19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 MAYIS 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Bakan Güler, santrallar için izlenecek modelle ilgili özel sektörün görüşlerini yazılı olarak ileteceğini söyledi 13 NOT DEFTERİ ZEKERİYA TEMİZEL Nükleerde kamu bağlantısı TEDAŞ ÖZELLEŞTİRMESİ Dalgalanmaya Seyirci Kalmak Mali piyasalarda son günlerde ortaya çıkan dalgalanmalar üzerine yine çok yorum yapılacak. ‘‘Ben demedim mi?’’ diyenden geçilmeyecek. Oysa olay, ‘‘Kazanın doğurduğuna inanıp da, öldüğüne inanmamak’’ gibi bir şey. Ülkeye giren yabancı sıcak paranın çıkacağı bilinmiyor muydu? Sorun ise, kârını en fazlaya çıkarmak için değişik ülkelerin piyasaları arasında fır dönen, giriş çıkışlar için her bahaneyi kullanan, güvenilmez, kaypak yabancı sıcak paraya güvenerek ekonominin yön belirlemesi. Ekonominin bu kaynakla finanse edilmesi. Bir kere bu yola sapılınca, sıcak paraya verilen tavizler sınır tanımıyor. Ne yapılırsa yapılsın her zaman istenilecek bir taviz bulunuyor. Yabancı sermayeye bağımlı hale gelen ekonomide, onların benimsemediği bir uygulamayı yürürlüğe koyma olanağı kalmıyor. Borca batmış ve cari açığı büyüyen ülkede egemenlik uluslararası sermayenin eline geçiyor. Vergi incelemesi gibi çok doğal uygulamalar bile bir şantaj konusu haline geliyor, devlet vergi incelemesi yaptığı için kendini savunmak zorunda kalıyor. ??? 2006 yılından itibaren ihraç edilen Hazine kâğıtlarından sağlanan kazançlardan yüzde 15 oranında vergi kesintisi (stopaj) yapılmasına ilişkin düzenleme yapılınca, bunun faiz artışı olarak yeniden devlete döneceği kehanetinde bulunulmuştu. Bu kehanetin derhal gerçekleşmemesi bazılarının canını sıkmadı değil. Yabancı yatırımcılar Hazine’nin çıkardığı menkul kıymetlere yatırım yaparken vergi sonrası kazançlarına bakmışlar, vergiden sonraki getiriyi yeterli buldukları için yatırımlarını sürdürmüşlerdi. Kaldı ki, yabancılardan yapılacak vergi kesintisi konusunda, yatırımcının ülkesi ile yapılan ‘‘çifte vergilemeyi önleme anlaşmalarındaki hükümler’’, iç düzenlemelerin üzerine çıkmakta, o hükümler uygulanmaktadır. Bu anlaşmalar, çoğunlukla, bu kâğıtların bir yıldan fazla süre elde tutulması halinde vergi alınmayacağına ilişkin hükümler taşımaktadır. Ancak bazı devletlerle yapılan anlaşmalarda, istisnadan yararlanmak için geçmesi gereken süre altı aya inmekte, bazı ülkelere ise süre şartı aranmaksızın istisna uygulanmaktadır. Bu nedenle vergi yükümlülüğü ile karşı karşıya kalan ülkelerin yatırımcıları, vergi avantajı bulunan ülkelerdeki kuruluşlar aracılığı ile menkul kıymet alma yoluna giderek vergi yükümlülüğünden kurtulabilmektedir. Bazıları ise işlemleri dolaştırarak, farklı finansal araçları kullanarak vergiden kaçınmaktadırlar. ??? Bu durumda, finans piyasalarındaki son günlerde meydana gelen dalgalanmaların nedeni olarak stopaj düzenlemesi gösterilebilir mi? Stopajın bir etkisi olsaydı bunun faiz oranlarında ortaya çıkması gerekirdi. Finans piyasalarında, nedenini bilmeden baş aktörlerin davranışlarını taklit eden ve onlara anlamlar yüklemeye çalışan oyuncuların, çalkantıları dalgaya çevirdikleri bir gerçektir. Dövize gereksinim duyduğu için portföyünü boşaltarak döviz alan önemli bir oyuncuyu izleyen birçok oyuncu bu dalgalanmaları yaratabilmektedir. Bazı aktörler de bu durumu, devletin getirdiği bir yükümlülükten kurtulma bahanesi olarak kullanmaya kalkabilmektedir. Nitekim son dalgalanma, getirilen vergi kesintisi ve bu hüküm gereği olarak bir yabancı bankada yapılan vergi incelemesi söylentisine dayandırılmıştır. Böyle bir davranış ekonomik bir davranış olarak değerlendirilemez. Yatırımcılar getirilen bir düzenlemenin ihlaline devletin göz yumacağı gibi bir beklentiye giremez. Özellikle de ciddi yatırımcılar, ‘‘Devlet bilinen bir yükümlülüğü uygulamaya kalktı, vergiden kaçınma olanakları kalmadı’’ diye piyasalardan çıkmaya kalkmaz. Yatırımcıların şu anki davranışları için bir yorumda bulunmak için erken. Ancak bu dalgalanma, cari açık konusunda vurdumduymaz davrananlara önemli bir uyarıdır. Cari açık, geçen yılın ilk üç ayına göre yüzde 40 dolayında artarak 8.7 milyar dolara yükselmiş bulunmaktadır. Yıl sonunda da 30 milyar dolara yükselmesi beklenmektedir. Buna seyirci kalınamaz. Sermayenin çıkış yönünde hareketlenmesi halinde ülke yaşamsal girdilerini bile ithal edemeyerek çok sıkıntılı duruma düşebilir. Bunun önüne geçmek için Dünya Ticaret Örgütü’nün kurallarıyla çatışmayan, Avrupa Birliği anlaşmalarına ters düşmeyen önlemler sayılamayacak kadar çoktur. Yalnız zaman gitgide daralmaktadır. temizel?cumhuriyet.com.tr Elektrik değil ‘kâr’ dağıtımı MURAT KIŞLALI ANKARA Önceki gün Meclis’ten geçen ‘‘Elektrik Dağıtım Yasası’’na göre, tüm Türkiye’de Tedaş’a bağlı elektrik dağıtımı yapan 20 bağlı ortaklık, hisse satışı yoluyla özelleştirilecek. Özelleştirmeyle, Tedaş’ın 2004 yılında 10.5 milyar YTL elektrik geliri üzerinden elde ettiği 1.8 milyar YTL kârı özel sektöre aktarılacak. Tüm Türkiye’de, elektriği özel sektörün dağıtmasını öngören yasaya göre ortaklıkları alan özel sektör, yapacağı kamulaştırma giderleri ile diğer giderleri, elektrik faturaları aracılığıyla tüketicilere yansıtacak. Baştan beri özelleştirmenin en önemli gerekçeleri arasında gösterilen ‘‘kayıp kaçağın en alt düzeye indirilmesi’’ni, yapacağı sübvansiyonla yine devlet üstlenecek. Yasayla şirketlerin geliri de garanti altına alınacak. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile yapişletdevret sözleşmesi yapmış olan fakat işletmeye girmeden sözleşmelerini sonlandırmış veya sonlandıracak şirketlere, tesislerin kurulu olduğu Hazine arazileri ihalesiz olarak satılacak. Özel sektöre kısmi vergi istisnası da gelecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, nükleer santral konusunda özel sektörden şu ana kadar 8 yanıt geldiğini bildirdi. Güler, gelen yanıtlarda, özel sektörün nükleer santral yapımında ‘‘kamunun, mutlaka sürecin içinde olmasını’’ istediğini gördüklerini ileri sürdü. NTV’ye göre ise 2 özel sektör grubu kamudan destek istemedi. AA’nın haberine göre, Bakan Güler, nükleer santralda amaçlarının santralın özel sektör tarafından yapılmasını sağlamak olduğunu söyledi. Güler, özel sektöre önerdikleri modelin de ‘‘PPP’’ (Public Private Partnership) olarak adlandırılan ve İrlanda modeli olarak bilinen ‘‘kamuözel sektör ortak yatırım’’ tipi olduğunu anımsattı. Güler, ‘‘Mevcut kurulan bir sant ? Nükleer santral yapmak için özel sektöre alım garantisi vermekle yetinmeyen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Güler, şimdi de, daha önerilerin dinleneceği zirve toplanmadan 8 özel sektör firmasının kamu ortaklığı istediğini ileri sürdü. ralın yüzde 75 kapasitesiyle maliyetini karşılayıp kâra geçebiliyorsa, bu 75’in altına düştüğünde kamu karşılayacak’’ diye konuşurken, nükleerde izlenecek model ile ilgili özel sektörün görüşlerini yazılı olarak ileteceklerini kaydetti. Güler, yatırım modeline ilişkin şu ana kadar özel sektörden gelen 8 yanıt ile ilgili, ‘‘Gelen cevaplarda kamunun mutlaka sistemde olmasını istediklerini gördük. Yani özel sektör yüzde 100 kendisi yapmak niyetinde pek değil. Mutlaka bunun içinde kamu olsun istiyorlar, kamunun da oranı değişken ama esas sonucu 12 Mayıs’ta alacağız’’ diye konuştu. Özel sektörün nükleer santralı kendisi yapmak istemezse yapılabilecek diğer modelleri görüşeceklerine işaret eden Güler, ‘‘Ama önce bir cevapları görelim, bunun yapılmasını istiyoruz. Yapılması için de kamu, belli teşvik sistemlerini ortaya koyar’’ dedi. Bu sözlerine karşın, Bakan Güler’in özel sektör zirvesi öncesi kamuoyu oluşturur şekilde açıklama yapması dikkati çekti. Özel sektörün şu anda nükleer santral kurmaya karar vermesi durumunda gösterilecek yerin, lisansı hazır olduğu için Mersin Akkuyu olmasına rağmen aslında kendi tercihlerinin Sinop olduğunu vurgulayan Güler, ‘‘Üstelik Akkuyulular da bunu istiyor’’ iddiasında bulundu. Bazı çevrelerin Türkiye’de kurulacak nükleer santralı, Çernobil olayı ile karıştırdıklarını ileri süren Güler, ‘‘Ülkemizi seviyoruz, ben de Karadenizliyim. Yani nükleer santral yapmak yanlış olsa, göz göre göre böyle bir yanlışlığa izin verir miyim?’’ diye konuştu. Güler ayrıca, rüzgâr, güneş, jeotermal, hidroelektrik enerjiyi ihmal etmediklerini iddia ederek, nükleer santralı ise alternatif enerji olarak görmediklerini söyledi. NTV’nin haberine göre ise nükleer enerjiye yatırım yapmayı düşünmekle birlikte devlet desteği istemeyen 2 grup bulunuyor. NTV , özel sektörün çoğunluğunun devlet desteği istediğini de belirterek, verilecek desteklerin Bakanlar Kurulu tarafından şekillendirileceğini ifade etti. Eczacıbaşı İpek Kâğıt’a uluslararası ödül Ekonomi Servisi Eczacıbaşı İpek Kâğıt’ın, 3 milyonun üzerindeki ilköğretim öğrencisini kapsayan bilinçlendirme projesi, ‘‘Birleşmiş Milletler (BM) Binyıl Kalkınma Hedefi’’ne ulaşılmasında en çok katkıda bulunan 10 proje arasına girerek uluslararası özel sektör ödülüne layık görüldü. Eczacıbaşı Holding ve İpek Kâğıt Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı ile İpek Kâğıt Genel Müdürü Baki Gökçümen, New York’ta düzenlenen törende ödülü eski İrlanda Cumhurbaşkanı ve Seçici Kurul Başkanı Mary Robinson’dan aldı. İpek Kâğıt’ın, 2002’de başlattığı ‘‘Solo ilköğretim okulları kişisel hijyen eğitimi’’ projesiyle, 3 bin 841 ilköğretim okulunda hijyen konusunda bilinçlendirme çalışması yapıldı. pamukm?superonline.com Eczacıbaşı, ödülü, New York’ta düzenlenen törende eski İrlanda Cumhurbaşkanı Robinson’dan aldı. MALİYE YAŞAMINDAN / MUSTAFA PAMUKOĞLU İşletmeleri kâr yaratma bakımından şöyle sınıflandırabiliriz. Kâr yaratan ancak nakit sıkıntısı içinde olan ve olmayan işletmeler Kâr yaratamayan nakit sıkıntısı içinde olmayan işletmeler Zarar yaratan ve her zaman sermaye gereksinimine ihtiyaç duyan işletmeler ‘‘İşletmem büyüyor ve kârlı durumdayım, ama yine hep nakit sıkıntısındayım’’ diyen işletmeler Eğer büyüme oranınız yüksekse, bu büyümeyi finanse edecek yeterli zamanda nakit girişiniz olmayabilir. İşletmenin brüt kârı veya net kârı bu büyümeyi finanse etmiyor olabilir. Nakit (fon) yönetiminiz iyi değildir. Bu tür işletmeye örnek konfeksiyon işi ile uğraşan bir firmanın 1 yıllık işletme giderlerini finanse edecek kadar İşletmelerde Kâr ve Nakit Sıkıntısı sermayesini işe yatırıp bir yıl sonra bu sermayesinin 10 katı bir ciroya ulaşması ve kiraladığı yerlerde mağazacılık yaparak çok sayıda mağazaya sahip olduğunu ve bu mağazalara konsinye mal sattığını düşünürsek, bu işletmenin kâr elde etse bile nakit sıkıntısına girmesi kaçınılmazdır. Tüm sorun, büyüme hızının, işletmenin nakit olarak kârşılayabileceğinden çok daha yüksek olmasıdır. Bu durumda en iyi çözüm aşamalı büyüme, sindirerek büyüme. Kârı işletme sermayesine dönüştürüp yeni büyüme hedeflerini aşama aşama koymaktır. Kâr yaratmayan ancak nakit sıkıntısı yaşamayan işletmeler, başa baş noktasında olan işletmelerdir. Bir firma kâr yaratmadan nakit sıkıntısı yaşamıyorsa başa baş noktasını yakalamış, ancak bıçak sırtında olan bir işletmedir. Maliyet kalemleri artarsa zarara dönüşmesi ve nakit sıkıntısı yaşaması an meselesidir. Bu işletmeler dış etkenlere karşı esnek yapıya sahip işletmelerdir. Bu tür işletmelerin nakit sıkıntısı yaşamadan gitmeleri geçici ferahlıktır ve aldatıcıdır. Bunun için ya maliyeti düşürelerek kâr yaratılacak ya da aşamalı büyümeye geçilecektir. Devamlı zarar yaratan firmalar hiçbir zaman iflah olmaz işletmelerdir. İşletme sermayesi, işletmeyi oluşturan ortakların getireceği öz sermaye ile kârdan sermayeye katılan bölümden oluşur. Ortağın sermayesi yoksa veya artık koyacak sermayesi bitmişse kâr yaratarak işletme sermayesi oluşturacaktır. Ya da yeni sermaye getirecek ortaklar alınacaktır. Kâr yaratmadan devamlı yeni ortak bulmak da mümkün değildir. Bu tür işletmeler ya maliyetlerini aşağı çekerek ya da maliyetleri sabit tutarak ciroyu arttırmak suretiyle kâr yaratabilirler. Maliyetlerin aşağıya çekilmesinde girdi maliyetlerinin düşürülmesi, işçilik bedellerinin aşağıya çekilmesi veya verimliliğin arttırılması ve pahalı para kul lanımına son verilmesi yöntemleri kullanılır. Tekstil, basın gibi emek yoğun işlerde işçilik maliyetine dokunulamamaktadır. Bu durumda diğer maliyetler aşağıya çekilmeli ve işçilik verimli hale getirilmelidir. Kârşılaştırmalı bir kâr analizi Aşağıda örnekleme ciro, brüt kâr, net kâr, çalışan sayısını karşılaştırmalı olarak bulacaksınız.. Bu tabloya bakarak hangi firmanın krize yakın olduğuna ve neyin kârı alıp götürdüğüne siz karar verin. Bin YTL Ciro Satış kârı Faaliyet kârı Net kâr Çalışan sayısı 40.000 15.000 8.000 20.000 2.000 16.000 0 4.000 5.000 1.500 6.000 1.00 3.000 1.000 1.400 2.000 1.500 2.500 4.000 1.300 150 300 60 40 10 Esas No: 2005/255 / Karar No: 2006/38 Davacı Hacere Çelik tarafından davalı Coşkun Çelik aleyhine açılan boşanma davasında 08.02.2006 tarih, 2005/255 Esas2006/38 Karar sayılı karar uyarınca; 1 Açılan davanın kabulüne, 2 Kastamonu İli, Abana İlçesi, Çayırcık Mah., Cilt No: 2, Hane No: 22, BSN: 52’de nüfusa kayıtlı Anmet ve Asuman kızı, 13.04.1962 doğumlu Hacere Çelik ile BSN: 25’de nüfusa kayıtlı Halit ve Halide oğlu, 01.01. 1956 doğumlu Coşkun Çelik’in TMK.’nun 166/1. maddesi gereğince boşanmalarına, 3 Tarafların ortak çocuğu 16.01.1993 doğumlu Merve’nin velayetinin davacı anneye verilmesine, 4 Velayeti anneye verilen Merve ile babası arasında her ayın son Cumratesi günü saat 10.00’dan Pazar günü saat: 17.00’e kadar, her yıl dini bayramların 1. günü saat 10.00’dan 2. günü saat: 17.00’e kadar, her yıl 1 Temmuz saat: 10.00’dan 15 Temmuz saat: 17.00’e kadar kişisel ilişki kurulmasına, belirtilen gün ve saatlerde davalı babanın küçük Merve’yi kendi yerleşim yerine alabilmesine, 5 4721 sayılı TMK’nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 4. maddesi gereğince velayeti kendisine verilen davacı annenin çocuğun varsa, malvarlığının dökümünü gösteren bir defteri yerleşim yeri aile mahkemesine vermesine ve bu malvarlığında veya yapılan yatırımlarda gerçekleşecek önemli değişiklikleri de bildirmesine, 6 Peşin alınan harcın düşümü ile 1,00 YTL karar ve ilam harcının davalıdan alınmasına, 7 Davacı tarafından yapılan 2004,30 YTL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 8 Davacı vekili için 400,00 YTL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş olup, Davalı Coşkun Çelik’e ilanın yayınlandığı tarihten itibaren 15 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağı, tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde temyiz yolunun açık olduğu, aksi halde kararın bu haliyle kesinleşeceği ilanen tebliğ olunur. (Basın: 22457) ÜSKÜDAR 2. AİLE MAHKEMESİ’NDEN İSTANBUL 10. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN İCRA EMRİNİN İLANEN TEBLİGATI Dosya No: 2003/541 İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yolu ile Yapılan İcra Takiplerinde İcra Emri’nin ilanen tebliği. Borçlu (Muhatap)Adresi: Zülal Kartal. Birlik Sok. Engin Sitesi Yasemin Apt. No: 173/4 1. Levent/İstanbul. Borçlunun (Muhatap)Adresi: Tuğbay Kartal. Birlik Sok. Engin Sitesi, Yasemin Apt. No: 173/4 1. Levent/ İstanbul. Borçlunun (Muhatap)Adresi: Tuğhan Kartal. Birlik Sok., Engin Sitesi, Yasemin Apt. No: 173/4 1. Levent/ İstanbul. Takiple İstenen Alacak: 5. 000,00,TL. İpotek Bel. Tar. No: 05.11. 1997 Tarih 5148 yev. Merhun. Ne Olduğu: Kocaeli, İzmit, Bahçecik köyü, şose mevkiinde kain: 11/1 pafta, 3954 parsel, 1/3 arsa paylı, F Blok zemin ve 1. katta, 2 nolu dubleks mesken. Rehin 3. Bir Şahıs Tarafın Verilmişse: Muris: Abdurrahman Kartal veya 3. Bir kişi tarafından mülkiyeti. İktisap Edilmişse 3. kişinin AdıAdresi: İpoteğin paraya çevrilmesine ilişkin takip dosyamızdan 6 örnek İcra emri muhatap borçlunun yukarıda yazılı adresine tebliğe gönderilmiş, bila tebliğ iade gelmiştir. Alacaklı yan borçlusunun başkaca adreslerini bildirmemiş, Emninet vasıtasıyla yapılan tahkikatta netice alınamamış, başkaca adrese ulaşılamamıştır. 6 örnek ipoteğin paraya çevirilmesine ilişkin, İcra emrinin ilanen tebliğine karar verilmiştir. Kanuni 20 gün süreye, 15 gün ilave edilerek ilanın gazetede neşir tarihinden itibaren 45 gün içerisinde yukarıda belirtilen borcu ödemeniz, bu süre içinde borç ödenmez veya Tetkik Mercii’nden icranın geri bırakılmasına dair bir karar getirilmezse alacaklının yukarda açık tapu kaydı yazılı ipotekli taşınmazın satışını isteyebileceği ihtar ve tebliğ olunur. 19.04.2006 (Basın: 22549) Dosya No: 2003/541 Borçlunun (Muhatap)Adresi: Zülal Kartal. Birlik Sok. Engin Sitesi, Yasemin Apt. No: 173/4 1. Levent/İstanbul Borçlu (Muhatap)Adresi: Tuğba Kartal. Birlik Sok. Engin Sitesi, Yasemin Apt. No: 17/4 1. Levent/İstanbul. Borçlunun (Muhatap)Adresi: Tuğhan Kartal. Birlik Sok., Engin Sitesi, Yasemin Apt. No: 173/4 1. Levent/ İstanbul Değer konulan taşınmazın tapu kaydı: Kocaeli, İzmit, Bahçecik köyü, şose mevkiinde kain: 11/1 pafta, 3954 parsel, 1/13 arsa paylı, F Blok zemin ve 1. katta, 2 nolu dubleks mesken. Bilirkişi raporu tarihi ve konulan değer: Tamamına 110. 000,00YTL. kıymet takdir edilmiştir. Yukarda adı, soyadı (şahsiyeti) yazılı borçlunun belirtilen taşınmazı dosyamızda hacizli/ipoteklidir. Taşınmaza bilirkişi vasıtasıyla İİK. 128. maddesine göre belirtilen tarihte, belirtilen değer konulmuştur. Taşınmazın fiili durumu, imar durumu ve evsafı dosyada mevcut kıymet takdiri raporunda gösterilmiştir. Muhatap taşınmazın maliki borçlunun yazılı adresine gönderilen kıymet takdir bila tebliğ iade edilmiş, Emniyet vasıtasıyla yapılan tahkikata netice alınamamış, alacaklı yan borçlusunun başkaca adreslerini bildirmemiştir. 7201 sayılı Kanun’un 28. ve müteakip maddeleri gereğince kanuni süreye 15 gün ilavesi suretiyle kıymet takdir raporunun ilanen tebliğine karar verilmiştir. İşbu ilanın gazetede neşrinden itibaren 22 gün içinde kıymet takdir raporuna bir itirazınız varsa, İcra Mahkemeleri’ne bildirilmesi ve itiraz edildiğine dair alınacak derkenarın İcra dosyasına intikal edilmesi hususu ilanen tebliğ ve ihtar olunur. 19.04.2006 (Basın: 22548) İSTANBUL 10. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN İİK. 128. Md. GÖRE RAPORUN İLANEN TEBLİĞİ Esas No: 2004/507 Davacılar Mustafa Şekerci, mirasçıları Bekir Öztürk ve Adile Öztürk vekili tarafından davalılar Zeynep Erbayındır vs. aleyhine dava konusu Antalya Merkez Yüksekalan mah., 12666 ada, 7 parselde kalan davacılara ait muhtesat bedeli ödenmediğinden, Antalya 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2004/21 sayılı satış dosyasından 850 milyar liraya satılmış olmakla, tamamı davalılara ödendiği takdirde muhtesatlara ilişkin alacağın akim kalacağından satış dosyasına 88.400.000.000 TL. meblağın ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir konulmasına, bu miktar muhtesat bedelinin işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiş, davalılardan Zeynep Erbayındır ve Hatice Bulut’a tebligat yapılamadığından; duruşmanın bırakıldığı 29.06.2006 günü saat 10.15’te Mahkememiz duruşma salonunda hazır bulunmaları veya kendilerini bir vekille temsil ettirmeleri, duruşmaya gelmedikleri takdirde HUMK.’nun 213377. maddeleri gereğince yargılamaya yokluklarında devam edileceği ve hüküm verileceği, dava dilekçesi ve duruşma günü tebliği yerine kaim olmak üzere ilan olunur. (Basın: 22068) ANTALYA ASLİYE 1. HUKUK MAHKEMESİ ESKİŞEHİR 1. AİLE MAHKEMESİ’NDEN Esas No: 2005/238 Davacı Hatice Şeber, vekili Av. Turgay Balaban tarafından davalı Cengiz Şeber aleyhine açılan boşanma davasında verilen karar gereğince, Siteler mah., Yeşilyurt Sitesi, JBlok, No: 26, Uncalı Antalya adresinde olduğu bildirilen Davalı Cengiz Şeber’in belirtilen adreste bulunmadığı, yapılan araştırmalara rağmen tebligata yarar açık adresinin tespit edilemediğinden duruşma günü ve saatinin ilanen tebliğine karar verilmiş olup, Eskişehir ili, Merkez Tunalı mahallesi, C: 54, Hane no: 105’te nüfusa kayıtlı Müzekker ve Mübeccel oğlu Eskişehir 30.01.1967 d.’lu davalı Cengiz Şeber’in duruşma günü olan 27.06.2006 günü saat 09.00’da Mahkeme salonunda hazır bulunması veya kendisini bir vekil ile temsil ettirmesi, ilanın yayınlanmasını müteakip 15 gün sonra adı geçene tebliğ edilmiş sayılacağı, aksi taktirde duruşumanın yokluğunda yapılacağı ve karar verileceği hususu ilanen tebliğ olunur. (Basın: 22483) ESKİ ALMANYA BAŞBAKANI ÜSKÜDAR 2. AİLE MAHKEMESİ’NDEN Esas No: 2005/246 / Karar No: 2006/100 Davacı Güfer Karataş tarafından davalı Şenol Karataş aleyhine açılan Boşanma davasının yapılan duruşmaları sonunda verilen 15.03. 2006 tarih ve 2005/246 Esas, 2006/100 Karar sayılı karar uyarınca; 1) Açılan davanın kabulüne, 2) Ordu İli, Mesudiye İlçesi, Güzelce Köyü, Cilt No: 42, Hane: No: 57 BSN: 203’de nüfusa kayıtlı Hasan ve Zöhre kızı 20.06.1971 doğumlu Güfer Karataş ile BSN: 98’de nüfusa kayıtlı Yusuf ve Ayşe oğlu 01.12. 1965 doğumlu T.C. vatandaşlığı kaybettirilmiş Şenol Karataş’ın TMK.’nun 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, 3) Dava tarihi olan 25.05. 2005 tarihinden hükmün kesinleşmesine kadar geçerli olmak üzere aylık 200,00 YTL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4) Koşulları oluşmadığından davacının yoksulluk nafakası talebinin reddine, 5) Davacı maddi ve manevi tazminatı talepleri ile ilgili ayrıca dava açacağını belirttiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 6) Peşin alınan harcın düşümü ile 1,00 YTL karar ve ilam harcının davalıdan alınmasına, 7) Davacı tarafından yapılan 167,62 YTL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Karar verilmiş olup, işbu kararın davalı Şenol Karataş’a ilanın yayınlandığı tarihten itibaren 15 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağı, tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde temyiz yolunun açık olduğu, aksi halde kararın bu haliyle kesinleşeceği ilanen tebliğ olunur. (Basın: 22471) Schröder: AB üyeliği iki tarafın da çıkarına Ekonomi Servisi Eski Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, Türkiye’nin AB üyeliği için verilen sözlerin tutulması gerektiğini belirtti. Akbank tarafından düzenlenen konferansa konuşmacı olarak katılan Schröder, Türkiye ve Avrupa Birliği ilişkilerine değindi. Başbakanlığının ardından bu konudaki çalışmalarını yoğunlaştırdığını belirten Schröder, Türkiye’nin üyeliğinin her iki tarafın refahına katkıda bulunacağını vurguladı. Müzakerelerin başlamasını tarihi bir hamle olarak niteleyen Schröder, ‘‘Bu tarihi eserden vazgeçilmemelidir’’ dedi. Schröder, Türkiye’nin demokratik bir ülke olduğuna dikkat çekerek konumu nedeniyle kriz bölgelerinin istikrara kavuşmasında, uluslararası teröre karşı önemli bir tampon olduğunu söyledi. Kıbrıs konusunda adil bir çözüm bulunacağını savunan Schröder, Türkiye’nin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğinin altını çizdi. Türkiye’nin Ortadoğu’daki rolüne dikkat çeken Schröder, bu coğrafyada yaşanan kısırdöngünün çözülmesi gerektiğini söyledi. İsrail’in kendini tehdit altında hissetmemesi gerektiğini belirten Schröder, Filistin’e sağlanan desteğin de devam etmesinin sevindirici olduğunu vurguladı. Esas No: 2004/67 / Karar No: 2005/1181 Davacı Oya Can tarafından, davalı Erkan Çetin aleyhine mahkememize açılan boşanma davası Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2004/67 esas 2005/1181 Karar ve 28.12.2005 tarihli ilamı ile davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına 30.20 YTL. mahkeme masraflarının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş olup, davalı Erkan Çetin’e tebligat yapılamamıştır. Adı geçen davalı Erkan Çetin’in tüm aramalara rağmen adresleri tesbit edilememiş olduğundan, davetiye yerine kaim olmak üzere gazete ile ilanen tebliğine karar verilmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 2829. maddeleri gereğince Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2004/67 esas 2005/1181 karar ve 28.12.2005 tarihli ilamın tebligatının ilanen tebliğine, ilan tarihinden 7 gün sonra 15 günlük temyiz süresinin başlayacağı hususu ilanen tebliğ olunur. 19.04.2006 (Basın: 22010) BÜYÜKÇEKMECE 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN BAYBURT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN (AİLE MAHKEMESİ SIFATIYLA) Esas No: 2005/675 / Karar No: 2006/66 Davacı Halit Kocaağa tarafından davalı Fatma Kocaağa aleyhine mahkememizde açılan, evlenmenin iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda; Hüküm: Davanın kabulü ile; Bayburt İli, Merkez İlçesi, Örence Köyü, Köyü/mah., Cilt: 136, hane: 46’da nüfusa kayıtlı, Rahim ve Zinnet’den olma, 12/01/1939 doğumlu davacı Halit Kocaağa ile aynı hanede nüfusa kayıtlı Keramettin ve İnci’den olma 13/02/1978 doğumlu davalı Fatma Kocaağa’nın evliliklerinin iptaline, Verilen hüküm özeti tebliğ yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. 25/04/2006 (Basın: 22282) Sayı: 2006/25 Davacı Döndü Çakmak ve davalı Eminönü Nüfus Müd. arasında görülen isim tashihi davasının yapılan duruşmaları sonunda: Mahkememizce verilen 2006/25 E. 2006/90 K. Sayılı 13.4.2006 tarihli kararla, davacı Döndü Çakmak’ın adının ‘‘Sinem’’ olarak değiştirilimesine karar verilmiştir. İlan olunur. 28.4.2006 (Basın: 22465) İSTANBUL 6. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ’NDEN Esas: 2005/346 Davacı Maliye Hazinesi vekili Av. Melike Gültekinler tarafından; Dutlubahçe mah., 728 sk., No: 7 Antalya adresi gösterilerek davalı Özcan Kaplan aleyhine açılan tapu iptalitescil davasında verilen ara kararı gereğince, Davacı vekilinin; dava konusu Antalya ili, Merkez, Kütükçü Mahallesi, 8364 ada, 2 parsel sayılı taşınmazın davalı Özcan Kaplan adına olan tapu kaydının iptaliyle hazine adına tesciline karar verilmesini talep ve dava ettiği, açılan iş bu dava nedeni ile, davalı Özcan Kaplan’ın (Mustafa oğlu) gösterilen adreste bulunamadığı, adına çıkarılan duruşma gününü bildirir tebligat zarfına verilen meşruhat ve yapılan zabıta tahkikatı neticesinde anlaşıldığından, hakkındaki tebliğin ilanen yapılmasına karar verilerek, duruşma 05/07/2006 günü saat 10.00’a bırakılmıştır. Bizzat duruşmada hazır bulunmanız, veya kendinizi temsile yetkili bir vekil göndermeniz, göndermediğiniz takdirde, hakkınızdaki davanın gıyabınızda yürütüleceği hususu ilanen tebliğ yerine geçmek üzere ilan olunur. 24/04/2006 (Basın: 22070) ANTALYA 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle