumuz yönetiminin bakanlıkça kadrolaşma adına değiştirilirken yozlaştırılması, Galatasaray tarihine mal olmuş eski sevgili müdürümüz Behçet Gücer’in cenazesinin tören için getirildiği okul bahçesine sokulmak istenmemesi, donan Tuna’dan kopan buzların İstanbul Boğazı’na gelmesi, Türkiye’nin 1954 ve 1956’da güreşte dünya şampiyonu olması, futbolda ilk kez Dünya Kupası’na katılması, 67 Eylül (1955) terörü gibi olaylara o dönemde tanık olduk. 50 yıl sonraki buluşmamızda doğal ki bütün o olayları da andık. Kutlama hazırlıklarına başladığımız sırada yaşadığımız ilginç bir olayı aktarmak istiyorum. Galatasaray’ı bitirenlerin bir anı kitabı (yıllık) çıkarmaları gelenekler arasındadır. Biz o tarihte bunu becerememiştik. Yıllığı çıkarmayı üstlenmiş olan arkadaşımız okulu bitirir bitirmez yükseköğrenim için Almanya’ya gitmişti. Bizler, yıllarca umutsuzluk içinde işin yalnızca dedikodusunu yaptık. Hatta, arkadaşımızın Almanya’ daki öğrenimini bi 1. KOŞU: F: Topor (5), P: Tralee (9), PP: Beş Yıldız (1), S: Sri Lanka (8). 2. KOŞU: F: Hancıbey (6), P: Çelikkanat (4), PP: Şahkartal (5), S: Bozdoğan (1). 3. KOŞU: F: Cardenas (2), P: New Orleans (4), PP: Olive Girl (6), S: Delfina (1). 4. KOŞU: F: Don’t You Dare (15), P: Mountain Storm (9), PP: Süs Biberi (7), S: Silver Rock (5). 5. KOŞU: F: Piribey (5), P: Hasankeyf (8), PP: Gökcanbey (7), S: Sal Sabil (4). 6. KOŞU: F: Selenay (7), P: Çilenbüke (5), PP: Şerminim (1), S: Ferizade (6). 7. KOŞU: F: Zafer Yolu (11), P: Yeni Lira (5), ALTILI GANYAN PP: Ataç (21), 6 2 15 5 7 11 S: Beyzade (1). İkilisi: 4 4 9 8 5 Günün 6. Koşu: 7/5.1. 5 7 7 21 Çifte Bahis: 2. Çifte: 2/15.9.7. 520 4 CUMHURİYET 18 K