28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 MAYIS 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Talim ve Terbiye Kurulu’nun onayı olmamasına karşın TIR dolusu malzeme depoya indirildi POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA 5 MEB’de trilyonluk oyun Sevgi Bayrağı Sıvas’ta ? SIV AS (AA) Ankara’da 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı törenleri sırasında Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e verilmek üzere Samsun’dan yola çıkarılan ‘‘Sevgi Bayrağı’’, Sivaslı atletlere teslim edildi. Sevgi Bayrağı’nı Tokat Valisi Erdoğan Gürbüz’den teslim alan Sivas Valisi Hasan Canpolat, Sıvas’ın zengin tarihi ve sahip olduğu kültürel değerlerinin yanı sıra Kurtuluş Mücadelesi döneminde üstlendiği rol ile tarih sayfalarında önemli yere sahip olduğunu ifade etti. Canpolat, ülkenin dört bir yandan işgal edildiği dönemde kentin, Ulu Önder Atatürk ve silah arkadaşlarına inandığını belirtti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanlığı, ilköğretim 4 ve 5. sınıflarda kullanılacak yardımcı araç ve gereçlerin alımı ihalesinde bir skandala imza attı. Edinilen bilgilere göre, 143 kalem malzeme için teknik şartnameyi hazırlayan bakanlık, ihale süreci sonuçlanmamasına karşın Bilgin Eğitim ve Teknoloji adlı bir şirkete ait malzemelerin Hasanoğlan’daki Ders Araç ve Gereçleri Deposu’na yerleştirilmesine izin verdi. Ancak TTK Başkanlığı malzemelerden bir kısmına onay vermedi. TTK’nin bu konudaki ısrarlı tavrı ve Kurul Başkanı Ziya Sel Terör Bizi Yıldıramaz... 5 Mayıs gece yarısı telefonum çaldı. Genel Yayın Müdürümüz İbrahim Yıldız, heyecanlı bir sesle şöyle dedi: ‘‘Gazetenin bahçesine bomba attılar...’’ İstanbul dışındaydım!.. Önceki gece İstanbul’a döndüm. Yine gece yarısı telefonum çaldı... İbrahim Yıldız, ‘‘Yine bomba attılar, patlamadı’’ diye konuştu... Sabah gazeteye geldim... Polis, güvenlik şeridi oluşturmuştu... Saat 15.30’da Şişli Emniyet Müdürü Şeref Aytekin, Cumhuriyet’e geldi... Oturup ‘‘güvenlik önlemleri’’ni konuştuk... Şişli Emniyet Müdürü’nün ayrılmasından kısa bir süre sonra büyük bir patlama sesiyle irkildik. Gazetede bir koşuşturma başladı. Üç kişiden birisi ‘‘Allahu Ekber’’ diyerek bombayı bahçeye atıp kaçmıştı. Pencereden baktım, sokak anababa günüydü... Neler oluyordu, amaçları neydi? Cumhuriyet gazetesi Mustafa Kemal Atatürk’ün adını verdiği bir gazeteydi. 83 yıldır laik Cumhuriyet, demokrasi ve özgürlük yolunda yürüyen gazeteyi birileri susturmak istiyordu. Ne yapıyordu Cumhuriyet? Gerçekleri yansıtıyor, dinci örgütlenmeyi belgeleriyle ortaya koyuyor, antiemperyalist bir çizgi izliyordu... ??? Şu anda Cumhuriyet merkez binası okurlarla dolup taşıyor, telefonlar durmadan çalıyor... Yazımı bu koşullar altında yazıyorum... Oysa okurlara Ege ve Akdeniz izlenimleri aktarmaya söz vermiştim. İzlenimlere bu nedenle ara verdim. Okurlarımdan özür diliyorum. Cumhuriyet gazetesini hiçbir güç, hiçbir zorba grup yolundan alıkoyamaz... Yunus Nadi, Nadir Nadi ve Berin Nadi... Cumhuriyet bugün İlhan Selçuk’un kaptanlığında aydınlanma devriminin çizdiği yolda yürümeyi sürdürüyor. Cumhuriyet Uğur Mumcu ve Ahmet Taner Kışlalı’yı bombalı saldırı sonucu kaybetti... Cumhuriyet altı gün içinde üç kez bombalandı. Bu salt Cumhuriyet’e değil, basın özgürlüğüne bir saldırıydı. Ne yazık ki medya Cumhuriyet’e yapılan bombalı iki eyleme hiç ilgi duymadı, kimse ‘‘Bu bomba kime atılıyor’’ yorumunu yapmadı. Gün gün Cumhuriyet’in Vakıf adına İmtiyaz Sahibi ve Başyazarı İlhan Selçuk’a karşı medyada bir saldırı başlatıldı. Neden, niçin? İlk bomba atıldığı gün AKP iktidarından ne Başbakan aradı ne de bir bakan... ??? Olayın bir başka boyutu daha var... 10 Mayıs gece yarısı pimi çekilmiş el bombası ikinci kez gazetenin bahçesine atıldıktan sonra Emniyet Müdürlüğü önlem almıştı. Dün saat 16.30’da atılan üçüncü bombalamada motosikletli ‘‘Yunuslar’’ vardı gazetenin çevresinde. Ayrıca sivil ve resmi polisler. Teröristler nasıl oluyor da güvenlik güçlerinin gözü önünde böyle bir eyleme girişebiliyorlar? Bombayı atan üç kişi... Birinde silah var, ötekinde cep telefonu... Güpegündüz ve üstelik İstanbul’un en kalabalık yerinde, Şişli’de Cumhuriyet’in merkez binası üçüncü kez bombalanıyor... Nasıl bir cesarettir bu? Medyamızın bunu sorgulaması gerekiyor... Saldırganların kimlerden güç aldıklarını bilmiyorum. Ama bildiğim bu çetelerin laik, demokratik Cumhuriyete, yani devlete kafa tutmalarıdır... Yılmayacağız!.. Yolumuz aydınlanmadır, demokrasidir, barıştır, özgürlüktür, kardeşliktir... Üç aracımız tahrip oldu, camlarımız kırıldı... Okurlarımız gazetemize koştu... Zaten onlarla ayaktayız... Bu böyle biline... ? Milli Eğitim Bakanlığı, ilköğretim 4 ve 5. sınıflarda kullanılacak yardımcı araç ve gereçlerin alımı ihalesinde bir skandala imza attı. 143 kalem malzeme için teknik şartnameyi hazırlayan bakanlık, ihale süreci sonuçlanmamasına karşın bir şirkete ait malzemelerin Hasanoğlan’daki bir depoya yerleştirilmesine izin verdi. çuk’un da istifa sinyalleri vermesi üzerine malzemeler depodan çıkarıldı. Malzemeler Hasanoğlan’daki kullanılmayan bir fabrikaya yerleştirildi. Konuyu araştırmak üzere Hasanoğlan’a giden EğitimSen üyelerinin depoya girmesine izin verilmedi. Depoya gelen müdür Mustafa Dalbay, depodan bazı malzemelerin çıkarıldığını kabul etti. Bir süre sonra ‘‘bakan talimatıyla’’ görev yerine gelen Müsteşar Yardımcısı Recep Işık depo önündeki 3 gazeteciyi içeri aldı. Depoda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Işık, bir süre önce depoya TIR’larla malzemelerin getirildiğini, TTK’nin bazı kalemlere onay vermemesi nedeniyle depodan taşındığını itiraf etti. Işık, bakanlığın soruşturma başlattığını söyledi. EğitimSen Başkanı Alaaddin Dinçer de toplam bedeli 21 milyon YTL’yi bulan ihaleyle ilgili açıklamalarda bulundu. Dinçer, 2005 yılında açılan ihaleyi 4 firmanın kazandığını, firmaların ürünlerine ilişkin sunduğu örneklerin TTK tarafından onaylanmadığını söyledi. Bakanlığın, TTK’nin onay vermemesi nedeniyle kesintiye uğrayan ihalenin sonuçlandırılması için yönerge değişikliğine gittiğini söyleyen Dinçer, TTK’nin olumsuz görüşünün ardından yönerge gibi şartnamede de değişiklik yapıldığını söyledi. Dinçer, ihaleyi kazanan 4 firmanın yurtdışından getirdiği malze meleri 89 TIR’la depoya taşıdıklarını söyledi. Dinçer, ‘‘Öyle anlaşılıyor ki bu firmalara siz ithal edin, biz sizin bu malzemenizi alacağız. Önceden sipariş ediliyor, servis ediliyor, firmalar da bu malzemeyi yurtdışından getiriyor’’ diye konuştu. İhale ile Selçuk’un istifasının ilişkili olduğunu ileri süren Dinçer, ‘‘Kirli ilişkilerin, pis kokuların geldiğini söylemiştik. Kadrolaşmanın yanı sıra bu ticaret ilişkilerinin arkasında, hangi şirketin, hangi milletvekillerinin, hangi AKP’de siyaset yapan kesimlerin olduğunu kamuoyuna gündeme getirilmesi gerektiğini söylemiştik’’ dedi. TRT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Sezer’den İbrahim Şahin’e ikinci veto ? Cumhurbaşkanı Sezer, 3 haftayı bulan inceleme süresinin ardından İbrahim Şahin’in TRT Genel Müdürlüğü’ne atanmasını veto etti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, TRT Genel Müdürlüğü’ne İbrahim Şahin’in atanmasına ilişkin kararnameyi ikinci defa veto etti. Cumhurbaşkanı Sezer, kararnameyi Başbakanlık’a gönderirken herhangi bir gerekçe bildirmedi. Cumhurbaşkanı Sezer, TRT Genel Müdürlüğü’ne Şahin atanmasını öngören kararnameyi veto etti. Sezer daha önce, TRT Genel Müdürlüğü’ne Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı İbrahim Şahin’in atanmasına ilişkin ilk kararnameyi, RTÜK üyelerinden Özer Gürbüz’ün yaş haddini doldurmasını gerekçe göstererek iade etmişti. Bunun üzerine Özer Gürbüz istifa etmiş, yerine Meclis’te yapılan seçimle Arif Merdol seçilmişti. Merdol ile TRT Genel Müdürlüğü için seçim sürecini yeniden başlatan RTÜK, kendisine müracaat eden 51 adaydan 3 ismi Bakanlar Kurulu’na bildirmişti. Bakanlar Kurulu, Kemal Madenoğlu ve Muhsin Mete arasından İbrahim Şahin’in TRT Genel Müdürlüğü’ne atanmasına ilişkin ikinci kararnameyi Cumhurbaşkanı’nın onayına sunmuştu. Cumhurbaşkanı Sezer, 3 haftayı bulan inceleme süresinin ardından İbrahim Şahin’in TRT Genel Müdürlüğü’ne atanmasını veto etti. Edinilen bilgilere göre Cumhurbaşkanı Sezer, bu kararına ilişkin herhangi bir gerekçe göstermedi. TRT, 1 Ağustos 2005 tarihinde Şenol Demiröz’ün emekliye ayrılmasından bu yana vekâletle yönetiliyor. Fransız Parlamentosu’nda görüşülecek olan “Ermenilere soykırım yapılmamıştır, diyene hapis cezası öngören” yasa tasarısı tepkilere yol açtı. TTK Başkanlığı’na vekâleten atama ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İstanbul Üniversitesi Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İrfan Erdoğan, bugün Talim ve Terbiye Kurulu (TTK) Başkanlığı görevine başlayacağını bildirdi. TTK Başkanlığı’ndan istifa eden Ziya Selçuk’un ardından boşalan başkanlık koltuğuna vekâletten atama yapıldı. İrfan Erdoğan, yaptığı açıklamada, İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’nün, Milli Eğitim Bakanlığı’nda görev alabileceğine ilişkin karar yazısını dün bakanlığa ilettiğini kaydetti. Erdoğan, bugün göreve başlayacağını belirtti. Mehmet Ağar’ın Fransa tepkisi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DYP lideri Mehmet Ağar, Fransa’da sözde Ermeni soykırımının inkârını suç sayan yasa teklifine tepki göstererek ‘‘Bir kısım Fransız parlamenterin, Türk tarihine gölge düşürme yönündeki talihsiz çabalarının parlamentonun genelinde karşılık bulmayacağına inanmak istiyoruz’’ dedi. Ağar, ‘‘Bu hareketin öncülüğünü yapan Fransız parlamenterlerinin, bağlı oldukları düşünce sistemi ve liderlik etmek istedikleri AB karşısında kendilerini ve ülkelerini ne duruma düşürdüklerini dünya bizimle izlemekte ve kınamaktadır. Türkiye ve Türk halkı, bu tasarıya öncülük edenlere ‘Kuzey Afrika ve Cezayir’ gibi, tarihin arşivlerine intikal etmiş kötü dönemleri hatırlatmayı bile gereksiz görmektedir’’ dedi. [email protected] İşsiz öğretmen olmak istemeyen 3 bin 500 öğrenci TBMM Başkanlığı’na dilekçe verdi Eğitim fakültelerinde atama kaygısı ZEYNEP ŞAHİN ANKARA Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) bu yıl fizik, kimya, biyoloji ve matematik dallarında lise öğretmeni atamayacak olması, eğitim fakültesi öğrencilerini kaygılandırıyor. ‘‘İşsiz öğretmen olmak istemiyoruz’’ diyen 9 Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi öğrencileri, topladıkları 3 bin 500 dilekçeyi TBMM’ye iletti. Buca Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği 5. sınıf öğrencileri Suat Şen ve Hicran Günindi ile Fizik Bölümü 4. sınıf öğ ? Milli Eğitim Bakanlığı’nın, fizik, kimya, biyoloji ve matematik dallarında lise öğretmeni atamayacak olması, öğrencileri kaygılandırdı. EğitimSen Başkanı Dinçer ‘‘Eğitim fakülteleri bacasız fabrikaya döndü’’ diyerek durumun ciddiyetini dile getirdi. rencileri Serkan Bayrak ve Adnan Tunç, ağustos ayında yapılacak 10 bin öğretmen atamasında ‘‘fizik, kimya, biyoloji ve matematik’’ dallarının olmamasına tepkilerini göstermek için harekete geçti. Fakültelerinde topladıkları 3 bin 500 dilekçeyi TBMM Başkanlığı’na ileten öğrenciler, ‘‘İşsiz öğretmen olmak istemiyoruz’’ vurgusunu yaptı. Öğrenciler, Türkiye’deki tüm eğitim fakültelerinin ilgili bölümlerinde okuyan öğrenci ve yeni mezunlar arasında bir eylem birliği oluşturmak istediklerini bildirdiler. Buca Eğitim Fakültesi öğrencilerinin girişimine destek veren ve sonuna kadar da desteklerini sürdüreceklerini bildiren EğitimSen Genel Başkanı Dinçer de eğitim fakültelerinin yanı sıra fenedebiyat ve güzel sanatlar fakültelerinde okuyan öğrenciler de dikkate alındığında on binlerce öğretmen adayının işsizlikle karşı karşıya olduğunu belirtti. Dinçer, ‘‘Buna karşın her yıl sürekli kontenjan arttırıyorlar. Yani her yıl bu işsizlere yenileri ekleniyor. Eğitim fakülteleri bacasız fabrikaya döndü’’ vurgusunu yaptı. Arz ve talebin dengelenmesinde sıkıntı olduğunu ve bunun planlaması nın gerektiği gibi yapılmadığını kaydeden Dinçer, ‘‘Şu anda 160 bine yakın işsiz öğretmen var’’ dedi. Gerektiği gibi bir planlama ve düzenlemeyle hem eğitimin daha nitelikli hale geleceğini hem de öğretmenlerin atanabileceğini ifade eden Dinçer, ‘‘Ama uygulanan bu program ve IMF dayatmaları yüzünden istihdam şekilleri değişti. Öğrenciler örgütlenmeli ve bu programın duvarında gedikler açılmalı. Başka yolu yok. Burası Türkiye, ağlamayana meme vermiyorlar’’ diye konuştu. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 ÜLKE GENELİNDE PROTESTO CHP’li Okuducu: Çocuklar tehlikede ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Kadın Kolları, AKP hükümeti ve belediyelerinin kadınları, laik cumhuriyeti hedef alan uygulama ve yayınlarını ülke genelinde protesto etti. CHP Kadın Kolları Başkanı ve İstanbul Milletvekili Güldal Okuducu, Başbakanlık’ın projeleri arasında yer alan ‘‘bilgi evleri’’nde çocuklara ‘‘din eğitimi verildiğini’’ belirterek ‘‘Kadınların üzerinden elinizi çekin diyorduk, şimdi anneler olarak vazgeçtik. Çocuklar gidiyor...’’ diye konuştu. Okuducu, CHP’li kadın milletvekilleriyle birlikte parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, bazı AKP’li belediyelerin dağıttığı kitapçık ve broşürleri eleştirerek bunlardan bölümler okudu. Okuducu, illerdeki kadın kollarının da benzer basın toplantıları ile bu uygulamaları protesto ettiğini bildirdi. İstanbul’da dağıtılan bir bildiride, ‘‘23 Nisan, 19 Mayıs ve 29 Ekim, millet için bayram değil, kara gündür’’ yazıldığını ifade eden Okuducu, bu gibi yayınların, organizasyonların kontrol edilemez şekilde yaygınlaştığını söyledi. ‘‘İktidarın, dinci örgütlenmelere olanak tanıyan yaklaşımlarına, iktidarın belediyelerinin de ayak uydurduğunu’’ belirten Okuducu, Ankara Altındağ, İstanbul Eyüp, Tuzla, Bağcılar belediyelerinin dağıttığı kitap ve broşürlerde hurafelere yer verildiğini, hukuk sisteminin, laikliğin hedef alındığını söyledi. Okuducu, ‘‘Yeni yetişen kuşakların örümcek ağıyla zihinlerinin örülmeye çalışılmasına, Türkiye Cumhuriyeti ve hukuk devletinde hiç kimsenin hakkı yoktur’’ dedi. İçeriği ve dili kontrol edilmeyen milyonlarca yayının, ülke genelinde, bazı büyük holdingler tarafından setler halinde ücretsiz dağıtıldığını belirten Güldal Okuducu, ‘‘İslami sermaye laik cumhuriyetin kuşatılmasında etkin rol oynamaktadır’’ görüşüne yer verdi. Okuducu, bu kitap ve broşürlerde, kadınların aşağılandığını söyledi. Bakanlığın Mustafa Necati’ye ait evi Hüsrev Lokantacılık’a devretmesine tepkiler sürüyor Çömez, Ata’nın evini ziyaret etti ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Erdoğan’ın Selanik’te Atatürk’ün doğduğu evdeki bulunan anı defterinin bir sayfasını yırtmasının ardından, AKP Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, Atatürk’ün evini ziyaret etti. Çömez anı defterine konulmak üzere hazırladığı yazıyı Başkonsolos Seçkin Çetinelli’ye teslim ederken, yazıda, ‘‘Bugün hâlâ seni anlamayanlar ve anlamak istemeyenler olabilir... Seni yanlış anlayanlar da olabilir... Merak etme Atam, Biz genç siyasetçiler; seni çok seviyoruz. Ve Türkiye’yi aydınlık yarınlara taşımaya kararlıyız...’’ görüşünü bildirdi. ‘Sinsice yapılmış bir hareket’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) tikasını eleştiren Gazalcı, şöyle deGazalcı’nın ardından konuşan İn Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın vam etti: ce, ‘‘Ne ilginçtir ki 15 Mayıs 1919’da Türkiye’nin ilk Milli Eğitim bakan‘‘Cumhuriyet devrimlerinin ön Yunan işgaline maruz kalan İzmir larından Mustafa Necati’ye ait evi cülerinden, emperyalizme karşı sa halkını direnişe çağıran Mustafa Hüsrev Lokantacılık’a devretmesi vaş vermiş olan Mustafa Necati gibi Necati’nin evi için 2006 Mayıs’ında ne tepkiler sürüyor. CHP Denizli adını altın harflerle tarihe yazdır hükümete karşı savaş vermekteyiz’’ Milletvekili Mustafa Gazalcı ile mış bir kişinin evinin korunmama dedi. ‘‘Bu Kültür Bakanı’nın uyCHP Yalova Milletvekili Muhar sı şaşırtıcı. Batı ülkelerine baktığımız kulu haliyle yaptığı bir iş değil, bu rem İnce evin önünde yaptıkları ba da, aydınların, devrimcilerin, sanat bilerek, sinsice yapılmış bir haresın açıklamasında, uygulamayla çıların 12 ay oturduğu evlerin dahi kettir’’ diyen İnce, Milli Eğitim BaAKP yönetiminin eğitim kanı Hüseyin Çelik’in kove kültür politikasını bir nuya sessiz kalışına tepki ? CHP milletvekilleri Gazalcı ve İnce, kez daha ortaya koydugöstererek ‘‘Bu evin kuru uygulamanın AKP’nin eğitim ve kültür ğunu vurguladı. fasulyeci olmasını bir şartpolitikasını gözler önüne serdiğini söyledi. Açıklamasına, tarihi la kabul ederiz, o da, bu yaevin 1985 yılında Kültür pının adına Hüseyin ÇeBakanlığı tarafından kamulaştırıldı korunduğunu görüyoruz. Bu da lik Kuru Fasulyecisi denmesidir’’ ğını, ardından gazetemiz yazarı Işık AKP’nin eğitim ve kültür politika açıklamasını yaptı. Evin kuru fasulKansu’nun çalışma ve önerileri ile sına yakışan bir iş yaptığını gösteri yeci olmasına tepki gösteren Köy restore edildiğini belirterek başlayan yor.’’ Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim VakGazalcı, ‘‘Mantıklı olan Cumhuriİhaleyi kazanan Hüsrev Lokanta fı, binanın kendilerine verilmesi yet devrimlerine öncülük etmiş bu bü cılık’a da, ‘‘Hükümetin yaptığı ha için yeniden Kültür ve Turizm Bayük insanın evinin kültür merkezi ol taya ortak olmayın’’ çağrısında bu kanlığı’na başvuracaklarını belirmasıdır’’ dedi. lunan Gazalcı, eylemlerinin artarak tirken Eğitimİş Sendikası da eve taAKP’nin eğitim ve kültür poli devam edeceğini söyledi. lip olduğunu açıkladı. CHP’li vekiller Necati’nin evi önünde açıklama yaptı. CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle